Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

11:31 ‘Kadın kentleri’ buluşmasında örgütlü mücadele vurgusu
11:20 31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı
10:59 Şirnex’te kaza: 19 yaralı
10:50 Parfüm deposunda yangın: 6 ölü, 1 yaralı YENİLENDİ
10:38 Sozdar Avesta: Önder Apo’nun özgürlüğü mücadelenin temelidir
09:46 Meteoroloji'den birçok il için sağanak uyarısı
09:39 Tekirdağ Cezaevi’nde ihlaller: Provokasyon zemini örülüyor
09:31 Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan ile görüşülmeden süreçte yol alınamaz
09:06 Maliyetin altında fiyat verilince tonlarca mahsul tarlada kaldı
09:05 Amedliler: Devlet süreçteki endişeleri gidermek için adımlar atmalı
09:04 Pazar esnafının da veresiye defterleri doldu
09:03 Suzan İşbilen: Kadınlar savaşın bitirilmesi için var güçleriyle mücadele etmeli
09:02 Rapor: 240 gölün 186'sı kurudu
09:02 2 bin 700 çölyak hastasının olduğu kentte gastroenteroloji bölümü yok!
09:00 08 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:38 İşçiler polis ablukasını kırarak yürüdü
07/11/2025
23:43 ABD, Şara ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı
23:01 Reuters: İktidar, gerillaların dönüşü için yasa hazırlıyor
22:43 Kürdistan'daki elektrik kesintileri Meclis gündeminde
22:19 12 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası Meclis'e sunuldu
21:43 Antalya havalimanında 'uçuş iptal' gerginliği
21:15 Türkiye, Netanyahu ve İsrailli bakanlar hakkında yakalama kararı çıkardı
21:01 İşçilerin 100'üncü gün direnişine polis engeli
20:16 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı
20:11 'Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın'
19:22 Talabani: Toprağını Türkiye’ye satanlar halkımızın haklarını savunamaz
18:49 Hazine'den 196 milyar liralık açık
18:27 Kurtulmuş: Eğer komisyon karar alırsa İmralı’ya gidilebilir
18:22 Maaşlarını alamayan işçiler eyleme geçti
17:56 Efrin’de bir kişi katledildi
17:53 Akın: Gabar’da köylerin suyu petrol akıyor
17:41 Amed’de lösemili çocuklar için farkındalık etkinliği
17:38 İSKİ, İstanbul'da suya zam gündemiyle toplanacak
17:30 Mûş'ta 25 Kasım atölyesi
17:14 TJA eylem ve çalışmalarının programını paylaştı
16:58 KON-MED Eşbaşkanı: Köln mitingi Önder Apo'nun özgürlüğünün talebidir
16:52 DEM Partili belediyelerden şiddete karşı tutum belgesi
16:50 Yıldız ve Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:23 Dêrsim Ocak Evlatları: Barış için çabalamak en kutsal ibadettir
16:18 DEM Parti ve Laz Enstitüsü, Lazca için anayasal tanınma istedi
15:32 Ekim ayında İran’da 217 kişi idam edildi
15:31 Köln kenti tarihi mitinge hazır
14:59 Kalp krizi geçiren tutsak yeniden cezaevine götürüldü
14:51 Hacettepe öğrencileri: Güvenli kampüsler istiyoruz
14:47 Irkçı saldırı sonucu katledilen Delal Gencer davası ertelendi
13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor
09:03 ‘Kadın Kentleri’ ilan edilecek: Yeniden dizayn
09:00 07 KASIM 2025 GÜNDEMİ
09:00 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
08:58 Bahis soruşturmasında 21 kişi hakkında gözaltı kararı
06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir
15:44 TJA: 11'inci Yargı Paketi geri çekilmeli, entegrasyon yasaları gündeme alınmalı
15:21 TFF'de bahis istifası
15:19 Merkez Bankası'nın rezervleri geriledi
14:58 Bilkent Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş eylemi
14:57 IFJ ve EFJ, gazeteci Gabriele Nunziati'nin işe iadesini talep etti
13:54 Mahkeme AYM kararına uymadı: Kahraman'ın yeniden yargılaması reddedildi
13:33 Kalp krizi geçiren tutsağın ailesine haber verilmedi
13:12 İşçilerden ücretlerinin taksitle ödenmesine tepki
12:46 Taliban’dan burkasız kadınların devlet kurumuna girişine yasaklama
12:24 DEM Parti: YÖK derhal kaldırılmalı
12:07 Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlattı: CHP’nin sürece katılımına çok kıymet biçiyor
11:49 31 yılın ardından tahliye oldu
11:17 Asker gözetiminde ağaç kıyımı!
11:13 DEM Parti MYK toplandı
11:05 Canlı kalkan davasında bozma: Fazla ceza verildi
10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:12 6 gazeteci ‘İmamoğlu’ soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı
00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu