Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

16:23 Çiçek: Öcalan'ın serbest çalışır koşullarının sağlanması öncelikli ödev olmalı
16:15 11 örgütten Irak’a Şengal çağrısı
16:09 Gazeteci Demirel'e gözaltı ve tehdit
15:47 Süleymaniye’de bir kadın katledildi
15:03 Sezai Temelli: 3'üncü yolu inşa etmenin vaktidir
14:48 Hasta tutsaklar Baltacı ve Demir'in tahliyesi talep edildi
14:25 Kayıp yakınlarından 4 kentte adalet talebiyle eylem
14:21 Bakırhan: Sivil toplumu süreçte aktif görev almaya davet ediyoruz
13:53 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Êzidî soykırımı tanınmalı
13:43 Pirsûs anmasında yaşanan ihlaller açıklandı
12:55 Ayşegül Doğan’dan ‘yasal güvence’ vurgusu
12:54 Cumartesi Anneleri 31 yıl önce katledilen Murat Aslan için adalet istedi
12:53 KNK: Şengal’in statüsü tanınmalı
12:29 Diyanet’in kadınları hedef alan hutbesine tepki
12:27 TİS görüşmelerinde anlaşma sağlandı
12:23 Petrol kuyularına yönelik saldırılar araştırılıyor
11:04 MKG'nin Temmuz raporu
09:45 Meral Danış Beştaş: Komisyon Öcalan'ı ziyaret etmelidir
09:38 Amed'de Açık Hava Film Gösterimleri başladı
09:17 ICOMOS uyardı: On Gözlü Köprü tehlikede, eylem planı sunun
09:11 Barış Anneleri’nden komisyona: Siyasi tutsakları serbest bırakın
09:06 İlaçları temin edilmeyen tutsak başka cezaevine sevk edildi
09:05 CİSST Temsilcisi: 'Umut hakkı' insan onuruna saygının gereğidir
09:04 Serav'daki merkez kadınlara nefes aldırdı
09:02 74. Ferman mağdurunun hayatını değiştiren karşılaşma
09:00 02 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
07:44 Riha'da halk buluşmaları
00:15 Dep’te binlerin katılımıyla coşkulu konser
01/08/2025
23:44 Şam kırsalında bir genç katledildi, bir aile göçe zorlandı
22:48 Cizîr'de şölen: Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne hazırız
21:30 Trump: Rusya yakınlarına 2 nükleer denizaltı konuşlandırılması emri verdim
21:25 Silivri'de otluk alanda yangın
21:13 Erdoğan: Barış rüzgarlarının esmesine çok az kaldı
19:58 Kayyımın işten çıkardığı işçilerden AKP önünde açıklama
19:53 Abdi Ekmekçi’nin cenazesi 6 yıl sonra ailesine teslim edildi
19:49 Gazze'de son 2 günde gıdaya ulaşmaya çalışırken 100'den fazla kişi öldürüldü
19:43 Şirnex Ekoloji Platformu’ndan valiliğe resmi açıklama çağrısı
19:21 CHP komisyon toplantısı yaptı: Sözcüler Emir ve Gökçen oldu
19:00 Suriye Geçiş Hükümeti Güçleri sanatçılara saldırdı
18:55 İzBB soruşturması: 65 kişi hakkında 45 yıla kadar hapis istemi
18:43 Kürtçe derneğinin kapatılmasını valilik istemiş
18:40 Xarbêt’te meydana gelen göçükte bir işçi yaşamını yitirdi
17:49 Xarpêt'te 'Demokratik Toplum Çağrısı ve Jineoloji' paneli
17:05 Berivan Demir'in taziyesine kitlesel ziyaret
16:19 Kurtulmuş'tan partilerin genel başkanlarına 'komisyon' teşekkürü
16:08 Muğla ve Aydın'da yangın
16:07 MHP'den 'hasta tutuklular' için çağrı
15:58 Spot yayında: Dört 1 Yandan’ın ilk gündemi Meclis komisyonu
15:12 Bir çocuğu usulsüzce evlat edinen doktor gözaltına alındı
14:57 Süveyde’de eylem: Geçiş hükümeti güçleri kentti terk etsin
14:56 İstanbul'un Temmuz enflasyonu belli oldu
14:47 BM: İsrail yardım bekleyen en az bin 317 Filistinli'yi öldürdü
14:46 Tacizden yargılanan kişinin daire başkanlığına atanmasına tepki
14:40 Yüksel Koç şartlı tahliye edildi
14:13 TİS taleplerini bakanlık önünde sıraladılar
14:01 Bakanlık önünde eylem: Hasta tutsaklarla ilgili süreç yavaş ilerliyor
13:54 Kürtçe ders veren derneğin kapısına mühür vuruldu
13:44 Madene karşı direnenler ifade verdi
12:43 Şirnex’teki ağaç kesimini gündemleştiren gazeteciye soruşturma
12:29 El Salvador’da ki reformdan mevcut başkana sınırsız seçilme hakkı
12:29 Samsun’da 5 tutsak adli koğuşa konuldu: Tehdit altındayız
12:09 Bişeng Kabak'ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:37 Xarpêt’te madende göçük
11:36 Süveyda sonrası hedefteki 3 kent
11:21 Komisyonun toplantı tarihi belli oldu
11:04 İran’da 3 tutsağa hücre cezası
10:52 Polis evli olduğu kadını ve 2 çocuğunu katletti
09:50 Gündüz tarlada, akşam çadırda çalışıyorlar
09:42 24 kişi adliyeye sevk edildi
09:40 'Çocukları hapsetmek yerine suç nedenlerine odaklanılmalı'
09:39 Casenê'ye giden anneler: Yüreğimizdeki acı barışla hafifler
09:37 ABD’den Türkiye’ye ek yüzde 15 gümrük vergisi
09:29 Kütahya'da peş peşe 4 deprem
09:17 Ağaç kesimine karşı kampanya: Doğaya sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır
09:13 Derwêş ve Edûlê klibi yayımlandı
09:11 DEDAŞ köye uğramadan 35 haneye 60 ile 450 bin TL arası fatura yazdı!
09:07 Faruk Bildirici: Gazeteciler sorunun temelden çözülmesi için çaba harcamalı
09:06 On Gözlü'de işgal ve fırsatçılık
09:05 KCDP Temsilcisi: Barışın kalıcılaşması için komisyona destek sunmaya hazırız
09:04 Doğaya çifte tehlike: Bir yanda yangın, bir yanda maden
09:04 Tanrıya çıkış kapısı: Pagan Kapısı
09:03 Şengal Dağı'nda aç ve susuz 16 gün
09:00 Erdoğan Madımak katliam failinin cezasını kaldırdı
09:00 01 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
07:59 Mahalle mahalle süreç buluşmaları
31/07/2025
23:15 Dep’te dengbêj dinletisi
23:10 'Kürt celladı' olarak tanınan Hecac Tikrîtî yakalandı
23:04 Siweyda’daki katliamları araştırmak için soruşturma komitesi kuruldu
23:01 19 kentte sıcaklık 40 derecenin üzerine çıktı
22:23 Kubat Talabani: Suriye’de tüm bileşenlerin hakları korunmalı
21:27 Amedspor’dan yeni forma tanıtım filmi
20:57 Türkiye, Duhok'ta bazı köy yollarını kapattı
20:52 İsrail, Lübnan'a saldırdı
20:24 İzmir Barosu'ndan panel: Cezaevlerinde tecrit artıyor
20:17 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi: Talimatı AKP il başkanı verdi
19:36 Suriye geçiş hükümeti, 2 genci katletti
19:33 Üç bakan süreç gündemiyle bir araya geldi
19:04 Özgür Özel: Nasıl çalışacağına komisyon karar verecek
17:46 Portekiz de açıkladı: Eylülde Filistin'i tanımayı planlıyoruz
17:39 Suları kesilen çiftçilerden DEDAŞ protestosu
17:31 Rusya, Ahmet El Şara'yı Moskova'da düzenlenecek zirveye davet etti
16:45 Lavrov: Kürtler yeni Suriye Hükümeti’nde yer almalı
16:44 Güler: Meclis komisyonunun çalışmaları basına kapalı olacak
16:33 51 kişilik meclis komisyonun sadece 9'u kadın
16:20 Ankara ve İstanbul için yağış uyarısı
15:50 CHP ve TİP'in Meclis komisyon üyeleri belirlendi
15:46 AKP'nin Meclis komisyonu üyeleri belli oldu
15:42 AYM Tayfun Kahraman hakkında ihlal kararı verdi
15:41 EGEÇEP: Susuzlık iklim krizinin sonucu
15:38 Gazete dağıtımcısı Bayram tahliye edilmedi
15:12 166 örgütten komisyon açıklaması
14:54 'Beyaz Kod sisteminden beri en az 122 bin şiddet vakası yaşandı'
14:47 Süveyda'daki katliamdan yeni görüntüler
14:42 Gazeteci Yılmaz memleketinde toprağa verildi
14:21 Gazeteci Ercüment Akdeniz tahliye edilmedi
13:39 31 yılın ardından tahliye oldu: Sevincim buruk
13:09 Ankara’da ekmeğe yüzde 20 zam
13:03 Ayşegül Doğan: Masada yer almak cumhuriyetin ikinci yüzyılında yer almaktır
12:05 Yeni Yol Partisi komisyon üyelerini belirledi
11:32 Özel'den komisyon üyeleri açıklaması: Belli değil
11:20 Gazeteci Akdeniz’in duruşması öncesi açıklama: Hakikat susturulamaz
11:11 Afyon'da 5 hektarlık alan yandı
10:52 Fuat Ali Rıza: Türkiye’nin demokratikleşmesi umudunu canlandırmak gerekir
09:57 Gürkan Çakıroğlu: Hukuki adımlar için komisyon sürecin mutfağı olmalı
09:31 Ege Denizi'nde 4.0 büyüklüğünde deprem
09:08 Kardeşinin taziyesinde konuştu: Herkes süreci desteklesin
09:07 33 yıldır cezaevi kapısında: Hukuksuzluk son bulsun
09:05 Kayyımın işten çıkardığı emekçi: Talimatı AKP il başkanı verdi
09:04 Damlasaydı 25 yılda gölet olmuştu!
09:03 Şirnex eko-kırım politikalarıyla yok ediliyor
09:02 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü 308 gündür aydınlatılmadı
09:01 İklim krizi büyüyor: İnsanlar sıcaktan da yağıştan da ölüyor
09:00 31 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:05 Erdoğan'dan işçilerin grevine yasak
30/07/2025
23:38 Ukrayna, ABD ile silah tedarikinde anlaşmaların temel ilkelerinde uzlaştı
23:33 Trump'tan Brezilya'ya yüzde 50 gümrük vergisi
22:48 Riha'da hastanede şiddet: Güvenlik görevlisi ve bir doktor yaralandı
22:20 Siweyda’ya yakıt geçişine izin verilmiyor
22:13 Bafil Talabani: Suriye’de Kürt halkının hakları korunmalı
21:34 Fed, faizi beşinci kez sabit tuttu
21:26 Mamak'ta çıkan yangında 8 gecekondu kullanılamaz hale geldi
20:48 MGK bildirisinde süreç vurgusu
20:29 Halk buluşmaları: Sürecin yükünü hep birlikte omuzlayacağız
19:47 İşten çıkarılan 223 emekçi için Wan’da kitlesel yürüyüş
19:27 İran rejim güçleri Kürt bir kolberi yaraladı
19:15 Siweyda’da bin 350 kanser hastası ilaçsız
18:52 İmamoğlu'nun diplomasının iptaline dair yürütmeyi durdurma talebine ret
18:02 Kurtulmuş: Komisyon çalışmaları Ağustos'un ilk haftası başlayacak
17:56 Rusya'da depremin ardından Klyuchevskoy Yanardağı’nda patlama
17:50 Aydın'daki yangınlar kontrol altına alındı