Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

20:46 Putin ile görüşen Erdoğan Rojava’yı hedef gösterdi
20:32 Aydın'da 4 büyüklüğünde deprem
20:29 ATİK: Rojava'yı sokaklarda sahiplenmeye çağırıyoruz
20:23 Wan’daki yangında bir ev kullanılamaz hale geldi
19:33 Eşbaşkan Şedal ve Zeydan engelli yurttaşlarla bir araya geldi
19:28 Milli parka yapılan otelin ruhsatı iptal edildi
19:12 Yargıtay, Ümitcan Uygun'a verilen 10 yıl hapis cezasını onadı
19:04 Paramiliter grupları protesto eden 7 kişi tutuklandı
18:47 Katledilen Nihat Kazanhan ismi parka verildi
17:55 Minbic ve Kobanê köyleri bombalandı
17:41 Güney Kore'de sıkıyönetim ilan edildi
17:38 NADA'dan idam cezasına karşı insan hakları örgütlerine çağrı
17:32 Kapatılan Açık Radyo’ya ‘Büyük’ ödül
17:27 Rutte: Şu anki öncelik Rusya ile olası barış görüşmelerinde Ukrayna'nın elini güçlendirmek
16:35 Amed Kitap Fuarı'nı ilk 3 günde 52 bin kişi ziyaret etti
16:17 Semsûr'da gençler serbest
15:52 Aram Yayınevi çalışanı Sevinç Aldar serbest bırakıldı
15:47 Dêrsim'de 5 kişi serbest bırakıldı
15:39 Özel’den Erdoğan’a Suriye tepkisi: Maceradan vazgeçin
15:37 Meclis’te kayyım protestosu
15:35 Adalet Bakanı Tunç’tan İmralı başvurusuna dair açıklama
15:21 Peyas’ta Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Müdürlüğü kurulacak
15:07 Uluç’un taziyesine kitlesel ziyaret
14:55 Avukat Sarsılmaz’ın tutukluluğuna bin imzayla itiraz
14:33 İHD'den Nimet Tanrıkulu'ya özgürlük çağrısı
14:24 Barış Anneleri: Kobanê ruhuyla Rojava'yı savunacağız | YENİLENDİ
14:17 Eylemdeki sağlıkçılar taleplerini açıkladı
13:38 Gazeteci Geşbun Ayşe Kara hakkında yakalama kararı
13:35 İHD’den ‘Colemêrg sınır bölgesi gözlem ve hak ihlalleri’ raporu
13:29 TEV-DEM: Soykırım planlanıyor
13:21 Dêrsim Belediyesi Meclis Toplantısı’nı gerçekleştirdi
13:09 1 kadın katledildi, 1 şüpheli ölüm
13:05 30 yılın ardından tahliye edildi
12:47 Tülay Hatimoğulları: Tehdit dilinden vazgeçin, İmralı kapılarını açın
12:45 İHD’den engelli tutuklular için tahliye çağrısı
12:35 Sûr yasağında cenazesi 3 kez defnedilmişti: AYM'den ihlal kararı
12:29 Semsûr’da 3 gence Kürtçe müzik gözaltısı
12:27 Avukatlar İmralı’ya gitmek için yeniden başvurdu
12:15 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı tahliye edildi
11:55 İmralı başvurusu: Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz
11:52 Nelson Mandela'nın kitabına toplatma kararı
11:29 Ayhan Bora Kaplan davasında karar açıklandı
11:25 Bahçeli'den tehdit: Sırada Minbiç var
11:10 Özgür Ülke anması: Saldırılar bizi yürüyüşümüzden alıkoymayacak
10:53 Dêrazor Askeri Meclisi: 7 köyün güvenliğini üstlendik
10:34 Uluslararası heyetten Abdullah Öcalan ile görüşme başvursu
10:29 Enflasyon TÜİK'e göre bile arttı
09:55 ‘Kayyım gidene kadar direnişimiz sürecek’
09:36 ENAG enflasyon oranını açıkladı
09:35 Denizli'de trafik kazası: 1 ölü, 20 yaralı
09:35 'Ülkenin çocukları' için bir kitap
09:12 Zap'ta kilit kapandı mı bozuldu mu?
09:11 AKP döneminde en az 5 bin 341 tutuklu yaşamını yitirdi
09:10 ‘Kadınlar arasında kolektif dayanışma ağları kuracağız’
09:08 Mavioğlu: Öncelikli koşul İmralı tecridinin sonlandırılması
09:07 DEKUP'un ana gündemi özgürlük ve demokrasi
09:07 Tahliyesi ertelen tutsağın annesi: Zulme son verilsin
09:04 Miks'te nöbet sürüyor: İrademizi gaspçılara teslim etmeyeceğiz
09:02 Yüksek fiyatlar ikinci el ve çıkma kış lastiklerine rağbeti arttırdı
09:00 03 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
00:13 Paramiliter gruplar 3 kişiyi katletti
02/12/2024
23:58 MSD’den çağrı: BM’nin 2254 sayılı kararı uygulansın
23:44 Pentagon: QSD ile temas halindeyiz
23:39 İsrail ordusu Lübnan’a saldırılar başlattığını duyurdu
23:03 Giresun'da 80 yaşındaki kadın katledildi
22:57 Dêrsim’de 5 kişi gözaltına alındı
21:54 Doğa savunucusu Ali Koyuncu tahliye edildi
21:45 Gimgim belediye eşbaşkanları kaza yaptı
21:37 Avrupa’da Rojava için eylemler: Kadın devrimine sahip çık
20:42 Putin ve Pezeşkiyan'dan ‘Suriye’ görüşmesi
20:15 İstanbul’da Türkiye’nin saldırıları protesto edildi: Rojava’yı unutma
19:31 Rojava eylemine polis saldırdı: 50 gözaltı
19:26 Kayyım protestolarında tutuklanan 4 kişi tahliye edildi
19:17 Sêrt’e tutsaklara para gönderildi
18:43 Aram Yayınevi çalışanı Zengeralp serbest bırakıldı
18:21 Dêrsim Belediyesi meclis toplantısına katılım çağrısı
18:08 Seçim sandıklarını yakan AKP'lilerin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
17:27 Kadınlar belediye önünde: Gaspçılar kaybedecek
17:19 Minbic’e saldırı
16:56 Koçer 2 kadın gözaltına alındı
16:55 Kayyıma 'belediyeyi boşalt' diye seslenen genç serbest bırakıldı
16:43 Erdoğan’ı protesto eden 9 kişi tutuklandı
16:19 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar protesto edildi
16:09 Artuklu Belediyesi usulsüzlüklere ilişkin suç duyurusunda bulundu
15:58 Uluslararası heyetten ÖHD’ye ziyaret: Tecrit kalkarsa demokratikleşme sağlanır
15:57 Besra Erol’un tahliyesi uzatıldı
15:44 Wan’da Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığı kuruldu
15:12 'Dildarê Serkeftinê' kitabına toplatma kararı
14:48 Miks'te irade gaspı protestosu: Kayyım yolsuzluk ve talandır
14:45 İran Dışişleri Bakanı Ankara’da
14:24 Efrîn ve Şehba Halk Meclisi'nden açıklama
14:23 Belediye Eşbaşkanı Dündar'ın tutuklanmasına tepki
14:20 İhracat düştü ithalat arttı
14:20 Mêrdîn’de kadınlar kayyıma karşı yürüdü
14:19 TOKİ'nin arsa satışına tepki: Deprem uyarısı
14:18 Kayyımı savunan AKP’linin kızının mülakatsız işe alındığı ortaya çıktı
14:04 Aile hekimleri 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı
13:22 Uluslararası heyetten Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
13:14 Kadınlardan şiddete tepki: 'Jin, jiyan, azadî' pusulamızdır
13:13 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de halk seferber oldu
12:55 Kongra Star’dan ‘öz savunmayı güçlendirme’ çağrısı
12:44 DBP’den saldırılara karşı tutum alma çağrısı
12:11 Bakanlık 3 asker demişti: Özdağ'dan '44 şehit verdik' açıklaması
12:07 Kızılay Şube Başkanının yardım kolilerini çalmaktan tutuklandığı ortaya çıktı
11:45 Irak parlamentosu Kişisel Statü Yasası’nı görüşecek
11:40 İşçi servisi kaza yaptı: 1 ölü, 7 yaralı
11:15 Polis 2 kişiyi katletti
11:14 Bursa’da kadın katliamı
11:10 Gever’de askeri operasyon başlatıldı
10:55 DFG Kasım ayı raporu: 21 gazeteci gözaltına alındı 3'ü tutuklandı
10:31 Kayyım eşbaşkanların projesini sildi
09:44 Federe Kürdistan Parlamentosu toplanıyor
09:29 İran Dışişleri Bakanı Arakçi Ankara’yı ziyaret edecek
09:26 İran’da bir ayda 21 Rojhilatlı tutuklandı
09:18 Mazlum Abdi’den ilk açıklama: Direnişimiz sürüyor
09:07 Xwebûn'un 259'uncu sayısı çıktı
09:02 'Saldırılar bütünlüklü olarak bölge halklarına yönelik'
09:01 Claudia Korol: Öcalan'ın özgürlüğü Ortadoğu'da barışı sağlamak için bir fırsat
09:00 02 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:38 Meteorolojiden sağanak ve fırtına uyarısı var
00:02 Fransa’da Rojava için eylem
01/12/2024
23:49 Londra’da binlerce kişi sokağa çıktı: Kürtlerden elinizi çekin
23:32 Girê Spî’ye saldırı
23:28 Özerk Yönetim: Huzurun korunması için diyaloğa hazırız
22:34 KNK: Rojava Kürtleri bir katliamla daha karşı karşıya
21:40 DEM Parti’den Suriye çağrısı: Katliam tehdidine karşı sessiz kalmayın
20:17 Irak İslami Direniş: Suriye’deki durumdan Türkiye sorumlu
18:36 Yemen'deki Husiler, İsrail'e füzeyle saldırdığını duyurdu
18:24 Kayyım protestoları: Yoksulluğu kayyımlarınızla kapatamazsınız
17:25 QSD'den seferberlik çağrısı
17:15 Sebahat Tuncel: Ortadoğu’nun ideolojik kimliğine yönelik müdahale var
16:38 Dêrsim halkına 3 Aralık’taki belediye meclis toplantısına çağrı
16:12 HPC paramiliter yapıların ilerlemesini durdurdu
15:58 Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden seferberlik ilanı
15:30 Amed’den ‘Abdullah Öcalan ile müzakereyi başlatın’ çağrısı
14:57 Sağanak İzmir'de su baskınlarına neden oldu
14:52 BUDO seferleri iptal edildi
14:47 SOHR: Kasım ayında 176 sivil yaşamını yitirdi
14:33 33 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
14:14 Ömer Öcalan: IŞİD zihniyetiyle Kürt kazanımlarına göz dikildi
13:43 Duhok sınırındaki Xêrê Dağı bombalandı
13:25 Şera’da da şiddetli çatışma
13:10 Miks’te kayyım protestosu
12:57 Kadın katliamlarını protesto eden öğrencilere soruşturma
12:28 Meclis'te bu hafta: GSS prim borçlarının silinmesi gündemde
12:09 Suriye ordusundan Hama’ya askeri sevkiyat
11:56 İran rejimi Urmiyeli Kürt yurttaşa idam cezası verdi
11:50 HRE ile paramiliter yapılar arasında şiddetli çatışma
11:41 Sosyo Politik anketi: Tüm sorunların kaynağı Kürt meselesi
10:42 Foza Yûsif: Devrimci halk savaşı çizgisinde kendimizi savunuruz