Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

09:11 Eşber Yağmurdereli: Ön şart aranmadan 'umut hakkı' uygulanmalı
09:09 4 bin tutsağın 'umut hakkı' ihlal ediliyor: Komite ara karar kurmalı
09:08 36 yıl sonra kendi topraklarında nöbet tuttular: Köylerimizi inşa edelim
09:04 Durdu cinayeti: Delilleri karartmak yetmedi, 'askeri yasak bölge' haritası değiştirildi
09:03 Agirî’de ayçiçeğini dolu vurdu, girdi maliyeti arttı
09:02 ÖHD'den 'umut hakkı' hazırlığı
09:01 IHRNGO Direktörü: İnsanlar yaşadıklarını Jina Emînî’de gördü
09:00 13 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
07:59 CHP'li belediyeye baskın
07:48 Kamçatka bölgesinde 7,4 büyüklüğünde deprem
12/09/2025
22:57 EŞİK’ten Diyanet’e cuma hutbesi tepkisi
22:51 İmamoğlu'nun 'diploma' davası görüldü
21:43 Kültür ve Sanat Günleri’nde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talep edildi
21:28 Bilgi Üniversitesi'ne kayyım atandı
20:15 ANKA DER Eğitim Bakanlığı önünde: Anadilimizde eğitim istiyoruz
19:56 Hasta tutsak Kaya’nın hastane sevki yine engellendi
19:39 Kayyımın işten çıkardığı işçiler: Direnişteyiz, kararlıyız
19:13 DEM Parti'den '6-7 Eylül'den 12 Eylül'e hafıza' paneli
19:03 Zeki Bayhan sağlık sorunları nedeniyle İmralı’dan İzmir’e sevk edildi
18:46 BM’den Şam'a çağrı : Siyasi güçlerle diyalog kurun
18:39 YSK, CHP kongre kararının gerekçesini tamamladı
18:17 MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi konusu bölge için önemlidir
18:08 'Kuyu tipi cezaevleri tecridin dayatıldığı işkence merkezleridir'
17:38 Agirî’de kadın buluşması
17:32 Hatay merkezli soruşturmada 6 kişi serbest bırakıldı
17:20 Diyarbakır Cezaevi önünde 12 Eylül ile yüzleşme çağrısı
17:13 Akdeniz Belediye Eşbaşkanları hakkında iddianame hazırlandı
17:07 İş İnsanları Meclis komisyonunda: Barış olursa yatırım yüzde 50 artar
17:02 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin dil kursu başvuruları başladı
16:34 Amedspor transferin son gününde 2 oyuncu ile anlaştı
16:27 12 Eylül eylemlerinde 'demokratik anayasa' çağrısı
16:19 'Anadilde vaaz ve hutbe istiyoruz'
15:45 ‘Umut hakkı’ forumu: Karar amasız uygulanmalı
15:43 Trump: Charlie Kirk cinayeti şüphelisini sanırım yakaladık
15:29 ‘Çocuklar kendi dillerinde yaşasın’
15:19 İsrail Lübnan'da bir aracı hedef aldı: 2 yaralı
15:04 Gençlerin ‘Özgürlük’ yürüyüşü üçüncü gününde
14:40 Saraçhane tutuklularından 7'si tahliye edildi
14:39 Meclis komisyonunun 9'uncu toplantısı başladı
13:45 Can Holding'in Tekfen Holding'deki hisselerine de el konuldu
13:30 Kadınlar 'umut hakkı'nı tartıştı: Düzenlemeler gündeme alınmalı
13:15 Beykoz Belediye Başkanvekili AKP'ye geçecek
12:38 Darbenin üzerinden 45 yıl geçti: Demokratik bir geleceği birlikte kuralım
12:32 5 Nolu cezaevi tanığı: Bugünkü süreçte o günkü direnişin etkisi var
12:31 Trump ve Katar Başbakanı bir araya gelecek
12:22 Pakistan'da sel: 2 milyon kişi tahliye edildi
12:01 Nepal’de geçici hükümet için müzakere yapılacak
11:59 Kadınların doğayla kurduğu bağı atölyelerle yeniden canlanacak
11:34 Ünlü müzisyen Wecker: Barış için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü şart
11:04 MAF-DAD'dan Bakanlar Komitesi'ne 'umut hakkı' mektubu
10:34 Bahçeli: Barışı uçurabilmek için ikinci kanadının da olması gerekiyor
10:21 Remzi Kartal: Devleti temsil edenler yanlış üsluptan vazgeçmeli
10:11 'Öcalan için bir yer' kampanyası başlatılacak
10:09 ESP'ye operasyon: 12 gözaltı
09:58 Rezan Sarıca: Türkiye'yi tecritten kurtaracak yol Öcalan'ın özgürlüğünden geçiyor
09:51 KJK: Önder Apo özgür olmadan çözüm sağlanmaz
09:16 PJAK Eşbaşkanı: ‘Jin, jiyan, azadî’ yeni bir devrim çağını başlattı
09:13 Piroğlu: Barış ve demokrasi mücadelesi birlikte yürümeli
09:08 Yazar Çelik: Demokrasi güçleri 12 Eylül uygulamalarına direniyor
09:03 Doğa talanına karşı İstanbul’dan Besta’ya geldi
09:03 Mexmur'de ambargo derinleşiyor: Kamp yaşanmaz hale getirilmeye çalışılıyor
09:02 Murat için siyanür tehdidi: Nehrin ulaştığı alanlar tehlikede
09:01 Wanlılar: Rojin Kabaiş öldürüldü, katiller aramızda
09:00 12 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:59 Bhaskar Sunkara: Öcalan’ın çağrısı ulusal soruna alternatif bir yol sunuyor
08:35 Kocaeli'de bir lojistik deposunda yangın çıktı
11/09/2025
23:29 İspanyol STK’lerden Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı
22:13 Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 411'e çıktı
21:39 Êlih'te YJA Starlı üç kadın için anma
20:21 Amûdê-Qamişlo yolunda kaza: Bir kişi hayatını kaybetti
20:05 Finalist belgesel ‘YÎBO’ izleyiciyle buluşacak
19:41 Bağcılar Tramvay Durağı’nda kaza: 1 yaralı
19:38 Meclis komisyonunun 8'inci toplantısı'ndan öne çıkanlar
19:04 İşten çıkarılan emekçilerin eylemi 43’ücü gününde
18:35 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Antidemokratik uygulamalar süreci zehirliyor
18:22 Arzu Çerkezoğlu: Evrensel ve kalıcı bir barış sosyal adalet temeline dayanır
18:12 Binlerce kişi, Akıncı’nın taziyesine katıldı
18:09 Devrimci Parti'den 'kuyu tipi hapishaneler kapatılsın' çağrısı
18:05 Ayla Akat Ata: Pozitif barış sürecine geçiş yapmamız gerek
17:34 KESK, komisyona öneriler sundu
17:20 DEM Parti ile CHP görüşmesi sonrası açıklama: Antidemokratik uygulamalar ortadan kalkmalı
17:02 Giyadîn’de maden ocağına tepki: Bu coğrafyadan elinizi çekin
17:01 'Anadilde eğitim için bir an önce adım atılsın'
16:51 Agirî’de çatılar uçtu
16:02 Kurtulmuş: Komisyonun görevi çalışmaları nihai sonuca ulaştırmaktır
15:35 İstanbul Barosu’ndan ‘kuyu tipi’ cezaevlerine ilişkin açıklama
15:28 DEM Parti ile CHP görüşmesi başladı
14:49 DEM Parti ziyareti öncesi CHP etrafındaki abluka kaldırıldı
14:40 Konseye bildirimde bulunan kurumların 'umut hakkı' talepleri
14:37 Meclis komisyonu 8'nci kez toplandı
14:30 Ayşe Gökkan tahliye edilmedi: Öcalan özgür olmalı
14:28 Merkez Bankası faizi yüzde 40,5 düşürdü
13:55 Eylemdeki Omsa Metal işçileri İsveç Konsolosluğu önüne yürüdü
13:36 ‘Ekonomik sorunlar mali müşavirlerin sırtına yüklenemez’
13:24 CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptali davasına esastan ret kararı
12:44 İstinaf ÖHD’li avukata verilen beraat kararını bozdu
12:43 Bahçeli provakasyonlara karşı uyardı
12:31 28. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Amed’de düzenlenecek
12:25 TUC konferansında 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' çağrısı
12:03 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Komisyon acilen İmralı'ya gitmeli
11:52 Batı Şeria’da 26 Filistinli gözaltına aldı
11:49 İsrail’den Husilere saldırı: 35 ölü, 131 yaralı
11:48 203 kadın edebiyatçıdan cinsel şiddet ve tacize karşı ortak çağrı
11:20 3 gazetecinin davasına 'eksik husus' ertelemesi
11:18 Gazeteci Güneş hakkında beraat kararı
10:03 Efe Tektekin'i ezen polis yeniden yargılanacak
09:53 Gazeteci Gök’ün yurt dışı yasağı kaldırılmadı
09:22 'Ağaçlarımızı keseceklerse barış nasıl gelecek?'
09:21 Taziyelere engel, mezarlıklara saldırı: Ailelerin yanında yer almalıyız
09:08 Kadıköy'de sokağın nabzı: Komisyon Öcalan ile görüşsün
09:07 Bedirhanoğlu: Kürt birliği sürece katkı sunar
09:05 Türkiye 11 yıldır adım atmıyor: Komite net tavır almalı
09:03 12 Eylül'ün üzerinden 45 yıl geçti: Ne unuttular ne geri adım attılar
09:02 Ankara'da 4,1 büyüklüğünde deprem
09:01 Türkiye'nin Suriye politikası: Kürt kazanmasın
09:00 11 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:42 37 ilin emniyet müdürü değişti
08:23 Can Holding’e operasyon: Habertürk ve Show Tv’ye el konuldu
10/09/2025
23:26 39 Filistinli katledildi
23:01 Zelenski: Avrupa üzerinde etkili bir hava kalkanı oluşturmalıyız
21:08 Çiğdem Doğu: Önder Apo baş müzakerecidir, eşit koşullarda olması gerekir
19:53 CHP, 14 Eylül'de Ankara'da miting düzenleyecek
19:48 Kayyımın işten çıkardığı işçiler: Dönene kadar alanlarda olacağız
19:17 Qoser’de anadil yürüyüşüne valilik yasağı
18:56 Tecavüz faili vali korumasına tutuklama da yok ihraç da!
18:18 Çelik'e 32 yılın ardından kitlesel karşılama
18:12 30 yıl sonra tahliye edilen Siraç: Mücadeleye devam edeceğiz
18:08 İsrail, Yemen'e saldırdı: 9 ölü
18:00 YJA Starlı üç kadın anıldı: Onların çizgisi yol gösteriyor
17:18 ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş hakkında tahliye ve ev hapsi
16:33 Türkiye Komünistlerinin Platformu ilan edildi
15:59 'Sahte diploma çetesi' davasının ilk duruşması 12 Eylül'de
15:44 DEM Parti Eş Genel Başkanları, Özel'i ziyaret edecek
15:43 TJA’dan Emine Erciyes için anma
14:38 İstanbul Barosu davası ertelendi, tüm talepler reddedildi
14:35 Suriye’deki 'Öcalan ile görüşmek istiyorum' kampanyası tamamlandı
14:28 Reqa’da ‘güvenlik’ operasyonu başlatıldı
14:19 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' yürüyüşü başladı
14:16 32 yıl sonra tahliye edildi
14:00 Kürtçe şarkı yazımına ceza AYM'den döndü
13:57 İktidara 'kuyu tipi' çağrısı: Tutsakların yaşamı kritik eşikte, talepler karşılanmalı
13:36 Ayşe Gökkan için uluslararası çağrı
13:29 İskoçyalı Sendikalar Konseyi’den AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
13:13 Ursula von der Leyen’den İsrail'le ticareti askıya almayı önerisi
12:23 AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu: Kararlı adımlar atılmalı
12:15 CHP kurultayı davasında 'görevsizlik' başvurusuna ret
12:08 Zırhlı araçla katledilen Can davasında mütalaa kararı
11:57 Fransa'da Macron'a karşı 'her şeyi durdurma' eylemleri başladı
11:56 İSİG Ağustos raporu: En az 194 iş cinayeti
10:50 Nepal'de protestolar sürüyor, ordu başkent sokaklarında