AMED - Gazeteciler Beritan Canözer, Mehmet Şah Oruç, Abdurrahman Gök ve Remzi Akkaya, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla sevk edildikleri mahkemece, tanık beyanından ibaret olan dosyada "kuvvetli suç şüphesiyle" tutuklandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 3'üncü Sulh Ceza Hakimliği’nin 216 kişi hakkında gözaltı kararı verdiği, 128'nin gözaltına alındığı operasyonda gözaltına alınan gazeteciler Beritan Canözer, Mehmet Şah Oruç, Abdurrahman Gök ve Remzi Akkaya savcılık ifadelerinin ardından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök, JINNEWS Muhabiri Beritan Canözer ile gazeteciler Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya açık tanık Ümit Akabıyık ifadelerinden ibaret olan soruşturma dosyasında, "kuvvetli suç şüphesi" iddiasıyla tutuklandı.
Tutuklanan gazeteci Canözer hakimlik ifadesinde, 10 yıldır gazetecilik yaptığını belirterek, gizli kapaklı bir haber ajansında çalışmadığını JINNEWS ajansında çalıştığını ifade etti. Daha önce benzer soruşturmalar geçirdiğini ve “Beritan Sarya” isimli bir sanal medya hesabının yaptığı paylaşımlar nedeniyle kendisine hapis cezası verildiğini hatırlatan Canözer, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını talep etti.
'TANIĞIN BEYANLARI ÜYELİĞE DELİL OLAMAZ'
Canözer'in avukatı Gulan Çağın Kaleli, müvekkilinin Diyarbakır'da bilinen bir gazeteci olduğunu belirterek, gazetecilik süresince defalarca gözaltına alındığını hatırlattı. Müvekkilinin benzer şekilde defalarca aynı isnatlarla gözaltına alındığını ifade eden Kaleli, "2016-2020 yılını kapsayan habercilik faaliyetlerine ilişkin Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/52-2017/693 esaslı dosyalarından yargılandı ve beraat etti. Ceza almış olduğu dosyaya ilişkin kendisine ait olmayan Twitter hesabından yapılan paylaşımlar üzerine almıştır. Hukuki bir inceleme sonucu bu dosyadan ada beraat edeceği açıktır. Bu dosyadan farklı olarak bir itirafçının beyanı ve JINNEWS'te yazmış olduğu bir habere ilişkin örgüt adına eylem ve faaliyet yürüttüğü isnadı ile ifadesi alınmıştır, ancak örgüt üyeliğinden tutuklanmaya sevk edilmiştir. Müvekkil hiçbir alanda kendisini saklamamış, gizlememiş, kendi kimliği ile ve haber yaptığı ajansın kimliğiyle haber yapmaya devam etmiştir. Bu beyanın bu sebeple üyeliğe delil olacak bir beyan olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
'SUÇLANMA KABUL EDİLEMEZ'
Müvekkilinin çalıştığı ve Newroz'un tarihçesini hazırladığı haberle ilgili de suçlandığına işaret eden Kaleli, "Haber içeriğinin suç unsuru olduğuna ilişkin iddia mevcut, ancak bu içerikte suç unsuru olmadığını düşünüyoruz. Son derece mesnetsiz bir iddia ile örgüt üyeliğinden sevk edilmiştir. Dosyaya tam anlamıyla erişmemiz mümkün olmamıştır. Savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bir itirafçının genel beyanı ve yapmış olduğu haberden dolayı örgüt üyeliğiyle suçlanması kabul edilemez. Gelinen aşamada tutuklamaya sevkte müvekkilin de çalışmış olduğu haber ajansı dahil olmak üzere birçok haber ajansından soruşturmadan kaçınılmak üzere içeriklerde birçok kelimelerin değiştirilerek, suçtan kaçma girişimi olduğuna dair tabir yer almaktadır. Bir gazeteci yapmış olduğu haberde içeriği değiştiriyorsa neden birden fazla kez yargılandı ve gözaltına alındı. Bir gazeteci görmüş olduğu haberi yazmakla yükümlüdür. Müvekkilin talimatla jinnews'te çalıştığına dair iddia var. Bir gazetecinin talimatla iş yapması, gazeteciliğe aykırıdır. Gazetecilik ve basına özgürlüğü korunması gereken demokratik toplumun bir parçasıdır. Dosyadaki delil durumu ve söz konusu isnatların mükerrer olması nedeniyle bu aşamada müvekkilimin tutuksuz olarak yargılanması için salıverilmesine aksi taktirde adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını talep ederiz" ifadelerini kullandı.
Hakimlik, Ümit Akbıyık adlı tanık beyanından ibaret olan dosyada, kuvvetli suç şüphesi bulunduğu ve adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağına gerekçesiyle 4 gazetecinin tutuklanmasına karar verdi.