Oluç: Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu’nun samimiyetine inanmak istiyoruz

ANTALYA - Kürt sorununun çözümünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun samimiyetine inanmak istediklerini belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, seçimlere dair “darbe” açıklaması yapan Süleyman Soylu için “Kendisi siyasi darbecidir” dedi. 
 
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girilirken, Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine gidiyor. İktidarın tasfiye politikalarıyla kapatma kıskacında olan Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile girdiği seçimlerde büyük bir ivme kazandı. Oylarını da milletvekili sayısını da katlamayı hedefleyen Yeşil Sol Parti, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak izlediği stratejisiyle AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da kaybettirmeyi amaçlıyor. İzlediği stratejiyle “seçimin sigortası” rolü üstlenen Yeşil Sol Parti, seçimlerde elde edeceği sonuçla bunu parlamentoda da elde etmeyi hedefliyor. 
 
Yeşil Sol Parti Antalya Milletvekili Adayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye’deki seçim gündemine dair sorularımızı yanıtladı. Özellikle Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü noktasında Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun samimi bir tutum sergileyeceğini dile getiren Oluç’a göre; 14 Mayıs seçimlerinde otokrasi ve demokrasi arasında bir tercih yapılacak. 
 
 
21 yılın ardından AKP’nin 2015’ten sonra MHP ile birlikte belirginleştirdiği savaş politikaları, çoklu iç ve dış krizler başta olmak üzere birçok sorun, Türkiye ve Kurdistan halkları açısından derin yaralar açmış durumda. Tarihi önem atfedilen ve “varlık-yokluk seçimi” olarak değerlendiren bu seçimleri siz nasıl okuyorsunuz?
 
Bu aslında bir kader seçimi. Türkiye toplumu şuna karar verecek. Bu tek adam yönetimi ve tekçi rejim bu şekilde devam etsin mi? Otoriter rejim, otokrasi bu şekilde devam etsin ve daha derinleşsin mi? Tek adam yönetimine bir son verilsin ve bunun yerine Türkiye'de demokratikleşmenin önü açılsın mı? Bunun kararının verileceği bir seçim. Hemen demokratikleşme olacak bitecek seçimden sonra diye bir şey söylemek mümkün değil elbette ama o demokratikleşmenin önü açılacak diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bu hem toplum açısından hem ülkenin tamamı açısından baktığımızda bir kader seçimi diye düşünüyoruz. 
 
 Her türlü sorunun ortadan bir anda kalkacak diye bir beklentimiz yok elbette ama sonuç itibariyle bir nefes alınacak, bir ortak akıl geliştirilecek ve bazı konularda adım atılması sağlanacak.
 
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriliyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılı esas itibariyle tekçi bir ideoloji, tekçi bir anlayış üzerine bir rejimin inşa edildiği bir yüzyıl oldu, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının demokrasiyle taçlandırılıp taçlandırılmayacağına dönük bir seçim olacak. Bir de elbette ki Kürt halkı açısından ve Türkiye demokrasi güçleri açısından baktığımızda da çok önemli bir seçim. Hem rejim tartışması açısından rejimin değişimi açısından. Sandıkta hesap sorulacak. 2019 sonrasında yerel seçim sonrasında seçilmiş olan bütün belediyelerimize neredeyse beşi haricinde kayyım atandı. Kürt halkının iradesi gasp edildi. Seçim hukuku, sandık hukuku yok sayıldı. 2019 öncesinde de elbette ki kayyım atamaları vardı ama son seçimden bu yana yapılmış olanların hesabının sandıkta sorulacağı bir seçim. 2016 4 Kasım’ında bir siyasi darbe yapıldı. O zamandan bu zamana kadar da arkadaşlarımız hükümsüz olarak cezaevinde tutuluyor. Ve esasında siyasi rehine olarak tutuluyorlar. Şimdi bunun hesabının sorulacağı bir seçim aynı zamanda. Türkiye demokrasi güçleri bunun hesabını sormayacak mı? 
 
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının ve talanın yapıldığı bir dönem yaşanıyor, inanılmaz hırsızlıkların olduğu bir dönem yaşanıyor. Bunun hesabı sorulmayacak mı? İç politika açısından baktığımızda en büyük Kürt düşmanlığın yapıldığı, en sinsice Kürt düşmanlığının yapıldığı ve hem içeride hem dışarıda bu politikaların sürdürüldüğü bir dönem yaşandı. Sinsice diyorum, çünkü sözde bir taraftan Kürt halkının haklarını veriyormuş gibi görünen ama Kürt halkını her alanda statüsüz ve haksız bırakmaya çalışan, hem Rojava'da hem Irak Kürdistan'ında bunu yapmaya çalışan, dünyanın neresinde Kürt varsa örneğin Japonya'da Kürtçe bir kurs açılmasına bile müdahale eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu seçimin sonunda da gerçekten Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağını, yeni bir dönemin başlayacağını düşünüyoruz. Her türlü sorunun ortadan bir anda kalkacak diye bir beklentimiz yok elbette ama sonuç itibariyle bir nefes alınacak, bir ortak akıl geliştirilecek ve bazı konularda adım atılması sağlanacak, bir diyaloğun kurulması sağlanacak. Bütün sorunlar hakkında müzakerenin olması sağlanacak ve ortak akılla bir gelecek inşa edilecek. Bu açıdan biz bu seçimi birçok önemli bir kader seçimi olarak görüyoruz.
 
 Seçimlere Yeşil Sol Parti ile girme kararı alındı. Artık çok kısa bir süre kaldı. Yeşil Sol Parti, AKP sonrası demokratik cumhuriyete giden bir süreçte nasıl bir rol alacak? 
 
 Önümüzdeki dönem açısından yeni yaşamın inşa edilmesi, hukukun sağlanması, toplumsal adaletin sağlanması, bir hukukun üstünlüğünün tekrardan işler hale gelmesi açısından bir inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. 
 
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girdiğimiz bir dönemde Meclis'te güçlü bir Yeşil Sol grubunun oluşması gerekiyor. Güçlü derken, biz 100 vekil hedefledik ama elbette ki buna yaklaşmak için her türlü mücadeleyi veriyoruz. Birincisi Türkiye'de bir demokratikleşme olacaksa, şu anda iktidar değişimi olduğu zaman bu demokratikleşmenin ve gerçekten evrensel anlamda hukuki ilkelerinin işlemesinin önüne engel olabilecek siyasi anlayışlar da var. Doğrusu bunu ağırlaştırmaya çalışmak gerek. Demokrasinin her anlamda gelişmesini engellemeye çalışacak siyasi anlayışlar var. Bunun karşısında güçlü bir Yeşil Sol grubunun demokratikleşmenin teminatının olması demektir. Bir tür sigorta rolü görmek anlamına gelir. Hem yasaların çıkarması, çıkarılması anlamında anahtar role sahip oluruz hem de anayasa açısından. Çünkü baktığımızda bütün şu andaki yoklamalar da simülasyonlar da gösteriyor ki, Millet İttifakı'yla Cumhur İttifakı kendi başına Meclis’te 301’i bulacak ve anayasa değişikliği açısından 360’ı bulacak bir güce erişemeyecekler. Biz inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem açısından yeni yaşamın inşa edilmesi, hukukun sağlanması, toplumsal adaletin sağlanması, bir hukukun üstünlüğünün tekrardan işler hale gelmesi açısından bir inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. Böyle bir iddiamız var.
 
Bizim bir önce bir yol temizliğine ihtiyacımız var. Çünkü bu iktidarın ortaya koyduğu bir çeşitli alanlarda atılmış olan adımlar, hukuk alanında olsun yasalar anlamında olsun son derece sıkıntılı adımlar var. Bu adımların değişmesi gerekiyor. Bunun içinde bir yol temizliği lazım. Yol temizliği dediğimiz yasa değişikliklerini kastediyoruz. Bu konuda bizim hazırlıklarımız var. Millet İttifakı'nın da hazırlıkları var. Hem ortak mutabakat metninde de bunu gördük hem de anayasa değişikliğiyle ilgili yazdıklarında bunu gördük. Oluşturdukları belgelerle bizim söylediklerimize çeşitli konularda örtüşmeler, benzetmeler var. Elbette ki bunları değerlendireceğiz. Elbette bu farklılıklar elbette ki tartışılacaktır. Şimdi Millet İttifakı da bunu görecek, görüyor da. Cumhur İttifakı da bizim gücümüzü, pozisyonumuzu görüyor, görecektir de. Dolayısıyla bütün bunların hepsini konuşarak müzakereyle çözmek mümkün. Biz yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Yeni bir anayasaya, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasaya. Bunu da sadece bir tarafın, yani muhalefetin ya da iktidarın tek başına yapması mümkün değil. Yeni bir toplumsal sözleşmeden söz ediyorsak, o zaman iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin birlikte bu konuda bir tartışmayı sürdürmesi gerekir. Bizim bu konuda önerilerimiz çok açıktır. Her iki ittifak da bizim bu konudaki olumlu yaklaşımımızı bizim bu konudaki olumlu katkılarınızı görecektir diye düşünüyoruz ve inşa gücü olmanın gereğini de yerine getireceğiz. 
 
 Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na destek kararı aldı. Beklentiler var, Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu samimi bir refleks sergileyecek mi? Buna inanıyor musunuz? 
 
Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümün gerçekleşmesi gerekiyor. Biz de demokratik siyaset alanındaki bu konunun muhatabı olarak Meclis’te neler yapılabilirse, bunları yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Bu konudaki önerilerimizi dile getirdik. Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünü konuşmaya başlayacağız. Böyle hemen birkaç ayda her şey hallolacak gibi beklentimiz yok. Bu çok naif bir beklenti olurdu. Ama şu önemli bizim bu konuda bir iddiamız var, bir irademiz var. Demokratik siyaset alanında biz bu iddiamızı ve irademizi ortaya koyuyoruz dedik. Sayın Kılıçdaroğlu da yaptığımız görüşmede çıkıp kendisi de bu açıklamayı yaptı. Daha sonra demokratik bir çözümün Meclis’te konuşulması ve çözüm yollarının bulunması gerektiğine dair sözlerini söyledi. Biz de bu konudaki yaklaşımımızı her zaman söyledik. Evrensel topluluk hakları, kolektif haklar var. Bu evrensel hakların konuşulması, tartışılması gerekiyor. Ana dilde eğitim meselesi var. Güçlü bir yerel demokrasinin inşa edilmesi hem Kürt sorununun çözümü açısından hem bütün ülkede yerel demokrasinin güçlü olması açısından bir önem taşıyor. Dolayısıyla bütün bunların müzakere edilebileceği bir ortamı Meclis’te sağlamak mümkün. Hep beraber bunu yapmamız mümkün. Biz gücümüze güveniyoruz. 
 
 Bir tarafta ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen bir Erdoğan var öbür tarafta da ‘Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için Mecliste adım atacağız, atmalıyız’ diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu var.
 
Halkların Demokratik Partisi, bileşenlerimiz, ittifakımız o kadar ağır saldırılarla karşı karşıya kaldılar ki hala da bu saldırı sürüyor. Eğer bu herhangi bir parça olsaydı, biz hep söylüyoruz, kimse artık o partiden hiçbir iz göremezdi. Esas itibariyle ama halkın o kadar büyük bir desteği var ki Kürt halkının ve Türkiye demokrasi güçlerinin o kadar köklü bir desteği var ki bu destek sayesinde aslında bizler politika yapmayı sürdürebiliyoruz. Bu çok önemli ve o nedenle de kendi gücümüze güveniyoruz. Hem Kürt sorununun demokratik çözümünde hem Demokratik Cumhuriyet yönünde adımlar atılması konusunda muhataplarımızın samimiyetine inanmak istiyoruz. Bunu göz ardı etmiyoruz. Ortalıkta söylenmiş laflar var. Kapalı kapılar ardında hiçbir şey bu anlamda konuşup bağlanmadı. Tam tersine ne konuştuysa heyetler olarak bunların hepsini hem Sayın Kılıçdaroğlu hem bizim eş genel başkanlarımız açık yüreklilikle kamuoyunun önünde, basının önünde dile getirdiler. Kürt sorununun demokratik çözümü açısından da Kürt halkının taleplerinin karşılanması açısından da bu konuda hiç gizli bir şey yoktur. 
 
Bunun karşısında mesela Kürt düşmanlığını zirveye taşımış olan bir Cumhur İttifakı var ve onun sözcüsü bir numaralı temsilcisi olan Recep Tayyip Erdoğan var. Yaptığı seçim çalışmalarındaki konuşmalarını izliyoruz. Daha geçen gün yine yaptığı Van konuşmasında halka yönelik nasıl hakaretler yağdırdığını gördük. Halkın siyasi temsilcilerine yönelik HDP’ye, ittifaklarına dönük nasıl hakaretler yağdırdığı gördük. Dolayısıyla bir taraftan ‘Kürt sorunu yoktur. Biz çözdük’ diyen bir Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan var ve Kürt halkına yönelik dünyanın her yerinde büyük bir düşmanlık sürdüren bir Cumhur İttifakı var. Öbür tarafta da ‘Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için Mecliste adım atacağız, atmalıyız’ diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu var. Dolayısıyla biz bu samimiyete inanmak istiyoruz.
 
 Bir yandan seçim meydanları, diğer yandan anketler kısmen de olsa sonuçları gösteriyor. Hal böyleyken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan "14 Mayıs darbe girişimi” açıklaması geldi. İktidar kanadından yapılan bu yönlü açıklamalar ne anlama geliyor? 
 
Süleyman Soylu'nun kendisini siyasi darbecidir. Siyasi darbe odağının başında bulunan kişidir. Kayyım atamaları, bizim belediyelerimize, seçilmiş belediyelerimize sandık hukukunu, seçim hukukunu yok sayarak kayyım atamak demek, siyasi darbe yapmak demektir. Ve Süleyman Soylu bu siyasi darbe durağının başında bulunmuş olan kişidir. O yolsuzluk, hırsızlık, usulsüz harcama yapmış olan, kayyumları atamış olan kişidir. 14 Mayıs'ta sandıklar kurulacak, halk gidecek iradesini gösterecek. Sandık kurulmasına, sandık sonucuna bir siyasi darbe diyen anlayış esas darbecidir. İkincisi Binali Yıldırım şimdi aday da değil, çıkıp ‘biz ülkeyi işgal edenlere karşı işgal etmek isteyenlere karşı mücadele sürdürüyoruz’ gibi son derece tutarsız açıklamaları yapması… Bu halinizle mi aksakallılar içinde yer alacaksınız? Bu halinizle mi akil insan olacaksınız? Bunca yıl milletvekilliği, bakanlık, Başbakanlık yapmış bir kişinin gelmiş olduğu nokta böyle bir noktadır. Gerçekten yazıklar olsun demekten başka bir çare kalmıyor. 
 
 Bu açıklamalar ışığında seçim güvenliği konusunda endişeleriniz var mı?
 
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı... Acayip bir şekilde 3 bakan görevlerinin başında bakanlıklarını sürdürüyorlar ama öbür taraftan da bu 3 bakan AKP’den aday olmuş vaziyetteler. Bakanlık koltuğundan diğer partilere yönelik seçim çalışması sürdürüyorlar. Seçim güvenliği açısından en büyük tehdit bu ama halk buna elbette ki yol vermeyecektir ve halkın seçim güvenliği açısından gereken hassasiyeti göstereceğine eminim. Herkes sandıklara sahip çıkacaktır, bundan eminim, bu tür yorumlara, bu tür algı operasyonlarına kimse kolay kolay yol vermeyecektir. Adalet Bakanı olarak görevini sürdüren kişinin, aynı zamanda AKP adayı olarak görevini sürdüren kişinin kalkıp 14 Mayıs akşamı toplumda bu kadar ayrıştırma yaratacak nefret söylemiyle bir tarifte bulunması, 'başı secdeye değenler ile şampanya içenler’ gibi abuk sabuk açıklamalar yapması da çok yazıktır. Yani ne yazıktır ki Türkiye muz Cumhuriyeti denen ülkelerden daha beter. Ülkeyi bu duruma getirmiş olan Tayyip Erdoğan yönetimidir, tek adam yönetimidir. Bu ucube yönetiminin değişmesi ve gerçekten bu hukuksuzlukların bu adaletsizliklerin sona ermesi acil bir ihtiyaçtır.
 
 Seçim meydanlarında bakılınca, buluşmalar mitinge dönüşüyor. Bu durum sandığa yansır mı? 
 
 Bir demokratik değişimin adımın atılacağı kanaatindeyim. Aynı zamanda Meclis’te de biz olmadan herhangi bir ittifakın yeterli çoğunluğa ulaşamayacağı bir ortamın gerçekleşeceği kanaatindeyim.
 
Yeşil Sol’un sandıktan çok başarılı bir sonuç çıkaracağını düşünüyorum. Bir hedefimiz var. Ne kadar ulaşacağımızı göreceğiz elbette ama başarılı bir sonuç çıkaracağız. Çünkü birincisi halk bize güven duyuyor, ikincisi HDP’ye yönelik iktidarın saldırılarının çok büyük hukuksuzluk ve adaletsizlik olduğunu görüyor. O nedenle desteğini sürdürüyor. Kendi geleceğine sahip çıkıyor. Aslında Kürt halkı kendi siyasi iradesine sahip çıkıyor. İkincisi, toplumda iktidara karşı çok ciddi bir tepki var. İlk turda bir sonuç elde etmenin mümkün olduğu kanaatindeyim, ikinci tura kalmadan Cumhurbaşkanı’nın değişeceği kanaatindeyim. Bir demokratik değişimin adımın atılacağı kanaatindeyim. Aynı zamanda Meclis’te de biz olmadan herhangi bir ittifakın yeterli çoğunluğa ulaşamayacağı bir ortamın gerçekleşeceği kanaatindeyim. Demokrasi, hukuk, adalet, Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü açısından baktığımızda, bu iyi bir sonuç anlamına gelir. Umudu büyütecek bir sonuç anlamına gelir. Bu ülkedeki bütün farklı inançların, kimliklerin ana dillerin ve kültürlerin eşit koşullarda bir arada yaşayabileceği ve Kürt halkının kendi haklarını kazandığı, gasp edilmiş olan, haklarını kazandığı bir ortama hep birlikte gidebileceğimiz olan inancım gerçekten büyük. Hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum o ne nedenli de hepimizin yolu açık olsun diyorum.
 
 Antalya’yı konuşalım biraz. Siz de buradan Meclis’e yeniden gitmesi kuvvetle muhtemel isimlerden birisiniz. Buradaki çalışmalar nasıl gidiyor? 
 
Tabii Antalya'da da çalışmalar oldukça iyi bir durumda. Halkın gösterdiği ilgi oldukça yüksek. Halk toplantıları yapıyoruz, esnaf ziyaretleri, kahve buluşmaları, pazar ziyaretleri yapıyoruz. Antalya'da tarım emekçileriyle çok yakın ilişkilerimiz var. O alandaki sorunların çözümü için adım atmaya çalışıyoruz. Antalya çok önemli bir doğa ve tarih kültürünün olduğu bir yer ve burada büyük bir tahribat yaşanıyor. Doğa tahribatı açısından baktığımızda, işte maden alanlarının açılması, büyütülmesi, orman yangınları öbür taraftan ve tarihin çok önemli. Zenginliklerin olduğu bir yerdeyiz. Oralarda atılan adımların çok ciddi sorunlar yarattığını görüyoruz. Dolayısıyla çevre ve doğa katliamı açısından tarih katliamı açısından da Antalya'da atılması gereken adımlar var. Engellenmesi gereken girişimler var. Çok ciddi bir destek bulduğumuzu doğrusu düşünüyoruz. Hep birlikte buradan en güçlü şekilde Ankara'ya temsilcilerimizi göndereceğiz.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AKP'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir
09:21 KYK yurdundan ‘çalışmayan kombi’ savunması: Mülk sahibi yaptıracak
09:20 Katı atık toplayıcısı: Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesidir
09:19 DAD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan’ın toplumla buluşacak koşulları oluşturulmalı
09:17 Hedef iki milyon palamudu toprakla buluşturmak
09:16 'Koza Altın Bergama için yeni bir facianın habercisi'
09:15 Bölgesel savaşlar ve fahiş fiyatlar Wan turizmini vurdu
09:14 Wan'da festival: Müzik özgürleştirir, barış büyür
09:13 İntihara sürüklenen kadının dosyasında şüphelilere tahliye
09:12 Licê'deki kadınlardan 'fuhuş çetesine’ tepki: Herkes ayaklanmalı
09:10 Amed Uluslararası Film Festivali: Sanatla iç içe olalım
09:05 'Hasta tutsaklar kaderine terk edildi'
09:02 Zenobia'nın kenti Palmira'daki tahribatı görüntüledik
09:00 05 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
04/12/2025
23:57 ABD'den Venezuela'ya yönelik seyahat uyarısı
22:44 Licê’deki fuhuş çetesine karşı çalışmalar sürüyor
21:29 TİP'li gençlerin tutuklanması protesto edildi
21:21 Madenciler anıldı: Çıkış yolu direnişlerin birleşmesinde
21:17 AKP'li belediye 3 sokağı borç karşılığı sattı
21:14 DEM Parti komisyon üyeleri: Görüşme içeriği bağlamından koparıldı, tamamı paylaşılsın
20:37 Güngören’de 6 katlı binada patlama
20:32 'Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı' haberine erişim engeli
20:24 DEM Parti’den tarım işçisi kadınlara ziyaret
20:17 DEM Parti komisyona sunacağı raporunun ana hatlarını paylaştı
19:30 'Barış ve halkların kardeşliği inşa edilmeli'
19:25 Abdullah Öcalan: Sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretimi ortaya koyuyorum
19:06 BM’den Sudan’daki iç çatışmanın durdurulması çağrısı
19:01 MSD: Krizden çıkmanın yolu diyalog
17:47 Dilovası’nda 7 işçinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin rapor hazırlandı
17:46 Komisyonda 'tutanak' krizi
17:15 İsrail'in saldırıları sürüyor
17:11 MHP'li Yıldız: İmralı görüşmesi çok olumlu geçti
17:01 Ayşegül Doğan: Tutanaklar açık biçimde okunmalıdır
16:56 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
16:52 Kınık Merası'nın statüsünün değiştirilmesine tepki
16:51 AKP: Kayyum uygulaması düşmeli
CHP: TMK değişmeli, eşit yurttaşlık sağlanmalı
16:37 İHD ve TİHV İnsan Hakları Haftası programını açıkladı
15:24 HPG'li Can'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:07 Wan'da şüpheli kadın ölümü
15:06 Tutuklanan öğrencilere destek eylemi: Talepleri taleplerimizdir
14:14 Zınar Altuntaş hayalini gerçekleştirdi
14:07 Komisyonda tutanakların okunmasında 'fikir' ayrılığı
14:01 Komisyon ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
13:19 AP Türkiye Raportörü Amor DEM Parti'yi ziyaret etti
13:06 Mêrdîn’in gizli cenneti Qurdîs’te sonbahar görüntüleri
13:03 DEM Parti Eskişehir'de halk toplantısı düzenleyecek
13:01 Artuklu Üniversitesi’nde ‘kişiye özel kadro’ alımı mahkemeden döndü
12:27 Kurtulmuş: Mühim olan İmralı ziyaretinin komisyon ile paylaşılması
12:26 BM Güvenlik Konseyi'nden Suriye’ye ilk resmi ziyaret
12:24 Tahliye edilen 30 yıllık tutsak: Kürtler özgürlüğüne kavuşacaktır
12:23 AB Komisyonu Rusya'yı kara listeye aldı
11:50 İSİG Kasım ayı raporu: 216 iş cinayeti yaşandı
11:43 Sağlıkçılar temizlikte çalıştırılmak zorunda bırakılıyor
10:04 Bahçeli'den süreç için yasal düzenleme açıklaması
10:00 Nobel Ödüllü isimler Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na katılacak
09:47 Ukrayna ve ABD heyeti Miami'de görüşecek
09:33 Kuvvetli yağış ve buzlanma bekleniyor
09:19 İlk ziyaretine 7 yaşında gitti, 29 yıldır cezaevindeki babasının yolunu gözlüyor
09:11 ÖHD Eş Genel Başkanı: Meseleye bütüncül hukuk çerçevesinde yaklaşılmalı
09:10 İlahiyatçı Salar: Diyanet hutbelerde süreci halka anlatmalı
09:09 Prof. Dr. Levent Köker: Çözümle Türkiye demokratikleşme sürecine girecek
09:07 TÜGVA'nın 'asimilasyoncu' projelerini kayyım finanse ediyor
09:05 Devrim komünlerle adım adım ilerliyor
09:00 04 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
03/12/2025
23:47 Tecavüz faillerine beraat!
23:43 Stutgart’ta Alevi ve Durzi halka saldırılar protesto edildi
23:03 Çocuk ölümlerini protesto eden 16 TİP'li genç tutuklandı
22:54 Amedspor Down Sendromlu Zınar’ın hayalini gerçekleştirecek
22:50 İsrail 10 yıl sonra Lübnanlı yetkililerle görüştü
21:01 Akış’ın tutukluluğuna devam kararına tepki: Darbe sürüyor
20:37 KDP, Xebat ve Lecan’a ağır silahlı güçleri yerleştirdi
20:18 BMGK 14 yıl sonra Şam’ı ziyaret edecek
20:16 Cenevre eyleminde Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü istendi
19:00 Şam’a füzeli saldırı
18:52 Serra Bucak’tan Ongözlü Köprü ve Hevsel Bahçeleri açıklaması
18:49 KHK eylemi: Arkadaşlarımız derhal görevlerine iade edilmeli
18:31 Asgari ücret için ilk toplantı tarihi belli oldu
18:24 TÖP üyeleri serbest bırakıldı
18:19 30 yıldan sonra tahliye edilen Çirik: Diğer tutsakların da özgürlüğü yakındır
18:03 Barış Annesi Aliye Timur son yolculuğuna uğurlandı
17:49 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Akış’ın tutukluluğuna devam kararı
17:37 Kuzey ve Doğu Suriye Halklar Meclisi tüzüğünü kabul etti
17:34 Divandere'de 8 kadın öğrenci zehirlendi
17:30 İran güçleri Ezîze Mûradiyan adlı Kürt kadını gözaltına aldı
17:17 AB ülkeleri Rusya'dan gaz ithalatı yapmamak üzere anlaştı
17:13 KESK: İktidarın sadık bürokratlarına 30 bin TL seyyanen zam
16:56 HPG'li Serhat Korkmaz'ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:49 Katledilmek istenen Yasemin Durbak'a dayanışma ziyareti
16:35 Barzani: Entegrasyon garantisi olmadan QSD'nin silah bırakması beklenemez
15:38 'Engelliler ayrımcılığa, izolasyona mahkum ediliyor'
15:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:47 Okullarda ücretsiz yemek davası görüldü: 3 çocuktan 1'i okuldan aç dönüyor
14:04 Erdoğan: Kürt sorunu 'benim sorunumdur' iradesini bugün de taşıyoruz
12:16 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten 'Bahçeli'ye darbe olur' iddiasına yalanlama
12:10 Abdullah Öcalan’dan bütüncül hukuk mesajı: Demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkar
12:05 İngiltere'den sürece destek
11:39 Prof. Bose’den Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek: Taraflar bu umut anını değerlendirmeli
11:30 TÜİK'in enflasyon oranı yine düşük çıktı
11:25 Okullarda ücretsiz yemek davası: Ne bakanlık ne de yargı çocukları aç bırakamaz
11:12 Bahçeli: Süreçten asla geri adım atmayacağız
10:52 Dêrsim’de fuhuş ağı: İsim isim teşhir ederek anlattı
10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:32 Gazeteciler raporu: Gözaltı, soruşturma tutuklama, ceza, işten çıkarmalar sürüyor
10:16 Özgür Ülke anması: Hakikat açığa çıkarsa barışa o kadar yakın oluruz
10:08 TÖP üyesi 5 kişi gözaltına alındı
10:03 Dicle Nehri'ne düşen çocuğun cenazesi bulundu
09:55 Nahit Eren'den 'transfer' müjdesi: Söylemler kulübü yıpratmamalı
09:33 Urartular'ın 'başkenti işgal' altında
09:31 Hastane yol gösterdi: İhtiyaçlarını karşılayamaz, ancak R Tipi'ne sevk edilebilir!
09:20 Dr. Gezer: Engellilerin ailelerinin kaygıları ortadan kaldırılmalı
09:19 Prof. Dr. Şebnem Oğuz: Süreç, Türkiye'nin geleceğini belirleyen bir eşik
09:17 Mêrdîn’de uyuşturucuya karşı harekete geçtiler
09:15 Öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un ablası: Adalet yerini bulmalı
09:07 Wan’da 10 ayda 158 hak ihlali yaşandı
09:05 Gençlerden çağrı: Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte önlem alalım
09:00 Dêrazor'un bir yanı yıkım, diğer yanı inşa
09:00 03 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:05 Amedspor’dan SMS kampanyası
02/12/2025
23:34 'Qamişlo’dan göçertilenlerin geri dönüşü sağlansın' çağrısı
23:23 Trump'tan Venezuela ve Kolombiya’ya kara operasyonu tehdidi
23:00 AB'nin eski dışişleri şefine gözaltı
22:11 Licê’deki fuhuş çetesine karşı toplantılar yapıldı
20:36 Dicle Nehri'ne düştüğü iddia edilen çocuk bulunamadı
20:33 Savcılıktan öz savunmaya ceza istemi
20:29 Putin: Avrupa savaş istiyorsa, hazırız
20:08 BM: Sudan savaşında 14 milyon kişi yerinden edildi
20:03 Gazeteci Karabay cezaevinden çıktı
19:10 İsrail saldırılarında 257 gazeteci katledildi
18:31 Mahkeme, hasta tutsağın tahliyesini engelleyen İGK kararını yasaya uygun buldu!
18:09 223 işçinin eylemi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:07 Netanyahu: Şam’dan Hermon Dağı’na kadar silahsız bölge istiyoruz
17:46 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 19 gözaltı
17:42 DEM Parti Heyeti İmralı'dan döndü