Oluç: Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu’nun samimiyetine inanmak istiyoruz

ANTALYA - Kürt sorununun çözümünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun samimiyetine inanmak istediklerini belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, seçimlere dair “darbe” açıklaması yapan Süleyman Soylu için “Kendisi siyasi darbecidir” dedi. 
 
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girilirken, Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine gidiyor. İktidarın tasfiye politikalarıyla kapatma kıskacında olan Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile girdiği seçimlerde büyük bir ivme kazandı. Oylarını da milletvekili sayısını da katlamayı hedefleyen Yeşil Sol Parti, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak izlediği stratejisiyle AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da kaybettirmeyi amaçlıyor. İzlediği stratejiyle “seçimin sigortası” rolü üstlenen Yeşil Sol Parti, seçimlerde elde edeceği sonuçla bunu parlamentoda da elde etmeyi hedefliyor. 
 
Yeşil Sol Parti Antalya Milletvekili Adayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye’deki seçim gündemine dair sorularımızı yanıtladı. Özellikle Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü noktasında Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun samimi bir tutum sergileyeceğini dile getiren Oluç’a göre; 14 Mayıs seçimlerinde otokrasi ve demokrasi arasında bir tercih yapılacak. 
 
 
21 yılın ardından AKP’nin 2015’ten sonra MHP ile birlikte belirginleştirdiği savaş politikaları, çoklu iç ve dış krizler başta olmak üzere birçok sorun, Türkiye ve Kurdistan halkları açısından derin yaralar açmış durumda. Tarihi önem atfedilen ve “varlık-yokluk seçimi” olarak değerlendiren bu seçimleri siz nasıl okuyorsunuz?
 
Bu aslında bir kader seçimi. Türkiye toplumu şuna karar verecek. Bu tek adam yönetimi ve tekçi rejim bu şekilde devam etsin mi? Otoriter rejim, otokrasi bu şekilde devam etsin ve daha derinleşsin mi? Tek adam yönetimine bir son verilsin ve bunun yerine Türkiye'de demokratikleşmenin önü açılsın mı? Bunun kararının verileceği bir seçim. Hemen demokratikleşme olacak bitecek seçimden sonra diye bir şey söylemek mümkün değil elbette ama o demokratikleşmenin önü açılacak diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bu hem toplum açısından hem ülkenin tamamı açısından baktığımızda bir kader seçimi diye düşünüyoruz. 
 
 Her türlü sorunun ortadan bir anda kalkacak diye bir beklentimiz yok elbette ama sonuç itibariyle bir nefes alınacak, bir ortak akıl geliştirilecek ve bazı konularda adım atılması sağlanacak.
 
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriliyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılı esas itibariyle tekçi bir ideoloji, tekçi bir anlayış üzerine bir rejimin inşa edildiği bir yüzyıl oldu, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının demokrasiyle taçlandırılıp taçlandırılmayacağına dönük bir seçim olacak. Bir de elbette ki Kürt halkı açısından ve Türkiye demokrasi güçleri açısından baktığımızda da çok önemli bir seçim. Hem rejim tartışması açısından rejimin değişimi açısından. Sandıkta hesap sorulacak. 2019 sonrasında yerel seçim sonrasında seçilmiş olan bütün belediyelerimize neredeyse beşi haricinde kayyım atandı. Kürt halkının iradesi gasp edildi. Seçim hukuku, sandık hukuku yok sayıldı. 2019 öncesinde de elbette ki kayyım atamaları vardı ama son seçimden bu yana yapılmış olanların hesabının sandıkta sorulacağı bir seçim. 2016 4 Kasım’ında bir siyasi darbe yapıldı. O zamandan bu zamana kadar da arkadaşlarımız hükümsüz olarak cezaevinde tutuluyor. Ve esasında siyasi rehine olarak tutuluyorlar. Şimdi bunun hesabının sorulacağı bir seçim aynı zamanda. Türkiye demokrasi güçleri bunun hesabını sormayacak mı? 
 
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının ve talanın yapıldığı bir dönem yaşanıyor, inanılmaz hırsızlıkların olduğu bir dönem yaşanıyor. Bunun hesabı sorulmayacak mı? İç politika açısından baktığımızda en büyük Kürt düşmanlığın yapıldığı, en sinsice Kürt düşmanlığının yapıldığı ve hem içeride hem dışarıda bu politikaların sürdürüldüğü bir dönem yaşandı. Sinsice diyorum, çünkü sözde bir taraftan Kürt halkının haklarını veriyormuş gibi görünen ama Kürt halkını her alanda statüsüz ve haksız bırakmaya çalışan, hem Rojava'da hem Irak Kürdistan'ında bunu yapmaya çalışan, dünyanın neresinde Kürt varsa örneğin Japonya'da Kürtçe bir kurs açılmasına bile müdahale eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu seçimin sonunda da gerçekten Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağını, yeni bir dönemin başlayacağını düşünüyoruz. Her türlü sorunun ortadan bir anda kalkacak diye bir beklentimiz yok elbette ama sonuç itibariyle bir nefes alınacak, bir ortak akıl geliştirilecek ve bazı konularda adım atılması sağlanacak, bir diyaloğun kurulması sağlanacak. Bütün sorunlar hakkında müzakerenin olması sağlanacak ve ortak akılla bir gelecek inşa edilecek. Bu açıdan biz bu seçimi birçok önemli bir kader seçimi olarak görüyoruz.
 
 Seçimlere Yeşil Sol Parti ile girme kararı alındı. Artık çok kısa bir süre kaldı. Yeşil Sol Parti, AKP sonrası demokratik cumhuriyete giden bir süreçte nasıl bir rol alacak? 
 
 Önümüzdeki dönem açısından yeni yaşamın inşa edilmesi, hukukun sağlanması, toplumsal adaletin sağlanması, bir hukukun üstünlüğünün tekrardan işler hale gelmesi açısından bir inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. 
 
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girdiğimiz bir dönemde Meclis'te güçlü bir Yeşil Sol grubunun oluşması gerekiyor. Güçlü derken, biz 100 vekil hedefledik ama elbette ki buna yaklaşmak için her türlü mücadeleyi veriyoruz. Birincisi Türkiye'de bir demokratikleşme olacaksa, şu anda iktidar değişimi olduğu zaman bu demokratikleşmenin ve gerçekten evrensel anlamda hukuki ilkelerinin işlemesinin önüne engel olabilecek siyasi anlayışlar da var. Doğrusu bunu ağırlaştırmaya çalışmak gerek. Demokrasinin her anlamda gelişmesini engellemeye çalışacak siyasi anlayışlar var. Bunun karşısında güçlü bir Yeşil Sol grubunun demokratikleşmenin teminatının olması demektir. Bir tür sigorta rolü görmek anlamına gelir. Hem yasaların çıkarması, çıkarılması anlamında anahtar role sahip oluruz hem de anayasa açısından. Çünkü baktığımızda bütün şu andaki yoklamalar da simülasyonlar da gösteriyor ki, Millet İttifakı'yla Cumhur İttifakı kendi başına Meclis’te 301’i bulacak ve anayasa değişikliği açısından 360’ı bulacak bir güce erişemeyecekler. Biz inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem açısından yeni yaşamın inşa edilmesi, hukukun sağlanması, toplumsal adaletin sağlanması, bir hukukun üstünlüğünün tekrardan işler hale gelmesi açısından bir inşa gücü olduğumuzu düşünüyoruz. Böyle bir iddiamız var.
 
Bizim bir önce bir yol temizliğine ihtiyacımız var. Çünkü bu iktidarın ortaya koyduğu bir çeşitli alanlarda atılmış olan adımlar, hukuk alanında olsun yasalar anlamında olsun son derece sıkıntılı adımlar var. Bu adımların değişmesi gerekiyor. Bunun içinde bir yol temizliği lazım. Yol temizliği dediğimiz yasa değişikliklerini kastediyoruz. Bu konuda bizim hazırlıklarımız var. Millet İttifakı'nın da hazırlıkları var. Hem ortak mutabakat metninde de bunu gördük hem de anayasa değişikliğiyle ilgili yazdıklarında bunu gördük. Oluşturdukları belgelerle bizim söylediklerimize çeşitli konularda örtüşmeler, benzetmeler var. Elbette ki bunları değerlendireceğiz. Elbette bu farklılıklar elbette ki tartışılacaktır. Şimdi Millet İttifakı da bunu görecek, görüyor da. Cumhur İttifakı da bizim gücümüzü, pozisyonumuzu görüyor, görecektir de. Dolayısıyla bütün bunların hepsini konuşarak müzakereyle çözmek mümkün. Biz yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Yeni bir anayasaya, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasaya. Bunu da sadece bir tarafın, yani muhalefetin ya da iktidarın tek başına yapması mümkün değil. Yeni bir toplumsal sözleşmeden söz ediyorsak, o zaman iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin birlikte bu konuda bir tartışmayı sürdürmesi gerekir. Bizim bu konuda önerilerimiz çok açıktır. Her iki ittifak da bizim bu konudaki olumlu yaklaşımımızı bizim bu konudaki olumlu katkılarınızı görecektir diye düşünüyoruz ve inşa gücü olmanın gereğini de yerine getireceğiz. 
 
 Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na destek kararı aldı. Beklentiler var, Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu samimi bir refleks sergileyecek mi? Buna inanıyor musunuz? 
 
Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümün gerçekleşmesi gerekiyor. Biz de demokratik siyaset alanındaki bu konunun muhatabı olarak Meclis’te neler yapılabilirse, bunları yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Bu konudaki önerilerimizi dile getirdik. Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünü konuşmaya başlayacağız. Böyle hemen birkaç ayda her şey hallolacak gibi beklentimiz yok. Bu çok naif bir beklenti olurdu. Ama şu önemli bizim bu konuda bir iddiamız var, bir irademiz var. Demokratik siyaset alanında biz bu iddiamızı ve irademizi ortaya koyuyoruz dedik. Sayın Kılıçdaroğlu da yaptığımız görüşmede çıkıp kendisi de bu açıklamayı yaptı. Daha sonra demokratik bir çözümün Meclis’te konuşulması ve çözüm yollarının bulunması gerektiğine dair sözlerini söyledi. Biz de bu konudaki yaklaşımımızı her zaman söyledik. Evrensel topluluk hakları, kolektif haklar var. Bu evrensel hakların konuşulması, tartışılması gerekiyor. Ana dilde eğitim meselesi var. Güçlü bir yerel demokrasinin inşa edilmesi hem Kürt sorununun çözümü açısından hem bütün ülkede yerel demokrasinin güçlü olması açısından bir önem taşıyor. Dolayısıyla bütün bunların müzakere edilebileceği bir ortamı Meclis’te sağlamak mümkün. Hep beraber bunu yapmamız mümkün. Biz gücümüze güveniyoruz. 
 
 Bir tarafta ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen bir Erdoğan var öbür tarafta da ‘Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için Mecliste adım atacağız, atmalıyız’ diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu var.
 
Halkların Demokratik Partisi, bileşenlerimiz, ittifakımız o kadar ağır saldırılarla karşı karşıya kaldılar ki hala da bu saldırı sürüyor. Eğer bu herhangi bir parça olsaydı, biz hep söylüyoruz, kimse artık o partiden hiçbir iz göremezdi. Esas itibariyle ama halkın o kadar büyük bir desteği var ki Kürt halkının ve Türkiye demokrasi güçlerinin o kadar köklü bir desteği var ki bu destek sayesinde aslında bizler politika yapmayı sürdürebiliyoruz. Bu çok önemli ve o nedenle de kendi gücümüze güveniyoruz. Hem Kürt sorununun demokratik çözümünde hem Demokratik Cumhuriyet yönünde adımlar atılması konusunda muhataplarımızın samimiyetine inanmak istiyoruz. Bunu göz ardı etmiyoruz. Ortalıkta söylenmiş laflar var. Kapalı kapılar ardında hiçbir şey bu anlamda konuşup bağlanmadı. Tam tersine ne konuştuysa heyetler olarak bunların hepsini hem Sayın Kılıçdaroğlu hem bizim eş genel başkanlarımız açık yüreklilikle kamuoyunun önünde, basının önünde dile getirdiler. Kürt sorununun demokratik çözümü açısından da Kürt halkının taleplerinin karşılanması açısından da bu konuda hiç gizli bir şey yoktur. 
 
Bunun karşısında mesela Kürt düşmanlığını zirveye taşımış olan bir Cumhur İttifakı var ve onun sözcüsü bir numaralı temsilcisi olan Recep Tayyip Erdoğan var. Yaptığı seçim çalışmalarındaki konuşmalarını izliyoruz. Daha geçen gün yine yaptığı Van konuşmasında halka yönelik nasıl hakaretler yağdırdığını gördük. Halkın siyasi temsilcilerine yönelik HDP’ye, ittifaklarına dönük nasıl hakaretler yağdırdığı gördük. Dolayısıyla bir taraftan ‘Kürt sorunu yoktur. Biz çözdük’ diyen bir Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan var ve Kürt halkına yönelik dünyanın her yerinde büyük bir düşmanlık sürdüren bir Cumhur İttifakı var. Öbür tarafta da ‘Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için Mecliste adım atacağız, atmalıyız’ diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu var. Dolayısıyla biz bu samimiyete inanmak istiyoruz.
 
 Bir yandan seçim meydanları, diğer yandan anketler kısmen de olsa sonuçları gösteriyor. Hal böyleyken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan "14 Mayıs darbe girişimi” açıklaması geldi. İktidar kanadından yapılan bu yönlü açıklamalar ne anlama geliyor? 
 
Süleyman Soylu'nun kendisini siyasi darbecidir. Siyasi darbe odağının başında bulunan kişidir. Kayyım atamaları, bizim belediyelerimize, seçilmiş belediyelerimize sandık hukukunu, seçim hukukunu yok sayarak kayyım atamak demek, siyasi darbe yapmak demektir. Ve Süleyman Soylu bu siyasi darbe durağının başında bulunmuş olan kişidir. O yolsuzluk, hırsızlık, usulsüz harcama yapmış olan, kayyumları atamış olan kişidir. 14 Mayıs'ta sandıklar kurulacak, halk gidecek iradesini gösterecek. Sandık kurulmasına, sandık sonucuna bir siyasi darbe diyen anlayış esas darbecidir. İkincisi Binali Yıldırım şimdi aday da değil, çıkıp ‘biz ülkeyi işgal edenlere karşı işgal etmek isteyenlere karşı mücadele sürdürüyoruz’ gibi son derece tutarsız açıklamaları yapması… Bu halinizle mi aksakallılar içinde yer alacaksınız? Bu halinizle mi akil insan olacaksınız? Bunca yıl milletvekilliği, bakanlık, Başbakanlık yapmış bir kişinin gelmiş olduğu nokta böyle bir noktadır. Gerçekten yazıklar olsun demekten başka bir çare kalmıyor. 
 
 Bu açıklamalar ışığında seçim güvenliği konusunda endişeleriniz var mı?
 
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı... Acayip bir şekilde 3 bakan görevlerinin başında bakanlıklarını sürdürüyorlar ama öbür taraftan da bu 3 bakan AKP’den aday olmuş vaziyetteler. Bakanlık koltuğundan diğer partilere yönelik seçim çalışması sürdürüyorlar. Seçim güvenliği açısından en büyük tehdit bu ama halk buna elbette ki yol vermeyecektir ve halkın seçim güvenliği açısından gereken hassasiyeti göstereceğine eminim. Herkes sandıklara sahip çıkacaktır, bundan eminim, bu tür yorumlara, bu tür algı operasyonlarına kimse kolay kolay yol vermeyecektir. Adalet Bakanı olarak görevini sürdüren kişinin, aynı zamanda AKP adayı olarak görevini sürdüren kişinin kalkıp 14 Mayıs akşamı toplumda bu kadar ayrıştırma yaratacak nefret söylemiyle bir tarifte bulunması, 'başı secdeye değenler ile şampanya içenler’ gibi abuk sabuk açıklamalar yapması da çok yazıktır. Yani ne yazıktır ki Türkiye muz Cumhuriyeti denen ülkelerden daha beter. Ülkeyi bu duruma getirmiş olan Tayyip Erdoğan yönetimidir, tek adam yönetimidir. Bu ucube yönetiminin değişmesi ve gerçekten bu hukuksuzlukların bu adaletsizliklerin sona ermesi acil bir ihtiyaçtır.
 
 Seçim meydanlarında bakılınca, buluşmalar mitinge dönüşüyor. Bu durum sandığa yansır mı? 
 
 Bir demokratik değişimin adımın atılacağı kanaatindeyim. Aynı zamanda Meclis’te de biz olmadan herhangi bir ittifakın yeterli çoğunluğa ulaşamayacağı bir ortamın gerçekleşeceği kanaatindeyim.
 
Yeşil Sol’un sandıktan çok başarılı bir sonuç çıkaracağını düşünüyorum. Bir hedefimiz var. Ne kadar ulaşacağımızı göreceğiz elbette ama başarılı bir sonuç çıkaracağız. Çünkü birincisi halk bize güven duyuyor, ikincisi HDP’ye yönelik iktidarın saldırılarının çok büyük hukuksuzluk ve adaletsizlik olduğunu görüyor. O nedenle desteğini sürdürüyor. Kendi geleceğine sahip çıkıyor. Aslında Kürt halkı kendi siyasi iradesine sahip çıkıyor. İkincisi, toplumda iktidara karşı çok ciddi bir tepki var. İlk turda bir sonuç elde etmenin mümkün olduğu kanaatindeyim, ikinci tura kalmadan Cumhurbaşkanı’nın değişeceği kanaatindeyim. Bir demokratik değişimin adımın atılacağı kanaatindeyim. Aynı zamanda Meclis’te de biz olmadan herhangi bir ittifakın yeterli çoğunluğa ulaşamayacağı bir ortamın gerçekleşeceği kanaatindeyim. Demokrasi, hukuk, adalet, Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü açısından baktığımızda, bu iyi bir sonuç anlamına gelir. Umudu büyütecek bir sonuç anlamına gelir. Bu ülkedeki bütün farklı inançların, kimliklerin ana dillerin ve kültürlerin eşit koşullarda bir arada yaşayabileceği ve Kürt halkının kendi haklarını kazandığı, gasp edilmiş olan, haklarını kazandığı bir ortama hep birlikte gidebileceğimiz olan inancım gerçekten büyük. Hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum o ne nedenli de hepimizin yolu açık olsun diyorum.
 
 Antalya’yı konuşalım biraz. Siz de buradan Meclis’e yeniden gitmesi kuvvetle muhtemel isimlerden birisiniz. Buradaki çalışmalar nasıl gidiyor? 
 
Tabii Antalya'da da çalışmalar oldukça iyi bir durumda. Halkın gösterdiği ilgi oldukça yüksek. Halk toplantıları yapıyoruz, esnaf ziyaretleri, kahve buluşmaları, pazar ziyaretleri yapıyoruz. Antalya'da tarım emekçileriyle çok yakın ilişkilerimiz var. O alandaki sorunların çözümü için adım atmaya çalışıyoruz. Antalya çok önemli bir doğa ve tarih kültürünün olduğu bir yer ve burada büyük bir tahribat yaşanıyor. Doğa tahribatı açısından baktığımızda, işte maden alanlarının açılması, büyütülmesi, orman yangınları öbür taraftan ve tarihin çok önemli. Zenginliklerin olduğu bir yerdeyiz. Oralarda atılan adımların çok ciddi sorunlar yarattığını görüyoruz. Dolayısıyla çevre ve doğa katliamı açısından tarih katliamı açısından da Antalya'da atılması gereken adımlar var. Engellenmesi gereken girişimler var. Çok ciddi bir destek bulduğumuzu doğrusu düşünüyoruz. Hep birlikte buradan en güçlü şekilde Ankara'ya temsilcilerimizi göndereceğiz.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

10/11/2025
23:59 Ankara'da öğrencilere polis engeli
23:58 Ekvador'da bir cezaevinde 27 tutuklu ölü bulundu
21:47 Sındırgı'da 4.9 büyüklüğünde deprem
21:44 ESP'den çağrı: Tutuklanan 13 arkadaşımızın yanında olalım
21:33 TFF, bahis oynayan bin 24 futbolcuyu açıkladı
21:27 Şara Beyaz Saray'da: Suriye'ye yönelik Sezar yaptırımları askıya alındı
20:34 ABD, Doğu Pasifik’te iki tekneyi vurdu: 6 kişi öldü
20:30 İsrail’den Lübnan’a yeni hava saldırıları
20:21 İran'da kuraklık, barajlarda su kalmadı
20:17 Kayyımın işten çıkardığı işçiler 103'üncü günde adliye önünde
20:12 Nijerya’da DAİŞ ve Boko Haram çatışması: 200 ölü
19:59 Yangından kurtulan işçi: İş güvenliği yoktu
19:53 Emin Güler tahliye edildi
19:31 Semsûr'daki istismar davasında ceza talebi
19:10 Amed ve Ankara'da yangın protestosu: Vahşet döngüsüne karşı mücadeleye çağırıyoruz
19:01 Sındırgı'da bir deprem daha
18:33 Ozan Elektronik Para A.Ş. soruşturmasında 4 tutuklama
18:26 Adana'da kadına şiddet
18:14 İnşaatta çalışan işçi sayısında rekor artış
17:56 İşçiye keyfi gözaltı
17:44 İnşaattan düşen işçi yaralandı
16:52 HDK sonuç bildirgesi: Abdullah Öcalan’ın çıkışı yeni olanaklar yaratacak
16:41 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
16:23 Harmandalı çöplüğü bakanlık kararıyla yeniden açıldı!
16:22 Mûş Belediyesi 'Kadın Meclisi' kuruluşunu ilan etti
16:05 'Karakaya'nın can ve mal güvenliği tehdit altında'
16:04 İshak Tepe'nin taziyesine kitlesel ziyaret
15:47 Trump El Şara görüşmesi bu akşam yapılacak
15:41 Gazeteci Hüseyin Aykol’a solunum desteği sağlandı
15:29 Sêrt’te 25 Kasım eylem ve etkinlikleri başlatıldı
15:17 Atış Yapı firmasına kayyım atandı
14:22 CPT: Türkiye üs sayısını artırıyor
13:58 İBB soruşturması dosyasında 'tefrik' kararı
13:54 İnfaz Hakimliği: Gözlem Kurulu, pişmanlığı değerlendirecek bir makam değildir
13:47 beIN Sports binasını saldıran kişi gözaltında alındı
13:37 Demirtaş ve Mızraklı’dan gazeteci Aykol’a dayanışma mesajı
13:04 Amedspor yönetimi: Takımın motivasyonu yüksek
12:48 CHP kurultayı davasının gerekçeli kararı açıklandı
12:37 beIN Sports’a silahlı baskın
11:59 Afrika'da 970 milyon kişi temiz yemek pişiremiyor
11:40 Irak parlamento seçimleri yarın
11:37 Gar Katliamı anması 121'inci ayında: Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz
11:28 İmralı'ya sevk talebi 'tahliye erteleme' gerekçesi yapıldı
09:30 Filipinleri vuran Fung-wong Tayfunu ülkeden uzaklaştı
09:13 Hem 'eş' hem de toplum baskısına karşı mücadele ediyorlar
09:12 11'inci Yargı Paketi: Kadın hakları hedefte
09:11 Sürece rağmen ajanlaştırma dayatması sürüyor
09:11 İşte uyuşturucu rotası: 'Güvenlikli iller' başı çekiyor
09:03 Mindere dönen güreşçi: Kürtlere kapatılan alanları açmalıyız
09:02 Av. Özgökçe: Uyuşturucuya karşı komün temelli mücadele yürütülmeli
09:00 10 KASIM 2025 GÜNDEMİ
07:59 Êlih’te kavga: 2 ölü, 5 yaralı
09/11/2025
23:52 Humus’ta 2 kişi katledildi
23:15 Ankara'da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi
22:38 Yangını protesto eden 4 genç tutuklandı
22:14 Mêrdîn’de şüpheli kadın ölümü
21:45 Süveydalı kadınlar kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu
21:32 İran'da Bahai yurttaşlara yönelik baskılar sürüyor
20:50 Nisêbîn’de Süryani köyünün ismi iade edildi
20:41 Irak’ta özel oylama tamamlandı: Bin 841 ihlal tespit edildi
20:32 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olsun
19:33 Jinelojî Dergisi’nden 25 Kasım etkinlikleri kapsamında atölye
19:07 Meral Danış Beştaş: Savaşa karşı toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız var
18:58 Yangında yaşamını yitirenlerin taziyesine ziyaret
18:42 Halep’teki mayın patlamasında 2 genç yaşamını yitirdi
18:37 ‘Yeniden Sosyalizm’ konferansında ortak mücadele vurgusu
17:23 HPG’li Uçar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:18 Vahap Coşkun: Kürtlerin talepleri yasal değişikliği gerekli kılıyor
17:04 'Türkiye’ye plastik atık ithalatı yasaklansın'
17:03 'Cumhuriyet demokratikleşmeli, Kürt'ün varlığını reddetmemeli'
17:00 Yangının olduğu yerde açıklama: Sorumlular istifa etsin
15:43 Amed'de toplum sağlığı için barış tartışıldı
15:24 Kocaeli’ndeki yangına ilişkin 8 kişi daha gözaltına alındı
13:31 TJA 25 Kasım’ın startını verdi
12:54 Erdoğan'dan Bahçeli açıklaması: Aramızda bir sıkıntı söz konusu değil
12:48 Bu hafta 4 bakanlığın bütçesi görüşülecek
12:41 DFG Kasım'da katledilen Özgür Basın çalışanlarını andı
12:37 Kadınlar Erdiş’te meşe fidanı dikti
12:31 İshak Tepe yaşamını yitirdi
11:58 Onca acıya rağmen barış isteyenler anlattı
11:52 Adalet Bakanı’ndan Demirtaş açıklaması: Karar mahkemenin önünde
11:17 İstanbul’da denizde cenaze bulundu
10:19 İtalya’daki Arkaik Sesler Festivali Nagihan Akarsel’e adandı
10:07 Jin dergi ‘Barış Anneleri’ni kapağına taşıdı
10:00 Irak Parlamentosu seçimleri için özel oylama başladı
09:51 Şara yaptırımları kaldıran ABD’de
09:29 Dêrsim Ocak Evladı üyesi kadınlar: Barış için herkes sorumluluk almalı
09:18 7/24 izlenen Wan’da tonlarca uyuşturucu madde trafiği
09:17 15 yıllığına planlanan ‘Çöp Depolama Tesisi’ 33 yıldır faaliyette
09:14 Çatışmalı süreçte iki çocuğunu kaybetti: Acımı dindirecek tek şey barış
09:08 Wan’daki yurttaşlar: Sadece PKK adım atıyor, devlet yasaları değiştirmeli
09:06 İbrahim Kaypakkaya'nın köyü sermayenin hedefinde
09:04 Umut Kitapevi bombalanmasının 20’nci yılı: Devlet suçlarıyla yüzleşmeli
09:00 09 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08/11/2025
23:02 Tahliye edilen Semra Güzel 3 yılın ardından Amed'de
22:55 Pamuk yığınının altında kalan işçi yaşamını yitirdi
22:35 Uludağ'da 4 çocuk kayboldu
22:31 İş cinayetini protesto eden 9 kişi gözaltına alındı
22:08 6 işçinin hayatını kaybettiği yangın: 7 kişi açığa alındı
21:11 Amedspor sahasında kazandı
21:04 Wan’da ‘çîrok' gecesi
20:54 Koma Amed'in Wan konserine 'hava durumu' iptali
20:28 Gebze'de 'şiddet' konulu buluşma
20:20 Mêrdîn Barosu'ndan 'Rojin Kabaiş' kararı
19:46 Şiyar Serdar için taziye
19:20 Kadınlardan katliamlara tepki: Failleri bulun
19:12 'Sosyalizm yeniden' konferansı: Yeniyi yöntem ve araçları değiştirerek kurabiliriz
18:55 Qoser’deki yangında ölen çocukların sayısı 3’e çıktı
18:52 Köln'de onbinlerin katılımıyla miting: Öcalan'ın özgürlüğü temel talep
18:33 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapıldı
18:29 İstanbul'da iki aile arasında barış
18:24 Kadıköy'de 25 Kasım çağrısı: Alanlarda buluşalım
18:14 'Ölüye saygı ve adalet' paneli: Bağımsız bir komisyonunun kurulması kritik
17:46 Eşbaşkan Komi: Kürt sorununun yüzde 90'ı yerel yönetimler sorunudur
17:35 Îlham Ehmed: Önemli bir aşamadayız
17:29 Abdullah Öcalan: Kürtler varlıklarından taviz vermeden özgür yaşamın öncüsü olmalı
17:17 Anatolia Kültür Merkezi'nde çocuk atölyeleri başladı
17:10 Amed'de 'barış' paneli: Yasal zemin kapsayıcı olmalı
16:47 ‘Sürecin başarısı için Abdullah Öcalan özgür olmalı’
16:11 Agirî’de Kurdî-Zana Ararat Derneği açıldı
16:08 Joe Kent, Mazlum Abdi ve Rohilat Efrin ile görüştü
15:59 Demirtaş’tan milletvekillerine: İmralı’ya gidip noktayı koyun
15:44 'Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü' paneli: Acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var
15:39 Yakup Tuncer'in taziyesine ziyaret
15:35 Büyük Köln yürüyüşü başladı: Abdullah Öcalan'a özgürlük
15:30 KESK eylemi 146’ıncı haftasında
15:27 Yangında ölen çocuk ve kadınların isimleri belirlendi
15:26 Konak Belediyesi'nde ‘hukuksuz’ atamalara tepki
15:23 ‘Adalet Nöbeti’ dördüncü haftasında
15:20 Mazlum Dinç: Süreci engelleyen yasalar değiştirilmeli
15:14 Îlham Ehmed’den ‘yaptırımların kaldırılması’na destek
14:59 YRJ’den konferans: Kadın devriminin sesi olacağız
14:52 Doktorlardan Kuzey ve Doğu Suriye’ye destek çağrısı
14:41 Özen, Akman ve Avcı için tahliye talebi
13:49 Dört kentte eylem: Son kayıp bulununcaya kadar mücadelemiz sürecek
13:27 Cumartesi Anneleri Yurtseven, Özeken ve Münür için adalet istedi
12:45 Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
12:35 Xelfetî'de 25 Kasım yürüyüşü
12:29 ‘Sosyalizm yeniden’ konferansı: Geleceği birlikte inşa edelim
12:29 Lokman Çiftçi’nin taziyesine kitlesel ziyaret
12:24 Fransız tarihçi Vincent: Abdullah Öcalan’ın çağrısı çok önemli bir adımdır
11:33 Köln’deki yürüyüş için halk alana akmaya başladı
11:31 ‘Kadın kentleri’ buluşmasında örgütlü mücadele vurgusu
11:20 31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı
10:59 Şirnex’te kaza: 19 yaralı
10:50 Parfüm deposunda yangın: 6 ölü, 1 yaralı
10:38 Sozdar Avesta: Önder Apo’nun özgürlüğü mücadelenin temelidir
09:46 Meteoroloji'den birçok il için sağanak uyarısı
09:39 Tekirdağ Cezaevi’nde ihlaller: Provokasyon zemini örülüyor
09:31 Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan ile görüşülmeden süreçte yol alınamaz