ANKARA - AKP’nin 21 yılın sonunda yoksulluğu seçim malzemesi olarak kullanıldığını belirten ekonomist Mustafa Altıntaş, “AKP sadaka ekonomisini geliştirmekle övünüyor” dedi.
Türkiye’nin de etkilendiği küresel 2001 krizinin ardından iktidara gelen ve 21 yılın sonunda ülkeyi ekonomik çöküşün eşiğine getiren AKP, ekonomide büyümelerin gerçekleştiği 2013 yılındaki “çözüm” adı altında yürütülen süreç gibi barışçıl politikaların ekonomiye yansımalarını yok sayarken, ülkeyi güvenlik bütçesinin örtülü ödenekler ile 290 milyar lira seviyesine ulaştığı bir döneme doğru yöneltti. Savaş ekonomisi ile 21 yıllık iktidarında yoksulluğu giderek derinleştirerek “sosyal yardım” propagandası ile seçim kampanyaları yürüten iktidar, her geçen yıl derinleşen ekonomik kriz ile yoksul ve zengin kesim arasındaki uçurumu yükseltti. Ekonomik buhranın toplumun tüm kesimlerinde hissedildiği 14 Mayıs seçimleri sürecinden geçilen bu dönemde, AKP politikaları 28 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda sonuca doğrudan etki edecek.
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, AKP’nin ekonomi politikalarının yarattığı olumsuz gidişatı değerlendirerek, ekonomik sorunların çözümüne dair değerlendirmelerde bulundu.
Mustafa Altıntaş
‘İKTİDAR YOKSULLUĞU DERİNLEŞTİRDİ’
Erdoğan’ın seçimi kazanması durumunda yürütmekte olduğu ekonomi politikalarının aklanacağı algısına kapılacağını ifade eden Altıntaş, “Bu ekonomi politikalarını topluma yeniden pazarlamaya çalışır. Çünkü Türkiye 21 yılda yoksulluğun tepe noktası yaptığı bir noktaya getirildi. AKP’nin destekçileri 20 milyon yoksulun olmasından da büyük bir iftihar duyuyorlar, övünç konusu yapılmıştır. Hâlbuki AKP 2001 tarihli kuruluş programına bakarsanız, orada yasaklar ve yoksulluk ile savaşım yapmayı amaçlayan bir parti olarak tarih sahnesine, siyasal tarihimize girdi. 21 yıl sonra geldiğimiz noktada, AKP bu kez sadaka ekonomisini geliştirmekle övünüyor. Ortadan kaldırmak istediği yoksulluğu hem genişlettiğinden hem de derinleştirdiğinden seçim malzemesi olarak kullanıyor” diye kaydetti.
'AKP'YE GÖRE PAHALILIĞI ALLAH YARATTI'
İktidarın yapılan sosyal yardımları seçim malzemesi olarak gösterdiğine dikkat çeken Altıntaş, şunları söyledi: “20 milyonu aşkın bir kitleye yardım yapıyoruz tarzında bir övünç, bir başarı olarak sunulabiliyor ve bunun da müşterisini bulabiliyor. Bilimsel açıdan hiçbir kuramı tanımıyor. Onlara göre pahalılığı da Allah yaratıyor. Kimi AKP sözcülerine bakarsanız, enflasyonun yaratıcısı esasında tanrı diye suçlama da yapabiliyorlar ve bu da yine müşteri bulabiliyor. 14 Mayıs’taki seçim sonuçlarına baktığımızda bunu görebiliyoruz. AKP’ye bağımlılık artacaktır, artmaktadır. Bunun önünü kesmek açısından muhalefet tümüyle esasta çok geç kalmıştır. Bunu gündeme getirmek konusunda soğan ya da patates fiyatlarını beklemeye gerek yoktu.”
‘CEHALET AKP OYLARINI ARTTIRIYOR’
Cehalet arttıkça AKP’nin oy oranın arttığının altını çizen Altıntaş, “Cehalet arttığı ölçüde ve yoksulluk genişleyip derinleştiği ölçüde, AKP’nin oylarını arttırmıştır. O nedenle seçimde seçimin sonucuna bağlı olarak yeni politikanın önce bilimsel olması gerekmektedir. Sadaka ekonomisi yerine üretim ekonomisini öne çıkartan bir uygulama gerekmektedir. AKP Meclis’te birinci parti, eğer cumhurbaşkanıyla bunu güçlendirirse, yasama ve yürütme organını tümüyle ele geçirirse, kendisine oy devşiren bu politikalardan vazgeçmeyecektir” diye konuştu.
‘SANDIĞA ATILAN OYLAR SAHİPLENİLMELİ’
Ekonomik sorunların çözümünün yönetimin el değiştirmesi ile mümkün olduğunu belirten Altıntaş, “Çözüm için muhalefet tarafından desteklenen aday çevresinde örgütlenmeli, sandığa taşınmalı ve aynı zamanda sandığa atılan oylar sahiplenilmeli” çağrısında bulundu.
MA / Enes Beyaz