HABER MERKEZİ - Gazeteci Argeş Şengalî, Mexmûr ve Şengal'e yönelik saldırıların “9 Ekim Anlaşması” kapsamında olduğunu belirterek, "Mexmûr zayıflarsa, Şengal zayıflar; Şengal zayıflarsa Rojava da zayıflar” dedi. 

 

Federe Kurdistan Bölgesi’nin başkenti Hewlêr’de Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğu'nda görevli Osman Köse’nin öldürülmesinin ardından abluka altına Mexmûr, Türkiye’nin yıllardır süren saldırılarının ardından Irak Ordusu tarafından kuşatma altına alınmak isteniyor. Mexmûr’un yanı sıra DAİŞ saldırılarında 73’üncü Fermanı yaşayan Êzidîler de Türkiye’nin baskısıyla Bağdat ve Hewler arasında 9 Ekim 2020’de imzalanan “Şengal Anlaşması” ile hedef alındı. Şengal’e dönük Türkiye’nin hava saldırılarının ardından KDP’nin baskısıyla Şengal’e girmek isteyen Irak Ordusu, halkın direnişi karşısında geri adım attı. Ancak Şengal üzerinde Irak Ordusu’nun tehditleri, Türkiye’nin hava saldırıları son bulmadı. 

 

Gazeteci Argeş Şengalî, bölgeye dönük saldırıları, yeni planları ve gelişebilecek saldırılar karşısında halkın tutumunu değerlendirdi. 

 

ANLAŞMA AMACINA ULAŞMADI 

 

Gazeteci Şengalî, ‘Şengal Anlaşması’nın bölgede uygulanamadığı için saldırıların yoğunlaştığını ifade etti. Şengalî, bölgeye dönük provokasyon girişimlerinin sürdüğünü belirterek, “Bölgede bir kaos çıkartarak, Êzidî toplumu ile Müslüman toplumu karşı karşıya getirilmek isteniyor. Bu planların hepsi birbiriyle bağlantılı ve bunu Şengal Anlaşması’ndan ayrı ele alınamaz. Anlaşmayla birlikte saldırıya geçildi. Ama Êzidîler örgütlü bir toplum olduğu için bu politikalara geçit vermedi ve karşı çıktı. Bu anlaşmaya karşı çıkan Şengal Özerk Yönetimi, ‘Êzidîlerin iradesi dışında yapılan hiçbir anlaşma kabul edilemez' diyerek, tavrını net bir şekilde ortaya koydu. Bu anlaşma başarılı olamayınca ve bölgeye istedikleri gibi yerleşmeyince, bu sefer Irak Ordusu’nu devreye koyarak Êzidîlere saldırmaya başladılar. Her saldırıyı geliştirdiler ama amaçlarına ulaşamadılar. Çünkü onlar da bu anlaşmanın hiçbir zemininin olmadığını biliyorlardı” dedi.

 

SALDIRILAR ANLAŞMA ÇERÇEVESİNDE

 

Şengalî, Mexmûr ve Rojava'ya dönük saldırıların zemininde bu anlaşmanın olduğunu vurgulayarak, “Daha önce de provokasyon girişimleri vardı. Bu girişimlerle Êzidîleri düşman cephe olarak göstermek istediler. Ama bu politikalar başarısız oldu. Çünkü burada örgütlü bir toplum var. Irak Ordusu başaramayınca, KDP bir takım hazırlıklar yaptı. Sudani'nin (Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani) Mesut Barzanî (KDP Genel Başkanı) ile gerçekleştirdiği görüşmede, Şengal üzerinde yapılacak yeni planların hazırlığını konuştuklarını biliyoruz. Bu planlarını da yavaş yavaş uygulamak isteyecekler. Bu planın bir parçası da Şengal'de bulunan ve Rojava’ya açılan sınırın tamamen kapatılmasıdır. Rojava halkının nefesini kesmek istiyorlar. Bunun yanı sıra Mexmûr’e dönük abluka girişimi de bu plandan bağımsız değerlendirilemez. Bu görüşmeler sonucunda Mexmûr’u ablukaya almak istediler. Bu planlar kapsamında Şengal'e de her gün hava saldırıları yapılıyor. Mexmur’u ablukaya alma süreci başladıktan sonra, Şengal iki kez havadan saldırıya uğradı. Ama Mexmur’da verilen direniş, bu saldırılara gereken cevabı verdi. Irak'ı geri adım atmaya mecbur bıraktı. Bugün Mexmur zayıflarsa, Şengal zayıflar; Şengal zayıflarsa Rojava da zayıflar. Çünkü bu bölgeler demokratik ulus sistemi ile yönetiliyor. Bu sistem gün be gün kendisini yeniliyor ve güçleniyor. Güçlendiği için de saldırıların hedefi oluyor” diye belirtti. 

 

ŞENGAL’E DÖNÜŞLERDE ARTIŞ VAR

 

KDP'nin bölge üzerinde planlarını uygulamak için her türlü saldırıya başvuracağını söyleyen gazeteci Şengalî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılara rağmen Êzidîler topraklarına dönüyor. Bütün saldırılarda KDP'nin parmağı ve desteği var. Bu saldırıların amacı Şengal’e gelişleri engellemektir. Ama ne kadar saldırsalar da Êzidîler direnmekten vazgeçmeyecek. Êzidîlerin Şengal’e dönüşlerinde artış var. Bu yüzden saldırılar amacına ulaşamayacak. KDP'nin Kürtlere dönük bu saldırılara karşı tavır almama durumu, ortaklığını gösteriyor. Ama Êzidîler ilk günden son güne kadar Mexmûr ile dayanıştı ve direnişine destek verdi. Çünkü acılarımız ve yaşadıklarımız aynı. Kürt düşmanlığı yapanlara karşı örgütlü mücadele şarttır. Bugün bizim birliğe ihtiyacımız var, bizi güçlendirecek olan da budur." 

 

MA / Zeynep Durgut