Sancar: Kobanê davası ‘Çöktürme Planı’nın bir unsurudur

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobanê Davası mütalaasını “iktidarın siyasi hedeflerini yansıtan bir manifesto” olarak niteleyerek, “Kobanê kumpas davası ‘Çöktürme Planı’nın bir unsurudur” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde 26’ncı duruşması görülen Kobanê Davası’nın sabah oturumunu izledikten sonra partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri Nuray Özdoğan ile Serhat Eren de toplantıya katıldı. 
 
‘BU DAVA KUMPAS DAVASIDIR’
 
Sancar, Kobanê Davası’nın “kumpas davası” olduğunu belirtti. Soruşturmanın 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê kuşatması ve işgal girişimine karşı başlayan protestoların devamında HDP MYK’nin bir açıklamasının gerekçe gösterilerek başlatıldığını hatırlatan Sancar, “O tweet 2014 yılı Ekim ayında atılmıştı. Operasyonlarla başlayan bu dava ise 2020 yılında açıldı. Yani aradan 6 yıldan geçtikten sonra bir tweet gerekçe gösterilerek partimizin MYK üyelerinin tamamını kapsayan bir dava açıldı” dedi.
 
‘DAVANIN AÇILDIĞI TARİH ÖNEMLİ’
 
Kobanê Davası’nın açıldığı tarihe dikkat çeken Sancar, davanın gelişim sürecine bakıldığında tüm aşamaların iktidarın siyasi ihtiyaçlarına göre düzenlendiğini belirtti. Sancar, Kobanê davasının asıl amacının “DAİŞ tehlikesini unutturma” olduğunu söyledi. Sancar, “2014 yılında sadece Türkiye’de, sadece Kobanê Rojava’da değil, bütün dünyada IŞİD vahşeti konuşuluyordu. IŞİD’in başlattığı hamlelerin son aşaması olarak, Kobani’nin düşürülmesi söz konusuydu. IŞİD’in temel hedefi olarak ortada duruyordu. IŞİD’in Kobanê’yi kuşatmasına karşı sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok ülkesinde eylemler, etkinlikler, gösteriler ve dayanışma faaliyetleri ortaya kondu. Türkiye’de de bunlar yine aynı şekilde yaşandı. IŞİD’in saldırılarına karşı dayanışma ve Türkiye’de hükümetin Kobanê’ye yardım için koridor açma talebi dile getiriliyordu. Bu eylemlerde HDP’nin o dönem yaptığı çağrı da bu çerçevedeydi. Demokratik barışçıl bir şekilde Kobanê halkıyla dayanışma, IŞİD vahşetine karşı birlikte durma çağrısını içeriyordu” diye konuştu.
 
‘IŞİD’İN GERİLETİLMESİ KOBANÊ YENİLGİSİYLE BAŞLADI’
 
Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “IŞİD’in o dönem yarattığı büyük tehdide karşı Kobanê halklarının sergilediği direniş, insanlık tarafından şanlı bir sayfa olarak görüldü. IŞİD’in geriletilmesi ve çöküş süreci, Kobanê yenilgisi ile başladı. İşte hükümet, IŞİD’in o dönem yarattığı ve bugüne sarkması muhtemel bütün tehditleri unutturmak, kendi sorumluluğunu örtmesi için Kobanê kumpas davasını devreye soktu. Kobanê kumpas davası öncelikle bu hakikatleri karartma ve unutturma amacını taşıyor. IŞİD’in o dönem yarattığı büyük tehdidi ve geleceğe yönelik tehlikeyi hafızalardan silme amacı taşıyor. Yine dönemin hükümetinin IŞİD’e karşı Kobanê halkıyla dayanışma taleplerine kulak tıkamasının unutturulmak istendiği; bir kumpasla karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha hatırlatayım.
 
İKTİDAR KANLI TEZGAHIN ORTAYA ÇIKMASINI İSTEMEDİ
 
Öte yandan 6-8 Ekim 2014’te yaşananların kirli tezgahlar olduğuna dair dönemin en yetkili bakanlarının açıklamaları var. Bu iktidar hiçbir zaman o dönem sergilenen kirli ve kanlı tezgahların ortaya çıkmasını istemedi. Partimiz, Meclis grubumuz ve diğer organlarımızla hakikatin bütün boyutlarının ortaya çıkması için yürüttüğümüz tüm çalışmalarımız engellendi ya da yok sayıldı. Meclis’te verilen çok sayıda araştırma önergesi, iktidar bloğunun oylarıyla reddedildi. Partimiz, o dönem nelerin yaşandığını, bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkmasını talep etti. Çünkü o tarihten sonra yaşanan siyasi gelişmeler; şu an içinde yaşadığımız rejimin yerleşmesi için kurulan planların birer parçasıydı. Eğer hakikatler ortaya çıkarılabilseydi, hükümetin iktidar bloğunun bu siyasi darbe operasyonları için planladığı aşamaların boşa çıkarılması çok daha mümkün olacaktı.
 
İKTİDAR İNTİKAM ALMA PEŞİNDEDİR
 
İktidar aynı şekilde Kobanê kumpas davası ile bir tür intikam alma peşindedir. IŞİD’e karşı yürütülen mücadelenin ardından Kobanê’nin kurtarılması ve 2015 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin mecliste hükümet kurma çoğunluğunu kaybetmesi, bu iktidar için bir travma olmuştur. Bunlar arka arkaya yaşanan gelişmelerdir. Kobani’de IŞİD’in geriletilmesi ve yenilmesinin birkaç ay sonrasında 7 Haziran seçimleri gerçekleşmiştir. O seçimlerde AKP tarihin en ağır yenilgisini almıştır. Hem IŞİD’e karşı Kobanê ‘de yürütülen direnişin hem de 7 Haziran’da AKP’nin aldığı seçim yenilgisinin intikamı; Kobanê kumpas davası ile alınmak isteniyor.
 
AKP’NİN SURİYE PLANLARI BOŞA DÜŞTÜ
 
Aynı şekilde hatırlarsak; dönemin AKP yönetiminin Suriye planları hem IŞİD’in  Kobanê’de yenilmesi ile hem de 7 Haziran seçimleri ile boşa düştü. O tarihlerden sonra yeni bir siyaset izlemek zorunda kalmışlardır. Kasım seçimlerinden sonra izledikleri politikaları, Kürtlerin Suriye'de elde ettikleri kazanımlara saldırmak şeklinde olmuştur. Kobanê kumpas davası bu saldırıların bir parçası olarak görülmelidir. Davanın bir diğer amacı da demokratik siyaseti kuşatmak ve tasfiye etmektir. Bunu çöktürme planlarından iyi biliyoruz.
 
DAVA ÇÖKTÜRME PLANININ BİR UNSURUDUR
 
Kobanê kumpas davası çöktürme planının bir unsurudur. Demokratik siyaseti tümüyle etkisiz hale getirmek, mümkünse tasfiye etmek iktidarın temel amaçlarındandır. 2020’de başlayan Kobanê kumpas davası aynı zamanda HDP’ye karşı kapatma davası açılmasının da bir ön aşaması olmuştur. 2020 Eylül’ünde MYK üyelerimize düzenlenen operasyondan sonra 17 Mart 2021’de yani yaklaşık 6 ay sonra, HDP hakkında kapatma davası açılmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki; bu dava tamamen siyasi amaçlarla açılmıştır ve siyasi hedeflerle yürütülmektedir. Bu davanın hukukla bir ilgisi yoktur. Esasen duruşmayı yakından takip edenler gayet iyi görüyorlar ki; burada uygulanan hukuk ne evrensel ilkelere uygundur ne de ‘milli’ hukuka uygundur. Tam tersine bu Kobanê kumpas davasında uygulanan hukuk, düşman hukukudur.
 
Sanık sandalyesine haksız yere oturtulan arkadaşlarımız bütün meşru haklarından mahrum bırakılmaktadır. En başta yargılama hukuku açısından vazgeçilmez nitelikte olan savunma hakkı gasp edilmektedir. Soruşturmayı ve kovuşturmayı genişletme talepleri dikkate alınmamaktadır. Duruşma periyotları, iktidarın siyasi hedefleriyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmektedir. Bir mizansen bir kurgu dava söz konusudur. Burada dünya tarihinde örneğine rastladığımız kara leke olarak hukuk tarihine, siyaset tarihine geçen örneklerden biri ile karşı karşıyayız. Dreyfus Davası gibi Leibzig Davası gibi kurgu davadır. O davalarda bile dönemin yönetimleri ve yargısı hiç olmazsa görüntüyü kurtarmak için bazı kurallara uymaya dikkat etmiştir. Kobanê kumpas davasında ise mahkeme heyetinin böylesi bir kaygısı bile yoktur. Kobanê kumpas davası bir hukuksuzluk ve adaletsizlik laboratuvarı olarak görülmelidir. Bunu hep söyledik.
 
KUMPAS DAVALARI BİZİM ÜZERİMİZDEN TEST EDİLİYOR
 
Bu davada yapılan her şey zamanı geldiğinde bütün muhaliflere karşı uygulanacak bir norm yaratma amacını da taşımaktadır. Yani bu davayla sadece HDP’ye karşı, sadece HDP’nin şahsında demokratik siyasete karşı bir tasfiye planı olarak görmek; yanıltıcı olacak demiştik. Ne yazık ki haklı çıktık. Aynı hukuksuzluklar başka yargılamalarda da sürdürüldü ama asıl bu hukuksuzlukların test edildiği yer Kobanê kumpas davası olmuştur.  Bugün bu tür davalara ve tezgahlara karşı geniş bir toplumsal duyarlılık ve kararlı bir demokratik mücadele, en etkili yöntemdir.
 
MUHALEFET SINIFTA KALDI
 
Ne yazık ki Kobanê kumpas davası boyunca başta siyasi muhalefet olmak üzere genel olarak güçlü bir dayanışmanın sergilendiğini söyleyemeyiz. Gerçi iktidarın basın üzerinde yoğun bir baskısı olduğunu biliyoruz ama buna rağmen siyasi muhalefet de çeşitli toplumsal çevrelerde daha yüksek bir ilgi ve dayanışma gösterebilirlerdi. Şüphesiz burada davayı başından beri aynı dayanışma ruhuyla ve demokratik kararlılıkla takip eden dost ve yoldaş çevreleri, bunun dışında tutuyoruz. Eğer bu ülkede adaletin hâkim kılınmasını istiyorsak, yapmamız gereken şey toplumsal dayanışmayı ve ortak demokratik mücadeleyi büyütmektir.
 
DAVAYLA BARIŞ UMUDU YARGILANIYOR
 
Kobanê kumpas davası aynı zamanda demokrasi ve barışa karşı bir tuzak ve kumpastır. Özellikle 2013-15 yılları arasında yürütülen çözüm sürecindeki faaliyetlerin bile isnat konusu, suç konusu yapılması bunun açık göstergesidir. Kobani davası ile barış umudu da yargılanmak isteniyor, Kürt sorununda demokratik çözüm arayışlarının önüne geçilmek isteniyor. Bütün bunları dikkate aldığımızda, Kobani kumpas davasına karış sergilenecek tutum aynı zamanda adalet, demokrasi ve barış için verilecek mücadele açısından çok değerlidir. Bizler, bu konularda mücadelemizde en ufak bir adım geri atmayacağız.  Tam tersine hem Kürt sorununda demokratik çözüm hem de bütün Türkiye’de özgürlük ve demokrasi, hem de kalıcı barış için müsaademize devam edeceğiz.
 
SİVAS KATLİAMI DAVASI ZAMAN AŞIMINA UĞRATILDI
 
Dün 2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümüydü. Korkunç bir katliam yaşandı. Katliamın üzerinden 30 yıl geçti. 33 insanımız diri diri diri yakıldı. Hepsini saygıyla minnetle anıyorum. Sivas katliamı davası firari sanıklar hariç zaman aşımına uğradı. Orada yargının da hiçbir acelesi yoktu. Yargıyı kontrol eden iktidar merkezlerin de bir acelesi yoktu. Tersine davanın zaman aşımına uğraması için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bütün Türkiye’nin hatta dünyanın gözleri önünde 33 insanın diri yakıldığı bu katliamın davası zaman aşımına uğratılıyor, böylece sanıklar serbest kalmış oluyor. Yani sanıklar bir şekilde aklanmış oluyor. Sivas katliamı aklanmış oluyor. Öte yandan hukuksuz ve adaletsiz olduğu apaçık olan Kobanê kumpas davasında mahkeme adete zamanla yarışıyor. Bir an önce sona ulaşmak istiyor.
 
MÜTAALA İKTİDARIN HEDEFLERİNİ YANSITAN BİR MANİFESTODUR
 
Eğer savcının sunduğu mütalaayı okuma imkânınız olursa; 5200 sayfa tutan bir mütalaa göreceksiniz. Mütalaada herhangi bir hukuki argüman yok. Mütalaa, iktidarın siyasi görüş ve hedeflerini yansıtan bir tür manifestosudur. Şimdi durum bu kadar açıkken bu davaya karşı sessiz ve tepkisiz kalmak iktidarın oyunlarını sergilemesine cesaret vermek anlamına gelir. İddianamenin kopyası bir mütalaa söz konusu hiçbir lehe delil dikkate alınmamış çelişkiler iftiralar art arda sıralanmış AİHM kararları yok sayılmış, gizli tanık uygulaması artık pervasızlık sınırlarını aşan bir noktaya gelmiştir. Böyle bir mütalaa ve bunun kopyası olan bir iddianame ile arkadaşlarımız ağır cezalara çarptırılmak isteniyor. Mahkeme salonlarında arkadaşlarımızın gösterdiği onurlu duruş ve direniş; bizler için de ilham kaynağıdır. Bizler de aynı şekilde bu mücadeleyi sonuna kadar ve aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.
 
ÇORUM KATLİAMI
 
Bugün aynı zamanda 3 Temmuz Çorum Katliamının yıldönümü orada da hayatını kaybeden canları rahmetle anıyoruz. Adaletsizliği bu ülkeden ortadan kaldırana kadar, Adaleti, demokrasi, barışı, özgürlüğü hâkim kılıncaya kadar her alanda mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bundan Sonra bütün bu sorumlulukları dikkate alan çizgimizi ve yürüyüşümüzü güçlendireceğiz.”
 

Diğer başlıklar

17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar
16:35 Geçici hükümet Nepal’de ulusal yas ilan etti
16:20 Tahliyeye kurul engeli
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
15:35 Wan'da yürüyüşe son çağrı
15:04 3 yılda İran 2 bin 910 kişiyi idam etti
14:52 Meclis Başkanı Kurtulmuş: Elimizi çabuk tutmalıyız
14:43 Sanatçılardan ‘Barışı toplumsallaştırmak’ buluşması
14:42 30 yıllık tutsağın, kardeşinin cenazesine katılma talebine ret
14:40 Êlih'te aynı aileden 4 kişinin katledilmesi protesto edildi
14:22 ‘Kent uzlaşısı’ davasına çağrı
14:13 Komisyonun 10’uncu toplantısı başladı
14:06 İnsan hakları örgütlerinden Zeyneb Celaliyan’ın tedavi hakkı için çağrı
13:38 Abdullah Öcalan: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi
13:02 ‘Komisyon Öcalan ile görüşmeli, yasal düzenlemeler konuşulmalı'
12:34 Zeyneb Celaliyan'dan mektup: Zulme sessiz kalmayın
12:18 Kayyımın kapattığı Alo Şiddet Hattı yeniden hizmete sunuldu
11:59 AYM kararı hiçe sayılıyor: 'Sanal devriye'den 25 hesaba erişim engeli
11:42 Mêrdîn'de doktor saldırıya uğradı
11:30 Z.Ş.'yi öldürmeye teşebbüs eden sanığın duruşması ertelendi
11:29 Kazanhan'ın annesinden mahkemeye: Katili siz mi saklıyorsunuz?
11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması
15/09/2025
23:23 İzmir'de 5 ESP'li tutuklandı
22:43 İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı
21:44 Pınar Aydınlar'a bir ceza bir de beraat talebi YENİLENDİ
21:27 5’inci Suriye Forumu sonuç bildirgesiyle sona erdi
20:49 'Kara para' soruşturmasında adı geçen Tekdağ serbest
19:53 Avukatlar İmralı'dan döndü
19:43 ‘Zeytinlikler termik santrallere kömür olacak’
19:37 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 47’nci gününde
19:30 Erdoğan Şara ile Katar'da bir araya geldi
19:00 Çin: ABD diğer ülkelerin egemenliğini ihlal ediyor
18:55 Wan'da 'Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz' kampanyası başlatıldı
18:50 'Umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
18:36 NADA: Kadınlara yönelik soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltelim
18:29 Kartalkaya davasında 'olası kastla öldürmek' suçundan ceza istendi
18:20 HSK olağanüstü toplantısını erteledi
18:17 Gazze'de 3 gazeteci daha katledildi
18:11 Amed'de şüpheli kadın ölümü
18:07 Dêrsim’de 'barış için imza' standı
18:00 6 mahalleye 8 saat su verilmeyecek
16:32 5. Suriye Forumu: Özerk Yönetim başarısını kanıtladı
16:06 Nergis Muhammedi: Jin, jiyan azadî hareketinden intikam almak istiyorlar
16:02 Erzingan’a görüşe giden aile kaza geçirdi
15:43 Şemrex’te Kadın Yaşam Merkezi yeniden hayata geçiyor
15:17 DEM Parti’den aileler arasında yaşanan kavgalara karşı çağrı
14:57 Wan'da 17 Eylül'deki yürüyüş için bildiri dağıtıldı
14:55 ‘Gölgede Kalan’ yarışmasına başvurular sürüyor
14:45 Êlih'teki silahlı saldırıda 24 gözaltı
14:12 ÖHD’den Osmaniye ve Tokat cezaevi raporu: Tahliyeler kurul kararlarıyla engelleniyor
13:39 Asgari ücret açlık sınırının yüzde 68 altında kaldı
13:35 Adana'da 3 polis görevden uzaklaştırıldı
13:29 Amedliler: Komisyon Abdullah Öcalan'ı dinlemeli
13:19 3 kentte ‘umut hakkı’ yürüyüşü düzenlenecek
13:13 BTK’den Xelfetî kayyımı haberine erişim engeli