Sancar: Kobanê davası ‘Çöktürme Planı’nın bir unsurudur

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobanê Davası mütalaasını “iktidarın siyasi hedeflerini yansıtan bir manifesto” olarak niteleyerek, “Kobanê kumpas davası ‘Çöktürme Planı’nın bir unsurudur” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde 26’ncı duruşması görülen Kobanê Davası’nın sabah oturumunu izledikten sonra partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüleri Nuray Özdoğan ile Serhat Eren de toplantıya katıldı. 
 
‘BU DAVA KUMPAS DAVASIDIR’
 
Sancar, Kobanê Davası’nın “kumpas davası” olduğunu belirtti. Soruşturmanın 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê kuşatması ve işgal girişimine karşı başlayan protestoların devamında HDP MYK’nin bir açıklamasının gerekçe gösterilerek başlatıldığını hatırlatan Sancar, “O tweet 2014 yılı Ekim ayında atılmıştı. Operasyonlarla başlayan bu dava ise 2020 yılında açıldı. Yani aradan 6 yıldan geçtikten sonra bir tweet gerekçe gösterilerek partimizin MYK üyelerinin tamamını kapsayan bir dava açıldı” dedi.
 
‘DAVANIN AÇILDIĞI TARİH ÖNEMLİ’
 
Kobanê Davası’nın açıldığı tarihe dikkat çeken Sancar, davanın gelişim sürecine bakıldığında tüm aşamaların iktidarın siyasi ihtiyaçlarına göre düzenlendiğini belirtti. Sancar, Kobanê davasının asıl amacının “DAİŞ tehlikesini unutturma” olduğunu söyledi. Sancar, “2014 yılında sadece Türkiye’de, sadece Kobanê Rojava’da değil, bütün dünyada IŞİD vahşeti konuşuluyordu. IŞİD’in başlattığı hamlelerin son aşaması olarak, Kobani’nin düşürülmesi söz konusuydu. IŞİD’in temel hedefi olarak ortada duruyordu. IŞİD’in Kobanê’yi kuşatmasına karşı sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok ülkesinde eylemler, etkinlikler, gösteriler ve dayanışma faaliyetleri ortaya kondu. Türkiye’de de bunlar yine aynı şekilde yaşandı. IŞİD’in saldırılarına karşı dayanışma ve Türkiye’de hükümetin Kobanê’ye yardım için koridor açma talebi dile getiriliyordu. Bu eylemlerde HDP’nin o dönem yaptığı çağrı da bu çerçevedeydi. Demokratik barışçıl bir şekilde Kobanê halkıyla dayanışma, IŞİD vahşetine karşı birlikte durma çağrısını içeriyordu” diye konuştu.
 
‘IŞİD’İN GERİLETİLMESİ KOBANÊ YENİLGİSİYLE BAŞLADI’
 
Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “IŞİD’in o dönem yarattığı büyük tehdide karşı Kobanê halklarının sergilediği direniş, insanlık tarafından şanlı bir sayfa olarak görüldü. IŞİD’in geriletilmesi ve çöküş süreci, Kobanê yenilgisi ile başladı. İşte hükümet, IŞİD’in o dönem yarattığı ve bugüne sarkması muhtemel bütün tehditleri unutturmak, kendi sorumluluğunu örtmesi için Kobanê kumpas davasını devreye soktu. Kobanê kumpas davası öncelikle bu hakikatleri karartma ve unutturma amacını taşıyor. IŞİD’in o dönem yarattığı büyük tehdidi ve geleceğe yönelik tehlikeyi hafızalardan silme amacı taşıyor. Yine dönemin hükümetinin IŞİD’e karşı Kobanê halkıyla dayanışma taleplerine kulak tıkamasının unutturulmak istendiği; bir kumpasla karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha hatırlatayım.
 
İKTİDAR KANLI TEZGAHIN ORTAYA ÇIKMASINI İSTEMEDİ
 
Öte yandan 6-8 Ekim 2014’te yaşananların kirli tezgahlar olduğuna dair dönemin en yetkili bakanlarının açıklamaları var. Bu iktidar hiçbir zaman o dönem sergilenen kirli ve kanlı tezgahların ortaya çıkmasını istemedi. Partimiz, Meclis grubumuz ve diğer organlarımızla hakikatin bütün boyutlarının ortaya çıkması için yürüttüğümüz tüm çalışmalarımız engellendi ya da yok sayıldı. Meclis’te verilen çok sayıda araştırma önergesi, iktidar bloğunun oylarıyla reddedildi. Partimiz, o dönem nelerin yaşandığını, bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkmasını talep etti. Çünkü o tarihten sonra yaşanan siyasi gelişmeler; şu an içinde yaşadığımız rejimin yerleşmesi için kurulan planların birer parçasıydı. Eğer hakikatler ortaya çıkarılabilseydi, hükümetin iktidar bloğunun bu siyasi darbe operasyonları için planladığı aşamaların boşa çıkarılması çok daha mümkün olacaktı.
 
İKTİDAR İNTİKAM ALMA PEŞİNDEDİR
 
İktidar aynı şekilde Kobanê kumpas davası ile bir tür intikam alma peşindedir. IŞİD’e karşı yürütülen mücadelenin ardından Kobanê’nin kurtarılması ve 2015 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin mecliste hükümet kurma çoğunluğunu kaybetmesi, bu iktidar için bir travma olmuştur. Bunlar arka arkaya yaşanan gelişmelerdir. Kobani’de IŞİD’in geriletilmesi ve yenilmesinin birkaç ay sonrasında 7 Haziran seçimleri gerçekleşmiştir. O seçimlerde AKP tarihin en ağır yenilgisini almıştır. Hem IŞİD’e karşı Kobanê ‘de yürütülen direnişin hem de 7 Haziran’da AKP’nin aldığı seçim yenilgisinin intikamı; Kobanê kumpas davası ile alınmak isteniyor.
 
AKP’NİN SURİYE PLANLARI BOŞA DÜŞTÜ
 
Aynı şekilde hatırlarsak; dönemin AKP yönetiminin Suriye planları hem IŞİD’in  Kobanê’de yenilmesi ile hem de 7 Haziran seçimleri ile boşa düştü. O tarihlerden sonra yeni bir siyaset izlemek zorunda kalmışlardır. Kasım seçimlerinden sonra izledikleri politikaları, Kürtlerin Suriye'de elde ettikleri kazanımlara saldırmak şeklinde olmuştur. Kobanê kumpas davası bu saldırıların bir parçası olarak görülmelidir. Davanın bir diğer amacı da demokratik siyaseti kuşatmak ve tasfiye etmektir. Bunu çöktürme planlarından iyi biliyoruz.
 
DAVA ÇÖKTÜRME PLANININ BİR UNSURUDUR
 
Kobanê kumpas davası çöktürme planının bir unsurudur. Demokratik siyaseti tümüyle etkisiz hale getirmek, mümkünse tasfiye etmek iktidarın temel amaçlarındandır. 2020’de başlayan Kobanê kumpas davası aynı zamanda HDP’ye karşı kapatma davası açılmasının da bir ön aşaması olmuştur. 2020 Eylül’ünde MYK üyelerimize düzenlenen operasyondan sonra 17 Mart 2021’de yani yaklaşık 6 ay sonra, HDP hakkında kapatma davası açılmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki; bu dava tamamen siyasi amaçlarla açılmıştır ve siyasi hedeflerle yürütülmektedir. Bu davanın hukukla bir ilgisi yoktur. Esasen duruşmayı yakından takip edenler gayet iyi görüyorlar ki; burada uygulanan hukuk ne evrensel ilkelere uygundur ne de ‘milli’ hukuka uygundur. Tam tersine bu Kobanê kumpas davasında uygulanan hukuk, düşman hukukudur.
 
Sanık sandalyesine haksız yere oturtulan arkadaşlarımız bütün meşru haklarından mahrum bırakılmaktadır. En başta yargılama hukuku açısından vazgeçilmez nitelikte olan savunma hakkı gasp edilmektedir. Soruşturmayı ve kovuşturmayı genişletme talepleri dikkate alınmamaktadır. Duruşma periyotları, iktidarın siyasi hedefleriyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmektedir. Bir mizansen bir kurgu dava söz konusudur. Burada dünya tarihinde örneğine rastladığımız kara leke olarak hukuk tarihine, siyaset tarihine geçen örneklerden biri ile karşı karşıyayız. Dreyfus Davası gibi Leibzig Davası gibi kurgu davadır. O davalarda bile dönemin yönetimleri ve yargısı hiç olmazsa görüntüyü kurtarmak için bazı kurallara uymaya dikkat etmiştir. Kobanê kumpas davasında ise mahkeme heyetinin böylesi bir kaygısı bile yoktur. Kobanê kumpas davası bir hukuksuzluk ve adaletsizlik laboratuvarı olarak görülmelidir. Bunu hep söyledik.
 
KUMPAS DAVALARI BİZİM ÜZERİMİZDEN TEST EDİLİYOR
 
Bu davada yapılan her şey zamanı geldiğinde bütün muhaliflere karşı uygulanacak bir norm yaratma amacını da taşımaktadır. Yani bu davayla sadece HDP’ye karşı, sadece HDP’nin şahsında demokratik siyasete karşı bir tasfiye planı olarak görmek; yanıltıcı olacak demiştik. Ne yazık ki haklı çıktık. Aynı hukuksuzluklar başka yargılamalarda da sürdürüldü ama asıl bu hukuksuzlukların test edildiği yer Kobanê kumpas davası olmuştur.  Bugün bu tür davalara ve tezgahlara karşı geniş bir toplumsal duyarlılık ve kararlı bir demokratik mücadele, en etkili yöntemdir.
 
MUHALEFET SINIFTA KALDI
 
Ne yazık ki Kobanê kumpas davası boyunca başta siyasi muhalefet olmak üzere genel olarak güçlü bir dayanışmanın sergilendiğini söyleyemeyiz. Gerçi iktidarın basın üzerinde yoğun bir baskısı olduğunu biliyoruz ama buna rağmen siyasi muhalefet de çeşitli toplumsal çevrelerde daha yüksek bir ilgi ve dayanışma gösterebilirlerdi. Şüphesiz burada davayı başından beri aynı dayanışma ruhuyla ve demokratik kararlılıkla takip eden dost ve yoldaş çevreleri, bunun dışında tutuyoruz. Eğer bu ülkede adaletin hâkim kılınmasını istiyorsak, yapmamız gereken şey toplumsal dayanışmayı ve ortak demokratik mücadeleyi büyütmektir.
 
DAVAYLA BARIŞ UMUDU YARGILANIYOR
 
Kobanê kumpas davası aynı zamanda demokrasi ve barışa karşı bir tuzak ve kumpastır. Özellikle 2013-15 yılları arasında yürütülen çözüm sürecindeki faaliyetlerin bile isnat konusu, suç konusu yapılması bunun açık göstergesidir. Kobani davası ile barış umudu da yargılanmak isteniyor, Kürt sorununda demokratik çözüm arayışlarının önüne geçilmek isteniyor. Bütün bunları dikkate aldığımızda, Kobani kumpas davasına karış sergilenecek tutum aynı zamanda adalet, demokrasi ve barış için verilecek mücadele açısından çok değerlidir. Bizler, bu konularda mücadelemizde en ufak bir adım geri atmayacağız.  Tam tersine hem Kürt sorununda demokratik çözüm hem de bütün Türkiye’de özgürlük ve demokrasi, hem de kalıcı barış için müsaademize devam edeceğiz.
 
SİVAS KATLİAMI DAVASI ZAMAN AŞIMINA UĞRATILDI
 
Dün 2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümüydü. Korkunç bir katliam yaşandı. Katliamın üzerinden 30 yıl geçti. 33 insanımız diri diri diri yakıldı. Hepsini saygıyla minnetle anıyorum. Sivas katliamı davası firari sanıklar hariç zaman aşımına uğradı. Orada yargının da hiçbir acelesi yoktu. Yargıyı kontrol eden iktidar merkezlerin de bir acelesi yoktu. Tersine davanın zaman aşımına uğraması için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bütün Türkiye’nin hatta dünyanın gözleri önünde 33 insanın diri yakıldığı bu katliamın davası zaman aşımına uğratılıyor, böylece sanıklar serbest kalmış oluyor. Yani sanıklar bir şekilde aklanmış oluyor. Sivas katliamı aklanmış oluyor. Öte yandan hukuksuz ve adaletsiz olduğu apaçık olan Kobanê kumpas davasında mahkeme adete zamanla yarışıyor. Bir an önce sona ulaşmak istiyor.
 
MÜTAALA İKTİDARIN HEDEFLERİNİ YANSITAN BİR MANİFESTODUR
 
Eğer savcının sunduğu mütalaayı okuma imkânınız olursa; 5200 sayfa tutan bir mütalaa göreceksiniz. Mütalaada herhangi bir hukuki argüman yok. Mütalaa, iktidarın siyasi görüş ve hedeflerini yansıtan bir tür manifestosudur. Şimdi durum bu kadar açıkken bu davaya karşı sessiz ve tepkisiz kalmak iktidarın oyunlarını sergilemesine cesaret vermek anlamına gelir. İddianamenin kopyası bir mütalaa söz konusu hiçbir lehe delil dikkate alınmamış çelişkiler iftiralar art arda sıralanmış AİHM kararları yok sayılmış, gizli tanık uygulaması artık pervasızlık sınırlarını aşan bir noktaya gelmiştir. Böyle bir mütalaa ve bunun kopyası olan bir iddianame ile arkadaşlarımız ağır cezalara çarptırılmak isteniyor. Mahkeme salonlarında arkadaşlarımızın gösterdiği onurlu duruş ve direniş; bizler için de ilham kaynağıdır. Bizler de aynı şekilde bu mücadeleyi sonuna kadar ve aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.
 
ÇORUM KATLİAMI
 
Bugün aynı zamanda 3 Temmuz Çorum Katliamının yıldönümü orada da hayatını kaybeden canları rahmetle anıyoruz. Adaletsizliği bu ülkeden ortadan kaldırana kadar, Adaleti, demokrasi, barışı, özgürlüğü hâkim kılıncaya kadar her alanda mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bundan Sonra bütün bu sorumlulukları dikkate alan çizgimizi ve yürüyüşümüzü güçlendireceğiz.”
 

Diğer başlıklar

17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı