Kurdistan’ı dört parçaya bölen Lozan 100’üncü yılında

img
ANKARA - Birinci Dünya Savaşı sonrasında emperyal güçler arasında imzalanan Lozan Antlaşması’yla Kurdistan coğrafyası 4 parçaya bölünürken, Kürtlerin bu süreçte imha ve inkar politikalarına karşı direnişi büyüyerek devam etti. 
 
Ortadoğu’nun siyasi kaderini belirleyen Lozan Antlaşması, 100’üncü yılında Kürtler ve dostları tarafından tartışılıyor. Ulus devletlerin ve dünya sisteminin krizlerini aşmak ve ertelemek için giriştiği savaşların başında 1’inci Dünya Savaşı geliyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahdı olan Fransuva Ferdinand’ın Bosna’ya yaptığı ziyaret sırasında, Sırp milletçisi olan Gavrilo Princip’ın kendisine 28 Haziran 1914’te suikast düzenlemesi bahane edilerek karşıt görünen devletler, iki farklı tarafta birleşti.
 
SALDIRILAR BAŞLADI
 
İtilaf devletleri olarak isimlendirilen İngiltere, Fransa ve Rusya ile daha sonra bu gruba katılan İtalya bir yanda dururken Almanya ve Avusturya-Macaristan ve sonradan taraf olan Osmanlı diğer tarafta yer aldı. Benzerler konumlanınca da Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a 23 Temmuz 1914’te ültimatom gönderdi, ardından ise 28 Temmuz’da Sırbistan’ı işgal etti. Bunun devamında ise Almanya, Belçika, Lüksemburg ve Fransa’ya saldırısı ile Rusya’nın Almanya’ya saldırısı takip etti.
 
GİZLİ ANTLAŞMALAR
 
Savaş öncesinde Osmanlı Devleti de Almanya’nın yanında savaşa katıldı. Osmanlı’nın dahil olması sonrası itilaf devletleri, gizli antlaşmalarla Osmanlı topraklarını kendi aralarında pay ettiği daha sonra ortaya çıktı. İmzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile Osmanlı’nın başkenti olan İstanbul da dahil Çanakkale Boğazı, Rusya’ya bırakıldı. Bunun yanı sıra İngiltere tarafından kurulan ve Osmanlı’ya karşı izlenecek politikaları belirlemek üzere 8 Nisan 1915’te “De Bunsen Komitesi” kuruldu. Komite, hazırladığı “Emperyal çıkarların korunması için rapor: Asyatik Türkiye” raporu ile Osmanlı’yı merkezi bir otoriteden yoksun bırakmak ve 5 bölgeye ayırmayı hedefledi.
 
KURDİSTAN DA ANTLAŞMADA YER ALDI
 
Daha sonra ise bu doğrultuda 16 Mayıs 1916’da İngiltere ve Fransa arasında yapılan ve aynı yılın Ekim ayında Rusya tarafında da onaylanan Osmanlı Devleti’nin Ortadoğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören Sykes-Picot Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre; İskenderun bölgesi tamamen bağımsız, Filistin’in uluslararası güçler tarafından yönetilmesi, Trabzon, Betlîs, Wan ve Erzirom’un Rusya’ya bırakılması, Lübnan ve Suriye’nin yanı sıra Adana, Dîlok, Riha, Mêrdîn, Amed ve Musul’un Fransa’ya, Irak’ın ve Güney Mezopotamya’nın da İngiltere’ye peşkeş çekilmesi öngörüldü. Ancak Çarlık Rusya’nın yıkılması ile Rusya’da yönetime gelen Bolşevikler, 1917’de çekildiklerini duyurdu ve tüm gizli antlaşmaları teşhir etti.
 
MONDROS ANTLAŞMASI
 
Rusya’nın çekilmesi çoğu şeyi değiştirse de Osmanlı’ya yönelik pek çok politikanın değişmesine engel olamadı. Savaş henüz bitmeden Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda İtilaf Devletleri ile Osmanlı arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı fiilen sona erdi. Antlaşmanın 7’nci maddesi ile Osmanlı toprakları işgale hazır hale getirildi. 24’üncü maddesine göre de Kurdistan’da Ermeni devletinin kurulması amaçlandı.
 
9 MİLYON İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ
 
İtilaf devletleri yanında savaşa sonradan katılan ABD’nin Başkanı Woodrow Wilson’un 8 Ocak 1918’de açıkladığı ilkeler gereği ise Sykes-Picot Antlaşması Osmanlı yönünden hükümsüz kılındı. Yeni bir dünya tahayyülü yapan ABD, Suriye ve Irak’ta ise İngiltere ve Fransa’ya bağlı sömürge devletlerin kurulmasını kararlaştırdı. Almanya’nın 11 Kasım 1918’de ateşkesi kabul etmesi ile birlikte savaş, kağıt üzerinde sona erdi. Bu arada 70 milyon insanın birbirine “asker kılıfı” altında ateş ettirildiği savaş nedeniyle 9 milyon kişi yaşamını yitirdi.
 
Haziran 1917’de yani bir yıl önce İtilaf Devletleri tarafında savaşa katılan Yunanistan ise Wilson ilklerine işaret ederek, İzmir’de Yunan nüfusun fazla olduğunu ve bu yerlerin kendilerinin hakkı olduğunu ileri sürdü. İtalya Yunanistan’ın bu talebinin yerine getirilmemesi için Osmanlı’nın Antalya kentine asker çıkarsa da daha sonra Yunanistan askerleri 15 Mayıs 1919’da İzmir’e ayak bastı.
 
KURDİSTAN TELGRAFI
 
Tam da bu sıralarda yangın yerine dönen Osmanlı toprakları arasında bulunan Samsun’da, Türk ve Rum halkının arasında çatışma başladı. Osmanlı, itilaf devletlerin Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanarak bu kargaşa nedeniyle tüm toprakları işgal etmesini önlemek için Mustafa Kemal’i, 9’uncu Ordu’nun müfettişi olarak Samsun’a gönderildi. Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesine dair fermanda, 3 ve 4’üncü kolordular ile; Amed, Betlîs, Xarpêt, Ankara ve Kastamonu illerinin kolordu komutanlarına doğrudan emir verebileceği yetki de yer aldı. Bu fermanla Mustafa Kemal, Kurdistan’ın büyük bir bölümüne emir verebilecek bir rütbeye ulaştı. İddialara göre çatışmaları sonlandırmak üzere Samsun’a gönderilen Mustafa Kemal’in daha sonra yazdığı Nutuk’ta İstanbul’dan çıkar çıkmaz, yeni bir Türk devleti kurma düşüncesi ile Anadolu’ya geçtiği belirtildi. 
 
Mustafa Kemal, Samsun’a çıktıktan on gün sonra ise Genelkurmay Başkanlığı’na bir telgraf çekerek, “Bağımsız Kurdistan görüşünü savunan, Diyarbakır’daki Kürt Kulübü ile hükümet yandaşı olan öteki kulüpler arasındaki çelişkinin arttığını araştırmalarımdan öğrendim. Kürtlere ve Kurdistan üzerinde etkili, savaş sırasında yakınlık ve sevgilerini çok iyi kazandığım Kürt ileri gelenlerinden bazılarına doğrudan, bazılarına kolordu aracılığıyla telgraflar çekerek, devletin gerçek durumunu ve kendilerince alınması gereken önlemler için gereği kadar bilgi vererek, etkili öğütlerde bulundum. Son günlerde edindiğim bazı bilgilere göre, Kurdistan bölgesiyle de ilgilenmek gerekiyor…”  ifadelerine yer verdi.
 
GİZLİ AMASYA PROTOKOLÜ
 
Mustafa Kemal Samsun’da bir müddet durduktan sonra 12 Haziran’da Amasya’ya, 27 Haziran’da ise Sêwaz (Sivas) ve oradan da 2 Temmuz’da Erzirom’a geçti. 23 Temmuz ve 7 Ağustos arasında Erzirom’da yapılan kongreye, kimi bilgilere göre Kurdistan kentlerinden 32 delege katıldı. 4 ve 11 Eylül arasında yapılan Sivas Kongresi ardından ise 22 Ekim 1919’da yayınlanan gizli Amasya Protokolü’nün ilk maddesinde, Osmanlı topraklarının Türklerin ve Kürtlerin oturduğu arazi olduğu, Kürtlerin Osmanlı topluluğundan ayrılmasının imkansız olduğu ve bu nedenle Kürtlerin ve Türklerin bölgenin kurtarılması için birlikte hareket etmesi gerektiği yönünde ifadeler yer aldı. Kimi tarihçiler, Mustafa Kemal’in Kürtlerin ayrılma talebini sekteye uğratmak yanı sıra yanında tutarak, Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığını savunuyor.
 
SEVR ANTLAŞMASI
 
Bu gelişmelerin yanı sıra Osmanlı topraklarının paylaşılması için 18-26 Nisan 1920’de İtalya’nın San Remo kentinde pek çok gücün katıldığı konferans düzenledi. Bu görüşmelerde Kürt sorunu, boğazlar ve borçlar meselesi en çok dikkat çeken hususlar arasında yer aldı. 10 Ağustos 1920’de gerçekleştirilen Sevr Antlaşması ile Wan, Erzirom, Bêtlis ve Trabzon illerinin bulunduğu alanda bir Ermenistan devletinin kurulması, Suriye’nin Fransa’ya, Irak’ın İngiltere’ye verilmesi kararlaştırıldı.
 
KÜRTLER SEVR’DE NASIL TANIMLANDI?
 
Kürtlerle ilgili olan maddede ise şu ifadeler yer aldı: “İşbu anlaşmanın yürürlüğe konuluşundan bir yıl sonra 62. maddede belirtilen bölgelerdeki (Fırat’ın doğusundan, ilerde saptanacak Ermenistan’ın sınırının güneyinde… Suriye ve Irak ile Türkiye sınırının kuzeyinde Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgedeki) Kürtler bu bölgelerdeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye’den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Kongresi’ne başvurulursa ve konseyde bu nüfusun bağımsızlığa yetenekli olduğu görüşüne varırsa ve bu bağımsızlığı onlara tanımayı Türkiye’ye salık verirse Türkiye bu tavsiyeye uymaya ve bu bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeyi şimdiden yükümlenir.”
 
ÖZERKLİK VURGUSUYLA AMAÇ NEYDİ?
 
Osmanlıya dair bu gelişmeler yaşandığı sırada 23 maddeden oluşan 1921 Anayasası 20 Ocak’ta Meclis’te kabul edildi. Kimi görüşlere göre, bir geçiş metni konumunda bulunan bu anayasada yer alan 11’inci madde ile Kürtlere özerklik vermenin kararlaştırıldığı ancak bunun bir diğer amacının da Kürtlerin örgütlenme ve istemlerinin önüne geçilmesi olarak belirtildi. 
 
KOÇGIRÎ DİRENİŞİ
 
Bu gelişmeden hemen önce Kürt Teali Cemiyeti’nden Nuri Dersimi, Ali Şer, Alişan Bey ve Haydar Bey gibi öncüler, Mustafa Kemal ekibine karşı hep mesafeli durdu ve Şubat 1920’den itibaren Wilson ilkelerindeki özerklik maddesine dayanarak politikalarını şekillendirmeye çalıştı. Cemiyet, TBMM’ye Sevr Anlaşması gereğince özerklik talebinde bulundu ve tutukluların serbest bırakılmasını ve Kürtlerin yaşadığı yerlerden Türk memur ve askerlerinin ise çekilmesini istedi. Mustafa Kemal, önce bir “nasihat komitesi” gönderdi ve uzlaşma yollarını aradı. Kısa bir dönem uzlaşma yaşanmış gibi görünse de gerçek talepler ve sorunlar çözülmedi. Sêvas’ın Kamîlava (İmranlı) ve Koçgirî (Zara) ilçesinde yaşayan Koçgîrî Aşireti, 6 Mart  tarihinde başkaldırdı. Koçgirî, Nureddin Paşa ve Topal Osman gibi katliamcı kişilerce kanlı bir biçimde bastırıldı. Yüzlerce Kürt öldürüldü, binlercesi sürgün edildi. 
 
DİĞER PARÇALARDAKİ KÜRTLER
 
Koçgirî’nin yaşandığı dönemde yani 12 Mart’ta Kahire Konferansı düzenledi. Bu konferansta, Irak’ın kuruluşu kararlaştırıldı. Konferansa, Irak’ta yoğun bir biçimde yaşayan Kürt temsilcilerin katılması engellendi ve Irak Arap olan Faysal’a bırakıldı. Irak’ın kralı Faysal oldu. İngiltere öncülüğünde düzenlenen bu konferans ile Irak Kürtleri’nin parçalanma zemini atıldı. Bu sıralarda TBMM, Sovyetler ile Moskava Antlaşması imzaladı ve Doğu sınırları da kesinleşti. Sosyalist düşünce üzerine kurulduğu kabul edilen Sovyetler, Kürtleri ise görmezden geldi. Suriye sınırının belirlemesi için ise Fransa ile Ankara Antlaşması imzalandı. 20 Ekim’de imzalanan bu antlaşmada da Kürtlere herhangi bir hak tanınmadı.
 
BİR YANDAN YOK ETTİ, BİR YANDAN İSTEDİ!
 
Özerklik talebi ile hareket eden Kürtler bir yerden yok edilirken diğer taraftan ise Mustafa Kemal, sık sık özerklik vurgusu yapmayı sürdürdü. 22 Temmuz 1922’de El Cezire cephesi komutanı olan Tuğgeneral Nihat Paşa’ya gönderdiği bir mektupta,  “(…)yerel yönetimlerin oluşturulması iç politikamızın gereğidir. Kürtlerle dolu bölgede ise hem iç politikamız ve hem de dış politikamız açısından ölçülü yerel bir yönetim kurulmasını savunmaktayız. Ulusların kendilerini yönetmeleri yetkisi bütün dünyada benimsenmiş bir ilkedir. Biz de bu ilkeyi benimsiyoruz… Kurdistan’da Kürtlerin Fransızlar ve özellikle Irak sınırında İngilizlere karşı düşmanlığını silahlı çarpışmayla durdurulamaz bir düzeye vardırmak ve yabancılarla Kürtlerin birleşmesini engellemek aşamalı olarak yerel yönetimler kurulmasının zeminini hazırlamak ve bu yolla yürekten bize bağlılıklarını sağlamak Kürt yöneticilerinin sivil ve askerlik görevleriyle görevlendirilerek bize bağlılıklarını pekiştirmek gibi genel yollar benimsenmiştir…” ifadelerine yer vererek, özerkliğe dikkat çekti. 
 
DEVLET KURMA SÖZÜ
 
Ağustos ve Eylül’de adlandırılan şekli ile Kurtuluş Savaşı’nın son bulması ile Mustafa Kemal, çözülmeyen Musul ile ilgilenmeye başladı. Bu sırada ise Kürtler, verdikleri mücadele ile Musul’un yarısını kontrol altına alabilecek bir düzeydeydi. Bu nedenle İngiltere, Kürtlere otonom hakkı tanımak zorunda kaldı. Bir Kürt hükümeti oluşturuldu. İngiliz Yüksek Komiserliği, bu sıralarda, “İngiliz ve Irak hükümetleri, Irak sınırları içinde yaşayan Kürtlerin bu sınırlar içinde bir devlet kurma haklarının tanımaktadır” şeklinde bir bildiri yayınlasa da sonrasında bu bildiride yer alan ifadeye göre hareket etmedi.
 
KÜRT SORUNU LOZAN’I TIKADI
 
İtilaf devletleri, tam da bu süreçte yani 20 Kasım 1922’de Meclis ile İsviçre’nin Lozan kentinde “Barış Konferansı” adı altında görüşmelere başladı. Henüz resmi olarak kurulmamış olan ve Meclis ile idare edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni İsmet İnönü temsil etti. Ailesi Bêtlisli olan İnönü Kürt olmasına rağmen, Kürtlere dair kazanımları görüşmelerde reddetti. Görüşmelerde ilerleme olmayınca 4 Şubat 1923’te görüşmeler kesildi. Görüşmelerin kesilmesinin temel etkenlerden birinin ise İngiliz temsilci Lord Curzon’nun Kürtlerin haklarını masaya yatırması oldu. İngiltere’nin bu ikili tavrı, gündemdeki yerini hep korudu.
 
ANAYASA İLE ‘TAAHHÜT’ SÖZLERİ
 
Lozan görüşmelerin kesildiği sıralarda İzmit’te 16 Ocak’ta gazeteciler ile bir araya gelen Mustafa Kemal, gazeteci Ahmed Emin Yalman’ın Kürt sorunu ile ilgili sorusuna, “Kürtlere bölgesel özerklik verileceği” şeklinde yanıt verdi ve bu durumun Anayasa ile taahhüt altına alınacağını kaydetti. Devamında ise, şu ifadelere yer verildi: “Kürt sorunu; bizim yani Türklerin çıkarına da kesinlikle söz konusu olamaz. Çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sınırlarımız içinde bulunan Kürt unsurlar, öylesine yerleşmişlerdir ki, pek sınırlı yerlerde yoğun durumdadırlar. Fakat yoğunluklarını kaybede kaybede ve Türk unsurların içine gire gire, öyle bir sınır çizmek istesek, Türklüğü ve Türkiye’yi mahvetmek gerekir… Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Anayasa gereğince zaten bir tür yerel özerklikler oluşacaktır… (Kürtler) İfade edilmedikleri zaman, bundan kendilerine ait sorun çıkarmaları daima beklenir… Musul bizim için çok önemlidir. Birincisi, Musul’da sınırsız servet oluşturan petrol kaynakları vardır… İkincisi, onun kadar önemli olan Kürtlük sorunudur…”
 
KÜRTLERİN VARLIĞI İNKAR EDİLDİ
 
24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye-Suriye sınırı, Ankara Antlaşması’nda çizilen sınırlar olarak kabul edildi. Bununla birlikte Kurdistan dört parçaya bölünmesi resmileşti. Lozan’ın ardından 23 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. 1924 Anayasası’nda ise hem Kürtler hem de diğer halkların varlığı, dili ve kültürü inkar edildi. Bu yaklaşım kendisini Meclis görüşmelerinde ve anayasada şöyle gösterdi: “Devletimiz milli bir devlettir. Çok milletli bir devlet değildir. Devlet, Türk’ten başka bir millet tanımaz, memleket dâhilinde eşit hak ve hukuka sahip olması gereken ve başka ırktan gelen kimseler de vardır. Fakat bunlara da ırki durumlarına uygun olarak haklar tanıma veya bu anlama gelecek sözler etmek caiz değildir.”
 
İNKARA KARŞI DİRENİŞLER
 
Bu süreçten sonra Türklerle birlikte işgale karşı direnişi örgütleyen Kürtler adım adım tasfiye edildi ve katliamlar, sürgünler, imha ve yok etme politikaları devreye konuldu. Bu imha ve inkar politikalarına karşı ise, Şeyh Sait (1925), Ağrı-Zilan (1930) ve Dersim (1937) direnişleri yaşandı.
 
Özellikle 1970’lerden sonra artan inkar ve imha politikalarına karşı Abdullah Öcalan öncülüğünde kurulan PKK’nin başlattığı mücadele, devlet tarafından “29’uncu isyan” olarak nitelendirildi. 40 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, faili meçhul cinayetlere kurban gittiği, kaybedildiği, topraklarını terk etmek zorunda kaldığı bu çatışma halinde farklı dönemlerde devlet ile yapılan görüşmeler de oldu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çabalarıyla başlayan ve kamuoyu önünde heyetler aracılığıyla kurulan ilk temas ise, 2013-15 yılları arasını kapsayan “çözüm süreci” oldu.
 
Özellikle Suriye’de Kürt güçlerinin kazanımlar elde etmesi ve Türkiye’de Kürt siyasal hareketinin 7 Haziran 2015 tarihinde seçim barajını geçerek, AKP’yi iktidardan düşürmesi gibi kritik gelişmeler sürecin siyasi iktidar tarafından bitirilmesine neden oldu. Keza 2014 yılında hazırlanan Çöktürme Planı ve sürecin yasal statüye kavuşturulmaması, sürecin bitirilmesinin kararlaştırıldığının göstergesiydi.
 
LOZAN İLE AYNI TARİHTE ÇATIŞMALAR BAŞLADI
 
Dolmabahçe Sarayı’nda hükümet ve devlet yetkilileri ile İmralı Heyeti üyeleri arasında kameralar önünde mutabakat imzalanmasına varan diyalog süreci, 2015 tarihinde, 23 Temmuz’u 24 Temmuz’a bağlayan gece Kandil’e yönelik girişilen hava saldırısıyla resmi olarak sona erdirildi.
 
Aradan geçen 8 yılda siyasi soykırım operasyonları, kayyımlar, binlerce kişinin tutuklanması ve öldürülmesine neden olan çatışma hali sürdü. Kürt siyasal hareketi ise Lozan’ın 100’üncü yılında itirazlarının daha fazla yükseltemeye devam ediyor.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

09:15 Kırşehirlilerden maden tepkisi: Suyumuza, toprağımıza sahip çıkacağız
09:13 'Nesnellik, iktidarı adım atacak noktaya getirecek'
09:13 TUAY-DER: Tutsaklar sürecin öznesi olarak görülmeli
09:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' şölen, miting ve yürüyüşle devam edecek
09:01 'Babam ölüme terk edildi, bir an önce serbest bırakılmalı'
09:01 İki kardeş, 2 evlat, baba ve yeğen acısını yaşadı: Barış istiyoruz
09:00 Oğlunun kemikleri kutuda teslim edilmişti: Benim gibi acı çekenler barış istiyor
09:00 07 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
06/08/2025
22:53 Siweyda’da infaz edilen sivillerin sayısı 349’a yükseldi
22:34 Bazîd’de Barış ve Demokratik Toplum Şöleni
21:27 Türkiye ve Suriye arasında 9 mutabakat zaptı imzalandı
20:58 Mêrdîn’de içme suyu şebekesi yine patladı: İki ilçe susuz kaldı
20:34 Curnê Reş'te kadın buluşması
20:29 Amêdiyê’de yangın
19:37 AKP'den 81 ilde süreci anlatma kararı
18:44 Trump, Hindistan'a ek yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacak
18:38 'Orman yangınlarında ihmaller etkili'
18:34 Bolu Cezaevi'nde 5 tutsağın tahliyesine bir engel daha
17:51 Halepli gençlerden Abdullah Öcalan'a mektup
17:28 Ninova'da patlama
17:22 Wan Kent Konseyi sonuç bildirgesi: Öcalan’ın manifestosuna sahip çıkalım
17:12 DEM Parti’den sahte diploma çetesi hakkında suç duyurusu
17:08 Herranlı mevsimlik işçilerin taziyesine ziyaret
16:59 Antalya Cezaevi'nde tedavi hakkı engelleniyor
16:41 Kayyım mağduru işçiler Kent Konseyi’nde
16:10 Kuzey ve Doğu Suriye’de ‘Ortak Tutum Konferansı’ düzenlenecek
16:09 Sincan Cezaevi'nde 12 kadına '15 Şubat protestosu' cezası
15:50 Wan Kent Konseyi 3 bin kişiyle toplandı
15:46 Hezil çayına düşen çocuk hayatını kaybetti
15:39 Elektrik kesintisine karşı yol kapattılar
14:44 Beluc kadınlar kayıplar için yürüdü
14:29 AKP'nin tek haneli enflasyon hedefi bir kez daha ertelendi
14:18 DEM Parti'nin önerisiyle komisyona üç yeni isim seçilecek
13:50 Bayındır: Özgürlük için birliği sağlayıp, örgütlülüğü büyütmeliyiz
13:44 Kayyım arsaları satılığa çıkardı, ilanı Van TSO yayınladı!
13:24 Komisyonun ikinci toplantısının tutanakları gizli olacak
13:16 Beluc gazeteci tutuklandı
12:52 Hindistan'da sel: 100 kişi kayıp, 4 kişi yaşamını yitirdi
12:26 İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 50 düştü
12:11 Bağdat'ta 'Uluslararası Enerji Forumu' düzenlenecek
12:01 Ankara'da kadın cinayeti
11:59 Toplumsal direnişin önemi
11:46 ABD Dışişleri Sözcüsü: Suriye'de sorunların diyalogla çözülmesini destekliyoruz
11:21 Kayyım işten çıkardığı 223 işçinin yerine 84 kişiyi işe aldı
11:15 DEM Parti MYK ‘süreç ve komisyon’ gündemiyle toplandı
10:49 Gazete dağıtımcısına tehdit ve ajanlık teklifi
10:37 DBP PM Sonuç Bildirgesi: Kürt sorununun çözümü barış içinde yaşamanın anahtarıdır
10:17 JINNEWS çetelesi: 28 kadın katledildi, 25 şüpheli ölüm
10:17 Lübnan'dan 'silahlı güçleri tasfiye' kararı
10:06 Karasu: Komisyonun Öcalan ile konuşmadan işlevsel olması düşünülemez
09:40 Hiroşima'da atom bombası atılmasının 80'inci yılında anma töreni
09:34 20 ilde sağanak yağış
09:20 2 dizinden protezli tutsağın tahliyesi 'spor yapmadığı' için ertelendi
09:01 Fındık bahçelerine maden sondajına onay
09:01 Serhat'ta halk buluşmaları: Halk iktidardan net adım bekliyor
09:01 TJA'dan süreç değerlendirmesi: Yaşam özgür kadın ekseninde oluşturulacak
09:00 06 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
05/08/2025
23:17 24 kentte termometreler 40 dereceyi aştı
23:09 Tetwan’da 'Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü'
22:47 Amara’daki final halk buluşması şölene dönüştü
22:35 Kurtulmuş: Komisyon çözümün meşru adresidir
21:35 Komisyon sonrası DEM Parti ve Yeni Yol Partisi: Ortaklaşma sağlandı
20:23 Komisyon Kalın, Yaşar, Yerlikaya ve Bayraktaroğlu’nu dinleyecek
20:14 Rêya Armûşê Belediyesi kadınların taleplerini yerinde dinliyor
20:10 CHP’li heyetten kayyımın çıkardığı işçilere dayanışma ziyareti
20:06 Komisyon, taslağı oy birliğiyle kabul etti
19:39 Dêrsim’de işçiler çadır eylemi başlattı
19:21 AYM'den 11 gazeteci hakkında ihlal kararı
19:00 Kurtulmuş grup başkanvekilleri ile toplantı düzenledi
18:56 İzmir Valiliği ve belediyesine Avesta Dil ve Kültür Derneği çağrısı
18:51 Sahte diploma soruşturması: 199 kişiye dava
18:44 Komisyonun çalışma usul ve esaslarına ilişkin 12 maddelik taslak sunuldu
18:23 Karabük'te orman yangını
18:20 İspanya'da aşırı sıcaklardan kaynaklı bin 60 kişi yaşamını yitirdi
17:56 Pirsûs Belediyesi’ne saldıran Şahin serbest bırakıldı
17:53 İran'da 5'i kadın 8 kişiye hapis cezası
17:12 CHP, Yeni Yol Partisi ve MHP: Komisyonun odağı çözüm olmalı
16:58 Komisyonun ismi için 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' önerisi
16:43 Kırşehir'deki altın madenin açılmasına bakanlık önünde itiraz
16:24 Elkê’de yangın
16:22 Yeni Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu oldu
16:11 Semsûr Belediye Başkanı göreve iade edildi
16:09 Ankara'da kadını katletme girişimi
16:02 İHD’den 2024 raporu: 26 bin 632 hak ihlali yaşandı
15:42 İran'da 30 tutuklu idam edildi
15:36 Mevsimlik işçilerin minibüsü kaza yaptı: 4 ölü
15:15 Muğla ve Aydın'da yangın
15:09 Halklardan ortak tutum konferansı: Demokratik Suriye'yi inşa iradesi ortaya konulacak
15:05 HDK Eşsözcüsü komisyonda konuştu: ‘Umut hakkı’ uygulanmalı
14:42 Meclis komisyonu toplandı: Karar alma süreçleri yerinden yönetimi içermeli
14:41 Beluc kadınların oturma eylemi sürüyor
14:17 UNICEF: Gazze'de günde 28 çocuk yaşamını yitiriyor
13:37 Yemen'de bin 479 kadın katledildi, 5 bin 618 ihlal yaşandı
13:35 Gazze’de son 24 saatte 8 kişi açlıktan yaşamını yitirdi
13:25 Barışın inşası cezaevlerinden geçiyor: Tutsakları serbest bırakın
11:49 Elektrikleri tek faza düşürülen mahalleli eylemlerini sürdürüyor
11:38 Kurtulmuş: Bu komisyon barış ve kardeşlik sözünü yükselten herkesin yeri
10:54 'İhlallerin yaşanmaması için yapısal reformlar şart'
10:13 DBP Kadın Meclisi: Bu mücadele kadınların öncülüğünde kazanılacak
10:13 Mazlum Abdi: Ademi merkeziyetçi Suriye ile herkes kazanır
09:47 Pirsûs Belediyesi'ne saldırı: Saldırgan gözaltında
09:06 Kadın İnisiyatifi'nden Meclis komisyonuna 5 öneri
09:04 Amed'deki yurttaşların komisyondan beklentisi Öcalan'ın özgürlüğü
09:03 Buluşmalarda Öcalan'a güven ve devletten adım talebi öne çıktı
09:02 Baş: Kürt sorunuyla gerçek anlamda bir yüzleşme sağlanmalı
09:02 Unutulan köy: Ne yol var ne elektrik
09:01 Tutsak aileleriyle dayanışma örgütleri: Cezaevlerinde hala bir iyileşme yok
09:01 Wan’ın ilk lavanta tarlalarında hasat başladı
09:00 05 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:13 Elektrikleri kesilen köylüler yolu trafiğe kapattı
04/08/2025
23:32 Riha, Amed ve Wan'da halk buluşmaları
23:10 İsrail basını: Netanyahu, Gazze'ye saldırıları genişletme kararı aldı
23:05 Hava sıcaklıkları 12 kentte 40 derecenin üzerine çıktı
22:57 Bir sigara grubuna daha zam geldi
21:38 İsrail, Lübnan'ın güneyine saldırdı
20:58 Asrın Hukuk Bürosu: Resmi zemine dayanmayan bilgi veya belgeye itibar edilmemeli
19:57 DEM Parti İmralı Heyeti'nden yalanlama
19:44 KESK: Gerçek bir toplu sözleşme için grev hakkı tanınmalı
19:40 İşçi eylemleri ‘Hırsızlar gidecek halk gelecek’ sloganlarıyla devam ediyor
18:49 Abdullah Korhan’ın taziyesine kitlesel ziyaret
18:40 Putin ile Netanyahu arasında telefon trafiği
18:30 Trump'tan vergileri arttırma açıklaması
18:26 Avesta Derneği'nin mühürlenmesine tepki: Asimilasyona izin vermeyeceğiz
17:59 İstanbul'da yarın 30'dan fazla ilçe elektrik kesintisi
17:38 İbrahim Çigdem Wan’da anıldı
17:36 TÜİK ile BES-AR enflasyon rakamları arasında 13 puanlık uçurum
17:16 Bahçeli: Sözde milliyetçiler yıkma ve yıpratma amacında birleştiler
17:15 CHP komisyon isim önerisini açıkladı
17:02 SOHR: Süveyda’ya yönelik saldırılarda ölü sayısı bin 517’ye çıktı
16:46 Bağdat'ta Şengal anmasına engel
16:19 Barrack’tan Süveyda ve Minbic açıklaması
15:38 Beluc kadınların eylemi 20’inci gününde
15:32 Îlham Ehmed: Yeniden inşa tüm kimliklerin kabul edilmesiyle mümkün
14:53 Agirî’den Avesta Derneği’nin mühürlenmesine tepki
14:41 İzBB soruşturmasında duruşma günü belli oldu
14:39 Sağlık emekçileri TİS taleplerini açıkladı
14:09 Irak Su Kaynakları Bakanı: Türkiye su anlaşmasını ihlal ediyor
14:00 Kurtulmuş partilerin komisyon koordinatörleriyle bir araya geldi
13:47 QSD: Suriye Geçiş Hükümeti’nin silahlı grupları askeri noktamızı hedef aldı
13:41 Yemen'de alabora olan teknede ölü sayısı arttı
13:39 ABD Kongre üyesi Hemade: QSD, örnek bir yönetim inşa etti
12:59 ICRC Başkanı: Süveyda'da insani durum kötü
12:14 Valiliğin ‘kesim durduruldu’ dediği Gabar’da ağaç kıyımı sürüyor
12:02 ‘Komisyonun şeffaf olması, toplumun bilgilendirilmesi önemli’
11:10 DFG: Gazetecilerin Öcalan'la görüşmesinin önündeki engeller kaldırılsın
10:20 EMEP Genel Başkanı: Komisyon eşit ve özgür birlikten yana olmalı
09:59 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 65.15
TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 33.52
09:55 Temel: Öcalan'ın politik katkısı olmadan kalıcı bir çözüm mümkün değil
09:17 Mazlum Abdi: Suriye’de halkların rolünü oynayabilmesi için temel atıldı
09:05 Annelerden komisyona öneri: Öcalan'ın özgürlüğünü sağlayın