SEMSÛR - Depremin vurduğu Semsûr'da, 60 bine yakın konut ihtiyacı var. 32 bin 436 konut ihalesinin yeni yapıldığını belirten TMMOB Temsilcisi Ufuk Bayır, kış mevsiminde depremzedelerin konteyner ve çadırlarda kalabileceğine işaret etti.
Mereş merkezi 6 Şubat’ta meydana gelen depremin vurduğu Semsûr’da, yıkımın üzerinden geçen 7 aydan bu yana temel sorunların birçoğu çözülmüş değil. Mevsim koşulları mevcut sorunlara yenilerini eklerken, en temel sorunların başında ise barınma geliyor.
Etap etap yapılması planlanan konutların durumuna dair 12 Ağustos’ta konuşan Adıyaman Valisi Osman Varol, ilk etabın Ekim ayı sonunda teslim edileceğini, 33 bin 750 konut ihalesinin yapıldığını ve inşaatının devam ettiğini belirtti. Varol, açıklamasında konutların 1 yıl içerisinde teslim edileceğini öne sürse de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), yapıların tamamlanmasının daha uzun süreceğini kaydetti.
Konuya dair konuşan TMMOB Semsûr İl Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Ufuk Bayır, konut yapımının geldiği aşamaya ve yurttaşların barınma sorununa dikkat çekti.
ENKAZLARIN KALDIRILMASI YAVAŞLADI
Enkazların kaldırılmasının ilk aşamada hızlı bir şekilde ilerlediğini söyleyen Bayır, gelinen aşamada enkaz kaldırma ve yıkım çalışmalarının uyarıların dikkate alınmadan gelişi güzel bir şekilde yapılmaya başlandığını söyledi. Yıkım çalışmalarının bu şekilde ilerlemesiyle çevrenin ve yurttaşların sağlığının tehlikeye atıldığını söyleyen Bayır, “Normalde yıkımlarda molozların kaldırılarak götürülmesi ve ayrıştırmaların götürülen yerde yaşam alanlarından uzakta yapılması lazımken, ayrıştırma işlemi burada yapılıyor. Zaten demirlerin burada bu şekilde durması bile yurttaşlar için büyük tehlike arz ediyor. Yıkım işlemi ağır bir şekilde ilerliyor. Bu da yerinde dönüşüm yapan yurttaşlar için engel teşkil ediyor. İnsanlar bir an önce ağır hasarlı binaların yıkılmasını bekliyor. Şuan ki gidişata baktığımızda sürecin daha uzun süreceğini söylemek mümkün” dedi.
Yaşanan yıkımların gün geçtikçe azalmasının temel sebeplerinden birinin yıkım için anlaşan özel firmaların zarar etmeye başlaması olduğunu kaydeden Bayır, “Firmalarla görüşmelerimizde, bize aldıkları ihalelerde kerpiç yapıların bekledikleri demir-moloz ayrıştırma ihale bedellerini karşılamadığını bu sebeple zarar ettiklerini söylediler. Bu konuda bakanlıktan destek istemişler, ancak bakanlık ihale anlaşma sürecine uymaları gerektiği cevabını vermiş. Böyle karşılıklı bir anlaşmazlık sebebiyle yıkımlar yavaşladı” diye anlattı.
60 BİNE YAKIN KONUT İHTİYACI VAR
Semsûr şehir merkezinde 21 bin 900 konut ihalesi yapıldığını ve bunların 3 bin 50’sinin temelinin döküldüğünü kaydeden Bayır, TOKİ tarafından ilçelerde toplam 4 bin 136 konut ihalesinin yapıldığını, bunların 2 bin 700’ünün temellerinin döküldüğünü ifade etti. Köylerde ise 6 bin 290 konutun ihalesinin yapıldığını, 971 köy evinin ise temellerinin atıldığını vurgulayan Bayır, şunları söyledi: “Toplam 32 bin 436 konut ihalesi yapıldı. 6 bin 721 temel döküldü. Yurttaşların ihtiyaç duyduğu konut sayısına dair yıkılan bina sayısı ve ağır hasarlı bina sayısını hesapladığımız zaman yaklaşık 50-60 bin konuta ihtiyaç var. Kış mevsiminde insanların konut ihtiyacını karşılayacaklarını söylediler, ancak sürece bakılınca kışın da insanlar konteyner ve çadırlarda kalacağa benziyor. Çünkü sadece konutlarla bu iş bitmeyecek. Alt yapı, yol yapımının da gerçekleşmesi gerekiyor. Alt yapının olmaması demek, doğalgazın, kanalizasyonun, şebeke sularının geçmemesi anlamına geliyor. Bunlarla ilgili çalışmalar da ağır bir şekilde ilerliyor. Temennimiz bunların kışa yetiştirilmesi ama bakıldığında bu kışa da yetiştirilmeyecek gibi görünüyor. Öte yandan biz şehir merkezinde bir imar planı değişimi bekliyorduk. Zemin sıvılaşmasının düşürüldüğü yerlerde jeolojik çalışmaların yapılarak bu konuda ciddi bir bilgi paylaşımı yapılmasını bekliyorduk. Ancak bilgi paylaşımı yapılmadan şehrin imarı değiştirilmedi. İmarın değiştirilmesine gerek duyulmadığı söylenerek 9 kata kadar olan imar bölgelerinde 5 kata kadar imar verildi. Herkese her parselde inşaata başlama hakkı verildi. Ancak yıkımların yüksek olduğu bu zeminlerde bir sondaj bir enjeksiyon çalışması yapılmadan yapılaşmanın başlaması doğru değil.”
SOSYOLOJİK DURUM GÖZ ÖNÜNE ALINMADI
Yurttaşların kışı da konteyner ve hatta çadırlarda geçirme risklerinin olduğunu ifade eden Bayır, burada yaşanacak en önemli sorunlardan birinin hijyen sorunu olacağını ve bu sebeple yurttaşların çeşitli hastalıklara kapılabileceğini ifade etti. Öte yandan konutların planlamasının yer belirlenmesinde sosyolojik ve etnografik yapının neredeyse hiç baz alınmadığını söyleyen Bayır, “Biz bu konuya dair depremden bir ay sonra valilik ve bakanlıktan katılımcıların olduğu toplantılara katıldık. Burada sosyolojik ve etnografik yapıya değindik. Belirli mahallelerde yaşayan insanların başka mahallelerde yaşayamayacağını belirttik. Onların da bir adaptasyon süreci olacak, bu süreç de çok büyük sorunlara gebe olacak. Örneğin biz Örenli, İndere’de konutlaşma yapılması yerine mahallelerde siteler yapılması, her mahalleye yıkılması oranına bağlı olarak konutların yapılmasını söyledik. Bu kentte yaşanan yıkım baz alındığında orman alanlarında yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığına dikkat çektik. Ancak söylediklerimiz baz alınmadan bakanlıktan direkt karar alındı” şeklinde konuştu.
Depremden sonra hayatta kalan yurttaşların bir çoğunun kenti terk ettiğini kaydeden Bayır, Semsûr'un yeniden ayağa kalkabilmesi için çalışma yapan kurumlar olarak dikkate alınmaları gerektiğini ifade etti.
MA / Ceylan Şahinli