Çiçek: Tecride karşı daha büyük direneceğiz

img
İSTANBUL - HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, uluslararası komploya karşı verilen mücadeleye işaret ederek, "İmralı tecridini parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, o zaman daha büyük direneceğiz” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo 25’inci yılını geride bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) koordinatörlüğünde NATO ve Almanya’nın dahil edilmesiyle 1985 yılında başlayan, daha sonra İngiltere ile birlikte İsrail, Yunanistan, Suudi Arabistan, Mısır, İran, Suriye, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Fransa, İtalya, Hollanda, Rusya, son olarak İsviçre ve Kenya’nın dahil edilmesiyle sürdürülen uluslararası komplo, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesiyle devam etti. Uluslararası güçlerin baskısıyla 9 Ekim 1999’da Suriye’den çıkan Abdullah Öcalan, 130 gün boyunca süren Avrupa sürecinin ardından 15 Şubat 1999’da getirildiği Türkiye’de özel dizayn edilen İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konuldu. 
 
Abdullah Öcalan, getirildiği İmralı’da uluslararası komploya dair “Büyük Ortadoğu Projesi’nin ve 3’üncü Dünya Savaşı'nın ilk operasyonu bana yapıldı, ben Ortadoğu'da oyunu bozan bir aktör olduğum için, aslında bana müdahale edildi” tespitinde bulundu. Bu müdahalenin hedefi olan Abdullah Öcalan, İmralı’da geliştirdiği Demokratik Modernite teziyle uluslararası komployu boşa çıkardı.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, uluslararası komplonun hedefi ve gelişim sürecine dair soruları yanıtladı. Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’daki konumu ve geliştirdiği paradigmanın küresel güçlerin “yeni dünya düzeni” projesinde tehdit olarak görüldüğünü belirten Çiçek, komplocu mantığın bu yönüyle ele alınması gerektiğinin altını çizdi. 
 
 (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek
 
ABD’nin koordinatör olduğu, küresel güçlerin ortaklaştığı, Ortadoğu’ya müdahalenin ilk adımı olan uluslararası komplonun hedefleri neydi?
 
9 Ekim bir başlangıçtan ziyade, aslında bir sürecin sonucu ve başka bir sürecin de başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Komployu tanımlayabilmek için öncelikle ABD’nin küresel politikalarını iyi tanımlamak gerekiyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte yeni Amerikan müdahaleciliği sürecinde, Sayın Öcalan’a ve Kürt özgürlük hareketine dönük adım adım ABD, İngiltere ve NATO öncülüğünde bir süreç örgütlenmeye çalışıldı. ‘Çatışma tezi’ olarak ifade edilen bir tezle küresel terörizm, küresel düşman politikasıyla birlikte Ortadoğu'yu bir şekilde kendi politikalarının kıskacına almak istediler ve aslında bu noktada da Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi görmezden gelinemezdi.
 
 Küresel güçleri bir araya getiren etkenler neler oldu?
 
Örneğin 1973 yılından sonra ilk defa 1994 yılında Amerikan Başkanı Bill Clinton, Şam'ı ziyarete gidiyor ve o ziyarette Hafız Esad’la yaptığı 4 saatlik görüşmenin 3 saati Sayın Öcalan'ın Şam'daki konumlanışı ile ilgili oluyor. Yine aynı şekilde 1996’ya geldiğimizde, Türkiye İsrail'le çok ciddi anlamda stratejik ortaklık, askeri ve istihbarati anlaşmalar yapıyor. Komplo sürecinde özellikle İsrail'e bağlı Mossad'ın çok ciddi bir istihbarat yardımında bulunduğunu görüyoruz. Yine aynı şekilde 1996 yılının Nisan ayında dönemin Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'le Türkiye arasında Ege Adaları’ndaki uzlaşma karşılığında, aslında Türkiye'nin PKK ile olan mücadelesinde yardım sözü veriliyor. En son 17 Eylül 1998’de KDP ve YNK Washington'da ABD ile birlikte Kürt Otonom Sözleşmesi imzalıyor.
 
 Abdullah Öcalan, “3’üncü Dünya Savaşı’nın ilk müdahalesi bana yapıldı” tespitinde bulunuyor. İmha ve tasfiye edilmek istenen neydi? 
 
 
Ortadoğu'da halkların, inançların eşitliğine bir bütün olarak özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet kıstaslı bir hareketin varlığı, bu sömürgeci politikaları boşa çıkaran, onu tehdit eden bir varlık. 
 
Ortadoğu'da halkların, inançların eşitliğine bir bütün olarak özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet kıstaslı bir hareketin varlığı, bu sömürgeci politikaları boşa çıkaran, onu tehdit eden bir varlık. Bu açıdan baktığımızda, 9 Ekim 1998 tarihi bir yönüyle ABD, İngiltere ve NATO öncülüğünde günümüze kadar seyreden 3’üncü Dünya Savaşı olarak tanımladığımız sürecin ilk hamlesi ve bugüne kadar olan süreci de 3’üncü Dünya Savaşı'nın aşamaları olarak değerlendirmemiz mümkün. Yani 9 Ekim sonrası bu aktörlerin bir bütün olarak yaklaşık 7-8 yıl boyunca devam ettirdikleri politikaları, Sayın Öcalan’ın 9 Ekim çıkışıyla 15 Şubat’ta Türkiye'ye getirilmesine kadar olan süreçte nasıl roller oynadığını görüyoruz. Bu nedenle 9 Ekim tarihsel olarak bir NATO, Büyük Gladio müdahalesi ve komplosudur. Ama özel olarak hem NATO ve Gladio güçlerinin hem onlarla ekonomik ilişkili olan ulusların bir bütün olarak Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi etrafında komplocu mantıkta buluşarak anlaştığını da görmek mümkün. Bu aynı zamanda kapitalist modernitenin dayandığı ulus devletçi sisteminde Demokratik Ulus paradigmasına, Demokratik Modernite ve Demokratik Konfederalizme dönük bir tasfiyesi olarak da değerlendirilebilir. 
 
Komplo sürecinde uluslararası hukuk da yok sayıldı. Uluslararası yargılanma talebi karşılıksız kaldı, Türkiye’de bir ay süren bir yargılama söz konusu oldu. Nitekim PKK Lideri Abdullah Öcalan bu süreci “tiyatro” olarak tanımladı. Nasıl bir senaryo yazıldı, sonuç aldı mı? 
 
Egemen sahadaki hukuk, her türlü hukuksuzluğun, sömürgeciliğin ve soykırımcılığın da kılıfı. Ezilenlerin hukuku değil, egemenlerin çıkarlarını kollayan bir hukuk söz konusu.  Zaten kendisinin Türkiye'ye teslim edilmesinin en temel amacı, Kürt sorununun kendisini çözümsüzlük girdabına hapsetmek. Sayın Öcalan'ın fiziksel imhasını hedeflediler ancak Sayın Öcalan bu oyunu bozdu. Kürt halkının direnişi bu oyunu bozdu. Sonra işte çürütme politikasına tabi tuttular ve en son bugün itibariyle baktığımızda, habersiz bırakma politikası devrede. Bu süreci fiziksel imha, çürütme ve habersiz bırakma haliyle 3 aşamalı olarak değerlendirebiliriz. Buradan bile baktığımızda İmralı duruşmalarının kendisi bir bu hukuk değil, tiyatroydu. Sayın Öcalan’ın Türkiye'nin getirilmesiyle birlikte Ecevit'in kendisi, ‘Neden Türkiye'ye teslim edildi, ben bilmiyorum’ diyerek itiraf etti. Bu yönüyle de aslında bir Gladio, NATO operasyonu olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Aslında Sayın Öcalan’ın kendisi de yıllar önce biz avukatlarıyla görüşmelerinde, ‘İşte görüyorsunuz, Türkiye'nin rolü bana gardiyanlık yapmak. “Ben Gladionun, NATO’nun esiriyim” diyordu. Buradan baktığımızda, böylesi büyük bir komployu örenlerin adil bir yargılama yapmasını bekleyemeyiz.
 
Abdullah Öcalan’ın ”Komplo Türkiye’ye yapıldı” tespitine dikkat çekecek olursak, komplonun Türkiye’ye sonuçları neler oldu? 
 
 
Kürt halkının Sayın Öcalan'ın etrafında kenetlenmesi, bir özgürlük duvarı oluşturması hem egemen güçlere hem de ilgili devletlere tekrardan bir hesap yaptırdı.
 
Birincisi Sayın Öcalan'ın esaretiyle birlikte Türkiye'de muazzam bir toplumsal kışkırtma yaratıp, halklar savaşını bu coğrafyaya dayatmak istediler. Sayın Öcalan aslında ilk İmralı yargılamaları olarak ortaya çıkan süreçte, bu oyunu bozmaya çalıştı. Çünkü hepimiz hatırlarız o günleri. Her yerde milliyetçi, ırkçı histeriler Kürt avına çıkıyordu. Gördüğü her Kürt’ün neredeyse “katli vaciptir” atmosferi ortaya çıkıyordu. Bunun hukuki ve adil bir yargılama olmadığı zaten oradan belliydi. Ulus devlet, Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi karşıtlığında İmralı yargılamaları sürecinde milliyetçi, ırkçı, ulus inşasını sağlamak için o süreci bir avantaja çevirmeye çalıştı ama unuttukları şey Kürt halkının on yıllara dayanan ideolojik duruşu, politik bilinci ve özgürlükteki ısrarı bu oyunu bozdu. Yine aynı şekilde Sayın Öcalan’ın idam cezasına mahkum edilmesiyle birlikte idamın kendisinin yasalardan çıkarılması da aslında bir bütün olarak Kürt halkının, Sayın Öcalan'ın ve Kürt özgürlük hareketinin bu komplocu yaklaşımları boşa çıkarmasıyla ilgiliydi. Kürt halkının Sayın Öcalan'ın etrafında kenetlenmesi, bir özgürlük duvarı oluşturması hem egemen güçlere hem de ilgili devletlere tekrardan bir hesap yaptırdı.
 
İmralı’yı bir avukat olarak ziyaret ettiniz, Abdullah Öcalan ile görüşmeler gerçekleştirdiniz. 31 aydır haber alınamama halinin sürdüğü İmralı Adası’nı nasıl tanımlarsınız? 
 
Ada mantığının kendisi çürütme politikalarının bir göstergesidir. Biz şimdi İmralı Cezaevi diyoruz, ama sanki bir adada cezaevi inşa edilmiş ve Sayın Öcalan orada kalıyor. Hayır, İmralı Adası’nın bir bütünü tecrit mantığıyla örülmüş bir sistemin kendisidir. Kürtlerin statü ve özgürlük mücadelesinin önderliğini, liderliğini yapan bir insan şahsında bu hareketin, bu mücadelenin tasfiyesine dönük bir sistem. O yüzden biz adayı bir yönetim tekniği ve bir sistem olarak değerlendirmek zorundayız.
 
Aile ve avukat görüş başvuruları gerçekleşmiyor, 31 aydır haber alınamıyor. Türkiye, uygulamalarıyla İmralı’da nasıl bir hukuk inşa etti? 
 
İmralı Cezaevi’nin hukukla tek ilişkisi hukukun askıya alınmasıdır. Çünkü hukuk, ahlak ve insan hakları yoktur. Kişiye özel bir sistem vardır ve o sistem başta istisna gibi örgütlenmiştir ama zaman içerisinde olağan hale gelmiştir.  
 
Abdullah Öcalan, İmralı tecrit sistemine karşı kendisini yaşatmaya çalışarak ortaya koyduğu duruşla komployu da boşa çıkardığını belirmişti. İmralı duruşunun esası nedir? 
 
 
Sayın Öcalan bugün mutlak sessizliğe gömülmek isteniyor. Ancak Ortadoğu’da filizlenmiş olan Rojava Devrimi, Sayın Öcalan’ın komplocu akla, Gladio ve NATO güçlerine verdiği en büyük cevaptır.
 
Sayın Öcalan’ın İmralı'daki yoğunlaşmaları ve pratik müdahaleleriyle aslında bir bütün olarak uluslararası komplocu akla dönük hem de yerel komplocu akla dönük çok ciddi hamleler yaptı ve bu komplocu aklı birçok yönüyle de boşa çıkardı. Sayın Öcalan'ın kendisi şu anda habersiz bırakılmış bir şekilde ama kendi önermeleri, kendi fikri, kendi paradigması, bugün itibariyle sadece Kürt halkı ve Kurdistan'a değil, aynı zamanda Ortadoğu ve dünya halklarına dönük çok ciddi bir karşılık bulmuş durumda. Zaten Sayın Öcalan 5 ciltlik savunmalarında Büyük Gladio Komplosuna, Batı güçlerine, ABD’ye, İngiltere'ye, kapitalist modernist güçlerin hepsine tarihsel bir cevap verdi. Bir hamleye, bir hamleyle karşılık verdi. Şimdi bu hamleden duyulan korkunun sonucu olarak zaten Sayın Öcalan bugün mutlak sessizliğe gömülmek isteniyor. Ancak Ortadoğu’da filizlenmiş olan Rojava Devrimi, Sayın Öcalan’ın komplocu akla, Gladio ve NATO güçlerine verdiği en büyük cevaptır.
 
Uluslararası komplonun etkilerine değindiniz, İmralı tecrit sisteminin Türkiye’ye yansımaları neler oluyor?
 
Devlet aslında İmralı'da Öcalan üzerindeki tecridi kurumsallaştırdıkça, sistemleştirdikçe ve İmralı tecrit sistemine karşı toplumsal muhalefetin başarısızlığını gördükçe, adım adım bu tecridi derinleştirdi. Bunun yanında tecridin ana mantığı ise Kürt sorununun çözümsüzlüğüne dayanıyor. Türkiye'deki çoklu krizin en temel halkası da Kürt sorununun çözümsüzlüğüdür. Bugün ekonomik krizden bahsediyorsak, savaşa ayrılan bütçeleri hesapladığımızda, ekonomik krizin en temel payının savaşa harcandığını görüyoruz. Savaşa harcanan her kaynak, eğitim, kültürel, ekonomik sorun olarak bize geri dönüyor.
 
Tecridin temelinde Kürt sorununda çözümsüzlük olduğunu söylediniz. Çözüm için toplumsal muhalefete nasıl bir rol düşüyor? 
 
Türkiye'de barışı savunmak, barışın toplumsallaştırılmasını savunmak, Türkiye halklarını Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümüne taraf yapmak, toplumsal muhalefetin de önceliği olmak zorunda. Bu sadece Kürtlerin üstüne yığılacak, yıkılacak bir görev değil. Türkiye'de bütün bu çoklu krizden muzdarip olmuş tüm farklı grupların da Kürt sorununu demokratik çözümünü önceleme gibi bir derdi olmak zorunda. 2013- 2015 yılları arası başlatılan diyalog ve müzakere süreci bize psikolojik olarak da ekonomik olarak da bir rahatlamayı gösterdi. O nedenle tecrit politikasına karşı Türkiye'deki bütün toplumsal direniş öznelerinin taraf olması ve bütün mücadelesinin ana halkalarından biri olarak tecride karşı mücadeleyi görev edinmesi gerekiyor.
 
31 aydır haber alınamıyor, İmralı tecridine karşı tepkiler yeterli mi? 
 
 
İmralı tecridini parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Bu görevden hiçbirimiz kaçamayız ve tam tersine yüzleşmeliyiz. Komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, o zaman daha büyük direneceğiz.
 
31 ay boyunca bir ülkenin cezaevinden, cezaevinde tutulan bir insandan haber alamıyorsunuz ve sıradan bir insan değil. Milyonlarca Kürt’ün, milyonlarca ezilen kimliğin kendisine saygı duyduğu, lideri olarak gördüğü bir kişi. Buradan baktığımızda, 31 ay boyunca habersiz bırakılması çok tehlikeli, kritik bir aşama ama aynı zamanda ama şu özgüvenle hareket etmeliyiz; Sayın Öcalan’ın İmralı’da yıllara yayılan düşünsel, zihinsel, fiziksel, politik ve ideolojik direnişi ve bir bütün olarak coğrafyanın ezilenlerine sundukları göz önünde bulundurulmalı. Bir yönüyle de bir politik vefa duygusu ile Sayın Öcalan’a yoldaşlık yapmanın, ona omuz vermenin yollarını aramak, bunu bir halklar mücadelesi ve günlük mücadelenin en temel parçası haline getirip, tarihe ve güne karşı özeleştirimizi vermeliyiz.
 
 HDK olarak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü savunuyorsunuz. Uluslararası komplonun 26’ncı yılında, nasıl mücadele hattı izleyeceksiniz? 
 
İmralı tecridini artık parçalamak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Bu görevden hiçbirimiz kaçamayız ve tam tersine yüzleşmeliyiz. Tecrit politikaları ile sürekli olumsuz, sürekli negatif ve sürekli olmazı dayatan akılla karşı karşıyayız. Ama biz geçmişte daha büyük komploları boşa çıkardık ve daha da büyük direnişlerin içerisine girebiliriz. Bugün baktığımızda komplocu güçlerin yönelimleri derinleştirilmişse, şu unutulmamalı; O zaman daha büyük direneceğiz. Bir direniş geleneği mirasını devralmışız ve birçok zaman bu komployu direnişimizle boşa çıkarmışız. Bu mücadelenin yarattığı yüzlerce mevzi, kazanım var. Gerçekten kendisini bir dünya hareketine getirmiş bir hareket söz konusu. Bu mücadelenin içerisinde olan insanlar olarak, bugün daha fazla İmralı sistemi ile yüzleşmeli, lağvedilmeli ve Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü başta olmak üzere önümüzdeki mücadele engellerinin aşılmasına dönük büyük bir kararlılık, büyük bir direniş çizgisinin geliştirilmesi yine bizim elimizde.
 
MA / İbrahim Irmak

Diğer başlıklar

15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı YENİLENDİ
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek
11:37 BİSAM Raporu: Yoksulluk sınırı 94 bin 393 lira
11:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi ertelendi
11:25 İnşaat çalışanı artı, sanayininki düştü
11:00 Gazeteci Kurt'un tahliyesinin ertelenmesi kararına itiraz reddedildi
10:32 Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin anılacak
10:27 Ekmek ve barış için yürüyenler: Savaşa değil, barışa yatırım yapılsın
09:32 Avustralya'daki silahlı saldırıda ölü sayısı 15'e yükseldi
09:07 Prof. Jorge Riechmann: Abdullah Öcalan’ın adımları yeni barış yolları açtı
09:05 Kirli havadan 230 kişi ölmüştü: Nedeni doğa talanıdır, dur denilmeli
09:04 Halkın süreçten ortak beklentisi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:01 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan halkıyla beraber olmalı
09:00 15 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:55 Serhat Bölgesi yağışlara teslim: Sıcaklıklar 4 derece düşüyor
08:36 Xwebûn Gazetesi’nin yeni sayısı ‘Licê’de özel savaş' manşetiyle çıktı
14/12/2025
23:56 İdlib'de Geçiş Hükümeti devriyesine saldırı: 4 ölü
23:18 Osmaniye’de kaza: 3 kişi hayatın kaybetti
21:31 3. Amed Uluslararası Film Festivali ödüllerle son buldu
21:02 Tom Barrack: Suriye'deki saldırı karşılıksız kalmayacak
20:55 Gazeteci Osman Çaklı serbest bırakıldı
20:46 Belediye Başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
20:22 Wan’da müzik festivalinde renkli görüntüler
20:08 Yaşamını yitiren Karabaş için anma
20:05 Kaldıraç'tan Eroğlu ve Akdoğdu için anma
18:23 'Demokrasiye sahip çıkıp, sürecin önemini bilmeliyiz'
18:12 Gazeteci Aykol iki aydır yoğun bakımda
17:44 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingi: Bu bütçe emeğin değil sermayenin
17:40 Polis, buluşma ardından posterlere el koydu
17:35 Asgari Ücret İnisiyatifi: Asgari ücret yılda dört kez güncellenmeli
17:03 ‘Mısır Koçanlarını Kızartan Koku’ kitabının imza etkinliği düzenlendi
16:46 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtlerin özgürlüğü çok yakındır
16:19 Mûş'ta halk buluşması: Süreci başarıya ulaştıracağız