Avukat Tuncer'den 'hukuki savunma yapmıyorum' tepkisi

img

ANKARA- Kobanê Davası kapsamında yargılanan tutuklu siyasetçi Bülent Parmaksız’ın avukatı Gülizar Tuncer, “IŞİD vahşetine karşı çıkmak suç olamaz. Ben de hukukun olmadığı bir yerde hukuki savunma yapmıyorum. Sizden de herhangi bir talepte bulunmuyorum” sözleriyle tepki gösterdi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu olmak üzere 108 siyasetçinin 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı Kobanê Davası’nın 39’uncu duruşmasının beşinci oturumu Sincan Kapalı Cezaevi’nde bulunan duruşma salonunda Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmeye devam etti. Bugün ki oturumda müdavi avukatları savuma yaptı.

Duruşmaya, tutuklu siyasetçi Bülent Parmaksız ile avukatları Gülşen Uzuner salonda, bir diğer sanık avukat Gülizar Tuncer ise İstanbul’da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

‘SORUŞTURMANIN ŞEKLİ ZAMAN İÇERİSİNDE DEĞİŞTİ’

Duruşma, sanık avukatı Gülşen Uzuner’in savunmaları ile başladı. Uzuner, müvekkili olan Bülent Parmaksız hakkında 2014’te bir soruşturmanın açıldığını, müvekkilin konuya ilişkin İstanbul’da ifade verdiğini fakat aradan geçen altı yıldan sonra soruşturmanın şeklinin değiştirilmesi ile müvekkili hakkında daha sonra yakalama kararının çıkartılıp, müvekkilin tutuklandığını kaydetti. Uzuner, duruşmaya dair ise, tanıkların dinlenme usulü başta olmak üzere; usul yönünde birçok usulsüzlüğün yaşandığını belirtti. Uzuner, “Totalde yakalayamadığımız bir dava süreci ile karşı karşıyayız” diye belirtti. 

‘TANIKLAR MAHKEMENİN TANIĞIYMIŞ GİBİ…’ 

Mahkemenin ilerleyişi açısında ve sorgu sürecinde de sorunların yaşandığını kaydeden Uzuner, özellikle gizli ve açık tanıkların taraflar olmadan hem de hafta sonunda mahkeme heyetince dinlendiğini, belirtti. Ceza yargılamasında tüm araçların yargı makamında olduğunu ancak yargı makamının bu davada bir denge kuramadığını belirtti. Uzuner, “Sanki tanıklar mahkemenin tanığıymış gibi dinlenildi” diye belirtti.

‘TARTIŞMAMIZ GEREKEN YER ŞİDDET VAR MI YOK MU?

Uzuner esasa ilişkin olarak, müvekkili Parmaksız’ın mütalaada HDP MYK olmasında kaynaklı yaşanan 6-8 Ekim olaylarında sorumluluğunun bulunduğunu belirterek HDP MYK tarafından atılan ve suçlama konusu olan tweete ilişkin şunları söyledi: “Siyasi partiler bir çıkarın temsilcileridir. Dolayısı ile siz çıkarlarınızı doğru temsil edemezseniz başarısız olursunuz. Burada HDP’nin siyasal parti olmasında kaynaklı bir baskı grubu olarak siyaset yaptığını düşünüyoruz. Burada tartışmamız gereken şey; şiddet çağrısı var mı yok mu?  Şimdi burada şiddette çağrı, söz konusu değildir. Tweetlerde böyle bir husus yok. Bu husus çeşitli kurumlara ve halklara IŞİD vahşetine karşı çağrı yapılan çağrı tweetleridir.  Bakın savcı mütalaada, daha önce Murat Karayılan tarafında yapılan çağrılarla HDP MYK çağrısını ilişkilendirilmeye çalışılmış. ‘Karayılan’da bu çağrıyı yapmıştı’ şeklinde bir kronoloji yapılmaya çalışılmış. Dolaysı ile savcı mütalaada, ‘HDP’nin çağrısı şiddet içermezse de aslında ‘şiddete içkindir’ tespitini yapmış” dedi.  

‘EYLEMLER ŞİDDET ÇAĞRISI İLE Mİ BAŞLADI?’

Uzuner devamla, “Eylemler şiddet çağrısı ile mi başladı? Sorusunu sorarak, savcının olayı bu yönüyle tartışmadığını, sanki öyleymiş gibi davrandığına dikkat çekti. Uzuner, savcı, suçun unsurlarının gerçekleşmesi açısından bunu tartışması gerekir. Yani düşünsel değerlendirmesi bunun üzerinedir.  Mütalaa da deniliyor ki, ‘bu bir şiddet çağrısıdır.” Şimdi biz sürece baktığımızda, aslında müdahalenin niteliğinin şiddetlenmesi sonrası olaylar şiddetleniyor. Ama savcı utanarak, bize şunu söylemiyor, bu şiddet olayları çağrı ile birlikte mi başladı ya da hazırlık böyle miydi? Bakın burada düşünsel genellemeler var. Bu hususta manipülatif şeyler var. Çağrının yarattığı etkinin değerlendirilmesi açısından müvekkil aleyhine şekillenen bir husus olmadığını düşünüyoruz. Mütalaanın ve iddianamenin sistematiği, talimatın olduğu ve bunun iki tanık ifadesiyle sağlanmaya çalıştığını görüyoruz” dedi. 

‘SAVCI SUÇUN MADDİ UNSURLARINI OLUŞTURAMAMIŞ’

Uzuner, savcının iddianamede suçun manevi unsurlarını oluşturamadığını, tarih ve içerik gözetmeden, suç konusu olayları siyasi konjonktürü dikkate almadan ve bugünün koşullarında o dönemi okumaya çalıştığını belirtti. Uzuner, “Bu kötü bir okumadır” dedi. Uzuner, ayrıca o dönemde yaşanan olayların devletin otoritesini zayıflatmaya elverişli olaylar olmadığını da belirterek ayrıca ayaklanma çağrısının bir tweetle yapılanacağına da dikkat çekti. 

‘TANIKLAR SOMUTAŞTIRMADA SORUN YAŞADI’ 

Tanıkların somut görgüye dayalı tanıklıklarının olmadığını da sözlerine ekleyen Uzuner, tanıkların genel anlamda somutlaştırmada sorun yaşadıklarını, müvekkile ilişkin genel ifadelerde bulunduklarını söyledi. Uzuner, tanıkların müvekkil hakkında HDP MYK yapısından kaynaklı KCK’nin ‘serhildan’ çağrısını anlayamayacak durumda birileri olmadığını, müvekkilimin bilgisayarında farklı örgütlere ait fotoğraflarının bulunduğunu ayrıca evinde farklı kitapların çıktığı yönünde genel ifadelerde bulunduklarını söyledi.  Uzuner, ayrıca mütalaada ayrıca müvekkilin 26 Eylül de yapılan sınır nöbetinde çeşitli konuşmaların olduğunu ancak müvekkilin herhangi bir konuşma yapmadığını, sınır nöbetinde talimatların alındığı yönünde ifadeler de var” dedi. 

‘MÜVEKKİL ŞERİK Mİ, FAİL Mİ, AZMETTİRİCİ Mİ?’

Uzuner devamla şu ifadeleri kullandı: “Siyasal bir parti; böylesi bir konjonktür içerisinde bunu söylemek zorunda. Dolayısı ile aksi tüm iddialar cezalandırma amaçlıdır. Bakın iddianame baştan aşağı politik ifadelerle doludur. Şimdi müvekkilim savunmasında kendisinin hangi ekolde olduğunu, durduğu politik düzlemi anlattı. Ama ısrarla talimat aldığı ifade ediliyor. Bakın HDP MYK’nın bu olaylarda dolaylı ya da doğrudan sorumluluğu yok. Müvekkilim Bülent Parmaksız’ında sorumluluğu yok. Şimdi müvekkil bu suçları nasıl işledi? Müvekkil Şerik mi, fail mi, azmettirici mi? Azmettirdiyse hangi araçları kullanmış. Olayların vahamet boyuta ulaşmasında nasıl bir katkısı olmuşun cevabı yok iddianame ve mütalaada. Bunların hiçbir de iddianamede yer almış değil. Dolayısı ile hem usulü hem maddi hukuka ilişkin bir gerçeklik söz konusu değildir.  Dolayısıyla müvekkilin tahliyesini tahliye ediyorum.”

‘BİR İNSAN 37 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBET CEZASI İLE YARGILANAMAZ’

Uzuner’in ardından söz alan bir diğer müdafi avukatı Gülizar Tuncer, ise Bülent Parmaksız ile üniversite yıllarına dayalı bir tanıklığının olduğunu, Parmaksız’ın inandığı dünya görüşünden kaynaklı inandığını yapan bir sosyalist olduğunu söyleyerek, “Bunları niye anlatıyorum biliyor musunuz? Bülent Parmaksız 90’lı yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılandı. Çok ağır fiziki işkencelere maruz kaldı sonrasında uyduruk deliller ile mahkûm edildi. Aradan yıllar geçti 2013 yılında ise Türkiye Devrim Partisi kurmaktan kaynaklı tekrar yargılandı. Şimdi ise PKK KCK üst düzey örgüt üyesi olmaktan hakkında binlerce yıl hapis cezası isteniyor ve bu kapsamda yargılanıyor. Hem de hakkında 37 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası isteniyor. Bakın bir insan 37 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası alamaz. Bir insan binlerce yıl ile yargılanamaz. Böylesi bir ceza istemenin karşılığı yok.  İşte güya dava sanıkları korkutulmaya yıldırılmaya çalışılıyor. Boş işler bunlar. Bunların hiçbir karşılığı yok. Bu sanıklar; istenilen cezalarla korkutulacak insanlar değil” dedi. 

‘SİZE KALAN TEK ŞEY GÖSTERMELİK BİR CEZA’

Tuncer devamında mahkeme heyetine seslenerek, “Bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir düşmanlık? Bakın bu davadaki sanıklara karşı bir linç kampanyası sürüyor. Cumhurbaşkanından başlayarak İç İşleri Bakanı’na kadar bir linç kampanyası yürütülüyor. Hepsi bir kampanya başlattı. ‘Katildiler dediler bu siyasi parti yöneticilerine. Mahkûm ettiler zaten. Şu an size kalan sadece göstermelik bir ceza” şeklinde ifadeler kullandı. 

‘İNSANLAR YARIN NEYİN SUÇ OLACAĞINI BİLEMİYOR’

Tuncer, Şimdi Bülent Parmaksız Türkiye Devrim Partisi yöneticisi mi yoksa PKK KCK yöneticisi mi? Diye sorarak konuşmasını şöyle sürdürdü; “12 Eylül faşizm koşullarında bile o subaylar, yasal düzenlemelere uygun hareket etmeye çalışıyorlardı. Belli bir kural ve kriter çerçevesinde davranıyorlardı. Yani o dönemin askeri yargıtayı; işkence altında alınan ifadenin delil olamayacağına hükmetmişti. Şimdi bir gizli tanığın söyledikleri hükme esas alınıyor. Öyle bir noktaya gelindi ki, bir cenaze törenine katılmak bile 302 bağlamında değerlendiriliyor. Bugünün en önemli özelliği kuralsızlık ve keyfilik. Altı yıl önce suç olamayan bugün suç olabiliyor. Yine İnsanlar yarın neyin suç olacaklarını bilemeyecek duruma gelmişler. Böyle bir hukuk işleyişi var.  Resmî ideoloji karşısında konumlanan herkesin suçlu olduğunu gördük ama artık hepsi düşman olarak tanımlanıyor. Şimdi siyasi iktidar ne diyorsa, yargı kurumları da resmî ideolojinin karşısında yer alanlara düşmanlık üzerinde yaklaşıyor. Yargının kendisi artık insanlara bir tehdit olmuş durumda” diye belirtti.

‘HUKUKUN OLMADIĞI YERDE HUKUKİ SAVUNMA YAPMAK ABES OLMAZ MI?’

Davaya ilişkin olarak AİHM’nin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında verdiği kararları uygulanmadığını söyleyen Tuncer, son olarak şunları söyledi: “Parmaksız ile ilgili benim söyleyeceğim bir şey yok. Meslektaşım söylenmesi gerekenleri söyledi. Şimdi ben böyle bir yargılamada hukuku nasıl tartışayım. Hukukun olmadığı bir yerde benim hukuki savunma yapmam çok abes olmaz mı?  Ben bütün hukuksuzluklar karşısında hukuki anlamda bir savunma yapamıyorum.

SON SÖZÜM: SİZDEN BİR TALEPTE BULUNMUYORUM

Son sözlerim şunlar, IŞİD vahşetine karşı çıkarak Kobanê direnişine katılanları saygı ile anıyorum. Onlar sadece Kürtler için değil, tüm halkların özgürlüğü için mücadele etti. IŞİD vahşetine karşı çıkmak suç olamaz. Tekrar söylüyorum; ben de tüm bu nedenlerle hukuki bir savunma ayrıntılı bir savunma yapmıyorum ve sizden de herhangi bir talepte bulunamıyorum. Teşekkür ediyorum.” 

Mahkeme heyeti, duruşmaya Pazartesi saat 11.00'e kadar ara verdi. 

Diğer başlıklar

10:45 DEM Parti PM toplandı: Bakırhan'dan açıklama CANLI
10:08 Trump'tan nükleer açıklaması: Gerekirse yine yaparız
10:03 Toplu mezarların olduğu Newala Qesaba’daki 'rant planı' yargıya taşındı
09:58 Tarihi töreni katledilen gazetecinin fotoğrafıyla takip etti
09:14 Alevi kadınlar: Hakikatin özü anadır, bu ruh yeniden canlanacak
09:13 'Çözüm sürecini' bitiren olay: 10 yıl daha kaybetme lüksümüz yok
09:09 Töreni izleyen DAD Eşbaşkanı: Yakmak, yeni varoluşlara yol açmaktır
09:07 Riha Barosu barış ve çözüme katkı için kolları sıvadı
09:06 Av. Atmaca: Anayasal değişiklik Kürt sorunu için hayati önemde
09:04 Ali Bayramoğlu: Silah bırakanlar için yasal garanti gerekiyor
09:03 Sündüz Yaylası’ndaki bêrîvanlar da krizden dertli
09:02 Halk buluşmaları: AKP, MHP ve CHP de tabanına anlatmalı
09:01 Çocuklar yaz tatilinde Kürtçe öğreniyor
09:00 22 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:26 Bilecik'teki yangında 95 hayvan öldü
21/07/2025
23:58 Pîrsûs anmasında gözaltına alınanlar serbest
23:42 Haciz sırasında avukata silahlı saldırı
22:59 Yumaklı'dan yangın açıklaması: Önümüzdeki 12 saat kritik
21:55 Husiler, İsrail'de 5 hedefe saldırı düzenlediklerini açıkladı
21:31 Avrupa Konseyi’ne ‘umut hakkı’ için uluslararası hukuki bildirim
21:18 Ukrayna-Rusya arasındaki 3. müzakere turu 23 Temmuz'da
21:08 Birçok kentte halk toplantıları
19:44 Bahçeli'den 'Kürt ve Alevi Cumhurbaşkanı Yardımcısı' açıklaması
19:11 GAP kanalında çökme sonrası araziler su altında kaldı
19:07 KESK Riha’dan TİS protestosu
18:13 Kosova meclis başkanı 50'inci oylamada da seçilemedi
18:07 Mersin'de 'Pirsûs Katliamı aydınlatılsın' çağrısı
18:00 Gazze'de 19 kişi açlıktan öldü
17:33 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kürtler ve Aleviler sorun değil, hakikattir
17:04 Öcalan’ın fotoğrafını paylaşanlar gözaltına alındı
16:36 Kalın, İYİ Parti ve CHP ile görüşecek
16:19 Barrack: Güçlü ulus devletler İsrail için tehdittir
16:07 Kayyımın devrettiği Mitani Kültür Merkezi geri alındı
15:30 İbrahim Kalın ile DEM Parti görüşmesi sona erdi
14:57 Askerden hasta tutsağa: Bunu ortadan kaldıralım
14:52 Yıl sonu dolar tahmini 43.72 liraya yükseldi
14:36 MİT Başkanı Kalın'dan AKP'ye ziyaret
14:14 Kurtulmuş ile Bahçeli görüşmesi sona erdi
13:45 18 ülkeye mektup: Êzîdi soykırımını tanıyın
13:33 Erdoğan: Meclis zemininde ilerlemenin yaşandığına şahitlik edeceksiniz
13:29 CHP, savcı Gürlek'i şikayet etti
13:28 53 yıllık Türkiye-Irak petrol anlaşması sona eriyor
13:25 Irak başbakanı ile parlamento başkanı bir araya geldi
13:21 Araştırma: Ormanlar yok edildikçe iklim felaketi büyüyor
13:18 Federe Kürdistan Bölgesi’nde maaşlar 82 gündür ödenmiyor
12:54 MİT Başkanı Kalın’dan Bahçeli'ye ziyaret
12:43 Honduras halkından Öcalan'a: Fikirlerinizden büyük ilham alıyoruz
12:16 Bangladeş'te savaş uçağı üniversite kampüsüne düştü
11:10 Uşak'ta yangın 2'nci gününde söndürüldü
10:49 Avrupa'da 'Öcalan'a özgürlük' yürüyüşü düzenlenecek
10:43 Halide Türkoğlu: Özgür ve eşit yaşamı inşa edeceğiz
10:39 Toplatılan sokak hayvanları sıcaktan öldü
10:36 MİT Başkanı Kalın DEM Parti’yi ziyaret edecek
10:35 40 yıllık gölet kurudu binlerce balık öldü
10:25 30 yıllık tutsağın tahliyesi 2’nci kez engellendi
09:33 Avusturya Komünist Partisi sözcüsü: Kürtlerin barış girişimi desteklenmeli
09:24 Kadınlar örgütlülüklerini büyüterek sürece katılacak
09:23 Bolu Cezaevi’nde 35 tutsağın tahliyesi engellendi
09:20 Çerkesler komisyonda yer almak istiyor
09:17 İmza kampanyası: Sürece dahil olmak istiyoruz
09:16 Federe Kürdistan'de 9 aydır hükümet kurulamıyor
09:15 Êlih'te halkın sürece dair talepleri
09:14 Pasûr’un köylerinde yol ve su sorunu
09:13 Bunaltıcı sıcaklarda ava sûsê ile serinliyorlar
09:08 Yaşamadığı acı, görmediği ihlal kalmadı: Eşit olmak istiyoruz
09:05 Sancar: Öcalan’ın koşullarında değişiklik bekliyoruz
09:00 21 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:34 Gözaltındaki gençler adliyeye sevk edilecek
20/07/2025
23:06 Sakarya'da orman yangını
22:50 İBB soruşturmasında gözaltı sayısı arttı
22:46 Kadınlar takas pazarı kurdu
22:15 Fidan, Şeybani ve Barrack'la görüştü
21:34 Halk toplantılarında Öcalan’ın görüntülü çağrısı izletildi
21:16 Barrack'tan 'uzlaşı' açıklaması
20:26 Yolcu otobüsü dağ yamacına çarptı: 4 ölü
20:15 Çevrecilerden 'talan yasası'na karşı mücadele çağrısı
20:08 Ankara'da Pirsûs Katliamı yürüyüşüne polis saldırısı
20:05 İstanbul'da yürüyüş: Rojava yaşadıkça 33'ler de yaşayacak
19:21 Halkevci Kadınlar'a süreç ziyareti
19:13 İran'dan YRK'ye saldırı
17:58 Êzidîlerden 7 maddelik sonuç bildirgesi
17:00 Bayındır: Yeni dönemde daha fazla örgütleneceğiz
16:39 Zorê Çayı'nda yapılacak HES’e karşı yürüyüş
16:30 Çesen ve Gözeten için 7 yıl sonra taziye
16:13 Nisêbîn’de şüpheli kadın ölümü
15:49 İsrail'den yardım bekleyen Filistinlilere saldırı: 73 ölü
14:17 Birçok kentte anma: Düşleri yarım kalmadı
13:56 Tülay Hatimoğulları: Barışın önünü açmak için yüzleşmeliyiz
13:27 Uşak ve Afyon'da yangın
13:14 ‘Analar Çalıştayı’ sonuç bildirgesi: Yeniden inşa görevi önümüzde
12:09 İzmir'de kadın katliamı
11:47 33 'Düş Yolcusu' anması: Failler yargılanmalı
10:20 İstanbul'da 4 gecekondu yandı
09:32 Tarihi tören Jin derginin kapağında
09:06 Emekliler Yargıtay kararına tepkili: Nasıl geçineceğiz?
09:04 Newala Qoriyê ziyaretçilerin çöpleriyle kirleniyor
09:03 Yasak ve göç dayatmasına rağmen Sûr'u terk etmedi
09:02 Polis karnına tekme atmıştı: Bebeğim doğmadan devlet şiddetiyle karşılaştı
09:02 Tarihi töreni izleyen Arı: İnkar ve asimilasyon son bulmalı
09:01 Kıbrıs'ta 51 yıldır statüsüzlük dayatılıyor
09:00 Kobanê yolunda bir Düş Yolcusu: Hogir
09:00 20 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:46 Süveyda'ya saldıran DAİŞ'liler canlı yayında!
19/07/2025
23:30 Siweyda'nın Erîqa köyünde çatışmalar yaşanıyor
23:06 Qamişlo’da 19 Temmuz devriminin yıldönümü kutlandı
22:57 Pedersen: Siweyda için çözüm yeni anayasadır
22:51 Zelenski'den Rusya'ya üçüncü tur müzakere teklifi
22:45 Gelecek Partisi'nden 2 milletvekili istifa etti
22:36 Maden yasasına karşı 'yaşam nöbeti' başlatıldı
22:20 'Barış İnşasında Ölüye Saygı ve Adalet Talebi' paneli düzenlenecek
22:13 Tülay Hatimoğulları: Eşit yurttaşlık hakkı tanımlanana dek bu mücadelemiz ortaktır
21:59 Şirnex'te halk buluşması: Öcalan tecritte olmasına rağmen mücadeleyi büyüttü
21:45 Amed'de Rojava Devrimi kutlaması
21:17 Siweyda'da halk insani krizle karşı karşıya
20:34 Eskişehirliler asgari ücrete zam istedi
19:04 İki kez infazı yakılan tutsak tahliye oldu
18:23 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Yeni bir yüzyılı birlikte kurmanın yöntemini bulacağız
17:49 Eskişehir'de iş cinayeti
17:44 Zeytinliklere dair kanun teklifi Meclis'ten geçti
17:30 Ateşkese rağmen Siweyda’ya yönelik saldırılar sürüyor
17:08 ‘Analar Çalıştayı’nda Suriye’deki Alevi ve Düzilere destek çağrısı
17:05 SOHR: 13 Temmuz’dan bu yana 940 kişi öldü
16:55 DİSK Basın-İş ‘Freelance Emek Çalıştayı’ düzenleyecek
16:14 Hekimlerin öncülüğünde ‘süreç’ için imza kampanyası
16:12 Sine Cezaevi’ndeki 3 Kürt açlık grevine başladı
16:04 Kadınlardan Suriye'deki Alevi ve kadınlara yönelik soykırıma karşı mücadele çağrısı
16:00 Hasta tutsaklar Çalık ve Elbi için tahliye çağrısı
15:53 Ayşe Tokyaz’ın katledilmesiyle ilgili bir polis gözaltına alındı
15:22 Altan Öymen hayatını kaybetti
15:20 Kürtçe müzik dinleyen aileye polisin ateş açtığı görüntü ortaya çıktı
14:53 Wan Ekoloji Meclisi kuruluşunu ilan etti: Öcalan’ın ektiği barış tohumu umut oldu
14:37 Zeytinliklere dair kanun teklifi Genel Kurul’da görüşülüyor
14:31 Wan’da kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
14:19 Dürzi kadından QSD'ye çağrı: Koridor açın
13:51 İsrail ve Suriye geçiş hükümeti ateşkes konusunda anlaştı
13:47 Kayıp yakınları 4 kentte adalet talep etti
13:29 DAD’tan çalıştay: Analar hakikatin taşıyıcısıdır
13:09 33 yıl önce kaybettirilen Hasan Gülünay için adalet istediler
12:43 Riha'da gazetecilerle süreç toplantısı
12:38 DEM Parti Kadın Meclisi Bursa’da kadınlarla buluştu
12:33 Koğuşuna kamera takılan tutsak Adalet Bakanlığı'na dava açtı
12:14 HDK’den ‘Rojava’ açıklaması: Özerk Yönetim tanınmalı
11:09 MKG Ayfer Serçe'yi andı: Kalemi yazmaya devam ediyor
10:56 Kongra Star’dan 19 Temmuz açıklaması: Yeni tehditlere karşı öz savunmayı güçlendirelim
10:51 Husiler’den İsrail’e saldırı
10:40 Cemil Bayık'tan iktidara çağrı: Demokratik siyaseti esas alın
09:50 Şiddet ve tehdide maruz kalan hasta tutsağa hücre cezası
09:15 Altın fiyatı yükseldikçe imitasyona yönelim arttı
09:09 Ankara'nın kültürel hafızası yıkıldı
09:07 Pirsûs Katliamı: Türkiye demokratikleşecekse failler ortaya çıkarılsın