Bakırhan’dan Meclis’e çağrı: Demokratik bir Anayasa’ya hazırız

ANKARA - HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AYM ve Yargıtay’ın Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ve “Yeni Anayasa” tartışmalarına dair Meclis’e çağrıda bulunup, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık Grup Toplantısında konuştu.  
 
Güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, sözlerine Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında TİP Milletvekili Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ile gündeme gelen “darbe” tartışmasına değinerek başladı. 
 
Türkiye tarihinin “darbeler tarihi” olduğunu ifade eden Bakırhan, daha önce yaşanan sivil ve askeri darbeleri anımsattı. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçinin gözaltına alınıp tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihini de “darbe” olarak nitelendiren Bakırhan, “Geçen yüzyıl içinde bunca darbenin yaşanmasının temel sebebi, demokrasinin bu ülkeye hiç uğramamasından kaynaklıdır” dedi. 
 
SEYİT RIZA’YI ANDI
 
Yüzyıl boyunca darbeler yaşandığı söyleyen Bakırhan, Türkiye’ye başkaldıran Kürt lider Seyit Rıza’nın katledilişinin 87’inci yıldönümü olduğunu hatırlattı. Bakırhan, “Ne demişti Seyit Rıza pirimiz? ‘Bu cinayettir, bu zulümdür’ demişti. Geçen yüzyıl tam da bu iki cümlede saklıdır. Bu cinayettir, bu zulümdür sözleri çok anlamlıdır. Bu darbeci anlayışlara bir kez daha sesleniyoruz; yolumuz Seyit Rıza Pirlerin yoludur. Bu yoldan, demokrasi arayışımızdan, hiçbir darbe ve darbeci anlayış bizi yolumuzdan vazgeçiremeyecektir. Seyit Rıza ve yoldaşlarını da saygı ve minnetle anıyoruz. Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin vesilesiyle Meclis’e bir çağrıda bulunuyoruz; Dersim’in ismi iade edilsin. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri bile belli değil. Biraz vicdan, hukuk ve etik değerler varsa Seyit Rızaların mezar yerleri de açığa çıkarılsın ki, bunun bilindiğini herkes çok iyi biliyor” diye konuştu. 
 
PKK LİDERİNİN SÖZLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
 
Dersim Katliamı’ndan sağ kurtulan çocukların sonrasında evlatlık verildiğini, bu çocukların aileleri ile buluşturulması gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Bu katliama ilişkin devletin elindeki bilgi belge ve arşivlerin hem kamuoyuna hem de bizlere açıklanmasını” talep etti.
 
Bakırhan, “Bu yaşanan darbelerin nedeni nedir, derseniz. Bir, demokratik siyaset tasfiye edilmek isteniyor. İki, Kürt sorunu çözümsüz bırakılmak isteniyor. Bunu en iyi Sayın Öcalan tarif etmişti. Türkiye’de bir darbe mekaniğinin sürekli canlı olduğunu söylemişti. Bu darbe mekaniğini teşhir ettiği için mutlak bir tecrit altında tutuluyor. Tecrit bu darbe mekaniğinin özüdür tecrit gerçeği anlaşılmadan biz Türkiye’deki bu darbe gerçeğini anlayamayacağız. Darbe mekaniği devlet aklının en karanlık tarafıdır sadece Kürtlere değil cumhuriyetten günümüze kadar sosyalistlere Kürtlere devrimcilere Alevlere hak arayan herkese karşı bir çözümsüzlük konseptidir” ifadelerini kullandı. 
 
‘AKP VE MHP DARBE MEKANİĞİNİN TA KENDİSİDİR’
 
Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: “AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. Bunu net bir şekilde ifade ediyoruz. 2015 yılından beri siz değerli arkadaşlar da yakından takip ediyorsunuz bu darbe mekaniği kesintisiz bir şekilde başta Kürdistan coğrafyası ve Türkiye’de devam ettiriliyor. Her gün her an topluma parmak sallayan, kendi çizgisinde hizalamaya çalışan, farklıları asla kabul etmeyen ve sürekli savaş naraları atan bir zamandan geçiyoruz. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış Türkiye’de çoklu krizlerle karşı karşıya bıraktı. Bu darbeci zihniyet yaşayabilmek için ölüme ve öldürmeye ihtiyaç duyuyor. Rojava'da insanların katledilmesi, yaşam alanlarının bombalanması da bunun en iyi göstergelerindendir. 
 
KÜRDE VE KÜRTÇEYE DÜŞMANLIK…
 
Bu darbeci zihniyet Kürt halkının haklarını ve statüsünü inkar ederek, tek millet sayıklamasına devam ediyor. Darbeci zihniyet farklılıklarımızı yok sayıyor. Yandaşlarını doyurarak milyonlarca insanı açlık ve yoksulluğa mahkum ediyor. Bakın bu darbeci zihniyet bölgede Kürde ve Kürtçeye nasıl düşmanlık yaptığını en son Cizre’de yapılmak isteyen 3 etkinliğin yasaklanmasıyla anlatmaya çalışacağım. Batman’da askeri üniformalarla silahlarla gösteri şovuna izin veren bu sistem, Cizre'de Gerok MA tarafından düzenlenen çocuk atölyesini yasaklıyor. Birca Belek’te dil ve kültür merkezinin düzenlediği Dengbêjler etkinliğini yasaklıyor, Cizre kültür ve sanat etkinliğini yasaklıyor. Ne kadar ikiyüzlü ve ayrı bir hukukun Kürtlere uyguladığının yakın zamandaki üç örneğini söyledim. 
 
‘DİRENMEMİZ VE MÜCADELE ETMEMİZ GEREK’
 
Darbeci anlayışın istikrarsızlaştırdığı bu ülkede, bugün 30 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşıyor. İstanbul’dan Van'a kadar insanlar çöpten topladığı çürük domateslerle, bayat ekmeklerle, giysilerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar, buna yaşamak denirse. AKP-MHP ve Ergenekon ittifakının kurulduğu 2015 yılından bu yana ekonomide, hukukta, ifade özgürlüğünde Türkiye sınıfta kaldı. Uluslararası enstitülerin yaptığı çalışma ve hazırladığı raporlarda Türkiye hukukun üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada yer almaktadır. Bu darbeci bu topraklarda def edilmeyene kadar bu sıkıntıları yaşayacağız. Onun için sizlere ricamdır; bu darbeci zihniyeti defetmek için el birliği ve güç birliğiyle durmamamız, direnmemiz ve mücadele etmemiz gerek. Kısaca darbe mekaniğinin güncel bir durumuyla karşı karşıyayız. 
 
‘ERDOĞAN DARBEYE DESTEK OLDU’
 
En son siz de izlediniz. Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri bir darbeye teşebbüstür dedik. Yargıtay darbeye teşebbüsün ilk adımını atmıştır. Asıl darbe ise Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille Yargıtay’a destek vererek, darbeye destek olmuştur. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha itiraf etmiştir. 
 
 BAHÇELİ’YE YANIT VERDİ: KÜÇÜK ORTAK HADİNİ BİL!
 
Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü, küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok. Küçük ortak tek olalım, Türk olalım, bütün renkler solsun, hukuk olmasın, demokrasi olmasın diyor. Biz de bu salonda küçük ortağa biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin nara ve tahditlerinden korkacak bir durumda değiliz. Haddine bil, işine bak. Bu kin ve nefret dilini terk et. Küçük ortak düşüncesini açık ediyor. AYM’yi kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz diyor. İktidar bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış ve tasarlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor.
 
‘YARGININ MİLLİ VE YERLİSİ NAZİ ALMANYASI’NDAYDI’
 
Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları yapıyorlar, siyasi partilerden destek talep ediyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek oluyorlar. Yine hükümet kaynaklarından yerli ve milli olan olmayan ayrımı gibi saçma bir masal devam edip gidiyor bir süredir. Toplumu kutuplaştırıyorlar. Bizden ve bizden olmayanı en fazla duyduğumuz dönem, AKP ve küçük ortağının bulunduğu dönemdir. İktidar kaynakları, milli ve yerli yargı diye içi boş bir tanımlama yapıyor. Allah aşkına yargının millisi yerlisi dünyanın neresinde var, size soralım? Yargının milli ve yerlisi mi olurmuş? Evet, bir yerde yargının milli ve yerlisi vardı. O da Nazi Almanyası’ndaydı.
 
Dolayısıyla Nazi Almanyası’ndaki mili ve yerli yargıyı isteyenleri uyarmak istiyoruz. Asla buna Türkiye emekçileri, halkları izin vermeyecektir. Yargı ancak ve ancak bağımsız olur, özgür olur. Peki, bu aşamaya nasıl gelindi? Bunun cevabı önemlidir. HDP’nin kapatılma davasında hukuk dışına çıkan AİHM'in emsal kararlarını tanımayan bu Yargıtay değil miydi? Ülkedeki tüm muhaliflerin sesini kesmek ve hukuksuz kararlarla onları mahkûm eden, bu Yargıtay değil miydi? Her verdiği kararda siyaset tarafından ödüllendirilen, terfi ettirilen yine bu Yargıtay’dı. Ellerinde adaletin kılıcını tutma yerine iktidarın tırpanını tutarak toplumu tırpanlamaya çalışıyor Yargıtay. 
 
CHP’YE MESAJ: BU ATEŞ BİR GÜN GELİR HEPİNİZİ YAKAR DEMİŞTİK
 
2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenlere de bir şey söylemek gerekiyor. Kayyım atamalarına ses çıkarmayanlara, Kürtlere ve onun temsilcilerine yapılan ayrımcılığa sesini çıkarmayanlara da bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. 2016’da Anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenler, bugün mumla Anayasayı arıyorlar, ‘hukuk ve adalet talep ediyoruz’ diyorlar. Biz o zaman da söylemiştik ‘bu ateş bir biçimiyle bir gün gelir hepinizi yakar’ demiştik. Kürtlere başka bir hukuk işletilmesine göz yumuldu. Oysa hukuk hepimiz için gerekliydi, bu darbelere karşı koymamız gerektiğine o gün de inanıyorduk bugün de inanıyoruz bunu söylemeye devam edeceğiz. 
 
‘DEVLETTEN HUKUKU ÇIKARIRSANIZ GERİYE ÇETE KALIR’
 
Toplumsal muhalefetin tüm bileşenleri, en güçlü şekilde sesini yükseltmediği müddetçe bu darbeciler ve darbe süreci devam edecek ve onlar cesaretlenecekler. Ünlü bir söz var; Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır. Tam da bugün de yaşadığımız durumu en iyi özetleyen sözlerden birisidir. 
 
Şimdi ağızlarında bir laf var. Yasal, anayasal düzenlemelerle bu krizleri aşarız diyorlar. 15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu kendi lehlerine çevirmek istiyorlar. Bunlar 12 Eylül Anayasasını demokratikleştirmek, sivilleştirmek tüm toplumun ihtiyacına cevap vermek yerine, daha anti demokratik bir anayasa yapmak isteyeceklerdir. Şimdiden uyarıyoruz; asla ama asla, anti demokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız. 
 
'DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA HAZIRIZ'
 
Bizler yeni bir anayasaya hazırız. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Darbe anayasası yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama herkesi Türk sayan, tek tipçi erkeklerin çıkarlarına cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten ibaret sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan, vicdan ve inanç özgürlüğünü görmezden gelen bir anayasaya asla evet demeyeceğiz. Darbenin panzehiri demokrasidir. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talebinde ısrarcı olarak bu darbe anayasasını hep birlikte çöp sepetine atacağımız günler uzak değildir. 
 
MECLİS’E ÇAĞRI
 
Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin bu ülkede herkesin kendisini ifade etmesi mümkün değildir. Buradan soruyoruz; AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacaklar? Yapacakları anayasa gerçekten bizi kapsayacak bir düzeyde mi olacak, sorunlarımızı çözecek mi? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir bu nedenle sizin huzurlarınızda Meclis’e çağrı yapıyoruz. Gelin demokratik bir anayasa yapalım. Ama bunun koşullarını yaratmak için elimizi taşın altına koyalım önce. TCK’yı demokratikleştirelim, hepimizi içeri tıkan TMK yasasını ortadan kaldıralım, merkez yerel ilişkisini yeniden belirleyelim, demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim, iç güvenlik kanununu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım, kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendisini özgürce ifade edeceği, demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayayım. Aksi halde yeni anayasa tartışmaları kandırmaktan öteye geçmeyecektir. 
 
11-12 Kasım’da yerel yönetimler konferansımızı gerçekleştirdik. İki gün sürdü. Hem özgün hem de karma konferanslar yaptık. Bundan önce yüzlerce binlerce toplantı yaptık, halkımızla buluştuk, onların düşünce ve önerilerini aldık. Bu konuda mücadele tarihimizde muazzam bir birikim var. Bu toplantılar bizlere yol gösteriyor, önümüzdeki dönem yol haritamızı belirliyor. Yerel yönetimlerde halkla beraber, halk için, kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz şiarıyla yola çıkmıştık. 
 
HALK BELİRLEYECEK
 
Konferanslarımızda ifade etmiştik sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmekte fayda var. Adaylarımızı halkın en geniş katılımıyla tercihleriyle belirleyeceğiz dedik. Kayyım tarafından gasp edilen bütün belediyelerimizi kayyımlardan kurtararak özgürleştireceğiz, geri alacağız. Önümüzdeki tarihi yerel yönetimler seçimine ilişkin ne düşündüğümüz ve yol haritamız kamuoyu tarafından merak ediliyor. Bize de bu konuda sık sık sorular soruluyor. Bu konuya açıklık getirmek istiyorum. Tartışmalarımız henüz bitmedi. Fakat ortaya çıkan bir çerçevemiz var. Bu konuda halkımızı bilgilendirmek istiyoruz. Yerellerdeki toplantılardan sonra halkımız yerel yönetim seçimleri için halkımız önemli değerlendirmelerde bulundular. Oradan ortaya çıkacak sonuçlar aynı zamanda bize ışık tutacak kazandığımız yerlerde daha güçlü kazanacağız. 
 
'SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ!'
 
Kendimize güvenimiz tamdır. Bu kadar ödenen bedel ve çabadan sonra bizler bulunduğumuz her yerde başta Kürdistan olmak üzere her yerde bizler irademizi yerel yönetimlere yansıtacağız. Açık söyleyelim biz ittifaklara kapalı değiliz. Önümüzdeki dönem hem bölgede hem batıda halklarımızın yoğun olduğu kentlerde halkımızın iradesi kesinlikle yönetimlere yansıyacaktır. Bunun anlamı her ittifakta olmak değildir halkımızın işine gelmeyen, emekçilerin işine gelmeyen, emekçilerin halkımızın derdine çare olmayan ittifaklar dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz değiliz. 
 
'HEM BÖLGEDE HEM BATIDA KAZANACAĞIZ'
 
Bu ittifakları açık yapacağız, şeffaf yapacağız, kiminle neyi konuştuk neyi görüştük en başta siz değerli halkımızın Türkiye kamuoyunun bu konuda bilgisi olacak. Halkımızın da beklentisi ve görmek istediği düşünceler bunlardır.  Bizden beklenen şudur. Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyonundan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem batıda kazanan bir pozisyon içinde olacağız. Bunu geçmişte defalarca başardık, Yine başaracağımıza eminim ki umarım siz de eminsiniz. Batıda da belediyelerimiz olacak. Batıda da halklarımız kendisini yönetim kademelerinde kesinlikle yönetecektir. 
 
'TEK BİR SANİYE BOŞA GİTMEMELİ'
 
Değerli arkadaşlar, zor ve ağır bir süreç küçük ortağın saldırıları ve tehditlerine bakılırsa daha fazla dayanışma, daha fazla direniş içinde olmamız gerektiği bir sürece girdik. Şimdi her birimiz dört elle başta demokrasi mücadelesi ve yerel seçim çalışmalarında bir arada olmalıyız. Tek bir saniyemiz boşa gitmemeli. Büyük bedel ve emeklerle yaratılan il ve ilçe örgütlerimize sahip çıkma zamanıdır, onlarla birlikte dayanışma zamanıdır. Bu kayyım ve kayyım sevicilerini sandığa gömerek göndereceğimize olan inançla siz değerli arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Kazanan bizler olacağız, halklarımız olacaktır.”
 
 
 

Diğer başlıklar

08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı