Bakırhan’dan Meclis’e çağrı: Demokratik bir Anayasa’ya hazırız

ANKARA - HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AYM ve Yargıtay’ın Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ve “Yeni Anayasa” tartışmalarına dair Meclis’e çağrıda bulunup, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık Grup Toplantısında konuştu.  
 
Güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, sözlerine Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında TİP Milletvekili Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ile gündeme gelen “darbe” tartışmasına değinerek başladı. 
 
Türkiye tarihinin “darbeler tarihi” olduğunu ifade eden Bakırhan, daha önce yaşanan sivil ve askeri darbeleri anımsattı. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçinin gözaltına alınıp tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihini de “darbe” olarak nitelendiren Bakırhan, “Geçen yüzyıl içinde bunca darbenin yaşanmasının temel sebebi, demokrasinin bu ülkeye hiç uğramamasından kaynaklıdır” dedi. 
 
SEYİT RIZA’YI ANDI
 
Yüzyıl boyunca darbeler yaşandığı söyleyen Bakırhan, Türkiye’ye başkaldıran Kürt lider Seyit Rıza’nın katledilişinin 87’inci yıldönümü olduğunu hatırlattı. Bakırhan, “Ne demişti Seyit Rıza pirimiz? ‘Bu cinayettir, bu zulümdür’ demişti. Geçen yüzyıl tam da bu iki cümlede saklıdır. Bu cinayettir, bu zulümdür sözleri çok anlamlıdır. Bu darbeci anlayışlara bir kez daha sesleniyoruz; yolumuz Seyit Rıza Pirlerin yoludur. Bu yoldan, demokrasi arayışımızdan, hiçbir darbe ve darbeci anlayış bizi yolumuzdan vazgeçiremeyecektir. Seyit Rıza ve yoldaşlarını da saygı ve minnetle anıyoruz. Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin vesilesiyle Meclis’e bir çağrıda bulunuyoruz; Dersim’in ismi iade edilsin. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri bile belli değil. Biraz vicdan, hukuk ve etik değerler varsa Seyit Rızaların mezar yerleri de açığa çıkarılsın ki, bunun bilindiğini herkes çok iyi biliyor” diye konuştu. 
 
PKK LİDERİNİN SÖZLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
 
Dersim Katliamı’ndan sağ kurtulan çocukların sonrasında evlatlık verildiğini, bu çocukların aileleri ile buluşturulması gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Bu katliama ilişkin devletin elindeki bilgi belge ve arşivlerin hem kamuoyuna hem de bizlere açıklanmasını” talep etti.
 
Bakırhan, “Bu yaşanan darbelerin nedeni nedir, derseniz. Bir, demokratik siyaset tasfiye edilmek isteniyor. İki, Kürt sorunu çözümsüz bırakılmak isteniyor. Bunu en iyi Sayın Öcalan tarif etmişti. Türkiye’de bir darbe mekaniğinin sürekli canlı olduğunu söylemişti. Bu darbe mekaniğini teşhir ettiği için mutlak bir tecrit altında tutuluyor. Tecrit bu darbe mekaniğinin özüdür tecrit gerçeği anlaşılmadan biz Türkiye’deki bu darbe gerçeğini anlayamayacağız. Darbe mekaniği devlet aklının en karanlık tarafıdır sadece Kürtlere değil cumhuriyetten günümüze kadar sosyalistlere Kürtlere devrimcilere Alevlere hak arayan herkese karşı bir çözümsüzlük konseptidir” ifadelerini kullandı. 
 
‘AKP VE MHP DARBE MEKANİĞİNİN TA KENDİSİDİR’
 
Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: “AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. Bunu net bir şekilde ifade ediyoruz. 2015 yılından beri siz değerli arkadaşlar da yakından takip ediyorsunuz bu darbe mekaniği kesintisiz bir şekilde başta Kürdistan coğrafyası ve Türkiye’de devam ettiriliyor. Her gün her an topluma parmak sallayan, kendi çizgisinde hizalamaya çalışan, farklıları asla kabul etmeyen ve sürekli savaş naraları atan bir zamandan geçiyoruz. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış Türkiye’de çoklu krizlerle karşı karşıya bıraktı. Bu darbeci zihniyet yaşayabilmek için ölüme ve öldürmeye ihtiyaç duyuyor. Rojava'da insanların katledilmesi, yaşam alanlarının bombalanması da bunun en iyi göstergelerindendir. 
 
KÜRDE VE KÜRTÇEYE DÜŞMANLIK…
 
Bu darbeci zihniyet Kürt halkının haklarını ve statüsünü inkar ederek, tek millet sayıklamasına devam ediyor. Darbeci zihniyet farklılıklarımızı yok sayıyor. Yandaşlarını doyurarak milyonlarca insanı açlık ve yoksulluğa mahkum ediyor. Bakın bu darbeci zihniyet bölgede Kürde ve Kürtçeye nasıl düşmanlık yaptığını en son Cizre’de yapılmak isteyen 3 etkinliğin yasaklanmasıyla anlatmaya çalışacağım. Batman’da askeri üniformalarla silahlarla gösteri şovuna izin veren bu sistem, Cizre'de Gerok MA tarafından düzenlenen çocuk atölyesini yasaklıyor. Birca Belek’te dil ve kültür merkezinin düzenlediği Dengbêjler etkinliğini yasaklıyor, Cizre kültür ve sanat etkinliğini yasaklıyor. Ne kadar ikiyüzlü ve ayrı bir hukukun Kürtlere uyguladığının yakın zamandaki üç örneğini söyledim. 
 
‘DİRENMEMİZ VE MÜCADELE ETMEMİZ GEREK’
 
Darbeci anlayışın istikrarsızlaştırdığı bu ülkede, bugün 30 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşıyor. İstanbul’dan Van'a kadar insanlar çöpten topladığı çürük domateslerle, bayat ekmeklerle, giysilerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar, buna yaşamak denirse. AKP-MHP ve Ergenekon ittifakının kurulduğu 2015 yılından bu yana ekonomide, hukukta, ifade özgürlüğünde Türkiye sınıfta kaldı. Uluslararası enstitülerin yaptığı çalışma ve hazırladığı raporlarda Türkiye hukukun üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada yer almaktadır. Bu darbeci bu topraklarda def edilmeyene kadar bu sıkıntıları yaşayacağız. Onun için sizlere ricamdır; bu darbeci zihniyeti defetmek için el birliği ve güç birliğiyle durmamamız, direnmemiz ve mücadele etmemiz gerek. Kısaca darbe mekaniğinin güncel bir durumuyla karşı karşıyayız. 
 
‘ERDOĞAN DARBEYE DESTEK OLDU’
 
En son siz de izlediniz. Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri bir darbeye teşebbüstür dedik. Yargıtay darbeye teşebbüsün ilk adımını atmıştır. Asıl darbe ise Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille Yargıtay’a destek vererek, darbeye destek olmuştur. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha itiraf etmiştir. 
 
 BAHÇELİ’YE YANIT VERDİ: KÜÇÜK ORTAK HADİNİ BİL!
 
Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü, küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok. Küçük ortak tek olalım, Türk olalım, bütün renkler solsun, hukuk olmasın, demokrasi olmasın diyor. Biz de bu salonda küçük ortağa biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin nara ve tahditlerinden korkacak bir durumda değiliz. Haddine bil, işine bak. Bu kin ve nefret dilini terk et. Küçük ortak düşüncesini açık ediyor. AYM’yi kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz diyor. İktidar bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış ve tasarlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor.
 
‘YARGININ MİLLİ VE YERLİSİ NAZİ ALMANYASI’NDAYDI’
 
Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları yapıyorlar, siyasi partilerden destek talep ediyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek oluyorlar. Yine hükümet kaynaklarından yerli ve milli olan olmayan ayrımı gibi saçma bir masal devam edip gidiyor bir süredir. Toplumu kutuplaştırıyorlar. Bizden ve bizden olmayanı en fazla duyduğumuz dönem, AKP ve küçük ortağının bulunduğu dönemdir. İktidar kaynakları, milli ve yerli yargı diye içi boş bir tanımlama yapıyor. Allah aşkına yargının millisi yerlisi dünyanın neresinde var, size soralım? Yargının milli ve yerlisi mi olurmuş? Evet, bir yerde yargının milli ve yerlisi vardı. O da Nazi Almanyası’ndaydı.
 
Dolayısıyla Nazi Almanyası’ndaki mili ve yerli yargıyı isteyenleri uyarmak istiyoruz. Asla buna Türkiye emekçileri, halkları izin vermeyecektir. Yargı ancak ve ancak bağımsız olur, özgür olur. Peki, bu aşamaya nasıl gelindi? Bunun cevabı önemlidir. HDP’nin kapatılma davasında hukuk dışına çıkan AİHM'in emsal kararlarını tanımayan bu Yargıtay değil miydi? Ülkedeki tüm muhaliflerin sesini kesmek ve hukuksuz kararlarla onları mahkûm eden, bu Yargıtay değil miydi? Her verdiği kararda siyaset tarafından ödüllendirilen, terfi ettirilen yine bu Yargıtay’dı. Ellerinde adaletin kılıcını tutma yerine iktidarın tırpanını tutarak toplumu tırpanlamaya çalışıyor Yargıtay. 
 
CHP’YE MESAJ: BU ATEŞ BİR GÜN GELİR HEPİNİZİ YAKAR DEMİŞTİK
 
2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenlere de bir şey söylemek gerekiyor. Kayyım atamalarına ses çıkarmayanlara, Kürtlere ve onun temsilcilerine yapılan ayrımcılığa sesini çıkarmayanlara da bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. 2016’da Anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenler, bugün mumla Anayasayı arıyorlar, ‘hukuk ve adalet talep ediyoruz’ diyorlar. Biz o zaman da söylemiştik ‘bu ateş bir biçimiyle bir gün gelir hepinizi yakar’ demiştik. Kürtlere başka bir hukuk işletilmesine göz yumuldu. Oysa hukuk hepimiz için gerekliydi, bu darbelere karşı koymamız gerektiğine o gün de inanıyorduk bugün de inanıyoruz bunu söylemeye devam edeceğiz. 
 
‘DEVLETTEN HUKUKU ÇIKARIRSANIZ GERİYE ÇETE KALIR’
 
Toplumsal muhalefetin tüm bileşenleri, en güçlü şekilde sesini yükseltmediği müddetçe bu darbeciler ve darbe süreci devam edecek ve onlar cesaretlenecekler. Ünlü bir söz var; Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır. Tam da bugün de yaşadığımız durumu en iyi özetleyen sözlerden birisidir. 
 
Şimdi ağızlarında bir laf var. Yasal, anayasal düzenlemelerle bu krizleri aşarız diyorlar. 15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu kendi lehlerine çevirmek istiyorlar. Bunlar 12 Eylül Anayasasını demokratikleştirmek, sivilleştirmek tüm toplumun ihtiyacına cevap vermek yerine, daha anti demokratik bir anayasa yapmak isteyeceklerdir. Şimdiden uyarıyoruz; asla ama asla, anti demokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız. 
 
'DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA HAZIRIZ'
 
Bizler yeni bir anayasaya hazırız. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Darbe anayasası yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama herkesi Türk sayan, tek tipçi erkeklerin çıkarlarına cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten ibaret sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan, vicdan ve inanç özgürlüğünü görmezden gelen bir anayasaya asla evet demeyeceğiz. Darbenin panzehiri demokrasidir. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talebinde ısrarcı olarak bu darbe anayasasını hep birlikte çöp sepetine atacağımız günler uzak değildir. 
 
MECLİS’E ÇAĞRI
 
Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin bu ülkede herkesin kendisini ifade etmesi mümkün değildir. Buradan soruyoruz; AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacaklar? Yapacakları anayasa gerçekten bizi kapsayacak bir düzeyde mi olacak, sorunlarımızı çözecek mi? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir bu nedenle sizin huzurlarınızda Meclis’e çağrı yapıyoruz. Gelin demokratik bir anayasa yapalım. Ama bunun koşullarını yaratmak için elimizi taşın altına koyalım önce. TCK’yı demokratikleştirelim, hepimizi içeri tıkan TMK yasasını ortadan kaldıralım, merkez yerel ilişkisini yeniden belirleyelim, demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim, iç güvenlik kanununu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım, kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendisini özgürce ifade edeceği, demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayayım. Aksi halde yeni anayasa tartışmaları kandırmaktan öteye geçmeyecektir. 
 
11-12 Kasım’da yerel yönetimler konferansımızı gerçekleştirdik. İki gün sürdü. Hem özgün hem de karma konferanslar yaptık. Bundan önce yüzlerce binlerce toplantı yaptık, halkımızla buluştuk, onların düşünce ve önerilerini aldık. Bu konuda mücadele tarihimizde muazzam bir birikim var. Bu toplantılar bizlere yol gösteriyor, önümüzdeki dönem yol haritamızı belirliyor. Yerel yönetimlerde halkla beraber, halk için, kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz şiarıyla yola çıkmıştık. 
 
HALK BELİRLEYECEK
 
Konferanslarımızda ifade etmiştik sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmekte fayda var. Adaylarımızı halkın en geniş katılımıyla tercihleriyle belirleyeceğiz dedik. Kayyım tarafından gasp edilen bütün belediyelerimizi kayyımlardan kurtararak özgürleştireceğiz, geri alacağız. Önümüzdeki tarihi yerel yönetimler seçimine ilişkin ne düşündüğümüz ve yol haritamız kamuoyu tarafından merak ediliyor. Bize de bu konuda sık sık sorular soruluyor. Bu konuya açıklık getirmek istiyorum. Tartışmalarımız henüz bitmedi. Fakat ortaya çıkan bir çerçevemiz var. Bu konuda halkımızı bilgilendirmek istiyoruz. Yerellerdeki toplantılardan sonra halkımız yerel yönetim seçimleri için halkımız önemli değerlendirmelerde bulundular. Oradan ortaya çıkacak sonuçlar aynı zamanda bize ışık tutacak kazandığımız yerlerde daha güçlü kazanacağız. 
 
'SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ!'
 
Kendimize güvenimiz tamdır. Bu kadar ödenen bedel ve çabadan sonra bizler bulunduğumuz her yerde başta Kürdistan olmak üzere her yerde bizler irademizi yerel yönetimlere yansıtacağız. Açık söyleyelim biz ittifaklara kapalı değiliz. Önümüzdeki dönem hem bölgede hem batıda halklarımızın yoğun olduğu kentlerde halkımızın iradesi kesinlikle yönetimlere yansıyacaktır. Bunun anlamı her ittifakta olmak değildir halkımızın işine gelmeyen, emekçilerin işine gelmeyen, emekçilerin halkımızın derdine çare olmayan ittifaklar dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz değiliz. 
 
'HEM BÖLGEDE HEM BATIDA KAZANACAĞIZ'
 
Bu ittifakları açık yapacağız, şeffaf yapacağız, kiminle neyi konuştuk neyi görüştük en başta siz değerli halkımızın Türkiye kamuoyunun bu konuda bilgisi olacak. Halkımızın da beklentisi ve görmek istediği düşünceler bunlardır.  Bizden beklenen şudur. Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyonundan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem batıda kazanan bir pozisyon içinde olacağız. Bunu geçmişte defalarca başardık, Yine başaracağımıza eminim ki umarım siz de eminsiniz. Batıda da belediyelerimiz olacak. Batıda da halklarımız kendisini yönetim kademelerinde kesinlikle yönetecektir. 
 
'TEK BİR SANİYE BOŞA GİTMEMELİ'
 
Değerli arkadaşlar, zor ve ağır bir süreç küçük ortağın saldırıları ve tehditlerine bakılırsa daha fazla dayanışma, daha fazla direniş içinde olmamız gerektiği bir sürece girdik. Şimdi her birimiz dört elle başta demokrasi mücadelesi ve yerel seçim çalışmalarında bir arada olmalıyız. Tek bir saniyemiz boşa gitmemeli. Büyük bedel ve emeklerle yaratılan il ve ilçe örgütlerimize sahip çıkma zamanıdır, onlarla birlikte dayanışma zamanıdır. Bu kayyım ve kayyım sevicilerini sandığa gömerek göndereceğimize olan inançla siz değerli arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Kazanan bizler olacağız, halklarımız olacaktır.”
 
 
 

Diğer başlıklar

19:40 Kadınlardan Berk Akand protestosu
19:35 DEM Parti Kadın Meclisi'nden direnişteki işçilere ziyaret
19:16 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Berivan Kutlu için taziye mesajı
18:53 Suriye’de Alevi evleri işaretlendi, evleri boşaltma çağrısı yapıldı
18:49 Kuzey Ege için fırtına uyarısı
18:47 Devrilen kepçenin altında kalan Akkaya yaşamını yitirdi
18:43 Gazeteci Aykol'un tedavisi ek ilaçlarla devam ediyor
18:33 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuştu YENİLENDİ
18:30 Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu: Susmayacağız
17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti YENİLENDİ
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim GÜNCELLENİYOR
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını