Bakırhan’dan Meclis’e çağrı: Demokratik bir Anayasa’ya hazırız

ANKARA - HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AYM ve Yargıtay’ın Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ve “Yeni Anayasa” tartışmalarına dair Meclis’e çağrıda bulunup, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık Grup Toplantısında konuştu.  
 
Güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, sözlerine Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında TİP Milletvekili Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ile gündeme gelen “darbe” tartışmasına değinerek başladı. 
 
Türkiye tarihinin “darbeler tarihi” olduğunu ifade eden Bakırhan, daha önce yaşanan sivil ve askeri darbeleri anımsattı. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçinin gözaltına alınıp tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihini de “darbe” olarak nitelendiren Bakırhan, “Geçen yüzyıl içinde bunca darbenin yaşanmasının temel sebebi, demokrasinin bu ülkeye hiç uğramamasından kaynaklıdır” dedi. 
 
SEYİT RIZA’YI ANDI
 
Yüzyıl boyunca darbeler yaşandığı söyleyen Bakırhan, Türkiye’ye başkaldıran Kürt lider Seyit Rıza’nın katledilişinin 87’inci yıldönümü olduğunu hatırlattı. Bakırhan, “Ne demişti Seyit Rıza pirimiz? ‘Bu cinayettir, bu zulümdür’ demişti. Geçen yüzyıl tam da bu iki cümlede saklıdır. Bu cinayettir, bu zulümdür sözleri çok anlamlıdır. Bu darbeci anlayışlara bir kez daha sesleniyoruz; yolumuz Seyit Rıza Pirlerin yoludur. Bu yoldan, demokrasi arayışımızdan, hiçbir darbe ve darbeci anlayış bizi yolumuzdan vazgeçiremeyecektir. Seyit Rıza ve yoldaşlarını da saygı ve minnetle anıyoruz. Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin vesilesiyle Meclis’e bir çağrıda bulunuyoruz; Dersim’in ismi iade edilsin. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri bile belli değil. Biraz vicdan, hukuk ve etik değerler varsa Seyit Rızaların mezar yerleri de açığa çıkarılsın ki, bunun bilindiğini herkes çok iyi biliyor” diye konuştu. 
 
PKK LİDERİNİN SÖZLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
 
Dersim Katliamı’ndan sağ kurtulan çocukların sonrasında evlatlık verildiğini, bu çocukların aileleri ile buluşturulması gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Bu katliama ilişkin devletin elindeki bilgi belge ve arşivlerin hem kamuoyuna hem de bizlere açıklanmasını” talep etti.
 
Bakırhan, “Bu yaşanan darbelerin nedeni nedir, derseniz. Bir, demokratik siyaset tasfiye edilmek isteniyor. İki, Kürt sorunu çözümsüz bırakılmak isteniyor. Bunu en iyi Sayın Öcalan tarif etmişti. Türkiye’de bir darbe mekaniğinin sürekli canlı olduğunu söylemişti. Bu darbe mekaniğini teşhir ettiği için mutlak bir tecrit altında tutuluyor. Tecrit bu darbe mekaniğinin özüdür tecrit gerçeği anlaşılmadan biz Türkiye’deki bu darbe gerçeğini anlayamayacağız. Darbe mekaniği devlet aklının en karanlık tarafıdır sadece Kürtlere değil cumhuriyetten günümüze kadar sosyalistlere Kürtlere devrimcilere Alevlere hak arayan herkese karşı bir çözümsüzlük konseptidir” ifadelerini kullandı. 
 
‘AKP VE MHP DARBE MEKANİĞİNİN TA KENDİSİDİR’
 
Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: “AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. Bunu net bir şekilde ifade ediyoruz. 2015 yılından beri siz değerli arkadaşlar da yakından takip ediyorsunuz bu darbe mekaniği kesintisiz bir şekilde başta Kürdistan coğrafyası ve Türkiye’de devam ettiriliyor. Her gün her an topluma parmak sallayan, kendi çizgisinde hizalamaya çalışan, farklıları asla kabul etmeyen ve sürekli savaş naraları atan bir zamandan geçiyoruz. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış Türkiye’de çoklu krizlerle karşı karşıya bıraktı. Bu darbeci zihniyet yaşayabilmek için ölüme ve öldürmeye ihtiyaç duyuyor. Rojava'da insanların katledilmesi, yaşam alanlarının bombalanması da bunun en iyi göstergelerindendir. 
 
KÜRDE VE KÜRTÇEYE DÜŞMANLIK…
 
Bu darbeci zihniyet Kürt halkının haklarını ve statüsünü inkar ederek, tek millet sayıklamasına devam ediyor. Darbeci zihniyet farklılıklarımızı yok sayıyor. Yandaşlarını doyurarak milyonlarca insanı açlık ve yoksulluğa mahkum ediyor. Bakın bu darbeci zihniyet bölgede Kürde ve Kürtçeye nasıl düşmanlık yaptığını en son Cizre’de yapılmak isteyen 3 etkinliğin yasaklanmasıyla anlatmaya çalışacağım. Batman’da askeri üniformalarla silahlarla gösteri şovuna izin veren bu sistem, Cizre'de Gerok MA tarafından düzenlenen çocuk atölyesini yasaklıyor. Birca Belek’te dil ve kültür merkezinin düzenlediği Dengbêjler etkinliğini yasaklıyor, Cizre kültür ve sanat etkinliğini yasaklıyor. Ne kadar ikiyüzlü ve ayrı bir hukukun Kürtlere uyguladığının yakın zamandaki üç örneğini söyledim. 
 
‘DİRENMEMİZ VE MÜCADELE ETMEMİZ GEREK’
 
Darbeci anlayışın istikrarsızlaştırdığı bu ülkede, bugün 30 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşıyor. İstanbul’dan Van'a kadar insanlar çöpten topladığı çürük domateslerle, bayat ekmeklerle, giysilerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar, buna yaşamak denirse. AKP-MHP ve Ergenekon ittifakının kurulduğu 2015 yılından bu yana ekonomide, hukukta, ifade özgürlüğünde Türkiye sınıfta kaldı. Uluslararası enstitülerin yaptığı çalışma ve hazırladığı raporlarda Türkiye hukukun üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada yer almaktadır. Bu darbeci bu topraklarda def edilmeyene kadar bu sıkıntıları yaşayacağız. Onun için sizlere ricamdır; bu darbeci zihniyeti defetmek için el birliği ve güç birliğiyle durmamamız, direnmemiz ve mücadele etmemiz gerek. Kısaca darbe mekaniğinin güncel bir durumuyla karşı karşıyayız. 
 
‘ERDOĞAN DARBEYE DESTEK OLDU’
 
En son siz de izlediniz. Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri bir darbeye teşebbüstür dedik. Yargıtay darbeye teşebbüsün ilk adımını atmıştır. Asıl darbe ise Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille Yargıtay’a destek vererek, darbeye destek olmuştur. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha itiraf etmiştir. 
 
 BAHÇELİ’YE YANIT VERDİ: KÜÇÜK ORTAK HADİNİ BİL!
 
Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü, küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok. Küçük ortak tek olalım, Türk olalım, bütün renkler solsun, hukuk olmasın, demokrasi olmasın diyor. Biz de bu salonda küçük ortağa biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin nara ve tahditlerinden korkacak bir durumda değiliz. Haddine bil, işine bak. Bu kin ve nefret dilini terk et. Küçük ortak düşüncesini açık ediyor. AYM’yi kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz diyor. İktidar bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış ve tasarlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor.
 
‘YARGININ MİLLİ VE YERLİSİ NAZİ ALMANYASI’NDAYDI’
 
Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları yapıyorlar, siyasi partilerden destek talep ediyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek oluyorlar. Yine hükümet kaynaklarından yerli ve milli olan olmayan ayrımı gibi saçma bir masal devam edip gidiyor bir süredir. Toplumu kutuplaştırıyorlar. Bizden ve bizden olmayanı en fazla duyduğumuz dönem, AKP ve küçük ortağının bulunduğu dönemdir. İktidar kaynakları, milli ve yerli yargı diye içi boş bir tanımlama yapıyor. Allah aşkına yargının millisi yerlisi dünyanın neresinde var, size soralım? Yargının milli ve yerlisi mi olurmuş? Evet, bir yerde yargının milli ve yerlisi vardı. O da Nazi Almanyası’ndaydı.
 
Dolayısıyla Nazi Almanyası’ndaki mili ve yerli yargıyı isteyenleri uyarmak istiyoruz. Asla buna Türkiye emekçileri, halkları izin vermeyecektir. Yargı ancak ve ancak bağımsız olur, özgür olur. Peki, bu aşamaya nasıl gelindi? Bunun cevabı önemlidir. HDP’nin kapatılma davasında hukuk dışına çıkan AİHM'in emsal kararlarını tanımayan bu Yargıtay değil miydi? Ülkedeki tüm muhaliflerin sesini kesmek ve hukuksuz kararlarla onları mahkûm eden, bu Yargıtay değil miydi? Her verdiği kararda siyaset tarafından ödüllendirilen, terfi ettirilen yine bu Yargıtay’dı. Ellerinde adaletin kılıcını tutma yerine iktidarın tırpanını tutarak toplumu tırpanlamaya çalışıyor Yargıtay. 
 
CHP’YE MESAJ: BU ATEŞ BİR GÜN GELİR HEPİNİZİ YAKAR DEMİŞTİK
 
2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenlere de bir şey söylemek gerekiyor. Kayyım atamalarına ses çıkarmayanlara, Kürtlere ve onun temsilcilerine yapılan ayrımcılığa sesini çıkarmayanlara da bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. 2016’da Anayasaya aykırı olmasına rağmen ‘evet’ diyenler, bugün mumla Anayasayı arıyorlar, ‘hukuk ve adalet talep ediyoruz’ diyorlar. Biz o zaman da söylemiştik ‘bu ateş bir biçimiyle bir gün gelir hepinizi yakar’ demiştik. Kürtlere başka bir hukuk işletilmesine göz yumuldu. Oysa hukuk hepimiz için gerekliydi, bu darbelere karşı koymamız gerektiğine o gün de inanıyorduk bugün de inanıyoruz bunu söylemeye devam edeceğiz. 
 
‘DEVLETTEN HUKUKU ÇIKARIRSANIZ GERİYE ÇETE KALIR’
 
Toplumsal muhalefetin tüm bileşenleri, en güçlü şekilde sesini yükseltmediği müddetçe bu darbeciler ve darbe süreci devam edecek ve onlar cesaretlenecekler. Ünlü bir söz var; Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır. Tam da bugün de yaşadığımız durumu en iyi özetleyen sözlerden birisidir. 
 
Şimdi ağızlarında bir laf var. Yasal, anayasal düzenlemelerle bu krizleri aşarız diyorlar. 15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu kendi lehlerine çevirmek istiyorlar. Bunlar 12 Eylül Anayasasını demokratikleştirmek, sivilleştirmek tüm toplumun ihtiyacına cevap vermek yerine, daha anti demokratik bir anayasa yapmak isteyeceklerdir. Şimdiden uyarıyoruz; asla ama asla, anti demokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız. 
 
'DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA HAZIRIZ'
 
Bizler yeni bir anayasaya hazırız. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Darbe anayasası yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama herkesi Türk sayan, tek tipçi erkeklerin çıkarlarına cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten ibaret sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan, vicdan ve inanç özgürlüğünü görmezden gelen bir anayasaya asla evet demeyeceğiz. Darbenin panzehiri demokrasidir. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talebinde ısrarcı olarak bu darbe anayasasını hep birlikte çöp sepetine atacağımız günler uzak değildir. 
 
MECLİS’E ÇAĞRI
 
Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin bu ülkede herkesin kendisini ifade etmesi mümkün değildir. Buradan soruyoruz; AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacaklar? Yapacakları anayasa gerçekten bizi kapsayacak bir düzeyde mi olacak, sorunlarımızı çözecek mi? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir bu nedenle sizin huzurlarınızda Meclis’e çağrı yapıyoruz. Gelin demokratik bir anayasa yapalım. Ama bunun koşullarını yaratmak için elimizi taşın altına koyalım önce. TCK’yı demokratikleştirelim, hepimizi içeri tıkan TMK yasasını ortadan kaldıralım, merkez yerel ilişkisini yeniden belirleyelim, demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim, iç güvenlik kanununu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım, kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendisini özgürce ifade edeceği, demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayayım. Aksi halde yeni anayasa tartışmaları kandırmaktan öteye geçmeyecektir. 
 
11-12 Kasım’da yerel yönetimler konferansımızı gerçekleştirdik. İki gün sürdü. Hem özgün hem de karma konferanslar yaptık. Bundan önce yüzlerce binlerce toplantı yaptık, halkımızla buluştuk, onların düşünce ve önerilerini aldık. Bu konuda mücadele tarihimizde muazzam bir birikim var. Bu toplantılar bizlere yol gösteriyor, önümüzdeki dönem yol haritamızı belirliyor. Yerel yönetimlerde halkla beraber, halk için, kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz şiarıyla yola çıkmıştık. 
 
HALK BELİRLEYECEK
 
Konferanslarımızda ifade etmiştik sizlerin huzurunda bir kez daha ifade etmekte fayda var. Adaylarımızı halkın en geniş katılımıyla tercihleriyle belirleyeceğiz dedik. Kayyım tarafından gasp edilen bütün belediyelerimizi kayyımlardan kurtararak özgürleştireceğiz, geri alacağız. Önümüzdeki tarihi yerel yönetimler seçimine ilişkin ne düşündüğümüz ve yol haritamız kamuoyu tarafından merak ediliyor. Bize de bu konuda sık sık sorular soruluyor. Bu konuya açıklık getirmek istiyorum. Tartışmalarımız henüz bitmedi. Fakat ortaya çıkan bir çerçevemiz var. Bu konuda halkımızı bilgilendirmek istiyoruz. Yerellerdeki toplantılardan sonra halkımız yerel yönetim seçimleri için halkımız önemli değerlendirmelerde bulundular. Oradan ortaya çıkacak sonuçlar aynı zamanda bize ışık tutacak kazandığımız yerlerde daha güçlü kazanacağız. 
 
'SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ!'
 
Kendimize güvenimiz tamdır. Bu kadar ödenen bedel ve çabadan sonra bizler bulunduğumuz her yerde başta Kürdistan olmak üzere her yerde bizler irademizi yerel yönetimlere yansıtacağız. Açık söyleyelim biz ittifaklara kapalı değiliz. Önümüzdeki dönem hem bölgede hem batıda halklarımızın yoğun olduğu kentlerde halkımızın iradesi kesinlikle yönetimlere yansıyacaktır. Bunun anlamı her ittifakta olmak değildir halkımızın işine gelmeyen, emekçilerin işine gelmeyen, emekçilerin halkımızın derdine çare olmayan ittifaklar dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz değiliz. 
 
'HEM BÖLGEDE HEM BATIDA KAZANACAĞIZ'
 
Bu ittifakları açık yapacağız, şeffaf yapacağız, kiminle neyi konuştuk neyi görüştük en başta siz değerli halkımızın Türkiye kamuoyunun bu konuda bilgisi olacak. Halkımızın da beklentisi ve görmek istediği düşünceler bunlardır.  Bizden beklenen şudur. Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyonundan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem batıda kazanan bir pozisyon içinde olacağız. Bunu geçmişte defalarca başardık, Yine başaracağımıza eminim ki umarım siz de eminsiniz. Batıda da belediyelerimiz olacak. Batıda da halklarımız kendisini yönetim kademelerinde kesinlikle yönetecektir. 
 
'TEK BİR SANİYE BOŞA GİTMEMELİ'
 
Değerli arkadaşlar, zor ve ağır bir süreç küçük ortağın saldırıları ve tehditlerine bakılırsa daha fazla dayanışma, daha fazla direniş içinde olmamız gerektiği bir sürece girdik. Şimdi her birimiz dört elle başta demokrasi mücadelesi ve yerel seçim çalışmalarında bir arada olmalıyız. Tek bir saniyemiz boşa gitmemeli. Büyük bedel ve emeklerle yaratılan il ve ilçe örgütlerimize sahip çıkma zamanıdır, onlarla birlikte dayanışma zamanıdır. Bu kayyım ve kayyım sevicilerini sandığa gömerek göndereceğimize olan inançla siz değerli arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Kazanan bizler olacağız, halklarımız olacaktır.”
 
 
 

Diğer başlıklar

04/01/2025
23:22 İsrail'in son 72 saatteki saldırılarında 184 Filistinli hayatını kaybetti
22:14 Pakistan’da otobüste patlama: En az 4 ölü
22:10 DAD'dan Gaxan konseri: Barış getirsin
21:02 51 kişinin öldüğü binaların müteahhidi tahliye edildi
20:15 Proje okulunda AKP kongresi!
20:10 Bakırhan’dan iktidara ‘zehirli dili terk edin’ çağrısı
19:56 Mêrdîn’de üç aile barıştırıldı
18:37 Tahir Elçi davasında verilen karara tepki yağdı: Mücadelemiz sürecek
17:55 Kobanê’nin güney kırsalı ve Qereqozaq Köprüsü bombalanıyor
17:54 Gever’de bıçaklı kavga: 3 yaralı
17:26 İran’da bir kadın katledildi
17:20 Kayyımın işten attığı işçilerin eylemi 2’nci gününde
17:16 Güleç: Tahir Elçi dosyası bu şekilde kapatılamaz
17:01 Suriye’de bir toplu mezar daha bulundu
16:52 Eskişehir'de asgari ücret ve memur maaşı protestosu
16:31 Kadınlar Rojin için eylemde
16:17 ‘Onurlu barışın ilk koşulu Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür’
16:04 Kenanoğlu: Sürecin sağlıklı yürümesi için Abdullah Öcalan’ı serbest bırakın
15:54 3 kadın mezarları başında anıldı
15:43 ‘Rojava'da onurlu yaşam ütopya olmaktan çıktı’
15:40 Tahir Elçi davasında polislerin beraatına itiraz reddedildi
15:38 ÖHD Riha Şubesi yeni yönetimini belirledi
15:34 Hasta tutsaklar için çağrı: Hapishane koşulları yaşamsal risk oluşturuyor
15:09 Murat Bozlak ölümünün 10’uncu yılında anıldı
15:01 Tişrîn Barajı yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya
14:27 KHK eylemi 117’nci haftasında
14:25 Saadet Partisi: Süreç küçük hesapların nesnesi haline getirilmemeli
14:07 DFG 2024 yılı raporu: 5 bin 260 habere erişim engeli
13:45 Tişrîn’de şiddetli çatışmalar yaşanıyor
13:32 Bakırhan: Türkiye’de barış sağlarsak Suriye’de de sağlayabiliriz
13:13 3 kentte kayıpların akıbeti soruldu
13:04 Gözaltında kaybettirilen Efeoğlu kardeşler için adalet istediler
12:34 Adalet Kaya: Öcalan özgür oluncaya kadar mücadelemiz sürecek
12:12 Silopiya’da katledilen kadınlar anıldı
11:56 İran’da 1 günde 9 kişi idam edildi
11:31 Rojhilat’ta 47 kadın katledildi, 97'si ntihara sürüklendi
11:20 Bakırhan ve Hatimoğulları Hatay’da kanaat önderleriyle bir araya geldi
10:54 Mayın patlaması sonucu 3 çocuk yaralandı
10:27 Adana'da iş cinayeti
10:24 Qamişlo sınırında 23'üncü gün: İmralı'dan gelen mesajın arkasındayız
10:08 Bin 827 gündür Gülistan Doku’nun akıbeti açığa çıkartılmadı
09:49 Mesaisi sabah namazıyla başlıyor ama geçinemiyor
09:47 'Sürecin sağlıklı yürütülmesi için Öcalan'ın koşulları uygun hale getirilmeli'
09:43 Nilüfer Koç: Çözüm için eşit şartlar sağlanmalı
09:38 İrfan Aktan: Dün JİTEM, bugün SİHA ile katlediliyorlar
Hayko Bağdat: Gazetecilerin katledilmesi zalimlerin şiddet kültürüdür
09:10 Xelfelî'nin çehresi değişiyor
09:07 Mexmurlular: Çözüm Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün
09:03 Öğrenciler Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılmasını istiyor
09:02 Nazım ve Cihan'ı anlattı: Gerçekler için her şeyi göze aldılar
09:01 'Örgütlülüğü güçlendirerek katliamlara cevap olacağız'
09:00 04 OCAK 2024 GÜNDEMİ
03/01/2025
23:43 Zonguldak'ta şüpheli çocuk ölümü
22:44 Almanya ve Fransa: Kürtler, Suriye’deki siyasi dönüşüm sürecinde rol üstlenmeli
22:38 Zirgan köyleri ve Tişrîn Barajı’na saldırı
22:32 ‘Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında’ 3 polise yeni dava açıldı
22:25 Gazeteci Semra Demirelli hayatını kaybetti
21:45 Dosyayı inceleyen P24: Gazeteci Aslan’a ceza veremezsiniz
20:54 IPI, raporunda Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e yer verdi
20:04 'Mezhepçi saldırganlığın ve savaşın karşısına hep birlikte dikileceğiz'
18:32 Çekya Cumhuriyeti, Şam’daki büyükelçiliğini açtı
17:51 Konya’da kaybolan kız çocukları Dîlok’da bulundu: Aileye bilgi verilmedi
17:09 Antalya’da 4.5 büyüklüğünde deprem
17:04 Barış Anneleri’den İstanbul Barosu’na ziyaret
16:59 Êlih’te belediye işçileri nöbet eylemi başlattı
16:40 Wan Barosu: Seyithan Durdu’nun ölümüyle ilgili sadece 1 şüpheli tutuklandı
16:18 2024 kömür raporu açıklandı
16:17 İzmir’de şüpheli kadın ölümü
16:05 Gençlerden 'Bijî Serok Apo' sloganıyla yürüyüş
16:01 Kobanê sınırından seslendiler: Mücadele kararlılığı başarıya ulaştıracak
15:54 Nevzat Bahtiyar'ın avukatlarından başvuru
15:53 Suriye’deki inanç ve kimliklere saldırı protesto edildi
15:38 Nöbette 22'nci gün: Samimiyseniz çözüm iradesine ses verirsiniz
15:37 BES-AR: Kamu emekçilerinin enflasyonu yüzde 63,35
15:36 Minbic köylerinde şiddetli çatışmalar
15:12 KESK: TÜİK'in rakamlarına göre bile ücretlinin 2 bin 443 TL'si çalındı
14:56 İYİ Parti DEM Parti heyeti ile görüşmeyecek
14:25 KCDP’den 2024 raporu: 394 kadın katledildi
14:05 İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği ‘kayıp kardeşler’ için askıya alındı
13:54 Sağlık emekçileri 6 Ocak’ta greve çıkıyor
13:15 Kobanê sınırındakiler: Öcalan'ın bize ulaşacak her kelimesi barışı inşa edecek
13:02 Binler Kobanê sınırına yürüdü: Rojava direnişi kazanacak
12:58 Tebqa’da belediye binasına SİHA saldırısı
12:30 CHP’li Tanrıkulu: Diyalogdan yana tutum almayı sürdüreceğiz
12:17 42 bin konutun elektriği, 126 binin de doğalgazı kesildi
11:54 Kobanê mahalle komünleri seferber oldu
11:35 Su kaynakları alanına taş ocağı!
11:32 Ailelerden İmralı başvurusu
11:15 Enflasyon oranları: ENAG'a göre 83,40, TÜİK'e göre 44,38
11:05 Balıkesir'de çıkan yangında 2 çocuk yaşamını yitirdi
11:03 Güney Kore Cumhurbaşkanı'nın tutuklama kararı askıya alındı
11:01 Fransa ve Almanya dışişleri bakanları Şam’da
10:44 Sınıra yürüyüş için halk Pirsûs’ta buluştu
10:31 DEM Parti İmralı Heyeti'nin Meclis programı belli oldu
10:04 Kayyım protestosunda tutuklanan Kaya gördüğü işkenceyi anlattı
09:59 Amed Baro Başkanı Güleç: Kürt sorununun çözümü için yeni anayasa şart
09:29 Abdullah Öcalan: Kürtlerin varlığı kabul edilmeli
09:24 Ankara'da ekmeğe yüzde 25 zam
09:24 Sebahat Tuncel: Süreci ‘iki devlet’in insafına bırakamayız
09:20 Özgürlük mücadelesinde 3 kadın: Unutulmayacaklar
09:19 ‘Umut hakkı haktır, pazarlık yapılamaz’
09:10 Gazeteci Şah: Ticaret ve enerji hatları savaşı genişleyecek
09:09 Bir baba ve 2'si hasta 4 tutsak oğul
09:08 HDK ve DEM Parti toplumsal barış için kolları sıvadı
09:07 Rojin Kabaiş'in babası: Oda arkadaşıyla konuşmamız engellendi
09:05 Çözülmeyen su sorununa tepki: Sanki çölde yaşıyoruz
09:02 Eskiden 8 hayvan aldığı parayla şimdi tek hayvan alabiliyor
09:00 03 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:36 Mêrdîn Barosu kayyım kararını yargıya taşıdı
08:00 Bazı kentler için sağanak uyarısı
07:53 Tunus'ta göçmenleri taşıyan tekneler battı: 27 ölü
02/01/2025
23:59 Yangında mahsur kalan 6 çocuk kurtarıldı
23:26 İsrail heyeti, esir takası için Doha'ya gidecek
22:57 Suudi Arabistan: Suriye'de artık istikrar ve kalkınma zamanı
21:56 Otobüs duraklarına katledilen gazetecilerin isimlerini verdiler
21:17 Suriye’de mayın patlaması: 4 yaralı
21:13 Irak, DAİŞ sığınağını bombaladı
20:59 Riha Kent Konseyi seçimlerinde yürütmenin durdurulması kararı
20:30 QSD: Türkiye ‘Huras El Dîn’ çeteleriyle Minbic ve Tişrîn Barajı’na saldırıyor
20:18 DEM Parti PM üyesi Rohat Güvercin tutuklandı
19:45 Peyas’ta yangın: Bir bebek yaşamını yitirdi
19:42 Toroslar Meclis toplantısında Rojin Kabaiş için ‘ses olalım’ çağrısı
19:38 Tunus'ta göçmenleri taşıyan tekneler battı
18:52 Antakya’dan seslendiler: Suriye’deki Aleviler için direnişi büyüteceğiz
18:20 Konya’da 2 kız çocuğu 6 gündür kayıp
18:16 İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 iklim karnesi
18:10 Hezex'te şüpheli ölüm
17:48 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar yürüyüşle protesto edildi
16:46 İptal edilen taş ocağına bakanlıktan ikinci onay
16:43 DAKAP'tan Rojin’in ailesine ziyaret: Sorumlular yargılanmalı
16:33 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırılar sürüyor
16:19 QSD’den diyalog çağrısı
15:56 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi sona erdi
15:44 Gazeteci Yalçın Kırşehir Cezaevi’ne sevk edildi
15:38 İptal kararına rağmen inşaata devam eden maden hakkında suç duyurusu
15:34 Barış Anneleri: Savaşın bitmesi için herkes sorumluluk almalı
15:29 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
15:25 Cezaevleri raporu: Darp, ters kelepçe, çıplak arama, ayakta sayım
15:00 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi başladı
14:29 Dicle Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
14:28 Önder'den 'Erdoğan' yanıtı: Konuşuluyor
14:25 Maden şirketleri zeytin ağaçları sökümü için hazırlıklara başladı
14:23 Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Prodüksiyonun kapatılma kararı siyasidir
14:18 Genel-İş'ten kayyımın işçi kıyımına tepki
14:05 Qamişlo sınırına yürüyüş: Toplumsal muhalefete Öcalan çağrısı
13:31 DEM Parti İmralı heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
13:23 Barış Vakfı: Türkiye'nin prangalarından kurtulması için umut doğdu
13:22 Kelepçeli muayeneye karşı çıkan tutsağa kötü muamele
12:54 Eski istihbarat başkanı gözaltına alındı
12:49 QSD: SNHR Türk devletinin suçlarını gizliyor
12:46 Tişrîn Barajı’nda çatışma