HEDEP Eş Genel Başkanı Hatimoğlulları: 50+1 bizim için erkek+erkektir

 
ANKARA – Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki 50+1 tartışmalarına değinen HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Erdoğan’ın oyları düştüğü için Anayasa’da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var” dedi. 
  
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis kadın grubu toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 
 
‘KELEBEK ETKİSİ YARATTILAR’
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne değinen Hatimoğulları, 25 Kasım 1960’da Mirabal Kız Kardeşler’in  Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesi verdikleri için işkence edilerek katledildiğini söyledi. Mirabel Kardeşleri saygı ile andığını belirten Hatimoğulları, “Onların miraslarını bıraktıkları yerden devralarak daha da büyüterek ileriye taşıyacağız. Mirabel Kızkardeşler ve yoldaşları Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede ülke çapında bir kelebek etkisi yarattılar. Kelebekler kanat çırptıklarında doğada birçok canlıyı harekete geçirirler, işte o yüzden yarattıkları kelebek etkisine bu faşist diktatörlük tahammül etmedi ve onları işkence ederek katletti” dedi. 
 
‘BAYRAKLARINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’
 
Hatimoğulları, bu bağlamda sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkek-devlet şiddetine karşı evde, sokakta, alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, tarım arazilerinde, işyerlerinde, zindanlarda direnen kadınlar gibi. Jin, jiyan, azadî şiarını evrenselleştiren Jîna Mahsa Amînî gibi, Deniz Poyraz gibi, Filistin’den Rojava’ya Afganistan’dan Amerika’ya, Fransa'dan Arjantin’den Şili’ye, İran’a kadar erkek egemenliğine boyun eğmeyen, isyanlarını haykıran kadınlar gibi, biat etmeyen inat eden kadınlar gibi. Selam olsun mücadelede yitirdiğimiz bütün kız kardeşlerimize. Selam olsun yoldaşlarımıza, onları saygıyla anıyoruz, bayraklarını asla yerde bırakmayacağız” diye konuştu. 
 
‘İKTİDARIN DÜŞMAN SİYASETİ NEDENİYLE’
 
AKP’nin kadınları eve hapsetmeye çalıştığını ifade eden Hatimoğulları, “Sadece son 2,5 yılda bin 79 kadın erkekler tarafından katledildi, her gün en az bir kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerinde kaybettiklerimiz yaşamlarını tesadüfen kaybetmiyor. Onlar erkek egemen anlayışın sonucu katlediliyor, bu iktidarın düşman siyasetinden dolayı katlediliyor, cezasızlık siyasetinden dolayı katlediliyor. Kadınlar diyor ki ‘Benim can güvenliğim yok; eşim, kardeşim, abim, sevdiğim insan ya da hiç tanımadığım bir erkek tehdit ediyor, koruma verin’ diyor ama devlet koruma vermiyor. Devlet korumadığı için kadınlar katlediliyor. Erkek yargı kadın katillerine haksız tahrik indirimi uyguladığı için kadınları katleden erkekler elini kolunu sallayarak 3-5 sene sonra dışarı çıktığı için kadınlar her gün katledilmeye devam ediyor. AKP iktidarı ortaklarıyla beraber farklı cinsel yönelimlere sahip insanları nefret suçlarının hedefi haline getirdiği için onlar katlediliyor. Kadın yaşam özgürlük şiarımızı dilimizden düşürmedik. Bizler yaşam hakkımız için mücadelemizden bir an bile geri durmadık, buradan bir kere daha haykırıyoruz; Kadın Yaşam Özgürlük, Jin Jiyan Azadî, Mara Haye Hirriye ve bu mücadele başarıya ulaşana dek bu sloganlar sokaklarda yankılanmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. 
 
‘HESABINI BİZ SORACAĞIZ’
 
Devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Hatimoğulları, “Kadınlar bu ülkede ve dünya ölçeğinde gittikçe yoksullaşıyor. Dünya sermayesinin sadece yüzde 1’ine kadınlar sahip. Sermayenin yüzde 99’unu erkekler yönetiyor. Kadınların yoksulluğuna merdiven altı işçilik, evde parça güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak ekleniyor. Evde pişmeyen yemeğin hesabı bizden soruluyor, oysa pişmeyen yemeğin hesabını sistemden soracaksınız. Çocuğumuzun yatağa aç girmesinin nedeni de bizden soruluyor. Oysa bunun nedeni bu sistem ve ekonomiyi yöneten iktidarın kendisidir. Hesabını da bizim onlardan sorması lazım” diye belirtti. 
 
KADIN BAKANLIĞI BÜTÇESİ
 
Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremde çadırlarda konteynerlerde yaşamak zorunda kalan kadınların, oradaki hayatı da inşa etmek ve kurmak yine biz kadınlara kaldı. Bakın geçen bir video yayınlandı. Kadınlar bu yağan yağmurda terlikle dolaşıyor Bu devlet depremzede kadınlara bir ayakkabı bile vermedi. Bir ayakkabı verecek gücü olmayan bu devlet depremin rantını kapmaya çalışıyor. hayatın gerçekleri böyle iken mecliste bütçe görüşmelerinden de bahsettim. İnanın sevgili kadınlar, bu bütçede kadının adın yok, çocuğun yok, farklı cinsel yönetimlere sahip insanlar yok, engelli yok, engelli kadınlarsa hiç yok, deprem formalite icabı var. Bu bütçe toplumsal cinsiyete ve insana duyarlı olmayan bir bütçe. Bu bütçede ne var. bu bütçede sermaye var, yandaşa kaynak var, yolsuzluklara kapı aralamak var, var da var. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız. Komisyon aşamasında her bakanlığın bütçesi ayrı ayrı görüşülüyor ya işte sevgili kadınlar, biz HEDEP’li kadınlar olarak programımızda çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim. Biz kadın bakanlığı kuracağız ve kadın bakanlığının bütçesi ayrı görüşülecek.
 
 HAKKIMIZI OLANI ALACAĞIZ
 
Kadınların görünen ve görünmeyen ev emeğinin sömürüsüne son vermek için mücadele ediyoruz. Bunun için erkek egemen sistemin, kapitalizm ve ortaklığına son vereceğiz, eşit işe eşit ücret mücadelemizi sürdüreceğiz ve bunu başaracağız. Kreş ve yaşlı bakım evlerini kuracağız. Kadın istihdamını sağlayacak kooperatiflerin önünü açacağız. Kış koşullarında depremzedelerin yaşadıklarını çözüme kavuşturana dek hep toplantımızda sorunlarını dile getirmekten, gündem yapmaktan hiç geri durmayacağız. Son sözüm şudur, bütçeden biz kadınlar hakkımızı olanı söke söke alacağız.
 
EVE HAPSETMEK İSTİYOR
 
Sevgili kadınlar, kız kardeşlerim. Bu iktidar kadınlara o kadar kötü davrandı ki, o kadar büyük kötülükler yaptı ki bize, kendi elleriyle inşa ettikleri yapılandırdıkları İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece ansızın vazgeçtiler. Şimdi ortaklarıyla beraber 6284 sayılı kanuna göz dikmişler, nafaka hakkımıza göz dikmişler, sadece bununla mı yetiniyorlar. Hayır biz kadınları tamamen eve hapsetmek istiyorlar. Kamusal alandan, işten, okuldan, her yerden alıp bizi evlerin içine hapsetmek istiyorlar. Diyorlar ki ‘elinizin hamuruyla erkek işine karışmayın.’ Mantıkları tamamen bu. Biz de onlara diyoruz ki ‘Ey Erdoğanlar, Erdoğancıklar, ey kendini siyasetin merkezinde Kaf dağında sanan erkekler, erkek eşitliği fıtrata aykırı diyenler bizler köhnemiş zihniyetlerinizle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kadın erkek eşitliği fıtrata aykırı değil. Onların karanlık zihniyetine aykırı, o karanlık zihniyetle hep beraber birlikte mücadele edeceğiz. 
 
AYNI YERDEYİZ
 
Sevgili kadınlar ve özellikle ekranları bizi dinleyen HEDEP’e hiç oy vermemiş kadınlara seslenmek istiyorum. Bahsini ettiğim yasal değişiklikler gerçekleştiği zaman sadece biz belli bir kesimin kadınları etkilenmiyor. Herkes etkileniyor. AKP’ye ve diğer siyasi partilere oy veren kadınlar da etkileniyor. Nafaka hakkımız elimizden alındığı zaman hangi partiye mensup olduğunun, her hangi etnisiteye bakılmaksızın bütün kadınların elinden alınmış oluyor. Bu iktidar son genel seçimlerden sonra düğmeye bastı ve kadınları daha çok ayrıştırmak için politika geliştiriyor. Biz kadınları başörtümüzle, kılık kıyafetimizle, eteğimizin boyuyla birbirimizin arasına nifak tohumu ekmeye ve ayrıştırmaya çalışıyorlar. Başörtümüzü ve eteğimizin boyu onların siyasi malzemesi değil. Siyasi malzeme olarak kullanmalarına asla izin vermeyeceğiz. Başörtüsü mücadelesi veren kız kardeşlerimize vakti zamanında Türkiye kadın hareketi ve Kürt kadın hareketi ortak bir dayanışma gösterdi. Biz HEDEP’li kadınlar olarak aynı yerdeyiz. 
 
EL ELE VERMELİYİZ
 
Herkesin kılık kıyafetinde özgür olma hakkı vardır, bunu hiç kimse siyasi malzeme haline getirmeye sakın ola kalkmasın. Kıyafetlerimizi, yaşam tarzlarımızı ne AKP ne HÜDA-PAR belirleyemez. Kadınları bölmek isteyenlere karşı daha güçlü bir dayanışmayı başı kapalı ya da örtülü fark etmez bütün kadınlar olarak ortak şekilde vereceğiz. Buradan özellikle başörtülü kız kardeşlerime seslenmek istiyorum. Başımız açık ya da kapalı olabilir, eteğimiz uzun ya da kısa olabilir önemli değil. Biz kadınlar özgürlüklerimiz için bir arada olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz, el ele vermeliyiz, bu iktidarı alaşağı etmeliyiz. 
 
GÖZ DİKTİLER
 
Sevgili kız kardeşlerim bugün konuşacak çok şeyimiz var, bir kadın grubunu yapıyoruz, o kadar çok sorunumuz var ki. Kadınların siyasetteki yeri. Bakın biraz önce bahsettiğimiz AKP iktidarı ve diğerleri kadınların siyasetteki temsil oranını o kadar düşük tutuyorlar ki ve mevcut kadın milletvekillerine kürsüde doğru dürüst söz vermiyorlar. Biz defalarca o parlamento kürsüsünden ifade ettik. Kadınlar daha çok söz kullanmalı. Kadınlar siyasette daha belirleyici olmalı diye bununla ilgili konuşmalarımız olmuştu. Bu iktidar kadına o kadar düşman bir iktidar ki HEDEP’li kadınların, Kürt kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketinin el ele vererek geliştirmiş olduğu eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemimize göz diktiler. Koca koca adamlar diyor ki, siyaseti biz yaparız, adamlar olarak yaparız diyorlar ve bize müdahale ediyorlar. 
 
ERKEK ARTI ERKEK DEMEK
 
Bu hafta biliyorsunuz Erdoğan 50+1’i gündemleştirdi. Günlerdir basın sadece bunları yazıyor. Erdoğan anayasayı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak oyuncak zannediyor. 50+1’i sen getirdin. Tek adam rejiminin inşa edilmesi için AKP iktidarı otoriter rejimin öncülüğünü yaptı. Onun şahsi öncülüğü senin şahsında cisimleşmiştir. 50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Bu 40+1’e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ifade ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var. Erdoğan’ın oyları düştüğü için anayasada oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Bu nedenle bu tartışmalar içinde bu şekilde yerimizi alacağız.
 
SALTANATLARINI YIKARAK YAPACAĞIZ
 
Biraz önce izlediğiniz sinevizyonda Sevgili Gültan Kışanak ne güzel söylemiş değil mi? ‘And olsun ki biz kadınlar en büyük kariyerimizi sizin saltanatınızı yıkarak yapacağız’ demişti. Buradan cezaevlerinde siyasi rehine tutulan bütün kadınlara, Gültan’lara, Figen’lere, Sebahat’lere, Ayla’lara, Hüda’lara, Semra’lara ve adını sayamadığımız bütün siyasi rehine kız kardeşlerimize ve yoldaşlarımıza selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Ve and olsun ki en büyük kariyerimizi onların saltanatını yıkarak yapacağız. 
 
EN İYİ BİZ KADINLAR BİLİRİZ
 
Savaşların bitmek bilmediği çok acılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Kürtlerin özgürlük mücadelesi 40 yıldır devam ediyor. Kürt halkı çözüm dedikçe bu iktidar ne yazık ki savaş dedi, çatışma dedi, daha çok tecrit ve asimilasyon dedi. İsrail de Filistin halkına aynısını yapıyor, fark eden hiç bir şey yok. Savaş yıkıcıdır, acıdır, kandır, gözyaşıdır. Bunu en iyi biz kadınlar biliriz. Çünkü bunun bedelini en fazla biz kadınlar ödüyoruz. Ankara'nın göbeğinde kaçırılan Êzidî kız çocuklarının nasıl satıldıklarına hep birlikte tanıklık etmedik mi? Göç eden kadınlar, çocuklar, çektikleri acılar, sınırların tellerinde sadece tenleri değil ruhları paramparça oluyor o sınırları aşarken o kadınlar. Yine aynı kadınlar ve çocuklara Akdeniz'in derin suları mezar olmuyor mu? İşte savaş budur. Nusra'nın IŞİD’in eline düşen kadınlar 21. yy adeta köle pazarında satılıyorlar. Bunlar yetmiyor aynı zamanda fidye için de kadınlar kullanıyorlar. Kürtlerin çocuklarının cenazeleri kargo ile gönderiliyor, mezarları tahrip ediliyor. 
 
BARIŞIN ELLİNİ TUTMAK
 
Bugün Uğur Kaymaz’ın ölüm yıl dönümü, Uğur Kaymaz’ın da mezarı tahrip edildi. Ben burada onları saygı ile anıyorum. Bütün bunlara rağmen, Kürt anaları diyor ki acımızı çok büyük, bu Kürt halkı için ödediğimiz bedeldir. Kürtler onurlu bir barışa kavuşana dek mücadelemiz devam edecek. Yani yaşadıkları bütün acılara rağmen analar hala barış diyor. Bu ne büyük onur, bu ne büyük mücadele azmi. Biz kadınlara Türkiyeli kadınlara Türk, Kürt, Arap, Çerkes bütün halklardan kadınlara düşen en önemli görev, barış analarının uzattığı barış elini hep birlikte tutmak, barışı haykırmak, bunun mücadelesini vermektir.
 
YARIN OLACAKMIŞ GİBİ
 
Sevgili kadınlar,  sevgili kız kardeşlerim, değerli katılımcılar önümüzde yerel seçimlerdeki tutumumuzu önceki toplantılarda açıklamış olduk. Bu çağrıyı yapmak istiyorum. Lütfen hız kesmeden seçim yarın olacakmış gibi hep birlikte çalışmalarımızı sürdürelim. HEDEP’ten önce geleneğini sürdürdüğümüz siyasi partiler, 3 kadın temsiliyeti ile yola çıkmıştı. Şimdi ise kadınlar yüzde 50 temsil ediliyor. Kota sistemi geldi bu partiye. Kota sistemi bütün topluma model olma konusunda çok iddialı. Geldiğimiz aşamada yerinden ve yerelden demokrasiyi esas alarak kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmamızla eşit temsiliyet ve eş başkanlık modelimizi hayata geçirdik. Kadın Daire Başkanlıkları, Kadın Müdürlükleri oluşturduk. Bu müdürlükler bünyesinde kadın eğitim ve ekonomi birimleri oluşturduk. Kadına yönelik şiddetle mücadele için merkezler oluşturduk, kadın sığınakları oluşturduk. Binlerce kadın bu merkezlerde ücretsiz verilen psikolojik danışmanlıktan hukuk desteğinden faydalandı. Şiddet gören kadınların kendi yaşamlarını idame ettirebilmesi için çok önemli çalışmalara imza attık. Kadın merkezlerinde meslek edindirme kursları açtık açtığımız kurslarda binlerce kadın meslek edindi. Kadınların üretimde yer almasını sağlamak için, üretim alanları oluşturduk, bu ürünlerin aracısız satılabilmesi için kadın semt pazarları, mor marketler oluşturduk. İşte biz belediyeleri böyle yönettik. İşte belediyeleri yönetme böyle olmalıdır. Ama kayyımcı zihniyet belediyelerimizin bu şekilde yönetilmesini engellemek için atanmış olan bir rejime dönüştü ve kayyım sistemi açtığımız bu kadın kurumlarını ve oluşturduğumuz bu çözüm yöntemlerinin hepsini yok etmeyi hedeflediler.
 
HER KAPIYI ÇALALIM
 
Buradan kayyımlara diyoruz ki Sayıştay’daki halinize bakın, yolsuzluklarınıza, hizmetsizliğinize bakın. İşte kayyım bu demektir. Rüşvet diz boyu kayyımlarda. Bizlerin bütün bunları topluma çok iyi anlatması lazım. Belediyelerimizde bugüne kadar neler yaptığımızı, kayyımın ne demek olduğunu hepsini tek tek anlatmamız lazım. Ey kendini kaf dağlarında zanneden sahte muktedirler, halkımızın evi olan belediyeleri kendi tasarruf alanlarında göremezsiniz. Biz kadınlar bu yerel seçimlerde kayyımcı talancı zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı kesinlikle geri alacağız. Yok etmeye çalıştıkları üzerine daha fazlasını ekleyerek belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın düşmanı kayyımcı zihniyeti kesinlikle göndereceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye’ye ve bütün dünyaya bir kez daha göstereceğiz. Bunun için bu seçimlerde bizlere büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Büyük bir kararlılıkla hazırlanmalıyız. Özellikle analarımıza seslenmek istiyorum. Sizden rica ediyorum her biriniz kendi mahallesinde kendi sokağında çalmadık kapı bırakmasın. Tek tek komşularımıza gidelim. Bazen şöyle bir kanıya sahip olabiliyoruz ‘bu aile bize oy vermez’. Kime oy verdiğine bakmaksınız her kapıyı çalalım şimdiden gidelim ki hazırlıklarımızı yetiştirelim. Mutlaka kapılarını çalalım ve onlara her şeyi tek tek anlatalım. Belediyelerimizin elimizden nasıl alındığını tek tek anlatalım. Eş başkanlarımızı ön seçimle nasıl belirleyeceğimizi tek tek anlatalım. 
 
BELEDİYELERİMİZİ AKP ATANMIŞI YÖNETEMEZ
 
Belediyelerimizi AKP’nin kaymakamı, valisi, atanmışı yönetemez. Bunu tek tek anlatalım. AKP ile ortakları ve özellikle Kürdistan’daki ortağı buna önem vermiyor ve görmüyor olabilir. Görseydi kayyım atamazdı, Kürdistan’daki ortak, iyi ki kayyım atanmış diye sevinmezdi. Kürtler bu ülkenin kadim halkıdır, asli yurttaşıdır. Bakın Ankara’da, Konya’da belediye seçimleri olduğu zaman seçilmiş belediye başkanı bu belediyeyi yönetemez diyorlar mı? Demiyorlar. Ama Kürdün seçtiği belediye için bu hakkı kendilerinde görüyorlar. Ama buna haklarının olmadığını, bütün halkımıza anlatmalıyız. Hakkımız olanı almak için büyük bir birlik kurmalıyız. Buradan sizlere soruyorum. Kapı kapı dolaşacak mıyız? Kürdistan’da girmediğimiz ev kalmayana kadar dolaşacak mıyız? Biz, eş başkanlar MYK ve PM olarak kentlerimizi tek tek dolaşmaya başladık. Halkımızla birlikte toplantılarımıza şimdiden başladık. Bizler mutlaka başaracağız, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın yeter ki gece gündüz demeden emek verelim.  
 
ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
Bin bir bedel verdik bugünkü kazanımlara erişmek için. Kazanımlarımızdan hiç bir zaman vazgeçmedik, asla vaz geçmeyeceğiz. Tam tersine yeni kazanımları eklemek için mücadelemizi daha fazla büyüteceğiz. 25 Kasım’da vazgeçmiyoruz, her yerdeyiz şiarıyla Türkiye’nin Kürdistan'ın her yerinde olacağız kadınlarla beraber. İrademizi tanımayan bizi eve hapsetmek isteyen erkek ittifakına karşı en geniş kadın ittifakının özgürlük ruhuyla karşılık vereceğiz. Sözlerimiz tamamlarken, bir önceki dönem vekilliğimiz yapmış olan sevgili Filiz Kerestecioğlu’nun kaleme aldığı ama Türkiye'deki bütün kadınlara mal olmuş şarkının sözleriyle tamamlayacağım. ‘Susmamız, oturmamız, hep boyun eğmemiz, hayatı seyretmemiz istendi bugüne dek. suskunduk ve bekledik, yaşandı seyrettik, sonunda yeter dedik. Bir daha susmayana dek kadınlar vardır, kadınlar her yerde. Vardık, varız, var olacağız.’”
 
‘YAŞAMLARIMIZA TEHDİT’
 
Hatimoğulları’nın ardından Van Star Derneği’nden Serap Güvenç de söz aldı. Güvenç, “Bu ülkede yaşamak için erkek şiddetine, erkek devlet şiddetine karşı mücadele etmemiz, en temel hakkımız sokaklardan çekilmemiz, birbirimizle dayanışmaktan vazgeçmemiz mümkün değildir. Cinsiyetçi söylemler üreten ve kadın düşmanı politikalar iktidarın kendisi bizim için bir hak ve özgürlük sorunudur. Haklarımızı gasp etmek ve yaşam alanlarımızı daraltan erkek adaleti ve politikaları ile yaşamlarımıza tehdit. Kadın kırımına varan cinayetler, taciz ve tecavüzün artması ülkenin en acil ve yakıcı sorunlarının başında gelmektedir” dedi. 
 
BAŞARACAĞIZ
 
Grupta Kürtçe konuşan Barış Annesi Narin Yalçın ise, evlerinin yakıldığını ve zorla köylerinden çıkarıldıklarını paylaştı. Yalçın, barış istediğini yineledi. Kanın durmasını istediğini söyleyen Yalçın, “Özgür olmak istiyoruz. Dilimizin ve halkımızın davasını veriyoruz. İnanıyorum ki başaracağız" dedi. 
 
 

Diğer başlıklar

26/07/2024
22:19 Kayyım nöbetleri: Toplumsal direniş olmazsa bu ateş herkesin evine düşecek
21:20 Festivalde çocuk etkinliği ve tiyatro gösterimi
21:17 Bolu F Tipi Cezaevi’ndeki tutsaklar zehirlendi
21:14 TJA’nın okuma etkinlikleri sürüyor
21:07 Ataşehir’de halk buluşması: İmralı’da büyük bir direniş var
20:24 BM Türkiye’den İmralı’daki tecridin kaldırılmasını istedi
20:04 Ege Denizi’nde 4.5 büyüklüğünde deprem
20:00 DEM Partili Özperçin tahliye edildi
19:39 DEDAŞ protestosunda yüzde 96 engelli yurttaş darp edildi
19:34 Suruç'ta katledilen Özkan’ın annesi defnedildi
19:28 İntihar eden işçi Yavuz için mücadeleyi büyütme çağrısı
19:18 Gabar’da kesilen ağaçları taşıyan TIR şarampole yuvarlandı
18:59 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
17:51 DEM Parti MYK üyesi Birol cezaevine götürüldü
17:37 Hatay’da Befesa işçileri greve çıktı
17:33 'Dilimiz, asimilasyon ve biz' paneli: Anadilde konuşmalıyız
17:19 DEDAŞ’a karşı çıkan 4 kişi gözaltına alındı
17:11 Irkçı yazılama kaldırıldı, 'Pêşî Peya' yeniden yazıldı
17:10 İzmir'de orman yangını
17:07 57 vekilden Adalet Bakanı’na 'tecavüz' soruları
16:20 Tutsak yakınlarından uluslararası kurumlara 'sorumluluk alın' çağrısı
16:03 Mutlu: Aleviler asimilasyona karşı mücadele vermeli
14:27 31 yıllık tutsak köyünde coşkuyla karşılandı
14:18 Marmara cezaevlerinde 2 bin 916 hak ihlali
13:33 İzBB'ye çağrı: Emekçileri enflasyona ezdirmeyin
13:27 Şii lider Necefi: Türkiye'nin operasyonlarını reddediyoruz
13:14 Gece boyunca 15 köy bombalandı
12:37 DEM Parti ve TJA heyeti, Hewlêr’de kadınlarla buluştu
12:35 9 gündür kayıp olan kadının şüpheli ölümü
12:11 Nobel ödüllü isimlerden 'Abdullah Öcalan' mektubu
11:37 Türkiye’den Berwarî Bala’da kimlik kontrolü!
11:15 Abdullah Öcalan'ın ailesinden görüşme başvurusu
11:11 Paris Olimpiyatları öncesi demiryoluna saldırı
10:56 SOHR: Türkiye 400 paralı askeri Suriye'den Federe Kurdistan’a taşıdı
10:35 Seçim öncesi tutuklanan 6 siyasetçi tahliye edildi
10:20 15 il için sarı ve turuncu kodlu uyarı
09:32 'Pêşî Peya'yı silip ırkçı yazılama yaptılar
09:25 Yeni vergi teklifinin 18 maddesi Meclis'ten geçti
09:21 Çıplak arama dayatılan tutsak anneler: Bu yaşımıza kadar böyle bir şey görmedik
09:10 İmralı 13 yıldır avukatlara yasak: Sonucu toplumsal mücadele belirleyecek
09:08 İklim krizi dünyayı yok oluşa götürüyor
09:07 Siyaset bilimci İnsel: Savaşın ülkeye bir getirisi yok
09:05 2 yıl ömür biçilen tutsak tahliye edilmiyor
09:03 Av. Ergül: Türkiye 'disiplin cezaları' sorularını yanıtlamadı
09:01 Ekolojistlere '28 Temmuz'da Şirnex'te buluşalım' çağrısı
09:00 Gazeteci Oremar: Saldırılardaki bir başka hedef yeraltı kaynakları
09:00 26 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
25/07/2024
23:14 Münih’teki hayvan hakları savunucuları: Kanlı yasayı derhal geri çekin
23:06 DEM Parti: Kürtlere karşı nefret ve ırkçılık suçu işlemekten vazgeçin
22:23 Hayvan hakları aktivistleri: Gelin beraber ses çıkaralım
22:13 Kayyım nöbetinde KDP’ye ‘ihanet çizginden vazgeç’ çağrısı
21:59 Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken 6 kişi gözaltına alındı
21:25 Hatimoğulları: Barış ve adalet için il il, ilçe ilçe gezeceğiz
20:49 DEM Parti'den Gülsever ve Toktaş hakkında suç duyurusu
20:18 Mêrdîn’de arazi kavgası: 2 ölü
20:13 Wan'da gözaltına alınanlar serbest
20:04 Uçar: 2’nci yüzyılın savaş yüzyılı olmasına izin vermeyeceğiz
20:04 Festivalde irade gaspına karşı yürüyüş
19:47 Ahmet Zenger, 31 yılın ardından tahliye edildi
19:05 Çêwlîg’de özel savaş politikalarına tepki gösterildi
18:36 Munzur festivalinde ‘Horasan’dan Dêrsim’e, Dêrsim’den Horasana’ paneli
18:17 Halayda olmayanlar da tutuklandı: Talimat verilmiş!
17:21 Gazeteci Karakoç’un Almanya’ya iade talebi 7 Ağustos’ta açıklanacak
17:07 DEM Parti ve HDP’den Hewler’e ziyaret
16:30 'Kayyım Türkiye halklarının iradesini gasp etme girişimidir'
16:29 Wêranşar Kent Konseyi kuruluyor
16:05 Elektrik kaçağı soruşturmasında İZSU müdürü gözaltına alındı
15:45 Halay çeken 9 genç tutuklandı
15:34 İran rejimi Kürt tutsağı idam etti
15:30 Hatimoğulları Gürbulak Sınır Kapısı’nda konuştu: Amaçları halkı yoksullaştırmak
14:01 Milletvekilleri Dışişleri Komisyon toplantısından çıkarıldı
13:59 'Taşımalı asker' görüntüsü paylaşan gazeteciye soruşturma
13:50 Depremzedelerin kaldığı konteynerlerde yangın
13:24 Kaya: Amed'de kayyım çetesi devrede
13:13 AYM'den polis saldırısında yaralanan vekil için ihlal kararı
13:10 Putin ve Esad Moskova’da görüştü
13:06 Mersin’de erkek şiddeti: 3 ölü
13:02 Belediyelere ‘borcunuzu ödeyin’ bildirimi
12:01 AYM'den 3 ayda 529 ihlal kararı
12:00 'Kadın Stratejik Plan Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
11:51 İstanbul'da toplu ulaşıma zam
11:45 Avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:39 8 gazeteciye cezanın gerekçesi: Algı oluşturma!
11:33 Wan’da ‘Stratejik Plan Çalıştayı’ başladı: Halk başardı, sıra bizde
11:24 FMF hastası tutsağın eşi: Böbreklerini kaybedebilir
11:18 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali başladı
10:43 Kayyım vergi borcuna karşılık parkı devretmiş
10:12 Çewlîg'deki saldırıda ölü sayısı 4'e çıktı
10:00 Amedliler saldırılara tepkili: KDP'nin tutumu Kürtlere kaybettiriyor
09:52 Hayvan hakları aktivistleri serbest
09:46 Muğla'da bir kadın katledildi
09:41 Müdür değişti baskılar arttı
09:34 Jîn Art'ta yeni dönem: Kayıtlar başladı, Ağustos takvimi belli oldu
09:24 Yönetmen ve kameraman serbest: Gözaltı gerekçesi Demirtaş tişörtü
09:09 İmralı tecridi 41’inci ayında: 574 başvuru yanıtsız
09:07 Tecride karşı yeni eylem planı
09:02 Baro orman kıyımına karşı bakanlığa dava açacak
09:01 Temelli: Savaşta ısrar edilirse sofradaki çeyrek ekmek de kalmayacak
09:00 25 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
24/07/2024
23:29 Yönetmen Leventoğlu ve kameraman Altürk’ten haber alınamıyor
22:10 Kayyım nöbetinde iktidara ‘belediyeyi kazananlara ver’ çağrısı
21:51 Cisim patlaması sonucu yaşamını yitiren Düzen, defnedildi
21:35 Dep’teki yangın kontrol altına alındı
21:29 Hayvan hakları eyleminde 4 gözaltı
19:44 Denizli D Tipi Cezaevi'nde zehirlenme: Ailelere bilgi verilmiyor
19:07 DEM Partili Bozan’a Meclis’te yumruklu saldırı
18:47 2 kişiyi öldüren Zazaoğlu’nun babası 8 ay önce tedavisi için başvuruda bulunmuş
18:08 Özel savaş politikaları: Fuhuş ve madde bağımlılığı arttı
18:01 Halay çeken gençlerin emniyet ifadeleri alındı
16:44 CHP’den Erdoğan’a: Kaybetmeye mecbursun
16:31 Ankara'da ulaşıma yüzde 40 zam yapıldı
16:10 Efrîn'de gasp edilen evini isteyen kişi kaçırıldı
15:47 DEM Partili Özperçin’in tutukluluğuna itiraz
15:40 Çewlîg'de saldırı: 2 ölü, 7 yaralı
15:38 İYİ Parti'den istifalar sürüyor
15:18 Pasûr'da maden protestosu
14:28 İzmir'de belediye memurları iş bıraktı
14:11 Bakırhan’ın annesi toprağa verildi
13:30 'Vergide adalet' eylemi 20'nci haftasında
13:25 Erdoğan: Bakanlık belediye borçlarının tahsiline başlayacak
12:16 Ahtamar Adası’nda yavru martı ölümleri
12:14 İran'da tutsak Kürt gazeteciye idam cezası
12:05 Bozan yargı kararlarını sıraladı: ‘Bijî Serok Apo' suç değil
11:51 Gever’de cisim patlaması sonucu bir çoban hayatını kaybetti
11:19 DEM Parti: İletişim Başkanlığı Goebbels rolünü tam gaz sürdürmekte
10:58 Savaş uçaklarının bombaladığı bölgede yangın çıktı
10:52 Nepal'de uçak düştü: 18 ölü
10:21 'Halkın özgürlüğü için siyaset yapacağım' diyen tutsağın tahliyesine 3'üncü engel
10:07 Gazeteci Karakoç için 'özgürlük' çağrısı
09:53 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
09:31 22. Munzur Festivali yarın başlıyor
09:29 Av. Erol: Tecride karşı mücadele çözümde ısrar mücadelesidir
09:25 Hatip Dicle: Çözüm 1921 Anayasası’nın güncellenmesi
09:19 Êlih kayyımı 16 bin Aziz Sancar kitabı almış
09:14 Birbirlerine el ve ayak olan 3 tutsak
09:13 Halay çeken gençlere gözaltında 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı dinletildi
09:08 Ekoloji Birliği'nden 28 Temmuz çağrısı: Şirnex'te buluşalım
09:03 Selin vurduğu mahalleler dayanışma bekliyor
09:02 24 Temmuz: Basın özgürlüğü uçurumun kenarında
09:01 Gazeteci Köylüoğlu: KDP Kurdistan'ın statüsünü tehlikeye soktu
09:00 24 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:33 Belgelendirme Merkezi: 300 çete Kurdistan’a gönderildi
00:39 'Öldürme’ yasasına tepki: Sokağın gücünü göstermesi gerektiği bir sürece girdik
23/07/2024
22:57 Hayvanları ‘öldürme’ yasası komisyondan geçti
21:38 Kayyım nöbeti 42’nci gününde: Kurdistan’ı görün
20:43 İntihar eden işçiyi LC Waikiki önünde andılar
20:38 'Öldürme' yasası protesto edildi: AKP elini hayvanlardan çek
19:47 TJA’dan Silopiya’da okuma etkinliği
19:45 ‘Ulusal birlik ruhuyla kenetlenmeye çağırıyoruz’
19:32 Amed’de kadınlar özel savaş politikalarını konuştu