HEDEP Eş Genel Başkanı Hatimoğlulları: 50+1 bizim için erkek+erkektir

 
ANKARA – Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki 50+1 tartışmalarına değinen HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Erdoğan’ın oyları düştüğü için Anayasa’da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var” dedi. 
  
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis kadın grubu toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 
 
‘KELEBEK ETKİSİ YARATTILAR’
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne değinen Hatimoğulları, 25 Kasım 1960’da Mirabal Kız Kardeşler’in  Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesi verdikleri için işkence edilerek katledildiğini söyledi. Mirabel Kardeşleri saygı ile andığını belirten Hatimoğulları, “Onların miraslarını bıraktıkları yerden devralarak daha da büyüterek ileriye taşıyacağız. Mirabel Kızkardeşler ve yoldaşları Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede ülke çapında bir kelebek etkisi yarattılar. Kelebekler kanat çırptıklarında doğada birçok canlıyı harekete geçirirler, işte o yüzden yarattıkları kelebek etkisine bu faşist diktatörlük tahammül etmedi ve onları işkence ederek katletti” dedi. 
 
‘BAYRAKLARINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’
 
Hatimoğulları, bu bağlamda sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkek-devlet şiddetine karşı evde, sokakta, alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, tarım arazilerinde, işyerlerinde, zindanlarda direnen kadınlar gibi. Jin, jiyan, azadî şiarını evrenselleştiren Jîna Mahsa Amînî gibi, Deniz Poyraz gibi, Filistin’den Rojava’ya Afganistan’dan Amerika’ya, Fransa'dan Arjantin’den Şili’ye, İran’a kadar erkek egemenliğine boyun eğmeyen, isyanlarını haykıran kadınlar gibi, biat etmeyen inat eden kadınlar gibi. Selam olsun mücadelede yitirdiğimiz bütün kız kardeşlerimize. Selam olsun yoldaşlarımıza, onları saygıyla anıyoruz, bayraklarını asla yerde bırakmayacağız” diye konuştu. 
 
‘İKTİDARIN DÜŞMAN SİYASETİ NEDENİYLE’
 
AKP’nin kadınları eve hapsetmeye çalıştığını ifade eden Hatimoğulları, “Sadece son 2,5 yılda bin 79 kadın erkekler tarafından katledildi, her gün en az bir kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerinde kaybettiklerimiz yaşamlarını tesadüfen kaybetmiyor. Onlar erkek egemen anlayışın sonucu katlediliyor, bu iktidarın düşman siyasetinden dolayı katlediliyor, cezasızlık siyasetinden dolayı katlediliyor. Kadınlar diyor ki ‘Benim can güvenliğim yok; eşim, kardeşim, abim, sevdiğim insan ya da hiç tanımadığım bir erkek tehdit ediyor, koruma verin’ diyor ama devlet koruma vermiyor. Devlet korumadığı için kadınlar katlediliyor. Erkek yargı kadın katillerine haksız tahrik indirimi uyguladığı için kadınları katleden erkekler elini kolunu sallayarak 3-5 sene sonra dışarı çıktığı için kadınlar her gün katledilmeye devam ediyor. AKP iktidarı ortaklarıyla beraber farklı cinsel yönelimlere sahip insanları nefret suçlarının hedefi haline getirdiği için onlar katlediliyor. Kadın yaşam özgürlük şiarımızı dilimizden düşürmedik. Bizler yaşam hakkımız için mücadelemizden bir an bile geri durmadık, buradan bir kere daha haykırıyoruz; Kadın Yaşam Özgürlük, Jin Jiyan Azadî, Mara Haye Hirriye ve bu mücadele başarıya ulaşana dek bu sloganlar sokaklarda yankılanmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. 
 
‘HESABINI BİZ SORACAĞIZ’
 
Devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Hatimoğulları, “Kadınlar bu ülkede ve dünya ölçeğinde gittikçe yoksullaşıyor. Dünya sermayesinin sadece yüzde 1’ine kadınlar sahip. Sermayenin yüzde 99’unu erkekler yönetiyor. Kadınların yoksulluğuna merdiven altı işçilik, evde parça güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak ekleniyor. Evde pişmeyen yemeğin hesabı bizden soruluyor, oysa pişmeyen yemeğin hesabını sistemden soracaksınız. Çocuğumuzun yatağa aç girmesinin nedeni de bizden soruluyor. Oysa bunun nedeni bu sistem ve ekonomiyi yöneten iktidarın kendisidir. Hesabını da bizim onlardan sorması lazım” diye belirtti. 
 
KADIN BAKANLIĞI BÜTÇESİ
 
Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremde çadırlarda konteynerlerde yaşamak zorunda kalan kadınların, oradaki hayatı da inşa etmek ve kurmak yine biz kadınlara kaldı. Bakın geçen bir video yayınlandı. Kadınlar bu yağan yağmurda terlikle dolaşıyor Bu devlet depremzede kadınlara bir ayakkabı bile vermedi. Bir ayakkabı verecek gücü olmayan bu devlet depremin rantını kapmaya çalışıyor. hayatın gerçekleri böyle iken mecliste bütçe görüşmelerinden de bahsettim. İnanın sevgili kadınlar, bu bütçede kadının adın yok, çocuğun yok, farklı cinsel yönetimlere sahip insanlar yok, engelli yok, engelli kadınlarsa hiç yok, deprem formalite icabı var. Bu bütçe toplumsal cinsiyete ve insana duyarlı olmayan bir bütçe. Bu bütçede ne var. bu bütçede sermaye var, yandaşa kaynak var, yolsuzluklara kapı aralamak var, var da var. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız. Komisyon aşamasında her bakanlığın bütçesi ayrı ayrı görüşülüyor ya işte sevgili kadınlar, biz HEDEP’li kadınlar olarak programımızda çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim. Biz kadın bakanlığı kuracağız ve kadın bakanlığının bütçesi ayrı görüşülecek.
 
 HAKKIMIZI OLANI ALACAĞIZ
 
Kadınların görünen ve görünmeyen ev emeğinin sömürüsüne son vermek için mücadele ediyoruz. Bunun için erkek egemen sistemin, kapitalizm ve ortaklığına son vereceğiz, eşit işe eşit ücret mücadelemizi sürdüreceğiz ve bunu başaracağız. Kreş ve yaşlı bakım evlerini kuracağız. Kadın istihdamını sağlayacak kooperatiflerin önünü açacağız. Kış koşullarında depremzedelerin yaşadıklarını çözüme kavuşturana dek hep toplantımızda sorunlarını dile getirmekten, gündem yapmaktan hiç geri durmayacağız. Son sözüm şudur, bütçeden biz kadınlar hakkımızı olanı söke söke alacağız.
 
EVE HAPSETMEK İSTİYOR
 
Sevgili kadınlar, kız kardeşlerim. Bu iktidar kadınlara o kadar kötü davrandı ki, o kadar büyük kötülükler yaptı ki bize, kendi elleriyle inşa ettikleri yapılandırdıkları İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece ansızın vazgeçtiler. Şimdi ortaklarıyla beraber 6284 sayılı kanuna göz dikmişler, nafaka hakkımıza göz dikmişler, sadece bununla mı yetiniyorlar. Hayır biz kadınları tamamen eve hapsetmek istiyorlar. Kamusal alandan, işten, okuldan, her yerden alıp bizi evlerin içine hapsetmek istiyorlar. Diyorlar ki ‘elinizin hamuruyla erkek işine karışmayın.’ Mantıkları tamamen bu. Biz de onlara diyoruz ki ‘Ey Erdoğanlar, Erdoğancıklar, ey kendini siyasetin merkezinde Kaf dağında sanan erkekler, erkek eşitliği fıtrata aykırı diyenler bizler köhnemiş zihniyetlerinizle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kadın erkek eşitliği fıtrata aykırı değil. Onların karanlık zihniyetine aykırı, o karanlık zihniyetle hep beraber birlikte mücadele edeceğiz. 
 
AYNI YERDEYİZ
 
Sevgili kadınlar ve özellikle ekranları bizi dinleyen HEDEP’e hiç oy vermemiş kadınlara seslenmek istiyorum. Bahsini ettiğim yasal değişiklikler gerçekleştiği zaman sadece biz belli bir kesimin kadınları etkilenmiyor. Herkes etkileniyor. AKP’ye ve diğer siyasi partilere oy veren kadınlar da etkileniyor. Nafaka hakkımız elimizden alındığı zaman hangi partiye mensup olduğunun, her hangi etnisiteye bakılmaksızın bütün kadınların elinden alınmış oluyor. Bu iktidar son genel seçimlerden sonra düğmeye bastı ve kadınları daha çok ayrıştırmak için politika geliştiriyor. Biz kadınları başörtümüzle, kılık kıyafetimizle, eteğimizin boyuyla birbirimizin arasına nifak tohumu ekmeye ve ayrıştırmaya çalışıyorlar. Başörtümüzü ve eteğimizin boyu onların siyasi malzemesi değil. Siyasi malzeme olarak kullanmalarına asla izin vermeyeceğiz. Başörtüsü mücadelesi veren kız kardeşlerimize vakti zamanında Türkiye kadın hareketi ve Kürt kadın hareketi ortak bir dayanışma gösterdi. Biz HEDEP’li kadınlar olarak aynı yerdeyiz. 
 
EL ELE VERMELİYİZ
 
Herkesin kılık kıyafetinde özgür olma hakkı vardır, bunu hiç kimse siyasi malzeme haline getirmeye sakın ola kalkmasın. Kıyafetlerimizi, yaşam tarzlarımızı ne AKP ne HÜDA-PAR belirleyemez. Kadınları bölmek isteyenlere karşı daha güçlü bir dayanışmayı başı kapalı ya da örtülü fark etmez bütün kadınlar olarak ortak şekilde vereceğiz. Buradan özellikle başörtülü kız kardeşlerime seslenmek istiyorum. Başımız açık ya da kapalı olabilir, eteğimiz uzun ya da kısa olabilir önemli değil. Biz kadınlar özgürlüklerimiz için bir arada olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz, el ele vermeliyiz, bu iktidarı alaşağı etmeliyiz. 
 
GÖZ DİKTİLER
 
Sevgili kız kardeşlerim bugün konuşacak çok şeyimiz var, bir kadın grubunu yapıyoruz, o kadar çok sorunumuz var ki. Kadınların siyasetteki yeri. Bakın biraz önce bahsettiğimiz AKP iktidarı ve diğerleri kadınların siyasetteki temsil oranını o kadar düşük tutuyorlar ki ve mevcut kadın milletvekillerine kürsüde doğru dürüst söz vermiyorlar. Biz defalarca o parlamento kürsüsünden ifade ettik. Kadınlar daha çok söz kullanmalı. Kadınlar siyasette daha belirleyici olmalı diye bununla ilgili konuşmalarımız olmuştu. Bu iktidar kadına o kadar düşman bir iktidar ki HEDEP’li kadınların, Kürt kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketinin el ele vererek geliştirmiş olduğu eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemimize göz diktiler. Koca koca adamlar diyor ki, siyaseti biz yaparız, adamlar olarak yaparız diyorlar ve bize müdahale ediyorlar. 
 
ERKEK ARTI ERKEK DEMEK
 
Bu hafta biliyorsunuz Erdoğan 50+1’i gündemleştirdi. Günlerdir basın sadece bunları yazıyor. Erdoğan anayasayı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak oyuncak zannediyor. 50+1’i sen getirdin. Tek adam rejiminin inşa edilmesi için AKP iktidarı otoriter rejimin öncülüğünü yaptı. Onun şahsi öncülüğü senin şahsında cisimleşmiştir. 50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Bu 40+1’e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ifade ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var. Erdoğan’ın oyları düştüğü için anayasada oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Bu nedenle bu tartışmalar içinde bu şekilde yerimizi alacağız.
 
SALTANATLARINI YIKARAK YAPACAĞIZ
 
Biraz önce izlediğiniz sinevizyonda Sevgili Gültan Kışanak ne güzel söylemiş değil mi? ‘And olsun ki biz kadınlar en büyük kariyerimizi sizin saltanatınızı yıkarak yapacağız’ demişti. Buradan cezaevlerinde siyasi rehine tutulan bütün kadınlara, Gültan’lara, Figen’lere, Sebahat’lere, Ayla’lara, Hüda’lara, Semra’lara ve adını sayamadığımız bütün siyasi rehine kız kardeşlerimize ve yoldaşlarımıza selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Ve and olsun ki en büyük kariyerimizi onların saltanatını yıkarak yapacağız. 
 
EN İYİ BİZ KADINLAR BİLİRİZ
 
Savaşların bitmek bilmediği çok acılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Kürtlerin özgürlük mücadelesi 40 yıldır devam ediyor. Kürt halkı çözüm dedikçe bu iktidar ne yazık ki savaş dedi, çatışma dedi, daha çok tecrit ve asimilasyon dedi. İsrail de Filistin halkına aynısını yapıyor, fark eden hiç bir şey yok. Savaş yıkıcıdır, acıdır, kandır, gözyaşıdır. Bunu en iyi biz kadınlar biliriz. Çünkü bunun bedelini en fazla biz kadınlar ödüyoruz. Ankara'nın göbeğinde kaçırılan Êzidî kız çocuklarının nasıl satıldıklarına hep birlikte tanıklık etmedik mi? Göç eden kadınlar, çocuklar, çektikleri acılar, sınırların tellerinde sadece tenleri değil ruhları paramparça oluyor o sınırları aşarken o kadınlar. Yine aynı kadınlar ve çocuklara Akdeniz'in derin suları mezar olmuyor mu? İşte savaş budur. Nusra'nın IŞİD’in eline düşen kadınlar 21. yy adeta köle pazarında satılıyorlar. Bunlar yetmiyor aynı zamanda fidye için de kadınlar kullanıyorlar. Kürtlerin çocuklarının cenazeleri kargo ile gönderiliyor, mezarları tahrip ediliyor. 
 
BARIŞIN ELLİNİ TUTMAK
 
Bugün Uğur Kaymaz’ın ölüm yıl dönümü, Uğur Kaymaz’ın da mezarı tahrip edildi. Ben burada onları saygı ile anıyorum. Bütün bunlara rağmen, Kürt anaları diyor ki acımızı çok büyük, bu Kürt halkı için ödediğimiz bedeldir. Kürtler onurlu bir barışa kavuşana dek mücadelemiz devam edecek. Yani yaşadıkları bütün acılara rağmen analar hala barış diyor. Bu ne büyük onur, bu ne büyük mücadele azmi. Biz kadınlara Türkiyeli kadınlara Türk, Kürt, Arap, Çerkes bütün halklardan kadınlara düşen en önemli görev, barış analarının uzattığı barış elini hep birlikte tutmak, barışı haykırmak, bunun mücadelesini vermektir.
 
YARIN OLACAKMIŞ GİBİ
 
Sevgili kadınlar,  sevgili kız kardeşlerim, değerli katılımcılar önümüzde yerel seçimlerdeki tutumumuzu önceki toplantılarda açıklamış olduk. Bu çağrıyı yapmak istiyorum. Lütfen hız kesmeden seçim yarın olacakmış gibi hep birlikte çalışmalarımızı sürdürelim. HEDEP’ten önce geleneğini sürdürdüğümüz siyasi partiler, 3 kadın temsiliyeti ile yola çıkmıştı. Şimdi ise kadınlar yüzde 50 temsil ediliyor. Kota sistemi geldi bu partiye. Kota sistemi bütün topluma model olma konusunda çok iddialı. Geldiğimiz aşamada yerinden ve yerelden demokrasiyi esas alarak kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmamızla eşit temsiliyet ve eş başkanlık modelimizi hayata geçirdik. Kadın Daire Başkanlıkları, Kadın Müdürlükleri oluşturduk. Bu müdürlükler bünyesinde kadın eğitim ve ekonomi birimleri oluşturduk. Kadına yönelik şiddetle mücadele için merkezler oluşturduk, kadın sığınakları oluşturduk. Binlerce kadın bu merkezlerde ücretsiz verilen psikolojik danışmanlıktan hukuk desteğinden faydalandı. Şiddet gören kadınların kendi yaşamlarını idame ettirebilmesi için çok önemli çalışmalara imza attık. Kadın merkezlerinde meslek edindirme kursları açtık açtığımız kurslarda binlerce kadın meslek edindi. Kadınların üretimde yer almasını sağlamak için, üretim alanları oluşturduk, bu ürünlerin aracısız satılabilmesi için kadın semt pazarları, mor marketler oluşturduk. İşte biz belediyeleri böyle yönettik. İşte belediyeleri yönetme böyle olmalıdır. Ama kayyımcı zihniyet belediyelerimizin bu şekilde yönetilmesini engellemek için atanmış olan bir rejime dönüştü ve kayyım sistemi açtığımız bu kadın kurumlarını ve oluşturduğumuz bu çözüm yöntemlerinin hepsini yok etmeyi hedeflediler.
 
HER KAPIYI ÇALALIM
 
Buradan kayyımlara diyoruz ki Sayıştay’daki halinize bakın, yolsuzluklarınıza, hizmetsizliğinize bakın. İşte kayyım bu demektir. Rüşvet diz boyu kayyımlarda. Bizlerin bütün bunları topluma çok iyi anlatması lazım. Belediyelerimizde bugüne kadar neler yaptığımızı, kayyımın ne demek olduğunu hepsini tek tek anlatmamız lazım. Ey kendini kaf dağlarında zanneden sahte muktedirler, halkımızın evi olan belediyeleri kendi tasarruf alanlarında göremezsiniz. Biz kadınlar bu yerel seçimlerde kayyımcı talancı zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı kesinlikle geri alacağız. Yok etmeye çalıştıkları üzerine daha fazlasını ekleyerek belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın düşmanı kayyımcı zihniyeti kesinlikle göndereceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye’ye ve bütün dünyaya bir kez daha göstereceğiz. Bunun için bu seçimlerde bizlere büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Büyük bir kararlılıkla hazırlanmalıyız. Özellikle analarımıza seslenmek istiyorum. Sizden rica ediyorum her biriniz kendi mahallesinde kendi sokağında çalmadık kapı bırakmasın. Tek tek komşularımıza gidelim. Bazen şöyle bir kanıya sahip olabiliyoruz ‘bu aile bize oy vermez’. Kime oy verdiğine bakmaksınız her kapıyı çalalım şimdiden gidelim ki hazırlıklarımızı yetiştirelim. Mutlaka kapılarını çalalım ve onlara her şeyi tek tek anlatalım. Belediyelerimizin elimizden nasıl alındığını tek tek anlatalım. Eş başkanlarımızı ön seçimle nasıl belirleyeceğimizi tek tek anlatalım. 
 
BELEDİYELERİMİZİ AKP ATANMIŞI YÖNETEMEZ
 
Belediyelerimizi AKP’nin kaymakamı, valisi, atanmışı yönetemez. Bunu tek tek anlatalım. AKP ile ortakları ve özellikle Kürdistan’daki ortağı buna önem vermiyor ve görmüyor olabilir. Görseydi kayyım atamazdı, Kürdistan’daki ortak, iyi ki kayyım atanmış diye sevinmezdi. Kürtler bu ülkenin kadim halkıdır, asli yurttaşıdır. Bakın Ankara’da, Konya’da belediye seçimleri olduğu zaman seçilmiş belediye başkanı bu belediyeyi yönetemez diyorlar mı? Demiyorlar. Ama Kürdün seçtiği belediye için bu hakkı kendilerinde görüyorlar. Ama buna haklarının olmadığını, bütün halkımıza anlatmalıyız. Hakkımız olanı almak için büyük bir birlik kurmalıyız. Buradan sizlere soruyorum. Kapı kapı dolaşacak mıyız? Kürdistan’da girmediğimiz ev kalmayana kadar dolaşacak mıyız? Biz, eş başkanlar MYK ve PM olarak kentlerimizi tek tek dolaşmaya başladık. Halkımızla birlikte toplantılarımıza şimdiden başladık. Bizler mutlaka başaracağız, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın yeter ki gece gündüz demeden emek verelim.  
 
ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
Bin bir bedel verdik bugünkü kazanımlara erişmek için. Kazanımlarımızdan hiç bir zaman vazgeçmedik, asla vaz geçmeyeceğiz. Tam tersine yeni kazanımları eklemek için mücadelemizi daha fazla büyüteceğiz. 25 Kasım’da vazgeçmiyoruz, her yerdeyiz şiarıyla Türkiye’nin Kürdistan'ın her yerinde olacağız kadınlarla beraber. İrademizi tanımayan bizi eve hapsetmek isteyen erkek ittifakına karşı en geniş kadın ittifakının özgürlük ruhuyla karşılık vereceğiz. Sözlerimiz tamamlarken, bir önceki dönem vekilliğimiz yapmış olan sevgili Filiz Kerestecioğlu’nun kaleme aldığı ama Türkiye'deki bütün kadınlara mal olmuş şarkının sözleriyle tamamlayacağım. ‘Susmamız, oturmamız, hep boyun eğmemiz, hayatı seyretmemiz istendi bugüne dek. suskunduk ve bekledik, yaşandı seyrettik, sonunda yeter dedik. Bir daha susmayana dek kadınlar vardır, kadınlar her yerde. Vardık, varız, var olacağız.’”
 
‘YAŞAMLARIMIZA TEHDİT’
 
Hatimoğulları’nın ardından Van Star Derneği’nden Serap Güvenç de söz aldı. Güvenç, “Bu ülkede yaşamak için erkek şiddetine, erkek devlet şiddetine karşı mücadele etmemiz, en temel hakkımız sokaklardan çekilmemiz, birbirimizle dayanışmaktan vazgeçmemiz mümkün değildir. Cinsiyetçi söylemler üreten ve kadın düşmanı politikalar iktidarın kendisi bizim için bir hak ve özgürlük sorunudur. Haklarımızı gasp etmek ve yaşam alanlarımızı daraltan erkek adaleti ve politikaları ile yaşamlarımıza tehdit. Kadın kırımına varan cinayetler, taciz ve tecavüzün artması ülkenin en acil ve yakıcı sorunlarının başında gelmektedir” dedi. 
 
BAŞARACAĞIZ
 
Grupta Kürtçe konuşan Barış Annesi Narin Yalçın ise, evlerinin yakıldığını ve zorla köylerinden çıkarıldıklarını paylaştı. Yalçın, barış istediğini yineledi. Kanın durmasını istediğini söyleyen Yalçın, “Özgür olmak istiyoruz. Dilimizin ve halkımızın davasını veriyoruz. İnanıyorum ki başaracağız" dedi. 
 
 

Diğer başlıklar

16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı
09:19 'Cezaevlerinde sürece provokasyon' uyarısı
09:17 Kadın balıkçılar 120 gündür balık çiftliği nöbetinde
09:09 Hastanedeki ‘hukuksuzluğa’ dava açacak savcı arıyor!
09:06 GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal: Yerele yetki ülkeyi bölmez, bütünleştirir
09:02 İran ve Rojhilat'ta 2025: Tarihi bir kırılma yılı oldu
09:00 25 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:37 Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı
24/12/2025
23:53 Paris'te katledilenler anıldı: Avrupa gerçeği açığa çıkarsın
22:47 Nijerya’da camide patlama
20:46 Kadın Emeği Almanağı'nın sergisi düzenlendi
20:27 Sadettin Saran tekrar gözaltına alındı
19:42 QSD: 6 DAİŞ’li yakalandı, bomba yüklü araç etkisiz hale getirildi
19:37 Şehitler Mağarası’nda 33 yıl sonra ilk anma
19:29 KHK eyleminde asgari ücret tepkisi
19:23 Asgari ücret protestosu: Bu sömürü düzenine mahkum değiliz
19:19 CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürtlerin inkarı çoktan tarih oldu
19:13 11’inci Yargı Paketi itirazlara rağmen kabul edildi
19:08 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki
18:34 7,5 aylık bebeğin darp edildiği ortaya çıktı
18:30 Aralık ayı açlık sınırı 30 bin 665 lira
18:27 Mereş Katliamı anması: Yüzleşmeden barış olmaz
18:19 Netayahu’dan Gazze’ye saldırı tehdidi
18:16 Depremde can kayıplarında sorumluluğu olanlara tahliye yok
18:08 11'inci Yargı Paketi görüşmeleri: 'Kürtler annesini görmesin' paketidir
17:38 Zonguldak'ta 2 kadın katledildi
17:31 Okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi
17:14 Geçiş hükümeti ateşkesi ihlal ediyor
17:01 Şam’a bağlı güçlerin Halep’te katlettiği kadın son yolculuğuna uğurlandı
16:48 Sidar Amed'in yaşamını yitirdiği açıklandı
16:35 Erdoğan'dan CHP'ye rapor eleştirisi: Çözüme dair hiçbir reçeteleri yok
16:18 ABD’den Venezuela’ya askeri müdahale hazırlıkları: Kuşatma sürüyor
16:17 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rapor barışın hukuksal altyapısını oluşturmalı
16:15 Gazeteci Aykol'un sağlık durumunda değişiklik yok
16:02 Kurtulmuş’tan ‘süreç’ uyarısı: Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor, çok vaktimiz kalmadı
15:57 Hakan Fidan Hamas Heyeti ile görüştü
14:47 Tahliyesi 15 ay ertelenen tutsağın durumu Meclis gündemine girdi
14:29 Rapor: Pişmanlık dayatması ve süreç sorularıyla tahliyeler erteleniyor
14:19 Panos'da taziyeye kitlesel ziyaret
14:12 Asgari ücret 'zammı' protestosunda ortak mücadele çağrısı
13:35 Meclis Komisyonu’nun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
13:27 Ev baskınında Kürtçe konuşan anne darp edildi
13:08 Kürt Sanatçılar Birliği'nden 'Umut ve Özgürlük' mitingine çağrı
11:59 Şirnex'ta ev baskınları: 3 gözaltı
11:46 Alman Sosyolog Treiber: ‘Demokratik entegrasyon’ ilkesi nesnel koşullara uygundur
11:30 AYM’den tutsakların görüşmelerinin kaydedilmesine ihlal kararı
11:26 Komisyon çalışma süresinin uzatılması için toplandı
11:07 Libya heyetini taşıyan uçağın ses kayıt cihazına ulaşıldı
11:04 Kürtçe savunmaya engel: Mahkememde Türkçe konuşacaksınız!
11:01 'Umut ve Özgürlük mitingi demokratik çözümünün başlangıcı olacak'
10:40 Aldar Xelîl: HTŞ, BAAS rejiminin farklı bir versiyonudur
10:36 DEM Parti MYK toplandı
10:13 Döviz güne nasıl başladı?
09:53 Uyuşturucu operasyonu genişletildi: 22 kişi hakkında gözaltı kararı
09:49 Suriye belirsizlikle 2026 yılını karşılıyor
09:37 Fenerbahçe Başkanı Saran’ın uyuşturucu testi pozitif çıktı
09:35 Asgari ücreti protesto ederken gözaltına alınan gençler serbest
09:21 Verilmeyen suyun faturası yüksek kesildi!
09:20 Mehmet Altan: Siyaset demokratikleşmeden sorunlar çözülmez
09:17 Gülcan Kaçmaz Sayyiğit: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
09:02 Gençler 'sosyalist toplumda gençliğin rolünü' tartışacak
09:00 24 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:59 ‘Düşen’ uçakta Libya Genelkurmay Başkanı dahil 8 kişi öldü
08:34 ‘Değerli kağıtlara’ yüzde 19 zam
23/12/2025
23:59 Halep’de ki saldırılar Winterthur’da protesto edildi
23:53 Libya heyetini taşıyan jetin enkazına ulaşıldı
22:22 Fidan konuşurken basın toplantısı bitirildi
22:16 Libya Genelkurmay Başkanı'nın olduğu jet ile bağlantı kesildi
21:44 'Asgari ücret 28 bin, sarayın günlük harcaması 58 milyon lira'
21:09 QSD'den DAİŞ operasyonu: 3'ü öldürüldü, 5'i yakalandı
21:06 Asgari ücreti protesto eden gençlere gözaltı
21:02 Depremzedeler yargı paketi geçmeden nöbeti bitirmeyecek
19:53 Kayyımın işten çıkardığı 223 işçi: Direnişimizi büyüteceğiz
18:48 2026 asgari ücreti belli oldu!
18:27 Mereş Katliamı anması: Faillerle yüzleşme sağlanmadı
18:25 İsrail Lübnan komutanını öldürdü
18:23 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nden Koma Amed açıklaması
18:21 Demokratik Modernite davası ertelendi
18:18 Belgin Kanat 12 yıl sonra tahliye edildi
17:57 Gazze’de 70 bin 942 kişi katledildi
17:45 DİSK'in asgari ücret yürüyüşü Ankara'ya vardı
17:40 İsrail’de Alman kadın aktiviste cinsel saldırı
17:26 Esad'dan kalan cezaevleri hala kullanılıyor
17:09 AKP ve MHP’den 11’inci Yargı Paketi’nde geri adım
17:06 İktidar ve işveren temsilcileri asgari ücret için 3’ün kez toplanacak
17:03 Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu kongresine çağrı
17:01 Kurtulmuş, Meclis grubu olmayan partilerin komisyon üyeleriyle görüştü
16:05 Depremzedeler: Bu suçlar kamu vicdanından muaf tutulamaz
15:48 Kuyumcu cinayetinde 7 kişi tutuklandı
15:41 Adana'da Barış Anneleri Derneği açıldı
15:39 HPG'li Polat'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:35 Hekimler, hekim ve asistan hekimlerin sorunlarına çözüm istedi
15:04 Mahkeme Gar Katliamı davasında şüpheli polisler için bilgi istedi
14:21 Özel YSK Başkanı Yener ile görüştü
14:19 Adalet Bakanı: Heyet ile atılacak adımları konuştuk
13:56 DEM Parti'li Hamdiye Kırıcı yaşamını yitirdi
13:46 DEM Parti’li Yaşar Demir için mevlit verildi
13:36 Mesut Seviktek ve İsa Oran mezarı başında anıldı
13:27 Buldan: Siyasi partilerin ortak mutabakatı önemli
Sancar: Sürecin hukuksal güvencelere ihtiyacı var
13:21 ‘Demokratik inşa için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı’
13:09 Sivil toplum örgütleri süreci tartışacak
12:33 İmralı Heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
12:17 Meclis Komisyonu çalışmaları uzatmak üzere bir araya gelecek
12:08 Sancar: Bakanlığın düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir hazırlığı var
Buldan: Cezaevlerini, tahliye engellerini konuştuk, bizimle aynı fikirde
10:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un görüşmesi başladı
10:05 Amedspor ırkçı saldırı için hukuki süreç başlatacak
09:25 Tarih, özgürlük ve poetika bağlamında Arjen Arî
09:21 Cezaevi Savcısı’ndan tutsaklara: Yasa değişse de ‘iyi hal’ kriteri var oldukça sizi bırakmam!
09:20 Sağlıkçılar: Ticarileşen sağlık sisteminin alternatifi 'komün' modelidir
09:19 Şile Belediyesi soruşturması: 22 kişi gözaltına alındı
09:16 Irak ve Kürdistan hükümetinin bir yılı: Toplumda çoklu çöküş
09:14 Kuzey ve Doğu Suriye'nin en kalabalık kenti nasıl yönetiliyor?
09:08 Çocuk Hakları Dayanışma Ağı: Mücadele için bir araya geldiler
09:07 QSD kime entegre olacak?
09:05 HDK Eşsözcüsü: Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü hayati bir mesele
09:04 Asimilasyon politikası 'Veli Toplantısı'nda
09:04 Mersin eski baro başkanı: Yasal düzenlemeler yapılmalı, somut adımlar atılmalı
09:00 23 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:07 Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu'ndan Leyla Zana açıklaması
22/12/2025
23:56 Evde çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
23:54 Depremzede ailelere destek ziyaretleri
23:22 Özerk Yönetim: Saldırılar Suriye düşmanlarının çıkarına hizmet ediyor
23:18 QSD: Geçiş hükümeti bölgenin huzurunu tehdit ediyor
22:12 Geçiş hükümeti saldırıları protesto edildi
22:03 Fidan, Güler ve Kalın’ın Şam ziyareti sonrası saldırılar başladı
21:34 Çatışmalar şiddetlendi: Geçiş Hükümeti bir kadını katletti