HEDEP Eş Genel Başkanı Hatimoğlulları: 50+1 bizim için erkek+erkektir

 
ANKARA – Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki 50+1 tartışmalarına değinen HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Erdoğan’ın oyları düştüğü için Anayasa’da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var” dedi. 
  
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis kadın grubu toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 
 
‘KELEBEK ETKİSİ YARATTILAR’
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne değinen Hatimoğulları, 25 Kasım 1960’da Mirabal Kız Kardeşler’in  Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesi verdikleri için işkence edilerek katledildiğini söyledi. Mirabel Kardeşleri saygı ile andığını belirten Hatimoğulları, “Onların miraslarını bıraktıkları yerden devralarak daha da büyüterek ileriye taşıyacağız. Mirabel Kızkardeşler ve yoldaşları Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede ülke çapında bir kelebek etkisi yarattılar. Kelebekler kanat çırptıklarında doğada birçok canlıyı harekete geçirirler, işte o yüzden yarattıkları kelebek etkisine bu faşist diktatörlük tahammül etmedi ve onları işkence ederek katletti” dedi. 
 
‘BAYRAKLARINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’
 
Hatimoğulları, bu bağlamda sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkek-devlet şiddetine karşı evde, sokakta, alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, tarım arazilerinde, işyerlerinde, zindanlarda direnen kadınlar gibi. Jin, jiyan, azadî şiarını evrenselleştiren Jîna Mahsa Amînî gibi, Deniz Poyraz gibi, Filistin’den Rojava’ya Afganistan’dan Amerika’ya, Fransa'dan Arjantin’den Şili’ye, İran’a kadar erkek egemenliğine boyun eğmeyen, isyanlarını haykıran kadınlar gibi, biat etmeyen inat eden kadınlar gibi. Selam olsun mücadelede yitirdiğimiz bütün kız kardeşlerimize. Selam olsun yoldaşlarımıza, onları saygıyla anıyoruz, bayraklarını asla yerde bırakmayacağız” diye konuştu. 
 
‘İKTİDARIN DÜŞMAN SİYASETİ NEDENİYLE’
 
AKP’nin kadınları eve hapsetmeye çalıştığını ifade eden Hatimoğulları, “Sadece son 2,5 yılda bin 79 kadın erkekler tarafından katledildi, her gün en az bir kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerinde kaybettiklerimiz yaşamlarını tesadüfen kaybetmiyor. Onlar erkek egemen anlayışın sonucu katlediliyor, bu iktidarın düşman siyasetinden dolayı katlediliyor, cezasızlık siyasetinden dolayı katlediliyor. Kadınlar diyor ki ‘Benim can güvenliğim yok; eşim, kardeşim, abim, sevdiğim insan ya da hiç tanımadığım bir erkek tehdit ediyor, koruma verin’ diyor ama devlet koruma vermiyor. Devlet korumadığı için kadınlar katlediliyor. Erkek yargı kadın katillerine haksız tahrik indirimi uyguladığı için kadınları katleden erkekler elini kolunu sallayarak 3-5 sene sonra dışarı çıktığı için kadınlar her gün katledilmeye devam ediyor. AKP iktidarı ortaklarıyla beraber farklı cinsel yönelimlere sahip insanları nefret suçlarının hedefi haline getirdiği için onlar katlediliyor. Kadın yaşam özgürlük şiarımızı dilimizden düşürmedik. Bizler yaşam hakkımız için mücadelemizden bir an bile geri durmadık, buradan bir kere daha haykırıyoruz; Kadın Yaşam Özgürlük, Jin Jiyan Azadî, Mara Haye Hirriye ve bu mücadele başarıya ulaşana dek bu sloganlar sokaklarda yankılanmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. 
 
‘HESABINI BİZ SORACAĞIZ’
 
Devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Hatimoğulları, “Kadınlar bu ülkede ve dünya ölçeğinde gittikçe yoksullaşıyor. Dünya sermayesinin sadece yüzde 1’ine kadınlar sahip. Sermayenin yüzde 99’unu erkekler yönetiyor. Kadınların yoksulluğuna merdiven altı işçilik, evde parça güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak ekleniyor. Evde pişmeyen yemeğin hesabı bizden soruluyor, oysa pişmeyen yemeğin hesabını sistemden soracaksınız. Çocuğumuzun yatağa aç girmesinin nedeni de bizden soruluyor. Oysa bunun nedeni bu sistem ve ekonomiyi yöneten iktidarın kendisidir. Hesabını da bizim onlardan sorması lazım” diye belirtti. 
 
KADIN BAKANLIĞI BÜTÇESİ
 
Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremde çadırlarda konteynerlerde yaşamak zorunda kalan kadınların, oradaki hayatı da inşa etmek ve kurmak yine biz kadınlara kaldı. Bakın geçen bir video yayınlandı. Kadınlar bu yağan yağmurda terlikle dolaşıyor Bu devlet depremzede kadınlara bir ayakkabı bile vermedi. Bir ayakkabı verecek gücü olmayan bu devlet depremin rantını kapmaya çalışıyor. hayatın gerçekleri böyle iken mecliste bütçe görüşmelerinden de bahsettim. İnanın sevgili kadınlar, bu bütçede kadının adın yok, çocuğun yok, farklı cinsel yönetimlere sahip insanlar yok, engelli yok, engelli kadınlarsa hiç yok, deprem formalite icabı var. Bu bütçe toplumsal cinsiyete ve insana duyarlı olmayan bir bütçe. Bu bütçede ne var. bu bütçede sermaye var, yandaşa kaynak var, yolsuzluklara kapı aralamak var, var da var. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız. Komisyon aşamasında her bakanlığın bütçesi ayrı ayrı görüşülüyor ya işte sevgili kadınlar, biz HEDEP’li kadınlar olarak programımızda çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim. Biz kadın bakanlığı kuracağız ve kadın bakanlığının bütçesi ayrı görüşülecek.
 
 HAKKIMIZI OLANI ALACAĞIZ
 
Kadınların görünen ve görünmeyen ev emeğinin sömürüsüne son vermek için mücadele ediyoruz. Bunun için erkek egemen sistemin, kapitalizm ve ortaklığına son vereceğiz, eşit işe eşit ücret mücadelemizi sürdüreceğiz ve bunu başaracağız. Kreş ve yaşlı bakım evlerini kuracağız. Kadın istihdamını sağlayacak kooperatiflerin önünü açacağız. Kış koşullarında depremzedelerin yaşadıklarını çözüme kavuşturana dek hep toplantımızda sorunlarını dile getirmekten, gündem yapmaktan hiç geri durmayacağız. Son sözüm şudur, bütçeden biz kadınlar hakkımızı olanı söke söke alacağız.
 
EVE HAPSETMEK İSTİYOR
 
Sevgili kadınlar, kız kardeşlerim. Bu iktidar kadınlara o kadar kötü davrandı ki, o kadar büyük kötülükler yaptı ki bize, kendi elleriyle inşa ettikleri yapılandırdıkları İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece ansızın vazgeçtiler. Şimdi ortaklarıyla beraber 6284 sayılı kanuna göz dikmişler, nafaka hakkımıza göz dikmişler, sadece bununla mı yetiniyorlar. Hayır biz kadınları tamamen eve hapsetmek istiyorlar. Kamusal alandan, işten, okuldan, her yerden alıp bizi evlerin içine hapsetmek istiyorlar. Diyorlar ki ‘elinizin hamuruyla erkek işine karışmayın.’ Mantıkları tamamen bu. Biz de onlara diyoruz ki ‘Ey Erdoğanlar, Erdoğancıklar, ey kendini siyasetin merkezinde Kaf dağında sanan erkekler, erkek eşitliği fıtrata aykırı diyenler bizler köhnemiş zihniyetlerinizle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kadın erkek eşitliği fıtrata aykırı değil. Onların karanlık zihniyetine aykırı, o karanlık zihniyetle hep beraber birlikte mücadele edeceğiz. 
 
AYNI YERDEYİZ
 
Sevgili kadınlar ve özellikle ekranları bizi dinleyen HEDEP’e hiç oy vermemiş kadınlara seslenmek istiyorum. Bahsini ettiğim yasal değişiklikler gerçekleştiği zaman sadece biz belli bir kesimin kadınları etkilenmiyor. Herkes etkileniyor. AKP’ye ve diğer siyasi partilere oy veren kadınlar da etkileniyor. Nafaka hakkımız elimizden alındığı zaman hangi partiye mensup olduğunun, her hangi etnisiteye bakılmaksızın bütün kadınların elinden alınmış oluyor. Bu iktidar son genel seçimlerden sonra düğmeye bastı ve kadınları daha çok ayrıştırmak için politika geliştiriyor. Biz kadınları başörtümüzle, kılık kıyafetimizle, eteğimizin boyuyla birbirimizin arasına nifak tohumu ekmeye ve ayrıştırmaya çalışıyorlar. Başörtümüzü ve eteğimizin boyu onların siyasi malzemesi değil. Siyasi malzeme olarak kullanmalarına asla izin vermeyeceğiz. Başörtüsü mücadelesi veren kız kardeşlerimize vakti zamanında Türkiye kadın hareketi ve Kürt kadın hareketi ortak bir dayanışma gösterdi. Biz HEDEP’li kadınlar olarak aynı yerdeyiz. 
 
EL ELE VERMELİYİZ
 
Herkesin kılık kıyafetinde özgür olma hakkı vardır, bunu hiç kimse siyasi malzeme haline getirmeye sakın ola kalkmasın. Kıyafetlerimizi, yaşam tarzlarımızı ne AKP ne HÜDA-PAR belirleyemez. Kadınları bölmek isteyenlere karşı daha güçlü bir dayanışmayı başı kapalı ya da örtülü fark etmez bütün kadınlar olarak ortak şekilde vereceğiz. Buradan özellikle başörtülü kız kardeşlerime seslenmek istiyorum. Başımız açık ya da kapalı olabilir, eteğimiz uzun ya da kısa olabilir önemli değil. Biz kadınlar özgürlüklerimiz için bir arada olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz, el ele vermeliyiz, bu iktidarı alaşağı etmeliyiz. 
 
GÖZ DİKTİLER
 
Sevgili kız kardeşlerim bugün konuşacak çok şeyimiz var, bir kadın grubunu yapıyoruz, o kadar çok sorunumuz var ki. Kadınların siyasetteki yeri. Bakın biraz önce bahsettiğimiz AKP iktidarı ve diğerleri kadınların siyasetteki temsil oranını o kadar düşük tutuyorlar ki ve mevcut kadın milletvekillerine kürsüde doğru dürüst söz vermiyorlar. Biz defalarca o parlamento kürsüsünden ifade ettik. Kadınlar daha çok söz kullanmalı. Kadınlar siyasette daha belirleyici olmalı diye bununla ilgili konuşmalarımız olmuştu. Bu iktidar kadına o kadar düşman bir iktidar ki HEDEP’li kadınların, Kürt kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketinin el ele vererek geliştirmiş olduğu eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemimize göz diktiler. Koca koca adamlar diyor ki, siyaseti biz yaparız, adamlar olarak yaparız diyorlar ve bize müdahale ediyorlar. 
 
ERKEK ARTI ERKEK DEMEK
 
Bu hafta biliyorsunuz Erdoğan 50+1’i gündemleştirdi. Günlerdir basın sadece bunları yazıyor. Erdoğan anayasayı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak oyuncak zannediyor. 50+1’i sen getirdin. Tek adam rejiminin inşa edilmesi için AKP iktidarı otoriter rejimin öncülüğünü yaptı. Onun şahsi öncülüğü senin şahsında cisimleşmiştir. 50+1 bizim için erkek+erkek demektir. Bu 40+1’e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ifade ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var. Erdoğan’ın oyları düştüğü için anayasada oynama meselesine ihtiyacımız yoktur. Bu nedenle bu tartışmalar içinde bu şekilde yerimizi alacağız.
 
SALTANATLARINI YIKARAK YAPACAĞIZ
 
Biraz önce izlediğiniz sinevizyonda Sevgili Gültan Kışanak ne güzel söylemiş değil mi? ‘And olsun ki biz kadınlar en büyük kariyerimizi sizin saltanatınızı yıkarak yapacağız’ demişti. Buradan cezaevlerinde siyasi rehine tutulan bütün kadınlara, Gültan’lara, Figen’lere, Sebahat’lere, Ayla’lara, Hüda’lara, Semra’lara ve adını sayamadığımız bütün siyasi rehine kız kardeşlerimize ve yoldaşlarımıza selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Ve and olsun ki en büyük kariyerimizi onların saltanatını yıkarak yapacağız. 
 
EN İYİ BİZ KADINLAR BİLİRİZ
 
Savaşların bitmek bilmediği çok acılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Kürtlerin özgürlük mücadelesi 40 yıldır devam ediyor. Kürt halkı çözüm dedikçe bu iktidar ne yazık ki savaş dedi, çatışma dedi, daha çok tecrit ve asimilasyon dedi. İsrail de Filistin halkına aynısını yapıyor, fark eden hiç bir şey yok. Savaş yıkıcıdır, acıdır, kandır, gözyaşıdır. Bunu en iyi biz kadınlar biliriz. Çünkü bunun bedelini en fazla biz kadınlar ödüyoruz. Ankara'nın göbeğinde kaçırılan Êzidî kız çocuklarının nasıl satıldıklarına hep birlikte tanıklık etmedik mi? Göç eden kadınlar, çocuklar, çektikleri acılar, sınırların tellerinde sadece tenleri değil ruhları paramparça oluyor o sınırları aşarken o kadınlar. Yine aynı kadınlar ve çocuklara Akdeniz'in derin suları mezar olmuyor mu? İşte savaş budur. Nusra'nın IŞİD’in eline düşen kadınlar 21. yy adeta köle pazarında satılıyorlar. Bunlar yetmiyor aynı zamanda fidye için de kadınlar kullanıyorlar. Kürtlerin çocuklarının cenazeleri kargo ile gönderiliyor, mezarları tahrip ediliyor. 
 
BARIŞIN ELLİNİ TUTMAK
 
Bugün Uğur Kaymaz’ın ölüm yıl dönümü, Uğur Kaymaz’ın da mezarı tahrip edildi. Ben burada onları saygı ile anıyorum. Bütün bunlara rağmen, Kürt anaları diyor ki acımızı çok büyük, bu Kürt halkı için ödediğimiz bedeldir. Kürtler onurlu bir barışa kavuşana dek mücadelemiz devam edecek. Yani yaşadıkları bütün acılara rağmen analar hala barış diyor. Bu ne büyük onur, bu ne büyük mücadele azmi. Biz kadınlara Türkiyeli kadınlara Türk, Kürt, Arap, Çerkes bütün halklardan kadınlara düşen en önemli görev, barış analarının uzattığı barış elini hep birlikte tutmak, barışı haykırmak, bunun mücadelesini vermektir.
 
YARIN OLACAKMIŞ GİBİ
 
Sevgili kadınlar,  sevgili kız kardeşlerim, değerli katılımcılar önümüzde yerel seçimlerdeki tutumumuzu önceki toplantılarda açıklamış olduk. Bu çağrıyı yapmak istiyorum. Lütfen hız kesmeden seçim yarın olacakmış gibi hep birlikte çalışmalarımızı sürdürelim. HEDEP’ten önce geleneğini sürdürdüğümüz siyasi partiler, 3 kadın temsiliyeti ile yola çıkmıştı. Şimdi ise kadınlar yüzde 50 temsil ediliyor. Kota sistemi geldi bu partiye. Kota sistemi bütün topluma model olma konusunda çok iddialı. Geldiğimiz aşamada yerinden ve yerelden demokrasiyi esas alarak kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmamızla eşit temsiliyet ve eş başkanlık modelimizi hayata geçirdik. Kadın Daire Başkanlıkları, Kadın Müdürlükleri oluşturduk. Bu müdürlükler bünyesinde kadın eğitim ve ekonomi birimleri oluşturduk. Kadına yönelik şiddetle mücadele için merkezler oluşturduk, kadın sığınakları oluşturduk. Binlerce kadın bu merkezlerde ücretsiz verilen psikolojik danışmanlıktan hukuk desteğinden faydalandı. Şiddet gören kadınların kendi yaşamlarını idame ettirebilmesi için çok önemli çalışmalara imza attık. Kadın merkezlerinde meslek edindirme kursları açtık açtığımız kurslarda binlerce kadın meslek edindi. Kadınların üretimde yer almasını sağlamak için, üretim alanları oluşturduk, bu ürünlerin aracısız satılabilmesi için kadın semt pazarları, mor marketler oluşturduk. İşte biz belediyeleri böyle yönettik. İşte belediyeleri yönetme böyle olmalıdır. Ama kayyımcı zihniyet belediyelerimizin bu şekilde yönetilmesini engellemek için atanmış olan bir rejime dönüştü ve kayyım sistemi açtığımız bu kadın kurumlarını ve oluşturduğumuz bu çözüm yöntemlerinin hepsini yok etmeyi hedeflediler.
 
HER KAPIYI ÇALALIM
 
Buradan kayyımlara diyoruz ki Sayıştay’daki halinize bakın, yolsuzluklarınıza, hizmetsizliğinize bakın. İşte kayyım bu demektir. Rüşvet diz boyu kayyımlarda. Bizlerin bütün bunları topluma çok iyi anlatması lazım. Belediyelerimizde bugüne kadar neler yaptığımızı, kayyımın ne demek olduğunu hepsini tek tek anlatmamız lazım. Ey kendini kaf dağlarında zanneden sahte muktedirler, halkımızın evi olan belediyeleri kendi tasarruf alanlarında göremezsiniz. Biz kadınlar bu yerel seçimlerde kayyımcı talancı zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı kesinlikle geri alacağız. Yok etmeye çalıştıkları üzerine daha fazlasını ekleyerek belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın düşmanı kayyımcı zihniyeti kesinlikle göndereceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye’ye ve bütün dünyaya bir kez daha göstereceğiz. Bunun için bu seçimlerde bizlere büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Büyük bir kararlılıkla hazırlanmalıyız. Özellikle analarımıza seslenmek istiyorum. Sizden rica ediyorum her biriniz kendi mahallesinde kendi sokağında çalmadık kapı bırakmasın. Tek tek komşularımıza gidelim. Bazen şöyle bir kanıya sahip olabiliyoruz ‘bu aile bize oy vermez’. Kime oy verdiğine bakmaksınız her kapıyı çalalım şimdiden gidelim ki hazırlıklarımızı yetiştirelim. Mutlaka kapılarını çalalım ve onlara her şeyi tek tek anlatalım. Belediyelerimizin elimizden nasıl alındığını tek tek anlatalım. Eş başkanlarımızı ön seçimle nasıl belirleyeceğimizi tek tek anlatalım. 
 
BELEDİYELERİMİZİ AKP ATANMIŞI YÖNETEMEZ
 
Belediyelerimizi AKP’nin kaymakamı, valisi, atanmışı yönetemez. Bunu tek tek anlatalım. AKP ile ortakları ve özellikle Kürdistan’daki ortağı buna önem vermiyor ve görmüyor olabilir. Görseydi kayyım atamazdı, Kürdistan’daki ortak, iyi ki kayyım atanmış diye sevinmezdi. Kürtler bu ülkenin kadim halkıdır, asli yurttaşıdır. Bakın Ankara’da, Konya’da belediye seçimleri olduğu zaman seçilmiş belediye başkanı bu belediyeyi yönetemez diyorlar mı? Demiyorlar. Ama Kürdün seçtiği belediye için bu hakkı kendilerinde görüyorlar. Ama buna haklarının olmadığını, bütün halkımıza anlatmalıyız. Hakkımız olanı almak için büyük bir birlik kurmalıyız. Buradan sizlere soruyorum. Kapı kapı dolaşacak mıyız? Kürdistan’da girmediğimiz ev kalmayana kadar dolaşacak mıyız? Biz, eş başkanlar MYK ve PM olarak kentlerimizi tek tek dolaşmaya başladık. Halkımızla birlikte toplantılarımıza şimdiden başladık. Bizler mutlaka başaracağız, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın yeter ki gece gündüz demeden emek verelim.  
 
ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
Bin bir bedel verdik bugünkü kazanımlara erişmek için. Kazanımlarımızdan hiç bir zaman vazgeçmedik, asla vaz geçmeyeceğiz. Tam tersine yeni kazanımları eklemek için mücadelemizi daha fazla büyüteceğiz. 25 Kasım’da vazgeçmiyoruz, her yerdeyiz şiarıyla Türkiye’nin Kürdistan'ın her yerinde olacağız kadınlarla beraber. İrademizi tanımayan bizi eve hapsetmek isteyen erkek ittifakına karşı en geniş kadın ittifakının özgürlük ruhuyla karşılık vereceğiz. Sözlerimiz tamamlarken, bir önceki dönem vekilliğimiz yapmış olan sevgili Filiz Kerestecioğlu’nun kaleme aldığı ama Türkiye'deki bütün kadınlara mal olmuş şarkının sözleriyle tamamlayacağım. ‘Susmamız, oturmamız, hep boyun eğmemiz, hayatı seyretmemiz istendi bugüne dek. suskunduk ve bekledik, yaşandı seyrettik, sonunda yeter dedik. Bir daha susmayana dek kadınlar vardır, kadınlar her yerde. Vardık, varız, var olacağız.’”
 
‘YAŞAMLARIMIZA TEHDİT’
 
Hatimoğulları’nın ardından Van Star Derneği’nden Serap Güvenç de söz aldı. Güvenç, “Bu ülkede yaşamak için erkek şiddetine, erkek devlet şiddetine karşı mücadele etmemiz, en temel hakkımız sokaklardan çekilmemiz, birbirimizle dayanışmaktan vazgeçmemiz mümkün değildir. Cinsiyetçi söylemler üreten ve kadın düşmanı politikalar iktidarın kendisi bizim için bir hak ve özgürlük sorunudur. Haklarımızı gasp etmek ve yaşam alanlarımızı daraltan erkek adaleti ve politikaları ile yaşamlarımıza tehdit. Kadın kırımına varan cinayetler, taciz ve tecavüzün artması ülkenin en acil ve yakıcı sorunlarının başında gelmektedir” dedi. 
 
BAŞARACAĞIZ
 
Grupta Kürtçe konuşan Barış Annesi Narin Yalçın ise, evlerinin yakıldığını ve zorla köylerinden çıkarıldıklarını paylaştı. Yalçın, barış istediğini yineledi. Kanın durmasını istediğini söyleyen Yalçın, “Özgür olmak istiyoruz. Dilimizin ve halkımızın davasını veriyoruz. İnanıyorum ki başaracağız" dedi. 
 
 

Diğer başlıklar

17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti YENİLENDİ
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim GÜNCELLENİYOR
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem