Leyla Güven: Tabutlar çıkmadan herkes elinden geleni yapmalı

img
AMED - DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, İmralı tecridi ve Kürt sorununun çözümsüzlüğü sürerken tutsakların bu duruma sessiz kalamayacağını belirterek, "Cezaevlerinde tabutlar çıkmadan herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır" dedi. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı başvurulara olumlu yanıt verilmezken, tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talepleriyle başlatılan eylemlere her gün yenileri ekleniyor. En son politik tutsaklar tarafından 100’ü aşkın cezaevinde 27 Kasım'da dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, 11'inci gününde devam eden eyleme dair tutsak bulunduğu Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde bir yazı kaleme aldı. 
 
Henüz tutsak olmadığı 8 Kasım 2018 tarihinde benzer taleple açlık grevi eylemi başlatan ve bu eylemini 200 gün sürdüren Güven'in kaleme aldığı yazı şöyle: 
 
‘YENİ DÜNYANIN DOĞUMU SANCILI OLUYOR’
 
“21'inci yüzyılın ilk çeyreğinde adalete, barışa, vicdana açız. 'Eski dünya ölüyor ve yerine yenisi doğmakta zorlanıyor. Şimdi canavarların zamanı' diyor Gramsci. Her doğum gibi yeni dünyanın doğuşu da zorlu ve sancılı oluyor. Emperyal güçler, dikta rejimler ve faşizan tekçi anlayışlar, mevcut rejimlerin ve ulus devletlerin devamından yana. Devrimci, demokrat, çağdaş ve evrensel değerleri savunan, halkların kendi kaderini tayin hakkının kutsallığına inanan ekolojist halklar, hareketler de değişimin öncülüğünü yapıyor. Kim kazanacak? Tabi ki gücünü halktan alan ve halkı esas alanlar kazanacak. 
 
Mevcut adil olmayan dünya düzenindeki en trajik konulardan biri de Kürt halkının içinde bulunduğu durumdur. Mezopotamya coğrafyasının en kadim halklarından olan, edebiyatın, sanatın, felsefenin, dinlerin, bilimin çıkış noktası, toplumsallaşmanın ana kaynağı, bilgelerin diyarı, ana tanrıça kültürünün hakim olduğu Kurdistan ülkesi, hegemon güçler tarafından yüzyıl önce dört parçaya bölünmüştür. Bu Kürt halkının iradesi dışında gerçekleşen bölünme, yüzyıldır devam eden isyanların fitilini ateşlemiştir. Hani bir söz vardır; 'nerede varsa bir zulüm, çaresi isyan olmuştur. Çünkü isyan sesini duyuramayanların sesidir.' Kendi ülkesinde çarmıha gerilen halkımızın acılarını kavramak ve içinde bulundukları gerçekliği anlamak için çağın ve bölgenin karmaşık, siyasi, krizli ortamını iyi analiz etmemiz gerekir. 
 
KÜRT VE FİLİSTİN HALKININ YAŞADIKLARI BENZERDİR
 
Kürt halkı son yüzyılda ağır bedeller karşısında çok şey öğrendi. Egemenlerin, ülkesi, dili, dini ne olursa olsun onlara asla güvenilmeyeceğini öğrendi. Kürt'e en büyük zararı yine Kürt'ün verdiğini, ulusal birlik sağlanmadan bütün çözümlerin lokal kalacağını artık biliyoruz. Çünkü son 50 yılda Kürt halkının her anlamda adeta 'gen haritasını' çıkaran, kişilik çözümlemesinden bölge analizine kadar doğru ve gerçekçi politikalar geliştiren Kürt Halk Önderliği Abdullah Öcalan var. Bu nedenle de halkımız 4 Nisan'ı kendi doğum günleri olarak kutlar. Kendisi son 24 yıldır İmralı Adası'nda Kürt sorununun barışçıl ve kalıcı çözümü için çabalamaktadır. Bu samimi çözüm çabaları hala doğru bir muhatap bulamamıştır. 
 
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, kendi iktidarının bekası için Kürt sorunu kimi zaman masaya, kimi zaman da buzdolabına koyabilmektedir. Kürt Halk Önderliği'ne tecrit uygularken, tamamen kendi yasalarının dışına çıkıyor ve sorumsuzca bir tutum sergiliyor. Bugünlerde İsrail Başbakanı'na 'Uluslararası ceza mahkemelerinde' yargılanacağını sıkça vurguluyor. Sanırım kendisinin de bu hazin sonla karşılaşacağını idrak etmiş durumdadır. Bizce de bütün diktatörler, Gazze1i çocukların da Roboskîli çocukların da katilleri yargılansın! 
 
1948'den bu yana İsrail devletinin, 1924 yılında bu yana da Türkiye devletinin Kürt ve Filistin halkına yapmadığı hangi zulüm çeşidi kaldı acaba? Kısa bir tarih okuması yaptığımızda Agirî, Zîlan, Dêrsim, Cizîr, Sûr diye devam edeceğimiz bir katliamlar silsilesi çıkıyor karşımıza. Aynı şekilde kardeş Filistin halkına da Sabra ve Şatilla, 6 Gün savaşları, intifada ve birçok kırımın yapıldığını görürüz. Dolayısıyla kim kime göre terörist, kim kime göre diktatör? Bunu en iyi Kürt ve Filistin halkı biliyor. Filistin halkı için hamaset yapanlar, ikiyüzlülüğü ve sahtekarlığı bırakıp, bin yıllardır aynı coğrafyada birlikte yaşadığı Kürt halkının acılarını anlamaya çalışsınlar. Evet, Kürt halkı ve Filistin halkının yaşadıkları benzerdir. Her iki halk da kendi topraklarında mülteci durumundadır. 
 
BİZLER TÜRKİYE'DE ONLAR İSRAİL'DE ESİRLER
 
Faşist İsrail devletinin zindanları Filistinli kadın, çocuk, yaşlı, erkek hastalarla doludur. Aynı şekilde Türkiye devletinin zindanları da Kürtlerle doludur. Tv kanallarında Hamas'a övgüler yapıp, İsrail'e lanet yağdıranlar Filistin halkının dostu değiller. Şimdiden Gazze'nin yeniden inşası için avuçlarını ovanlar Cumhurbaşkanı uçağından inmiyorlar. Dolayısıyla yanı başındaki Kürt'ün acılarını paylaşmayanların Filistin halkının yaşadıkları vahşeti anlama şansı yoktur. Bizler Türkiye zindanlarında esiriz. Onlar da İsrail zindanlarında esirler. 
 
TUTSAKLARIN BAŞKA YOLU KALMAMIŞTIR
 
Kürt tutsaklar son 50 yılda defalarca bedenlerini açlığa yatırarak, seslerini kamuoyuna duyurmaya çalıştılar. 'Özgür önderlik, özgür ülke' sevdalıları açlık kervanı ile yine yollardalar. Bu yolun ölümcül yol olduğunu hiç kuşku yok ki en iyi politik tutsaklar biliyor. Ama aynı zamanda Önderliksiz ve ülkesiz bir yaşamın olmayacağını da iyi biliyorlar. Doğal toplumdan sonra ahlak ve vicdanın yerine hukukun soğuk ve ruhsuz hali ikame edildiği tarihten bugüne hukuksuzluğa uğrayan bütün ezilen halklar kesintisiz direnişte, isyanda ve intifada oldular! Halkımızın yiğit evlatları haklı ve meşru talepleri için neden aç kalmak-ölmek zorunda kaldılar? Daha dün onlar kahrolası yasalarını tüm tutsaklara eşit uygulasınlar diye gencecik bedenler tabutlar içinde zindanlardan çıkarıldı. Belli ki yetmemiş! 
 
Günümüz zalim Dehakları, daha çok genç beyin istiyorlar. 12 Eylül faşizmini Kemaller, Hayriler direnişleriyle aydınlattılar. Zülküf, Ayten, Medya, Zehra, Siraç, Mahsum, Gonca hevallerimiz fedai ruhlarıyla ağır tecrit uygulamasında bir gedik açtılar. Milyonlar Önderliklerinin yaşadığını, iyi olduğunun mesajını almış oldular. Daha hevallerimizin acısı yüreğimizde taze iken, tecrit kaldığı yerden devam etti. Dolayısıyla hiç kimse 'Neden bu eyleme karar verdiniz' demesin. Biz tutsakların başka bir yolu kalmamıştır. Bilinmelidir ki, bedenini açlığa yatırmak, günden güne dirhem dirhem erimek hiçte kolay bir durum değildi. Ama bir halkın kendisine önder olarak kabul ettiği Kürt Halk Önder'i ve yanındaki 3 arkadaşımızın ağır tecrit koşullarında olmaları, yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmeden yaşamak da kolay değildir. 
 
'KÜRT ANASINI GÖRMESİN' KONSEPTİ SÜRÜYOR
 
Politik tutsaklar; Önderliğimiz üzerinde mutlak bir tecrit yaşanırken, aileleri dahi hiç kimse Ada'dan haber alamazken, bu tecrit hali bütün zindanlara yayılmışken, hasta tutsaklar bir bir yaşamlarını yitirirken, cezası bittiği halde arkadaşlarımız bırakılmazken, cezaevlerinde her türlü baskı ve işkence yöntemi devam ederken, Kürt sorunu çözümsüzlüğe mahkum edilmişken, dışarıda Kürtlere ve onların öncülerine dair söz kuran herkes derdest edilirken sessiz ve eylemsiz kalamazlardı. Kürt sorununun yarattığı ağır tablo ortadadır. Artık gelinen aşamada aynı aileden birden çok insan savaşta yaşamını yitirmiştir. Birden çok insan da tutsaktır. Bu tutsaklar, AKP-MHP faşist iktidarı tarafından bilerek Türkiye metropol cezaevlerinde tutuluyor. 12 Eylül'den günümüze 'Kürt anasını görmesin' konsepti hiç arıza vermeden tıkır tıkır işliyor. Bütün bunlara rağmen fedakar Kürt halkı kendi mücadelesi için her şart altında canını, malını ortaya koymuştur. 
 
Onyıllardır halkımızın yaz-kış demeden başı dik beklediği iki kapıdan biri morg, birisi de zindan kapılarıdır. Bu nedenle mücadelemiz bir halk hareketine evrilmiştir. Önderliğimiz ve daha binlerce arkadaşımız bütün ömrünü halkının özgürlüğü için feda etmiştir. Hal böyle olunca halkımız, İmralı Adası'nda başlayan ve bütün zindanlara yayılan bu tecrit zulmüne kayıtsız kalmadı ve dünyanın dört bir yanından tepkisini ortaya koymaya devam ediyor. 
 
BAŞARI SİZLERİN SAHİPLENMESİNE BAĞLI
 
Sonuç olarak değerli halkımız bilmelidir ki 27 Kasım'da zindanlarda dönüşümlü olarak başlayan açlık grevi eylemimizin başarıya ulaşması tamamen sizlerin sahiplenmesine bağlıdır. Unutmayın ki bizler 'Yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz.' 
 
"Önder Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" şiarıyla başlayan bu hamlemiz bütün alanlarda güçlü bir irade ile başarıya ulaşması hepimizin temel hedefidir. Sizler tutsakların sesi, nefesi olacaksınız. Bugüne kadar elde ettiğimiz bütün kazanımlarımızın ortak irade, ortak güç ve kolektif çaba ile gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz. 
 
Türkiye kamuoyuna söyleyecek söz bulamıyorum; elbette bu konuda duyarlı kesimleri tenzih ediyorum. Ama yaşanan pratikler ortadadır. Mesele Kürt ve Kürtlerin hakları olunca Türkiyeli dostlar demokratlıktan, sosyalistlikten, adil olmaktan, duyarlı olmaktan, devrimcilik ve yurtseverlikten feragat ediyor. Adeta geçici hafıza kaybı yaşıyorlar. Amalar fakatlar ile demagoji yapıyor, bu şekilde günü kurtarmaya çalışıyorlar. Kendisine saygısı olmayan bu kesimlerden elbette bir şey beklemiyoruz. Ama içinde bulundukları oportünistliği de bilmediğimizi sanmasınlar. Öyle bir gün "Öcalan'a tecrit uygulanması doğru değildir" deyip ertesi gün de "montaj" diyerek aydın olunmuyor. Kürtlerin bu tarz dostluklara ihtiyacı yok. Bilinsin! 
 
Bizim esas çağrımız halkların kardeşliğine gerçek anlamda inanan işçilere, emekçilere, kadınlara, ezilen tüm kesimleredir. Ekmeği her gün biraz daha küçülenleredir. Çatışmalardan beslenen faşist iktidarlardan hesap soracak olan onlardır. 'Merminin tanesi kaç lira biliyor musun?' diyerek Efrîn'i işgal edenlerden, yoksul halkın sırtına bindirdiği vergilerle sınırların dışına çıkıp hiçbir kural tanımadan dağı taşı bombalayan, geçinemediği için intihara sürüklenen insanların hesabını soracak olan halkın kendisidir. 
 
BAŞARI DİRENENLERİN OLACAKTIR
 
Bizler Kürt sorununun demokratik, barışçıl yollarla çözümü için bedel ödüyoruz. Bu sorun çözülmeden Türkiye'de hiçbir şeyin çözülemeyeceğini, ekonomiden refaha, ekolojiden özgürlüklere her şeyin çözümsüz bırakılan Kürt meselesinden kaynaklandığını söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Konformist yaşamlarında taviz vermeyenlerin bizi anlamaları zaman alıyor. Oysa her geçen zaman diliminde sayılardan ibaret olmayan yaşamlar yok oluyor. Bu nedenlerle tekrar belirtmeliyim ki, açlık grevlerinde her gün, her saat, her dakika çok önemlidir. Toplumun duyarlılığı eylemdeki arkadaşların direncini artıracaktır. Belki Filistin'e kadar gidip dayanışma göstermediniz ama Kürt halkına, politik tutsaklara bu duyarlılığı gösterebilirsiniz. Cezaevlerinde tabutlar çıkmadan herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır. Başarı direnen Kürt halkının olacaktır." 
 
MA / Müjdat Can
 

Diğer başlıklar

14:16 Birçok kentte halk toplantıları: Zaman demokrasiyi inşa zamanıdır
14:15 Suriye'de mutabakatla herkes kazandı
13:39 Bakırhan: Suriye'deki mutabakat metni Öcalan’ın çağrısına uygun
13:10 İstanbul’da deklerasyon açıklandı: Newroz halkların özgür ve eşit yaşama iradesidir CANLI
12:32 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Özgürlük müjdesini büyütelim
Bakırhan: Barış türkülerimizi İmralı’ya ulaştıralım
12:21 Bu yılın stranı hazır: Newroz a Azadî
12:19 Meclis'e 9 vekil için fezleke gönderildi
12:11 Koçyiğit: QSD'nin anlaşması Alevi kıyımını durdurmada önemli bir adım
12:10 Gazeteci Yadigar Aygün: Medyada kadınlara alan verilmemeye çalışılıyor
12:07 Abdullah Öcalan'ın avukatları İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:57 Dünya basınında QSD ve Suriye geçici yönetimi anlaşması
11:56 Kayyım tarafından toplatılan konteynerlerin belediyeye zararı: 6 milyon 112 bin TL
11:56 QSD’den Tişrîn ve Qereqozak açıklaması: Saldırılar arttı
11:39 Kayyım yolları ne yapıyor ne yaptırıyor
11:31 Arap devletlerinden QSD-Şam anlaşmasına destek
11:29 KYK yurdunda kalan öğrenciler: Ekmek arası ekmek yiyecek durumda geldik
11:19 2025 Newrozu deklarasyonu: Özgürlük ve barış iradesine sahip çıkalım
11:14 Ferhad Şamî: Amacımız savaşı durdurmaktır
10:37 Bafil Talabani: Anlaşma Suriye'de ortak yaşamı ve dayanışmayı güçlendirecek
10:00 Salih Müslim anlaşmanın detaylarını anlattı: Hep beraber yöneteceğiz
09:51 Wanlılar: Öcalan'ın çağrısı yüz yıllık fırsattır, iyi değerlendirilmeli
09:49 Dr. Konak: Ukrayna-Rusya arasında 'barış' imzalatma girişimi yeni bir savaşın hazırlığı
09:35 PYD Eşbaşkanı: Komiteler oluşturulacak ve maddeler konuşulacak
09:32 Çocukları katledilen anneler: Şimdi sıra devlette
09:29 Dr. Peköz: Sürecin ilerlemesi için devlet cesurca politik sorumluluk almalı
09:24 Meteoroloji'den sağanak ve sıcaklık uyarısı
09:23 Gever Barış Anneleri: Öcalan özgür olmalıdır
09:13 Buluşmalarda hangi talepler öne çıkıyor?
09:12 Kayyım; imar, altyapı, kültür, dil ve kadın çalışmalarını rafa kaldırdı
09:11 Kürt dil derneklerinden çağrıya destek
09:09 Babaoğlu'nun kaybedilmesinin üzerinden 31 yıl geçti: Mezar yeri açıklansın
09:09 Demirel: 'Umut hakkı' sürecin temel taşlarından biridir
09:02 Newroz halkı
09:00 11 MART 2025 GÜNDEMİ
08:50 CHP’li 2 belediyeye operasyon: 32 gözaltı
00:46 Anlaşmanın ilk şartı ne oldu?
10/03/2025
23:50 Bismil’de coşkulu Newroz kutlaması
23:32 Direniş sonucu öğrenciler yurda geri alındı
21:48 QSD Suriye geçici yönetimi ile anlaştı
21:25 Fuego Yanardağı patladı
20:28 Silopiya'da polis şiddeti
20:04 İstanbul’da kadın cinayeti
18:29 Sirrin’e SİHA saldırısı: 1 çocuk katledildi
18:11 Emekli polis, evli olduğu kadını katletti
17:40 Tişrin Barajı çevresi bombalanıyor
17:34 Aziz Köylüoğlu için Silêmaniye’de anma
16:37 Babacan: Barış için yol haritası olmalı
Bakırhan: Çağrı artık somut adımlara dönmeli
16:29 Kurtulmuş: Meclis sorumluluğunu yerine getirecek
16:21 Uçar: Çağrının yaşam bulması için yasal düzenlemeler yapılmalı
14:22 İzmir Barış Forumu: Meclis toplanmalı, komisyon kurulmalı
14:08 Bayındır: Meclis artık adım atmalıdır
14:07 Suriye’deki Alevi katliamlarına tepki: Bu bir soykırımdır
14:03 Ekolojistlerden 'halk için iklim kanunu' çağrısı
13:56 Madde madde R Tipi'ndeki ihlaller
13:48 Antalya’da kadın katliamı
13:30 Birçok kentte 'Barış ve Demokratik Toplum' buluşması
13:25 Eski kurşun fabrikasının atıkları izinsiz ilçeye döküldü
13:14 Şirnex'te şüpheli kadın ölümü
13:03 CHP'den çözüme destek: Paket hazırlıyoruz, yasal düzenleme yapılmalı
13:02 SOHR: Suriye'de 973 sivil katledildi
12:54 Dil kurumlarından çağrıya destek: Kürtçe eğitim dili olmalı
12:34 Ekolojistler 'İklim Kanun Teklifi'nin geri çekilmesini istedi
12:09 Gazeteci Serpil Ünal: Şiddet ortamında gerçekleri belgeliyoruz
12:06 Halise Aksoy’a verilen cezada tek gerekçe tanık beyanları
12:00 Wan'da seçilmişler toplandı: Her koşulda halka hizmet edeceğiz
11:31 DEM Parti-EMEP görüşmesi: Tecrit kaldırılmalı, iktidar adım atmalı
10:50 Suriye'deki saldırıları anlattı: Sünnilere silah dağıtıldı
10:39 8 Mart mitingine katılan kadınlar: Adım atma sırası devlette
10:30 2025 Newrozu şiarı belli oldu
10:05 DEM Parti ve EMEP görüşmesi başladı
09:57 MEB'den ‘cinsiyet eşitliği’ dersine tepki: Mümkün değil
09:34 Kadın katili Yıldız'a 'sadakat' indirimi
09:30 Tutsak yakınları: El ele vererek barışın önündeki engelleri kaldıralım
09:05 İnsan hakları savunucularına göre ilk adım: Hasta tutsaklar
09:04 ALİM-DER üyeleri: Saldırılar durmalı, devlet adım atmalı
09:03 Beluc aktivist: Kürtlerin mücadelesi bize ilham oluyor
09:01 2637 yıllık özgürlük ateşi
09:00 10 MART 2025 GÜNDEMİ
09/03/2025
21:20 Mazlum Ebdî’den Colani’ye: Katliamların arkasındakiler hesap vermeli
20:53 Şam iktidarına bağlı gruplardan Şêxmeqsûd’daki kontrol noktalarına saldırı
20:04 Pirsûs’ta 8 Mart Kadın Parkı’nın açılışı yapıldı
19:49 Merve Nur Yararlık’ı katleden fail gözaltına alındı
19:35 EGEÇEP yeni yönetimini belirledi
19:26 Latmos Dağları için kampanya başlatıldı
19:22 8 Mart’tan gözaltına alınanlar serbest
18:44 İzmir'de militarizm paneli: Erkek ideolojisine dayanıyor
17:56 BM’den Suriye’deki katliamlara ilişkin açıklama
16:42 DEM Parti Çewlig ve Eskişehir il kongrelerini gerçekleştirdi
16:16 Amed’den Öcalan’ın çağrısına destek: Meclis’te komisyon kurulsun
15:57 ‘Barış ve Demokratik Toplum İçin Halk Buluşmaları’ başladı
15:31 Antalya S Tipi Cezaevi’ndeki tutsaklardan tarihi çağrıya destek
15:21 Wan’daki 8 Mart mitingi ‘jin, jiyan, azadî’ sloganıyla sona erdi
15:10 Suriye’deki katliamlara tepki: Sorumlu HTŞ’yi destekleyenler
15:09 DEM Parti Sözcüsü: Devlet artık adım atmalı
15:05 3 Kürt kadına verilen idam cezalarının durdurulması için çağrı
14:59 Bakırhan: Öcalan devletin inkarcı yaklaşımına ‘dönüş’ diyor
14:46 Tülay Hatimoğulları: Öcalan’ın mücadelesini sahipleniyoruz
14:19 Amed’de 'Kürt Dili Kadın Meclisi' ilan edildi
14:09 Öcalan’dan Wan halkına mesaj: 14’te 14 yapan iradeye saygı duyuyorum
13:02 Wan’daki 8 Mart mitinginde Abdullah Öcalan’ın posterleri açıldı
12:52 Bahçeli’den PKK’nin ateşkes ilanı ile ilgili açıklama
12:13 Wan’da 8 Mart mitingi: Özgürlüğü kadınlar sağlayacak
10:55 Dünyaca ünlü filozof Morin’den Öcalan’ın çağrısına destek
10:50 Feminist Gece Yürüyüşü sonrası gözaltına alınanlar serbest
10:00 Newroz kutlanacak merkezler belli oldu
09:42 Jin dergi ‘İsyan ediyor özgürlüğe yürüyoruz’ kapağıyla çıktı
09:33 Amed’de silahlı saldırıda bir kadın katledildi
09:24 Abdullah Öcalan’ın mesajını alan kadınlar: Sorumluluğumuzun farkındayız
09:09 Özgür Amed: Öcalan Gordion Düğümü'nü çözüyor
09:06 Sit alanını sular altında bırakacak projeye karşı hukuki süreç başlatılacak
09:05 Botanlı kadınlar: Abdullah Öcalan bir an önce özgür olmalı
09:04 Barış Anneleri: Çözüm için Öcalan ve tutsaklar cezaevinden çıkmalı
09:03 PKK’li Gulan’ın kardeşi: Öcalan'a güveniyoruz, özgürlük olacak
09:02 Eko Jin'de tüm kararlar ortak alınacak
09:00 9 MART 2025 GÜNDEMİ
08/03/2025
23:56 Abdullah Öcalan’ın 8 Mart mesajı Avrupa kentlerinde coşkuyla karşılandı
23:12 Kadıköy Belediye Meclis Başkanvekili Ahmet Kurtuluş için gözaltı kararı
22:57 Jineolojî Dergisi 10’uncu yılını kutladı
22:31 Feminist Gece Yürüyüşü sonrası kadınlara gözaltı
21:25 Binlerce kadın Feminist Gece Yürüyüşü'nde: Bijî tekoşîna jinan
20:49 Êlih’te şüpheli ölüm
20:37 Kuzey ve Doğu Suriye’de 35 partiden çağrı: Suriye’de çözüm diyalogdan geçer
20:28 Hamaney: İran dayatmaları kabul etmeyecek
20:26 Nurdağı’nda deprem
20:21 DEM Parti, AKP ve MHP ile Meclis’te görüşecek
19:51 Fidan ve beraberindeki heyet Amman’a gidiyor
19:39 DEM Parti eş genel başkanları: Suriye’deki Alevi katliamı durdurulmalıdır
19:35 Cezaevinde tutulan kadınlara 10-14 Mart’ta açık görüş hakkı
18:56 Kadınlar engel tanımadı: Özgürlüğe kadar bu isyan bitmeyecek
18:51 DEM Parti Gençlik Meclisi: Zaman sorumluluk alma ve öncülük etme zamanı
18:20 KCK: Alevilere yönelik katliamı kınıyoruz, çözüm demokratik ulus sistemi
17:57 Kayıp öğretmenin cenazesi bulundu
17:54 CHP Hatay sınırına heyet gönderecek
17:18 Tişrîn’deki nöbetin 60’ıncı gününde 8 Mart kutlandı
17:09 Kadınlar şiddetsiz, savaşsız, bir dünya talebiyle sokakta
16:57 Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart coşkusu
16:52 Çermûg’da 2 aile arasında silahlı kavga: 3 ölü
16:45 Dêrazor’da üst düzey DAİŞ’li yakalandı
16:43 Mersin Din Alimleri: Herkes sürece katkı sunmalı
16:26 Katledilen Feray Şahin'in adı yaşatılacak
16:02 Kadınlar özgürlük talebiyle alanları doldurdu
15:52 Kayıp yakınları 3 kentten adalet talep etti
15:49 Werîşe Muradî’den kadınlara 8 Mart mektubu
15:27 70 hasta kadın tutsağın sağlık durumu
15:20 Êlih’te kadınlar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
14:43 Halide Türkoğlu: Çağrının gerekliliğini yerine getireceğiz
Ayla Akat Ata: Barışı biz örgütleyeceğiz
14:37 Nisêbîn'de coşkulu miting: Kadın mücadelesi demokratik toplumun anahtarıdır
14:33 Alevi katliamları protesto edildi
14:32 Tutsak kadınlardan 8 Mart mesajı: Yaşasın özgürlük mücadelemiz
14:02 Dêrsim'de 8 Mart: Demokratik toplumu kadınlar inşa edecek