TJA yerel seçim tutum belgesini açıkladı: Tek kurtuluş 'Jin jiyan azadî'

AMED - TJA, 31 Mart yerel seçimlerine dair açıkladığı tutum belgesinde, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaparak, “ ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesinin başta kadınların olmak üzere tüm insanlığın ve doğanın tek kurtuluşu olduğunu göstermeye devam edeceğiz” dedi. 

Tevgera Jinên Azad (TJA-Özgür Kadın Hareketi), 31 Mart yerel seçimlerine dair tutum belgesini Sûr’da bulunan bir mekanda açıkladı. Açıklamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kadın milletvekilleri ile belediye eşbaşkan adayları ve çok sayıda kadın katıldı. Açıklamanın yapıldığı yere, Kürtçe “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” pankartı asıldı. Açıklamayı TJA adına Nurcan Deli okudu. 
 
‘KADINLARIN POLİTİK TAVRI ORTAYA ÇIKTI’ 
 
Ön seçimlerin en geniş, örgütlü, toplumsal bileşenle gerçekleştirildiğine ve belediye eşbaşkan aday ile meclis üyelerinin belirlendiğine değinilen tutum belgesinde, yaşamın tüm hücrelerine tecrit uygulamaya çalışan tahakküm odaklarının radikal demokrasi hamlesiyle boşa çıkarıldığı belirtildi. 
 
Özgür kadın hareketi öncülüğündeki gerçekleşen bu radikal demokrasi hamlesinin motivasyon kaynağı olduğuna değinilen tutum belgesinin devamında şu ifadelere yer verildi: “Erkek egemen sistemin kadınsız siyaset kurgusuna karşı kadın yoldaşlarımızın hem adaylık süreçlerine hem de önseçim çalışmalarına bu denli yoğun katılımı politik bir tavır olarak gerçekleşmiştir. Ancak bu süreç kadın kurtuluş ilkelerimizden olan etik estetik yaklaşımımızın ve yurtsever ölçülerimizin pratiklerimize yansımasında zayıflamalar olduğunu da göstermiştir. Kürt kadınlar salt nicel çokluklarıyla değil dayandıkları paradigma ile zihniyetlerini de yaşamın, mücadelenin bütün katmanlarında esas haline getirme çabasını sürdürmek durumundadır.
 
 EKOLOJİK KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ FELSEFENİN ÖNEMİ
 
Şüphesiz devrim yaşayan, canlı bir süreçtir; en zorlu zamanlarda radikal demokrasiden taviz vermeyen örgütsel yapımız, mevcut eksiklikleri güçlü yoldaşlıklar ile eleştiri-özeleştiri mekanizmalarıyla, ideolojik güçlenme ve hiç kaybetmediği cesareti ile çözümleyecek, devrimi inşa etmeye devam edecektir. Mevcut motivasyonumuz, mücadelemizi koşulsuz bir biçimde özgür kadın değerleriyle ve yurtsever ölçülerle bütünleştirecek kudrete dönüşmelidir. Başta adaylarımız olmak üzere, seçim çalışmalarına devam edecek bütün kadın yoldaşlarımızın bu inançla mücadelelerini sürdüreceklerine güvenimiz tamdır. Mücadelemizin gerekçesi olan özgür bir yaşamı inşa etmek, yerellerin halkçı ve demokratik yönetimini esas almakta; bu esas toplumun tüm kesimlerine sorumluluk yüklemektedir. Ahlaki ve politik toplum için gerekli olan kendini yerelden yönetmek radikal demokrasinin pratikleşmesiyle hayat bulur. Yerelden yönetim anlayışı merkeziyetçiliğe karşı en güçlü alternatifken bunun gerçekleşmesi de demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü felsefe ile mümkündür. Kadın özgürlükçü bakış açımız ekolojik dengeyi korumayı, kültürleri ve kimlikleri özgür ifadeye kavuşturmayı, emeğin toplumsallaşmasını ve yoksullukla mücadeleyi içerir. Demokratik ulusun ön gördüğü çok dilli, çok kültürlü, çok kimlikli yerellerin inşası kadın özgürlük çizgisiyle hayat bulur.
 
SEÇİMLER PARADİGMANIN TOPLUMSALLAŞMASI İÇİN VİRAJDIR 
 
Bu anlamda önümüzdeki süreç salt bir seçim arifesi olarak değerlendirilmemelidir. Süreci, kadınlar, gençler, Kurdistan halkları, inanç grupları üzerindeki tecridi kırabilecek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayacak ve paradigmasını toplumsallaştıracak bir viraj olarak görme sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bu sorumluluk, içinde tutulduğumuz tecrit sistemini doğru anlamayı ve kendini tahakküm odaklarının politikalarına göre konumlandırma eğilimden çıkmayı gerektirmektedir. Kürt kadınlar, Kurdistan halkları başta olmak üzere bütün dünya halkları için savunma pozisyonunu aşarak kurucu unsur haline gelmeli, kurduğu sistem özgür eş yaşamın sistemi olmalıdır. Toplumda özgürlük inancının filizlendiği her hücreyi denetleme, şekil verme, kapatma politikalarıyla tecrit sistemi içinde tutan, kadın kırımını yerleşik politikası haline getirmiş kapitalist modernite karşısında, demokratik modernite güçlerinin asli hedefi özgür eş yaşamın inşasıdır. Bunu gerçekleştirmenin yolu ise özgür kadın ve özgür erkek kimliklerinin açığa çıkarılması, özgür kadın ve özgür erkek arasındaki ilişkiden başlayarak yaşamın bütün bileşenlerinin özgür, eşit ve özerk birlikteliğinin gerçekleşeceği zemini inşa edebilmektedir. Bu zemin mahallelerden, köylere, kentlere doğru örgütlenecek toplumsal damarların özgürlükçü-demokratik yerel yönetimlerin eşbaşkanlık uygulamasıyla mümkündür.
 
EŞBAŞKANLARIN TUTUMU
 
Eşbaşkanlık uygulamasını kadınların ve erkeklerin özgür eş yaşam sisteminin yönetimsel faaliyetlerinin tamamını istisnaya yer vermeksizin bütünlük ve birliktelikle yürütmesi olarak ifade edebiliriz. Meclislerin tamamının özgür düşünce ve irade ile belirlediği, temsilci olmanın ötesinde bütün meclislerin ortak aklının ve pratiğinin yansıması olarak bir kadın ve bir erkek eşbaşkan seçilir. Ancak onlar şahsında yönetim toplumundur, toplumsal olan açığa çıkarılmalıdır. Eşbaşkanlık kaba bir iş bölümü olarak ele alınamayacağı gibi inşa edilen kadınlık ve erkeklik rollerinden de arındırılmak zorundadır. Bu anlamda eşbaşkan adaylarımızın toplum karşısındaki uslüp, tavır, yöntemleri kadar bireysel yaşamları ve yaklaşımları da toplumsal olmak zorundadır. Kürdistan sömürgedir ve sömürge Kürdistan’ın özgürleştirilmesi ancak mücadelenin bütün katmanlarında kapitalist moderniteden kopuşun mümkün olduğunu, sosyalist değerlerle, sınıfsız, sömürüsüz, kadın özgürlükçü yaşayarak gösterebiliriz. Bu dönemde de başta eşbaşkan adaylarımız olmak üzere bütün kadın ve erkek yöneticilerimizden beklentimiz bu olacaktır.
 
Binlerce yıldır erkek egemen zihniyetin kodladığı klasik erkeklik yönetimde, irade olma aşamalarında kadın düşmanlığını, kadını küçümseyen, kadını hazmedemeyen, kadınları birbirine düşüren pratiklerde kendini göstermektedir.  Eşit temsiliyet sistemine karşı çıkmak, kadınları tartıştırmak, yaratılan mücadele değerlerini ortadan kaldırmaya çalışmak, eşit temsiliyeti gereksiz görmek bireyci ve küçük hesapları olan kadın düşmanı zihniyetlerin ürünüdür. Somut pratikler ele alındığında eşit temsiliyet ilkesinin kurumsallaşamamasını, şekilsel kalmasını ve sorunlar yumağına dönüşmesini hedeflemek ancak demokrasi ve halk düşmanlığı olarak tanımlanabilir. Yönetim kademelerinde kimin imza atacağı, kimin resmi görüneceği, kimin hangi alanlarda sorumlu olacağı tartışmaları krize dönüşüyorsa zihniyetlerin iktidardan kopmadığı anlamına gelmektedir. Atılan o imza bir bireyin değil; halk tarafından seçilmiş ve irade olan meclisin yansıması olarak görüldüğünde kimin attığı anlamsız kalacaktır. Unutulmamalıdır ki eşbaşkanlık uygulaması ‘kadınla olmaz, yereller bunu kaldıramaz, kadın erkek ne fark eder’ gibi anlayışlarla mücadele ederek bu günlere gelmiş; halkımız tarafından sahiplenilmiştir. İktidar ve tahakküm temsilcilerinin binlerce yıldır ilk hedef aldığı kesimler kadınlar ve kadın yaratımları ise mücadeleyi kadın özgürlükçü esasta yürütme iddiamız da kesintisiz devam edecektir.
 
ÖZGÜR EŞ YAŞAM İLKELERİ OLMAZSA OLMAZ
 
Binlerce yıllık mirası ve son 50 yıllık mücadelesiyle Özgür Kadın Hareketi, kadınların özgün özerk varoluşunun garantisidir. Gücünü toplumsallığından alan hareketimiz, kadınların özgün özerk örgütlülüğünü özgürlükçü-demokratik yerel yönetim sistemimizde de en etkili şekilde işletecektir. Kadın daire başkanlıkları, müdürlükleri ve bunlara bağlı birimler yeni iktidar odakları yaratmak için değil aksine iktidarı, erkek egemen eğilimleri paramparça etmek içindir. Yeniden kuracağımız bu mekanizmalar arasındaki ilişkinin özgür eşyaşam ilkelerine; kadın özgürlükçü esasa, demokratik, yatay karar almaya dayanması olmazsa olmaz tutumumuzdur. Bu anlamda karşıtlıklar karşısında cins sevgisine ve yoldaşlığına dayalı, etik estetik ölçülerle hareket etmek esas yöntemimiz olmalıdır. Diğer tarafta yaşamı erkeklerle paylaştığımız gibi özgürlükçü-demokratik yerel yönetim mekanizmalarımızı da erkeklerle birlikte yürüteceğimiz gerçekliği bulunmaktadır. Erkeklerle kurulacak bütün ilişkilerin kadın özgürlükçü ilkelerden taviz verilmeksizin, karşıtlaşmalardan uzak, yoldaşlığa dayalı, etik estetik ölçülerle geliştirilmesi esas aldığımız tarzdır. Ancak özgür eşyaşamın özgürlükçü-demokratik yerel yönetim deneyimini inşa ederken büyük mücadeleler vererek bugüne gelen Özgür Kadın Hareketi’nin yarattığı değerleri sahiplenmenin, korumanın, büyütmenin tüm kadınların ve erkeklerin ortak sorumluluğu olduğu asla unutulmamalıdır.  
 
KADIN YOKSULLUĞUNA KARŞI DESTEK MERKEZLERİ
 
Tarihsel ve güncel anlamda karşılaştığımız saldırıların başında kadın emeğinin sömürülmesi vardır. Düşüncesinin, duygusunun, bedeninin toplamı olarak kadın emeğinin şiddet aracıyla, aralıksız sömürüldüğü sistem karşısında özgürlükçü-demokratik yerel yönetimlerin toplumun bütün bileşenlerini kadın özgürlükçü bakış açısıyla üretime ve ürettiklerini yönetmeye çağırması, bunun için uygun zeminler yaratması gerekir. Kadına yönelik şiddetin ekonomik, sosyal, psikolojik vb. bütün biçimleriyle sadece şiddet sonrasında hukuki, psikolojik, ekonomik destekler sunarak değil toplumun şiddetten arındırılmasını esas alan önleyici politikalarla ortadan kaldırılabileceği, yine yoksullaştırılan kadınlığa karşı üretici kadın kimliğinin açığa çıkacağı kooperatifleşme temel anlayışımızdır. Özgürlükçü-demokratik yerel yönetim sistemimiz önceki yönetim dönemlerimizde olduğu gibi bu dönemde de mahalle mahalle yaygınlaşmış kadın destek-dayanışma-üretim merkezleri kurarak ulaşılmadık tek bir kadın bırakmama hedefiyle hareket edecektir.
 
Kapitalist modernitenin inşa ettiği kadınlık karşısında kadın özgürlükçü bilgi, deneyim ve duygu ile tahakküm karşıtı, yatay, demokratik edimlerin özgürlükçü-demokratik yerel yönetimlerin bütün faaliyetlerine yedirilmesi gerekir. Kapitalist modernite ve uygulayıcısı ulus devlet gerçekliğini doğru çözümleme, kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere egemene benzemeden mekanizmalar oluşturma ve bu mekanizmaları yönetme konusunda muazzam bir farkındalığın gelişmesi hedeflenmelidir. Bu anlamda ne büyükşehir, şehir, ilçe ayrımı ne de müdürlükler, daire başkanlıkları vb. şeklinde örgütlenen mekanizmaların birbirinden hiçbir surette ayrı, parçalı görülmemesi ortak zihniyetle, kadın özgürlükçe zihniyet ve pratikle yönetilmesi esastır.
 
ASİMİLASYONCU POLİTİKA ÇÖZÜMLENMELİ
 
Kendi düşünsel zenginliğimizin, politikalarımızın ve literatürümüzün derinliğine ve gücüne olan inancımızı sürekli diri tutmak, toplumda da bu yaklaşımı örgütlemek son derece önemlidir. Ulus devlet ve ulus devlet koalisyonlarının medya, teknoloji, moda, estetik politikalarıyla ya da hibe kuruluşlarının projecilik ile getirdiği modernizmin, bunun için inşa ettiği kadınlığın ve asimilasyoncu politikaların doğru çözümlenmesi, yönetimsel faaliyetlerde bu farkındalıkla hareket edilmesi gerekir. Kültürel asimilasyona karşı tahakküm odaklarının salt simetrik değil asimetrik olarak projecilik gibi sinsi, yavaş politikalarının her ne sebeple olursa olsun asıl iş, asıl kaynak haline getirilmesi engellenmeli, bu konuda dengeli tutum geliştirilmelidir.
 
Özgürlükçü-demokratik yerel yönetimler kültürel soykırımla karşı karşıya bırakılan Kürdistan halkının, Kürt kadınların ve kız çocukların asimilasyon karşısında kendi dilleriyle, kültürüyle, doğalarıyla buluşacağı, kültürünü inşa edeceği ve sürdüreceği en temel mekanizmadır. Kadın özgürlükçü yaklaşımla buluşmamış, bunun içinden yeşermemiş hiçbir politika ve pratiğe aman verilmemelidir. Kültürel kimlik bir bütün olarak görülmeli, bütün faaliyetler bu eksende örgütlendirilmelidir. Özgürlükçü-demokratik yerel yönetimler, tüm toplumsal kesimler içindir. Farklı yaş grupları, cinsiyetler, yaşam tarzları ve pedagojilerden gelenlerin demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü ilkelerden taviz vermeden kuşaklar arası aktarımı ve birlikteliği inşa edecek zeminler, çalışmalar açığa çıkarmak bu sebeple çok önemlidir.
 
AKADEMİLER KURULMALI
 
En büyük kaynağımız özgürlük eğilimini kaybetmemiş esnek zihinlerimizdir. Zihniyet devrimindeki en önemli rol özgürlükçü-demokratik yerel yönetimler bünyesinde kurulacak, dil, kültür, tarih, siyaset akademilerine düşecektir. İdeolojik gücümüz, cesaretimiz, deneyimlerimiz en büyük mirasımızdır. Bu anlamda hafızayı diri tutmak, deneyim paylaşımlarını sürekli hale getirmek, mücadele tarihini kendimizle başlatmamak gerekir. Köklü yerel yönetim deneyimimizi, tarihsel varlığımızı ve nasıl bir yaşam sorusuna verdiğimiz cevabı harmanlamak özgürlükçü-demokratik yerel yönetim planlamamızda da akademilerimizde de kıblemiz olmalıdır. Gündelik planlamaların, programsız yönetim biçimlerinin alışkanlık haline getirildiği tüketim toplumunun, erkek egemen ve kapitalist sistemin bütün öğretilmişlerine karşı esaslı bir dönüşüm yerel, demokratik, ekolojik yaşam ve kadın özgürlükçü bilgiye dayanan akademiler ile sağlanabilir. Aksi durumda, zihinsel yoğunlaşmaların yön vermediği yönetme pratikleri açığa çıkacak ve bu da köklü toplumsal dönüşümü sağlayamayacaktır.
 
Yürüttüğümüz mücadele tüm bu boyutlarıyla yeni yaşamın inşasını yerellerden enternasyonele akıtacak o nehrin yatağıdır. Yerellerin çeşitliliklerinin ve farklılıklarının, değişim ve dönüşümde ne denli etkili olabileceğini görerek, iddiamızın coğrafi sınırların ötesinde olduğunu da bu güce dayandırarak mücadele etmek, toplumsal sorumluluğumuzdur.
 
Özgürlükçü-demokratik yerel yönetimler için bir kez daha yola koyulduğumuz bu dönemde ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesinin başta kadınların olmak üzere tüm insanlığın ve doğanın tek kurtuluşu olduğunu göstermeye devam edeceğiz. Demokratik dünya konfederalizminin, demokratik kadın konfederalizminin üzerine yeşereceği zemin, toprak olan özgürlükçü-demokratik yerel yönetim modelimizle, kapitalist modernitenin karşısında bir an durmaksızın kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik yaşam paradigmasını Ortadoğu’daki ve dünyadaki tüm toplumsal mekanizmalara taşımaya devam edeceğiz.”
 
 
 

Diğer başlıklar

17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı