Bağımsız Maden İş: Licik’te facia öncesi işçiler çatlak için uyardı, önlem alınmadı

img
AMED - Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Licik’te yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunda liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edildiği, uyarılmasına rağmen önlem alınmadığına dikkati çekti. 
 
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Erzîngan’ın Licik (İliç) Çöpler köyünde bulunan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait altın madenindeki siyanürlü pasa dağında 13 Şubat’ta yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunu kamuoyu ile paylaştı. 
 
Raporda dört maddede yaşanan facianın nasıl göz göre göre geldiğine dikkati çekildi. Özellikle pasa kaymasının yaşandığı alanda çatlaklar oluştuğuna dair fotoğrafların yer aldığı ve işçilerin de bu durumu yetkililere bildirdiğine dair dikkat çekici detaylar da yer aldı. 
 
Altın arama ve üretim faaliyetlerinin Avrupa ve ABD dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinde yapıldığına vurgu yapılan raporda, “Ancak aynı şirketler işçi sağlığı ve iş güvenliği, ücret seviyesi, kullanılan yöntemlerdeki farklılıklarla Avrupa ve ABD’de başka, Türkiye’de başka çalışma sistemleri kurmuş durumdadır. Avrupa ve ABD’deki işçilerle aynı işi yapan işçiler Türkiye’de güvensiz, güvencesiz, önlemsiz, düşük ücretli ve baskı altında çalıştırılmaktadır. Benzer şekilde çevreye verilen zararla ilgili de ABD ve Avrupa’da çok daha sıkı önlemler gündeme gelirken Türkiye’de bu önlemler aşılması gereken yasal engeller olarak görülmektedir. Çalık Holding’in 13 Şubat sonrası söylediği ‘Biz sadece finansal ortağız’ açıklaması bu anlama gelmekte, Çalık Holding’in siyaset-bürokasi-idare ilişkileri aracılığıyla işçilere ve çevreye yönelik her türlü kuralsız davranışın korunması güvence altına alınmaktadır” denildi. 
 
İŞÇİLER UYARDI, ÖNLEM ALINMADI
 
Anagold ve Çiftay taşeron şirketlerinde çalışan işçiler için gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde çok sayıda eksikler bulunduğuna değinen raporda, “13 Şubat günü olayın gerçekleştiği saat 14:28 öncesinde de sahada, liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında iş makineleri için yapılmış yollarda (stabilize yığma ve sıkıştırma yapılarak inşa edilmiş olmasına rağmen) olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edilmiş, fotoğraflanmış ve hem şirketin risk bildirim sistemi üzerinden hem de diğer yollarla yetkililere bildirilmiştir. Buna rağmen gereken önlemler alınmamıştır. Ek olarak, özellikle son 1 ay içerisinde işçiler riskin büyük olduğu konusunda endişe duyduklarını defalarca kez dile getirmişlerdir. Gün içerisinde çalışma alanının bir kısmı kapatılmıştır ancak bu kısım önlem alınması gereken yer olmamakla birlikte bu bilgi dahi işçilere tam ve sağlıklı şekilde iletilmemiştir. Acil durum planı devreye sokulmamış, işçilerin alandan uzaklaşmasını sağlayacak siren çalma vb. çok temel yollar dahi kullanılmamıştır” ifadelerinde bulunuldu. 
Yıllardır liç yığma (pasa) alanının 200 metre yakınında dinamit patlatıldığına da işaret edilen raporda, şöyle devam edildi: “Bunun da liç yığma alanının kaymasındaki etkenlerden biri olduğu iddia edilmektedir. Benzer şekilde Çakmaktepe-Ardıçlık mevkiinde yapılan dinamit patlatma işlemleri de Kazım Karabekir ve Abdullahpaşa Mahallelerinde yaşayan çocuklar başta olmak üzere bütün İliç halkını yoğun şekilde etkilemektedir. Her gün saat 12:15’te yapılan patlatmalar deprem benzeri bir etki yaratmaktadır. Anagold’un 13 Şubat’tan sonra iptal edilen çevre izin ve lisansları arasında bu bölgeye yönelik lisansın yer almaması halkta şüphe uyandırmaktadır.” 
 
 
13 Şubat ve sonrasında maden sahasında Anagold ve devlet yetkilileri tarafından işçilerin güvende olabileceği söylenen bir “yaşam konteyneri” bulunduğu iddialarına da yer verilen raporda,  şunlar kaydedildi: “Ancak bölgede bu işlevi görebilecek nitelikte bir konteyner olmadığı, bahis konusu konteynırların işçilerin dinlenme sürelerinde çay-kahve içmek için kullandıkları, yaygın olarak kullanılan basit konteyner tiplerinden olduğu ve güvenlik açısından farklı bir özellik taşımadığı işçiler tarafından ifade edilmektedir. Şirket yetkililerinin bu açıklamaları yeraltı kömür madenlerinde Soma sonrası gündeme gelmiş ve kamuoyu tarafından bilinirlik kazanmış ‘yaşam odası’ benzeri önlemlerin Anagold tarafından da alındığına yönelik yanlış bir algı yaratmaya yönelik ifadelerdir.”
 
YIĞMA BASKIYI ARTTIRDI
 
Altın arama sahasında 40’tan fazla kimyasal kullanıldığı vurgulanan raporun devamında tespit edilenler şöyle:  “Ana firma Anagold ve Çiftay başta olmak üzere tüm taşeronlarda, özellikle 2018-2019’dan beri yoğunlaşan bir üretim baskısı vardır… Daha hızlı ve daha fazla üretim için siyanür kullanımında makul kabul edilebilecek sınırlar aşılmıştır. Tekrar kullanılmak üzere dönen siyanür miktarının hesaplanandan düşük olması sebebiyle, kullanıldığı bölgede biriktiği öngörülmüş olmasına rağmen bu husus önemsenmemiş; bunu soran işçilere cevap olarak buharlaştığı söylenmek suretiyle işçiler yanıltılmıştır. Her durumda üretimin devam etmesi ve artırılması adına bütün sınırlar kademeli olarak aşılmıştır. Şüpheli ifadelerinden anlaşıldığı üzere Anagold, çalışanlara yığma alanında 36’ncı kata kadar çıkılabileceğini söylemiştir. Ancak 18’inci kattan sonra riskin arttığı bilinmekte, işçiler ve bilim insanlarının görüşleri çerçevesinde en fazla 25’inci kata kadar çıkmanın makul olduğu anlaşılmaktadır. 13 Şubat’ta yığma alanında 33 kat bulunmaktadır ve bunun siyanürlü toprak üzerindeki baskıyı artırarak alt katlardan patlamasına sebep olduğu düşünülmektedir. 
 
ÜRETİM ALANININ YAKININA YIĞMA
 
Ayrıca liç alanı hem yukarı hem de geriye doğru genişleterek büyütülmüştür. Liç yığma yapılan alan için uygun standart en fazla yüzde 10-12 eğim ve geniş bir alan olmasına rağmen Anagold yüzde 75-80 eğim oranına kadar dik bir alanda yığma yapmıştır. Çevrede standartlara uygun alanların da mevcut olduğu ancak tercih edilmediği, taşıma maliyetlerini düşürmek için riskli olmasına rağmen üretim alanının yakınına yığma yapıldığı işçilerin ifadeleriyle ve çevre keşfiyle tespit edilmiştir. Yine yığma alanında kullanılan çimento kalitesi ve miktarı da maliyetleri düşürme amacıyla yıldan yıla düşürülmüştür. Bunun da toprağın geçirgenliğinde azalmaya sebep olarak olaya etki ettiği düşünülmektedir. Kayan toprak, Anagold’un faaliyete geçtiği 2009-2010 yıllarından itibaren yaptığı ayrıştırma sonucunda kalan toprağın tamamıdır. Normal şartlar altında, en geç 2018-2019 döneminde başka bir yığma alanı açılmış ve sonraki üretimden kalan siyanürlü toprağın oraya yığılmış olması gerekmektedir. Ancak yine maliyeti azaltma politikası sebebiyle bu yapılmamış, liç yığma alanı üste doğru genişletilmiştir.
 
İŞÇİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI 
 
Dünyada benzer işlerde çalışanlardan en az 7 kat daha ucuza çalışma dayatılmıştır. Altın madenciliğinin başlamasıyla bölgedeki hayvancılık gibi diğer geçim kaynaklarının kademeli olarak tasfiye edilmesi de şirketin elini güçlendirmiş ve zorunlu çalışmayı pekiştirmiştir. İşçilere gereken dinlenme süreleri sağlanmamış, fazla mesai olağan hale getirilmiş, fazla mesaiye kalmak istemeyenler tehdit edilmiştir. Özellikle Bakanlığın kısa süreli kapatma kararından sonra maden tekrar faaliyete geçtiğinde ‘bu açığı kapatmak için’ işçiler daha uzun mesaiye ve üretim baskısına maruz bırakılmıştır. Ücret ve mesai saatlerinde geriye doğru gidiş, işçilerin ve amirlerin çalışma motivasyonunu kaybetmesine sebep olmuştur. 
 
17 Şubat 2024’te taşeron Çiftay işçileri siyanürlüğü toprağı kaldırıp taşımak üzere işbaşı yapmaya çağrılmıştır. Çiftay işçilerinin olağan durumda yaptığı iş dinamit patlatma sonra elde edilen cevherli toprak ve taşları ayrım yapılacak alana taşımaktır, hiçbir kimyasalla doğrudan temasları yoktur. İşçilerin önemli bir kısmı eğitim ve donanımı olmayan bu işi yapmaya zorlandıklarında itiraz etmiş, işi yapmaktan kaçınmıştır. Çiftay yönetimi buna karşı işçileri kendi iradeleriyle çalıştıklarına dair bir kağıt imzalayarak, işbaşı yapmakla 3 ay ücretsiz izne çıkmak arasında bir seçime zorlamıştır. 18 Şubat gecesi itibariyle sahada 10-20 cm kaymalar ve göçük riski olduğu için arama-kurtarma dahil bütün çalışmalar durdurulmuştur. Bu durum, Çiftay işçilerinin çekincesini haklı çıkarmıştır. Anagold işçilerine ise 19 Şubat 2024 tarihi itibariyle 1 Nisan 2024 tarihine kadar idari izinli oldukları bildirilmiştir.
 
İŞÇİLER MOBBİNG ALTINDA ÇALIŞIYOR
 
İşçiler üzerinde mobbing ve baskı yoğun şekilde uygulanmıştır. Bir ihtiyacı ya da talebi olan işçiler işten atılmakla tehdit edilmiş, çalışma boyunca açıkları aranarak baskılanmıştır. Çalışma koşullarına en ufak dahi olsa itiraz eden işçileri sürekli savunma vermeye çağırarak yıldırma politikası izlenmiş, yevmiye kesintisi ile cezalandırma olağan hale getirilmiş, işçiler aleyhinde sürekli tutanak tutulmuştur. Şirketin, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı dolayısıyla yelek vereceğini duyurduğu e-postaya, bunu kötü çalışma koşulları altında ‘sus payı’ olarak gören ve yalnızca kabul etmeyeceklerini ifade eden bir e-postayla cevap veren işçiler 4 günlük yevmiye kesintisiyle cezalandırılmıştır. İşçilerin çalışma alanlarında araç ve servislere görüntü ve ses kaydı yapan cihazlar yerleştiren Anagold, bu uygulama Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yasal olmadığı için işçileri onay belgesi imzalamaya zorlamıştır. Yine de imzalamayan işçiler de dahil olmak üzere bütün işçileri kayıt altına almış, herhangi bir işçiye baskı uygulamak istediğinde bu kayıtları kullanmıştır. İşçiler 13 Şubat’tan sonra yapılan görüşmelerde bu cihazlar yerine araçlara takip cihazları konulsaydı, göçük altında kalan işçilerin bir kısmının bulunabileceğini ifade etmiştir. 13 Şubat’tan 5 gün önce; normal çalışmaya ek olarak şirketin Acil Müdahale Biriminde (ERT) gönüllü olarak bulunan işçilerin bu görevden ayrılmak istemesi ‘toplu eylem’ olarak değerlendirilmiş, işçiler 13 Şubat gününde bu konuda savunma vermeye zorlanmıştır. 
 
 
Şirket tarafından sendikal özgürlükler tanınmamış, işçilere sendikal sebeplerle baskı uygulanmıştır. İşçilerin daha önce üyesi bulundukları yetkili sendika Türkiye Maden-İş, bu çalışma koşullarının işçilere dayatılmasında aracı kılınmış, şirketle beraber hareket etmiş, işçileri teskin etme ve hatta tehdit etme görevlerini şirket adına yürütmüştür. Şirket de attığı maillerde Türkiye Maden-İş’ten sık sık ‘sendikamız’ diye bahsederek; işçileri bu sendikadan istifa etmemeleri için tehdit etmiştir. 13 Şubat’tan 2 hafta önce Türkiye Maden-İş’ten toplu olarak istifa eden işçiler, faciadan 3 gün önce Bağımsız Maden-İş’e üye olmaya karar vermiştir. Bu karar şirket tarafından öğrenildiğinde işçilere toplu E-Posta gönderilerek Türkiye Maden-İş’in propagandası yapılmış ve şirketin tek muhatap olduğu sendika olarak lanse edilmiştir. İşçilerin yasadan doğan haklarını kullanması, hak arama özgürlükleri kapsamında güvence altında olan iş yavaşlatma, iş durdurma ve benzeri eylemlerde bulunması durumunda; işten çıkarmak da dahil her türlü disipliner yaptırımla karşılaşacağı ifade edilmiştir. 
 
 
2022 yılında maden sahasında yaşanan siyanür kaçağı sonrasında Anagold’un 3 ay kapatılması kararının ardından Türkiye Maden-İş üyesi olan işçilere ‘Sendikamız olarak işverenliğin kurulduğu ilk günden itibaren işçi sağlığı ve güvenliğine, çevreye, kısacası insana ve doğaya verdiği önem ve hassasiyete sonuna kadar kefil ve şahidiz’ ifadelerine yer verdiği bir mesaj göndererek patron yanlısı tutumunu ibret verici bir şekilde belgelemiştir. “
 
ANGOLD SORUMLULUKTAN KAÇMAKTA
 
Angold şirketinin sorumluluğuna dair de gözlem raporunda şunlar yer aldı: “Anagold şirketi, maden sahasında genel operasyonu hemen her ayrıntısıyla yürütmesine rağmen çok katmanlı bir taşeron yapısı inşa ederek sorumluluklarından kaçmaktadır. Kendi bünyesinde 402’si mavi yakalı 600 civarı işçi çalıştıran Anagold’un en büyük taşeronu Çiftay’da yaklaşık 1100’ü mavi yakalı, 200’ü beyaz yakalı olmak üzere 1300’den fazla işçi çalışmaktadır. Sahada daha 50-70 ve daha az işçi çalıştıran çok sayıda taşeron firma da bulunmaktadır. Bu yapının doğal sonuçlarından biri işçilerin güvenli çalışma koşullarına dair Anagold’un doğrudan sorumluluğunun gizlenmesidir. 13 Şubat sonrasında hazırlanan ilk ön bilirkişi raporunda Anagold’un ‘tali kusurlu’, taşeron şirketlerin ‘asli kusurlu’ olarak kabul edilmesi bu taşeronlaştırmanın yanıltıcı görüntüsüdür. Oysa sahada çalışan işçilerden alınan bilgiler doğrultusunda bütün taşeron şirketlerin Anagold’un emir ve talimatları altında ve onun iş planına sıkı sıkıya bağlı olarak çalıştıkları nettir. 
 
GÖÇÜK ALTINDAKİLERİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
 
13 Şubat günü ile ilgili olarak bu tespitin eksik yapılması esas sorumluların önemli bir kısmının görmezden gelinmesi sonucunu doğuracaktır. Göçük altında kalan işçilerden Abdurrahman Şahin ve Hüseyin Kara taşeron Kar-Sa Şirketi’nde borulama ekibinde, Şaban Yılmaz taşeron Asil Çöpler Şirketi’nde kepçe operatörü, Fahrettin Keklik ana firma Anagold Madencilik’te idari işler personeli, Ramazan Çimen ve Kenan Öz ana firma Anagold Madencilik’te kırıcı süpervizörü, Adnan Keklik ana firma Anagold Madencilik’te ADR kıdemli süpervizörü, Uğur Yıldız taşeron Çiftay Şirketi’nde kamyon şoförü, Mehmet Kazar taşeron Asil Keklik Şirketi’nde operatör olarak çalışmaktadır. Bu tablo hem taşeronlaşmanın sonuçlarını hem de maden sahası ve çevresinde çalışan bütün işçilerin taşeron ya da ana firma fark etmeksizin risk altında çalıştığını göstermektedir. Bundan sonraki süreçlerde bu durum göz önüne alınarak hareket edilmelidir.
 
Bakanlık denetimlerini de içeren bütün süreçler boyunca Anagold’un etrafındaki siyasi-idari-ekonomik ilişki ağı da tespit edilmiştir. Sömürge madenciliği tanımı, Anagold ve Türkiye’nin dört bir yanında yapılan madencilik pratiğinin politik, hukuki, ekonomik örüntülerini izah etmekte yetersiz kalmaktadır. 13 Şubat ile ilgili yayınlayacağımız ayrıntılı değerlendirmelerde ve bu konuya odaklanan raporlarda bu husus bütün ayrıntılarıyla ele alınacak ve açıklanacaktır.”

Diğer başlıklar

26/07/2024
22:19 Kayyım nöbetleri: Toplumsal direniş olmazsa bu ateş herkesin evine düşecek
21:20 Festivalde çocuk etkinliği ve tiyatro gösterimi
21:17 Bolu F Tipi Cezaevi’ndeki tutsaklar zehirlendi
21:14 TJA’nın okuma etkinlikleri sürüyor
21:07 Ataşehir’de halk buluşması: İmralı’da büyük bir direniş var
20:24 BM Türkiye’den İmralı’daki tecridin kaldırılmasını istedi
20:04 Ege Denizi’nde 4.5 büyüklüğünde deprem
20:00 DEM Partili Özperçin tahliye edildi
19:39 DEDAŞ protestosunda yüzde 96 engelli yurttaş darp edildi
19:34 Suruç'ta katledilen Özkan’ın annesi defnedildi
19:28 İntihar eden işçi Yavuz için mücadeleyi büyütme çağrısı
19:18 Gabar’da kesilen ağaçları taşıyan TIR şarampole yuvarlandı
18:59 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
17:51 DEM Parti MYK üyesi Birol cezaevine götürüldü
17:37 Hatay’da Befesa işçileri greve çıktı
17:33 'Dilimiz, asimilasyon ve biz' paneli: Anadilde konuşmalıyız
17:19 DEDAŞ’a karşı çıkan 4 kişi gözaltına alındı
17:11 Irkçı yazılama kaldırıldı, 'Pêşî Peya' yeniden yazıldı
17:10 İzmir'de orman yangını
17:07 57 vekilden Adalet Bakanı’na 'tecavüz' soruları
16:20 Tutsak yakınlarından uluslararası kurumlara 'sorumluluk alın' çağrısı
16:03 Mutlu: Aleviler asimilasyona karşı mücadele vermeli
14:27 31 yıllık tutsak köyünde coşkuyla karşılandı
14:18 Marmara cezaevlerinde 2 bin 916 hak ihlali
13:33 İzBB'ye çağrı: Emekçileri enflasyona ezdirmeyin
13:27 Şii lider Necefi: Türkiye'nin operasyonlarını reddediyoruz
13:14 Gece boyunca 15 köy bombalandı
12:37 DEM Parti ve TJA heyeti, Hewlêr’de kadınlarla buluştu
12:35 9 gündür kayıp olan kadının şüpheli ölümü
12:11 Nobel ödüllü isimlerden 'Abdullah Öcalan' mektubu
11:37 Türkiye’den Berwarî Bala’da kimlik kontrolü!
11:15 Abdullah Öcalan'ın ailesinden görüşme başvurusu
11:11 Paris Olimpiyatları öncesi demiryoluna saldırı
10:56 SOHR: Türkiye 400 paralı askeri Suriye'den Federe Kurdistan’a taşıdı
10:35 Seçim öncesi tutuklanan 6 siyasetçi tahliye edildi
10:20 15 il için sarı ve turuncu kodlu uyarı
09:32 'Pêşî Peya'yı silip ırkçı yazılama yaptılar
09:25 Yeni vergi teklifinin 18 maddesi Meclis'ten geçti
09:21 Çıplak arama dayatılan tutsak anneler: Bu yaşımıza kadar böyle bir şey görmedik
09:10 İmralı 13 yıldır avukatlara yasak: Sonucu toplumsal mücadele belirleyecek
09:08 İklim krizi dünyayı yok oluşa götürüyor
09:07 Siyaset bilimci İnsel: Savaşın ülkeye bir getirisi yok
09:05 2 yıl ömür biçilen tutsak tahliye edilmiyor
09:03 Av. Ergül: Türkiye 'disiplin cezaları' sorularını yanıtlamadı
09:01 Ekolojistlere '28 Temmuz'da Şirnex'te buluşalım' çağrısı
09:00 Gazeteci Oremar: Saldırılardaki bir başka hedef yeraltı kaynakları
09:00 26 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
25/07/2024
23:14 Münih’teki hayvan hakları savunucuları: Kanlı yasayı derhal geri çekin
23:06 DEM Parti: Kürtlere karşı nefret ve ırkçılık suçu işlemekten vazgeçin
22:23 Hayvan hakları aktivistleri: Gelin beraber ses çıkaralım
22:13 Kayyım nöbetinde KDP’ye ‘ihanet çizginden vazgeç’ çağrısı
21:59 Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken 6 kişi gözaltına alındı
21:25 Hatimoğulları: Barış ve adalet için il il, ilçe ilçe gezeceğiz
20:49 DEM Parti'den Gülsever ve Toktaş hakkında suç duyurusu
20:18 Mêrdîn’de arazi kavgası: 2 ölü
20:13 Wan'da gözaltına alınanlar serbest
20:04 Uçar: 2’nci yüzyılın savaş yüzyılı olmasına izin vermeyeceğiz
20:04 Festivalde irade gaspına karşı yürüyüş
19:47 Ahmet Zenger, 31 yılın ardından tahliye edildi
19:05 Çêwlîg’de özel savaş politikalarına tepki gösterildi
18:36 Munzur festivalinde ‘Horasan’dan Dêrsim’e, Dêrsim’den Horasana’ paneli
18:17 Halayda olmayanlar da tutuklandı: Talimat verilmiş!
17:21 Gazeteci Karakoç’un Almanya’ya iade talebi 7 Ağustos’ta açıklanacak
17:07 DEM Parti ve HDP’den Hewler’e ziyaret
16:30 'Kayyım Türkiye halklarının iradesini gasp etme girişimidir'
16:29 Wêranşar Kent Konseyi kuruluyor
16:05 Elektrik kaçağı soruşturmasında İZSU müdürü gözaltına alındı
15:45 Halay çeken 9 genç tutuklandı
15:34 İran rejimi Kürt tutsağı idam etti
15:30 Hatimoğulları Gürbulak Sınır Kapısı’nda konuştu: Amaçları halkı yoksullaştırmak
14:01 Milletvekilleri Dışişleri Komisyon toplantısından çıkarıldı
13:59 'Taşımalı asker' görüntüsü paylaşan gazeteciye soruşturma
13:50 Depremzedelerin kaldığı konteynerlerde yangın
13:24 Kaya: Amed'de kayyım çetesi devrede
13:13 AYM'den polis saldırısında yaralanan vekil için ihlal kararı
13:10 Putin ve Esad Moskova’da görüştü
13:06 Mersin’de erkek şiddeti: 3 ölü
13:02 Belediyelere ‘borcunuzu ödeyin’ bildirimi
12:01 AYM'den 3 ayda 529 ihlal kararı
12:00 'Kadın Stratejik Plan Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
11:51 İstanbul'da toplu ulaşıma zam
11:45 Avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:39 8 gazeteciye cezanın gerekçesi: Algı oluşturma!
11:33 Wan’da ‘Stratejik Plan Çalıştayı’ başladı: Halk başardı, sıra bizde
11:24 FMF hastası tutsağın eşi: Böbreklerini kaybedebilir
11:18 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali başladı
10:43 Kayyım vergi borcuna karşılık parkı devretmiş
10:12 Çewlîg'deki saldırıda ölü sayısı 4'e çıktı
10:00 Amedliler saldırılara tepkili: KDP'nin tutumu Kürtlere kaybettiriyor
09:52 Hayvan hakları aktivistleri serbest
09:46 Muğla'da bir kadın katledildi
09:41 Müdür değişti baskılar arttı
09:34 Jîn Art'ta yeni dönem: Kayıtlar başladı, Ağustos takvimi belli oldu
09:24 Yönetmen ve kameraman serbest: Gözaltı gerekçesi Demirtaş tişörtü
09:09 İmralı tecridi 41’inci ayında: 574 başvuru yanıtsız
09:07 Tecride karşı yeni eylem planı
09:02 Baro orman kıyımına karşı bakanlığa dava açacak
09:01 Temelli: Savaşta ısrar edilirse sofradaki çeyrek ekmek de kalmayacak
09:00 25 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
24/07/2024
23:29 Yönetmen Leventoğlu ve kameraman Altürk’ten haber alınamıyor
22:10 Kayyım nöbetinde iktidara ‘belediyeyi kazananlara ver’ çağrısı
21:51 Cisim patlaması sonucu yaşamını yitiren Düzen, defnedildi
21:35 Dep’teki yangın kontrol altına alındı
21:29 Hayvan hakları eyleminde 4 gözaltı
19:44 Denizli D Tipi Cezaevi'nde zehirlenme: Ailelere bilgi verilmiyor
19:07 DEM Partili Bozan’a Meclis’te yumruklu saldırı
18:47 2 kişiyi öldüren Zazaoğlu’nun babası 8 ay önce tedavisi için başvuruda bulunmuş
18:08 Özel savaş politikaları: Fuhuş ve madde bağımlılığı arttı
18:01 Halay çeken gençlerin emniyet ifadeleri alındı
16:44 CHP’den Erdoğan’a: Kaybetmeye mecbursun
16:31 Ankara'da ulaşıma yüzde 40 zam yapıldı
16:10 Efrîn'de gasp edilen evini isteyen kişi kaçırıldı
15:47 DEM Partili Özperçin’in tutukluluğuna itiraz
15:40 Çewlîg'de saldırı: 2 ölü, 7 yaralı
15:38 İYİ Parti'den istifalar sürüyor
15:18 Pasûr'da maden protestosu
14:28 İzmir'de belediye memurları iş bıraktı
14:11 Bakırhan’ın annesi toprağa verildi
13:30 'Vergide adalet' eylemi 20'nci haftasında
13:25 Erdoğan: Bakanlık belediye borçlarının tahsiline başlayacak
12:16 Ahtamar Adası’nda yavru martı ölümleri
12:14 İran'da tutsak Kürt gazeteciye idam cezası
12:05 Bozan yargı kararlarını sıraladı: ‘Bijî Serok Apo' suç değil
11:51 Gever’de cisim patlaması sonucu bir çoban hayatını kaybetti
11:19 DEM Parti: İletişim Başkanlığı Goebbels rolünü tam gaz sürdürmekte
10:58 Savaş uçaklarının bombaladığı bölgede yangın çıktı
10:52 Nepal'de uçak düştü: 18 ölü
10:21 'Halkın özgürlüğü için siyaset yapacağım' diyen tutsağın tahliyesine 3'üncü engel
10:07 Gazeteci Karakoç için 'özgürlük' çağrısı
09:53 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
09:31 22. Munzur Festivali yarın başlıyor
09:29 Av. Erol: Tecride karşı mücadele çözümde ısrar mücadelesidir
09:25 Hatip Dicle: Çözüm 1921 Anayasası’nın güncellenmesi
09:19 Êlih kayyımı 16 bin Aziz Sancar kitabı almış
09:14 Birbirlerine el ve ayak olan 3 tutsak
09:13 Halay çeken gençlere gözaltında 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı dinletildi
09:08 Ekoloji Birliği'nden 28 Temmuz çağrısı: Şirnex'te buluşalım
09:03 Selin vurduğu mahalleler dayanışma bekliyor
09:02 24 Temmuz: Basın özgürlüğü uçurumun kenarında
09:01 Gazeteci Köylüoğlu: KDP Kurdistan'ın statüsünü tehlikeye soktu
09:00 24 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:33 Belgelendirme Merkezi: 300 çete Kurdistan’a gönderildi
00:39 'Öldürme’ yasasına tepki: Sokağın gücünü göstermesi gerektiği bir sürece girdik
23/07/2024
22:57 Hayvanları ‘öldürme’ yasası komisyondan geçti
21:38 Kayyım nöbeti 42’nci gününde: Kurdistan’ı görün
20:43 İntihar eden işçiyi LC Waikiki önünde andılar
20:38 'Öldürme' yasası protesto edildi: AKP elini hayvanlardan çek
19:47 TJA’dan Silopiya’da okuma etkinliği
19:45 ‘Ulusal birlik ruhuyla kenetlenmeye çağırıyoruz’
19:32 Amed’de kadınlar özel savaş politikalarını konuştu