Bağımsız Maden İş: Licik’te facia öncesi işçiler çatlak için uyardı, önlem alınmadı

img
AMED - Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Licik’te yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunda liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edildiği, uyarılmasına rağmen önlem alınmadığına dikkati çekti. 
 
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Erzîngan’ın Licik (İliç) Çöpler köyünde bulunan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait altın madenindeki siyanürlü pasa dağında 13 Şubat’ta yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunu kamuoyu ile paylaştı. 
 
Raporda dört maddede yaşanan facianın nasıl göz göre göre geldiğine dikkati çekildi. Özellikle pasa kaymasının yaşandığı alanda çatlaklar oluştuğuna dair fotoğrafların yer aldığı ve işçilerin de bu durumu yetkililere bildirdiğine dair dikkat çekici detaylar da yer aldı. 
 
Altın arama ve üretim faaliyetlerinin Avrupa ve ABD dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinde yapıldığına vurgu yapılan raporda, “Ancak aynı şirketler işçi sağlığı ve iş güvenliği, ücret seviyesi, kullanılan yöntemlerdeki farklılıklarla Avrupa ve ABD’de başka, Türkiye’de başka çalışma sistemleri kurmuş durumdadır. Avrupa ve ABD’deki işçilerle aynı işi yapan işçiler Türkiye’de güvensiz, güvencesiz, önlemsiz, düşük ücretli ve baskı altında çalıştırılmaktadır. Benzer şekilde çevreye verilen zararla ilgili de ABD ve Avrupa’da çok daha sıkı önlemler gündeme gelirken Türkiye’de bu önlemler aşılması gereken yasal engeller olarak görülmektedir. Çalık Holding’in 13 Şubat sonrası söylediği ‘Biz sadece finansal ortağız’ açıklaması bu anlama gelmekte, Çalık Holding’in siyaset-bürokasi-idare ilişkileri aracılığıyla işçilere ve çevreye yönelik her türlü kuralsız davranışın korunması güvence altına alınmaktadır” denildi. 
 
İŞÇİLER UYARDI, ÖNLEM ALINMADI
 
Anagold ve Çiftay taşeron şirketlerinde çalışan işçiler için gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde çok sayıda eksikler bulunduğuna değinen raporda, “13 Şubat günü olayın gerçekleştiği saat 14:28 öncesinde de sahada, liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında iş makineleri için yapılmış yollarda (stabilize yığma ve sıkıştırma yapılarak inşa edilmiş olmasına rağmen) olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edilmiş, fotoğraflanmış ve hem şirketin risk bildirim sistemi üzerinden hem de diğer yollarla yetkililere bildirilmiştir. Buna rağmen gereken önlemler alınmamıştır. Ek olarak, özellikle son 1 ay içerisinde işçiler riskin büyük olduğu konusunda endişe duyduklarını defalarca kez dile getirmişlerdir. Gün içerisinde çalışma alanının bir kısmı kapatılmıştır ancak bu kısım önlem alınması gereken yer olmamakla birlikte bu bilgi dahi işçilere tam ve sağlıklı şekilde iletilmemiştir. Acil durum planı devreye sokulmamış, işçilerin alandan uzaklaşmasını sağlayacak siren çalma vb. çok temel yollar dahi kullanılmamıştır” ifadelerinde bulunuldu. 
Yıllardır liç yığma (pasa) alanının 200 metre yakınında dinamit patlatıldığına da işaret edilen raporda, şöyle devam edildi: “Bunun da liç yığma alanının kaymasındaki etkenlerden biri olduğu iddia edilmektedir. Benzer şekilde Çakmaktepe-Ardıçlık mevkiinde yapılan dinamit patlatma işlemleri de Kazım Karabekir ve Abdullahpaşa Mahallelerinde yaşayan çocuklar başta olmak üzere bütün İliç halkını yoğun şekilde etkilemektedir. Her gün saat 12:15’te yapılan patlatmalar deprem benzeri bir etki yaratmaktadır. Anagold’un 13 Şubat’tan sonra iptal edilen çevre izin ve lisansları arasında bu bölgeye yönelik lisansın yer almaması halkta şüphe uyandırmaktadır.” 
 
 
13 Şubat ve sonrasında maden sahasında Anagold ve devlet yetkilileri tarafından işçilerin güvende olabileceği söylenen bir “yaşam konteyneri” bulunduğu iddialarına da yer verilen raporda,  şunlar kaydedildi: “Ancak bölgede bu işlevi görebilecek nitelikte bir konteyner olmadığı, bahis konusu konteynırların işçilerin dinlenme sürelerinde çay-kahve içmek için kullandıkları, yaygın olarak kullanılan basit konteyner tiplerinden olduğu ve güvenlik açısından farklı bir özellik taşımadığı işçiler tarafından ifade edilmektedir. Şirket yetkililerinin bu açıklamaları yeraltı kömür madenlerinde Soma sonrası gündeme gelmiş ve kamuoyu tarafından bilinirlik kazanmış ‘yaşam odası’ benzeri önlemlerin Anagold tarafından da alındığına yönelik yanlış bir algı yaratmaya yönelik ifadelerdir.”
 
YIĞMA BASKIYI ARTTIRDI
 
Altın arama sahasında 40’tan fazla kimyasal kullanıldığı vurgulanan raporun devamında tespit edilenler şöyle:  “Ana firma Anagold ve Çiftay başta olmak üzere tüm taşeronlarda, özellikle 2018-2019’dan beri yoğunlaşan bir üretim baskısı vardır… Daha hızlı ve daha fazla üretim için siyanür kullanımında makul kabul edilebilecek sınırlar aşılmıştır. Tekrar kullanılmak üzere dönen siyanür miktarının hesaplanandan düşük olması sebebiyle, kullanıldığı bölgede biriktiği öngörülmüş olmasına rağmen bu husus önemsenmemiş; bunu soran işçilere cevap olarak buharlaştığı söylenmek suretiyle işçiler yanıltılmıştır. Her durumda üretimin devam etmesi ve artırılması adına bütün sınırlar kademeli olarak aşılmıştır. Şüpheli ifadelerinden anlaşıldığı üzere Anagold, çalışanlara yığma alanında 36’ncı kata kadar çıkılabileceğini söylemiştir. Ancak 18’inci kattan sonra riskin arttığı bilinmekte, işçiler ve bilim insanlarının görüşleri çerçevesinde en fazla 25’inci kata kadar çıkmanın makul olduğu anlaşılmaktadır. 13 Şubat’ta yığma alanında 33 kat bulunmaktadır ve bunun siyanürlü toprak üzerindeki baskıyı artırarak alt katlardan patlamasına sebep olduğu düşünülmektedir. 
 
ÜRETİM ALANININ YAKININA YIĞMA
 
Ayrıca liç alanı hem yukarı hem de geriye doğru genişleterek büyütülmüştür. Liç yığma yapılan alan için uygun standart en fazla yüzde 10-12 eğim ve geniş bir alan olmasına rağmen Anagold yüzde 75-80 eğim oranına kadar dik bir alanda yığma yapmıştır. Çevrede standartlara uygun alanların da mevcut olduğu ancak tercih edilmediği, taşıma maliyetlerini düşürmek için riskli olmasına rağmen üretim alanının yakınına yığma yapıldığı işçilerin ifadeleriyle ve çevre keşfiyle tespit edilmiştir. Yine yığma alanında kullanılan çimento kalitesi ve miktarı da maliyetleri düşürme amacıyla yıldan yıla düşürülmüştür. Bunun da toprağın geçirgenliğinde azalmaya sebep olarak olaya etki ettiği düşünülmektedir. Kayan toprak, Anagold’un faaliyete geçtiği 2009-2010 yıllarından itibaren yaptığı ayrıştırma sonucunda kalan toprağın tamamıdır. Normal şartlar altında, en geç 2018-2019 döneminde başka bir yığma alanı açılmış ve sonraki üretimden kalan siyanürlü toprağın oraya yığılmış olması gerekmektedir. Ancak yine maliyeti azaltma politikası sebebiyle bu yapılmamış, liç yığma alanı üste doğru genişletilmiştir.
 
İŞÇİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI 
 
Dünyada benzer işlerde çalışanlardan en az 7 kat daha ucuza çalışma dayatılmıştır. Altın madenciliğinin başlamasıyla bölgedeki hayvancılık gibi diğer geçim kaynaklarının kademeli olarak tasfiye edilmesi de şirketin elini güçlendirmiş ve zorunlu çalışmayı pekiştirmiştir. İşçilere gereken dinlenme süreleri sağlanmamış, fazla mesai olağan hale getirilmiş, fazla mesaiye kalmak istemeyenler tehdit edilmiştir. Özellikle Bakanlığın kısa süreli kapatma kararından sonra maden tekrar faaliyete geçtiğinde ‘bu açığı kapatmak için’ işçiler daha uzun mesaiye ve üretim baskısına maruz bırakılmıştır. Ücret ve mesai saatlerinde geriye doğru gidiş, işçilerin ve amirlerin çalışma motivasyonunu kaybetmesine sebep olmuştur. 
 
17 Şubat 2024’te taşeron Çiftay işçileri siyanürlüğü toprağı kaldırıp taşımak üzere işbaşı yapmaya çağrılmıştır. Çiftay işçilerinin olağan durumda yaptığı iş dinamit patlatma sonra elde edilen cevherli toprak ve taşları ayrım yapılacak alana taşımaktır, hiçbir kimyasalla doğrudan temasları yoktur. İşçilerin önemli bir kısmı eğitim ve donanımı olmayan bu işi yapmaya zorlandıklarında itiraz etmiş, işi yapmaktan kaçınmıştır. Çiftay yönetimi buna karşı işçileri kendi iradeleriyle çalıştıklarına dair bir kağıt imzalayarak, işbaşı yapmakla 3 ay ücretsiz izne çıkmak arasında bir seçime zorlamıştır. 18 Şubat gecesi itibariyle sahada 10-20 cm kaymalar ve göçük riski olduğu için arama-kurtarma dahil bütün çalışmalar durdurulmuştur. Bu durum, Çiftay işçilerinin çekincesini haklı çıkarmıştır. Anagold işçilerine ise 19 Şubat 2024 tarihi itibariyle 1 Nisan 2024 tarihine kadar idari izinli oldukları bildirilmiştir.
 
İŞÇİLER MOBBİNG ALTINDA ÇALIŞIYOR
 
İşçiler üzerinde mobbing ve baskı yoğun şekilde uygulanmıştır. Bir ihtiyacı ya da talebi olan işçiler işten atılmakla tehdit edilmiş, çalışma boyunca açıkları aranarak baskılanmıştır. Çalışma koşullarına en ufak dahi olsa itiraz eden işçileri sürekli savunma vermeye çağırarak yıldırma politikası izlenmiş, yevmiye kesintisi ile cezalandırma olağan hale getirilmiş, işçiler aleyhinde sürekli tutanak tutulmuştur. Şirketin, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı dolayısıyla yelek vereceğini duyurduğu e-postaya, bunu kötü çalışma koşulları altında ‘sus payı’ olarak gören ve yalnızca kabul etmeyeceklerini ifade eden bir e-postayla cevap veren işçiler 4 günlük yevmiye kesintisiyle cezalandırılmıştır. İşçilerin çalışma alanlarında araç ve servislere görüntü ve ses kaydı yapan cihazlar yerleştiren Anagold, bu uygulama Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yasal olmadığı için işçileri onay belgesi imzalamaya zorlamıştır. Yine de imzalamayan işçiler de dahil olmak üzere bütün işçileri kayıt altına almış, herhangi bir işçiye baskı uygulamak istediğinde bu kayıtları kullanmıştır. İşçiler 13 Şubat’tan sonra yapılan görüşmelerde bu cihazlar yerine araçlara takip cihazları konulsaydı, göçük altında kalan işçilerin bir kısmının bulunabileceğini ifade etmiştir. 13 Şubat’tan 5 gün önce; normal çalışmaya ek olarak şirketin Acil Müdahale Biriminde (ERT) gönüllü olarak bulunan işçilerin bu görevden ayrılmak istemesi ‘toplu eylem’ olarak değerlendirilmiş, işçiler 13 Şubat gününde bu konuda savunma vermeye zorlanmıştır. 
 
 
Şirket tarafından sendikal özgürlükler tanınmamış, işçilere sendikal sebeplerle baskı uygulanmıştır. İşçilerin daha önce üyesi bulundukları yetkili sendika Türkiye Maden-İş, bu çalışma koşullarının işçilere dayatılmasında aracı kılınmış, şirketle beraber hareket etmiş, işçileri teskin etme ve hatta tehdit etme görevlerini şirket adına yürütmüştür. Şirket de attığı maillerde Türkiye Maden-İş’ten sık sık ‘sendikamız’ diye bahsederek; işçileri bu sendikadan istifa etmemeleri için tehdit etmiştir. 13 Şubat’tan 2 hafta önce Türkiye Maden-İş’ten toplu olarak istifa eden işçiler, faciadan 3 gün önce Bağımsız Maden-İş’e üye olmaya karar vermiştir. Bu karar şirket tarafından öğrenildiğinde işçilere toplu E-Posta gönderilerek Türkiye Maden-İş’in propagandası yapılmış ve şirketin tek muhatap olduğu sendika olarak lanse edilmiştir. İşçilerin yasadan doğan haklarını kullanması, hak arama özgürlükleri kapsamında güvence altında olan iş yavaşlatma, iş durdurma ve benzeri eylemlerde bulunması durumunda; işten çıkarmak da dahil her türlü disipliner yaptırımla karşılaşacağı ifade edilmiştir. 
 
 
2022 yılında maden sahasında yaşanan siyanür kaçağı sonrasında Anagold’un 3 ay kapatılması kararının ardından Türkiye Maden-İş üyesi olan işçilere ‘Sendikamız olarak işverenliğin kurulduğu ilk günden itibaren işçi sağlığı ve güvenliğine, çevreye, kısacası insana ve doğaya verdiği önem ve hassasiyete sonuna kadar kefil ve şahidiz’ ifadelerine yer verdiği bir mesaj göndererek patron yanlısı tutumunu ibret verici bir şekilde belgelemiştir. “
 
ANGOLD SORUMLULUKTAN KAÇMAKTA
 
Angold şirketinin sorumluluğuna dair de gözlem raporunda şunlar yer aldı: “Anagold şirketi, maden sahasında genel operasyonu hemen her ayrıntısıyla yürütmesine rağmen çok katmanlı bir taşeron yapısı inşa ederek sorumluluklarından kaçmaktadır. Kendi bünyesinde 402’si mavi yakalı 600 civarı işçi çalıştıran Anagold’un en büyük taşeronu Çiftay’da yaklaşık 1100’ü mavi yakalı, 200’ü beyaz yakalı olmak üzere 1300’den fazla işçi çalışmaktadır. Sahada daha 50-70 ve daha az işçi çalıştıran çok sayıda taşeron firma da bulunmaktadır. Bu yapının doğal sonuçlarından biri işçilerin güvenli çalışma koşullarına dair Anagold’un doğrudan sorumluluğunun gizlenmesidir. 13 Şubat sonrasında hazırlanan ilk ön bilirkişi raporunda Anagold’un ‘tali kusurlu’, taşeron şirketlerin ‘asli kusurlu’ olarak kabul edilmesi bu taşeronlaştırmanın yanıltıcı görüntüsüdür. Oysa sahada çalışan işçilerden alınan bilgiler doğrultusunda bütün taşeron şirketlerin Anagold’un emir ve talimatları altında ve onun iş planına sıkı sıkıya bağlı olarak çalıştıkları nettir. 
 
GÖÇÜK ALTINDAKİLERİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
 
13 Şubat günü ile ilgili olarak bu tespitin eksik yapılması esas sorumluların önemli bir kısmının görmezden gelinmesi sonucunu doğuracaktır. Göçük altında kalan işçilerden Abdurrahman Şahin ve Hüseyin Kara taşeron Kar-Sa Şirketi’nde borulama ekibinde, Şaban Yılmaz taşeron Asil Çöpler Şirketi’nde kepçe operatörü, Fahrettin Keklik ana firma Anagold Madencilik’te idari işler personeli, Ramazan Çimen ve Kenan Öz ana firma Anagold Madencilik’te kırıcı süpervizörü, Adnan Keklik ana firma Anagold Madencilik’te ADR kıdemli süpervizörü, Uğur Yıldız taşeron Çiftay Şirketi’nde kamyon şoförü, Mehmet Kazar taşeron Asil Keklik Şirketi’nde operatör olarak çalışmaktadır. Bu tablo hem taşeronlaşmanın sonuçlarını hem de maden sahası ve çevresinde çalışan bütün işçilerin taşeron ya da ana firma fark etmeksizin risk altında çalıştığını göstermektedir. Bundan sonraki süreçlerde bu durum göz önüne alınarak hareket edilmelidir.
 
Bakanlık denetimlerini de içeren bütün süreçler boyunca Anagold’un etrafındaki siyasi-idari-ekonomik ilişki ağı da tespit edilmiştir. Sömürge madenciliği tanımı, Anagold ve Türkiye’nin dört bir yanında yapılan madencilik pratiğinin politik, hukuki, ekonomik örüntülerini izah etmekte yetersiz kalmaktadır. 13 Şubat ile ilgili yayınlayacağımız ayrıntılı değerlendirmelerde ve bu konuya odaklanan raporlarda bu husus bütün ayrıntılarıyla ele alınacak ve açıklanacaktır.”

Diğer başlıklar

22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz YENİLENDİ
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi YENİLENDİ
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı