Bağımsız Maden İş: Licik’te facia öncesi işçiler çatlak için uyardı, önlem alınmadı

img
AMED - Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Licik’te yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunda liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edildiği, uyarılmasına rağmen önlem alınmadığına dikkati çekti. 
 
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Erzîngan’ın Licik (İliç) Çöpler köyünde bulunan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait altın madenindeki siyanürlü pasa dağında 13 Şubat’ta yaşanan toprak kaymasına dair hazırladığı gözlem raporunu kamuoyu ile paylaştı. 
 
Raporda dört maddede yaşanan facianın nasıl göz göre göre geldiğine dikkati çekildi. Özellikle pasa kaymasının yaşandığı alanda çatlaklar oluştuğuna dair fotoğrafların yer aldığı ve işçilerin de bu durumu yetkililere bildirdiğine dair dikkat çekici detaylar da yer aldı. 
 
Altın arama ve üretim faaliyetlerinin Avrupa ve ABD dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinde yapıldığına vurgu yapılan raporda, “Ancak aynı şirketler işçi sağlığı ve iş güvenliği, ücret seviyesi, kullanılan yöntemlerdeki farklılıklarla Avrupa ve ABD’de başka, Türkiye’de başka çalışma sistemleri kurmuş durumdadır. Avrupa ve ABD’deki işçilerle aynı işi yapan işçiler Türkiye’de güvensiz, güvencesiz, önlemsiz, düşük ücretli ve baskı altında çalıştırılmaktadır. Benzer şekilde çevreye verilen zararla ilgili de ABD ve Avrupa’da çok daha sıkı önlemler gündeme gelirken Türkiye’de bu önlemler aşılması gereken yasal engeller olarak görülmektedir. Çalık Holding’in 13 Şubat sonrası söylediği ‘Biz sadece finansal ortağız’ açıklaması bu anlama gelmekte, Çalık Holding’in siyaset-bürokasi-idare ilişkileri aracılığıyla işçilere ve çevreye yönelik her türlü kuralsız davranışın korunması güvence altına alınmaktadır” denildi. 
 
İŞÇİLER UYARDI, ÖNLEM ALINMADI
 
Anagold ve Çiftay taşeron şirketlerinde çalışan işçiler için gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde çok sayıda eksikler bulunduğuna değinen raporda, “13 Şubat günü olayın gerçekleştiği saat 14:28 öncesinde de sahada, liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında iş makineleri için yapılmış yollarda (stabilize yığma ve sıkıştırma yapılarak inşa edilmiş olmasına rağmen) olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edilmiş, fotoğraflanmış ve hem şirketin risk bildirim sistemi üzerinden hem de diğer yollarla yetkililere bildirilmiştir. Buna rağmen gereken önlemler alınmamıştır. Ek olarak, özellikle son 1 ay içerisinde işçiler riskin büyük olduğu konusunda endişe duyduklarını defalarca kez dile getirmişlerdir. Gün içerisinde çalışma alanının bir kısmı kapatılmıştır ancak bu kısım önlem alınması gereken yer olmamakla birlikte bu bilgi dahi işçilere tam ve sağlıklı şekilde iletilmemiştir. Acil durum planı devreye sokulmamış, işçilerin alandan uzaklaşmasını sağlayacak siren çalma vb. çok temel yollar dahi kullanılmamıştır” ifadelerinde bulunuldu. 
Yıllardır liç yığma (pasa) alanının 200 metre yakınında dinamit patlatıldığına da işaret edilen raporda, şöyle devam edildi: “Bunun da liç yığma alanının kaymasındaki etkenlerden biri olduğu iddia edilmektedir. Benzer şekilde Çakmaktepe-Ardıçlık mevkiinde yapılan dinamit patlatma işlemleri de Kazım Karabekir ve Abdullahpaşa Mahallelerinde yaşayan çocuklar başta olmak üzere bütün İliç halkını yoğun şekilde etkilemektedir. Her gün saat 12:15’te yapılan patlatmalar deprem benzeri bir etki yaratmaktadır. Anagold’un 13 Şubat’tan sonra iptal edilen çevre izin ve lisansları arasında bu bölgeye yönelik lisansın yer almaması halkta şüphe uyandırmaktadır.” 
 
 
13 Şubat ve sonrasında maden sahasında Anagold ve devlet yetkilileri tarafından işçilerin güvende olabileceği söylenen bir “yaşam konteyneri” bulunduğu iddialarına da yer verilen raporda,  şunlar kaydedildi: “Ancak bölgede bu işlevi görebilecek nitelikte bir konteyner olmadığı, bahis konusu konteynırların işçilerin dinlenme sürelerinde çay-kahve içmek için kullandıkları, yaygın olarak kullanılan basit konteyner tiplerinden olduğu ve güvenlik açısından farklı bir özellik taşımadığı işçiler tarafından ifade edilmektedir. Şirket yetkililerinin bu açıklamaları yeraltı kömür madenlerinde Soma sonrası gündeme gelmiş ve kamuoyu tarafından bilinirlik kazanmış ‘yaşam odası’ benzeri önlemlerin Anagold tarafından da alındığına yönelik yanlış bir algı yaratmaya yönelik ifadelerdir.”
 
YIĞMA BASKIYI ARTTIRDI
 
Altın arama sahasında 40’tan fazla kimyasal kullanıldığı vurgulanan raporun devamında tespit edilenler şöyle:  “Ana firma Anagold ve Çiftay başta olmak üzere tüm taşeronlarda, özellikle 2018-2019’dan beri yoğunlaşan bir üretim baskısı vardır… Daha hızlı ve daha fazla üretim için siyanür kullanımında makul kabul edilebilecek sınırlar aşılmıştır. Tekrar kullanılmak üzere dönen siyanür miktarının hesaplanandan düşük olması sebebiyle, kullanıldığı bölgede biriktiği öngörülmüş olmasına rağmen bu husus önemsenmemiş; bunu soran işçilere cevap olarak buharlaştığı söylenmek suretiyle işçiler yanıltılmıştır. Her durumda üretimin devam etmesi ve artırılması adına bütün sınırlar kademeli olarak aşılmıştır. Şüpheli ifadelerinden anlaşıldığı üzere Anagold, çalışanlara yığma alanında 36’ncı kata kadar çıkılabileceğini söylemiştir. Ancak 18’inci kattan sonra riskin arttığı bilinmekte, işçiler ve bilim insanlarının görüşleri çerçevesinde en fazla 25’inci kata kadar çıkmanın makul olduğu anlaşılmaktadır. 13 Şubat’ta yığma alanında 33 kat bulunmaktadır ve bunun siyanürlü toprak üzerindeki baskıyı artırarak alt katlardan patlamasına sebep olduğu düşünülmektedir. 
 
ÜRETİM ALANININ YAKININA YIĞMA
 
Ayrıca liç alanı hem yukarı hem de geriye doğru genişleterek büyütülmüştür. Liç yığma yapılan alan için uygun standart en fazla yüzde 10-12 eğim ve geniş bir alan olmasına rağmen Anagold yüzde 75-80 eğim oranına kadar dik bir alanda yığma yapmıştır. Çevrede standartlara uygun alanların da mevcut olduğu ancak tercih edilmediği, taşıma maliyetlerini düşürmek için riskli olmasına rağmen üretim alanının yakınına yığma yapıldığı işçilerin ifadeleriyle ve çevre keşfiyle tespit edilmiştir. Yine yığma alanında kullanılan çimento kalitesi ve miktarı da maliyetleri düşürme amacıyla yıldan yıla düşürülmüştür. Bunun da toprağın geçirgenliğinde azalmaya sebep olarak olaya etki ettiği düşünülmektedir. Kayan toprak, Anagold’un faaliyete geçtiği 2009-2010 yıllarından itibaren yaptığı ayrıştırma sonucunda kalan toprağın tamamıdır. Normal şartlar altında, en geç 2018-2019 döneminde başka bir yığma alanı açılmış ve sonraki üretimden kalan siyanürlü toprağın oraya yığılmış olması gerekmektedir. Ancak yine maliyeti azaltma politikası sebebiyle bu yapılmamış, liç yığma alanı üste doğru genişletilmiştir.
 
İŞÇİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI 
 
Dünyada benzer işlerde çalışanlardan en az 7 kat daha ucuza çalışma dayatılmıştır. Altın madenciliğinin başlamasıyla bölgedeki hayvancılık gibi diğer geçim kaynaklarının kademeli olarak tasfiye edilmesi de şirketin elini güçlendirmiş ve zorunlu çalışmayı pekiştirmiştir. İşçilere gereken dinlenme süreleri sağlanmamış, fazla mesai olağan hale getirilmiş, fazla mesaiye kalmak istemeyenler tehdit edilmiştir. Özellikle Bakanlığın kısa süreli kapatma kararından sonra maden tekrar faaliyete geçtiğinde ‘bu açığı kapatmak için’ işçiler daha uzun mesaiye ve üretim baskısına maruz bırakılmıştır. Ücret ve mesai saatlerinde geriye doğru gidiş, işçilerin ve amirlerin çalışma motivasyonunu kaybetmesine sebep olmuştur. 
 
17 Şubat 2024’te taşeron Çiftay işçileri siyanürlüğü toprağı kaldırıp taşımak üzere işbaşı yapmaya çağrılmıştır. Çiftay işçilerinin olağan durumda yaptığı iş dinamit patlatma sonra elde edilen cevherli toprak ve taşları ayrım yapılacak alana taşımaktır, hiçbir kimyasalla doğrudan temasları yoktur. İşçilerin önemli bir kısmı eğitim ve donanımı olmayan bu işi yapmaya zorlandıklarında itiraz etmiş, işi yapmaktan kaçınmıştır. Çiftay yönetimi buna karşı işçileri kendi iradeleriyle çalıştıklarına dair bir kağıt imzalayarak, işbaşı yapmakla 3 ay ücretsiz izne çıkmak arasında bir seçime zorlamıştır. 18 Şubat gecesi itibariyle sahada 10-20 cm kaymalar ve göçük riski olduğu için arama-kurtarma dahil bütün çalışmalar durdurulmuştur. Bu durum, Çiftay işçilerinin çekincesini haklı çıkarmıştır. Anagold işçilerine ise 19 Şubat 2024 tarihi itibariyle 1 Nisan 2024 tarihine kadar idari izinli oldukları bildirilmiştir.
 
İŞÇİLER MOBBİNG ALTINDA ÇALIŞIYOR
 
İşçiler üzerinde mobbing ve baskı yoğun şekilde uygulanmıştır. Bir ihtiyacı ya da talebi olan işçiler işten atılmakla tehdit edilmiş, çalışma boyunca açıkları aranarak baskılanmıştır. Çalışma koşullarına en ufak dahi olsa itiraz eden işçileri sürekli savunma vermeye çağırarak yıldırma politikası izlenmiş, yevmiye kesintisi ile cezalandırma olağan hale getirilmiş, işçiler aleyhinde sürekli tutanak tutulmuştur. Şirketin, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı dolayısıyla yelek vereceğini duyurduğu e-postaya, bunu kötü çalışma koşulları altında ‘sus payı’ olarak gören ve yalnızca kabul etmeyeceklerini ifade eden bir e-postayla cevap veren işçiler 4 günlük yevmiye kesintisiyle cezalandırılmıştır. İşçilerin çalışma alanlarında araç ve servislere görüntü ve ses kaydı yapan cihazlar yerleştiren Anagold, bu uygulama Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yasal olmadığı için işçileri onay belgesi imzalamaya zorlamıştır. Yine de imzalamayan işçiler de dahil olmak üzere bütün işçileri kayıt altına almış, herhangi bir işçiye baskı uygulamak istediğinde bu kayıtları kullanmıştır. İşçiler 13 Şubat’tan sonra yapılan görüşmelerde bu cihazlar yerine araçlara takip cihazları konulsaydı, göçük altında kalan işçilerin bir kısmının bulunabileceğini ifade etmiştir. 13 Şubat’tan 5 gün önce; normal çalışmaya ek olarak şirketin Acil Müdahale Biriminde (ERT) gönüllü olarak bulunan işçilerin bu görevden ayrılmak istemesi ‘toplu eylem’ olarak değerlendirilmiş, işçiler 13 Şubat gününde bu konuda savunma vermeye zorlanmıştır. 
 
 
Şirket tarafından sendikal özgürlükler tanınmamış, işçilere sendikal sebeplerle baskı uygulanmıştır. İşçilerin daha önce üyesi bulundukları yetkili sendika Türkiye Maden-İş, bu çalışma koşullarının işçilere dayatılmasında aracı kılınmış, şirketle beraber hareket etmiş, işçileri teskin etme ve hatta tehdit etme görevlerini şirket adına yürütmüştür. Şirket de attığı maillerde Türkiye Maden-İş’ten sık sık ‘sendikamız’ diye bahsederek; işçileri bu sendikadan istifa etmemeleri için tehdit etmiştir. 13 Şubat’tan 2 hafta önce Türkiye Maden-İş’ten toplu olarak istifa eden işçiler, faciadan 3 gün önce Bağımsız Maden-İş’e üye olmaya karar vermiştir. Bu karar şirket tarafından öğrenildiğinde işçilere toplu E-Posta gönderilerek Türkiye Maden-İş’in propagandası yapılmış ve şirketin tek muhatap olduğu sendika olarak lanse edilmiştir. İşçilerin yasadan doğan haklarını kullanması, hak arama özgürlükleri kapsamında güvence altında olan iş yavaşlatma, iş durdurma ve benzeri eylemlerde bulunması durumunda; işten çıkarmak da dahil her türlü disipliner yaptırımla karşılaşacağı ifade edilmiştir. 
 
 
2022 yılında maden sahasında yaşanan siyanür kaçağı sonrasında Anagold’un 3 ay kapatılması kararının ardından Türkiye Maden-İş üyesi olan işçilere ‘Sendikamız olarak işverenliğin kurulduğu ilk günden itibaren işçi sağlığı ve güvenliğine, çevreye, kısacası insana ve doğaya verdiği önem ve hassasiyete sonuna kadar kefil ve şahidiz’ ifadelerine yer verdiği bir mesaj göndererek patron yanlısı tutumunu ibret verici bir şekilde belgelemiştir. “
 
ANGOLD SORUMLULUKTAN KAÇMAKTA
 
Angold şirketinin sorumluluğuna dair de gözlem raporunda şunlar yer aldı: “Anagold şirketi, maden sahasında genel operasyonu hemen her ayrıntısıyla yürütmesine rağmen çok katmanlı bir taşeron yapısı inşa ederek sorumluluklarından kaçmaktadır. Kendi bünyesinde 402’si mavi yakalı 600 civarı işçi çalıştıran Anagold’un en büyük taşeronu Çiftay’da yaklaşık 1100’ü mavi yakalı, 200’ü beyaz yakalı olmak üzere 1300’den fazla işçi çalışmaktadır. Sahada daha 50-70 ve daha az işçi çalıştıran çok sayıda taşeron firma da bulunmaktadır. Bu yapının doğal sonuçlarından biri işçilerin güvenli çalışma koşullarına dair Anagold’un doğrudan sorumluluğunun gizlenmesidir. 13 Şubat sonrasında hazırlanan ilk ön bilirkişi raporunda Anagold’un ‘tali kusurlu’, taşeron şirketlerin ‘asli kusurlu’ olarak kabul edilmesi bu taşeronlaştırmanın yanıltıcı görüntüsüdür. Oysa sahada çalışan işçilerden alınan bilgiler doğrultusunda bütün taşeron şirketlerin Anagold’un emir ve talimatları altında ve onun iş planına sıkı sıkıya bağlı olarak çalıştıkları nettir. 
 
GÖÇÜK ALTINDAKİLERİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
 
13 Şubat günü ile ilgili olarak bu tespitin eksik yapılması esas sorumluların önemli bir kısmının görmezden gelinmesi sonucunu doğuracaktır. Göçük altında kalan işçilerden Abdurrahman Şahin ve Hüseyin Kara taşeron Kar-Sa Şirketi’nde borulama ekibinde, Şaban Yılmaz taşeron Asil Çöpler Şirketi’nde kepçe operatörü, Fahrettin Keklik ana firma Anagold Madencilik’te idari işler personeli, Ramazan Çimen ve Kenan Öz ana firma Anagold Madencilik’te kırıcı süpervizörü, Adnan Keklik ana firma Anagold Madencilik’te ADR kıdemli süpervizörü, Uğur Yıldız taşeron Çiftay Şirketi’nde kamyon şoförü, Mehmet Kazar taşeron Asil Keklik Şirketi’nde operatör olarak çalışmaktadır. Bu tablo hem taşeronlaşmanın sonuçlarını hem de maden sahası ve çevresinde çalışan bütün işçilerin taşeron ya da ana firma fark etmeksizin risk altında çalıştığını göstermektedir. Bundan sonraki süreçlerde bu durum göz önüne alınarak hareket edilmelidir.
 
Bakanlık denetimlerini de içeren bütün süreçler boyunca Anagold’un etrafındaki siyasi-idari-ekonomik ilişki ağı da tespit edilmiştir. Sömürge madenciliği tanımı, Anagold ve Türkiye’nin dört bir yanında yapılan madencilik pratiğinin politik, hukuki, ekonomik örüntülerini izah etmekte yetersiz kalmaktadır. 13 Şubat ile ilgili yayınlayacağımız ayrıntılı değerlendirmelerde ve bu konuya odaklanan raporlarda bu husus bütün ayrıntılarıyla ele alınacak ve açıklanacaktır.”

Diğer başlıklar

23:31 Temelli: Kürtlere rağmen bir politika söz konusu olamaz
23:25 X’te ‘#SaveRojava’ çağrısı
23:13 Özerk Yönetim’den uluslararası topluma çağrı: Sessiz kalmayın
23:05 Kobanê’de 1’i çocuk 2 kişi katledildi
22:52 Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli
22:40 Heyva Sor a Kürdistan’dan Rojava’yla dayanışma çağrısı
22:21 Kürtler Rojava için kesintisiz seferberlik başlattı
21:15 Ferhad Şamî: Kimse çetelere bel bağlamasın
21:04 İstanbul'da saldırılar protesto edildi
20:58 Ayşegül Doğan: Gelin tarihi fırsatı değerlendirelim
20:20 Minbic’te 3 kadın katledildi
20:12 Oktay: Hafızası olmayan halklar yenilgiye mahkumdur
19:47 Bombalanan Tişrîn Barajı hizmet dışı kaldı
18:54 MHP’li Yıldız’dan hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısı
18:52 Aydeniz: Saldırılar, Kürt halkına yönelik uluslararası boyut kazanan tehditlerdir
18:47 İsrail Savunma Bakanı: Suriye'nin güneyinde steril savunma bölgesi kurulması emri verdim
18:20 ‘Türkiye’de son 1 yılda 70 binin üzerinde insan tutuklandı’
18:14 Sağlıkçı Abdullah Alagündüz defnedildi
18:07 Colemêrg’te taciz faili uzman çavuş darp edildi
17:41 Kuzey ve Doğu Suriye 2024 bilançosu: 162 kişi katledildi
17:36 Asgari Ücret Belirleme Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi
17:20 Türkiye’nin Eyn Îsa saldırısında 8 kişi katledildi
17:10 IFJ: 2024 yılında 104 gazeteci öldürüldü
17:07 Uyuşturucu madde satan kişiye halk müdahalesi
16:34 Askerlerin ablukaya aldığı köyde 9 gözaltı
16:07 Meclis önünde adalet talep ettiler
15:49 Emeklilerden kayyım politikasına tepki
15:36 Türkiye ve SMO'nun saldırılarına tepki: Bijî berxwedana Rojava
15:34 Aydın, gazeteci ve sanatçılar Êlih’e ziyaret: Kayyım politikalarına karşı çıkalım
15:18 11 ayda TİHV'e 692 işkence başvurusu
14:23 DEM Parti Eş Genel Başkanları: İnsan hakları için mücadele edeceğiz
14:17 İnsan Hakları Haftası'nda Rojava'ya saldırılar protesto edildi
13:37 Gazeteci Nazım Daştan: Demokratik yaşam umudunu yok etmek istiyorlar
13:13 Qereqozaq Köprüsü bombalandı
13:12 Rojava için yardım kampanyası: Kobanê ruhuyla hareket edelim
12:54 10 Ekim’de katledilenler anıldı: IŞİD'i besleyenler bugün başka çetelerle iş birliği yapıyor
12:44 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
12:37 Serêkaniye’de İHA düştü
12:36 İstinaf Hasret Tutal’ın katiline verilen ‘indirimli’ cezayı onadı
12:30 Mehmet Sincar davası mütalaa için ertelendi
11:47 Bakan Tunç'tan İmralı başvurusuna dair açıklama
10:51 Tişrin Barajı’nda şiddetli çatışmalar
10:44 DEM Parti’den asgari ücret önerisi: En az 35 bin TL olmalı
10:40 Ekim ayında işsizlik arttı
10:38 Farqîn’de 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı
10:35 'Türkiye taşlar yerine oturmadan Kürt kazanımlarını tasfiye etmek istiyor'
09:23 Cezaevinde 30'un üzerinde kitap yazdı: Mücadelenin yolu edebiyattır
09:22 Efrin-Şehba Kantonu Meclis Eşbaşkanı: Bu vahşetin sonlanması için harekete geçilmeli
09:13 Wan-Erdîş karayolunda iki zincirleme kaza: 2 ölü, 45 yaralı
09:10 Meteorolojiden sağanak ve rüzgar uyarısı
09:09 ‘Aileye’ ayrılan bütçe ‘kadına’ ayrılan bütçenin 3 katı
09:07 Tarıma ayrılan bütçe çiftçinin değil şirketlerin cebine gidiyor
09:03 Şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusu
09:03 Kahvaltıların vazgeçilmezi peynir artık alınamıyor
09:00 10 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:35 Bütçeye şerh: Alternatif model demokratik modernitedir
08:14 Bayındır: Çözümün zemini ve zamanı geldi, fırsatı kaçırmayalım
07:00 Avrupa ülkeleri Suriyelilerin iltica başvurularını askıya alıyor
09/12/2024
23:46 Suriye’de eski rejime ait askeri depo ve araçlar bombalandı
23:31 Colemêrg’te polis şiddeti: Darp raporu alan gençler gözaltında
22:59 Avrupa’da saldırılar protesto edildi: Her yerde ses çıkaralım
22:19 Amedspor, sahasında 2-1 galip geldi
21:57 DAİŞ’liler SMO adıyla Minbic’e gidiyor
21:55 Bursa'da bir kadın katledildi
21:13 İnsan Hakları Haftası kapsamında konser verildi
20:47 YPJ Sözcüsü Rûken Cemal: Minbic’te tarihi bir direniş var
20:36 Erdoğan: Suriye’de yeni bir dönem başladı
20:14 İzmir'den Polonez işçilerine destek
19:30 Bakırhan’dan çağrı: Büyük fırtınaya karşı Rojava ile diyalog kurun
19:09 Til Temir'de SİHA düşürüldü
18:38 Kılıçdaroğlu trafik kazası geçirdi
18:28 El Cezire: Suriye'de başbakan Muhammed El Beşir olacak
18:20 Hatimoğulları: Parlemento Kürtlerle ortak yaşamın yollarını bulmak için çalışmalı
18:19 Kobanê’ye saldırı: 2 çocuk katledildi
18:14 Eyn Îsa saldırısında 45 Suriye askeri öldürüldü
17:27 DİSK Basın-İş: Her 4 gazeteciden biri asgari ücretle çalışıyor
17:21 Yüksekdağ’ın savunmaları kitaplaştırıldı
17:15 Şerif Gören meslektaşları tarafından uğurlandı
17:11 Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri: Merkezi yönetimin borcu 8,8 trilyon
16:49 10 aydır belediye çalışanlarının maaş farkı ödenmiyor
16:45 Bakanlık yanıtladı: 11 ayda 709 tutuklu yaşamını yitirdi
16:11 Kayyım Êlih’te eşbaşkanların belediyeye girişini engelledi
15:52 Gergerlioğlu’da bir yılda bin 700 ihlal başvurusu
15:44 Suriye İnsan Hakları Örgütü’nden BM’ye Türkiye çağrısı
15:09 Taciz faili müftüyü tutuklama talebine ret
15:01 SİHA saldırısı: 3 kişi yaralandı
14:56 Kobanê köylerine saldırı
14:42 DEM Parti: Kuzey ve Doğu Suriye’de savaş suçu işleniyor
14:30 Eşbaşkanları ziyaret eden heyet: Bu gidişata itirazımız var
14:24 Minbic’te son durum
14:18 TEV-DEM’den ‘QSD güçlerinin yanında olalım’ çağrısı
13:49 İsrail Dışişleri Bakanı: Kürtlere yönelik saldırılar durdurulmalı
13:37 Türkiye'nin 8 yıldır hedef aldığı Minbic'te halklar direniyor
12:48 Cizîrê bölgesinin Zirgan ilçesi bombalandı: 1 yurttaş katledildi
12:38 Minbic neden hedefte?
12:07 MKG’den Kasım raporu: 38 gazeteci yargılandı
11:38 Helikopter kazası: 1’i tuğgeneral 6 asker yaşamını yitirdi
11:31 ‘Doğum uzmanı’ olmadığı için Dilan Durmuş yaşamını yitirdi
10:48 Türkiye’nin SİHA saldırısında 12 sivil katledildi
10:08 Kadınlar şiddette karşı savunma tekniklerini öğreniyor
09:32 Sadr’dan Suriye için diyalog çağrısı
09:29 KCK: Suriye’de çözüm Demokratik Ulus ile mümkündür
09:23 KNK: Rojava'nın kazanımlarının yok edilmesi Başur'un statüsünün de yok olmasıdır
09:05 Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali Mersin'de başlıyor
09:04 Sahil yoluyla büyüyen zemin sıvılaşması heyelanları arttırıyor
09:00 09 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:57 Aldar Xelîl: Türkiye’nin müdahalesi Suriye krizini derinleştiriyor
08:36 Meteoroloji'den 10 kent için sarı kodlu uyarı
08:13 Minbic Askeri Meclisi: Savunmanın ikinci aşamasına geçildi
08:05 Xwebûn ‘Rojava’yı savunmak farzdır!’ manşetiyle çıktı
08/12/2024
23:43 Özerk Yönetim’den halka ‘uyanık olun’ çağrısı
23:35 Sêrt’te hikaye ve müzik dinletisi
22:35 Erdoğan’dan KYK bursu açıklaması
21:12 TASS: Beşar Esad ve ailesi Moskova’da
20:38 Ferhat Şamî: Minbic’i işgal etmek kolay değil
20:16 Gazze’de 44 bin 708 kişi hayatını kaybetti
19:52 Kongra Star’dan tüm Suriyeli kadın örgütlerine çağrı
19:50 Mamak'ta miting: İnsanca yaşamak istiyoruz
18:50 Kuzey ve Doğu Suriye genelinde sokağa çıkma yasağı
18:46 34 siyasi parti ve kuruluştan QSD’ye destek
18:29 KCDK-E’den Minbic çağrısı: Halkımız Avrupa’da ayağa kalkmalı
18:25 TBB Başkanlığı’na yeniden Sağkan seçildi
18:01 Minbic Askeri Meclisi: Saldırılar kırıldı
17:47 Zübeyir Aydar: Büyük bir savaş olabilir, Rojava’nın sesi olmalıyız
17:32 Fabian Molina: Demokrasi ve istikrarın kalesi Rojava korunmalı
17:24 Savaş uçakları Özerk Yönetim binasını bombaladı
17:14 Hediye Tekin’in cenazesi kadınların omzunda taşındı
17:07 ‘Kurtuluş Rojava Devrimi etrafında birleşmekten geçiyor’
17:04 Rengîn Kültür Sanat Derneği açıldı
16:59 Eşbaşkan Zeydan: Gasp edilen belediyeleri halka teslim edin
16:18 DBP'den ‘Suriye'de demokratik bir yönetim’ çağrısı
16:16 İzmir’de 'Ortadoğu'da savaş ve Türkiye'ye etkileri' paneli
16:09 ‘Ortadoğu’ sempozyumu: Çözüm Önder Apo ile görüşmedir
15:17 DBP eş genel başkanları kitap fuarını ziyaret etti
15:04 Rusya’dan Esad açıklaması: Suriye'den ayrıldı
14:52 Pentagon: Suriye'de askeri varlığımızı sürdüreceğiz
14:46 MSD’den ‘Yeni Suriye’ açıklaması
14:41 Kartal’da ‘İnsanca yaşam’ mitingi: Birlikte direnecek, birlikte kazanacağız
14:20 Özerk Yönetim’den açıklama: Diyaloğa hazırız
14:09 İstanbul’da kitle Kartal Meydanı’na yürüdü
13:40 Tahliye edilen 400’e yakın aile Tebqa Kantonu’na ulaştı
13:22 DEM Parti: Geçiş yönetimi ile Suriye’deki normalleşmenin önü açılmalı
13:09 Minbic Askeri Meclisi saldırılara direniyor
12:48 Fuarda ‘Çîrokên Dengbêjan’ etkinliği
12:41 Irak, Şam Büyükelçiliği’ni tahliye etti
12:25 BM Temsilcisi Pedersen: Bugün Suriye tarihinde bir dönüm noktası
12:24 Şerif Gören yaşamını yitirdi
11:59 Türkiye Barolar Birliği yeni başkanını seçiyor
11:52 Minbic’in köylerine bombardıman
11:47 Rejimden kalan kamu binaları İç Güvenlik Güçleri’nin denetiminde