MÊRDÎN - Mêrdîn ve çevre kentlerden bir araya gelen sanatçılar, farklı kültür ve halkların rengini yansıtmayan “Mardin Bienali”ne alternatif olarak kendi sergilerini açtı.
Mêrdîn’de bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Mardin Bienali” 15 Mayıs’ta eski Alman Karargahı’nda “Daha uzaklara” şiarıyla başladı. 15 Haziran’a kadar çeşitli etkinliklerle devam edecek olan bienal, içeriği itibariyle tartışmaları da beraberinde getirdi. Halklar mozaiği olarak bilinen kentteki kültür ve halkların renginin bianelde yer almaması tepkiye neden oldu. Bienalde, yoğunluklu olarak dijital çalışmalara yer verilmesi, hazırlanan bilgilendirme notlarının Türkçe ve İngilizce ile sınırlı tutulması en çok eleştirilen konuların başında geldi. Yine sergilenen eserlerin kente ve bölgeye dair herhangi bir mesaj içermememesi de tepki çeken bir başka nokta oldu. Mêrdîn ve farklı kentlerden gelen sanatçılar, bienale alternatif olarak kendi sergilerini açtı.
Çok sayıda sanatçının fotoğraf, heykel, resim, performans ve daha birçok sanat ürünü ile katıldığı alternatif etkinlikler, kentin farklı noktalarında tarihi mekanlarda sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. 5 Haziran’a kadar devam edecek olan sergilerde sanatçılar eserleri ile vermek istedikleri mesajları yurttaşlara anlatırken, bilgilendirmelerini de Türkçe, Kürtçe ve Arapça başta olmak üzere kente birçok dilde yapmayı tercih ediyor.
‘4 ŞAİR, 4 ŞİİR, 4 İŞ, 4 YÜREK’
Bienal’e paralel olarak Keldani Kilisesi’ndeki “Dört Çarpı Dört” isimli Poetik Enstalasyon Sergisi ile etkinliklerde yerini alan sanatçı Mehmet Latif Sağlam, Ahmet Arif’in 33 Kurşun, Hasan Hüseyin’in Koçero, Nazım Hikmet’in Kadınlarımız ve Orhan Veli’nin İstanbul Türküsü şiirlerini taş, metal ve resimlerden yaptığı eseri ile yurttaşa sunuyor. Sergisini “4 şair, 4 şiir, 4 iş ve 4 yürek” olarak anlatan Sağlam, “Bu enstalasyon sergisi şiir kökenli bir sergidir. Açtığımızda şiir yorumcusu arkadaşların burada performansları oldu. Benim için mekan da çok önemliydi. Sergimde isimlerinden anlaşılacağı gibi beni etkileyen şairlerden yola çıktım. Özellikle şiir kökenli şairlerin malzemeleri sözcüklerdir. Sözcüklerle anlatmaya, ifade etmeye çalıştıkları duyguların benim heykeltıraş ve ressam olmamdan dolayı bunların plastik karşılığı ne olabileceği arayışına girmiştim. Ahmet Arif’in 33 Kurşun, Hasan Hüseyin Koçero, Nazım Hikmet’in Kadınlarımız ve Orhan Veli’nin İstanbul Türküsü’nden bir kare platformu oluşturdum. Bu platform aynı zamanda Kilisenin mimari yapısına uygun bir platform” dedi.
BİENAL UZAKLARA, ALTERNATİFİ ÖNE VE YAKINA BAKIYOR
Türkiye’nin birçok yerinde sergi açtığını ancak Mêrdîn’de ilk defa sergi açtığını kaydeden Sağlam, “Mardin Bienali ile aynı zamana denk gelmesi, hem yerel halk hem de şehir dışından gelen vatandaşların sergimizi izleme şansı bulması açısından önemli. Bu anlamda alternatif sergiler, dışarıdan gelecek olan bir de Bienal için gelen vatandaşlar için de olumlu karşılanıyor. Çünkü bu tür sergilerle sanatseverleri bir arada bulma şansınız var. Bizler de bu tür etkinliklerden besleniyoruz” dedi. Sanatçı arkadaşlarından Mende Koyuncu’nun Bienal ile ilgili yaptığı eleştiriye dikkat çeken Sağlam, Koyuncu’nun “Bienal’in teması ‘daha uzaklara’ iken Latif Sağlam, öne ve yakına bakıyor” dediğini hatırlatarak, bienal eleştirisi açısından bu cümlenin anlamlı olduğunu söyledi.
Sanatla uğraşan ve özellikle sanatla uğraşan gençlerin takdir edilmesini istediğini kaydeden Sağlam, “Vatandaşlarımızın onların sergilerine katılım sağlayarak onları motive etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizleri besleyen sanatsever izleyicilerimizdir. İzleyicilerimiz olmasa sanattan bahsetme şansımız yoktur” dedi.
‘KÜRT SANATÇILAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR’
Fotoğraf sanatçısı Tehsîn Beravî de, yıllar içinde çektiği çok sayıda fotoğrafları Arkeo Sanatevinde sergiliyor. Uzun yıllardır doğa fotoğrafları çektiğini kaydeden Beravî, uzun zamandır bir sergi yapmayı amaçladıklarını ve bunun için en iyi zamanın Bienal zamanı olacağını düşündüklerini söyledi. Bienal düzenleyicilerinin Mêrdîn ve çevre kentlerdeki sanatçıları, Kürt sanatçıları görmezden geldiğini kaydeden Beravî, “Bienal kendi gerçekliğinde bölgenin sorunlarına uzak bir etkinlik. Bölgenin, Mêrdîn’in sorunlarını görmüyor, görmek de istemiyor. Bu nedenle sanatçıları da dışarıdan getiriyorlar. Bienali düzenleyenler de zaten nasıl bir şey yapabilecekleri konusunda, bienalin çerçevesini çizmek konusunda bölgedeki sanatçılarla bir araya gelme ihtiyacı duymuyor. Bu nedenle Mêrdîn’in sanatçıları da görünmek için kendi başlarının çaresine bakmak zorunda, kendilerine bir yol bulmak zorunda kalıyor” dedi.
‘AMAÇ BÖLGENİN SORUNLARINI GÖSTERMEK’
Beravî, şunları söyledi: “Şimdi gezip baktığımızda karşılaştırdığımızda yerel sanatçıların işlerinin de daha kaliteli olduğunu görüyoruz. Bölgenin sorunlarına dikkat çekebiliyorlar. Mesela Şemrex’te Eti Bakır fabrikası var ve doğaya zarar veriyor. Kimse bundan bahsetmiyor. Yine siyasi-politik sorunlar zaten var. Bunları dile getirebiliyoruz. Paralel yapmaktaki amacımız öncülüğümüzü daha fazla gösterebilmek, bir ses çıkarabilmek” dedi.
MA / Ahmet Kanbal