SÊRT - Anadilin nesillere aktarılmasında büyük sorumluluğun ailelere düştüğünü belirten Sêrtli yurttaşlar, “İnsan dilini konuşamadığı yerde yok olur” diyerek, Kürtçe için daha fazla mücadele edilmesini istedi.
Yıllardır asimilasyon politikalarına maruz kalan Kürt halkı, özellikle anadili Kürtçeye dönük saldırılara karşı büyük bir mücadele verdi, vermeye de devam ediyor. 1932 yılında Suriye’nin başkenti Şam’da Celadet Alî Bedirxan öncülüğünde yayın hayatına başlayan ilk Kürtçe dergi Hawar’ın ilk sayısının yayımlandığı tarih olan 15 Mayıs, Kürt Ulusal Kongresi tarafından 2007’den bu yana Kürt Dil Bayramı olarak kutlanıyor.
Bu yıl “Her der Kurdî her dem Kurdî” sloganıyla 1 Haziran’a kadar sürecek eylem ve etkinliklerle talepler yükseltilirken, Sêrt’te mikrofon uzattığımız yurttaşlar, anadilin önemine dikkat çekti.
ASIL ROL AİLELERE DÜŞÜYOR
Anadilin nesilden nesile aktarılmasında önemli rolün ailelere düştüğünü belirten Abdulhakim Seven, “Kimse aslını unutmamalı. Anadili neyse o dille konuşmalı” dedi. Okula gittiği yıllarda Türkçe bilmemesinden kaynaklı yaşadığı zorluklara değinen Seven, “Herkes hangi dilde anlıyorsa o şekilde okursa daha iyi” diye belirtti.
EVDE EĞİTİMİN ÖNEMİ
Anadilinin kaybolmaması için evde çocuklarıyla Kürtçe konuştuğunu dile getiren Ömer Suçin, “Çocukların en büyük öğretmeni anne ve babadır. Kürt halkı dilini unutmasın. Bu bizim hakkımız, tarihimiz. O yüzden herkes Kürtçe kitaplar alsın, çocuklarıyla evde Kürtçe konuşsun. Kimse bunu engelleyemez. Dışarıda engellense bile evinde konuşabilirsin. Devlet bu imkanı vermese de sen evde kendini eğitebilirsin” ifadelerini kullandı. Kürt halkının dili için daha fazla mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Suçin, özellikle Kürt doktor, avukat ve öğretmenlerin dillerine sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
‘HER HALK DİLİYLE VAR’
“Dilimizle varız” diyen Remzi Dayan, şunları belirtti: “Hala yasaklanıyor ama direniyor, dilimizi savunuyoruz. Kürtlerin, Kürtçeyi unutmaması ve unutturmaması gerekiyor. Bu hepimizin üzerine farz. Taleplerimiz kabul edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Çevresel faktörlerin tehlikelerine dikkati çeken Salih Özdemir de, “Komşularımız, çevremizin hepsi Türkçe konuşuyor. Çocuklarımızda bu yüzden Kürtçe konuşamıyor. Aileler çocuklarıyla Kürtçe konuşmalı. Dilimizi yasaklıyorlar. Metropollerde kimse kendi anadilini konuşamıyor. Her yerde Kürtçe konuşulmalı” ifadelerini kullandı.
‘ANADİLİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Kürtçenin eğitim dili olmasını isteyen Ayten Bilek, “İnsan kendi dilini konuşamadığı yerde yok olur çünkü kimliksiz gibidir. Okullarda anadilde eğitim verilmesi gerekiyor. Sêrt’te 3 dil var; Arapça, Kürtçe ve Türkçe. Ancak biz anadilimiz Kürtçeyi rahat konuşamıyoruz. Çocuklar okulda Türkçe eğitim aldığı için asimile oluyor. Aileler Kürtçe konuştuğu takdirde çocukta öğrenir. Önce aile ondan sonra okul. Her iki yerde de Kürtçe öğretilse sorun kalmaz” diye belirtti.
Anadilinin Kürtçe olduğunu ve Türkçeyi çok iyi bilmediğini söyleyen Zeki Yeşilkavak, “Niye Kürt dilini yasaklıyorlar? Anadilimizden vazgeçmiyoruz” dedi.
MA / Rukiye Adıgüzel