Amed Barosu'ndan Kürt sorununa çözüm raporu

AMED - Amed Barosu’nun Kürt sorununun çözümüne dair hazırladığı raporda, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, kayyım, siyasi partilerin kapatılması, anadilde eğitim, koruculuk sistemi, tecrit ve tutsakların "umut hakkı"na dair birçok öneri yer aldı. 

Amed Barosu, “Türkiye'de Kürt meselesi bağlamında toplumsal barış için hukuki gereklilikler ve öneriler” raporunu açıkladı. Baro binasında yapılan basın toplantısında, baronun Kürt sorununun çözümü noktasında önerileri sıralandı. 
 
Toplantıda konuşan Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, hukuki reformların Kürt sorununun çözümüne katkı sunacağına vurgu yaptı. Kürtlerin en temel haklarının dahi kısıtlandığına dikkati çeken Eren, Kürt meselesinin çözümünün tüm Türkiye'yi şekillendirecek bir dönüm noktası olacağını söyledi. Eren, "Bu çözüm ancak yeni bir anayasa ve kapsamlı yasal değişikliklerle mümkün" dedi. 
 
ÇÖZÜM İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR 
 
Eren, son dönemlerde Kürtçeye dönük saldırılara işaret ederek, "Kürtçe stranlar eşliğinde halay çekilmesinden kaynaklı yersiz suçlamalarla oluşturulan yargı tehditleri, yaşanan tutuklamalar ve hükmedilen cezalar, kayyım politikası ve uygulamaları, Kürtçe trafik yer işaretlerine ilişkin idari engellemeler, Kürt meselesine ilişkin uygulanagelen inkar ve red politikalarını bizlere göstermektedir” diye kaydetti. 
 
Kürt sorununun temel bir insan hakkı sorunu olduğunu belirten Eren, temel haklarının güvence altına alınması, Kürt kimliğinin tanınması ve kültürünün yaşatılması için uluslarüstü insan hakları belgelerine uygun anayasal ve yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydetti. 
 
Eren, “Anayasal vatandaşlık, anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi taleplerin karşılanması için hukuki değişikliklerle birlikte, uluslararası bir insan hakları standardının uygulamaya koyulması ve bir bütünen temel hakların hukuki güvenceye alındığı hukuk sisteminin oluşturulması gerekmektedir” dedi. 
 
'YENİ ANAYASA KAPSAYICI OLMALI’
 
Kürt sorununun kalıcı bir barışçıl çözümü için yeni anayasanın önemine değinen Eren, "Kürt meselesinin çözümü için yeni bir anayasa, toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı, özgürlükçü ve demokratik bir temele dayanmalı. Türkiye’nin çok etnisiteli yapısını tanıyan ve bu nedenle herhangi bir etnik, dini ve ya mezhepsel kimliğe atıfta bulunmayan bir başlangıç bölümü; yine herhangi bir kimlik veya sınıfa dayanmayan kapsayıcı bir vatandaşlık tanımı ve demokratik yönetimi esas alan ademi-merkeziyetçi bir idari yapılanma olmalıdır” önerisinde bulundu. 
 
'TÜRKİYE VATANDAŞLIĞI' VURGUSU
 
Anayasanın ilk maddelerindeki "Türklük" vurgusunun Türkiye'nin çoğulcu yapısıyla bağdaşmadığını ifade eden Eren, anadilin hayatın her yerinde kullanılması gerektiğini dile getirdi. Türk vatandaşlığı yerine “Türkiye vatandaşlığı” ibaresinin yer alması gerektiğini belirten Eren, "Demokratik hukuk devletinde adaleti tesis etmekle görevli olan yargının, bağımsız, tarafsız ve hak temelli bir pratiğe sahip olması gerçek işlevine uygun biçimde çalışabilmesi için zorunludur” dedi. 
 
Yargı bağımsızlığının önemine değinen Eren, “Yargının bağımsızlığı ve yargıcın tarafsızlığı önündeki yapısal sorunların giderilmesi, keyfi yargı süreçlerine ilişkin önlemlerin alınması ile Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanması hususunda tedbirlerin alınması gerekir” dedi. Eren, Terörle Mücadele Kanunu'ndan kaynaklı yaşanan ihlallere dikkati çekerek, ilgili kanunun yürürlükten kaldırılması gerektiğini vurguladı. 
 
Eren, şunları söyledi: "Uluslararası mevzuat hükümlerine konulan çekinceler, anayasal ve yasal hükümler gözetildiğinde, kayyım uygulaması, hasta mahpuslar ve tecrit sorunu, yersiz yargı tehdidi ile temel hakların kullanımına yönelik engeller ve sınırlamalar yapısal nitelikte sorunların bulunduğunu göstermektedir. Türkiye’de muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasalar, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, temel haklara ilişkin hukuki güvenceler sağlanmadan kalıcı bir toplumsal barış sağlamak mümkün olmayacaktır. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü, etkili bir demokratikleşme ve hukuk perspektifi geliştirilip uygulanmadıkça bu adaletsizlik sarmalı hem artarak devam edecek hem de geçmişte yaşanan adaletsizlikler asla telafi edilemeyecektir.”
 
RAPOR VE ÖNERİLER
 
 
60 sayfalık raporda, "Uluslararası Politika Önerileri" yer aldı. Önerilerde, Türkiye'nin uluslararası sözleşmeler ve protokollerdeki çekincelerini kaldırması istendi. Raporda, "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının 1991 tarihli yasanın kapsamı dışında bırakılan bütün hükümleri imzalanıp onaylanmalıdır. Bu hükümleri iç hukukun parçası haline getirmek için gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır” önerisine yer verildi. 
 
Yeni anayasada, “Türk milleti” ifadesinin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları” olarak değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Siyasi partilerin kapatılmasını öngören maddenin anayasadan çıkarılması istendi. 
 
Raporda, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay davalarına işaret edilerek, Etkin, şeffaf ve iyi işleyen bir yargı sisteminin temeli, insan haklarını koruma güvencesine sahip mevzuat hükümleri ile hakimlerin ve savcıların hak temelli yargı pratiğine dayanmaktadır. Yargı sisteminin, herkesin temel hak ve özgürlüklerine saygıyı adil ve bağımsız bir biçimde güvence altına alacak şekilde onarılması gerekir” diye belirtildi.  
 
YASAL DEĞİŞİKLİKLER 
 
Raporda, yasal değişikliklere dair kimi öneriler sıralandı. Raporda, insanlığa karşı suç kategorisine giren işkence ve kötü muamele, öldürme, yargısız infaz, faili meçhul, gözaltında kayıp gibi suçlarda zaman aşımının geçerli olmadığını belirten hükmün ilgili maddeye eklenmesi istendi. 
 
Şu değişiklikler raporda yer aldı: 
 
"* Türkiye, Zorla Kaybedilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi ve Roma Statüsünü onaylamalıdır. 
 
* Yasadışı Örgüt Yöneticiliği veya Üyeliği Suçu (TCK 314/1-2. Madde) 3713 sayılı kanunun 2/1. Fıkrası ve 3. Maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 314. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları birlikte değerlendirilmelidir. “Suçun Tanımının Netleştirilmesi”, “Açıklık ve Belirlilik”, “Kanıt Standardı” getirilmelidir.
 
* Yasadışı Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüte Bilerek Ve İsteyerek Yardım Etme (TCK 220/7. Madde) maddesinin yürürlükten kaldırılmalıdır.
 
* Üye olmamakla birlikte Örgüt Adına Suç İşleme (314/3. Madde) maddesi de yürürlükten kaldırılmalıdır. 
 
* Madde 299 (Cumhurbaşkanına Hakaret),  Milleti, Devleti Aşağılama (TCK Madde 301) maddeleri kaldırılmalıdır. 
 
* TMK içinde yer alan 1. Madde, 2. Madde, 3, 4, 5, 6’ncı madde,  Madde 7/2 maddelerinin “muğlaklık” nedeniyle yürürlükten kaldırılmalıdır." 
 
'UMUT HAKKI KARARLARI UYGULANMALI'
 
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölünceye kadar devam ettiği ve bu durumun "umut hakkı"na aykırı olduğu kaydedildi. Raporda, "(...) şartla salıverme süresinin 4’te 3 olacağı, bu kişilerin yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulacağına dair düzenleme umut hakkına, BM Mandela Kurallarına, Hukuk devleti ilkesine, korunması gereken hukuki yarar ve eşitlik ilkesine, ölçülülük ilkesine açıkça aykırıdır. Abdullah Öcalan, Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan açısından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olunmuştur. AİHM tarafından alınan kararlarda, umut hakkına işaret edip, sağlık nedeniyle salıverme ya da affın AİHM içtihatları bağlamında AİHS madde 3 ile uygun salıverilme umudu olarak değerlendirilemeyeceğini, Vinter v. Birleşik Krallık Kararına atfen cezanın gözden geçirilmesine dair herhangi bir usulü düzenlemenin yokluğunda AİHS m. 3 ihlalinin cezaya hükmedilmesi anında vuku bulacağı belirtilerek umut hakkı kapsamında, AİHS 3. Madde ihlaline karar verilmiştir. AİHM ilkeleri doğrultusunda Türk Hukuku’nda karşılık bulamayan 4 ilke; Cezanın Hukuken İndirilebilir Olması, Cezanın İnfazının Hükümlünün Resosyalizasyonuna ve Tehlikelilik Halinin Son Bulmasına Elverişli Olması, Cezanın Gözden Geçirilmesi Sürecinde Hükümlünün Usulü Güvencelere Sahip Olması, Cezanın Fiilen İndirilebilir Olması düzenlenmelidir" denildi.  
 
Raporda, adli suçlarla eşit bir infaz rejimi koşullarının oluşturulması, tecrit sonucunu doğuran infaz uygulamalarının kaldırılması, "umut hakkını" ihlal edici nitelikteki maddelerin yürürlükten kaldırılması, infaz ertelemesindeki ayrımcı düzenlemenin kaldırılması, Polis Vazife Salahiyet Kanunu’ndaki belirsizliklerin ortadan kaldırılması gibi taleplere yer verildi. 
 
TECRİT KALDIRILMALI
 
Cezaevlerindeki tecridin kaldırılması, tecrit cezasının mevzuattan çıkarılması, bu kurallara uygun olarak infaz kanunu, tüzüğü ve yönetmeliğin düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda şu öneriler sıralandı:
 
"* Mahpusların insan olmalarından kaynaklanan onur ve değerine saygı, 
 
* Tıp ve sağlık hizmetleri kurallarına uyulması, 
 
* Sağlık çalışanlarının rolü, 
 
* Mahpuslar ile ilgili tüm işkence veya insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalandırma belirtilerinin veya iddialarının yanı sıra tüm gözaltı ölümlerinin soruşturulması, 
 
* Zor koşullar altındaki ülkeler göz önüne alınarak özgürlüğünden yoksun bırakılmış hassas grupların korunması ve özel ihtiyaçlarının karşılanması, 
 
* Kanuni temsile erişim hakkının sağlanması, 
 
* Şikayetlerin yapılabilmesi ve bağımsız denetimin gerçekleştirilebilmesi, 
 
* Ülkelerin BM Mandela Kurallarına uyumunun sağlanması, 
 
* BM Mandela Kurallarını uygulayacak hapishane personeli ve diğer personelin eğitiminin sağlanması, gerekir” denildi. Raporda, “5275 sayılı kanunda belirtilen disiplin cezaları ile ilgili düzenlemeler BM Mandela Kuraları gözetilerek yeniden düzenlenmeli, Hapishanelerdeki Tecrit Başta Olmak Üzere İnsan Onuruna Aykırı Tüm Uygulamalar Kaldırılmalı, mevzuat hükümleri insan hakları hukukuna uyarlanmalıdır.  3713 Sayılı TMK’nin 17/2. Maddesi yürürlükten kaldırılmalı, 5275 sayılı yasanın 48/4. Maddesine göre iyi hal süreleri gözetilerek, şartlı salıverilme kararları alınmalıdır."
 
HASTA TUTSAKLAR 
 
Raporun hasta tutsaklara dair bölümünde, infaz erteleme için gerekli sağlık raporları için tam teşekküllü sağlık kuruluşlarından alınan raporların yeterli olacağı yönünde düzenleme yapılması istendi. "Toplum güvenliği bakımından tehlikeli" kriterinin ilgili kanunun maddesinden çıkarılması gerektiği vurgulandı. İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi kararlarına karşı temel hakların korunmasına dair yasal güvencenin sağlanması gerektiği belirtildi. 
 
OHAL VE KHK'LER 
 
Olağanüstü Hal (OHAL) kanunu nedeniyle temel hak ve özgürlüklerin keyfi biçimde askıya alındığına dikkati çekilen raporda, OHAL ve OHAL KHK’lerinin kaldırılması gerektiği ifade edildi. Yine kayyım atamaya gerekçe yapılan maddelerin kaldırılması istendi.
 
Geçici köy koruculuğuna dair, "Geçici ve gönüllü bütün köy korucuları görevden alınmalı, ivedilikle silahsızlandırılmalıdır. Suç işlemiş olan korucuların yargılanmasını sağlayacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Suç işlememiş korucuların yaşı gelmiş olanlarının derhal emekliye ayrılmaları, diğerlerinin ise güvenlik, eğitim gibi hassas sektörler dışındaki kamu sektörlerinde istihdamlarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi. 
 
SİYASİ PARTİLER KANUNU 
 
Siyasi Partiler Kanunu’na da atıfta bulunulan raporda, “Kürt Sorununun demokratik çözümü için öncelikle Kürt seçmen ve siyasetçilerin demokratik hayata katılma hakları tanınmalı ve kullanılır hale getirilmelidir. Bu amaçla:  81. maddenin tamamı kaldırılmalıdır. Siyasi Partiler Kanununun 101. maddesi yeniden düzenlenerek siyasi partilerin kapatılması, AİHM içtihadı ile Venedik kriterleri ışığında zorlaştırılmalıdır. Buna göre, sadece şiddet kullanımını açıkça savunan veya şiddete başvuran partilerin kapatılması öngörülmelidir. 1982 Anayasasından önce uygulanmayan ve toplumun siyasi iradesinin parlamentoya yansımasını engelleyecek derecede yüksek olan seçim barajı,  yüzde 5’e indirilmelidir.  Bütün siyasi partilerin, büyüklüklerine ve aldıkları oyların oranına bakılmaksızın, hazineden yüzde 3 oranında yardım almaları sağlanmalıdır. Önerilen bu iki düzenleme, Anayasaya eklenecek hükümlerle anayasal güvence altına alınmalıdır" denildi. 
 
ANADİLDE EĞİTİM 
 
Raporda, anadilde eğitim vurgusu öne çıktı. Raporda, “Milli Eğitim Temel Kanununda yapılacak bir değişiklikle, anadili Türkçe olmayan çocukların okul öncesi eğitimi anadillerinde yapmaları sağlanmalıdır. Farklı dillerde anadilde eğitim için yasal altyapının oluşturulması ve hukuk metinlerinde yeknesaklığın sağlanması için önlemler alınmalıdır” önerileriyle dil konusuna değinildi. Harf Kanunu’nda Türkçede olmayan harflerin kullanımı önündeki yasal engeller ile TCK’nın 222’nci maddesinde yer alan cezai müeyyidelerin kaldırılmasının önerildiği raporda, “Bu amaçla: Harf Kanunu’nun 2. ve 4. maddeleri kaldırılmalıdır. TCK’nın 222. maddesi kaldırılmalıdır .Madde 1’de Türkçe zorunluluğunun yanında ikinci ve sonraki seçenekler olarak farklı dillerin kullanılabileceğine ilişkin değişiklikler yapılmalıdır” diye kaydedildi. 
 
‘SOYADI KANUNU’
 
Raporda Soyadı Kanunu’na ilişkin, “Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan ‘aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle’ ifadesi kaldırılmalıdır. Soyadı Kanunu’nun 6. maddesinde, soyadı seçiminde idareye verilen tasarruf yetkisi kaldırılmalıdır. Soyadı Tüzüğü’nün 5, 7 ve 8 numaralı maddeleri kaldırılmalıdır” önerisine yer verildi. 
 
'KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMELİ'
 
Raporun sonuç bölümünde, şu ifadelere yer verildi: “Kürt meselesini doğuran asıl unsur, 100 yıllık dönemde Cumhuriyet’in farklı etnik unsurlarını, asimilasyondan entegrasyona uzanan dönüştürme süreci, Kürtlerin etnik ve siyasi kimlikleriyle varlıklarını sürdürmeye izin vermemesi oluşturmaktadır.  Anayasa’nın başlangıç bölümü dahil olmak üzere bütününde Türk etnik kimliğine vurgu hâkimdir. Bu vurgu anayasa metni boyunca sıkça tekrarlanan ‘Türk vatanı ve milleti, yüce Türk devleti, Türk milleti Türk dili, Türk kültürü’ gibi ifadelerle kendisini göstermektedir. Bu dil farklı etnik kökene mensup insanlardan oluşan Türkiye toplumunun çoğulcu yapısı ile bağdaşmamaktadır.
 
Toplumsal hayatın farklı alanlarını düzenleyen çok sayıda yasada Türk etnik kimliğine referans ve vurgu içeren hükümler yer almaktadır. Bu durum, Türk etnik kimliğine mensup olmayan Kürt ve diğer vatandaşları dışlamaktadır. Anayasal vatandaşlık, anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi taleplerin karşılanması için hukuki değişikliklerle birlikte, uluslararası bir insan hakları standardının uygulamaya koyulması ve temel hakların hukuki güvenceye alındığı hukuk sisteminin oluşturulması gerekmektedir. 
 
YARGI TEHDİDİ KALDIRILMALI
 
Türkiye'de insan haklarının durumu son 40 yılda önemli ölçüde kötüye gitmiştir. Terörle mücadele yasaları ve güvenlik önlemleri, Kürt kimliği, dili ve kültürüne yönelik son dönemde yaşanan saldırılarda yargı araçsallaştırılmakta, toplumun muhalif kesimlerini kriminalize etme ve meşru çalışmalarını ‘anayasal düzene tehdit’ olarak nitelendirmek için kasıtlı olarak kötüye kullanılmakta ve yurttaşlar yargı tehdidi ile cezalandırılmaktadır. Türkiye’de muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasalar, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, temel haklara ilişkin hukuki güvenceler sağlanmadan kalıcı bir toplumsal barış sağlamak mümkün olmayacaktır. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü, etkili bir demokratikleşme ve hukuk perspektifi geliştirilip uygulanmadıkça bu adaletsizlik sarmalı hem artarak devam edecek hem de geçmişte yaşanan adaletsizlikler asla telafi edilemeyecektir.”
 
 

Diğer başlıklar

11:58 Atölyelere katılan kadınlar: Eşitsizliği artık evde konuşmaya başladık
11:46 Kütahya'da kısa aralıklarla 3 deprem
10:59 Qamışlo'daki Kürt Konferansı yarın başlıyor
10:36 3 gün sürecek 28. Kadın Sığınakları ara kurultayı başladı
10:33 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:18 Kürtçe romanın toplatma kararına itiraz
10:08 Sırrı Süreyya Önder’in doktoru: Zayıf da olsa umudumuz var
10:04 Narin Güran davası başladı
09:59 2 kızlarını kaybettiler, diğerlerini yaşatmak için doktor arıyorlar
09:43 Dışarıda sabahlayan yurttaşlar: Toplanma alanları yetersiz, güvende değiliz
09:42 Bakırköy'de zincirleme kaza
09:40 İstanbul'da artçı depremler sürüyor
09:18 Suriye'deki Alevi kadınlar: Özerk Yönetim halklar için umuttur
09:16 Cezasızlık politikası kadın katillerini koruyor
09:13 Kayyım yandaş şirket için tasarruf tedbiri dinlemedi: Kahve ve çikolataya 4.5 milyon harcadı
09:12 Her deprem sonrası aynı soru: Hazırlıklı mıyız?
09:11 Emekçiler taleplerini Kadıköy’de haykıracak
09:09 Amed, Newroz ruhuyla 1 Mayıs’ı kutlayacak
09:06 Sosyolog Löwy: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşma zamanı geldi
09:04 Hasta tutsak Akpınar’ın annesi: Oğlum serbest bırakılsın
09:01 TJA'lı Gem: Eşitlikçi toplum için örgütlülüğümüzü büyüteceğiz
09:00 Gençlik örgütleri: 1 Mayıs'ta tarihi çağrıyı sahipleneceğiz
09:00 Av. Özen: Abdullah Öcalan’ın konumu yasal güvence altına alınmalıdır
09:00 25 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
07:57 Kütahya'da 4,5 büyüklüğünde deprem
24/04/2025
23:53 DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan'dan ev ziyaretleri
23:02 Mêrdîn’de LİDAŞ vurgunu: 700 milyonluk mal varlığına tedbir konuldu
21:50 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından 291 sarsıntı kaydedildi
21:42 Avukat Bilece’ye ev hapsi verildi
21:30 Hasta tutsak Engin Uysal’ın durumu Meclis gündeminde
20:03 DBP ve DEM Parti heyeti Kuzey ve Doğu Suriye'ye geçti
19:46 DEM Parti PM üyesi Aydoğdu gözaltına alındı
19:10 İstanbul'da 3.7 büyüklüğünde deprem
19:08 IMF 14 yıl sonra Suriye'ye yetkili atadı
19:07 Hewlêr'de önemli görüşmede Kürtlerin geleceği tartışıldı
18:52 Evin Cezaevi'nde Hüseyinnejad protestosu
18:50 SES: Çapa Tıp Fakültesi'ndeki riskli binalar boşaltılmalı
18:41 Tuzla’da patlama: 5 işçi yaralandı
18:37 Ürdün, Müslüman Kardeşler örgütünün bütün faaliyetlerini yasakladı
18:18 'Direk danslı' 23 Nisan gösterimine soruşturma başlatıldı
18:14 Çin'den Trump'a yalanlama
18:08 Eğitim Sen üyesinin işe iadesi ‘istihbari bilgiler’ gerekçesiyle reddedildi
18:04 DEM Parti’den deprem için araştırma önergesi
18:00 Hesekê'de Ermeni Soykırımında katledilenler anıldı
17:46 Çocuk Bakanlığı talepli kanun teklifi Meclis’e sunuldu
17:34 Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: Kürtlerin hakları dikkate alınmalı
16:55 Ermeni Soykırımı anmalarında adalet talebi
16:54 Demirtaş hakkında yeni bir dava açıldı
16:45 Hasta tutsak Demir'in tedavisi engelleniyor
16:43 Suriye'deki Alevi katliamına karşı insan zinciri: Çığlığa ses verin
16:32 MEB’in zorunlu kıldığı kermeste en az 15 çocuk zehirlendi
16:31 Bismil’de husumetli iki aile barıştırıldı
16:24 Kadınlardan 1 Mayıs buluşması
16:07 CHP’nin olağanüstü kurultayının iptali başvurusu
15:58 Emekçiler ‘Kamu Çerçeve Protokolü’ taleplerini sıraladı
15:41 Şirnex Belediyesi'nde vurgun yapan Kılınç: İzne ayrılmadım
15:39 İran rejimi 3 Kürt imamı gözaltına aldı
14:56 Temelli görüşmeyi anlattı: Tecride dair adım atılacağı söylendi
14:28 Emekçilere 'Sağlık-Sen’e üye ol' dayatması
14:09 'Hasta tutsak Yanık'a özgürlük' çağrısı
13:43 AFAD'ın büyük İstanbul depremi için tahliye planı
13:37 Bakanlardan deprem açıklaması
13:21 Hasta tutsak Çam'ı ziyaret eden kızı: Durumu kötü, acil tahliye edilmeli
13:10 Ateşkese rağmen Türkiye’nin saldırıları sürüyor
12:36 Rezan Belediyesi'nin 1 yılı
12:18 Görüşme sonrası açıklama: Öcalan’ın koşulları amasız fakatsız değişmeli
12:17 İzmir'de 1 Mayıs'a katılım çağrısı
11:32 Mazlum Ebdî ve Îlham Ehmed, Neçirvan Barzani ile görüştü
11:20 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:12 Karabulut'tan 7.6'lık deprem uyarısı: Seferberlik başlatılmalı
11:10 Tutsak gazeteciler Uçar ve Aksu’nun iddianameleri hazırlandı
10:45 DEM Parti için sürecin ön koşulu 'umut hakkı'nın uygulanması
10:32 DEM Parti ile Adalet Bakanlığı görüşmesi başladı
10:10 Kadın Sığınıkları Kurultayı Wan’da düzenlenecek
10:01 Ermeni Soykırımı 110. yılında: Yüzleşme çağrısı
09:57 İmralı’ya faks gönderen tutsak yazara hücre cezası
09:54 İstanbul'da halk geceyi dışarıda geçirdi
09:18 Hesandin'de 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı iptal davası
09:16 Oğlu kaybettirilen anne: Çözüm Abdullah Öcalan’ın yol haritasında
09:15 1 Mayıs’a çağrı: Sesimizi, itirazımızı birleştirelim
09:14 'Sezaryen yasağıyla kadın bedeni üzerinde tahakküm kurulmak isteniyor'
09:12 Agirî'de çiftçi kooperatifi kurma hedefi
09:11 ÖHD’li Demirci: İnfaz kanunu hasta tutsaklar için düzenlenmeli
09:09 Üniversite öğrencileri: Nasıl doğuracağı kadını ilgilendirir devleti değil
09:07 Kalp krizi geçiren tutsak Çam için yeni başvuru
09:07 İBB dosyasını takip eden avukatlara gözaltı
09:06 Cezaevindeki kitap yasağı yargıya taşındı
09:06 Tutsaklardan 'süreç karşıtı' medyayı boykot çağrısı
09:05 Girdi maliyetleri, DEDAŞ ve kuraklık: Araziler kuru, çiftçi borçlu
09:04 Maurizio Acerbo: Öcalan'ın önerileri barışın anahtarıdır ve evrensel değerdir
09:04 9 yıldır hastalığı teşhis edilemeyen tutsağın dişleri döküldü
09:00 24 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:41 Marmara Denizi'nde 4.6 büyüklüğünde deprem
08:22 Qamişlo’da halklardan Ermeni Soykırımı anması
08:02 Hewlêr'de önemli görüşme
07:56 Ankara'da gözaltına alınan öğrenciler serbest
23/04/2025
22:21 Ankara’da öğrencilere polis müdahalesi: 11 gözaltı
21:18 Sağlık Bakanı: 236 kişi depremden etkilendi
20:55 DEM Parti ile Adalet Bakanı Tunç’un görüşme saati belli oldu
19:50 İçişleri Bakanı: Depremde can kaybı yaşanmadı
19:23 HDK, DEM Parti ve DBP heyetinin ziyaretleri sona erdi
18:28 Deprem nedeniyle Gezi Parkı'nda kurulan çadırlara polis müdahalesi
18:09 Tişrîn Barajı’ndan seslendiler: Zafere kadar eylememiz sürecek
17:47 Hol Kampı’ndaki güvenlik operasyonu sona erdi
16:24 Wan’da 1 Mayıs programı belli oldu
16:16 İstanbul’da okullar 2 gün tatil edildi
16:13 Gözaltındaki 3 öğrenci serbest bırakıldı
16:07 Fransa Dışişleri Bakanı’ndan Bağdat’a ziyaret
16:06 İstanbul Valiliği: Can kaybı yok, 151 kişi yaralandı
15:48 Ticaret odaları ve borsalarından çağrı: Nisêbîn Sınır Kapısı açılsın
15:44 Erdoğan: Sıkıntılı bir durum görünmüyor
15:41 İstanbul'da 3 saatte 51 deprem
15:27 Deprem sonrası halk Gezi Parkı’na sığındı
15:18 Çelik’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:05 Büyükçekmece'de iki ayrı deprem
15:02 Gülcan Kaçmaz Sağyiğit: Hasta tutsaklar için acil adımlar atılsın
14:50 Amed’de 1 Mayıs'ın adresi İstasyon Meydanı
14:48 ‘Kadın ölümlerinin üzeri intihar denilerek örtülemez’
14:31 AFAD: Can kaybı ve yıkım ihbarı bulunmamaktadır
14:21 Yer bilimci Naci Görür: Asıl deprem 7'nin üzerinde olacak
14:16 Edirne Valiliği ve Silivri Belediyesi'nden deprem açıklaması
14:00 Kazada yaşamını yitiren 8 kişi Colemêrg’te defnedildi
13:59 İstanbul Valiliği: Herhangi bir yıkım ihbarı alınmadı
13:54 Eş Genel Başkanlar: Tüm imkanlarımızla İstanbulluların yanındayız
13:45 Bakan Uraloğlu'ndan deprem açıklaması
13:27 ÖHD'li Bilice'nin ilk duruşması yarın görülecek
13:25 Naci Görür: Fay enerji biriktiriyor, dikkatli olmak lazım
13:03 İstanbul'da art arda deprem
12:55 Mahkemeden Trump'ın medya kuruluşlarını kapatma kararına durdurma emri
12:53 Kayyım 23 Nisan'da çocukları ağlattı!
12:52 İstanbul'da deprem
12:14 DEM Parti yarın Bakan Tunç'la görüşecek: Masada hangi konular var?
12:03 Kürtçe sözlük 'örgütsel' sayılmıştı: AYM’den ihlal kararı
11:35 Hasta tutsak Çam'ın infazının ertelenmesi için başvuru
10:41 DEM Parti MYK'si toplandı
10:17 AKP’li başkan ‘husumet’ gerekçesiyle hizmeti kesti!
09:50 'Çekilme' iddiaları ve dengeler
09:20 Şirnex Belediyesi'nde şişirilmiş fatura vurgunu
09:07 'Proje okul atamaları şeffaf, denetlenebilir olmalı'
09:06 Alevilerin talebi: Eşit yurttaşlık, inanç özgürlüğü ve barış
09:05 Kadınlardan 'sezeryan' tepkisi: Yönetmeliği geri çekin
09:04 Koyunlarını satıp yolcular için han inşa etti
09:03 Ölümlerin ve ihlallerin gölgesinde 23 Nisan
09:01 Bir oğlunu yitirdi, bir oğlu PKK'de: Tek taraflı barış olmaz
09:00 23 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
22/04/2025
23:24 HDK, DEM Parti ve HDP heyeti Hewlêr’de temaslarını sürdürüyor
22:48 Kayıp kadının cenazesi bulundu
21:28 İsrail’in saldırılarında 30 kişi hayatını kaybetti
21:13 Hindistan'da silahlı saldırı: 20 turist yaşamını yitirdi
21:10 ABD'de yönetimin kapatma kararı aldığı medya kuruluşu çalışanlarından eylem