İZMİR- DAD İzmir Kadın Meclisi'nin düzenlediği kahvaltıda konuşan Gültan Kışanak, sistemin insanları metalaştırmasına karşı Alevi inancı felsefesinin hayatta tutulmasının önemli olduğunu söyledi. 

 

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi Kadın Meclisi, Kürt siyasetçi Gültan Kışanak'ın da katılımıyla dernek binasında düzenledikleri kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıda Alevi inancına yönelik yürütülen politikalar, kadın mücadelesi ve Kürt sorunu tartışıldı.

 

DAD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nebat Çelik, iktidarın Alevilere kendince bir misyon biçtiğini vurguladı. Zorunlu din dersleri ile mücadele ederken son olarak da ÇEDES'in çıktığını kaydeden Çelik, "ÇEDES’le mücadele ederken Dersîm’de sempozyum düzenleniyor. Onun dışında bir de Alevi Cemevi Başkanlığı kurdular. Bunlara karşı mücadele ediyoruz ama yeterli miyiz? Bunu biraz tartışmamız lazım” dedi. 

Çelik, 25 Kasım’ın yaklaştığını ifade ederek kadınları alana çağırdı. 

 

'İNANCIMIZI YAŞATMAMIZ KIYMETLİ'

 

Gültan Kışanak da insanların sistem tarafından bir meta haline dönüştürüldüğünü dile getirdi. İnsanların iradesizleştirilmeye çalışıldığına dikkati çeken Kışanak, “Çok sistematik bir saldırı var bu felsefeye ve bunu kendilerinin tariflediği bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Oysa biz biliyoruz ki can olmak bugün bizim modern toplumlarda konuştuğumuz yurttaş haklarının en donanımlı haline sahip olmaktır. Biz birbirimize 'can' diye hitap ederken karşımızdakine ne kadar değer verdiğimizi, onun da bir değer olduğunu, eşit olduğumuzu, kimsenin kimseye hükmetmediğini, canların arasında tam bir fiili ve hukuki gerçek eşitlik olduğunu söylüyoruz. Bu nedenle bizlerin bir arada olmamız, bu felsefeyi, bu inancı yaşatmamız son derece kıymetli” ifadelerini kullandı.

 

'İDEAL TOPLUM'

 

Günümüzde aranan ideal toplumun, Alevi felsefesiyle yaşayan toplum olduğunu belirten Kışanak, “İdeal toplum insanların kendi toplumsallığı içinde komünal bir hayatının olması, birbirine değer vermesi, herkesin eşit olmasıdır. Çeşitli adlar altında da olsa insanların gelecek olarak aradığı yer burası. Biz de onun için bu değerlerimizi kaybetmemeliyiz. Bunu daha çok yaşamalı, yaşatmalıyız” diye konuştu.  

 

Ardından “Jin, Jiyan, Azadi” ve “Munzuruma dokunma” sloganları ile kahvaltı sona erdi.