ANKARA - FİSA Çocuk Hakları Merkezi İzleme ve Raporlama Uzmanı Ezgi Orak, 2022 yılından bu yana 65 çocuğun çıkan yangınlarda yaşamını yitirdiği aktardı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, savaş, yoksulluk, açlık ve sefalet kıskacında yaşam mücadelesi veren çocukları korumak için 20 Kasım 1989 tarihinde "Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi" imzaladı ve söz konusu tarihten bu yana her 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanıyor. Ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana çocukların yaşadıkları hak ihlalleri katlanarak devam etti.
FİSA Çocuk Hakları Merkezi'nin medya izleme yoluyla elde edilen verilere göre, Haziran, Temmuz, Ağustos ayları boyunca ülke genelinde en az 256 çocuk önlenebilir sebeplerle yaşamını kaybetti. 2024 yılının yaz aylarında en fazla çocuk yaşam hakkı ihlalinin yaşandığı iller arasında ilk sırada, en az 22 çocuğun yaşamını kaybettiği Riha geldi. Ardından en az 14 çocuğun yaşamını kaybettiği İstanbul ve Konya geldi. Verilerde dikkat çeken bir diğer husus ise, çocuk intiharlarındaki ve zorla çalıştırılan çocukların ölümlerindeki artış oldu. Ocak-Ağustos ayları arasında 40 çocuğun intihara sürüklendiği belirtildi.
FİSA Çocuk Hakları Merkezi İzleme ve Raporlama Uzmanı Ezgi Orak
65 ÇOCUK YANGINLARDA YAŞAMINI YİTİRDİ
FİSA Çocuk Hakları Merkezi İzleme ve Raporlama Uzmanı Ezgi Orak, çocuklara dönük istismar ve çocuk ölümlerinin cezasızlık politikalarıyla ilişkili olduğunu vurguladı. Ezgi Orak, yakın bir zamanda İzmir'de 5 çocuğun evde çıkan yangında hayatını kaybettiğine işaret ederek, "Bu bilgi üzerine ev yangınlarında yaşamını kaybeden çocuklar hakkında bir araştırma yaptık. Fark ettik ki 2022 Ocak ayından bu yana 65 çocuk bu şekilde yaşamını kaybetmiş. Aslında bu bize yoksulluğu da anlatıyor. Bu bize bakım verenlerin üzerindeki yükümlülüğü de anlatıyor. Sorumluluğu da anlatıyor. Ama olay sonrası anne gözaltına alındı. Anne, o çocuklar o yangında yaşamlarını kaybettiği için sorumlu görülmüş ve gözaltına alınmış. Burada birinci sorumlu devlettir, çünkü devletin çocukların yaşam hakkını koruma yükümlülüğü var. Çocukların büyüyüp gelişebilecekleri alanları yaratma konusunda bir yükümlülüğü var” şeklinde konuştu.
RIHA’DAKİ DURUM
En çok çocuk ölümünün yaşandığı kentlerin başında Riha'nın geldiğine dikkati çeken Ezgi Orak, bir yılda en az 47 çocuk ölümünün gerçekleştiğini, 66 çocuğun ise iş cinayetinde hayatını kaybettiğini ifade etti. Ezgi Orak, "Çocuk işçiliğinin aslında en ağır biçimde bir hal var Urfa'da. TÜİK verilerine baktığımızda da aslında çocuk sayısının oransız olarak fazla olduğu bir kent. Göçmen mülteci sayısının çok fazla olduğu bir kent. Kayıt dışı çocuk çok fazla var ve buna yönelik bir politika var. Her ay 3 çocuğun, 5 çocuğun sadece sulama kanallarında yaşamını kaybettiği bir kent. Çok önlenebilir nedenlerle en çok sayıda çocuğun yaşamını kaybettiği bir kentten söz ediyoruz" diye kaydetti.
MESEM’DE ÇOCUK ÖLÜMLERİ
Zorla çalıştırılan çocukların ölümünde son dönemlerde Mesleki Eğitim Merkezleri'nin (MESEM) de etkisinin olduğunu vurgulayan Ezgi Orak, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yayınladığı verilerde çocuk işçilerinin azaldığını söylüyor. Evet, azaldı rakam olarak. Ama buna da bir kılıf buldular. Çünkü MESEM’le birlikte çıraklık eğitimi, örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alındı. Bakanlık, program ile ‘işletmelerin çırak ihtiyacının karşılanması ve çırak öğrencilerin ahilik kültüründen gelen usta çırak ilişkisiyle mesleklerini işbaşında öğrenmelerinin amaçlandığını’ belirtiyor. Bu programla öğrenciler haftanın 4 günü bir işyerinde pratik eğitim için çalışıyor, bir gün ise okulda teorik eğitim ve fark dersleri eğitimi görüyor. 11’inci sınıfı bitiren öğrenciler kalfalık, 12’nci sınıfı bitirenlere ustalık belgesi veriliyor ve bu program sayesinde ucuz iş gücü olarak kullanılıyor. Aynı zamanda bu programla çocuklar bir sendikaya veya bir örgüt kuruluşuna giremiyor ve örgütlenme haklıda elinden alınıyor. Bu programlarla her yıl çocuklar ölüyor” diye belirtti.