HABER MERKEZİ - Gazeteci, siyasetçi, avukat, akademisyen, şair ve yazarların da aralarında olduğu 200'ü aşkın kişinin gözaltına alınması birçok kentte protesto edildi.
Amed, Şirnex, Dêrsim, Bedlîs, Riha, İstanbul, Ankara, İzmir, Çanakkale ve daha birçok kentte dün yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, siyasetçi, insan hakları savunucusu, yazar ve şairin de olduğu çok sayıda isim gözaltına alındı. Gözaltılar, bugün birçok kentte protesto edildi.
İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, dernek binasında açıklama yaptı. Açıklamada, "Siyasi operasyonlara son verilsin, Nimet Tanrıkulu- Erdoğan Alayumat ve tüm gözaltılar serbest bırakılsın" pankartı açıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP) Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Barış Anneleri İnisiyatifi temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kurum, kuruluş üyeleri ve hak savunucusu da açıklamaya katıldı. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, "Gözaltına alınan herkes, çağırsalardı giderlerdi, ama ev baskınıyla alındılar. Bunu kabul etmiyoruz" dedi.
EREN KESKİN: DEVLET BARIŞ İSTEMİYOR
Ardından konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Türkiye'de 1990'lı yıllardan beri iktidar fark etmeksizin devlet şiddetinin devam ettiğini belirtti. Eren Keskin, "Bu devlet barış istemiyor. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın hepsi sivil insanlar. Ellerinde silah yok. Diyorlar ki biz sivil siyaset istemiyoruz. Hiçbirimiz can güvenliğimiz yok. Türkiye altına imza attığı uluslararası sözleşmenin hiçbirini uygulamıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) altında imzası var. Bizim protesto hakkımız, örgütlenme haklarımız var. Devlet bu hakların hepsini ihlal ediyor. Hiç kimse ses çıkarmıyor. Zaten iktidardan farklı olmayan bir ana muhalefet var. Bizim birbirimizden sarılmaktan başka çaremiz yok. Sonuna kadar bu arkadaşlarımızın takipçisiyiz" diye konuştu.
'DÜŞMAN MUAMELESİ YAPILDI'
Toplantıda, insan hakları savunucusu eşi Nimet Tanrıkulu'nun gözaltına alınması sürecini anlatan 78’liler Hareketi Kurucusu Celalettin Can, "Sabah kapıyı çaldılar. Paldır küldür aramalar yaptılar. Nimeti almaya geldiklerini söylediler. 'Elinizde bir belge var mı?' diye sorduğumuzda 'KCK üyeliği' dediler. 'Bilgisayar belge doküman ne almamız gerekiyor' dediler. Nimet için KCK üyesi DEM Parti üyesi gibi birçok üyelik yazıyordu. Karakolda saatlerce beklettiler. Avukat görüşü yasaktı. Saat 13.00'te alıp götürdüler. Cuma mahkemeye çıkaracaklar. Hayatlarını bozmayalım diye bir dertleri yok. Düşman muamelesi yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
SODAP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Fatma İnce, ise gözaltına alınan Sevtap Akdağ'ın DEM Parti'nin başlattığı Ekmek ve Adalet kampanyasının kurucusu ve yürütücüsü olduğunu vurgulayarak, "Sevtap DEM Parti MYK üyesiydi. Sevtap hem sınıfsal mücadele alanında hem Kürt özgürlük mücadelesinde çalışma yürütüyordu. Sevtap Akdağ nezdinde emek özgürlüğü mücadelesini yürütenler bugün gözaltında. Onun şahsında herkesin bırakılmasını istiyoruz ve gözaltıları kınıyoruz" diye belirtti.
Ardından söz alan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent tüzel kara bir düzenin devam ettiğini belirterek, "Bir psikolojik propaganda devam ediyor. Devlet şiddeti almış başını gidiyor. Toplum bu şekilde sindirilmek isteniyor. Bunun karşısında insan hakları emek demokrasi ve barış savunucuları olarak bunun son bulunmasını istiyoruz. Bunun karşısında direneceğiz, mücadele edeceğiz" dedi.
MERSİN
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, ülke genelinde yapılan gözaltılara tepki göstermek için Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yaptı. “Hukuksuz gözaltına alınanlar serbest bırakılsın” pankartının açıldığı eyleme çok sayıda kurum temsilcisi ve platform bileşeni katıldı. Mersin Emek ve Emek Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay, "Sendikacıların, demokratik kurum temsilcilerinin, siyasi parti yöneticilerinin, gazetecilerin gözaltına alınması siyasi iktidarın gücünün değil güçsüzlüğünün kanıtıdır” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
ADANA
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nda gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Avukat Şiar Rişvanoğlu için Adana Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Burada konuşan Av. Baran Taygun Metin, meslektaşlarının sadece bir kişinin ifadesi ile gözaltına alındığı bilgisi aldıklarını paylaştı. Metin, “Avukatlara ve hak savunucularına yönelik devlet eliyle saldırılarla güne başladık. Baroya haber verilmeden yapılan baskın hukukun açık ihlalidir” dedi.
Adana Barosu’nun eski başkanlarından Mengücek Gazi Çıtırık, avukatlık mesleğinin siyasi iktidar tarafından şekillendirilemeyeceğini vurgulayarak, meslektaşlarına destek çağrısında bulundu. Çıtırık, "Biz bu mücadeleyi büyütmek ve toplumsal tabana yaymak zorundayız. Türkiye bugünleri aşacak, ancak dayanışma olmadan bu mümkün değil" diye konuştu.
İZMİR
DİSK Ege Bölge Temsilciliği de Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un gözaltına alınmasına ilişkin Konak SGK önünde açıklama yaptı. "Gözaltılar, baskılar bizi yıldıramaz. Hukuksuzluğa karşı boyun eğmeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamaya TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ve İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ile çok sayıda işçi katıldı.
Açıklamada konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, gözaltıların hukuksuz ve keyfi olduğunu ifade ederek, Çalışkan ve Göksoy’un tutuklanması halinde tüm DİSK’in sahaya ineceğini ve gerekirse Ankara Adliyesi’ni ablukaya alıp tüm yolları kapatacaklarını söyledi. Yaşanan durumun işçi sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme politikalarının uzantısı olduğuna işaret eden Sarı, "Haksızlıkla, hukuksuzlukla DİSK’i teslim alacağını sananları uyarıyoruz. Bu yol ve yöntemlerle DİSK’i susturmaya çalışanlar çok oldu. Hepsinin akıbeti ortada ama DİSK yoluna devam ediyor. DİSK nice fırtınalardan, işçi sınıfının berrak sınıf bilincinin pusulasıyla çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Başkanlarımızı evlerini basıp gözaltına alarak, mesnetsiz suçlamalar yönelterek bizi teslim almayı hesap eden varsa buradan ilan ediyoruz: Tarihe bakın ve ders alın. Remzi Çalışkan ve Kemal Göksoy başkanlarımızı hemen serbest bırakın. Artık anlaşılması gerekir ki DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir zaman teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır" diye konuştu.
ÊLIH
DEM Parti Êlih İl Örgütü de Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, TJA aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Êlih Belediye Eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık ile DBP yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Burada konuşan DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, şunları belirtti: “İktidar, bir yandan el uzatıp, barış veya diyalog çağrısı yapıyor diğer yandan kayyımlar atanıyor, insanlar gözaltına alınıp tutuklanıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Sabahın erken saatlerinde evler basılıyor. Emniyete çağrılsa ifade verecek insanların evleri basılıp, gözaltına alınıyor. İktidar samimi ise bu tutumundan vazgeçilmeli.”
Açıklamanın ardından Gülistan Caddesi’ndeki esnaflar ziyaret edildi.
AMED
DEM Parti Amed İl Örgütü, Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan parti binası önünde gözaltılara tepki gösterdi. "Siyasi soykırım operasyonlarıyla demokrasi inşa edilemez" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.
Peyas Belediye Eşbaşkanı Berivan Gülşen Sincar, "Onlarca yıldır bu coğrafyada barışa saldırılıyor ve bu yönelimi kabul etmiyoruz" dedi. Berivan Gülşen Sincar, "Bugün sessiz kalırsak, kendisini kriz üzerinden sürdüren sistemin çözümsüzlük politikalarının kurbanları daha da çoğalacaktır. Bunu kabul etmediğimizi buradan tekrar beyan ediyoruz. Onurlu bir barış ve yaşam için omuz omuza dayanışmaya ihtiyaç var" dedi.
Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, savaş ortamlarında barışın inşa edilemeyeceğine dikkati çekti. Gözaltılara tepki gösteren Hatun, "Bizim kim olduğumuz bellidir. Belediye başkanlarıyız, gazeteciyiz, şairiz. Belediye eşbaşkanımızın evinin basılmasına karşıyız. Bu sizin hakkınız değildir. Mecliste Kürt meselesinin çözümü için 'beraber çözelim' diyorlar. Eğer cumhuriyetin ikinci yüzyılında çözüm bizim yok oluşumuz ise, biz bu çözümde yokuz. Biz de barışı, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz. Ne oldu da birden yüzlerce insanı gözaltına aldınız? Basın açıklaması yapıyoruz, şuan etrafımızda yüzlerce polis var. Bir daha söylüyoruz; bizim muhatabımız polisler değildir. 8 yıldır kayyımların yarattığı yıkımı tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu politikalardan vazgeçin. Hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Gözaltına alınanları serbest bırakın” şeklinde konuştu.
DEM Parti Amed İl eşbaşkanı Abbas Şahin ise, "İktidar, mahalle baskısıyla muhalefeti sindirmeye çalıyor. Sindirebildiniz mi? Hayır. Bizler hep şunu söyledik, iktidar kendi kirliliklerinde yok olacak. Yaptığınız askeri operasyonlar hiçbir anlam ifade etmiyor. Önce Kürt sorununu çözeceksiniz. Tecridi ortadan kaldıracaksınız ve Kürt sorununun çözümü için bir masa kuracaksınız" ifadelerini kullandı.
Protesto eylemi “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla son buldu.
HATAY
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, gözaltıları Sevsen Nevzat Şahin Ortaokulu karşısında yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada platform adına ortak metni DEM Parti Hatay İl Eşbaşkanı Naim Özbek okudu. "Yasaklarınız, gözaltılarınız, siyasal operasyonlarınız mücadelemizi engelleyemez!" diyen Özbek, bizzat "Saray’ın kendisinin" muhalefete saldırmakla mesai harcadığını ifade etti.
Kayyım atamalara tepki gösteren Özbek, "İktidar tarafından yürütülen saldırıların tamamı halkın itirazına, hak arama mücadelesine ve barış arayışına yöneliktir. Hedef alınan da halkın kendisidir, iradesidir. Yeter artık! Kendi koltuklarınızı korumak ve küçük çıkarlarınızı sürdürmek için topluma yaptığınız bunca kötülüğe son verin. Halka düşmanlık yapmaktan vazgeçin” dedi.
ANKARA
Ankara Emek ve Demokrasi Platformu da Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada “Siyasi operasyonlar son bulsun gözaltılar serbest bırakılsın” yazılı pankart açılırken açıklamayı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Dönem Sözcüsü Zelal Anğay yaptı.
‘SİNDİRME POLİTİKASINI SİSTEMATİKLEŞTİRİYOR’
Gözaltına alınan herkesin adresleri belli olduğu ve çağrılma durumunda ifade vermeye gidebilecek kişiler olduğu vurgusunu yapan Zelal Anğay, “Ancak iktidar gözaltı yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır. İktidarlarını sürdürmek ve faşizan politikalarına meşruiyet kazandırmak için demokratik eylem ve etkinliklere katılmamız yasadışı faaliyetlermiş gibi sunulmaktadır. Toplantı ve gösteri, demokratik haklarımızın kullanımı valiliklerin ya da idarecilerin hukuksuz kararlarına tabi kılınmaya çalışılmaktadır. Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu nedenle değil gözaltına alınmak, soruşturma açılması dahi anayasa ihlalidir” şeklinde konuştu.
MÊRDÎN
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu ise Karayolları Parkı’nda yaptığı açıklamayla gözaltıları protesto etti. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı açıklamayı platform adına KESK Dönem Sözcüsü Fırat Ergül yaptı.
Gözaltıların AKP-MHP’nin kendi iktidarını sağlamlaştırma operasyonlarının bir parçası olduğunu kaydeden Ergül, “AKP-MHP iktidarı, iktidarlarını sürdürmek için anayasada olan gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkımızı, demokratik eylem ve etkinliklere katılmamızı yasadışı faaliyetlermiş gibi göstermektedir. Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamında olan toplantı ve gösteri, demokratik haklarımızın kullanımı valiliklerin ya da idarecilerin hukuksuz kararlarına tabi kılınmaya çalışılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı gözaltına alınmak, soruşturma açılması dahi anayasa ihlalidir” ifadelerine yer verdi. Gözaltına alınanların serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Ergül, “Toplumsal muhalefet yürüten kesimler üzerindeki baskılar sonlandırılmalıdır” çağrısında bulundu.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.