HABER MERKEZİ - HSM Karargah Komutanı Murat Karayılan, Abdullah Öcalan'a verilen aile ve avukat görüş yasağı ile kayyım atamalarına işaret ederek, "Bu yöntemle sonuç alınamaz. Önderliğimize baskı yapma taktiğine son verilmelidir" dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 43 aylık mutlak tecridin ardından ilk kez 23 Ekim'de ailesinden bir isimle görüştü. Abdullah Öcalan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan ile aile görüşü kapsamında görüştü. Abdullah Öcalan, görüşmede tecridin halen devam ettiğine işaret ederek, "Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" mesajı verdi. "Yeni süreç" tartışmaları devam ederken, Abdullah Öcalan'a 3 aylık aile ve 6 aylık avukat görüş yasağı verildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İmralı'ya gitmek için Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu. DEM Parti'nin başvurusuna henüz bir yanıt verilmezken, yaşanan gelişmelere dair bir açıklama da Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan'dan geldi.
'ÇAĞRI DIŞINDA BİR ŞEY YAPMADILAR'
Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yer alan haberde; Murat Karayılan, Devlet Bahçeli'nin çağrıları dışında Kürt sorununun çözümüne dair herhangi bir adımın atılmadığını söyledi. Karayılan, “Hareketimiz, 'Önder Apo’nun geliştireceği sürecin arkasındayız' dedi. Hareketimiz bunu açıkça belirtti fakat Türk devleti aradan geçen zamanda hiçbir adım atmadı. Yalnızca 2-3 sefer Bahçeli’nin yaptığı çağrının arkasında durduğunu beyan etmesi oldu. Başka da bir şey yapmadılar" dedi.
'HİÇBİR MESAJ ULAŞMADI'
Abdullah Öcalan'ın PKK'ye mesaj gönderdiğine dair iddiaları yalanlayan Murat Karayılan, "‘Görüşmeler var’ dediler; Önder Apo’nun PKK’ye mesaj gönderdiğini ama PKK’nin kabul etmediğini belirttiler. Bu biçimde toplumun kafasını karıştırmak için özel savaş kapsamında propaganda yaptılar. Açıkça belirtelim; Şimdiye kadar Önder Apo’nun, Ömer Öcalan ile yaptığı görüşme ardından kamuoyuyla paylaşılan o iki cümlelik mesajı dışında Hareketimize hiçbir Önderlik mesajı ulaşmadığı gibi, Türk devletinden de ulaşan herhangi bir mesaj yoktur. Kısacası ortada somut hiçbir şey yoktur ama bu türden haberlerle sanki bir süreç varmış gibi gösteriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Biz hareket olarak Bahçeli’nin çağrısına anlam biçtik; onun için de Önder Apo’nun yürüteceği bir sürecin arkasında olduğumuzun açıklamasını yaptık" diyen Karayılan, Devlet Bahçeli’nin söylemleri ardından olumluya yorumlayabilecekleri herhangi bir adım atılmadığını kaydetti.
'SORUN ÇAĞRILARLA ÇÖZÜLMEZ'
Kürt sorununun Türkiye’nin en temel ve ciddi sorunu olduğunu söyleyen Karayılan, "Öyle bazı çağrılarla çözülecek bir sorun değildir. Yasal ve anayasal açıdan köklü değişim ve düzeltmeler yapılmadan çözülecek bir sorun değildir. Bu açıdan ciddi, inandırıcı adımlar atılmadan inanmak ve ona göre adımlar atmak mümkün değildir. Ortada böyle bir şey olmadığını göre çözüm diye bir şey de yoktur. Tersine hedefi gevşetme ve imha ile yok etme saldırıları vardır" şeklinde konuştu.
‘SONUÇLARI VAHİM OLUR’
Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Karayılan, son yapılan aile görüşünün tecridin kaldırıldığı anlamına gelmediğini dile getirdi. Karayılan, aile ve avukat görüş yasağı ile kayyım atamalarına işaret ederek, "Tüm bunların baskı kurma amaçlı olduğu açıktır. Bu yöntemle sonuç alınamaz. Her şeyden önce devlet, bu baskı ve şiddetle sonuç alma yönteminden vazgeçmelidir. Bu tarz bir yaklaşım ne ahlakidir ne de hukukidir; güveni tümden zedeleyen, gayri insani bir davranış biçimidir. Önderliğimize baskı yapma taktiğine son verilmelidir. Bilinmeli ki, son verilmezse bunun sonuçları vahim olur" diye kaydetti.