DÊRSIM - Görevden alınan Dêrsim Belediyesi Eşbaşkan Yardımcısı Mustafa Taşkale, “Kayyım bu belediyeden gidene kadar direnişimiz devam edecek” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) yönetimindeki Dêrsim Belediyesi’ne 22 Kasım’da İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu kayyım olarak atandı. Kayyımın atandığı gün Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, hakkında gözaltı kararı verildi. 24 Kasım'da ev hapsi şartıyla serbest bırakılan Birsen Orhan, daha sona Pêrtag (Pertek) ilçesinde bulunan evinde gözaltına alındı ve "toplantı ve gösteri yürüyüş kanununa muhalefet" ve "görevi yaptırmamak için direnme" iddialarıyla tutuklandı. Yaşanan irade gaspından sonra kayyım olarak atanan Vali Bülent Tekbıyıkoğlu’nun icraatları ise beton duvar örmek ve bileşen partilerinden olan eşbaşkan yardımcıları Mustafa Taşkale ile Ümit Kaya’yı görevden alarak, hakkında çok sayıda usulsüzlük iddiası olan AKP’li Ali Tekataş’ı başkan yardımcısı olarak atamak oldu.
Kayyım atamaları ve görevden alınmasını değerlendiren Mustafa Taşkale, belediye yönetimi ve belediye meclisi olarak görevlerini devam ettireceklerini söyledi.
‘DÊRSÎM ÖRNEK BİR MODELDİR’
Dêrsîm Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Mustafa Taşkale, Dêrsîm’in demokrasi güçleriyle yapılan ittifakla yönetildiğini ve bu ittifakın Türkiye’de örneğinin olmadığına vurgu yaptı. İttifak iradesinin 7 buçuk aydır kentte yönetimde olduğunu anımsatan Taşkale, “Tabi ki bir özgünlüğü vardır. Yani Türkiye'nin hemen hemen birçok yerinde benzer bir ittifak gerçekten yoktu. Devrimci sosyal, sosyalist güçlerin ve bir bütün olarak demokrasi güçlerinin buradaki ittifakı önemliydi” dedi.
Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atamalarına gerekçe yapılan cenazeye katılma ve kentteki doğa talanına karşı eylemlere tüm kent halkının katıldığını anımsatan Taşkale, “ Bunlar haksız ve hukuksuz bir gerekçeydi. Gerçekten hukuka da aykırı bir süreçti. Kayyım yaklaşık on gündür görevde ve yaptığı icraatlar caddelerin beton bariyerle kapatılması, içeride çalışanların başında polis bulundurması gibi icraatlardır. Kayyımı sadece Dêrsîm halkının değil tüm Türkiye’nin kabul etmemesi gereken bir şeydir. Sonuçta Türkiye de seçme ve seçilme hakkı diye bir şey var. Türkiye Cumhuriyeti sürekli bununla övünür ancak günümüzde seçme ve seçilme hakkına büyük bir darbe vurulmuştur. Ortaya konulan irade yok sayılıyor, tanınmıyor. Hakikaten yani insanların sesini ve seçilme hakkı hangi güvence altında mıdır? Bu durum halka ta bir ön yargı yarattı ve halkın hafızasında bir tahribatta yol açtı. Dêrsîm halkı bunun en yakın tanığıdır” diye konuştu.
‘RANT VE TALAN DÜZENİ SÜRDÜRÜLMEK İSTENİYOR’
Atanan kayyımların tek irade, tek karar anlayışına dayalı yönetimine dikkati çeken Taşkale, kayyımlarla rant ve talan düzeninin sürdürülmeye çalışıldığını belirtti. Kayyım tarafından görevden çıkarılmış olduklarını ancak meclis üyelerinin hala görevde olduğunu hatırlatan Taşkale, “Belediye meclisi üyesi arkadaşlarımız bugün kendi en demokratik hakkımız olan olağan toplantı sürecimize geçeceğiz. Belediyemiz salonunda toplantımızı gerçekleştirmek üzere yarın orada olacağız. Olur ki belediye meclisi toplantısı salonu kayyım tarafında halkın iradesi ile seçilmiş olanlara kapatılmış olabilir. Kapatılabilir ki bu kayyımın doğasında vardır. Bizler yine halkımızla birlikte belirlediğimiz yerde yani Yer Altı çarşısı üzerinde bir araya geleceğiz ” diye konuştu.
Belediye Meclis gündemlerini hem yeni önergelerle hem de olağan belediye meclis toplantısını halkla birlikte gerçekleştireceklerini söyleyen Taşkale, “Belediye Meclisi ve belediye yönetimi olarak bizler bundan sonraki süreçte de kayyımın ortaya koyduğu anti demokratik uygulamalara karşı yan yana olacağız. Aynı şekilde toplantılarını devam ettirecek ve gelişmeleri halkımızla paylaşmak üzere bu süreci sonuna kadar sürdüreceğiz. Kayyım bu belediyeden gidene kadar direnişimiz devam edecek. Bu halkın iradesi tekrar belediyeye gelene kadar süreci devam ettirmekte kararlıyız. Doğru olan da budur. Önemli olan halkın iradesidir” dedi.