ANKARA - DEM Parti, “Hayata Dönüş Operasyonu”nda katledilen tutsakları anarak, "F tipi tecrit sistemi, bugün Y tipi, S tipi ve yüksek güvenlikli hapishanelerle yeni bir boyut kazanmıştır" açıklaması yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 19 Aralık 2000’de cezaevlerine dönük "Hayata Dönüş Operasyonu" adı altında gerçekleştirilen katliama dair yazılı açıklama yaptı. DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan'ın yaptığı açıklamada, "Katliamla hedeflenen ve yüzlerce devrimcinin kanını taşıyan F tipi tecrit sistemi, bugün Y tipi, S tipi ve yüksek güvenlikli hapishanelerle yeni bir boyut kazanmıştır” denildi.
'HESAP SORULMADI'
“19 Aralık cezaevleri katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz” başlıklı açıklama, şu ifadelere yer verildi: "F tipi hapishanelere geçiş ve ağır tecrit koşullarını protesto etmek amacıyla Türkiye hapishanelerinde açlık grevi yapan tutsaklara karşı 19 Aralık 2000’de 20 hapishanede eş zamanlı yürütülen operasyonda 30 tutsak katledilmiş, 300’e yakın tutsak da yaralanmıştır. İnsan yaşamının gözetilmediği, kimyasal gazların kullanıldığı ve bir dehşetin yaşatıldığı bu katliama devlet tarafından 'Hayata Dönüş' adı verilmişti. Katliamın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen kamu görevlileri açısından cezasızlık politikası uygulanmış, hesap sorulmamıştır.
İMRALI’DA TECRİDİ AŞAN BASKI UYGULANIYOR
Katliamla hedeflenen ve yüzlerce devrimcinin kanını taşıyan F tipi tecrit sistemi, bugün Y tipi, S tipi ve yüksek güvenlikli hapishanelerle yeni bir boyut kazanmıştır. İmralı Ada Hapishanesinde ise tecridi aşan mutlak iletişimsizliğin uygulandığı çok özel baskı yöntemleri uygulanmaktadır. Cezaevlerinde 'Tredman' adı altında yürütülen programlar, tecrit ve hak gasplarının yöntemi olarak kullanılmakta, infaz rejiminde sık sık yapılan değişiklikler iyileştirmeden ziyade mevcut hakların kısıtlanması için kullanılmaktadır. Tüm bunların geldiği aşamada cezaevleri tecrit, hak kısıtlamaları, hayatlarını kaybeden hasta mahpuslar ve açlık grevleri ile anılmaya devam etmektedir.
19 Aralık 2000 operasyonunun yıl dönümünde ve Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle; Cezasızlık politikasının son bulması, cezaevlerinde hukuk kurallarına, ulusal üstü belgelere ve insan onuruna uygun davranılması, yasaların, 'Tredman' adı altında insan onuruna ve kişiliğine müdahale niteliğindeki kısıtlamalardan arındırılması ve buna uygun hukuki düzenlemeler yapılması ve insan onuruna aykırı bir uygulama ve müdahale olan tecrit sisteminden vazgeçilmesi için başta siyasi iktidar olmak üzere tüm topluma çağrı yapıyoruz."