ANKARA - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara işaret eden DEM Partili Zülküf Uçar, “Rojava'ya saldıranların yarın celladın, yezidin firavunun ve Nemrut'un dostları olarak anılacağını belirterek, ‘Mesele Kürt olunca zebani dost olur anlayışı var” şeklinde konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Heval Bozdağ ve Zülküf Uçar, Meclis Genel Kurulu’nda Türkiye’nin saldırılarına tepki gösterdi.
Bozdağ, halkların taleplerini dikkat almayan ülkelerin tek tek yıkıldığını söyledi. Kürtlerin Suriye’de Baas rejimi nedeniyle kimliksiz bir şekilde yaşamak zorunda bırakıldığını belirten Bozdağ, “Kürtler Suriye'yi yıksa, haklarıydı ama tüm bunlara rağmen, güç olduklarında dahi hep Suriye'nin bütünlüğünden ve demokratikleşmesinden yana tavır aldılar” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN DERDİ NE?’
Bozdağ, Suriye’de bir diktatörün devrildiğini belirterek, “Kim devirdi ve niye evrildi? HTŞ, ÖSO ya da SMO ve arkasındaki güçler neye tekabül ediyor? Buraya bir bakarsak burada bir halk hareketinden bahsetmek, devrimci bir müdahaleden bahsetmek mümkün değil. Arkasındaki emperyalist müdahaleyi ve amaçlarını düşünürsek; uzun yıllar sürecek bir istikrarsızlık ve çatışma hâli Suriye'yi bekliyor. Bugün orada Alevilerin katliamı söz konusu, Süryanilerin, Ermenilerin, Dürzilerin yerlerini, yurtlarını terk ettiklerini ve kaygılı bekleyişlerini görüyoruz. Kürtler yine kaygılı bir durumda “ şeklinde konuştu.
‘TAYYİN HAKKINI GÖZETEN BİR POLİTİKA İNŞA ETMELİ’
Bozdağ devamında şunları kaydetti: “Şu an Suriye'de en stabil yapı Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kurduğu eşit, demokratik bir toplum sözleşmesine dayanan, tüm halkları ve inançları kucaklayan Rojava devrimidir. Bu devrim tüm Suriye ve Ortadoğu halkları için onurlu bir yaşamın imkânlarını barındırmaktadır. Türkiye'nin alacağı rol; alt emperyal pratiklerle bu devrimi çalmak olmamalıdır. Türkiye'nin alacağı rol barış politikasını yürütmek olmalıdır. Bu Kürt barışı için de öncelikle atması gereken bir adımdır.”
'TEK BİR KİŞİYE CEZA VERİLMEDİ'
Söz alan Uçar ise 28 Aralık 2011 gecesi Roboskî'de 34 yurttaşın TSK tarafından bombalanmasına işaret etti. Uçar, “Tek bir kişi hakkında dahi soruşturma yürütülmedi, herhangi bir yargılama yapılmadı ve herhangi biri hakkında ceza verilmedi” dedi.
‘ÖZGÜRCE NEFES ALDIĞINDA SİZ NEFESSİZ Mİ KALIYORSUNUZ’
Aynı şekilde Êfrîn, Ayn İsa, Serikanî ve Kobanê’nin de bombalandığını da belirten Uçar, “Şimdi ise Kobani'den başlayıp Rojava'ya yeni bir katliam planlanıyor. Neden? Kürt halkının statü kazanması sizi neden korkutuyor, neden kâbusunuz hâline geliyor? Kürt özgürce nefes aldığında siz nefessiz mi kalıyorsunuz? Kürt kendini yönettiği zaman siz neden kriz yaşıyorsunuz? Kürt'ün kendi toprağını, ana yurdunu siz hangi gerekçeyle elinden almaya çalışıyorsunuz? Bütün bunların cevabını biz biliyoruz çünkü açık bir Kürt düşmanlığı var” dedi.
‘MESELE KÜRT OLUNCA ZEBANİ DOST OLUR’
Uçar devamla şunları söyledi: Rojava'ya saldıran güçlerin hepsi şu an DAEŞ üyesi. Diktirilen SMO gömleği dahi DAİŞ gömleğini, DAİŞ kimliğini gizleyemiyor. ‘Mesele Kürt olunca zebani dost olur.’ anlayışı var. Bugün ‘ Rojava güvenlik endişesi’ dedikleri Rojava’ya bir bakalım Rojava'da her bir birey kendi kaderini etkileyen kararlara komünlerle ve meclislerle katılır. Rojava halkı özgür yurttaşıdır. Kendi iradesi dışında bir karara katlanmak zorunda değildir. Özgür ve eşit bir yaşam imkânı vardır. Yerelden bölgesel düzeye kadar toplum kendini ilgilendiren bütün kararlara halk meclisleri kanalıyla katılır. Sermayenin tekel yapılarına karşı, sömürü düzenine karşı halkın özgür ekonomi yönetimiyle yoksulluk ve tekel alanı ortadan kaldırılır.
HALK SÜREKLİ POLİTİK FAALİYET İÇİNDE
Komünal ekonomide toplumsal dayanışma en üst seviyede yaşanır. Köy ve mahallelerden başlayıp bütün yaşam alanlarında halk sürekli politik bir faaliyet içindedir. Bu şekilde iktidarın baskı ve zulmüne karşı güçlü bir önlem alınmış olur. Ahlaki ve politik toplum işleyişi mümkün hâle gelir. Ulus devlet faşizmine karşı farklılık içinde birlik ilkesiyle bütün halklar bir yandan kendilerini özgürce yönetir, diğer yandan, güçlü, ulusal bir birlik sağlanır.
Bugün Rojava'ya saldıran yarın celladın, yezidin firavunun ve Nemrut'un dostları olarak anılacaktır; bu hataya düşmeyin.
KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Bakın, Minbic işgal altında ve Minbic halkı günlerdir protesto ediyor, SMO'nun Münbiç'ten çıkmasını istiyor. Rojava demokrasisini bir kez yaşayan artık bundan vazgeçemeyeceğini biliyor, görüyor. Ve ‘güvenlik gerekçesi’ diyorlar Rojava için, bu külliyen yalan. Rojava güvenlik endişesi yaratmıyor. Aksine 13 yıllık Suriye savaşında Suriye halkları için en güvenli yer Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Çeteler Rojava'dan elini çekmelidir. Bakın, sadece Rojava kalbimizde demiyoruz, Rojava Kürt halkının kırmızı çizgisidir diyoruz; bu böyle bilinmelidir.
BİRLİK ÇAĞRISI
Kürt ulusu bütün güçleriyle hemen şimdi bütün hesapları bir kenara bırakıp kenetlenmek zorundadır. Çünkü başka yolumuz yok, kaybedecek bir yüzyılımız daha yok.”