KOCAELİ - Aydın ve yazarlardan oluşan “Barış çağrıcıları”nın önemli bir süreç başlattığı belirtilen Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu, “Barış nefes almaktır” dedi.
İstanbul’da 14 Aralık’ta bir grup aydın ve yazar “Barış çağrıcıları” olarak Kürt sorununun demokratik çözümü için Taksim'de bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantı sonrası ülke genelinde Kürt sorunun demokratik çözümü için açıklamalar yapılmaya devam ediyor. Bu kapsamda Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kocaeli Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), CHP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Kaldıraç Hareketi, Kocaeli KHK’liler Platformu, Alevi Kültür Derneği temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katılım sağladı.
Toplantıda ilk olarak Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu adına TİP Kocaeli İl Başkanı Umutcan Tarcan söz aldı. Mevcut sürecin hem Türkiye hem de dünya siyasetinde kırılmanın, bölüşüm krizinin yaşandığını belirten Tarcan, “Bu dönem savaşın ve şiddetin baskın olduğu bir süreçteyiz. Bu süreçte birleşik mücadeleyi yükseltmek, barış daha güçlü şekilde dile getirmek hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyor. Bu vesileyle bizler de barış talebini dile getiren mücadele arkadaşlarımıza desteğimizi açıklamak ve buradan yeniden örgütlü bir barış çağrısında bulunmak için bir araya geldik” dedi. Tarcan, daha sonra 14 Aralık’taki açıklanan basın açıklamasının okuyarak, çözüm sürecinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı.
‘SAVAŞIN HER TÜRLÜSÜNE KARŞI ÇIKMALIYIZ’
DEM Parti Kocaeli İl Eşbaşkanı Nuri Tan da çözüm için adımların atılması konusunda yapılan çalışmaların önemli olduğunu dile getirdi. Tan, “Bu çalışma bu koşullarda ve zamanlarda emekten, barıştan ve savaş karşıtı olup barışı dillendirmek önemlidir. Bu zamanlarda yan yana olmak çok önemlidir. Ortadoğu’da Türkiye’de çok ciddi olaylar yaşanmakta. Türkiye, Suriye’de savaş halinde, yine Irak, Lübnan, Suriye, İsrail her yerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu durum Ortadoğu’da ve Türkiye’de sınırların değişmesine ve çeşitli göçlere neden olabilir. Ancak bizim en önemli görevimiz savaşın her türlüsüne karşı çıkmaktır. Bizim vazifemiz emek ve demokrasi diyen herkesin elini tutmaktır” ifadelerini kullandı.
‘BARIŞI İSTEMELİYİZ’
Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik ise “Barış deyince insanın içi ürperiyor. Annenin evlada, evladın anneye bağlılığı kadar hassas bir şey. Barış nefes almak demek. Barış enkazsız bir ülkede özgürce yaşamaktır. Barış çağrısı metni çok kapsamlı ve donanımlıdır. Bizim vatandaşlar olarak barış deyince ülkesinde özgürce yaşaya bilmenin, ekonomisiyle barış bir halk olarak yaşamak ifade etmek istiyoruz. Bu ülkede öyle bir hava estiriliyor ki insanlar barış demekten korkuyor. Barış deyince öteki oluyorsunuz. Barış isteyince düşmanlaştırılıyorsunuz. Oysa bizim barışı istemeye devam etmemiz lazım. Bana göre ülke yöneticilerinin halkıyla barışık olmamasının temel sebeplerinden bir ekonomik barıştır. Öğretmenler maaşını almıyor. Halk olarak destek verdiğimiz belediyelerimize kayyım atıyorlar” diyerek ülkede bir çok sorun olduğunu ve sorunların çözüm süreci çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.