ANKARA - “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü”nde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın “Çözüm için hazırım” mesajına işaret ederek, "Rojava’ya SİHA, İHA kaldırılarak bu mesele çözülmez” dedi.
Aydınların İstanbul'da yaptığı barış çağrısının ardından Amed’de 16 Aralık’ta Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde başlayan “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü”ne Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da konuştu.
‘ÖZGÜRLÜĞÜN HAKİM OLDUĞU BİR ÜLKE YARATALIM’
Suriye’de yaşanan saldırılara değinen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Suriye’de, Rojava’da kamerasıyla, fotoğraf makinasıyla haber kovalayan, gerçekleri yazan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin iki gazeteci arkadaşımız katledildi. Bu katliamı kınıyoruz. Gazetecileri katleden bir anlayış 21’inci yüzyılda nerede duruyor onu da Türkiye kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. İstanbul’da Türkiyeli aydınların başlattığı Kürt sorununa demokratik çözüm için başlattıkları açıklama ve kampanya sonrasında bölgede bulunan siyasetçiler emek meslek örgütleri tutsak aileleri halklarımız hep birlikte Amed’den başlayarak bugün Ankara’ya geldiler. Kar kış soğuk demeden demokratik çözüm için yollara düşen bugün temsili olarak bizimle burada bir arada bulunan yürüyüşçü arkadaşlarımı kutluyor, tebrik ediyorum. Türkiye barışına, demokratik çözüme kararlıca sahip çıkıyorlar. Bu sahip çıkma meselesini umarım önümüzdeki günlerce Türkiye halkları, emekçileri de kendisine bir sorumluluk olarak görür. Bu ülkede barışın, demokrasinin, özgürlüklerin hakim olduğu bir ülke yaratma mücadelesine katılacağına eminim” dedi.
‘KÜRTLERİ YOK EDEMEDİNİZ’
Kürt meselesinin yüz yıldır bilindik klasik yöntemlerle bitirilmeye çalışıldığını söyleyen Bakırhan, “Kart kurt denildi, Güneş Dil Teorisi denildi. Gazeteciler faili meçhule gitti. ‘Biz Kürdüz demokratik çözüm istiyoruz’ diyen siyasetçiler katledildi. Faili meçhul cinayetlere gitti. Onlarca ayaklanma oldu bunun karşısında bastırmalar yok saymalar oldu. Yüzyıldır Türkiye’de denenmeyen yol yöntem kalmadı. Taybet ananın cenazesi günlerce sokak ortasında kaldı. Köyler boşaltıldı yaylalar yasaklandı. Yüzyılda devlet ve iktidar birçok yol ve yöntemi denedi ama başaramadı. Geldiğimiz aşamada 25-30 milyon Kürdün yaşadığı biz Kürt’üz Kürt olmaktan kaynaklı demokratik hak ve hukukumuzu kullanmak istiyoruz. Bu ülkede eşit yurttaşlar olmak istiyoruz demelerini bir türlü bitiremediler. Yüzyıldır devam eden bu yok sayma bu inkar politikalarının yerine Kürt’ü kabul eden demokratik bir zeminde eşit yurttaş olarak yaşamalarını sağlayan bir sürecin kapısını hep beraber aralayabiliriz. Daha yakın zamanda Ömer vekilimizin İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamalar gerçekten aydınlar gibi bölgeden buraya yürüyen demokrasi ve özgürlük yürüyüşçüleri gibi bizi de heyecanlandırdı. Sayın Öcalan ‘siyasal zemin oluşursa Kürt Sorunun demokratik çözümü için ben buradayım. İrade sahibiyim’ dedi. Biz de yüz yıldır yok sayan politikaları uygulayan iktidara sisteme burada sormak istiyoruz. Tecrit bitmelidir” dedi.
‘ÖCALAN HAZIR PEKİ SİZ NE YAPIYORSUNUZ?’
Tecridin bitmesi gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Biz de yüz yıldır yok sayan politikaları uygulayan iktidara sisteme burada sormak istiyoruz. Sayın Öcalan ‘ben hazırım’ diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Rojava’ya SİHA, İHA kaldırılarak bu mesele çözülmez. Rojava halklarının alınteri emeği canıyla oluşturdukları statüyü yok saymakla ortadan kaldırılarak bu sorun çözülmez. Bu sorun diyalog ve müzakere ile çözülür. Dünyada bu sorunlar benzeri yol ve yöntemlerle çözüldü. Bunu en iyi bu iktidar ve devleti yönetenler biliyor. Şimdi bu sorunu çözmenin zamanıdır. İmralı’daki kilidi açın. İmralı’nın demokratik konusunda söylemiş olduğu sözleri, yol haritasını Türkiye halkları duysun, konuşsun, tartışsın. Bu ülkenin enerjisini ekonomisini gençlerini bu sonsuz ve sonuç almayacak çatışmaya ve gerginliğe ve savaşa artık harcamayın. Bu ülkede Kürtler vardır. Yok demekle yok olmuyor, cezaevlerine koymakla yok olmuyor, İHA’lar SİHA’larla yok olmuyor. ‘Kürt yok’ demekle Kürt bitmiyor, tükenmiyor. Bunu artık kabullenmek gerekiyor” dedi.
‘HALKLAR ŞİDDETE VE SAVAŞA DOYDU’
Bakırhan, konuşmasının devamında şunları ifade etti; “Sayın Öcalan’ın bu süreçte önemli bir rol oynayacağını belirtiyoruz. Türkiye'de hiçbir dönem olmadığı kadar demokratik zemin müsaittir. Türkiye halkları emekçileri barış istiyor. Türkiye aydınları Kürt sorunu demokratik yollarla çözülsün diye grup kurup onlarla yüzlerle açıklamalar yapıyorlar. Artık bu meseleyi sadece duymayan gözünü kulağını kapatan iktidarıdır. Buradan iktidara çağrı yapıyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Kürt sorununun demokratik yollarla çözüldüğü bir zemin için tecridi kaldırın, bu meseleyi diyalog ve müzakere ile çözün. Rojava’da Rojava halkların kendi alın teriyle, emeğiyle, kanıyla, canıyla savundukları şimdi ortak özgür bir yaşam sürdürdükleri Kürtlerin Suriye’deki statüsüne de müdahale etmeyin. Oradaki Kürtler buradaki 25 milyon Kürt’ün kardeşleridir, soydaşlarıdır, canlarıdır. Yüzyıl sünni sınırlarla araya çizgi çekilince akrabalık bağı bitmiyor, duygusal bağ bitmiyor. Biz de arkadaşlarımız gibi Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi için Türkiye halklarıyla, emekçileriyle konuşarak yok sayan iktidar üzerinde demokratik bir basınç oluşturarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında artık bu sorunun çözülmesi için bütün gücümüzü ortaya koyacağımızı belirtmek istiyoruz. Bu konuda kararlıyız, inançlıyız. Türkiye halkları arık savaşa, kana, şiddete, zulme doydu. Şimdi artık demokratik bir zemin inşa etmenin zamanıdır. Bunun için de Sayın Öcalan’ın rolünü oynaması için İmralı cezaevi kapılarının açılmasını bekliyoruz, istiyoruz.”
Açıklama slogan ve alkışlarla sona erdi.