ESKİŞEHİR - Gever’de gözaltına alındıktan sonra katledilen Nezir Tekçi’ye dair davanın zamanaşımı riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten avukat Hüseyin Boğatekin, davanın duruşmasına katılım çağrısı yaptı.
Colemerg’in Gever ilçesine bağlı Yekmal köyünde 28 Nisan 1995 tarihinde çobanlık yaparken askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan ve 2010 yılında katledildiği öğrenilen Nezir Tekçi’nin davası zamanaşımı riskiyle karşı karşıya. 2010'da Yunus Şahin, askerlik yaptığı dönemde Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu söyledi, savcılığa ifade verdi. Şahin’in ifadeleri üzerine öldürme emrini verdiği belirtilen emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Dava dosyası daha sonra "güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşındı. Mahkemeye yapılan başvurular, üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazıldı. 22 Kasım'da yapılan keşif kazısında bulunan kemikler, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ancak insan kemikleri bulunamadı.
11 Eylül 2015 tarihinde mahkeme sanıkların üzerlerine atılı suçların sabit olmadığını savunarak, temyiz yolu açık olmak üzere emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan'ın oy birliği ile beraatlarına karar verdi. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi 27 Mart 2018’te beraat kararını onadı.
Tekçi ailesi avukatlarının Anayasaya aykırılık iddiaları nedeniyle AYM’ye başvuru yaptı.
Anayasa Mahkemesi ise AİHM kararındaki eksikliklerin giderilmemiş olması, yargılama için önemli olan M.E.Y isimli kişinin tanıklık beyanına başvurulmamış olması, bölgede bulunan diğer askeri birliklerin tespit edilip bunlara mensup askerlerin tanıklık beyanının alınmaması, keşif mahallinde bulunan bez parçası üzerinde Nezir’e ait olup olmadığının tespiti için adli inceleme yapılmaması, olay bölgesinde görev yapan askerlere ait silahların keşif mahallinde bulunan boş kovanlar ile eşleşmesinin yapılmamış olması, dinlenen tanıklardan olayı gördüğünün söyleyenlere Nezir Tekçi’nin nereye gömüldüğünün sorulmaması yargılamanın etkililiğine zarar verdiğini belirtti.
Anayasa’nın yaşam hakkını düzenleyen 17. maddesinin usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilerek, karar yeniden yargılama için Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
AYM kararı sonrası açılan davanın ilk duruşması 17 Temmuz 2023 günü görüldü. Davanın 7’inci duruşması yarın görülecek.
KAMUOYUNA ÇAĞRI
Davanın diğer katliam dosyaları gibi zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken avukat Hüseyin Boğatekin, “1995’ten beri devam eden adalet arayışı ne yazık ki cezasızlıkla sonuçlanacak. AYM’nin ihlal kararından sonra ayak sürüyen yerel mahkeme, adalete ulaşmak istemeyen devlet sistemiyle karşı karşıyayız. Failler cezasızlıkla kurtulacak ve adeta ödüllendirilecekler. Buna rağmen ilk günkü adalet arayışıyla siyasi parti temsilcilerini, STK’ları, adalete inanan her insanı duruşmaya davet ediyoruz. Bizler adaletin yalnızca adliyelerde, mahkeme salonlarında bulunabileceğine inanan insanlar değiliz. Adalet sokaktadır, her yerdedir. Biz oraya gidip hakikati haykıracak, Nezir’in hesabını sormaya devam edeceğiz. Tüm duyarlı kamuoyunu duruşmaya bekliyoruz” dedi.
NE OLMUŞTU?
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Yekmal köyünde çobanlık yapan Nezir Tekçi, Gelibolu Piyade Tugayı’na bağlı askerlerce 26 Nisan 1995’te gözaltına alındı. Tekçi ile birlikte gözaltına alınanlar serbest bırakılırken, kendisinden bir daha haber alınamadı. 1997’de babası Halit Tekçi'nin başvurusu üzerine askeri savcılık soruşturma başlattı, kısa sürede “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Aile 25 Şubat 2005 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Tekçi ailesinin başvurusuna ilişkin 10 Aralık 2013’te karar veren AİHM, Nezir Tekçi’nin yaşam hakkını ihlal edildiği yönünde karar alıp, Türkiye’yi ihlalle ilgili etkin soruşturma yapmamaktan suçlu buldu.