Ülkedeki siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerin en çok etkilediği kesimlerin başında gençler geliyor. Gençler hem ajanlaştırma ve asimilasyon politikalarının hedefinde hem de fuhuş ve madde bağımlılığı bataklığına çekilmek isteniyor. Ekonomideki kötü gidişata bağlı olarak derinleşen işsizlik ve yoksulluk da gençlerin yaşadıkları sorunların başında geliyor. 

 

Gençler, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl içerisinde de söz konusu sorunlarla boğuştu. Ancak gençlerin bu politikalara karşı direnişi de devam etti. Gençler bir yandan özel savaş politikalarına karşı direndi, diğer yandan birçok alanda parasız, bilimsel ve demokratik eğitim taleplerini haykırdı. 

 

GEÇİM VE BARINMA MÜCADELESİ 

 

Üniversiteli gençlerin geçim ve barınma sorunları devam etti. Yıl içerisinde birçok üniversitede "geçinemiyoruz, barınamıyoruz" eylemleri gerçekleşti. Üniversite gençler, ırkçı saldırılara karşı da yoğun bir mücadele ortaya koydu. Özellikle Ankara Üniversitesi'nde yıl içerisinde birçok ırkçı saldırı gerçekleşti. Sadece Ocak ayı içerisinde 3 ırkçı saldırı gerçekleşti. Üniversitede güvenliği sağlayanlar, ırkçı saldırganlarla birlikte hareket ederken, polis de saldırıları izlemekle yetindi. 

 

İstanbul ve Mêrdîn'de gençlerin örgütlenme çalışmaları öne çıktı. Üniversiteli gençler, İstanbul da Özgür Öğrenci Meclisi (İSÖM); Mêrdîn’de ise Mêrdîn Öğrenci Birliği kurdu. 

 

Kredi ve Yurtlar (KYK) Genel Müdürlüğü'ne bağlı yurtlarda kötü koşullar düzeltilmedi. Yurtlarda kalmak zorunda kalan öğrenciler, duşakabin, lavabo, yatak odaları koşullarına karşı protesto eylemlerini bu yılda da sürdürdü. Öğrenciler, 2 bin TL'lik burslara karşı "İnsanca yaşama yetecek burs" talebiyle alanlarda olmayı sürdürdü. 

 

ROJİN KABAİŞ EYLEMLERİ 

 

Wan’da 27 Eylül’de kaybolan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Çocuk Gelişimi Bölümü'nde birinci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 15 Ekim’de yaşamını yitirmiş halde bulundu. Rojin Kabaiş'in kaybolması ve ölümüne dair şüpheler ortadan kaldırılmazken, gençlerin buna dönük tepkisi günlerce devam etti. 

 

'ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK' TALEBİ 

 

Özellikle Kürdistan kentlerinde gençler, "Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa çözüm" kampanyasına öncülük eden kesimlerin başında geldi. Amed, Şirnex, Colemêrg, Wan ve Êlih başta olmak üzere birçok kentte "Abdullah Öcalan'a özgürlük" talebiyle yürüyüş, açıklama, pankart ve yazılama gibi çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlendi. Gençler, "İmralı’ya 1000 Mektup" kampanyasında da aktif yer aldı.  

 

ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI

 

Fuhuş, uyuşturucu, asimilasyon ve ajanlaştırma gibi özel savaş politikaları gençlerin temel gündemlerinden oldu. DEM Parti Gençlik Meclisi, özel savaş politikalarına karşı 5 Ağustos 2023’te başlattığı "Özel savaşa karşı görkemli direniş" kampanyası kapsamında 2024 yılında çeşitli eylem ve etkinlikler düzenledi. 5 Ocak 2020’de Dêrsim’de kaybolan ve akıbeti hala bilinmeyen üniversite öğrencisi Gülistan Doku adına “Lexê (Vur)-Gençlik sahada” şiarıyla futbol turnuvası başlatıldı. 12 kentte düzenlenen turnuvanın finali, 23 Eylül’de Şirnex’in Cizîr ilçesinde gerçekleştirildi. Özel savaş politikalarına karşı yıl boyunca aileler ziyaret edilerek, çeşitli atölyeler düzenlendi. 

 

KAYYIM PROTESTOLARI

 

Colemêrg, Esenyurt, Mêrdîn, Êlih, Xelfetî (Halfeti), Miks (Bahçesaray), Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atamalarına karşı başlatılan protesto eylemlerinin öncülüğünü gençlik yaptı. Gençler, günlerce Kürdistan'ın birçok kentinde kayyım politikalarına karşı direndi. Gençler, gözaltı, tutuklama, şiddet ve davalara rağmen sokakları terk etmedi. Gençler, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı da sessiz kalmadı. 

 

GENÇLERE ÇIPLAK ARAMA

 

Özellikle politik alanda çalışma yürüten gençlere dönük gözaltı ve tutuklamalar hiç son bulmadı. Yıl içerisinde yüzlerce genç ya tutuklandı ya da gözaltına alındı. En son AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, İsrail ile ticaretin kesilmesi için protesto eden 9 genç 2 Aralık'ta tutuklandı. Gençler, cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldı. Tepkiler üzerine gençler tahliye edildi. 

 

YAŞODUN: ÖRGÜTLENEREK MÜCADELE EDİLEBİLİR 

 

DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Mustafa Yaşodun, gençlere dönük politikalar ve buna karşı verilen mücadeleyi değerlendirdi. 2024 yılında gençlere dönük baskıların arttığına dikkati çeken Yaşodun, “Bugün iktidar, faşizme karşı en ileri, fedakar ve cesur mücadeleyi yürüten gençleri hedef alıyor" dedi. Özel savaş politikalarıyla apolitik bir gençliğin hedeflendiği söyleyen Yaşodun, "Gençliğin devrimci mücadele tarihini, ideolojik duruşunu, kendi paradigmasını, özünü ve devrimci değerlerini hatırlaması, baskılara karşı verilebilecek en güçlü cevaptır. Bu noktada gençler okuyarak, atölyelerde bir araya gelerek, birlikte tartışarak, örgütlenerek, ‘ben’ değil ‘biz’ olarak kapitalist modernitenin saldırılarına karşı mücadele edebilir" diye kaydetti. 

 

'SALDIRILAR BOŞA DÜŞÜRÜLDÜ'

 

İktidarın politikalarına karşı yıl boyunca gençlerle bir araya geldiklerini, çeşitli atölye ve konferanslar düzenlediklerini aktaran Yaşodun, bu çalışmalarının belli bir aşamada sonuç verdiğini kaydetti. Yaşodun, "Özellikle son 3 ayda gençliğin ortaya koyduğu irade, kapitalist modernitenin tüm saldırılarının boşa düşürüldüğünü gösterdi. Aynı zamanda kendisine dair yapılan ‘apolitikleşme, kayıtsızlaşma, jenerasyon farkı, yeni kuşak’ gibi değerlendirmeleri de yıktı. En ihtiyaç duyulan anda Kürdistan gençliği saldırılara karşı direniş ile cevap olabilmiştir. Bu gerçeğin ve yeniden yaratılan bu ruhun hem kapitalist modernite güçleri hem de demokratik modernite güçleri tarafından iyi anlaşılması, değerlendirilmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu. 

 

‘MÜCADELE HATTI GENİŞLETİLECEK’

 

Yaşodun, gençlerin yeni dönem mücadele hattına işaret ederek, "Gençliğin hedefi, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, Türkiye ve Kürdistan’da demokratik siyasetin önünün açılması, Kürt sorunun demokratik çözümü, Kürt halkına dönük tüm saldırıların durdurulmasıdır. Gençler topluma yönelen tüm saldırılara karşı, kimliğini ve yaşamın politik dokusunu korumayı hedefliyor. Bir özsavunma refleksiyle hareket ediyor” ifadelerini kullandı. 

 

Gençliğin yeni yılda da kimliksizleştirme, geleceksizleştirme ve göçertme politikalarına karşı direneceğini vurgulayan Yaşodun, "Bu mücadelenin daha örgütlü bir hale ulaşabilmesi için mahalle mahalle, sokak sokak, üniversite üniversite, fabrika fabrika tüm yerellerde çalışmalar yürütülmeli. Temas kurulmasıyla ideolojik ve eylemsel bir hatta bu mücadele daha ileri bir noktaya taşınacaktır” diye kaydetti. 

 

MA / Rukiye Adıgüzel