ŞIRNEX - Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atama girişiminin protesto edildiği Cizîr’de yüzlerce kişi yürüyüş gerçekleştirerek, “Demokrasi mücadelesini yükselteceğiz” mesajı verildi. 

 

DEM Parti yönetimindeki Mersin’in Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile Belediye Meclis üyelerinin gözaltına alınması Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde gerçekleştirilen kitlesel yürüyüş ile protesto edildi. DBP, TJA ile DEM Parti çağrısı ile gerçekleştirilen yürüyüş öncesi ilçe binası önünde toplanan kitle, "Gaspa izin vermeyeceğiz" pankartı açtı. Sloganların atıldığı yürüyüş Dörtyol Meydanı'na kadar sürdü. 

 

Yürüyüşün ardından ilk olarak DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Nurcan Altürk söz alarak, "Yapılan kayyım atanmasını kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Akdeniz belediyesi eşitliğin kardeşliğin örneğidir. Neden hedef alındığını herkes iyi biliyor. AKP hükümeti hemen geri adım atmalı ve halkın iradesini teslim etmelidir" dedi. 

 

Ardından kurumlar adına açıklama metnini okuyan DEM Parti Cizîr İlçe Eşbaşkanı Yılmaz Sanrı da, Akdeniz Belediyesi eşbaşkanlarının gözaltına alınması ve kayyım atanma girişiminin demokratik, toplumcu ve kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışına yönelik olduğunu belirtti. Yapılan hukuksuzluğun sadece Akdeniz halklarının iradesine değil, aynı zaman da halkların çözüm umuduna yönelik bir darbe olduğunu ifade eden Sanrı, "Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına büyük bir saldırıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır" dedi. 

 

'HERKES SESİNİ YÜKSELTMELİ'

 

Türkiye halklarının bu zorbalığa asla boyun eğmeyeceğinin altını çizen Sanrı, "Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük kaybetmiştir ve bu yöntemde ısrar ettikçe de daha büyük kaybedecektir. Kayyım darbesi 85 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur ve önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına, siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini ve itirazını yükseltmelidir" dedi. 

 

'DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ'

 

Türkiye halklarına ve tüm siyasi parti, sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunan Sanrı, "Toplumsal huzurun sağlanması, ülkeye demokrasinin gelmesi ve onurlu bir barışın gerçekleşmesi için gelen bu tarihi fırsatı kaçırmamak adına bu sürece sahip çıkmalıyız, bu süreci kendi şahsi ve siyasi çıkarları doğrultusunda baltalamak isteyenlere fırsat vermemeliyiz" dedi. Ve ekledi: "AKP-MHP iktidarı şunu iyi bilsin ki onurlu Kürt halkı Asla boyun eğmeyecek, asla mücadeleden geri durmayacaktır. Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa çok büyük yanılacaktır. Halkımız her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır. Bizler “Barışı da İrademizi de Savunacağız” şiarıyla hem savaşa karşı onurlu barış mücadelesini hem de halk iradesini savunarak demokrasi mücadelesini yükselteceğiz."