AMED - Tişrîn Barajı'na yönelik saldırılarda sağlıkçıların hedef alınmasına tepki gösteren SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, yaşananların "savaş suçu" olduğunu söyledi.
Kuzey ve Doğu Suriye'de bulunan Tişrîn Barajı çevresinde 8 Aralık'ta başlayan şiddetli çatışmalar devam ediyor. Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) başlattığı saldırılara karşı 8 Ocak’ta nöbet eylemi başlatıldı. Türkiye ve bağlı pramiliter grupların hava saldırıları nedeniyle 8 Aralık’tan bu yana aralarında gazeteci, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 26 sivil yaşamını yitirdi, en az 227 kişi yaralandı. Saldırılarda şimdiye kadar birçok ambulans da hedef alındı. 2 ambulans tamamen kullanılamaz hale gelirken, 3 sağlık çalışanı da hayatını kaybetti.
'SAVAŞ SUÇUDUR'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, Tişrîn'de sivillerin ve sağlıkçıların hedef alınmasının savaş hukukuna aykırı olduğuna vurgu yaptı. Yıldız Ok Orak, "Maalesef son dönemde Tişrîn’den aldığımız bilgilere göre sivil halka yönelik bir saldırı var. Sağlıkçılara, ambulanslara yönelik saldırılar zaten uluslararası savaş kanunlarına aykırı bir durum. Savaş nerede olursa olsun ya da hangi koşullarda olursa olsun sağlıkçılara yönelik saldırı savaş suçudur ve bu biz bu suçu kınıyoruz” dedi.
Kürt sorununun çözümünün tartışıldığı bir dönemde böylesi saldırıların toplumda güvensizliğe neden olduğuna dikkati çeken Yıldız Ok Orak, "Bir yandan görüşmeler yapılırken, bir yandan bir yerlerde savaşın olması, yine Türkiye içerisinde farklı uygulamaların olması kafamızı karıştırıyor. Bu güvensiz ortam herkesi tedirgin ediyor. Sivillere ve sağlıkçılara yönelik saldırıların olması bu sürece dair güvenimizi sarsıyor. Savaşların bitmesini, barışın her yerde hakim olmasını, halkların kendi geleceklerini tayin etme hakkının olmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'SİVİLLER VE SAĞLIKÇILAR GÜVENDE OLMALI’
Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıların bir an önce sonlandırılmasını isteyen Yıldız Ok Orak, "Suriye'de de Türkiye'de de çatışmaların son bulması, barışın her yerde hakim olması ve insanların kendini özgür ifade edebileceği ortamlar inşa edilmesi gerekiyor. Sivil halklar ve sağlıkçılar, her ortamda güvence altında tutulmalı ve savaş yasalarını uygun davranılmalı" diye kaydetti.