Tülay Hatimoğlulları’ndan iktidara: Çözüme dair planın nedir?

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidardan Kürt sorununun çözümüne dair planını açıklamasını isteyerek, "Çözüm isteniyorsa Öcalan’ın örgütüyle doğrudan temas kuracağı bir zemin oluşturulmalıdır" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair değerlendirdi. Tülay Hatimoğulları’nın konuşması öncesinde Mereş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
6 Şubat depremlerinin ardından depremzedelerin yalnız bırakıldıklarını hatırlatarak sözlerine başlayan Tülay Hatimoğulları, depremzedelerin sorunları çözülene, yaralar sarılana kadar depremzedelerin yanında olmaya devam edeceklerini dile getirdi. 
 
Tülay Hatimoğulları şöyle devam etti: “Acımız gerçekten çok büyük. Acımız o kadar büyük ki kelimelerle tarif edilemez. Ama acıya acı katan şeylerden biri de hala 600 binin üzerinde yurttaşımızın 21 metrekarelik o konteynerlere 2 senedir yaşamlarını sığdırmış olmaları. ‘Depremin yarası sardık’ diyen iktidara sesleniyorum; gidin o konteynerlerin içini görün. O konteynerler iki senede yıpranmış, paramparça olmuş. Bir de düşünün böyle koyneterlerde insanlar yaşamak zorunda. O aileler hayatlarını oralara sığdırmak zorunda kalmış. Sadece 201 bin konut yapılıp teslim edilmiş. Bunların çoğu da bölgesel ayrımcılık da yaptı bu iktidar. Birçok yerde de hala konut inşaatı başlatmamış bu iktidar. Bunlardan biri Adıyaman ve Malatya’nın bazı yerleri Antakya İskenderun Defne Samandağ ve daha oralara doğru düzgün toplu konut yapılmadı yurttaşla kavga ediyorlar, rezerv alan ilan ediyorlar. Bir gün bu mahallede ilan ederler rezerv alanı, halkın tepkisini görürler, halkın direnişiyle karşılaşırlar, o rezerv alanı taşır başka mahalleye götürürler. Ve 2 senedir rezerv alan ilan ettikleri Hatay’ı Hataylı yurttaşlarımızı böyle oyalıyorlar.
 
İKTİDAR DEPREMZEDEYE KONUT SATMANIN PEŞİNDE
 
Samandağ Mağaracık halkı diyor ki bizim geçim kaynağımız olan tarım arazilerimiz istimlak edilmiş durumda ve orada bazı temeller atılmış. Hazine arazileri dururken hazine arazilerine gitmeyip özellikle tarım arazileri ve yurttaşın arazilerine çöreklenmeye çalışan rezerv anlayışla neyi hedeflediklerini bizler çok iyi biliyoruz. Burada iki şey hedefleniyor. Biri depremzedeleri müşteri olarak gören müteahhit anlayışlı bir iktidarla karşı karşıyayız. Depremzedeye konut satmanın peşinde. Diğer anlayışta bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik plan ve projelerdir. O yüzden uzatıyorlar bu süreci bu kadar biz bir kez daha buradan iktidara çağrı yapıyoruz. Sizler yıllardır Gölcük depreminden bu yana vergiler topladınız. Bu vergileri gerçekten depreme karşı değerlendirilip kullanılsaydı bugün hiçbir şeye ihtiyaç duyulmazdı. Depremzedeyi inşaat satılacak, konut satılacak, işyeri satılacak bir müşteri gözüyle görmediniz ve en az 1 milyon haneyi inşa edebilirdiniz. Konutu inşa edip yurttaşa bedava, parasız verebilirdiniz. Bunun parasını zaten Türkiye’nin 85 milyon yurttaşı ödediği vergilerle bunun finansmanını zaten sağlamış Ama bunlar kalkıp ne yaptılar. Deprem vergisi adı altında topladıkları vergileri hatta depremden sonra topladıkları hem Türkiye’nin içinden hem de yurt dışından toplanan yardımları kendi 5’li çetesine peşkeş çekmek için uğraşmaktalar.”
 
Türkiye halklarının ekonomik olarak büyük bir felaket ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, “Bu iktidar gerçekten emek düşmanı, emekçi düşmanı bir iktidardır. AKP döneminde sendikalaşma oranı düşürüldü. Grevler yasaklandı. Emekçilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 26’ların altılarına kadar düşürüldü ve şimdi işçi sınıfı bu adaletsizliğe itiraz ediyor. Her gün Türkiye’de irili ufaklı çok sayıda işçi, direnişleri ve grevler var. Şimdi Çayırhan maden ve Termik santralinde çalışan işçiler, talepleri daha önce yerine getirilmediği için alın teri ekmek ve emekleri için Beypazarı’ndan Ankara merkezine doğru yürüyüşe geçmiş durumdalar. Antep'te tekstil işleri düşük zam dayatmasına karşı direniş ateşini büyütüyor. İşten çıkarılan 6 binden fazla KFC ve Pizza Hut işçileri, 6 binden fazla insan ve aileleri şu an işsizlikle karşı karşıya kalmış durumda. Mücadeleleri mücadelemizdir. İşçi direnişi bizim de direnişimizdir. Eşitsizliğe karşı bizler işçilerle emekçilerle birlikte dayanışmaya devam edeceğiz
 
Ekonomiyi düzeltmek için Şimşek getirildi. IMF’siz bir IMF programı uyguluyor. Bakın bu dönemde biz nelerle karşılaşıyoruz. Ucuz yağ kuyrukları, ucuz şeker kuyrukları çok duyduk. Ucuz ekmek kuyrukları başladı. Ankara’nın göbeğinde bu iktidar biraz mütevazilik yapıp sokaklara inse görecek bu manzarayı. 160 liralık bir 30’lu yumurtayı 130 TL’ye almak için yurttaşımız şu an kuyrukta. Bir damacana su için bile artık insanların kuyruğa gireceği günler pek yakındır. Ve buradan biz iktidara sesleniyoruz. Gerçekten kendinizle ne kadar övünseniz az. Dünya tarihi çok fazla ekonomik krizlere tanıklık etti. Pişkince çıkıp bu krizin sanki müsebbibi ve Türkiye’de bu şekilde yansımasının sebebi siz değilmişsiniz gibi siyaset yapabiliyorsunuz. 2028’de ekonomiyi düzelteceğiz diyebiliyorsunuz. 22 senedir bu iktidarda olduğunuz halde.”
 
‘ZİHİNLERE KAZINANA DEK JIN JIYAN AZADÎ DİYECEĞİZ’
 
Mersin’de bir erkek tarafından katledilen Özgecan Aslan’ı ölüm yıl dönümünde anan Tülay Hatimoğulları, “Özgecan katledildiğinde bütün Türkiye'nin nefesi tutuldu, hepimiz büyük bir vicdan sızısı yaşadık. Alanları meydanları doldurduk o gün. Bir genç kadın evine giderken bir erkek tarafından alıkonuluyor, istismar edilmek isteniyor ve sonra katlediliyor. Pınar Gültekin davasında Yargıtay bir kez daha katilin yanında durdu. Bir kadına saatlerce işkence ediyor sonra yakarak katlediyor sonra da onun hakkında verilen ceza hangi gerekçeyle bozuluyor biliyor musunuz? ‘Katliam biçiminde canavarca his yokmuş’. Bir kadın işkence ile öldürülüyor sonra yakılıyor ama bu canavarca his değilmiş. Orta Çağ’daki işkenceleri çağrıştırıyor bu yargı anlayışı. Bütün bunların altında yatan en önemli etken erkek yargı anlayışıdır. Erkek yargı erkek sistemini koruyor erkekleri koruyor ve kadınlar bu nedenle daha fazla katlediliyor. Biz kadınlar daha çok katledilmek istenmiyoruz. Yaşam hakkımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de susmayacağız boyun eğmeyeceğiz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, haklarımızı talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bütün zihinlere kazınana dek jin, jiyan, azadî demeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı. 
 
DEMOKRATİK SURİYE CUMHURİYETİ
 
Hatimoğulları konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ortadoğu'da Suriye’den Filistin'e kadar her yer yangın yerine dönmüş durumda. Halklar inançlar kimlikler ez bütün ezilenler büyük bir baskı ve şiddet altında. Ortadoğu'da yine halkların yok sayıldığı yönetimlere şahitlik ediyoruz. En son Suriye’de bunun örneğine tanıklık ediyoruz. Suriye’de Kürtleri Alevileri, Dürzileri ve diğer halkları yok sayarak bir gelecek kurulamaz. Zorla kurulan düzenler er ya da geç çatırdamak durumundadır. Suriye’de halkların kaderi kapalı kapılar ardında değil hep birlikte adil ve eşit bir şekilde belirlenmelidir. Bu gerçeğe rağmen hala fetih hayalleri kuranlar var ne yazık ki. Halkları birbirine düşürmeye, yoksulları açlıkla tehdit etmeye birbirine kırdırmaya çalışanlar var. Yapmayın. Bölgeye yazık ediyorsunuz. Suriye halklarının kurtuluşu herhangi bir etnik ve dini kimliğin hakimiyetiyle gerçekleşemez. Suriye’nin istikrar ve huzuru herkesin kendini ait hissedebileceği yeni yapılanma modeliyle, bir demokratik Suriye ile mümkündür. Herhangi bir etnik ve dini sınıfa bağlı olmadan demokratik Suriye cumhuriyetini inşa etmekle mümkündür. Suriye’nin Kuzey ve Doğu yönetim bölgesine yönelik sürekli vuracağız, yok edeceğiz diyenlere sesleniyorum. Bilgisayarda savaş oyunu oynadığınızı mı zannediyorsunuz. Vuracağız, kıracağız. Öldüreceğiz. Sivillere saldırarak tehdit ederek hiç kimse hiçbir yere varamaz. İnsanların hayatı üzerinden hiç kimse güç gösterisi yapmaya kalkmasın. Tişrîn barajında nöbette bulunan sivil halka yönelik saldırılar hız kesmiyor. Tişrîn Barajı halklar arasında bir köprüdür. Türkiye, SMO adlı çeteler üzerinden yaptığı saldırılarla bu kardeşlik köprüsünü dinamitlemektedir. O yüzden herkes kendine gelsin ne yaptığını anlasın.
 
ELLERİNİZİ HALKIN ÜZERİNDEN ÇEKİN
 
Ortadoğu'da egemenlerin ismi değişiyor ama halk düşmanlığı asla değişmiyor. Küresel güçler Gazze'de yeni bir etnik temizlik yapıyorlar. 50 binden fazla insan katledildi 7 Ekim’den bugüne kadar. Gazze’nin yüzde 70’i yok edildi. Şimdi de orada tatil beldesi yapmak için hayal kurarlar var. ‘Orayı ben satın alabilirim’ diyenler var. Sanki çarşıdan turşu satın alıyorlar. Filistin halkı Nekba’yı unutmadı. Milyonlarca insanın evlerinden sürüldüğü o kara günü hiç kimse ama hiç kimse unutmadı. Tarih bunu bize acı acı hatırlatıyor. Bugün Gazze'de de yeni bir Nekba planlanıyor. Bu plan sadece Filistinliler için değil bölgedeki bütün halklar için felaket demektir. Ve çözüm bellidir, çok net. Filistin topraklarından elini çekmelidir İsrail. Yerleşimci sömürgeciliğe son vermelidir. Filistin halkının talepleri karşılanmalıdır. Biz halkların barış içerisinde yaşadığı adil ve eşit bir Ortadoğu istiyoruz. Savaşla talanla işgalle bu coğrafya huzur gelmez. Son 200 yılda Ortadoğu tarihine baktığımızda huzurun gelmediğini zaten hep birlikte görüyoruz. Filistin ve Rojava’dan sömürgeci ellerinizi halkın üzerinden çekin. Coğrafyamızdaki insanların batılı emperyal güçler için bir sinek kadar kıymeti yok. Ortadoğu’da acil büyük bir barış tesis edilsin istiyoruz. İşte biz o yüzden barış için acele diyoruz. Çabuk diyoruz, elinizi taşın altına koyun diyoruz ve bölgemizi topraklarını kanla değil barışla yoğuralım diyoruz.
 
KENT UZLAŞISI SUÇ GEREKÇESİ OLARAK GÖSTERİLMİŞ
 
Biz barışa bu kadar sevdalıyken, barışı yüreğimizin en derinliklerinden talep ederken ve bunun için mücadele ederken Türkiye’deki iktidar neler yapıyor? Bu sabah İstanbul’da 9 belediyeye operasyon gerçekleşti. Kartal, Ateşehir, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu. Burada yapılan siyasi bir darbedir. Biz bir kez daha bir siyasi darbe sabahına uyandık. Kent Uzlaşısı farklı dilde ve inançlarda insanların bulunduğu yerlerde birlikte yaşam talebidir. Dünyanın en demokratik hakkıdır kent uzlaşısı. Cumhuriyet başsavcısı gerekçe olarak Kent Uzlaşısını göstermiş. Ben inanmıyorum dünyanın hiçbir yerinde uzlaşıya böyle bir operasyon yapılsın. Uzlaşı nasıl suç olabilir? Biz her yerde toplumsal uzlaşı ararken bu iktidar bize ‘sakın ha kimse uzlaşmasın, uzlaşırsanız vallahi tepenizde cumhuriyet başsavcısı olur’ diyor. Böyle bir akıl tutulması yok dünyada. Bu iktidar kendine gelsin. Biraz kendinize gelin, ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?
 
BAHANE Mİ ARIYORSUN?
 
Biz DEM Parti olarak bir Türkiye partisi olarak Kürdistan’ın en ücra köşesinden İstanbul’a Edirne’ye kadar İzmir’e Çukurova’ya kadar örgütleniyoruz, örgütleneceğiz. Kent uzlaşısını bütün farklı halklar ve inançlarla bütün dinamiklerden Hakkâri’den Edirne’ye kadar biz bunu inşa etmeye devam edeceğiz. Hiç kimsenin gücü bunu engellemeye yetmeyecektir. Biz bütün toplumsal dinamiklerle bir arada olmaya devam edeceğiz. Bu iktidar bu sabah Wan Büyükşehirşehir Belediye Eşbaşkanımız Sevgili Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Bu karar 14-0 ile kazanmış olduğumuz Van halkının iradesini tanımama kararıdır. Bakın AKP-MHP ya da başka hangi parti sadece bir ilde büyükşehir dahil olmak üzere 14’e 14 yapmış. Yok. Ama DEM Parti yapmış. Van’da biz bunu başarmışız. Tarihi bir başarıya imza atmışız. Bu verilen ceza, Van halkına verilen cezadır. Halkın iradesini gasp etmektir. Bunu asla kabul etmeyiz. İktidar açıkça nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Ve bu akıl tutulmasından vazgeçin diyoruz bir kez daha. Bu iktidar diyalogdan mı dönmek istiyor? Bu sorunun altını kalın kalın çizerek sormak istiyorum. Ey iktidar bu uygulamalarınla Wan Belediyemize yönelik bu cezalandırma sisteminle sen diyalogdan dönmek için bahane mi arıyorsun? Bizler bu sahte bahaneleri çok iyi tanıyoruz. Ne irademizi teslim ederiz ne de barış mücadelemizden bir milim dahi geri adım atmayacağız. Size rağmen barışı inşa etmek için mücadelemiz devam edecek.
 
BİR DÖNEMİ KAPATIP YENİ BİR DÖNEME KAPI ARALANACAK
 
Önümüz 15 Şubat. 15 Şubat sadece Kürtler için değil Ortadoğu’nun bütün halkları için bir kırılma noktasıdır. 15 Şubat 1999’da Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası hukuk ve insan hakları hiçe sayılarak bir komplo düzenlendi. Bu komployla Kürtlerle Türkleri, Araplarla Farsları, Sünnilerle Alevileri birbirine düşürmeye çalıştılar. Ama Sayın Öcalan bunu gördü ve şöyle dedi: ‘Beni bir ateş topu gibi yapıp, Türkiye’nin üzerine atmak istediler ama onun tutumu tam olarak şöyle oldu. Demokratik cumhuriyet ve ortak vatan fikriyle halkların kardeşçe bir arada yaşama umudunu savundum’. Emperyalistlerin Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e kırdırma politikasını ifşa etti. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için çalıştı uğraştı. Şimdi 26’ncı yıldönümünde bu komployu tarihin çöp sepetine atmak için yeni bir mücadele daha yürütüyor. Sayın Öcalan önümüzdeki günlerde ülkenin kaderini değiştirebilecek barışa giden yolu açabilecek tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Bu çağrı Türkiye’de çatışmalarla şekillenen bir dönemi kapatıp barış ve demokrasiye duyarlı yeni bir sürecin kapısının aralanması için yapılıyor.
 
Bizler DEM Parti olarak Sayın Öcalan'ın yaptığı çağrı ile ilgili bu çağrıyı henüz yapmadan önce Türkiye’nin ve Kürdistan’ın dört bir tarafında değerli halklarımızla toplumsal kesimlerle buluşmalar gerçekleştirdik. 3 miting gerçekleştirdik İstanbul, Amed ve Mersin’de. 42 Merkezde halk buluşmaları gerçekleştirdik. Alevi canlarımızla buluştuk mütedeyyin kardeşlerimizle buluşacağız. Bu ülkenin aydınları, yazarları, gazetecileriyle buluşacağız. Kadın hareketiyle, insan hakları ve doğa hakları savunucularıyla buluşacağız. Bu çalışmalarımızı bu süreçte devam ettiriyoruz. Biz barışı aynı zamanda merkezi olarak yürütülen görüşme ve diyalogun yanı sıra halkla birlikte toplumsallaştırmak için DEM Parti olarak her türlü çabayı harcamaya devam edeceğiz. Bu emeği sarf etmeye devam edeceğiz. Bu görüşmelerden, iktidarın çizmeye çalıştığı bu kara tabloya rağmen biz umutluyuz. Yaptığımız bu kadar görüşmede ortaya çıkan tablodan dolayı umutluyuz. Bu ülkedeki bütün farklı kesimler, bütün toplumsal dinamikler ve muhalefetteki birçok kesimle yaptığımız görüşmede evet barış olmalı dediler. Evet, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmeli dediler ve bu demokrasi mücadelesinin büyütüleceğinin göstergesi olarak görüyoruz.
 
EY İKTİDAR SENİN BARIŞ PLANIN NEDİR?
 
Bu bizim barış umudumuzu büyütmektedir. Peki, tablo bu tarafta böyleyken, iktidarda tablo nasıl. Bunu biz iktidara soruyoruz. 100 yıllık Kürt meselesini şiddet ve çatışma zemininden hukuki ve siyasi zemine taşıyacak bir hazırlığınız var mı? Var mı bir hazırlığınız? Kürt meselesini çözmüş bir Türkiye’de insanlar birbirine güven duyar. Kimse kimseyi ötekileştirmez, kimse kimseyi dışlamaz, kimse de dışlandığını hissetmez. Ortak bir ülkede ortak bir yaşamı demokratik bir zeminde inşa etmiş oluruz. Bakın mahallede işyerinde sokakta herkes kendini daha fazla güvende hisseder. Daha güçlü bir hukuk düzeni oluşur. Herkes için bu durum daha çok özgürlük ve eşitlik getirir. İç barışını sağlayan bir Türkiye içerde huzurlu ve dünyada güçlü ve barış dediği zaman sözü dinlenen bir ülke olur. Barış sadece bir kesimin değil hepimizin nefes almasını sağlayacak, hayatımızı güzelleştirecek bir şeydir. Barışta kazanan sadece Kürt olmayacak 85 milyon yurttaş olarak hep birlikte kazanacağız. Madem içinden geçilen süreç herkesin kaderini değiştireceğiz hepimizin geleceğini değiştirecek o halde buna denk bir çalışma ve hazırlık şarttır. İktidarı bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesiyle ilgili acilen çağrımızı yapıyoruz. Kendilerine çok basit bir çağrı yapıyoruz. Dünyanın neresinde barış tek taraflı olmuş. Bu iktidar ve devlet çok iyi biliyor. Tek taraflı barış olmaz ki. Barışın güçlenebilmesi için diyalog sürecinin barışla taçlanabilmesi için iktidarın bir yol haritası açıklaması planını açıklaması şarttır. Siz bu kadar barış barış diyorsunuz da bu iktidar barış yapacak gibi davranmıyor ki. Ey iktidar çözüme dair planının nedir bu konuyu çık kamuoyuna açıkla. Devlet Sayın Öcalan’dan büyük bir sorumluluk üstlenmesini bekliyor ama en temel koşulları dahi sağlamıyor. Dış dünya ile hiçbir temas kuramayan bir müzakereciden yüz yıllık bir meseleyi çözmesi beklenmektedir. Bu şartlarda sağlıklı bir müzakere süreci yürütülebilir mi? Yürütülemez. Çözüm isteniyorsa, gerçekten silahların susması hedefleniyorsa Sayın Öcalan’ın örgütüyle doğrudan temas kuracağı bir zemin oluşturulmalıdır. Sayın Öcalan’ın koşullarını oluşturmayan her akıl silahın devreden çıkmasını ve barışın sağlanmasını istemeyen akıl demektir.
 
İMRALI HEYETİ ZİYARETLERİ 
 
DEM Parti İmralı Heyetimiz bu hafta sonu Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne önemli bir ziyaret gerçekleştirecek. Bu ziyaret çerçevesinde Kürt halkının çok önemli liderlerinden biri olan Sayın Mesut Barzani ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirecek. Görüşmede; Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü, bölgesel istikrar konusunda Sayın Barzani’nin görüş ve önerileri alınacak. Heyetimiz ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Sayın Bafil Talabani ve Başbakan Yardımcısı Sayın Kubat Talabani ile bir dizi görüşme ve temaslar gerçekleştirecek. Bu görüşmelerde Kürt halkının ortak geleceğine dair önemli meseleler ele alınacak ve çözüm ile işbirliği olanakları değerlendirilecek. 
 
GÖRÜŞ VE ÖNERİLER ÖCALAN İLE PAYLAŞILACAK 
 
Heyetimiz; bu temaslar sonucunda edineceği görüş ve önerileri Sayın Abdullah Öcalan ile paylaşacak. DEM Parti olarak bu ziyaretin Kürt sorununun çözümüne ve bölgesel barışın güçlenmesine anlamlı katkılar sağlayacağına yürekten umut ediyoruz. Kürt halkının geleceğine dair ortak akıl ve diyalog zemini güçlendirilecek, Sayın Öcalan hepimize göndermiş olduğu mesaj, ‘Türkiye’deki demokrasi, emek, özgürlük, ekoloji, kadın, insan hakları ve gençlik mücadelesinin önüne hep birlikte bu mücadeleyi büyütmek için görev ve sorumluluk almalıyız’ diyor. Sayın Öcalan bu görüşmelerde artık Kürt’ü bir tehdit olarak gören devlet algısının ortadan kalkması gerektiğini vurguluyor. Yine Sayın Öcalan Kürt kimliği üzerine açılan terör parantezinin Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade ediyor.”
 
İKTİDARLAR TÜRKİYE RIZASINA ZORAKİ EL KOYDU
 
İktidarlar bekaları için Kürt sorununu kullandılar. İşçiyi, emekçiyi, muhalif gazeteciyi bu şekilde böldüler. Türkiye halklarının rızasına zoraki el konuldu. Böylece halkların eşitsizlik, adaletsizlik ve açlık ile  baş başa kalmasının önünü açtılar.  Türkiye’yi içeride otoriterleştiren, yoksullaştıran, dış politikada iflasa götüren şey hep bu anti Kürt siyaset ve bunu bahane eden terör parantezinin kendisidir. 
 
Hani ana akım medya  paradigma paradigma diyorlar ya. Artık Kürt bir tehdit olmamal. Artık  terör parantezi kapanmalı.  İşte Abdullah Öcalan’ın paradigma diye tarif ettiği şey demokratik siyaset üzerindeki bütün prangaların kalkmasıdır. Siyasetin üzerinde beka paranoyasının kalkmasıdır. Kürt - Türk ilişkilerini farklı halkların ilişkilerini korkular ve paranoyalardan arındırmaya çalışan bir Öcalan ve paradigması var. Bu akıl; bugüne kadar otoriterliğin can suyu olan Kürt karşıtlığının artık sona ermesini ve demokrasinin kapılarının sonuna kadar açılmasının zeminini hazırlıyor. 
 
Bu paradigma yalnızca Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin özgürleşmesi eşitlenmesi için gerçek anlamda bir demokratik zeminde inşa edilmesi için umut kapısıdır. Unutmayalım dümeni doğru tutarsak hepimiz güvenli limana varırız.”
 
 

Diğer başlıklar

21:22 MHP'li Yıldız'dan 'süreç' açıklaması: TCK ve TMK'de bazı düzenlemelere ihtiyaç var
20:54 Colemêrg’de yüksek sesle çevreyi rahatsız eden askerlere tepki
20:49 Surfest II festivaline kadın ve çocuklardan yoğun ilgi
20:36 Kadınların Birliği Konferansı: Geleceğin Suriye’sini biz inşa edeceğiz
20:25 Aksaray'da iş cinayeti
19:22 Hatay'da işçilerin kaldığı konteyner yandı
19:16 Abdullah Öcalan: Basının katkı sunucu rolünü oynaması tarihi sorumluluktur
19:13 'Barış ancak ortak mücadele ile sağlanır'
18:55 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu YENİLENDİ
18:22 Ankara’da Rojava paneli: Dünya’ya örnek oluyor
17:46 Apê Musa mezarı başında anıldı: Serptiği tohum dünyaya yayıldı
17:08 'Barış ve Demokrasi'paneli: Komisyon adım atmalı
16:27 Barış Anneleri’nden, AK kararına tepki: ‘Umut hakkı’ uygulansın
16:18 Katledilen gazetecilerin ailelerinden Yeni Yaşam’a ziyaret: Başaracağız
16:15 Gazeteci Gök: Barış için gazeteciler üstüne düşeni yapmalı
15:45 HDK 14’üncü Kadın Genel Kurulu: Komisyon zaman kaybetmeden somut adım atmalı
15:24 Tekstil İhtisas Organize Sanayi genel kurulu yapıldı
15:11 Günay Dinar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:54 3 ağır hasta tutsak için 'acil' çağrı: Tahliye edin
14:40 Amed’de KHK eylemi 139’uncu haftasında: İhraçlar görevlerine iade edilsin
14:32 FilmAmed Belgesel Festivali'nin programı belli oldu
13:46 İbrahim Ayhan anıldı: Mücadelesini sürdüreceğiz
13:23 Cumartesi Anneleri: Hakikat Komisyonları ertelenemez bir zorunluluktur
13:17 Prof. Khalidi: Öcalan’ın çağrısı kaçırılmaması gereken fırsattır
13:10 Kayıp yakınları Gündem, Tarım ve Akın için adalet istedi
12:13 Federe Kürdistan Bölgesi’nde toz taşınımı etkili oldu
11:17 DBP ve DEM Parti’den Apê Musa açıklaması: Mücadele ruhunu büyüteceğiz
11:12 Tarım işçilerinin kaldığı çadırlarda yangın
11:10 Apê Musa katledildiği yerde anıldı: Özgür Basın’ın sembolü oldu
10:56 Muğla'da yangın 2'nci gününde
10:54 370 kişilik KYK yurdunda 450 öğrenci kalıyor
10:32 İran’da tedavisi yapılmayan tutsak yaşamını yitirdi
10:06 SurFest atölye ve konserle başladı
09:44 Adalet Bakanlığı'na Rojin Kabaiş başvurusu
09:13 Gasbedilip vurulan taksici hayatını kaybetti
09:11 Meral Danış Beştaş: Komisyon 'umut hakkı'nı ivedilikle gündemine almalı
09:09 Meclis'in 100 yıllık komisyon karnesi: Bu kez döngü kırılacak mı?
09:07 Mevsimlik sömürü sistemi: 2 milyon kayıt dışı işçi
09:06 Akdeniz açıklarında deprem
09:05 Katledilen kızı Başak Gürkan için adalet istedi
09:03 Baraj nedeniyle yerlerinden edilen yurttaşlar suya erişemiyor
09:03 Bazîd'de kış hazırlığı
09:01 Av. Rengin Ergül: Komitenin atıfta bulunduğu komisyon yasa hazırlamalı
09:00 'Hasta tutsaklar bırakılmadan barış gelmez'
09:00 20 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
19/09/2025
23:56 Can Holding'in 9 şirketine daha kayyım atandı
23:05 Macron, Filistin'i tanıyacakları tarihi açıkladı
22:49 Musa Anter film gösterimi ile anıldı
21:27 Hezex'te gençlik şöleni: Öcalan'a güveniyoruz
21:10 Sakık: Adalete yatırım yok cezaevlerine var
19:54 İmamoğlu’na verilen ceza onandı
19:38 Tunç Soyer yargılandığı davada ilk duruşmaya çıktı
19:32 İşçilerin direnişi 51'inci gününde
19:23 Belediyeden Mohsen Namjoo’nun konserine ilişkin açıklama
18:55 Üniversite öğrencilerinden imza kampanyasına destek
18:43 Gabar’da ağaç kesimi sürüyor
18:19 Çukurova’da tarım işçileri tepkili: Ücretler yetersiz, çalışmayacağız
17:32 Şirnex'te öğrenciler KYK yurdunda zehirlendi
16:55 Gazeteciye ‘ölüm’ tehdidi hakkında suç duyurusu
16:42 'Nasıl bir barış olmasının sözünü kadınlar kurmalı'
16:27 KCDK-E: ‘Umut hakkı’ ertelenemez, ihlal prosedürü başlatılmalı
16:16 Alzheimer hastası Batur 3 gündür kayıp
16:09 YSK, CHP 22'nci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebini reddetti
15:52 Botan Barış Anneleri: Önderimiz özgür olana kadar mücadele edeceğiz
15:37 Denizli’de kadın katliamı, Kastamonu’da şüpheli ölüm
15:17 Alacakları ödenmeyen TOKİ işçisi intihara kalkıştı
15:13 Wan'da öğretmenlere saldırı
15:02 Fuhuş çetesini haberleştiren muhabirimize soruşturma
14:58 Türkiye’de her 2 kişiden 1’i gece sokakta güvensiz hissediyor
14:49 Çocuğa cinsel saldırıdan yargılanan müftüye beraat
14:39 Can Holding soruşturmasında yetkisizlik kararı
14:37 13 yıl sonra Türkiye ve Mısır'dan ortak tatbikat
14:25 Kadın tutsaklara Öcalan’ın mektubunu içeren kartpostal gönderildi
14:22 'Güçlü kadın mücadelesini ortaya koyan bir iradeye sahibiz'
13:59 İran, nükleer tesislere saldırı yasağı tasarısını geri çekti
13:55 Cizîr'de 'Ekoloji Meclisi' kurulacak
13:42 İmralı kilidini açmak
13:13 Balıkesir'de deprem
12:59 Saraçhane protestosu davasında adli kontroller kaldırıldı
12:53 Amed Belediyesi 'Barış Buluşmaları' düzenleyecek
12:45 İstanbul’da 2 yurdun yöneticileri görevden alındı
12:39 İran’da siyasi tutsak Sumeye Reşidi’nin sağlık durumu kötüleşiyor
12:25 'Çocuk işçiliğinde ölüm oranları yüzde 10 arttı'
12:04 Avusturyalı filozof Pfaller’den Öcalan’a destek
12:03 Şiddete maruz kalanlar 'direnme' iddiasıyla hakim karşısında
11:56 Taliban’dan bir yasak daha: Kadınların yazdığı kitaplar üniversitelerde yasaklandı
11:31 Barış Anneleri'nden ön konferans
11:25 Prof. Bromberger: 'Jin, jiyan azadî' patriyarkal sisteme isyandır
10:46 Şengal’de toplu mezar bulundu
10:42 DEM Parti: AK 'umut hakkı'nı mutlaka düzenleyin diyor
09:50 ABD BM’nin Gazze’de ateşkes tasarısını altıncı kez veto etti
09:23 Sêwereg'de 10 ayda en az 11 genç intihara sürüklendi
09:19 Alanya'da orman yangını
09:18 CHP kayyım olarak atanan Tekin ve 5 üyeyi disipline sevk etti
09:11 AKP'li belediye başkanı gözaltına alındı
09:05 Sistematik şiddete karşı mücadele ediyorlar
09:04 'Devletin ilk adımı Öcalan'ın özgürlüğünü sağlamak olsun'
09:03 Acar'ın dolandırıcılık belgeleri ortaya çıktı: Sahte kimlik ve diploma
09:02 Şaptan sonra hayvan borsası açıldı ancak satış yapılamadı
09:01 Apê Musa'sız 33 yıl: Failler bulunmadı, dosya kapatıldı
09:00 Yerel merkezden daha net: 'Barış' diyorsanız Öcalan gelip Meclis'te konuşmalı
09:00 19 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
18/09/2025
23:53 Arap aşiretleri: Öcalan'ın mektubu barış ve kardeşliğin çağrısıdır
23:25 BMGK'de Gazze'de acil ateşkes tasarısını ABD veto etti
22:35 Rusya'da 7.8 büyüklüğünde deprem
22:00 İBB'den Kobanê Davası açıklaması: İstinaftan vazgeçilecektir
21:53 Adnan Çelebi 31 yılın ardından tahliye edildi
21:27 Şam kırsalında 3 kişi öldü
21:24 BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen istifa ediyor
21:10 Özgür Özel: Kent uzlaşısı davası Türkiye için bir utançtır
19:46 32 yılın ardından tahliye olan Esin'e ziyaret
19:40 DEM Partili üyeler: Komisyondan çekilmedik, zehirli dile tepki gösterdik
19:17 Mûş İl Özel İdaresi'nden 'meclis üyelerinin taleplerini değerlendirmeyin' talimatı
18:52 Kobane Davası’ındaki beraat kararına itiraz: Et ve Süt Kurumu bin 500 liranın peşinde
18:38 Kadınlardan İmralı'ya mektup
18:34 MKG, Wan'da şube açtı
18:10 Barış Anneleri: Sürecin gereklilikleri yerine getirilmeli
18:07 Çanakkale'de orman yangını
18:03 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kent uzlaşısı suç değildir
17:45 Cizîr'de bir caddeye Sırrı Süreyya Önder ismi verildi
17:40 ‘Kent Uzlaşısı’ davası sonrası açıklama
17:16 DEM Parti, Çanakkale’de kadınlarla süreci konuştu
17:11 Kent Uzlaşısı davasında sadece bir tahliye çıktı
17:08 Komisyonun 11’inci toplantısı sona erdi: Koruculuk sistemi son bulmalı
16:58 Birçok kentte ‘Barış için imza’ kampanyası
16:48 Abdulbaki Esen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:33 Türkdoğan: Komite kararı beklentinin altında, ama Öcalan'ın siyasi kabulüdür
16:28 Komisyon'da Öcalan’a teşekkür ve hukuki güvence vurgusu
16:25 İsrail’in Gazze saldırıları sürüyor: 79 kişi katledildi
16:17 Asrın Hukuk Bürosu: Meclis acilen ‘umut hakkı’ kararını gündemine alarak yasallaştırmalı
16:12 Mêrdîn’de doktora saldırı protesto edildi
16:03 Fransa’da 100 binler alanlarda
16:02 Öcalan’ın mesajını alan Eyn İsalı kanaat önderleri: QSD’nin yanındayız
15:22 RTÜK'ten dijital platformlara ceza
15:16 Eren Keskin: Komite’nin verdiği süre çok uzun
15:01 Kurum temsilcilerinden AK Bakanlar Komitesi yorumu: Komisyon hızlı ve etkili adım atmalı
14:48 ABD, Suriye üzerine çalışan bazı diplomatlarını görevden aldı
14:43 Hizbullahçı dernekten komisyonda provokasyon: DEM Parti salonu terk etti
14:34 Komisyonun 11'inci toplantısı: Kürtlerin barış arayışı sadece silahların susması değildir
13:53 15 il için 'sarı kod' uyarısı
13:52 19 gazetecinin davası: 10 tanık dinlenmeyecek, yurt dışı yasağı kaldırılmadı
13:29 KESK’ten OVP ile dayatılan kölelik koşullarına karşı mücadele çağrısı
13:27 Bedirhanoğlu'ndan komisyona: Yerinden yönetim talep ediyorum
13:17 31 yılın ardından tahliye edildi
12:38 Barış Anneleri'nden konferans hazırlığı
11:56 Amed'deki 'umut hakkı' yürüyüşünde öne çıkan talepler
11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor