Tülay Hatimoğlulları’ndan iktidara: Çözüme dair planın nedir?

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidardan Kürt sorununun çözümüne dair planını açıklamasını isteyerek, "Çözüm isteniyorsa Öcalan’ın örgütüyle doğrudan temas kuracağı bir zemin oluşturulmalıdır" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair değerlendirdi. Tülay Hatimoğulları’nın konuşması öncesinde Mereş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
6 Şubat depremlerinin ardından depremzedelerin yalnız bırakıldıklarını hatırlatarak sözlerine başlayan Tülay Hatimoğulları, depremzedelerin sorunları çözülene, yaralar sarılana kadar depremzedelerin yanında olmaya devam edeceklerini dile getirdi. 
 
Tülay Hatimoğulları şöyle devam etti: “Acımız gerçekten çok büyük. Acımız o kadar büyük ki kelimelerle tarif edilemez. Ama acıya acı katan şeylerden biri de hala 600 binin üzerinde yurttaşımızın 21 metrekarelik o konteynerlere 2 senedir yaşamlarını sığdırmış olmaları. ‘Depremin yarası sardık’ diyen iktidara sesleniyorum; gidin o konteynerlerin içini görün. O konteynerler iki senede yıpranmış, paramparça olmuş. Bir de düşünün böyle koyneterlerde insanlar yaşamak zorunda. O aileler hayatlarını oralara sığdırmak zorunda kalmış. Sadece 201 bin konut yapılıp teslim edilmiş. Bunların çoğu da bölgesel ayrımcılık da yaptı bu iktidar. Birçok yerde de hala konut inşaatı başlatmamış bu iktidar. Bunlardan biri Adıyaman ve Malatya’nın bazı yerleri Antakya İskenderun Defne Samandağ ve daha oralara doğru düzgün toplu konut yapılmadı yurttaşla kavga ediyorlar, rezerv alan ilan ediyorlar. Bir gün bu mahallede ilan ederler rezerv alanı, halkın tepkisini görürler, halkın direnişiyle karşılaşırlar, o rezerv alanı taşır başka mahalleye götürürler. Ve 2 senedir rezerv alan ilan ettikleri Hatay’ı Hataylı yurttaşlarımızı böyle oyalıyorlar.
 
İKTİDAR DEPREMZEDEYE KONUT SATMANIN PEŞİNDE
 
Samandağ Mağaracık halkı diyor ki bizim geçim kaynağımız olan tarım arazilerimiz istimlak edilmiş durumda ve orada bazı temeller atılmış. Hazine arazileri dururken hazine arazilerine gitmeyip özellikle tarım arazileri ve yurttaşın arazilerine çöreklenmeye çalışan rezerv anlayışla neyi hedeflediklerini bizler çok iyi biliyoruz. Burada iki şey hedefleniyor. Biri depremzedeleri müşteri olarak gören müteahhit anlayışlı bir iktidarla karşı karşıyayız. Depremzedeye konut satmanın peşinde. Diğer anlayışta bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik plan ve projelerdir. O yüzden uzatıyorlar bu süreci bu kadar biz bir kez daha buradan iktidara çağrı yapıyoruz. Sizler yıllardır Gölcük depreminden bu yana vergiler topladınız. Bu vergileri gerçekten depreme karşı değerlendirilip kullanılsaydı bugün hiçbir şeye ihtiyaç duyulmazdı. Depremzedeyi inşaat satılacak, konut satılacak, işyeri satılacak bir müşteri gözüyle görmediniz ve en az 1 milyon haneyi inşa edebilirdiniz. Konutu inşa edip yurttaşa bedava, parasız verebilirdiniz. Bunun parasını zaten Türkiye’nin 85 milyon yurttaşı ödediği vergilerle bunun finansmanını zaten sağlamış Ama bunlar kalkıp ne yaptılar. Deprem vergisi adı altında topladıkları vergileri hatta depremden sonra topladıkları hem Türkiye’nin içinden hem de yurt dışından toplanan yardımları kendi 5’li çetesine peşkeş çekmek için uğraşmaktalar.”
 
Türkiye halklarının ekonomik olarak büyük bir felaket ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, “Bu iktidar gerçekten emek düşmanı, emekçi düşmanı bir iktidardır. AKP döneminde sendikalaşma oranı düşürüldü. Grevler yasaklandı. Emekçilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 26’ların altılarına kadar düşürüldü ve şimdi işçi sınıfı bu adaletsizliğe itiraz ediyor. Her gün Türkiye’de irili ufaklı çok sayıda işçi, direnişleri ve grevler var. Şimdi Çayırhan maden ve Termik santralinde çalışan işçiler, talepleri daha önce yerine getirilmediği için alın teri ekmek ve emekleri için Beypazarı’ndan Ankara merkezine doğru yürüyüşe geçmiş durumdalar. Antep'te tekstil işleri düşük zam dayatmasına karşı direniş ateşini büyütüyor. İşten çıkarılan 6 binden fazla KFC ve Pizza Hut işçileri, 6 binden fazla insan ve aileleri şu an işsizlikle karşı karşıya kalmış durumda. Mücadeleleri mücadelemizdir. İşçi direnişi bizim de direnişimizdir. Eşitsizliğe karşı bizler işçilerle emekçilerle birlikte dayanışmaya devam edeceğiz
 
Ekonomiyi düzeltmek için Şimşek getirildi. IMF’siz bir IMF programı uyguluyor. Bakın bu dönemde biz nelerle karşılaşıyoruz. Ucuz yağ kuyrukları, ucuz şeker kuyrukları çok duyduk. Ucuz ekmek kuyrukları başladı. Ankara’nın göbeğinde bu iktidar biraz mütevazilik yapıp sokaklara inse görecek bu manzarayı. 160 liralık bir 30’lu yumurtayı 130 TL’ye almak için yurttaşımız şu an kuyrukta. Bir damacana su için bile artık insanların kuyruğa gireceği günler pek yakındır. Ve buradan biz iktidara sesleniyoruz. Gerçekten kendinizle ne kadar övünseniz az. Dünya tarihi çok fazla ekonomik krizlere tanıklık etti. Pişkince çıkıp bu krizin sanki müsebbibi ve Türkiye’de bu şekilde yansımasının sebebi siz değilmişsiniz gibi siyaset yapabiliyorsunuz. 2028’de ekonomiyi düzelteceğiz diyebiliyorsunuz. 22 senedir bu iktidarda olduğunuz halde.”
 
‘ZİHİNLERE KAZINANA DEK JIN JIYAN AZADÎ DİYECEĞİZ’
 
Mersin’de bir erkek tarafından katledilen Özgecan Aslan’ı ölüm yıl dönümünde anan Tülay Hatimoğulları, “Özgecan katledildiğinde bütün Türkiye'nin nefesi tutuldu, hepimiz büyük bir vicdan sızısı yaşadık. Alanları meydanları doldurduk o gün. Bir genç kadın evine giderken bir erkek tarafından alıkonuluyor, istismar edilmek isteniyor ve sonra katlediliyor. Pınar Gültekin davasında Yargıtay bir kez daha katilin yanında durdu. Bir kadına saatlerce işkence ediyor sonra yakarak katlediyor sonra da onun hakkında verilen ceza hangi gerekçeyle bozuluyor biliyor musunuz? ‘Katliam biçiminde canavarca his yokmuş’. Bir kadın işkence ile öldürülüyor sonra yakılıyor ama bu canavarca his değilmiş. Orta Çağ’daki işkenceleri çağrıştırıyor bu yargı anlayışı. Bütün bunların altında yatan en önemli etken erkek yargı anlayışıdır. Erkek yargı erkek sistemini koruyor erkekleri koruyor ve kadınlar bu nedenle daha fazla katlediliyor. Biz kadınlar daha çok katledilmek istenmiyoruz. Yaşam hakkımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de susmayacağız boyun eğmeyeceğiz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, haklarımızı talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bütün zihinlere kazınana dek jin, jiyan, azadî demeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı. 
 
DEMOKRATİK SURİYE CUMHURİYETİ
 
Hatimoğulları konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ortadoğu'da Suriye’den Filistin'e kadar her yer yangın yerine dönmüş durumda. Halklar inançlar kimlikler ez bütün ezilenler büyük bir baskı ve şiddet altında. Ortadoğu'da yine halkların yok sayıldığı yönetimlere şahitlik ediyoruz. En son Suriye’de bunun örneğine tanıklık ediyoruz. Suriye’de Kürtleri Alevileri, Dürzileri ve diğer halkları yok sayarak bir gelecek kurulamaz. Zorla kurulan düzenler er ya da geç çatırdamak durumundadır. Suriye’de halkların kaderi kapalı kapılar ardında değil hep birlikte adil ve eşit bir şekilde belirlenmelidir. Bu gerçeğe rağmen hala fetih hayalleri kuranlar var ne yazık ki. Halkları birbirine düşürmeye, yoksulları açlıkla tehdit etmeye birbirine kırdırmaya çalışanlar var. Yapmayın. Bölgeye yazık ediyorsunuz. Suriye halklarının kurtuluşu herhangi bir etnik ve dini kimliğin hakimiyetiyle gerçekleşemez. Suriye’nin istikrar ve huzuru herkesin kendini ait hissedebileceği yeni yapılanma modeliyle, bir demokratik Suriye ile mümkündür. Herhangi bir etnik ve dini sınıfa bağlı olmadan demokratik Suriye cumhuriyetini inşa etmekle mümkündür. Suriye’nin Kuzey ve Doğu yönetim bölgesine yönelik sürekli vuracağız, yok edeceğiz diyenlere sesleniyorum. Bilgisayarda savaş oyunu oynadığınızı mı zannediyorsunuz. Vuracağız, kıracağız. Öldüreceğiz. Sivillere saldırarak tehdit ederek hiç kimse hiçbir yere varamaz. İnsanların hayatı üzerinden hiç kimse güç gösterisi yapmaya kalkmasın. Tişrîn barajında nöbette bulunan sivil halka yönelik saldırılar hız kesmiyor. Tişrîn Barajı halklar arasında bir köprüdür. Türkiye, SMO adlı çeteler üzerinden yaptığı saldırılarla bu kardeşlik köprüsünü dinamitlemektedir. O yüzden herkes kendine gelsin ne yaptığını anlasın.
 
ELLERİNİZİ HALKIN ÜZERİNDEN ÇEKİN
 
Ortadoğu'da egemenlerin ismi değişiyor ama halk düşmanlığı asla değişmiyor. Küresel güçler Gazze'de yeni bir etnik temizlik yapıyorlar. 50 binden fazla insan katledildi 7 Ekim’den bugüne kadar. Gazze’nin yüzde 70’i yok edildi. Şimdi de orada tatil beldesi yapmak için hayal kurarlar var. ‘Orayı ben satın alabilirim’ diyenler var. Sanki çarşıdan turşu satın alıyorlar. Filistin halkı Nekba’yı unutmadı. Milyonlarca insanın evlerinden sürüldüğü o kara günü hiç kimse ama hiç kimse unutmadı. Tarih bunu bize acı acı hatırlatıyor. Bugün Gazze'de de yeni bir Nekba planlanıyor. Bu plan sadece Filistinliler için değil bölgedeki bütün halklar için felaket demektir. Ve çözüm bellidir, çok net. Filistin topraklarından elini çekmelidir İsrail. Yerleşimci sömürgeciliğe son vermelidir. Filistin halkının talepleri karşılanmalıdır. Biz halkların barış içerisinde yaşadığı adil ve eşit bir Ortadoğu istiyoruz. Savaşla talanla işgalle bu coğrafya huzur gelmez. Son 200 yılda Ortadoğu tarihine baktığımızda huzurun gelmediğini zaten hep birlikte görüyoruz. Filistin ve Rojava’dan sömürgeci ellerinizi halkın üzerinden çekin. Coğrafyamızdaki insanların batılı emperyal güçler için bir sinek kadar kıymeti yok. Ortadoğu’da acil büyük bir barış tesis edilsin istiyoruz. İşte biz o yüzden barış için acele diyoruz. Çabuk diyoruz, elinizi taşın altına koyun diyoruz ve bölgemizi topraklarını kanla değil barışla yoğuralım diyoruz.
 
KENT UZLAŞISI SUÇ GEREKÇESİ OLARAK GÖSTERİLMİŞ
 
Biz barışa bu kadar sevdalıyken, barışı yüreğimizin en derinliklerinden talep ederken ve bunun için mücadele ederken Türkiye’deki iktidar neler yapıyor? Bu sabah İstanbul’da 9 belediyeye operasyon gerçekleşti. Kartal, Ateşehir, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu. Burada yapılan siyasi bir darbedir. Biz bir kez daha bir siyasi darbe sabahına uyandık. Kent Uzlaşısı farklı dilde ve inançlarda insanların bulunduğu yerlerde birlikte yaşam talebidir. Dünyanın en demokratik hakkıdır kent uzlaşısı. Cumhuriyet başsavcısı gerekçe olarak Kent Uzlaşısını göstermiş. Ben inanmıyorum dünyanın hiçbir yerinde uzlaşıya böyle bir operasyon yapılsın. Uzlaşı nasıl suç olabilir? Biz her yerde toplumsal uzlaşı ararken bu iktidar bize ‘sakın ha kimse uzlaşmasın, uzlaşırsanız vallahi tepenizde cumhuriyet başsavcısı olur’ diyor. Böyle bir akıl tutulması yok dünyada. Bu iktidar kendine gelsin. Biraz kendinize gelin, ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?
 
BAHANE Mİ ARIYORSUN?
 
Biz DEM Parti olarak bir Türkiye partisi olarak Kürdistan’ın en ücra köşesinden İstanbul’a Edirne’ye kadar İzmir’e Çukurova’ya kadar örgütleniyoruz, örgütleneceğiz. Kent uzlaşısını bütün farklı halklar ve inançlarla bütün dinamiklerden Hakkâri’den Edirne’ye kadar biz bunu inşa etmeye devam edeceğiz. Hiç kimsenin gücü bunu engellemeye yetmeyecektir. Biz bütün toplumsal dinamiklerle bir arada olmaya devam edeceğiz. Bu iktidar bu sabah Wan Büyükşehirşehir Belediye Eşbaşkanımız Sevgili Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Bu karar 14-0 ile kazanmış olduğumuz Van halkının iradesini tanımama kararıdır. Bakın AKP-MHP ya da başka hangi parti sadece bir ilde büyükşehir dahil olmak üzere 14’e 14 yapmış. Yok. Ama DEM Parti yapmış. Van’da biz bunu başarmışız. Tarihi bir başarıya imza atmışız. Bu verilen ceza, Van halkına verilen cezadır. Halkın iradesini gasp etmektir. Bunu asla kabul etmeyiz. İktidar açıkça nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Ve bu akıl tutulmasından vazgeçin diyoruz bir kez daha. Bu iktidar diyalogdan mı dönmek istiyor? Bu sorunun altını kalın kalın çizerek sormak istiyorum. Ey iktidar bu uygulamalarınla Wan Belediyemize yönelik bu cezalandırma sisteminle sen diyalogdan dönmek için bahane mi arıyorsun? Bizler bu sahte bahaneleri çok iyi tanıyoruz. Ne irademizi teslim ederiz ne de barış mücadelemizden bir milim dahi geri adım atmayacağız. Size rağmen barışı inşa etmek için mücadelemiz devam edecek.
 
BİR DÖNEMİ KAPATIP YENİ BİR DÖNEME KAPI ARALANACAK
 
Önümüz 15 Şubat. 15 Şubat sadece Kürtler için değil Ortadoğu’nun bütün halkları için bir kırılma noktasıdır. 15 Şubat 1999’da Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası hukuk ve insan hakları hiçe sayılarak bir komplo düzenlendi. Bu komployla Kürtlerle Türkleri, Araplarla Farsları, Sünnilerle Alevileri birbirine düşürmeye çalıştılar. Ama Sayın Öcalan bunu gördü ve şöyle dedi: ‘Beni bir ateş topu gibi yapıp, Türkiye’nin üzerine atmak istediler ama onun tutumu tam olarak şöyle oldu. Demokratik cumhuriyet ve ortak vatan fikriyle halkların kardeşçe bir arada yaşama umudunu savundum’. Emperyalistlerin Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e kırdırma politikasını ifşa etti. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için çalıştı uğraştı. Şimdi 26’ncı yıldönümünde bu komployu tarihin çöp sepetine atmak için yeni bir mücadele daha yürütüyor. Sayın Öcalan önümüzdeki günlerde ülkenin kaderini değiştirebilecek barışa giden yolu açabilecek tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Bu çağrı Türkiye’de çatışmalarla şekillenen bir dönemi kapatıp barış ve demokrasiye duyarlı yeni bir sürecin kapısının aralanması için yapılıyor.
 
Bizler DEM Parti olarak Sayın Öcalan'ın yaptığı çağrı ile ilgili bu çağrıyı henüz yapmadan önce Türkiye’nin ve Kürdistan’ın dört bir tarafında değerli halklarımızla toplumsal kesimlerle buluşmalar gerçekleştirdik. 3 miting gerçekleştirdik İstanbul, Amed ve Mersin’de. 42 Merkezde halk buluşmaları gerçekleştirdik. Alevi canlarımızla buluştuk mütedeyyin kardeşlerimizle buluşacağız. Bu ülkenin aydınları, yazarları, gazetecileriyle buluşacağız. Kadın hareketiyle, insan hakları ve doğa hakları savunucularıyla buluşacağız. Bu çalışmalarımızı bu süreçte devam ettiriyoruz. Biz barışı aynı zamanda merkezi olarak yürütülen görüşme ve diyalogun yanı sıra halkla birlikte toplumsallaştırmak için DEM Parti olarak her türlü çabayı harcamaya devam edeceğiz. Bu emeği sarf etmeye devam edeceğiz. Bu görüşmelerden, iktidarın çizmeye çalıştığı bu kara tabloya rağmen biz umutluyuz. Yaptığımız bu kadar görüşmede ortaya çıkan tablodan dolayı umutluyuz. Bu ülkedeki bütün farklı kesimler, bütün toplumsal dinamikler ve muhalefetteki birçok kesimle yaptığımız görüşmede evet barış olmalı dediler. Evet, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmeli dediler ve bu demokrasi mücadelesinin büyütüleceğinin göstergesi olarak görüyoruz.
 
EY İKTİDAR SENİN BARIŞ PLANIN NEDİR?
 
Bu bizim barış umudumuzu büyütmektedir. Peki, tablo bu tarafta böyleyken, iktidarda tablo nasıl. Bunu biz iktidara soruyoruz. 100 yıllık Kürt meselesini şiddet ve çatışma zemininden hukuki ve siyasi zemine taşıyacak bir hazırlığınız var mı? Var mı bir hazırlığınız? Kürt meselesini çözmüş bir Türkiye’de insanlar birbirine güven duyar. Kimse kimseyi ötekileştirmez, kimse kimseyi dışlamaz, kimse de dışlandığını hissetmez. Ortak bir ülkede ortak bir yaşamı demokratik bir zeminde inşa etmiş oluruz. Bakın mahallede işyerinde sokakta herkes kendini daha fazla güvende hisseder. Daha güçlü bir hukuk düzeni oluşur. Herkes için bu durum daha çok özgürlük ve eşitlik getirir. İç barışını sağlayan bir Türkiye içerde huzurlu ve dünyada güçlü ve barış dediği zaman sözü dinlenen bir ülke olur. Barış sadece bir kesimin değil hepimizin nefes almasını sağlayacak, hayatımızı güzelleştirecek bir şeydir. Barışta kazanan sadece Kürt olmayacak 85 milyon yurttaş olarak hep birlikte kazanacağız. Madem içinden geçilen süreç herkesin kaderini değiştireceğiz hepimizin geleceğini değiştirecek o halde buna denk bir çalışma ve hazırlık şarttır. İktidarı bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesiyle ilgili acilen çağrımızı yapıyoruz. Kendilerine çok basit bir çağrı yapıyoruz. Dünyanın neresinde barış tek taraflı olmuş. Bu iktidar ve devlet çok iyi biliyor. Tek taraflı barış olmaz ki. Barışın güçlenebilmesi için diyalog sürecinin barışla taçlanabilmesi için iktidarın bir yol haritası açıklaması planını açıklaması şarttır. Siz bu kadar barış barış diyorsunuz da bu iktidar barış yapacak gibi davranmıyor ki. Ey iktidar çözüme dair planının nedir bu konuyu çık kamuoyuna açıkla. Devlet Sayın Öcalan’dan büyük bir sorumluluk üstlenmesini bekliyor ama en temel koşulları dahi sağlamıyor. Dış dünya ile hiçbir temas kuramayan bir müzakereciden yüz yıllık bir meseleyi çözmesi beklenmektedir. Bu şartlarda sağlıklı bir müzakere süreci yürütülebilir mi? Yürütülemez. Çözüm isteniyorsa, gerçekten silahların susması hedefleniyorsa Sayın Öcalan’ın örgütüyle doğrudan temas kuracağı bir zemin oluşturulmalıdır. Sayın Öcalan’ın koşullarını oluşturmayan her akıl silahın devreden çıkmasını ve barışın sağlanmasını istemeyen akıl demektir.
 
İMRALI HEYETİ ZİYARETLERİ 
 
DEM Parti İmralı Heyetimiz bu hafta sonu Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne önemli bir ziyaret gerçekleştirecek. Bu ziyaret çerçevesinde Kürt halkının çok önemli liderlerinden biri olan Sayın Mesut Barzani ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirecek. Görüşmede; Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü, bölgesel istikrar konusunda Sayın Barzani’nin görüş ve önerileri alınacak. Heyetimiz ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Sayın Bafil Talabani ve Başbakan Yardımcısı Sayın Kubat Talabani ile bir dizi görüşme ve temaslar gerçekleştirecek. Bu görüşmelerde Kürt halkının ortak geleceğine dair önemli meseleler ele alınacak ve çözüm ile işbirliği olanakları değerlendirilecek. 
 
GÖRÜŞ VE ÖNERİLER ÖCALAN İLE PAYLAŞILACAK 
 
Heyetimiz; bu temaslar sonucunda edineceği görüş ve önerileri Sayın Abdullah Öcalan ile paylaşacak. DEM Parti olarak bu ziyaretin Kürt sorununun çözümüne ve bölgesel barışın güçlenmesine anlamlı katkılar sağlayacağına yürekten umut ediyoruz. Kürt halkının geleceğine dair ortak akıl ve diyalog zemini güçlendirilecek, Sayın Öcalan hepimize göndermiş olduğu mesaj, ‘Türkiye’deki demokrasi, emek, özgürlük, ekoloji, kadın, insan hakları ve gençlik mücadelesinin önüne hep birlikte bu mücadeleyi büyütmek için görev ve sorumluluk almalıyız’ diyor. Sayın Öcalan bu görüşmelerde artık Kürt’ü bir tehdit olarak gören devlet algısının ortadan kalkması gerektiğini vurguluyor. Yine Sayın Öcalan Kürt kimliği üzerine açılan terör parantezinin Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade ediyor.”
 
İKTİDARLAR TÜRKİYE RIZASINA ZORAKİ EL KOYDU
 
İktidarlar bekaları için Kürt sorununu kullandılar. İşçiyi, emekçiyi, muhalif gazeteciyi bu şekilde böldüler. Türkiye halklarının rızasına zoraki el konuldu. Böylece halkların eşitsizlik, adaletsizlik ve açlık ile  baş başa kalmasının önünü açtılar.  Türkiye’yi içeride otoriterleştiren, yoksullaştıran, dış politikada iflasa götüren şey hep bu anti Kürt siyaset ve bunu bahane eden terör parantezinin kendisidir. 
 
Hani ana akım medya  paradigma paradigma diyorlar ya. Artık Kürt bir tehdit olmamal. Artık  terör parantezi kapanmalı.  İşte Abdullah Öcalan’ın paradigma diye tarif ettiği şey demokratik siyaset üzerindeki bütün prangaların kalkmasıdır. Siyasetin üzerinde beka paranoyasının kalkmasıdır. Kürt - Türk ilişkilerini farklı halkların ilişkilerini korkular ve paranoyalardan arındırmaya çalışan bir Öcalan ve paradigması var. Bu akıl; bugüne kadar otoriterliğin can suyu olan Kürt karşıtlığının artık sona ermesini ve demokrasinin kapılarının sonuna kadar açılmasının zeminini hazırlıyor. 
 
Bu paradigma yalnızca Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin özgürleşmesi eşitlenmesi için gerçek anlamda bir demokratik zeminde inşa edilmesi için umut kapısıdır. Unutmayalım dümeni doğru tutarsak hepimiz güvenli limana varırız.”
 
 

Diğer başlıklar

30/04/2025
23:13 Hintli bilim insanı Gayatri Çakravorty Spivak’den Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek
22:15 MSD’den Şam’daki çatışmalara ilişkin açıklama
21:34 Agirî’de öğrenci yurdunda taciz iddiası
20:56 DAİŞ’in bomba hazırlama uzmanı yakalandı
20:50 İstanbul'a 1 Mayıs ablukası: Kapatılacak yollar, duraklar ve alternatifleri
20:27 BBC ‘Yasak Bölge’ belgeselini yayınladı
20:20 İsrail, Şam güçlerine saldırdı
20:13 Kadınlar şiddete karşı mücadeleyi tartıştı
20:07 İstanbul ve İzmir'deki gözaltılara tepki: Mücadele engellenemeyecek
19:13 KHK eyleminin 329'uncu haftasında gözaltılara tepki
18:48 Bayraktar’ın 150 bin liralık ‘dron’ davasına ret kararı
18:40 Cenevre eylemi 52’nci ayında: 26 Nisan ‘Kürt Ulusal Günü’ ilan edilsin
18:34 Eskişehir'de üniversite kampüsüne çocuk parkı: Haklarımız yok sayılıyor
18:24 TUAYDER: hasta tutsakların özgürlüğü için adım atılsın
18:17 Bakırhan: Amed’in barış iradesi Ankara çözümü ile buluşmalı
17:57 İsveçli gazeteciye ceza
17:35 İmamoğlu'nun gittiği otelin müdürleri serbest bırakıldı
17:30 Önder’in tedavi gördüğü hastaneye ziyaretler sürüyor
16:33 BAC'ın Nisan raporu: 33 tutuklu Beluc idam edildi
16:20 Bakırhan gençlerle buluştu: Değişim için kolları sıvayalım
15:55 Taksim'de 1 Mayıs ablukası
15:43 ODTÜ'de 1 Mayıs kutlaması
15:27 Tülay Hatimoğulları'ndan tekstil işçilerine 1 Mayıs ziyareti
15:22 Aksaray Cezaevi'nde onlarca tutsağın tahliyesine engel
15:01 Amed ve Peyas Belediyesi’nde 8 yıl sonra 1 Mayıs kutlaması
15:00 DEM Parti’den Tunç’a: Görevinizi yapın
14:49 DEM Parti'den işçi hakları için Meclis'e kanun teklifi
14:25 Taksim çağrısı yapanlara ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
14:12 'İrade gaspı' davasında adli kontrol tedbiri kaldırıldı
14:03 Kazanhan davası: Sanık polisin hattını kullanan kişi dinlenecek
14:00 AYM'den 'yeniden yargılama' kararı
13:43 Birçok kentte 1 Mayıs hazırlığı
13:34 Pakistan Enformasyon Bakanı'ndan 'Hindistan saldıracak' açıklaması
13:24 Pelin Yılmaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:01 İzmir Barosu'ndan gözaltılara tepki
13:00 Mexmur’da ambargoya karşı yürüyüş
12:43 Can’ı zırhlı araçla ezen polisin davasında mütalaa hazırlanacak
12:33 Önder için şarkı yazdı: Diren Sırrı
12:10 İstanbul’da 1 Mayıs programı belli oldu
11:32 TJK-E’den 'Özgür Yaşamla Diyaloglar' etkinlikleri
11:27 Eskişehir'de 1 Mayıs'a çağrı
10:43 'Yüzde 3'lük engelli kadrosu 2'ye düşürülmek isteniyor'
10:26 Ailelerden İmralı'ya gitmek için yeni başvuru
10:13 Bakanlık kalp krizi geçiren tutsağın başvurusunda topu savcıya attı
09:59 Öcalan'ın avukatı: 'Umut hakkı' için hukuk politikasında değişikliğe gidilmeli
09:26 Ağır iş yükü ve güvencesiz çalışmaya karşı alanlarda olacaklar
09:25 Muğla'da art arda deprem
09:21 HDK Abdullah Öcalan’ın çağrısı için ‘halk kürsüleri’ kuracak
09:19 Kadın katillerini ve sermayeyi koruyan yargıya karşı 1 Mayıs’a çağrı
09:18 3 kentte ev baskınları
09:16 Çukurova 1 Mayıs'a hazır
09:15 Polis 'fişledi' üniversite soruşturma başlattı
09:14 Kadınlar 'çağrı' seferberliğine öncülük ediyor
09:14 TEM'e göre PKK/KCK'nin 151 logo ve amblemi var!
09:12 'Eşit ve kapsayıcı kentler istiyoruz'
09:11 DİGEL Tekstil direnişi 1 Mayıs’a taşınacak
09:10 Wan'da 1 Mayıs sürecin ruhuyla kutlanacak
09:09 Şirnex'te öğretmen 4 çocuğa cinsel tacizde bulundu
09:09 Ağrı İl Özel İdaresi AKP'ye çalışıyor!
09:07 AKP'nin 23 yıllık işçi politikası: Yoksulluk, güvencesizlik ve ölüm
09:02 Peköz: Kıbrıs ve Kürt sorununda Abdullah Öcalan'ın paradigması Ankara için fırsat
09:00 30 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:30 İBB soruşturmasında 18 tutuklama
29/04/2025
22:35 İmamoğlu'nun gittiği otelin müdürlerine gözaltı kararı
22:04 Mustafa Karasu: Meclis’in içinde olmadığı bir sorunun çözümü olamaz
21:37 Tişrîn Barajı’ndaki direniş 112’nci gününde
21:29 PÎK, Kürt Ulusal Birlik Konferansı’na desteğini açıkladı
20:32 Ankara’da gözaltı ve tutuklamalar protesto edildi
19:30 Ayşe Barım’a 30 yıl hapis istemi
19:24 Soma Davası’nda 10 sanığa beraat!
17:38 Eskişehir’de gözaltına alınan öğrenciler serbest
17:33 İstanbul’da 2 bin 928 binada hasar tespit edildi
17:05 Gazeteci ve siyasetçilerden Sırrı Süreyya Önder’e ziyaret
16:40 Öğrenciler süreci tartışacak
16:15 Kürtçe şarkıya 10 ay ceza
16:07 Halepçe’nin vilayet olması kararı onaylandı
16:02 DBP ve DEM Parti heyetinden MSD’ye ziyaret
15:53 Özerk Yönetim 1 Mayıs’ı tatil ilan etti
15:29 Curnê Reş'te Kadın Dayanışma Merkezi açıldı
15:23 Kent kent 1 Mayıs çağrısı
15:05 Depremde yıkılan ve yeniden inşa edilmeyen ASM için çağrı
14:50 Êzidî kız çocuğu davasında avukatlar hakkında suç duyurusu
14:45 Tülay Hatimoğulları: Sürecin başarıya ulaşması için girişimler hızlandırılmalı
14:43 31 yılın ardından memleketinde
14:32 Barodan uyarı: Grevdeki tutsakların hayati tehlikesi var!
14:25 SES davasında karar çıkmadı
14:11 1 Mayıs'ta katledilenler anıldı: Barış için 1 Mayıs alanlarında olalım
13:55 TJA: Demokratik yaşam kadın emeği ile kurulacak
13:28 Af Örgütü ‘Dünya İnsan Haklarının Durumu’ raporunu açıkladı
13:21 GABB Eşbaşkanı Şedal: Kayyım uygulamalarına son verilsin
13:05 GABB 1'inci Dönem Olağan Meclisi toplandı
12:53 Pirsûs Katliamı davası: 10 yıl sonra görüntüler bilirkişiye gönderilecek
12:48 Êzidî çocuğun kaçırılması davası ertelendi
12:45 Tülay Hatimoğulları: İktidarı somut ve güven verici irade koymaya davet ediyoruz
12:40 Pasûr patlaması davasında tanık dinlenmesine karar verildi
11:55 Avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:51 Pelin Yılmaz’ın yaşamını yitirdiği açıklandı
11:22 TÜİK'e göre işsizlik düştü
11:00 Avukatın darp edildiği görüntüler dosyaya 'kesilerek' eklendi
10:46 İHD Eş Genel Başkanı Küçükbalaban: Devlet yol haritasını açıklamalı
10:04 Gençler 1 Mayıs’ta kampüslerden alanlara akacak
09:54 Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı
09:47 İBB soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi
09:44 Aydın'da sağanak sonrası su baskını
09:42 Arife Çınar: Demokratik toplum şiarıyla 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız
09:33 Meteorolojiden kuvvetli yağış ve toz taşınımı uyarısı
09:03 Çocuklarını çatışmalarda yitirdi: Çözüm için Meclis’te bir araya gelsinler
09:02 Genç kadınlar 1 Mayıs'ta eşitlik mücadelesini büyütecek
09:02 Besta'da asker gözetiminde korucular eliyle ağaç kesimi
09:01 Baharın nadide çiçeği: Guldexwîn
09:01 Kalp krizi geçiren tutsağın avukatı: Derhal tahliye edilmeli
09:00 'Kadına yönelik şiddet son buluncaya dek mücadelemiz sürecek'
09:00 29 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
07:46 1 Mayıs öncesi ev baskınları
28/04/2025
23:31 ABD Yemen’e saldırdı: 68 kişi hayatını kaybetti
22:42 Meral Danış Beştaş: Barış için hepimize büyük görevler düşüyor
22:30 HDK ve DEM Parti Gençlik Meclislerinden Taksim’e çağrı
21:43 Aksaray’da bir kadın katledildi
21:37 Irak ve Federe Kürdistan'da 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi
21:27 DEM Parti: Ahmet Türk kemoterapi sürecini başarıyla atlattı
21:21 İsrail, ateşkes ve rehine takası teklifini reddetti
19:55 Mamak Emek ve Demokrasi Güçlerinden Menekşe Erbay anması
19:46 Gazeteci Ceren Kaynak İskit toprağa verildi
19:40 Erdoğan: Nüfus meselesi beka sorununa dönüşmektedir
19:30 SES, uluslararası sendikal örgütlerin katılımıyla forum düzenledi
19:06 Amediyê’de drone infilak etti: 3 peşmerge yaralandı
18:58 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu kuruldu
18:26 Çiftçileri mağdur eden 2 şirket hakkında soruşturma
18:17 Birleşik Kamu-İş: Açlık sınırı 26 bin lirayı aştı
18:13 Önder’in bulunduğu hastaneye ziyaretler sürüyor
18:09 Tunus açıklarında mülteci teknesi battı: 8 kişi hayatını kaybetti
18:07 EGM'den jammer açıklaması
17:51 Halit Oral’ın annesi hayatını kaybetti
17:48 İspanya ve Portekiz’de geniş çaplı elektrik kesintisi yaşanıyor
17:34 Yeni papanın seçileceği tarih belirlendi
17:21 Amed Tiyatro Festivali 4'üncü gününde
17:11 Öğrencilerden 'aile sempozyumuna' mor boyalı protesto
16:37 DBP ve DEM Parti'nin temasları sürüyor
16:05 EMEP'ten Adalet Bakanlığı önünde eylem
14:48 Birçok kentte 1 Mayıs'a çağrı açıklaması
14:43 ‘Roboskî'nin failleri 160 aydır yargılanmadı’
14:34 Irak, Şara'yı Arap Zirvesi’ne davet etti
14:22 12 yılda en az 764 çocuk iş cinayetinde katledildi
14:07 İstanbul'da hissedilen bir deprem daha
14:05 DEM Partili eşbaşkana 2 yıl 1 ay ceza
14:03 İran saldırısında 2 kolber yaralandı
14:02 Kazancı Yokuşu’nda katledilenler anıldı
13:55 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Temel talebimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür
13:30 Depremde annesini kaybeden Kübra Özyurt ifade verdi
13:10 Pexşan Ezizi ile dayanışan öğrenci tutuklandı