AMED - Barış için yeni bir fırsat doğduğunu ifade eden Hak İnisiyatifi Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal, bu süreçte sivil toplumun, tüm toplumun, siyasetçileri adım atmaya zorlaması gerektiğini belirtti. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerin ardından Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi yönünde başlatılan tartışmalar devam ederken, Hak İnisiyatifi Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal, bu durumun sorunun çözümü için yeni bir fırsat sunduğunu ifade etti. Yürütülen tartışmaları Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendiren Fatma Bostan Ünsal, "Ama tabii ki bu fırsat otomatik olarak başarılacağı anlamına gelmez. Bu süreçte siyasetçilerin, sivil toplumun, tüm toplumun yol göstermesi gerekiyor. Belirli adımlar atılması da gerekiyor" dedi.  

 

Bu sorunun çözümün çok geciktiğini belirten Fatma Bostan Ünsal, yeniden gündeme gelmesinin nedeninin bölgedeki gelişmeler olduğunu ifade etti. Suriye'de yeni güç dengelerin kurulduğuna işaret eden Fatma Bostan Ünsal, "Burada yeni bir fırsat hatta bazı akademisyenler 'Milada dönüş' diyor. Bende öyle görüyorum" ifadesini kullandı. 

 

Kürtler ile Türklerin tarihsel ittifaklarına dikkati çeken Fatma Bostan Ünsal, "Suriye'deki olaylar yeni bir milat oluyor. Türkiye'nin önüne yeni bir fırsatı getirmiş oluyor. Bu, aradaki yüzyıllık geri gidişi de dönüştürecek bir fırsat önümüze sunuyor. Bizler, 'Türklerle Kürtler birbirlerinin refahı, birbirini desteklemektedir' resmi söylemine yeni ve olumlu adımlarla yeniden dönebiliriz" diye konuştu. 

 

'PAX ROMANA SÜRECİ ÖRNEĞİ'

 

Roma İmparatorluğu’nun uzun süreli barış dönemi için kullanılan ve Latince "Roma Barışı" anlamına gelen "Pax Romana (MÖ 27 - MS 180)" sürecine işaret eden Fatma Bostan Ünsal, "Tabiî Roma büyük 3 kıtadaki işgallerle gündeme geldiği gibi daha çok Roma Barışı'yla gündeme geliyor. Yani bu barışın ve düzenin olması gerekiyor. Türkiye'nin de yapacağı şey, Suriye'de barışı inşa etmek için doğru adımlar atması, yüzyıl önceki fırsatların yeniden sunulduğu bu ortamda barışı önceleyen politik adımlar atmasını getiriyor" şeklinde konuştu. 

 

'HAK İHLALLERİNDEN VAZGEÇİLMELİ'

 

Kürt sorununun çıkışının temel insan haklarının ihlali, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşatılanlardan kaynaklı ortaya çıktığını savunan Fatma Bostan Ünsal, "Tabiî insan hakkı olan dillerinin bir suç olarak görülmesi, kullananların çeşitli şekillerde cezalandırılması gibi bir takım hak ihlalleriyle ortaya çıkmış kocaman bir sorun var. Bunun çözümü de bu tür ihlallerin giderilmesiyle olacaktır. Kürt dili yasaklıydı. Bunların ortadan kalkması lazım. Bugün Wan Belediyesi'ne atanan kayyımla gördük. İnsanların seçme-seçilme hakkı ihlal edildi. Bu tür uygulamalardan vazgeçilmesi en önemli adımlardan biri olacaktır" diye belirtti. 

 

Fatma Bostan Ünsal, Türkiye'de barışın Kürtlerin haklarının anayasal düzenlemeler, yapılacak olan yeni uygulamalar ile güvence altına alınmasıyla ortaya çıkabileceğini vurguladı. 

 

'YASAKLAR OLMAZSA SORUNLARDA OLMAZ'

 

Kürt sorunun çözümüne dair yasal düzenlemelerin yapılmasıyla sorunun çözüleceğine dair başörtüsü sorununu örnek gösteren Fatma Bostan Ünsal, başörtüsü sorunun yapılan düzenlemelerle ortadan kalktığını ifade etti. Sorun ortadan kalkınca sorunu konuşma gereğinin de ortadan kalkacağını dile getiren Fatma Bostan Ünsal, şunları ifade etti: "Ama bugün Kürt meselesini konuşuyor olmak, aslında bu tür hak ihlallerinin sürmesinden kaynaklıdır. Bu ihlaller kalktığında, bu ihlallerin kaldırılması için hem hukuki bazı değişiklikler hem de uygulamadaki bazı değişikliklerle belki de kısa zamanda bugün nasıl başörtüsü sorununu konuşmak biraz tuhaf gelecekse inşallah daha sonra da Kürt sorununu konuşmak tuhaf gelecektir. Yasak olduğu zaman, sorun olduğu zaman konuşmak ihtiyacı oluyor."

 

'BARIŞ İÇİN SİYASETİ ZORLAMALIYIZ'

 

Barış süreçlerinde pek çok provokasyonların olduğunu bildiklerini belirten Fatma Bostan Ünsal, şöyle devam etti: "Böyle pürüzsüz bir çizgi değil. Bu yüzden kayyım atamalarını barış sürecini tehlikeye atan uygulamalar olarak görüyorum. Pürüzsüz değil, otomatik de değil, buna yönelik bizim yapacağımız, insan hakları ve barışı dile getirmek olacaktır."

 

Kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin ses çıkararak, siyasetçileri barışa zorlaması gerektiğini belirten Fatma Bostan Ünsal, barışın olmadığı ortamın insanlığı tehdit altına sokan bir ortam olduğunu vurgulayarak, "İşte Filistin’de görüyoruz. Bütün bu gördüğümüz zulümlerin sebebi aslında şiddet ortamında olmak. Bu yüzden barış ortamı önemli. Ondan sonra ancak diğer garantiler gelebiliyor. Bu yüzden barış diyoruz."

 

MA / Müjdat Can