İSTANBUL - Abdullah Öcalan’ın 76’ncı yaş gününün kutlandığı etkinlikte konuşan Sebahat Tuncel, “Yeni bir süreç başladı. Bize de düşen görev demokratik siyaseti inşa etmektir. Türkiye barışı tüm Ortadoğu’yu ilgilendiriyor” dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 76’ncı yaş günü İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlikle kutlandı. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde Küçükçekmece ilçesinin Kanarya Mahallesi’nde düzenlenen etkinliğe, Barış Anneleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
“Jiyan bê roj nabe” pankartının asıldığı etkinlikte yer alan anı köşesine yoğun ilgi gösterildi. “Rojbuna te rojbuna me ye”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Yürüten sensin, kudretine şükürler olsun”, “Rojbuna te rojbuna me piroz be” dövizleri de asıldı. Coşkunun hakim olduğu etkinlik, şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla başladı. Ayrıca etkinlikte fidanlar dikildi.
İMRALI DİRENİŞİ
Etkinlikte ilk olarak konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk “Sayın Öcalan’ın İmralı’daki süreci direnişle geçti. Dışarda da halkın ciddi bir direnişi vardı. Daha önceki görüşmelerde Sayın Öcalan’a tecritte nasıl bu kadar zinde kaldığını soruyorlar. O’da temel duruşunun zihniyet ve fikir dünyasıyla ilgili olduğunu belirtiyor. Sürekli düşüncelerini yenilediğini, her gün insan, toplum ve doğa üzerine düşünerek bu fikirlerini derinlemesine geliştirdiğini söyledi. Sayın Öcalan’ın bu yolu açan da bu kararlı duruşu oldu. Sayın Öcalan yakın zamanda önemli bir çağrı yaptı. Bu çağrı hem Kürt halkına hem özgürlük mücadelesini yürütenlere hem de devlete bir çağrıydı. Şimdi daha fazla örgütlenmeliyiz. Sayın Öcalan yeni başlangıçlar yaratıyor. Tabi ki bunu yaparken arkasındaki devrimci halk mücadelesine de güveniyor. Bu doğrultuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz” diye belirtti.
‘SOMUT ADIM ATILMALI’
Ardından konuşan Barış Annesi Gülsün Dağ, tarihi çağrının üzerinden bir ayı aşkın süre geçtiğini ancak devlet kanadından herhangi somut bir adımın atılmadığını söyledi. Gülsün Dağ, “Geçtiğimiz günlerde cezaevine gittim. Cezaevlerinde hak ihlalleri yaşanıyor. Tutsaklarımız cezaevlerinde bir an önce tahliye edilmeli. İlk adım olarak tutsaklar serbest bırakılmalıdır” dedi.
'4 NİSAN KÜRTLERİN DOĞUŞUDUR'
Son olarak konuşan siyasetçi Sebahat Tuncel, 4 Nisan vesilesiyle bir araya geldiklerini anımsatarak, şöyle devam etti: “4 Nisan Sayın Öcalan’ın doğuşuyla birlikte Kürt halkının da doğuşudur. Yeni bir dönem başladı. Sayın Öcalan bunu ‘Rönesans’ olarak değerlendiriyor. Sayın Öcalan 1993’ten bu yana halkların demokratik hakları için mücadele ediyor. Yıllardır Ortadoğu halkları için büyük bir mücadele veriyor. 2013-2015 yılları arasındaki iktidar aynı iktidar mı? diye soracak olursanız zihniyet aynı zihniyet. Yıllardır Türkiye’de kayyım rejimi devrede. HDK’ye yönelik saldırılar başladı, tutuklamalar ve gözaltılar oldu. Ortadoğu bir çatışma içerisinde. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler sonucu Türkiye’ye adım atmak zorunda kaldı. Kürtler her zaman mücadele ediyor. Sayın Öcalan 27 Şubat’a ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı yaptı. Tüm süregelen bu çatışmalar karşısında Sayın Öcalan mücadelesini veriyor. Sayın Öcalan ‘Kürt sorununu çatışma ve savaş zemininden kurtarmak istiyorum’ dedi ve PKK’ye çağrı yaptı. PKK de bu çağrıya yanıt verdi. Sürecin başarıya ulaşması için Türkiye’de demokratik siyaset alanları açılmalı, ifade özgürlüğü tanınmalı. Tüm bu çatışmaların son bulması ve ezilen tüm halkların hakları tanınmalı. Erkek egemen zihniyete karşı eşit özgür bir yaşam perspektifini hayata geçireceğiz.
‘GÜÇLÜ BİR MÜCADELE GEREK’
Bu yıl Newroz alanlarında halkların talepleri netti. Halk, ‘Sayın Öcalan’ın, yaptığı tarihi çağrının arkasındayız’ diyor. Bize de düşen görev demokratik siyaseti inşa etmektir. Bu süreci ve bu fırsatı ertelemeden bulunduğumuz her yerde bunu hayata geçirmemiz gerekiyor. Türkiye de sorunlar kolay çözülmüyor. İktidar yaşamın her alanına saldırıyor. Gözaltına alıyor, tutukluyor, şiddet ve baskı politikalarını hayata geçiriyor. Demokrasi olacaksa bütün halklar için olacak. Sadece Kürt halkı için talep etmiyoruz. Demokrasiyi Türkiye halkları, Ortadoğu halkları için istiyoruz. Bu anlayışı tüm halklara anlatmamız lazım. Demokrasi inşa edilecekse hukuksuzluğa son verilmelidir. Bu defa bir fırsat var. Milyonlar bu fırsatın arkasında duruyor. Yapmamız gereken şey barışı inşa etmektir. Türkiye barışı bütün Ortadoğu’yu ilgilendiriyor. Bunun içinde güçlü bir mücadele yürütmeliyiz.”
Etkinlik, pasta kesimi ve şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla devam etti.