WAN - Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün üzerinden yaklaşık 7 ay geçti. Soruşturma gizlilik kararıyla yürütülüyor, kritik sorular hala yanıtsız. Avukatların gelecek hafta tekrar savcıyla görüşeceği belirtildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü üzerinden 205 gün geçti. Ancak soruşturmada halen birçok belirsizlik sürüyor.
27 Eylül 2024 tarihinde kaldığı öğrenci yurdundan ayrılan Rojin Kabaiş, üniversitenin göl kıyısındaki sahile indi. Ancak o andan itibaren kendisinden bir daha haber alınamadı. Eşyalarına ertesi gün sahildeki misafir öğrenciler rastladı ve durumu yurt yönetimine iletti. Ancak olayın üzerinden yaklaşık 15 saat geçtikten sonra aileye ve polise bilgi verildi. Cansız bedeni 15 Ekim'de Mehmet Emin Ankay (60) tarafından kırsal Mollakasım Mahallesi'nde bulundu.
Gizlilik kararının olduğu soruşturma ise sürüyor.
YANITSIZ SORULAR
Rojin’in kaybolması ve cenazesinin sahilde bulunmasının üzerinden 205 gün geçmesine rağmen ölümünün üzerindeki sis perdesi henüz aralanmadı. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından yapılan otopsi raporunda suda boğularak öldüğü belirtilse de boğulma nedeni henüz netlik kazanmadı. Ölümü dışarıdan bir müdahale sonucu mu gerçekleştiği sorusu ve diğer birçok soru gibi yanıt beklerken, kamuoyunda “intihar” algısının yaratılmaya çalışması dosya ile ilgili şüpheleri güçlendiriyor.
Aile, çocuklarıyla ilgili “intihar” iddialarını reddediyor. Bunun sebepleri arasında da Rojin Kabaiş’in cenazesinin bulunduğu yerle kaybolduğu yer arasındaki 24 kilometrelik mesafeyi nasıl kat ettiği sorusu yatıyor. Uzmanlar da, akıntının tersi yönde olduğunu doğruluyor. 18 gün boyunca yürütülen arama çalışmalarının yetersiz mi kaldığı, cenazenin kilometrelerce nasıl sürüklendiği, cenazenin kaç gün suda kaldığı, vücudundaki darp izlerinin neyden kaynaklandığı, üzerinde tespit edilen DNA örneklerinin kime ait olduğu, eşyalarının arasındaki ikinci telefon şarjına ne olduğu, Rojin ile en son konuşan oda arkadaşının neden görüşmeyi reddettiği gibi sorular, ailenin “cinayet” şüphelerini daha da artırıyor. Aile, tüm bu cevapsız soruları göz önünde bulundurarak kızlarının öldürüldüğünü ve fail ya da faillerin bulunmasını istiyor.
EK OTOPSİ RAPORU
Rojin Kabaiş’in 14 Kasım’da İstanbul ATK’den gelen otopsi raporunda, ölüm nedeni “suda boğulma” olduğu öne sürülürken, darp veya cinsel saldırıya ilişkin ise herhangi bir bulgu olmadığı iddia edildi ancak ölüm zamanına ve suda kalma süresine değinilmedi. Ayrıca “boğulma” tespitinin yapıldığı raporda, bu boğulmanın nasıl gerçekleştiğine dair bilgiye de yer verilmedi. Wan Barosu ve Baronun Kadın Hakları Merkezi’nin talebiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ATK’den Rojin Kabaiş’in ölüm zamanına ve suda kalma süresine dair ek otopsi raporu istedi. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve 13 Aralık’ta savcılığa gönderilen ek raporda önceki rapordan elde edilen bilgilere değinildi. Baro, sorulara yanıt verilmemesi nedeniyle ATK’nin ek raporuna itiraz etti.
İDDİALARIN ODAĞINDAKİ YURT SESSİZ
Baba Nizamettin Kabaiş, 3 Ocak’ta ajansımıza verdiği röportajda, kızının dosyasının “intihar” üzerinden kapatılmak istendiğini belirtti. Baba Kabaiş, "Rojin’in oda arkadaşı ile defalarca konuşmak istedik ancak yurt müdürü engelledi. Kız, telefonumuzu engelledi. Demek ki bir şey biliyor, o yüzden kaçıyor" diyerek, bir kez daha kızının şüpheli ölümünden yurt yetkililerini sorumlu tuttu.
Ailenin kızlarının şüpheli ölümünden sorumlu tuttuğu Yurt Müdürü Eda Türkoğlu Uğur'a iddiaları sormak için yaptığımız tüm girişimler ise sonuçsuz kaldı.
İKİNCİ SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ
Devam eden soruşturmaya ikinci bir savcı görevlendirildi. Yeni savcı baba Nizamettin Kabaiş ile anne ve 3 kız kardeşinin yeniden ifadelerine başvurdu. Amed’de yaşayan aile, 16 Ocak’ta Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savcıya ifade verdi. Ayrıca ailenin yanı sıra 240’a yakın kişiden de tekrar ifade ve DNA örnekleri alındı.
AVUKATLAR SAVCI İLE GÖRÜŞECEK
“Rojin Kabaiş’e ne oldu?” sorusu sorulmaya devam edilirken, savcılık tarafından alınan kısıtlılık kararı nedeniyle dosyada herhangi bir şüpheli olup olmadığına dair avukatlara dahi bilgi verilmiyor. Gizlilik kararının kaldırılması için dosya avukatları ve kadın örgütlerinin girişimleri sürüyor. Adaletin sağlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi için kararın kaldırılmasını talep eden dosya avukatlarının önümüzdeki hafta savcı ile görüşmesi bekleniyor.
MA / Ruken Polat