Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı

ANKARA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşen heyette yer alan DEM Partili Öztürk Türkdoğan, tutsakları da kapsayan kapsamlı reformların yapılması gerektiğini belirtti. Türkdoğan, "Türkiye, Öcalan'ın çözüm paradigmasından kaçamaz" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, 24 Nisan'da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç görüştü. DEM Parti tarafından yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", hasta tutsakların durumu, infaz yasası, İdare ve Gözlem Kurulları'nın kararları ile Kobanê Davası gibi başlıkların gündeme geldiği belirtildi. Söz konusu başlıklar uzun bir süredir kamuoyunda tartışılırken, devletin/iktidarın bu noktada hangi düzenlemeleri yapacağı ya da hangi adımları atacağı belirsizliğini koruyor. 

Bakan Tunç ile görüşen isimlerden DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, görüşmede gündeme gelen başlıklara dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Bakanlık ile gerçekleştirdiğiniz görüşme tarihi ertelenmiş bir görüşmeydi. Heyet olarak hangi konuları öncelediniz?
 
Görüşmeden önce sevgili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. O görüşmeden sonra pratik bazı konuların konuşulması için Adalet Bakanlığı ile görüşme yapılacaktı. Önder'in yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle bu görüşme gerçekleşememişti. Önder'in o beklediğimiz mucizeyi gerçekleştirmesini ve sağlığına dönmesini diliyorum. Onun üzerine görüşme ertelenmişti. Pervin arkadaşımız da sürekli hastanede. Dolayısıyla Grup Başkanvekilleri (Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli) arkadaşlarımızla birlikte bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin bir özelliği; heyetimiz ve yine İmralı'da bizzat bu süreci yöneten Sayın Öcalan'ın bilgisi dahilinde yaptığımız görüşmelerdir. 
 
Birinci konu başlığımız Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının oluşturulması ve iletişim kanallarının açılmasıydı. Tabii ki sağlığıyla ilgili olarak da gerekli tüm tedbirlerin alınmasıydı. Bunları dile getirdik. Uzun zamandan beri ilk defa Sayın Adalet Bakanı'ndan gerekliliklerin ne olduğunu bildiğini ifade eden cümleleri duyduk. Bu önemliydi çünkü ben uzun yıllar çatışma çözümü yaşamış ülkelerde bulunan bir insanım. Çatışma çözümlerinde gereklilikler vardır. Adalet Bakanlığı'nın bu gereklilikleri bildiğini belirtmesi önemliydi. Dolayısıyla bu gerekliliklere uygun adımların atılacağını bekliyoruz.
 
Partiniz de sürecin başından bu yana atılması gereken adımları bir “pazarlık” değil, “gereklilik” olarak vurguluyor.
 
Tabii ki. Süreci tam kavrayamayan veya sürece karşı olan kimi çevreler “çeşitli şartlar” diyorlar. Bunlar şart değildi zaten. Bu bir gereklilikti. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat'taki çağrısı iyi okunursa bu çok tarihi bir çağrıdır. Dolayısıyla burada çok güçlü bir inisiyatif alınıyor. Şimdi o inisiyatifin başarıya ulaşması noktasında hükümete düşen görev nedir? Gereklikleri yerine getirmektir. Elbette ki başlangıçta mevcut yasalar sonuna kadar zorlanacaktır. Mevcut yasalar sonuna kadar zorlanırsa zaten bu gerekliklerin önemli bir kısmı başlangıç olarak karşılanacaktır. Ama negatif barış aşamasına geldiğimizde, yani silahların bırakılması ve artık çatışmanın tamamen devre dışı kaldığı aşama gerçekleştiği zaman da özel bazı yasaların çıkması gerekecektir. Onu da zaten o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız.
 
Öcalan’ın yaşam ve çalışma koşullarına dair bakanlıktan nasıl bir yanıt aldınız? 
 
Mevcut yasalar çerçevesinde yapılabileceklerin yapılacağı açık bir şekilde ifade edildi. Dolayısıyla mevcut yasaların sonuna kadar zorlanması halinde bile birçok şeyin yapılacağını biliyoruz. O nedenle başlangıç olarak olumlu bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Ama biz şimdi bir hukuki ve siyasi süreci, yani çatışma zemininden hukuki ve siyasi sürece geçiş dönemini konuşuyoruz. Dolayısıyla her aşamayı ayrı ele almak gerekecektir. O nedenle biz bütün bu değerlendirmelerimizi aşama aşama yapmaktayız.
 
2013-2015 yılları arasındaki süreçte Akil İnsanlar Heyeti’nde yer aldınız. O dönem "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" Resmî Gazete'de yayınlanarak yasalaşmıştı. Ancak siyasetçilerin süreç kapsamındaki faaliyetleri yargılama konusu yapıldı. Kobanê Davası bunun en somut örneği. Benzer bir durumun yaşanmaması için nasıl bir yol izlenmeli?
 
2013'te başlayan ve 8’inci ateşkes dönemi dediğimiz süreçte, barış ve çözüm süreci fiili olarak başlamıştı. O dönem Başbakan Erdoğan, tüm devlet bürokrasisine ve kabinesine sözlü talimatlar vermişti. 
O talimatlarla bütün bu faaliyetler yürütülüyordu. Daha sonra bunların artık fiili ve sözlü talimatlarla yürümeyeceği anlaşılınca bahsettiğiniz kanun çıkartıldı. Bu kanunun sekretaryasını, kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı yürütmekteydi. Fakat 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı kaldırıldı. Kanun ama yürürlükte halen. Yani o kanun şu anda cumhurbaşkanına oldukça kapsamlı yetkiler vermektedir.
 
Mevcut sorunların yaşanmaması için -Kobanê Davası'nda gördüğümüz gibi- görüşmede yer alacak heyetler, başkaca görevlendirilecek insanlar ve süreci güvenceye alacak çeşitli kararlara veya yasaya ihtiyaç olacaktır. Bu tip süreçlerde yasal güvenceler gereklidir. Yasal güvencelerin de mutlaka oluşturulması gerekir.
 
Görüşmeye kapsamlı bir dosyayla gittiniz. Hasta tutsaklar, AYM kararları, TMK gibi… Karşı tarafta karşılık bulmadığını düşündüğünüz konu başlıkları oldu mu? 
 
Bütün konuları karşılıklı olarak anlatma, konuşma ve tartışma imkanı bulduk. Bu süreç devam edecek. Orada tek bir görüşmeyle kalmayacak. Eksik kalan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki ceza mevzuatı bir bütün olarak çeşitli adaletsizlikler içermektedir. Ama şu anda acil konumuz daha çok hapishanedeki tutsaklar olduğu için, ağır hasta mahpuslar olduğu için, infaz eşitsizliği olduğu için, infaz yakmalar olduğu için biraz daha oraya yoğunlaştık. Terörle Mücadele Kanunu’nun kendisi zaten bizatihi bir problemdir.
 
 

AKP'nin yönetime geldiği ilk yıllarda kimi "reformlar" gündeme gelmişti. 2004'te AİHM kararlarının bağlayıcılığı kesinleşmişti. Yine o yıllar Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması gündeme gelmişti. Ancak çatışmalı sürecin başlamasıyla bunu kaldırmaktan vazgeçmişti...

 
2002'de Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama iktidar bunu değerlendirmedi. Yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. 
 
Evet, Türkiye 2004 yılında kapsamlı bir hukuk reformu yapmıştı. Buna bağlı olarak tüm ceza mevzuatı gözden geçirildi. 1 Ocak 2005 tarihinden beri uygulanan yeni ceza kanunu, yeni ceza muhakemesi kanunu, ceza infaz kanunu esasında bu mantıkla hazırlanmıştı. Fakat Türkiye 2004 yılında Kürt sorununu çözemediği için başka bir yöne evrildi. Kimse unutmasın; Sayın Öcalan'ın 1999'da İmralı'da yaptığı çağrı üzerine 2002 yılında Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Hepsi Türkiye'yi terk etmişti. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama o dönemin iktidarı bunu değerlendiremedi. Değerlendiremeyince Haziran 2004'te yeniden silahlı çatışmalar başladı. Silahlı çatışmalar başlayınca iktidar TMK'yi kaldırmaktan vazgeçti. Hem TMK kaldı hem de yeni reform yasaları aleyhte düzenlemelerle yürütüldü. Böyle olunca çok büyük adaletsizlikler ortaya çıktı. Suçların cezaları artırıldı. TMK'ye göre yüzde 50 artırıldı. Yetmedi, TMK'ye göre şartlı salıverme süresi 3/4 olarak belirlendi. Son Kovid yasasıyla da 3/4 bile artık az geliyor. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla insanların neredeyse aldıkları cezanın tamamı çektiriliyor. Şimdi bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yani "terör" tanımının belirsizliğinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor.  
 
İçeride birçok seçilmiş siyasetçi, belediye başkanı, belediye eşbaşkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, sendikacı, öğrenci, akademisyen, aydın, yazar, avukat var. Bunların hapiste olmaması gerekir. Bunun için de yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. Anladığım kadarıyla PKK'nin kongresini gerçekleştirip silahsızlanma süreci başladığında hem çeşitli özel yasaları konuşacağız hem de bu kapsamlı hukuk reformlarını bir daha gündemimize alıp çok yüksek sesle kamuoyunun bilgisi dahilinde de bunları konuşma imkanı bulacağız.
 
Bundan sonraki süreçte görüşmeler sürecek mi ya da bir sonraki görüşmenin tarihi net mi?  
 
Anladığım kadarıyla ihtiyaç halinde bu görüşmeler olacaktır. Sürecin gidişatına bağlı olarak bu tarz görüşmelerin olabileceğini ifade etmek isterim. Ama grubumuz sürekli Adalet Bakanlığı ile diyalog ve iletişimini sürdürmektedir.
 
PKK, dün önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, “27 Şubat tarihli çağrıda belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz" vurgusu öne çıktı. Sürecin aktörlerinden biri olan PKK ile iletişim kanallarının yetersiz bırakılmasını nasıl yorumlarsınız?
 
Burada, insan hakları savunucusu ve çatışma çözümü konularında çalışmış biri olarak konuşacağım; Kürt hareketi defalarca Sayın Öcalan'ı baş müzakereci olarak gösterdi. Bütün legal-illegal hareketin kendisi, bunun dışında bu konuyla kafa yoran herkes, siyasal partiler… Böyle olunca şu anda baş müzakereci ile yürütülen görüşmelerde ne yapılması gerekiyor? Baş müzakerecinin kendisinin etki alanında olan tüm örgütüyle, tüm bileşenleriyle görüşme kanallarının açık tutulması lazım. İşte bunu anlattık. Dolayısıyla siz tek bir kişiyi muhatap alıyorsanız, o zaman o bir kişi de sizin muhatap almadığınız tüm kesimlerle muhatap olacak ki, onların görüş ve önerilerini alacak ki, onlarla doğrudan doğru iletişim kuracak ki bu süreç sonuçlansın.
 
O vakit tecridin kaldırılması bu sürecin en önemli gereklerinden? 
 
Tabi ki. Tecrit kalkacak, iletişim kanalları açılacak, çalışma koşulları iyileştirilecek ki Sayın Öcalan hemen hemen herkesle görüşecek, onların -kendi hareketini kastediyorum- görüş ve önerilerini alacak, bu şekilde toplanacak kongreyi fiziken olmasa bile çeşitli iletişim imkanlarıyla yönetme kabiliyetine sahip olacak. İşte o zaman zaten herkes muhatap alınmış olacaktır. Dolayısıyla bu sorun bu şekilde ancak giderilebilir. Hükümet bunun farkında, devlet bunun farkında. Dolayısıyla farkında olmaları, adım atmaları gerektiğini gösteriyor.
 
Sürecin gidişatına baktığınızda ön görüleriniz neler? 9’uncu ateşkes süreci barışla sonuçlanacak mı?
 
Türkiye'de barışın sağlanması ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda çok uzun bir süredir mücadele eden bir insanım. Devlet diyaloğu 93'te başladı. 93'te başlayan süreçlerin tamamını çeşitli dönemler itibariyle uzaktan ve yakından izlemiş, bazen katkı sunmuş, bazen farklı noktalarda görev almış, Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer almış bir insanım. Bu sefer Sayın Öcalan çok kararlı. 93'te başlattığı bu süreci bu sefer sonuçlandıracak. Onun kararlılığı çok önemli. Öncelikle halkımızın bunu bilmesi gerekir.
 
 
Sürecin başarılmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. 
 
Bu yeni bir süreç değil. Tabii ki yeni özellikleri var döneme göre. Sayın Öcalan'ın 93'te başlattığı, 2013'te mutlaka yapmak istediği ama Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle bir türlü olmayan süreç, şimdi tam da Sayın Öcalan'ın demokratik ulus çözümü paradigmasına uygun olarak sonuçlanmalı. Türkiye artık bu paradigmadan kaçamaz. Sağ siyasetçiler, bunu tarihsel olarak Türk-Kürt ittifakını yeniden canlandırma olarak söylüyorlar. ama Sayın Öcalan zaten bunu yıllardır demokratik ulus çözümü olarak söylüyor. Şimdi koşullar uygundur. İç ve dış koşullar uygundur. Türkiye'de ilk defa ana akım siyasi partilerin tamamı süreci destekliyor. Bakın bu ilk defa yaşanıyor. Yani Cumhur İttifakı birleşenlerinin ana omurgası AK Parti ve MHP süreci destekliyor.
 
Yine o ittifakın içerisinde yer alan çeşitli ulusalcı diye tabir ettiğimiz çevreler süreci destekliyor. Yani destek beyanlarını açıkladılar. CHP, yani Sayın Özgür Özel kesinlikle süreci destekleyeceğini açıkladı. Bu çok çok önemli bir durumdur. Çünkü CHP'nin çağrıyı desteklemesi çok önemlidir. Zaten biz DEM Parti olarak bu sürecin içerisindeyiz.
 
Bir başka nokta Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını uluslararası camia destekledi. Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin batılı müttefikleri ve Avrupa Birliği destekledi. Şimdi böyle olunca bu sürecin başarıya ulaşmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki bizler çok dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, çeşitli provokasyonlara karşı uyanık olalım ve üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Ben o açıdan bu sürecin aşama aşama gerçekleşeceğini düşünüyorum.
 
Bu "fırsat" kaçırılırsa Türkiye'ye etkileri ne olur? 
 
Türkiye artık bu fırsatı kaçıramaz. Çünkü şu anda içinde bulunduğu ekonomik durum bu fırsatı kaçırmasına imkan tanımıyor. Yani bu fırsat kaçarsa Türkiye ekonomik olarak çökebilir. Bu fırsat kaçarsa Türkiye siyasi olarak çok büyük bir çalkantı içerisine girebilir. Bütün siyasi partilerin sorumlu davranması gerekir. Yani çeşitli siyasi çıkarlar uğruna heba edilebilecek bir süreç değildir bu süreç. Hepimizin mutlaka ve mutlaka Sayın Öcalan'ın bu çağrısını gerçekleştirecek bir pozisyon almamız gerekiyor. Bu önemlidir.
 
Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumu da bunu göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetimizi kabul etmesi, bizim parti olarak Sayın Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmeler aslında artık geri dönülmez bir noktaya girdiğimizi de gösteriyor. Kaldı ki kişisel gözlemim, bu saatten sonra kimse geri dönemez. Ben sürecin başarıya ulaşacağını düşünüyorum.
 
MA / Fırat Can Arslan
 

Diğer başlıklar

18:11 Wan’daki işçilerin eylemi 96’ncı gününde
17:53 Minguzzi davası gerekçeli kararı açıklandı
17:45 MHP'li belediye hakkında inceleme başlatıldı
17:41 CMB rezervlerinde azalma
17:37 Bursa'da bir kadın katledildi
17:32 Trump: Maduro'nun sayılı günleri var
17:27 Barrack: İsrail ve Türkiye yakında anlaşma imzalayacak
17:09 Agit Akgün için memleketinde taziye kuruldu
17:05 Semra Güzel tahliye edildi
17:05 DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü
16:50 Gazeteci Aykol enfeksiyon nedeniyle uyandırılamıyor
16:39 Karakaya Köyü'nde maden ocağı protestosu
16:18 Yanardağ’ın ‘tecrit’ açıklamasından tutuklanmasına ihlal
15:57 Balıkesir'de 5.1 büyüklüğünde deprem
15:42 DEM Parti'den 4 Kasım çağrısı: Kayyımlar geri çekilmeli
15:37 Polis engellemesine rağmen taziyeye kitlesel ziyaret
15:02 Abdulsamet Sakık katledilişinin 33'üncü yılında anıldı
14:48 Evrensel’e silahlı saldırı davası: Azmettiriciler için ek soruşturma kararı
14:33 Kurtulmuş: Silahlar susacak, kardeşlik hâkim olacak
13:41 Gardiyanlar eşarbın bağlanışını beğenmedi görüşü engelledi
13:39 Valilikten taziye katılımına engel, polisten saldırı
13:19 Gazeteci Ruvanas'ın 'orman kesimi eleştirisine' takipsizlik
12:55 8 aylık hamile kadın GGM'ye gönderiliyor
12:51 10 yaşındaki E.T.’nin kolunu kıran uzman çavuş hakkında iddianame
12:41 Kürt müzisyen Akay serbest bırakıldı
12:40 DFG Ekim ayı hak ihlalleri raporunu paylaştı
12:19 Gazeteci Kanbal'a açılan 'sansür' davası görüldü
12:16 DEM Parti Heyeti İmralı'da
12:15 HDP eski Milletvekili Hüda Kaya cezaevine girdi
12:07 Kadın istihdamı için Amed'in 5 ilçesinde mandıra kurulacak
11:58 Temelli’den iktidara: Neden hala silaha bu kadar kaynak ayırıyorsunuz?
11:57 TJA’dan 25 Kasım deklarasyonu: Şiddetsiz yaşamı demokratik toplumla örüyoruz
11:46 Ahmet Özer’e ‘Kent Uzlaşısı’ndan ceza talebi
11:46 Harç, vergi ve cezalara zam
11:27 Cezaevinde 8’inci yılını dolduran Kavala’dan açıklama
11:25 Cumhurbaşkanlığı kabinesi toplanıyor
11:06 Terlik dayatmasını reddeden tutsağın hastane sevki 1 yıldır yapılmıyor
10:25 Gerekçeler çöktü ama kayyım uygulaması devam ediyor
10:22 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 60
TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 37.15
10:16 ‘Ateşkese’ rağmen İsrail’in saldırılar sürüyor
09:53 'İyileşti' denilip gönderilen tutsak, cezaevinde fenalaştı
09:52 12 kişiye 159 yıl ceza: İstanbul Adliyesi sürece direniyor
09:50 Rezan'daki yapıların yüzde 90'ı riskli, yerinde dönüşüm şart
09:47 Engellenen Abdullah Öcalan röportajının 3’üncü bölümü yayınlandı
09:05 32 yıl tutsak edildi: Demokratik siyasetin önünü açacak adımlar atılmalı
09:03 PYD Eşbaşkanı: Silahsızlanmanın gündemden kalkmasıyla görüşmeler hareketlendi
09:01 DBP’li Birlik: Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmedikçe çözüm nasıl olsun?
09:00 03 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:20 Kürt müzisyen Hakan Akay'a havaalanında gözaltı
00:13 Riha'da iş cinayeti: 1 çocuk hayatını kaybetti
02/11/2025
22:19 Edirne'de zincirleme kaza
21:43 Marsilya’da binler 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' için yürüdü
21:02 Şara ABD'ye gidiyor: 70 yıldan sonra ilk resmi ziyaret
20:55 Sındırgı’da deprem sonrası 42 yapı yıkıldı
19:42 Kobanê için sınıra gidenler anlattı: İnsanlık için direndiler
19:20 Avrupa Forumu’nda Kürdistan’daki katliamlar kınandı
18:26 Keskin Bayındır engellenen Fesih Vural’ın taziyesini ziyaret etti
18:22 İran, mahkeme kararı olmaksızın 4 Kürt yurttaşı gözaltına aldı
17:56 Barış ve Demokrasi Çalıştayı'nın sonuç bildigesi açıklandı
17:51 İstanbul'da Yerel Demokrasi Konferansı: Kentini yönetmek demokrasinin özüdür
17:29 Demokrasi ve Barış Çalıştayı: Aktör olarak sürece katılmalıyız
17:10 İzmir'de sendikalar, sol ve işçi sınıfı tartışıldı
17:01 Êzidî buluşması: Abdullah Öcalan bütün dünya için barış istiyor
16:50 Sûr’da kadınların yaşadığı eve cüppeli ve sarıklı şahıslardan saldırı
16:25 Sosyalist örgütler: Tıkanıklıktan çıkmalı, birlikte mücadele etmeliyiz
16:23 Balıkesir'de 4,3 büyüklüğünde deprem
16:18 Çiğdem Kılıç Gün Uçar: Dayanışma yetmiyor, sorumluluk almak gerekir
15:46 ‘Kadına yönelik şiddet’ paneli: Çözüm toplumsal dayanışma
15:39 Werîşe Muradî: Kobanê ruhu kadınların direnişinde yaşıyor
15:11 Wêranşar Belediyesi Gastronomi Merkezi açtı
14:55 'Kürtlerin kaybedecek bir yüzyılı daha yok'
14:36 Muğla'da orman yangını
14:32 Vietnam’da selin bilançosu ağırlaştı: 35 ölü, 5 kişi kayıp
13:56 Abdullah Öcalan'dan DEM Partili Öcalan'a: Toplumu örgütlemeniz gerek
13:42 Temel: CHP'ye saldırılar sürecin toplumsallaşmasını engelliyor
12:36 Besta'da asker gözetiminde ağaç kıyımı sürüyor
11:18 Bakırhan: Bu sürecin menzili demokrasi, pusulası da adalettir
10:27 Evrensel gazetesine saldırının davası yarın: Herkesi adliyeye bekliyoruz
09:56 Jin derginin 140’ncı sayısı yayında
09:26 Meksika’da yangın: Çocuklar dahil 23 kişi yaşamını yitirdi
09:20 Sarısözen: Türkiye’nin çıkış yolu demokratik entegrasyon
09:10 ‘Müzakereyi sürdürebilecek tek aktör Abdullah Öcalan’dır’
09:08 İzmir’deki yurttaşlardan ‘asgari ücret’ yorumu
09:06 Feride Eralp: Barış kadınların meselesi, tartışmak zorundayız
09:04 Her taşında komünal emek: ZIWAN-KURD
09:00 02 KASIM 2025 GÜNDEMİ
01/11/2025
23:32 1 Kasım kutlamalarında enternasyonal dayanışma mesajı
23:10 İsrail Kuneytra'da yol devriyesi kurmaya çalıştı
20:55 Maxmur’da Kobanê Günü kutlaması
20:30 Demokrasi ve Barış İçin Buluşuyoruz Çalıştayı: Abdullah Öcalan’ın koşulları kritik önemde
19:58 Polislerin engellediği Fesih Vural'ın taziyesi sokağa taşındı
19:41 Qers’te, ‘Demokratik Cumhuriyet’ tartışıldı
19:14 Eskişehirde 'maden' protestosu: Siyanür Sakarya Nehri’ni kirletecek
19:01 Tülay Hatimoğulları: Komisyon acilen İmralı’ya gitmeli
18:43 'Toplum sağlığı için mücadeleyi sürdüreceğiz'
17:52 Şirnex ve Mêrdîn'de 1 Kasım kutlaması: Kobanê umut olmaya devam ediyor
17:43 Bayındır: Öcalan’ın hayallerini gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz
17:36 Dr. Günderci: Madde bağımlılığı bir halk sağlığı sorunudur
17:18 Siracettin Kondu’nun taziyesine kitlesel ziyaret
17:13 Cezaevlerinden Gazeteci Aykol’a mektup: Sen binlerce tutsağın sesisin
17:02 6 Şubat’ın 1000’inci günü: Kamu görevlileri yargılansın
16:41 Palamutlar ekim için toplandı
16:17 1 Kasım eylemleri: Kobanê direnişi halkların yolunu aydınlatıyor
15:41 MSD: Kobanê Savaşı, insani değerlerin korunması mücadelesiydi
15:27 Abdullah Öcalan: Yerel örgütlülük güçlendirilmeli
15:16 Arîn Serhed’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:15 Maraton nedeniyle tramvay seferlerinde değişiklik
15:13 Hasta tutsaklar Öztel ve Avcı'nın tahliyesi istendi
14:05 Cizîr 'Adalet Nöbeti'nde birlikte mücadele çağrısı
13:57 ‘Barışın yolu Galatasaray ve Koşuyolu’ndan geçer’
13:53 7 gazeteciye verilen cezaya tepki: Basın özgürlüğüne saldırıdır
13:27 Güler'in taziyesinde süreci başarıya ulaştırma sözü
13:24 Cumartesi Anneleri Kerboran'da kaybedilenler için adalet istedi
12:30 DEM Parti süreç kapsamında muhtarlarla bir araya geldi
11:15 ‘Kontrollü yıkım’ yan binanın duvarını da aldı!
11:07 DEM Parti’den 25 Kasım programı: Eşitlik ve özgürlük için bir aradayız
10:34 1 Kasım: Kobanê direnişi halklar için yeni bir yaşam yarattı
10:21 QSD’den Reqa’da güvenlik operasyonu
10:13 DFG’den 7 gazeteciye verilen cezaya tepki
09:54 McLaren: Marx'ın dili Kürdistan dağlarında yeni bir umut grameri buldu
09:18 İş cinayetleri artıyor: Derinleşen yoksulluk Wan'a göç ve ölüm getiriyor
09:11 DEM Parti heyeti 3 Kasım’da İmralı’ya gidecek
09:03 Köln yürüyüş ve mitingine çağrı: Seferberlik ruhuyla katılalım
09:02 İstinaf 7 gazetecinin cezasını onadı
09:02 'Qers bir arada yaşamanın prototipidir'
09:00 01 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:37 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Mücadelemiz sürecek
31/10/2025
23:59 Bakırhan: Kurtulmuş'a yönelik ifadeler kabul edilemez
23:08 Temel: Yasal çerçeve için Kasım ayı kritik
22:54 Yeşil Sol Parti’den ‘Sol Odak’ ve ‘Demokrasi Koalisyonu’ önerisi
22:50 Türkiye'deki 30 yıllık tutsaklıktan sonra Halep'te zılgıtlarla karşılandı
22:41 Tutuklanan lise öğrencisi tahliye edildi
22:08 Akdeniz belediye eşbaşkanları tahliye edildi
21:22 Kurtulmuş’un okuduğu Kürtçe şiir tutanaklara 'bilinmeyen dil' olarak geçti
21:12 Amed’de Rojhilatlı şair Celal Melekşa anması
20:21 Aynur Epli 30 yılın ardından tahliye edildi
20:17 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
20:14 223 işçi 93 gündür direnişte
19:24 Mêrdîn’deki kazalarda 4 kişi hayatını kaybetti
19:09 Fransa’da 2024’te 107 kadın katledildi
18:53 KHK'liler İzmir'de bir araya geldi: Barış sadece partilere emanet edilemez
18:49 Ayşe Tokyaz'ın otopsi raporu tamamlandı
18:47 İstanbul’da 12 kişi tutuklandı
18:01 Komisyon üyeleri IRA deneyimini incelemek üzere İrlanda’ya gitti
17:45 5 HPG'linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:20 Akdeniz Belediyesi davası: Demokrasiye sahip çıkacağız
16:41 Kurtulmuş'tan sürece karşı çıkan İYİ Parti'ye: Memlekete ihanet ediyorsunuz
16:37 Aslan’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:36 DEM Parti'den Meclis'te Kürtçe tercüman bulundurma teklifi
16:36 Tülay Hatimoğulları: Bu süreç 86 milyonun kurtuluşudur
Meral Danış Beştaş: Yakın zamanda İmralı’ya gidebiliriz