Bakırhan: Bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tüm halkların ve inançların eşitliğini istediklerini belirterek, “Bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk. Bu sürecin özü, eşit bir kardeşlik hukuku ve demokratik toplumsal mutabakattır” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptıkları görüşmeye işaret ederek, görüşmenin yapıcı geçtiğini ve temaslarının devam edeceğini aktardı. 
 
'ROTAMIZI BİRLİKTE ÇİZELİM'
 
Bakırhan, Ortadoğu coğrafyasının yeniden şekillendiğine işaret ederek, "Kimi güçler yer değiştiriyor. Ortadoğu yine bu işlerin merkezinde ve yine hedeftedir. Eski dengeler çözülüyor, herkes gelecek yüzyılın rotasını çizme telaşında. Haliyle biz de hem dünyadaki hem Ortadoğu’daki gelişmelerden azade değiliz. Türkiye de hemen Ortadoğu’da bu gelişmelerin yanı başında duruyor. Biz de tam bu sürecin başlamasıyla birlikte diyoruz ki gelin kendi rotamızı, yolumuzu birlikte çizelim" diye konuştu. 
 
Bakırhan, şunları söyledi: "Bir başkası bizim rotamızı, yolumuzu belirlemesin. Bizim rotamızı Türkiye halkları belirlesin. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı bizim rotamız olsun. Demokratik bir cumhuriyet bizim rotamız olsun. Kürt'ün, Alevinin eşit yurttaş olduğu bir rota, bizim rotamız olsun. Aksi halde rotasını belirlemeyenlerin rotası; emperyal ve hegemonik güçler tarafından belirleniyor. Onların belirlediği rotalar da hem o ülkelere hem de o bölgede yaşayan insanlara kan, acı ve gözyaşı getiriyor. Kansız, acısız, gözyaşısız bir Türkiye ve Ortadoğu, hepimizin özlemini duyduğumuz bir gelişme olur. Bunun mücadelesini veriyoruz.
 
ÖCALAN ROTA İÇİN KAPI ARALIYOR
 
Bu topraklarda Türk var, Kürt var, Alevi var, Sünni var. Toplumun her renginden insanlar yaşıyor. Bu toprağın bütün renklerine uygun bir yaklaşım içerisinde olabilirsek; emin olun rotasını en doğru yere sürükleyen bir halde olabiliriz. Kimse bu ülkede kimsenin üzerinde değil ve  kimse kimsenin gerisinde değil. Hepimiz bu ülkenin yurttaşlarıyız. Bu süreçte Demokratik Ulus mutabakatıyla gerçek bir eşitlik zemini kurabiliriz. Ortadoğu halkları ilk defa belki de başkasının senaryosuna bağlı kalmadan kendi senaryosunu yazabilir. Biz kendi senaryomuzu birlikte yazalım diyoruz.
 
Sayın Öcalan’ın çağrısı, rotamızı ve senaryomuzu yazabileceğimiz, çizebileceğimiz ve birlikte hareket edebileceğimiz bir kapı aralıyor. Kendi sözünü söyleyen, kendi kararını veren bir irade ortaklığı sağlamak bu süreçte mümkün. Demokratik bir Ortadoğu ve demokratik bir Türkiye geçmişte belki hayaldi, ancak emin olun, bu son süreçle birlikte artık hayal değil.
 
GÜVEN İNŞA ETMEK CAN DAMARIDIR
 
Bu tarihi dönemde güven inşa etmek bu sürecin can damarıdır. Hem Kürt halkında hem de Türkiye halklarında bu sürece ilişkin bir tereddüt var. Bir güven sorunu var. Muhtemelen Adıyaman’dan gelen arkadaşlarımızın kafasında da aynı sorular var. Bir sürecin layıkıyla devam edebilmesi için güven ortamının tesis edilmesi gerekiyor. Bu güveni yeniden tesis etmek için hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. En başta da AKP’ye ve ortağına düşüyor. Bütün siyasi partilere sorumluluk düşüyor. Özellikle bu süreçte güveni tesis etmek, toplumu bu konuda ikna etmek ve toplumu bu sürecin yanında konumlanmaya sevk edecek bir söylem ve pratik içerisinde olmamız lazım.
 
AKP SÖZ KURMALI
 
Bu konuda, başta AK Parti olmak üzere birçok siyasi partide deneyimi olan, birikimi bulunan ve geçmişte bu süreçte yer almış insanların da bu süreçte söz kurması, öne çıkması gerekiyor. Bu sürecin toplumsallaşması için onların da sürece katkı sunacağı bir pratik içinde olmaları gerekiyor. Yani bu süreçte sadece DEM Parti değil, herkes daha cesur olmalı, daha büyük bir sorumlulukla hareket etmeli ve bu sürece katkı sunacak söz, pratik ve eylem içerisinde olması gerektiğini belirtmek istiyoruz.
 
MHP'nin de kendi teşkilatına ve tabanına bu süreci anlatmak için bir çaba ve gayret içinde olduğunu biz de görüyoruz. Muhalefetteki siyasi partilerin bu konudaki duruşu fena değil; ama bunun sadece sözle değil, onların da bu süreçte aktif görev alarak kendi tabanlarını bilgilendirmeleri, sürece aktif katılımlarına destek sunacak çağrılar, açıklamalar ve planlamalar yapmaları gerektiğini belirtmek istiyoruz. Gittiğimiz her yerde toplum bize çok net bir soru soruyor. Diyor ki: 'Aylardır bu süreç başladı, siz sahadasınız; iktidar neden bu konuda ürkek davranıyor?'
 
İktidar niye sahada yok? Seçimlerde ilçe ilçe, köy köy dolaşan iktidar, Türkiye’nin yüzyıllık meselesi tartışılırken, çözüm yolu aranırken, neden Siirt’in Şirvan ilçesine, Kars’ın Digor ilçesine gelmiyor? Neden anlatmıyor bu süreci?
 
Gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki: 'Barış için toplumsal sahiplenmeyi büyütmek sadece sizin mi görevinizdir? İktidarın görevi değil mi, ana muhalefet partisinin görevi değil mi?' Biz de burada, sizin huzurunuzda, grup toplantımızda iktidara ve ana muhalefet partisine soruyoruz: toplumsal rızayı yaratmak sadece bizim mi görevimizdir? İnşallah önümüzdeki günlerde, başta iktidar olmak üzere, birçok siyasi partinin sahada bizim gibi ter dökerek, mücadele ederek, bilgilendirerek, bilinçlendirerek bu sürece katkı sunacakları bir tabloya hep birlikte şahitlik ederiz.
 
AKP DAHA FAZLA SORUMLULUK ALABİLİR
 
AK Parti daha fazla sorumluluk alabilir, cesaretle konuşabilir, çözüm dilini daha çok kullanabiliriz. Güven sadece sözle mi olur? Tabi ki söz önemli ama sadece sözle olmaz. Güven verici adımların da atılması gerekiyor. Bugün bir yandan barışı konuşuyoruz ama bir yandan cezaevlerine bakarken büyük bir acı yaşıyoruz. 
 
GÜNDE İKİ CENAZE, TABUT ÇIKIYOR
 
Adalet Bakanlığının verilerine göre cezaevlerinde ortalama günde 2 hasta tutuklu hayatını kaybediyor. 515 günde bin 26 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Yanlış duymadınız ya bin 26 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Tedavi edilse belki bugün yaşayacaklardı. Onları bekleyen eşlerinin, çocuklarının, ailelerinin yanında olacaklardı. Her gün neredeyse 2 cenaze, 2 tabut çıkıyor ve insanların omuzlarında gömülüyorlar. Bu dehşet tabloyu sona erdirmek, barışın ilk ve en acil adımıdır. Bir diğer adım da infaz düzenlemesine ilişkin olmalıdır. Yıllardır keyfi nedenlerle cezaevlerinde kalan binlerce insan, adaletin aşınmasına neden oluyor. Bunu artık herkes görüyor.
 
CEZAEVLERİ BOŞALMALIDIR
 
Bu sürecin odağında olan adalet duygusunu zedeleyen infaz kanunu, artık demokratik standartlara göre yeniden düzenlenmelidir. Cezaevleri boşaltılmalı, cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleri çifte bayram yapabilmelidir. Bu konuda, bu çerçevede çıkacak infaz paketini destekleyeceğimizi; aksi takdirde, kendi düşüncelerimizi dile getireceğimizi ifade ediyoruz.
 
KAYYIMLAR
 
Hafta sonu Amed’teydik. Yerel yönetimler ara dönem konferansımız yapıldı. Seçilmiş bir çok kentten arkadaşımızda oradaydı. Çok verimli tartışmalar oldu ama konferansta en çok güven arttırıcı adımlar tartışıldı. Kayyımların kaldırılması ve yerel demokrasinin güçlendirilmesinin Türkiye'nin demokratikleşmesine sağlayacağı büyük katkıyı konuştuk. Halkın iradesine müdahale eden kayyım uygulaması, demokrasiye aykırıdır. Türkiye’nin barışını aradığı bu süreçte, artık Türkiye bu kayyım belasından kurtulmalıdır. 
 
Güven artırıcı adımlardan biri de medyada kullanılan dildir. Eski diliyle yeni bir yüzyıl kurulamaz. Eskinin diliyle  demokratik bir zemini oluşturamayız. Medyanın dili en başta acilen değişmelidir. Hala sürece uygun olmayan zehirli, tahrik edici bir dil kullanılıyor. Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. Herkes yorum yapıyor. Aynı insanlar futbolu da yorumluyor. Psikolojide anlatıyor. Felsefe de anlatıyor. İklim değişikliğini de anlatıyor, Kürt meselesini de anlatıyor. Bence artık Türkiye bu tür yorum ve yaklaşımlardan kurtulmalıdır.  
 
BARIŞ DİLDE BAŞLAR, TOPLUMA YAYILIR
 
Sabah akşam bize, değerlerimize hakaret edenlerin dili, çözüm zemini zehirliyor. Çok açık söylüyorum; biz de tabanımız oldukça rahatsızız. Sevgili Adıyamanlılar, gece dümdüz bize hakaret eden, bu kimi medya yayın organlarındaki dili siz gerçekten kabul ediyor musunuz, katılıyor musunuz?
 
Dolayısıyla bu süreç en başta dille başlar; dilin başta medyada çözülmesi gerekiyor. Medya çözüm dilini ne kadar benimser, ne kadar konuşursa, barışın toplumsallaşması da o kadar güçlü olur. Barış toplumda başlar, barış dilde başlar, toplumda hayat bulur. Evet, bir süreç yürüyor; bu süreçte gerçekten kaygıları olan insanlar da var. Herkes bizim gibi düşünmüyor. Yüz yıllık algılar, yüz yıllık tekçi, inkarcı yaklaşım, kabul etsek de etmesek de, haklı haksız insanların kafasında kimi soru işaretleri ve endişeleri de yaratmış durumdadır. defalarca söyledik ama yine söylüyorum: bu ülkenin başkenti, dili ve bayrağıyla hiçbir sorunumuz olmadı; hiçbir zaman da bizi tartışma konusu değil.
 
DEVLET ARTI DEMOKRASİ
 
Evet, sesini duyuyorum o endişeleri olanların. Peki, bunlar değilse, 'Siz ne istiyorsunuz?' diye soruyorlar şimdi bize. Onlara da yanıt veriyorum. Derdimiz Türkiye’nin değerleriyle değil, rejimin demokratik olmayan karakteriyledir. Rejimin Kürt'ü kabul etmeyen karakteriyledir. Aleviyi eşit yurttaş olarak kabul etmeyen karakteriyledir. Biz devlet artı demokrasi formülünü savunuyoruz: Devlet artı demokrasi. Demokrasisi olmayan devletin, yüzyıldır bu ülkeyi nereye getirdiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz.
 
NE İSTİYORUZ?
 
Kürt'ün dilinin, kültürünün, kimliğinin ve varlığının dışlanmadığı; Alevilerin eşit yurttaş olacağı bir ülke istiyoruz. Demokratik eşit vatandaşlık istiyoruz. Var mı burada kimseyi rahatsız edecek bir şey? Ülke demokratik olsun; Kürt de, Arap da, Çerkez de, Alevi de, Azeri de, Sünni de eşit olsun. Düşünün, biz bunları istiyoruz, bunları savunuyoruz.
 
Televizyon kanallarında gerçekten insan şaşırıyor; insanın aklıyla alay ediyorlar. Birisi çıkmış, adı da Barış, diyor ki 'Bu barış süreci ülkeyi böler.' Şaşırarak bunları izliyoruz. Demokratik eşit vatandaşlık, güçlü yerel demokrasi istiyoruz. Batman iradesine kayyım atanmasını istemiyoruz. Batman’da yerel yönetimlerin yetkileri artırılsın, yerele daha rahat hizmet sunsun istiyoruz. Kayyım olmasın istiyoruz.
 
BARIŞ BİZDEN BÜYÜKTÜR
 
Bazı vatandaşlar da şunu soruyor: demokrasiyi hedeflemeyen de barış mı olur? Bizler bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk. Bu sürecin özü, eşit bir kardeşlik hukuku ve demokratik toplumsal mutabakattır. Barış, demokratik topluma ulaşmamızı sağlayacak yegâne köprüdür.
 
Ne yapacağız? Barış köprüsü ile birlikte demokrasiye ulaşacağız. Bu köprüyü hep birlikte inşa edeceğiz. Çünkü barış, solcuların, sekülerlerin, sağcıların, muhafazakârların, milliyetçilerin hepimizin ortak hakkıdır; sadece bizim değil. Bu ortak hakkı birlikte savunmalı ve bu köprüyü birlikte inşa etmeliyiz. Bazıları bize sürekli, bilerek, isteyerek bunu yapıyorlar. 'MHP ve AKP ile iş birliği mi yapacaksınız?' türünden sorular yöneltiyorlar. Net söyleyelim: Barış ve demokrasi bizden de, Cumhur İttifakı’ndan da büyüktür.
 
BARIŞ MİSAK’İ YÜZYILIN KAPISINI ARALAYABİLİR
 
Emin olun barış karşıtları ne yaparsa yapsın asla bunlara pirim vermeyeceğiz. Doğru bildiğimiz yoldan vazgeçmeyeceğiz. Kimsenin imtiyazlı yaşamı için milyonların geleceğini heba etmesine izin vermeyeceğiz. Bunun sözünü veriyoruz. Kim ne der ne hesabın peşine düşerse düşsün biz artık omuzlarımızda bu ülkenin çocuklarının tabutlarını taşımak istemiyoruz. Biz barışı omuzlamak istiyoruz. Yaşamın kutsallığına inanıyoruz. Ortak vatanda demokratik bir yaşam için dün de hazırdık bugün de hazırız. Varız ve çalışacağız. Türkiye’nin yeni yüzyılda barış misakına ihtiyacı var. Barış misakının kaynağı da toplumdur. Barış misakı ile ölümlerde ayrışarak değil, yaşamda birleşerek bir arada olacağız. Barış misakı Türk Kürt ilişkilerinde yeni bir yüzyılın kapısını aralayabilir. Bu misak sadece bugünün değil, gelecek yüzyılların da refahını, huzurunu ve kardeşliğini garanti edecek taahhüttür.
 
ANAYASAL GÜVENCE 
 
Bin yıllık kardeşliğimizi, eşit yurttaşlığa dayalı demokratik bir anayasa ile güvence altına alabiliriz. Bugün 27 Mayıs’ın yıl dönümündeyiz. Buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: askeri vesayet ve darbe kültürünü demokratik bir sözleşme ile tamamen kapatabilir ve bu topraklardan kaldırabiliriz. Darbenin panzehiri özgür siyasettir, evrensel hukuktur, demokratik uzlaşıdır. Siyaseti kişisellikten arındırıp kurumsal çözümlere odaklanma zamanıdır. Siyasetin “benden” “bize”, kişisel hedeften ortak gelecek eksenine kayması anayasal dönüşümü hazırlar. Anayasa tartışması tabu değildir; demokrasi, adalet ve özgürlük ekseninde samimi bir müzakere alanı olmalıdır. 
 
Ne eski vesayete sığınırız, ne de mevcut merkezileşmeyi kabul ederiz. Biz Üçüncü Yol’uz. Biz demokratik zeminiz. Biz 86 milyon insanın barış içerisinde, kardeşçe yaşamasını savunan bir yoluz ve öyle olmaya devam edeceğiz. Biz kimsenin yedeği ya da pazarlık unsuru değiliz; ha, biz DEM Parti’yiz. Arkasında yüzlerce, binlerce arkadaşımızın yaşamını yitirdiği, 40 yıldır bütün zulüm ve acılara rağmen ayakta durmayı bilen Türkiye’nin en temel zemin haline gelen bir partiyiz.
 
 
 
 

Diğer başlıklar

15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı YENİLENDİ
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek
11:37 BİSAM Raporu: Yoksulluk sınırı 94 bin 393 lira
11:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi ertelendi
11:25 İnşaat çalışanı artı, sanayininki düştü
11:00 Gazeteci Kurt'un tahliyesinin ertelenmesi kararına itiraz reddedildi
10:32 Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin anılacak
10:27 Ekmek ve barış için yürüyenler: Savaşa değil, barışa yatırım yapılsın
09:32 Avustralya'daki silahlı saldırıda ölü sayısı 15'e yükseldi
09:07 Prof. Jorge Riechmann: Abdullah Öcalan’ın adımları yeni barış yolları açtı
09:05 Kirli havadan 230 kişi ölmüştü: Nedeni doğa talanıdır, dur denilmeli
09:04 Halkın süreçten ortak beklentisi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:01 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan halkıyla beraber olmalı
09:00 15 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:55 Serhat Bölgesi yağışlara teslim: Sıcaklıklar 4 derece düşüyor
08:36 Xwebûn Gazetesi’nin yeni sayısı ‘Licê’de özel savaş' manşetiyle çıktı
14/12/2025
23:56 İdlib'de Geçiş Hükümeti devriyesine saldırı: 4 ölü
23:18 Osmaniye’de kaza: 3 kişi hayatın kaybetti
21:31 3. Amed Uluslararası Film Festivali ödüllerle son buldu
21:02 Tom Barrack: Suriye'deki saldırı karşılıksız kalmayacak
20:55 Gazeteci Osman Çaklı serbest bırakıldı
20:46 Belediye Başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
20:22 Wan’da müzik festivalinde renkli görüntüler
20:08 Yaşamını yitiren Karabaş için anma
20:05 Kaldıraç'tan Eroğlu ve Akdoğdu için anma
18:23 'Demokrasiye sahip çıkıp, sürecin önemini bilmeliyiz'
18:12 Gazeteci Aykol iki aydır yoğun bakımda
17:44 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingi: Bu bütçe emeğin değil sermayenin
17:40 Polis, buluşma ardından posterlere el koydu
17:35 Asgari Ücret İnisiyatifi: Asgari ücret yılda dört kez güncellenmeli
17:03 ‘Mısır Koçanlarını Kızartan Koku’ kitabının imza etkinliği düzenlendi
16:46 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtlerin özgürlüğü çok yakındır
16:19 Mûş'ta halk buluşması: Süreci başarıya ulaştıracağız
16:03 Yanan bölgede 5 bin palamut ekildi
15:52 3’üncü Amed Film Festivali film gösterimleriyle sürüyor
15:51 Mersin’de bağımlılıkla mücadele atölyesi
14:56 'Ekmek ve Barış' yürüyüşçüleri Ankara’da: Savaşa değil halka, emekçiye bütçe
14:48 Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler anıldı
14:36 'Komün ve meclisler ekmek ve su kadar gereklidir'
14:08 Cizîr ve Êlih'te kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
14:05 Ömer Öcalan: Önder Apo 'Her evde Kürtçe konuşulmalı' diyor
13:41 Avustralya’da silahlı saldırı: En az 10 ölü
13:36 Ailesinden 4 kişiyi kaybeden tutsak Rukiye Fidan taziyeye götürüldü
13:26 'Uyuşturucu ve fuhşa karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız'
13:15 AB ve HRW’den İran’a Nergîs Muhammedi için çağrı
11:56 Pervin Buldan: Yasal düzenlemeleri yapma zamanı
11:42 Taliban eğitimcileri tutukladı
11:18 'Şam'la uzlaşı sağlamaya çalışıyoruz, Türkiye müdahale ediyor'
10:58 Roboskî'de şüpheli ölüm
10:54 Bayındır: AKP'nin raporu cesur ve kararlı adımlardan uzak
10:05 Jin dergi yeni sayısında ‘kadın mücadelesine’ odaklandı
09:40 Karadeniz ve Marmara için yağış uyarısı
09:36 İtalyan akademisyen: Kürtlerin barış isteğini büyük umutla destekliyorum
09:31 ABD’de üniversitede silahlı saldırı: En az 2 ölü
09:06 EPSU Temsilcisi Centellas: İşçi hareketi ve sendikalar süreçte rol üstlenmeli
09:05 Öğrencilerden Kürtçe eğitim komünü
09:04 ‘Cezaevleri sürecin samimiyet testidir’
09:03 7 kadın bir araya gelerek kapanma noktasına gelen kooperatifi yeniden üretime geçirdi
09:01 32 yıldır yasaklı köylerine yılda bir kez gidebiliyorlar: PKK gerekçeniz de kalmadı
09:00 'Türk'ün gücünü göreceksin' işkencesi: Tutsakları yıldırma politikasıdır
09:00 14 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
13/12/2025
23:59 Trump’tan ABD'li askerlere yapılan saldırıya ilişkin açıklama
23:55 Gazeteci Osman Çaklı gözaltına alındı
23:52 Endonezya’da bini aşkın kişi yaşamını yitirdi
22:58 Sağlık ve Enerji Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
21:13 Amedspor lider oldu
20:53 Türmen: Süreç yeni bir Türkiye’nin kurulmasına sebep olabilir
20:29 ‘Ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü: Savaşa değil emekçiye bütçe
20:18 Amed Film Festivali'ne 7'inci gününde yoğun ilgi
20:15 İsrail Gazze’de araç hedef aldı: 4 kişi hayatını kaybetti
20:12 Silopiya'da halk buluşması: Demokratik toplumu inşa etmeliyiz
20:08 Mêrdîn’de ‘Dargeçit’ belgeselinin gösterimi
20:04 Meclis'teki taciz soruşturmasında tutuklu sayısı 4’e çıktı
20:02 Sudan Kadınlar Birliği: Savaşa karşı barış, derhal ateşkes
19:29 DAİŞ Uluslararası Koalisyonu hedef adı: 3 kişi hayatını kaybetti
19:24 Amedspor maçı öncesi coşku
19:19 ABD’li petrol şirketine mahkemeden iptal kararı
18:08 Suriye Demokratik Meclisi 10’uncu yılını kutladı
18:04 DEM Partili vekiller: Yıkım ve işgal mantığı ile hareket ediliyor