Riha'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın toplumsallaştırılması, sürece dair beklenti ve tartışmaları yürütmek için başlattığı "Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları"nın 280’incini Xelfetî’nin Amara Mahallesi’nde gerçekleştirerek final yaptı. 

 

Abdullah Öcalan’ın doğduğu evin bahçesinde gerçekleştirilen toplantıda bahçeye, Abdullah Öcalan’ın ve Mayıs’ta yaşamını yitirdiği açıklanan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un posterlerinin yanı sıra, “Onurlu bir barışa giden çözüm yoluna ve pratik gücü selamlıyoruz” ve “Annelere verilecek en güzel hediye barıştır” yazılı pankartlar asıldı. 

 

Toplantıya, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sabahat Tuncel, DEM Parti Riha milletvekilleri Dilan Kunt Ayan, Ömer Öcalan, Ferit Şenyaşar, Riha Barış Anneleri Meclisi, Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, Riha Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Riha ve çevre kentlerde yaşayan 30 yılın ardından tahliye edilen kişiler, DEM Partili Riha ilçe belediye eşbaşkanları ve DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Riha il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı. 

 

Saygı duruşu ardından başlayan buluşmada Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’daki görüntülü çağrısı, PKK’nin 11 Temmuz’daki silah yakma töreni görüntüleri ve 14 Temmuz Direnişine dair sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sık sık “Bijî Serok Apo” ve "PKK halktır halk burada" sloganlarının yükseldiği buluşma divanın belirlenmesiyle devam etti. Açılış konuşmasını Kadim Topraklarda Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği (KATDER) Eşbaşkanı Erhan Akyılmaz ve DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Nihat Demirbilekli gerçekleştirdi. 

 

30 yıllık tutsaklık ardından tahliye olan Hanifi Eser, “6 kişiyle başlayan harekette bugün sadece küçük bir toplanmayla yüzlerce kişinin geldiği bir harekete dönüştü. Bugün dünya siyasetine yön verecek bir halde Kürt hareketi. Çünkü Kürtler siyaseti ve savaşmayı iyi biliyor. PKK bitmedi bitmeyecek. O bir yaşamdır, o yaşam bitmez” dedi. 

 

'KENDİMİZE GÜVENİYORUZ'

 

Sabahat Tuncel de bugün ilk toplantısını alan komisyon görüşmelerini hatırlatarak, “Bu Sayın Öcalan’ın istediği bir komisyondu” dedi. Abdullah Öcalan’ın barış çağrısının ilk olmadığını belirten Sabahat Tuncel, "En son 2015 sürecini hatırlayın tam müzakereye geçme sürecinde masa devrildi ve çok çatışmalı bir süreç yaşandı. Sokakta konuşma, hak, özgürlükleri engellediler" diye kaydetti. Kürdistan kentlerindeki kayyım politikalarına dikkat çeken Sabahat Tuncel, Semsûr Belediye Başkanı'nın göreve iade edildiğini hatırlatarak aynı şekilde Xelfetî ve diğer kayyım atanan yerlerde de göreve iadeler olması gerektiğini belirtti. Sabahat Tuncel şunları söyledi: "Madem kardeşlikten bahsediyoruz bu adımın atılması gerekiyor. Ülkenin yüzde 99’u bu sürecin içerisindedir. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı çok önemlidir. Dönüp dönüp bakmak gerekiyor. Sayın Öcalan, demokratik toplum benim işim, halka, gençlere özellikle kadınlara güveniyorum diyor. Yeter ki gölge etme diyor devlete. Hep soruyorlar, ‘Bu devlete güven olur mu?’  Biz kendimize güveneceğiz. Bakın Sayın Öcalan 27 yıllık koyu tecrit koşullarında bir ideoloji başlattı, geliştirdi. Sayın Öcalan, 'örtük Kürtlüğü açığa çıkarmak'tan başlıyor. Sayın Öcalan'ın bunun için Amara'da başlattığı süreç şimdi tüm dünyayı anlamaya çıkıyor." 

 

'KÜRTLERİ TÜM DÜNYA TANIYOR'

 

Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz'daki çağrısında “Varlık tanınmıştır" sözlerini hatırlatan Sabahat Tuncel, “Kürtlere dönük yüzyıllarca kimlik inkarı vardı. Ama bugün dünyanın her bir yanından Kürtler kendini tanıyor. Tüm dünya da Kürtleri tanıyor” dedi. Tuncel şöyle devam etti: “Sayın Öcalan bugün Kürdistan devriminin yolu olarak demokratik siyaseti gösteriyor. Demokratik, kadın özgürlükçü ve ekolojik paradigmayı örgütlememiz lazım. Sen bana engel olma ben demokratik toplumu kuracağım diyor. Her şey yeni başlıyor. Bu devleti en iyi Kürtler, Sayın Öcalan tanıyor. Güçlü olanlar kendi siyasetini bilenler oyuna girer. Sayın Öcalan kendine güveniyor, biz de kendine güvenene güveniyoruz. Devlete dünyanın hiç bir yerinde güven olmaz. Ulus devletler yoğunlaştırılmış şiddet aracıdır. O yüzden sivil topluma yurttaş hareketlerine demokratik siyasete ihtiyaç var. Yol yürürken insan yanındaki arkadaşına bakar. Düşmanına değil. Siyasetimizde kadınlar özne olacak, siyasetimizin öncüsü olacak diyoruz. Bu kısımda AKP ile başlamamız mümkün mü. Bu konuda AKP'sine, CHP’sine bakmayacağız. Kendi yolumuza bakacağız. Bahçeli Türkiye’nin geleceğinin Türk-Kürt ittifakıyla çıkacağını öngördüğü için bu yola girdi. Şimdiye kadar Türk-Kürt ittifaklarında hep tek taraflı kazanan oldu. Ama Kürtler eski Kürtler değildir.”

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye eski zihniyetle yaklaştığını ifade eden Sabahat Tuncel, “Kobanê’nin özgürlüğü Riha’nın özgürlüğüdür. Rojava’da özgürlük süreci buranın da sorunudur. İçeride barış sağlayıp, Rojava'ya Rojhilat'a Başur'a bu şekilde yaklaşamazsınız. Kardeşlik ve demokratik süreç mevzusu tüm Ortadoğu için önemlidir. Türkiye pozitif rol oynamalıdır, negatif değil” diye konuştu. “Örgütlü olmayanın özgürlüğü olmaz” diyen Sabahat Tuncel, “Kazanmamız için arkadaşlarımızın özgür olması başta Önder Apo’nun özgür olması gerekiyor” dedi. 

 

Konuşmalar ardından soru-cevap şeklinde süren buluşma, sloganlarla son buldu.