Nakliyat-İş Genel Başkanı: Erdoğan iktidarından kurtulmak lazım

img
İSTANBUL - Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, değişimin işçi sınıfının geleceği açısından önemli olduğuna işaret ederek, “Erdoğan iktidarından kurtulmak lazım” dedi. 
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Devrimci Kara, Hava ve Demiryolu Taşımacılığı İşçileri Sendikası (Nakliyat İş) Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, 14 Mayıs Genel Seçimlerinin sonuçlarına ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ikinci turuna dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
ERDOĞAN DÖNEMİNDE İŞÇİLER
 
Seçimin sonuçlarının işçiler açısından beklentileri karşılamadığını belirten Küçükosmanoğlu, işçi sınıfının ve genel anlamda toplumun beklentisinin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı birinci turda yenilgiye uğratmak olduğunu söyledi. İşçi sınıfının toplumdaki süreçten ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Küçükosmanoğlu, “İşçi sınıfının Erdoğan dönemindeki verileri son derece açıktır. Grevler yasaklandı, 30 bini aşkın iş cinayetlerinde işçiler yaşamını kaybetti, milli gelirden alınan pay giderek azalıyor. Asgari ücretin alım gücü düşüyor” diye belirtti. 
 
‘İŞÇİ SINIFI SİYASETTEN BAĞIMSIZ DEĞİL’
 
İşçi sınıfının ve toplumun çıkarlarının birbirinden bağımsız olmadığının altını çizen Küçükosmanoğlu, işçilerin kendi çıkarları doğrultusunda yaptıkları tercihlerin birtakım sorunları ortaya çıkardığını söyledi. Türkiye’deki işçi mücadelesinin siyasal bir örgütlenmeyle örtüşemediğini belirten Küçükosmanoğlu, sınıf hareketinin “sarı sendikacılığın” etkisi altında olduğuna dikkat çekti. Küçükosmanoğlu, “İşçilerin, 14 Mayıs’taki tutumu olması gereken bir oya dönüşmediği ortadadır. Bu durum ise Türkiye’deki süreçten bağımsız düşünülemez” dedi.
 
‘DERS ÇIKARTARAK YOL ALINMALI’
 
Seçimlerin demokratik olmayan koşullarda gerçekleştiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, şunları söyledi: “Seçimin güvenirliliği, seçim sonuçları, bazı bölgelerde halkın karşılaştığı baskılar, şeffaflık konusunda toplumu ikna edebilmiş değil. Islak imzalı tutanakların kayda geçilmesinde gereken özenin gösterilmediği de ortadadır. Bunlara karış ‘Her türlü hukuksuzluk nasıl olsa yapılıyor’ diyen insanlarda mücadele konusunda güvensizlik oluşuyor. Giderek biat eden bir insan kitlesi yaratılmış durumda. Bundan ders çıkartarak işçi sınıfı ve halkımız atmosferi tersine dönüştürmelidir. Türkiye'deki sınıfı çıkarları için Erdoğan rejiminden kurtulmalıdır.”
 
İşçi sınıfının seçimlerde gerekli irade ve örgütlülüğü yaratamadığını dile getiren Küçükosmanoğlu, “Burada da birkaç faktör var. İşçi sınıfı içerisine sendikal anlamda baktığımızda ağırlıklı olarak sarı sendikacılığın etkisi görülüyor. Egemen, mevcut siyasal iktidarın, mevcut sermayenin uluslararası tekellerinin güdümünde olan sarı sendikacılığın etkisi altındadır” şeklinde konuştu. 
 
ÇIKIŞ YOLU FİİLİ MÜCADELE
 
Sol, sosyalist, devrimci siyasetin işçi sınıfı üzerinde gerekli etkiyi yaratamadığının altını çizen Küçükosmanoğlu, şunları söyledi: “Bu düzene fiili mücadeleyle karşı çıkılması gerekir. Seçimlerden sonra işçi sınıfını ve tüm toplumu enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizlik konusunda daha da olumsuz bir süreç bekliyor. Erdoğan iktidarı devam ettiği sürece bunlar sürecek. Onun için de her şeye rağmen çabamız bu kısa süre içerisinde bu süreci tersine çevirebilecek bir irade ortaya koymaktır. Bu anlamıyla işçi sınıfı mücadelesinin bir potansiyeli var. İşçi sınıfı kendi sınıfsal çıkarları için mücadeleye hazır bir kitle. Siyasal tercihleri farklı olsa da her şeyi somut olarak yaşıyor. Bunu bütün partilere oy veren işçiler de yaşıyor. Çıkış yolu bu durumun örgütlenmeye ve mücadeleye dönüştürecek bir iradenin ortaya konulmasıdır. Bunu sağlamak lazım.” 
 
Değişimin önemine vurgu yapan Küçükosmanoğlu, “Erdoğan iktidarından kurtulmak lazım. Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle işçi sınıfının yaşadığı sorunlar ortadan kalkacağı bir ortam yaratılmayacak. Ama en azından Erdoğan sürecinin noktalanması gerekiyor. İşçi sınıfının geleceği açısından bunun yapılması lazım. Bu yapıldığı takdirde de elbette Kılıçdaroğlu döneminde de birtakım sorunlar olacaktır. Ama en azından o dönemde daha fazla olanakların olacağı beklentisi var. Yoksa güllük gülistanlık her türlü mücadele olanakların olacağı bir süreç olmayacak” diye belirtti.