Mazlum Doğan’ın kardeşleri: Bize onların izinden yürümek düşer

img

DÊRSIM - Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun anmasına katılan Mazlum Doğan’ın kardeşleri, "Bize onların izinden yürümek düşer" dedi. 

PKK'nin önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan (Fuat) ve Rıza Altun için başlatılan anma programları devam ediyor. Kaytan ve Altun için dün de memleketleri Dêrsim’de kitlesel bir anma programı düzenlendi. Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde 21 Mart 1982 tarihinde bedenini ateşe veren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan'ın kardeşleri Serap Mutlu ve Arife Yıldırım Doğan da buradaki anmaya katıldı. 
 
'ONURLU BİR BARIŞTAN YANAYIZ' 
 
Mazlum Doğan’ın ablası Serap Mutlu, 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde Altun ve Kaytan’ın aileleriyle cezaevi görüşlerinde tanıştıklarını aktardı. Ali Haydar Kaytan ile hiç tanışmadıklarını, Rıza Altun'u ise bir kongre sürecinde gördüğünü söyleyen Serap Mutlu, "Haydar arkadaşı birebir tanıma şansım olmadı. Ancak sürekli izler ve dinlerdim. Altun arkadaşı ise bir kongrede görmüştüm" dedi. 
 
Serap Mutlu, her iki ismin de barış ve özgürlük için büyük bedeller ödediklerine işaret ederek, "Barış için verilen mücadele hem kalbimizde hem zihnimizde yaşıyor. Her zaman onurlu bir barıştan yanayız. O barışın olmasını istiyoruz. Ama devlete karşı kaygılarımız var. Bizler eşit koşullarda yaşmak istiyoruz. Haklarımızı istiyoruz. Şuana kadar birçok şey inkar edildi. İnkar edilen haklarımızın iadesini istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan'a da daha farklı imkanlar tanınmalı, tecrit kalkmalı. 'Umut hakkı'nın uygulanması gerekiyor. Cezaevindeki arkadaşların tahliye olması gerekiyor” diye konuştu.
 
'BİZE ONLARIN İZİNDEN YÜRÜMEK DÜŞER'
 
Mazlum Doğan’ın kız kardeşi Arife Yıldırım Doğan ise, Kaytan'ın ailesini yakından tanıdığını aktardı. Arife Yıldırım Doğan, "Haydar arkadaş, 1938'de çok büyük kayıp veren bir ailenin evladıdır. Annesini, kız kardeşini ve eniştesini tanıyorum. Bizim eve çok gelip gitmiş. Biz öğretmendik. Dışarıda olduğumuz için temasımız olmadı. Birebir ilişkimiz olmadı. Ama bizim eve çok geldiği için annem hep anlatırdı. Sobanın arkasında oturup ısınmaya çalışıyormuş ve annem onu anlatırken ‘Benim tombulum’ diye anlatıyordu. Biraz tombul bir yapısı olduğu için annem onu öyle seviyordu. Rıza da çok atak biriydi. Bizim için çok büyük bir kayıp. Bize de onların izinden yürümek düşer" dedi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere değinen Arife Yıldırım Doğan, "Önderliğimize (Öcalan) güveniyoruz. Biliyoruz ki asla haklarımızdan vazgeçmez. Eşit yurttaşlık, Kürt ve Türk halkının ortaklığı, bütün inançlardan insanların eşit yaşaması için önemli bir mücadele veriyor" dedi. 
 
Arife Yıldırım Doğan, "Umarım bütün halklar ve inançlarla birlikte özgür bir ülkede mutlu bir şekilde yaşarız. Devlet içinde ranttan beslenen bir kesim var ve bu kesim savaşın bitmesini istemez. Silah satmak için her türlü yolu deniyorlar. Dolayısıyla bunu istemeyen, sabote etmek isteyenler olabilir" diye konuştu. 
 
Başlayan sürecin ilerlemesi için devletin de adım atması gerektiğini vurgulayan Arife Yıldırım Doğan, "En azından siyasi tutsaklar artık serbest bırakılmalıdır. Bu durum bir adım niteliğindedir. Mesela kayyımlar var. Seçilmiş belediye başkanları görevlerine iade edilmeli. Yasaların değişmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. 
 
MA / Şilan Şirvan Çil – Heval Önkol