Sınırda işkenceyle katledilen El Ehmed sorusuna Çataklı’dan ilginç savunma

img

ANKARA – HDP’li Hüseyin Kaçmaz’ın 28 Kasım’da Suriye-Türkiye sınırında Türk askeri tarafından Numan El Ehmed’in işkenceyle öldürüldüğü haberlerini sorduğu İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, vereceği yanıtın Yunanistan’ın işine yarayacağını savundu.

Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda Ege Denizi'nden Yunanistan'a sığınmacı geçişlerinde, sığınmacılara karşı Yunanistan ve Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Birimi (FRONTEX)'ne bağlı güvenlik güçleri tarafından yapılan hak ihlalleri konusunda İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin sunumu gerçekleştirildi.

Hakan Çavuşoğlu başkanlığında toplanan komisyona İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı katılırken, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve KOM Daire Başkanı Tayfun Sargın sunum gerçekleştirdi. Sargın, Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de 3,7 milyonu geçici koruma altında Suriyelilerin, 1,2 milyonu ikamet izniyle kalanların, diğerlerini uluslararası koruma başvurusuyla statü sahiplerinin oluşturduğu 5,2 milyon mülteci bulunduğunu söyledi.

‘GÖÇMENLER DENİZE ATILIYOR’

Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından, 2021 yılında Ege Denizi’ni kullanan her 100 göçmenden 87’sinin yakalandığını veya kurtarıldığını kaydeden Sargın, “Yunanistan unsurları tarafından 2020 yılında 312 olayda 9 bin 8 düzensiz göçmen, yani tespit ettikleri göçmenlerin yüzde 50’si; 2021 yılında ise 568 olayda 14 bin 561 göçmen yani 2021 yılında sınırlarına ulaşan düzensiz göçmenlerin yüzde 83’ü insanlık dışı muameleler uygulanarak geri itilmiştir. Yunanistan güvenlik güçleri tarafından düzensiz göçmenlere geri itilmeleri sürecinde insan haklarına aykırı pek çok eylemde bulunulmaktadır. Bunların bazıları para, ziynet eşyası, telefon, cüzdan, pasaport gibi değerli eşyalarının gasp edilmesi; dövme, yakma gibi şiddet içerikli eylemlerin uygulanması; kelepçeleme, bir yere kapatma gibi hürriyetten yoksun bırakma eylemleri ve kelepçeli veya kelepçesiz olarak doğrudan denize atarak göçmenlerin hayatlarına kasıt eylemleridir” diye belirtti.

Sargın, geri itmeler sonucu yaşanan bazı insanlık dışı uygulamalara dair videoları da komisyonda gösterdi. Sargın, "Ege Denizi’nde görev yapan Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) unsurları da uluslararası hukuku hiçe sayarak bu uygulamalara dâhil olduğunu ifade etti. Yunanistan’ın yaptığı geri itmeler nedeniyle Türkiye’nin tespitlerine dair de Sargın, “2020 yılında 2, 2021 yılında ise 8 düzensiz göçmen hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 2020 yılında 3 de kayıp düzensiz göçmen bulunmaktadır” diye belirtti.

AB’NİN SURİYELİ YARDIMLARINI SORDU

Sunum ardından söz alan milletvekilleri sorular yöneltti. CHP’li Mahmut Tanal, “Türk Ceza Kanunu 8 ve devamı uyarınca bu şekilde insan haklarının ihlali ve aynı zamanda suç teşkil eden eylemleri nedeniyle Türkiye'de yargılanabilme imkânları var. Siz bu konuyla ilgili Ceza Kanunu 278, 279’uncu maddesi uyarınca kamu görevlisi olmanız nedeniyle suç duyurusunda bulundunuz mu?” diye sordu.

Tanal, Avrupa Birliği'nin Suriyeli mülteciler için ne kadar para ödediğini ve buna dair bir denetim yapılıp, yapılmadığını sordu.

POLONYA-BELARUS SINIRI

HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ise Polonya-Belarus sınırında yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. Kaçmaz, “21’inci yüzyılda uçakların tekerleklerine tutunarak ülkeyi terk etmek zorunda kalan Afgan mültecileri gördük. Yani nasıl bir çaresizlik, nasıl bir umutsuzluk hâliyse yani göz göre göre zaten hani orada kendini ölü olarak demek ki addediyor ki ülkesinde, kendi toprağında böyle bir şans olarak gördüğü bir tekerleğe yapışarak aslında hayatını kurtarmaya çalışıyor. Ve sonrasında, tabii, maalesef ki o insanlar da hayatını kaybetti. Son dönemlerde, tabii, bu geri itilme olayları çok sık yaşandı. Evet, gerçekten darp olayları, işte, çıplak bir hâlde sınırın dışına itilme, telefonlarından, ziynet eşyalarına, paralarına kadar gasp edilmesi durumu Yunanistan'daki sınır güvenliği tarafından bu durumların yaşatıldığı hepimizin malumu. Bu insanlık dışı uygulamalar yaşanıyor” diye konuştu.

‘MÜLTECİLER ŞANTAJ ARACI OLARAK KULLANILIYOR’

İdlib’de 36 askerin öldürülmesi ardından AKP’nin mültecileri Yunanistan sınırına yığdığı ve yaşanan insanlık dramı görüntülerini hatırlatan Kaçmaz, “O dönemde de zaten birçok kolluk güçlerinin, Yunanistan kolluk güçlerinin, sınır muhafızlarının gaz bombalarıyla, coplarla aslında saldırılarına maruz kaldığı mültecilerin yeni bir trajedi durumu orada yaşanmıştı. Yani göç dalgasını bugün maalesef dünyada birçok ülke artık şantaj aracı olarak kullanıyor” dedi.

SINIRDA İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLEN EHMED’İ SORDU

Suriye-Türkiye sınırında da birçok hak ihlali, kötü muamele, işkenceye varan durum, hatta hayatını kaybeden insanlar olduğunu vurgulayan Kaçmaz, “28 Kasım’da Suriye-Türkiye sınırında Zirgan'ın Erada köyünden Türkiye'ye geçmeye çalışan Rıdvan Îd ve Numan El Ehmed isimli 40 yaşındaki bir Suriyeli vatandaş basına yansıdığı üzere ki birçok sitede aynı haberi gördüm, bu yurttaş, iddiaya göre, sınırdaki askerlerin kötü muamelesi sonrası yani ‘işkence’ diye tabir edilen kötü muamelesi sonrası hayatını kaybetmiş. Ancak buna ilişkin şu ana kadar herhangi bir açıklama duymadık hani TSK'nin sitesinde ya da İçişleri Bakanlığının sitesinde ki kaldı ki daha önce de birçok görüntü ortaya çıktı maalesef ki. Bir Suriyeli mültecinin, Türkiye'ye girmeye çalışan bir mültecinin üzerinde -maalesef ki 4 kolluk gücü tarafından üzerinde tepinildiği bir durum, bir görüntü ortaya çıkmıştı. Yine başka bir görüntüde ki onda aslında 2017’deki olayda TSK açıklama yapmıştı ‘Söz konusu personel hakkında işlem yapıldı’ diye. Ancak bu son dediğim gibi, 28 Kasım’daki olay hakkında, Sayın İçişleri Bakan Yardımcısı buradayken bu durumu kendisine sormak istiyorum” dedi.

‘İNSİCAMA UYGUN DEĞİL’ SAVUNMASI

AKP Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, “Eğer, Hüseyin Bey'in ifade etmiş olduğu bu şeyler söz konusu ise, ben inanıyorum, Bakanlığım veya ilgili kurum, TSK gereğini yapacaktır. Bunu da hiç affetmememiz lazım, müsaade etmememiz lazım, göz yummamamız lazım” dedi. Ancak İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise yanıtlamadı. Çataklı, “Onların bu toplantının insicamına ve gündeme uygun olmadığını düşünüyorum ve onlara cevap vermeyeceğim” dedi.

YALANLAMADI, MÜNFERİT SÖZLERİYLE SAVUNDU

Çataklı, Suriye iç savaşında 500 binden fazla insanın öldüğünün raporlarda yer aldığını ve Türkiye’nin gelen Suriyeli mültecileri barındırdıklarını savundu. Kaçmaz’ın iddialarını yalanlamayan Çataklı, “Gerektiğinde askerini şehit verme pahasına, para harcama pahasına yıllardır yoğun bir çabanın içinde olmuş bir Hükûmetin, bir devletin, bir ülkenin, şu kadar açık Yunanistan'ın uygulamalarının konuşulduğu bir toplantıda, sınırlarda var olduğu iddia edilen münferit olaylar üzerinden konuşulmasını şiddetle kınıyorum” dedi. Çataklı, iddiaların dile getirilme yerinin komisyon olmadığını savundu.

‘KİME SORACAĞIZ, MUHTARA MI SORALIM?’

Söz alan Kaçmaz, İçişleri Bakan Yardımcısı komisyon toplantısında olduğu için meseleyi gündeme getirdiğini belirterek, “Ciddi bir iddia var, bir Suriyeli vatandaş hayatını kaybetmiş, size sormayacaksak kime soracağız ve bunun kınanacak neyi var. İktidarın politikalarını eleştiremez miyiz bazı noktalarda ya da söz konusu yöntemlerin aksine başka şekilde de bir yaklaşımla bu sorunlara yaklaşabileceğimizi düşünemez miyiz?  28 Kasım’dan beri böyle bir iddia var, bir sürü basında yer almış ama herhangi bir açıklama göremedik ve sizden soruyoruz, kime soracağız? Gidip muhtardan mı soralım, cami imamından mı soralım? Dolayısıyla, böyle bir iddia var, size soruyorum, belki bilginiz yoktur, en azından sorarsınız ya da şu an yoksa bir mevcut bilgi de daha sonrasında yazılı olarak bildirilir” şeklinde konuştu.

‘YUNANİSTAN’IN İŞİNE YARAR’ CEVABI

Komisyon Başkanı Hakan Çavuşoğlu’nun “Cevap verecek misiniz” sorusuna “Evet” diyen Bakan Yardımcısı Çataklı, “Bu sorunun ve verilecek ya da verilmesini beklediğimiz cevabın daha çok Yunanistan'a yarayacağını düşünüyorum, onun için cevap vermemeyi tercih ediyorum” dedi.

Kaçmaz, “Bizim derdimiz gerçek demokrasi, gerçekten sorunların çözümüdür. Dolayısıyla bu kadar ciddi bir iddiayı sormamız yani birilerine karşı bir öfke, birilerine karşı bilerek ya da birilerinin işine yarayacak bir şey sormak değildir. Biz bu Komisyonun üyesiyiz ve halkın oylarıyla geldik ve sizlere soracağız, soruyoruz; mesele budur” ifadelerini kullandı.