İmralı'da 5 Nisan sonrası: Öcalan’ın koşulları demokrasinin barometresi

img

ANKARA - Çözüm sürecinde oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan Celalettin Can, İmralı’daki tecridi Öcalan ile devlet arasında şahsi bir mesele olarak değil, toplumsal bir mesele olarak algılamak gerektiğini söyledi. Can, “Öcalan'a dönük uygulamalar ve onun koşulları, gelinen noktada demokrasinin barometresi oldu” dedi.

Kürt meselesinin çözümü noktasında Kürtler açısından muhatap olan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Heyeti’nin 5 Nisan 2015 tarihinde yaptığı son görüşmenin üzerinden 6 yıl geçti. AKP iktidarı eliyle sürecin sonlandırıldığı bu görüşme akabinde Öcalan’a yönelik yeniden tecrit politikasının devreye konuldu. Tecridin İmralı’dan tüm Türkiye’ye ülkeye yayıldığı bu 6 yıllık süreç içerisinde politik, toplumsal ve ekonomik yıkımlar yaşandı.
 
Tecride karşı özellikle cezaevlerinde ve dışarıda başlatılan açlık grevleri sonucunda ailesi ve avukatları Öcalan’la ara ara görüşmeler gerçekleştirebildi. Yapılan görüşmelerde Öcalan Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümü konusunda ısrarını gösterdi. 
 
Çözümsüzlükte ısrar etmenin yol açacağı sonuçlara dair öngörüleri konusundaki haklılığını ise aradan geçen zamanda yaşananlar herkese gösterdi.
 
SON GÖRÜŞME
 
Kürt meselesinde kilit bir role sahip olan Öcalan, kendisiyle yapılabilen her görüşmede olası tehlikelere işaret ederek çözüm önerilerini sunmaya devam etti. Öcalan’ın ısrarı üzerine Kürt sorununun çözümüne dair masa ilk kez 2013 yılında başlayan “çözüm süreci”nde kuruldu. Kurulan masayı yıkmayı amaçlayan kimi olaylara rağmen, ülkede barış rüzgarlarının estiği bu iki süreçte oluşturulan İmralı Heyeti’nin Öcalan ile son görüşmesi 5 Nisan 2015’de gerçekleşti.  
 
SÜRECİN BİTİRİLMESİNE HAZIRLIK
 
İmralı Heyeti’nin Öcalan ile yaptığı son görüşme olan 5 Nisan’ın gelişinin işaretleri, Mart 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın önce sürecin sürmesi için şart koşulan İzleme Heyeti’ne, ardından Dolmabahçe görüşmesi ve deklarasyonuna karşı çıkması ile belli oldu. İç Güvenlik Paketi de doğrudan süreci hedef alan bir hazırlık olarak hükümet tarafından “çözüm süreci”nde gündeme getirildi. Paket bütün eleştirilere ve karşı çıkışlara rağmen Mart 2015’te Meclis’ten geçirildi.
 
ÖCALAN’IN YORUMU
 
Öcalan, bu pakete dair o dönem şu değerlendirmelerde bulunmuştu: “AKP de hegemonik Anayasa’ya gitmek istiyor. Güvenlik Yasası dahil bu anlayış¸ en başta AKP’yi götürür. Bu yasa provokasyon üzerine yapılıyor. 6-7 Ekim’in kendisi provokasyondu. Provokasyon üzerine yasa yapmak sorunu giderek büyütür. Çıksa da, çıkmasa da benim için kadüktür. Benim için önemli olan Anayasa’dır. Bu Güvenlik Yasası hiçbir şeyi çözmez. Güvenlik Yasası da dahil asayiş önlemleri bir işe yaramaz. Güvenlik Yasası çıkarsa en çok onlara zarar verir. AKP otoriterleşmek isterse kendini bitirir. AKP hakiki olmazsa bu sefer gerilla hakiki savaşı başlatır. Anlaşma yok, çözüm yok, barış yok, faşizmi dayatırsa savaş başlar.”
 
SON GÖRÜŞME UYARISI 
 
Öcalan’ın öngörüleri gerçekleşti ve 27 Mart’ta Meclis’ten geçen paket, İmralı Heyeti ile yaptığı son görüşmeden bir gün önce yani 4 Nisan 2015’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 
 
Bu gelişmeler ışığında “çözüm süreci”nin iktidar tarafından sonlandırılacağını fark eden Öcalan, son görüşmede İmralı Heyeti’ne şunu söyledi: “Bir daha sizi buraya getiremeyebilirler, bu son görüşmemiz olabilir.”
 
TECRİT DERİNLEŞTİ
 
Oysa ki Kürt tarafı 9 Ocak 2013’te yaşanan Paris Katliamı’na rağmen süreci sürdürme kararlılığı göstermiş ve güçlerini sınır dışına çekmeye başlamıştı. O dönem “Dağdan dönüşler başlayacak, cezaevleri boşalacak” diyen Tayyip Erdoğan da yine topluma yönelik olumlu mesajlar veriyordu. 
 
Ancak bu durum Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yüzde 10 seçim barajını aşarak 3’üncü parti olarak Meclis’e girmeyi başardığı 7 Haziran 2015 seçimlerine kadar sürdü. AKP HDP’nin bağımsız adaylarla seçime girmesini beklerken, Öcalan HDP’nin seçime parti olarak girmesinde ısrar etti. AKP cenahından gelen “HDP baraj altında kalacak” çıkışlarına rağmen, Öcalan’ın öngördüğü gibi 7 Haziran’da yüzde 13 oranında oy alan HDP, AKP’nin tek başına iktidarını bitirdi. 5 Nisan’da başlatılan tecrit ise, seçimlerden sonra derinleştirildi ve yaşanan darbe, ilan edilen OHAL ve büyüyen savaşla Türkiye için felaketler zinciri başlamış oldu. 
 
Öcalan’ın devrede olduğu dönemde yaşanan huzur ve güven ortamı, İmralı tecridiyle tersine dönmeye başladı ve kaos hali tüm ülkeye yayıldı.
 
SÜREÇ RESMEN SONLANDIRILDI
 
Çözüm süreci, 24 Temmuz 2015 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ve iktidarın aldığı kararlar doğrultusunda PKK’ye yönelik operasyonlarla resmen sonlandırıldı. Aynı yılın Ağustos ayında yılları bulacak olan ve Sur, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Yüksekova gibi şehir merkezlerinin yerle bir edilmesine neden olan ilk sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu süreçte yüzlerce kişi hayatını kaybederken, yerleşim yerleri tank ve ağır silahlarla bombalanıp, yıkıldı. Bu süreci Haziran, Temmuz ve Ekim’de DAİŞ eliyle yapılan Diyarbakır, Sur ve Ankara katliamları izledi. Katliamlarda 140 sivil yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.
 
1 KASIM DARBESİ
 
HDP’nin seçim barajını aşarak Meclis’e girmeyi başardığı 7 Haziran seçimlerini hazmedemeyen iktidar, halkın iradesini boşa çıkararak 1 Kasım 2015’te girdiği seçimlerde yeniden tek başına iktidar oldu. Bu seçimler “1 Kasım darbesi” olarak tarihteki yerini aldı. 2 Mayıs 2016’da silahların devreye girmesi ile siyaset kurumu hedef alındı ve susturuldu. Bu tarihte CHP-MHP ve AKP’nin ortaklığında milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı.
 
ÖCALAN HAKLI ÇIKTI
 
Başlatılan savaş süreci, Öcalan’ın daha önce uyarısını yaptığı darbe mekaniğini harekete geçirdi. 15 Temmuz 2016 tarihinde Malatya’dan kalkan uçaklar Ankara’yı bombaladı. Darbe girişimi yüzlerce insanının hayatını kaybetmesine neden oldu. Darbe, Öcalan’ın “AKP demokratik ilkeyle hem darbeden korunur hem de demokratikleşmeye katkı sağlar” uyarılarını ve çözüm sürecinin bitmesinin en çok darbecilerin işine yarayacağı öngörüsünü haklı çıkardı. 
20 Temmuz 2016’da ikinci darbe olarak nitelendirilen Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. OHAL ile birlikte binlerce kamu görevlisi işinden atıldı, yüzlerce basın organı, sivil toplum örgütü kapatıldı ve mal varlıklarına el konuldu. Binlerce insan tutuklandı, gözaltına alındı. 4 Kasım 2016’da HDP eş genel başkanları ve milletvekilleri tutuklandı. Bu süreç HDP’nin Meclis’ten tasfiye edilmesinin de başlangıcı oldu.
 
REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
 
Nisan 2015’te İmralı’da başlatılan tecrit ile paralel devreye konulan uygulamalar, Türkiye’de rejim değişikliğini de beraberinde getirdi. 16 Nisan 2017’de yapılan ve şaibeli bir şekilde sonuçları kabul ettirilen referandum ile artık ülke el değiştirmeye ve yönetim şekli farklılaşmaya başladı. Daha önce çözüm sürecini “Al başkanlığı, ver özerkliği” diyerek hedef alan MHP, sürecin noktalanmasıyla AKP tipi başkanlık sistemine destek verdi. 14 Haziran 2017’de CHP’nin de altında imzası olan dokunulmazlıkların kaldırılması düzenlemesiyle başlayan süreç, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına kadar vardı.
 
200 GÜNLÜK DİRENİŞ 
 
Tecridin derinleşmesine karşı 8 Kasım 2018’de başlayan açlık grevleri kısa bir süre içinde yayıldı ve milletvekillerinin de katıldığı süresiz açlık grevi 200 günü buldu. Açlık grevlerinin başladığı süreçte Kürtler üzerindeki saldırlar durmak bilmedi. 20 Ocak 2018 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), ÖSO ile birlikte yüzlerce sivilin öldürüldüğü, yüz binlercesinin yerlerinden edildiği Efrin’e yönelik saldırıyı başlattı. Derinleşen kaos ve yıkım ortamından çıkışın İmralı’dan geçtiği bilincinin yükseldiği günlerde açlık grevlerinin 180’inci gününde Öcalan ile görüşme sağlandı.  
 
8 YIL SONRA İLK GÖRÜŞME
 
Öcalan’ın avukatları 27 Temmuz 2011’de yapılan görüşmeden 8 yıl sonra 2 Mayıs 2019’da yeniden İmralı’ya gitti. Avukatlar sonraki haftalarda  5 görüşme daha gerçekleştirebildi.
 
Öcalan, bu görüşmelerde devlete ve iktidara “Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldırırım diyorum. Ben çözerim, kendime güveniyorum, çözüm için hazırım. Ancak devlet de devlet aklı da gereğini yapmalıdır” sözleriyle seslenmeyi sürdürdü.
 
Yenilenen İstanbul seçimlerine denk gelen bu görüşme trafiği, 7 Ağustos’tan itibaren yeniden kesildi ve avukatların İmralı’ya gitme taleplerine yanıt dahi verilmemeye başlandı. 
 
GARÊ OPERASYONU
 
Tecrit politikasının sonuçlarıyla iç ve dış siyasette sıkışan AKP iktidarı, her fırsatta beka sorununu gündeme getirirken, 10 Şubat’ta Türkiye, Irak Kürdistan Bölgesi sınırlarında yer alan Garê bölgesine operasyon düzenledi. 6 yıla yakın süredir PKK’nin elinde esir durumda olan 13 polis, asker ve MİT mensubu bu operasyon sonucunda hayatını kaybetti. Yapılan operasyonun ardından siyasi ve askeri sorumluluğundan kaçan AKP iktidarı, muhalefeti savaş politikaların tarafı haline getirmeye çalışsa da istediği desteği bu kez alamadı. Kürt meselesinde izlenen güvenlikçi yöntemlerdeki ısrar bu operasyonla birlikte iktidarın kendisini vurdu.
 
Garê operasyonu başarısızlığını sonrası muhalefeti ırkçı ve milliyetçi histeri etrafında bir araya getirmeyi çabalayan iktidar, tam tersine esirlerin neden barışçıl yollarla kurtarılmadığı soruları ile karşılaştı. 
 
HDP’Yİ KAPATMA DAVASI
 
Bu durumun büyüttüğü öfke ile HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve partisine kapatılma davası açılması devreye konuldu. “Kobanê soruşturması” kapsamında yüzlerce HDP’li siyasetçi yargılanırken, yargıda reform paketleri açıklanıp, yeni anayasa tartışmaları ısıtıldı. 
 
Hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı koşullarda derinleşen ekonomik krizin etkisiyle yoksulluk büyüdü.
 
ÖCALAN’IN MESAJI
 
Bu kriz ve kaos ortamında İmralı kapılarının yeniden açılması talebiyle cezaevlerinde 27 Kasım 2020’de başlatılan açlık grevleri 129’uncu gününde sürüyor. Yaklaşık bir yıldır kendisinden haber alınamayan Öcalan, kendisine dair sosyal medyaya yansıyan kimi iddialar sonucu büyüyen kaygı ve tepkiler üzerine 25 Mart’a kardeşi Mehmet Öcalan ile 4,5 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 
Yarıda kesilen bu görüşmede Öcalan ülkenin içerisinde bulunduğu mevcut koşulların sürdürülemezliğinden hareketle şu uyarılarda bulundu: “Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum.”
 
Öcalan, yaptığı son telefon görüşmesinde yine hukuk vurgusu yaparak, yanlıştan dönülmesinin mümkün olduğu umudunu yaydı.
 
TÜRKİYE İÇİN BİR ŞANS
 
Çözüm sürecinde oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer alan, 78'liler Girişimi Sözcüsü ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Celalettin Can, Türkiye’nin en büyük probleminin savaş olduğunu belirterek çözüm sürecinin Türkiye için bir şans olduğunun altını çizdi. Yürütülen savaşın Türkiye kaynaklarını tükettiğini vurgulayan Can, “Rasyonaliteden uzak biçimde kullanılan bir bütçe var. Savaş, askeri yöntemler, çatışma, güvenlik politikaları artık ne dersek diyelim, bütün bu musibetler kaynakları tüketerek dış borçları ve bütçe açığını kelimenin geniş anlamıyla büyütüyor. Dışarıda Suriye'de, Irak’ta, Libya’da, Hatta Dağlık Karabağ'da askerin ve işbirlikçi cihadist güçlerin seferber edilmesi sonucu yapılan harcamalar var. içeride Kürt hareketi bahane edilerek yapılan askeri harcamalar var. Ülke genelinde uygulanan güvenlik politikalarına yapılan harcamalar var. Şatafata yapılan harcamalar var. Bu politikaların sosyal, siyasal sonuçları var ki bu yönlü harcamalarla bir bütün olarak düşünüldüğünde, Türkiye'nin neredeyse iflas noktasına geldiğinin temel nedenleri anlaşılır."
 
‘TOPLUM ALTERNATİF ARIYOR’
 
Savaş sürdükçe yoksulluğun da derinleştiğine değinen Can, “Ekonomik, sosyal ve siyasal kriz yaşanıyor. Bu sadece bir bölgeye ya da sektöre has değil tüm Türkiye'ye yayılan bir kriz söz konusu. Buna milli kriz diyebiliriz. Türkiye bu şekliyle zorlamalarla yürüyor. Baskıyla, terörle, yasaklarla, rüşvetle, dış ülkelere verilen inanılmaz tavizlerle ve kısmende onların arasındaki çatlaklarından yararlanarak yürüyor. Ama yürüyemiyor aslında. Milli kriz alabildiğine derinleşiyor ve Türkiye adeta bir savaş ve borç batağına sürüklenmiş durumda. Bütün bunlar savaşı yürütmek ve şatafat pahasına oluyor. Büyük miktarda arazi satılmış vaziyette, satış devam ediyor. Savaş sürdükçe, Kürt meselesi çözülmedikçe milli kriz derinleşecek ve bu toplumda artan ölçüde çürüme olarak geri dönecek” ifadelerini kullandı.
 
Krizin derinleştiği dönemlerde Toplum ve halkın alternatif aradığını kaydeden Can, “Alternatif arayışını anlamak gerekiyor. Türkiye'de de bu başladı. Cumhurcu iktidar, Yeni Osmanlıcılık, yeni ittihatçılık örtüsü altında tekçi, faşizan-otokratik bir cumhuriyet alternatifiyle bunu karşılamak istiyor. Öte yandan dış politikada sıkışmışlık var, ekonomi adeta iflas etmiş durumda. Yani bu politikayı yürütecek para ve dış destek yok. Ama Cumhurcu iktidarı aşağıya alacak gerçek bir muhalefette yok. Gerçek alternatif ise çoklu, özgürlükçü, yerel- demokratik cumhuriyet..." Gerçek muhalefet potansiyeli burada yatıyor. Bu bağlamda aslında iki alternatif var. Diğerleri ara arayışlar...
 
‘DEMOKRASİNİN ÖLÇÜSÜ OLDU’
 
Toplum ve halkın önüne alternatif konmadığı takdirde Türkiye'nin kaosa gideceği uyarısında buluna Can, “Tecrit budur işte. Tecrit, Sayın Öcalan’ın soyut kurtarılması söylemiyle daraltılmamalı. Öcalan'a dönük uygulamalar ve onun koşulları gelinen noktada, demokrasinin ölçüsü oldu. Bunu Kürt meselesi ile beraber düşündüğümüzde, Kürt meselesine yaklaşım Öcalan'a yaklaşımla, demokratik hak ve özgürlüklerin düzeyi ile özdeşleşti. İşte onunla 4 dk. görüşme, hatta bu görüşmenin şu veya bu nedenle kesilmesi, sağlığı, hayati durumu hemen hepsi olay... Bunun temelinde Kürt meselesi ve demokrasinin düzeyi yatıyor. Beğenilsin, beğenilmesin, ken Öcalan'la Türkiye'nin demokratikleşmesi arasında Kürt meselesi üzerinden diyalektik bir ilişki var. Bu anlamıyla tecridin ortadan kalkması, koşullarının iyileştirilmesi Öcalan’ın şahsi kişiliğinden öte bir şey... Onun özgürlüğü, temsil ettiği değerlerin ve demokrasinin önünün açılması demek oluyor. Çözüm sürecini hatırlayalım bir, ortam ne kadar yumuşamış, toplum ne kadar da rahatlamıştı... Bu yönlü bir ışık olursa, bir çözüm ışığı olursa, yeniden toplumun yumuşaması ve rahatlaması kaçınılmaz... Peki ama bu neden olmuyor, soru bu...
 
TOPLUMSAL MESELE
 
Öcalan'ın yaptığı görüşmelerde “Demokrasiyi, özgürlükleri tartışın” dediğini belirten Can, son yapılan telefon görüşmesinin kesilmesini ise şöyle yorumladı: “Güçlü bir toplumsal temsiliyeti olan bir insanın telefonunu kesmeye çalışıyor, avukatlarıyla görüştürmüyorlar. Bu durumda tecrit, Öcalan ile devlet güçleri arasında şahsi mesele olmaktan çıkıyor, toplumsal bir mesele oluyor. Dışarıda topluma nasıl yaklaşıldığına bakınız, tastamam gördüğünüz gibidir mesele " dedi.
 
MA / Zemo Ağgöz
 

Diğer başlıklar

31/03/2023
08:48 Cemaatteki tecavüzü savunan avukat AKP’den meclis üyesi
08:07 Yoğun kar yağışı bekleniyor
07:53 Pirsûs’ta 23 kişi tutuklandı
30/03/2023
23:39 Emeklilikte maaş artışı Meclis’ten geçti
23:32 Pentagon: İran Devrim Muhafızları'na bağlı grup öldürüldü
23:07 Finlandiya’nın NATO üyeliği Meclis’te görüşülüyor
23:01 Akdeniz’de deprem
22:29 Kızıldere'de katledilenler anıldı: Mücadelelerini yaşatacağız
22:18 EŞİK'ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup
22:02 5 gündür gözaltında tutulan köylü tutuklandı
21:55 MGK bildirgesi açıklandı
21:44 'Sağlık emekçisinin intihar girişiminin nedenlerini araştıracağız'
21:28 Dera’da Şam hükümet güçlerine yönelik saldırı
20:57 Riha Barosu ve İHD’den işkence uygulanan köyde inceleme
20:26 50 yazardan Pınar Selek çağrısı
20:19 Şenyaşar ailesi: Adaletsizlik bitene kadar mücadelemiz devam edecek
19:41 Wêranşar’da gözaltına alınan 9 kişi serbest bırakıldı
19:38 Freddy Kasırgası: Yüzlerce kişi kayıp
19:16 Mahir Çayan ve arkadaşları anıldı
18:57 Avusturya Parlamentosu’nda Türkiye’ye karşı tasarı kabul edildi
18:26 Çevre Kanunu Meclis’ten geçti
17:50 Evin Cezaevi'ne sevk edilen siyasi tutukludan haber alınamıyor
17:41 'Kafa keseriz' diye tehdit savuran kişi gözaltına alındı
17:36 CPT’nin raporunda tecride ilişkin bilgi verilmedi!
17:22 YSK Erdoğan’ın adaylığına dair itirazları reddetti
17:20 Yeşil Sol Parti’den Bazarcix’ta halk toplantısı
17:12 Wan’da yapılan kazıda insan kemikleri çıktı
16:40 Gazeteci Hürtaş: Bu polis üzerime oturdu, beni darp etti
16:36 Firari sanığın yakalanmadığı Vartinis Davası ertelendi
16:32 Mahabat Mezarlığı’nda toplanan halktan direnişi büyütme çağrısı
16:24 Gözaltına alınan 10 kişi serbest bırakıldı
16:01 Emekliler: Bu zam değil seçim rüşvetidir
15:48 İstanbul Tabip Odası: Hastaneler yerinde yenilensin
15:45 Alevilere Yeşil Sol Parti saflarında buluşma çağrısı
14:54 Ayvacık Devlet Hastanesi’nde SES üyelerine baskı
14:52 Yenilenebilir enerji hedefi yüzde 42,5
14:37 Norveç petrol şirketi üretimini durdurdu
14:33 BES: İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak istiyoruz
14:28 Antalya’da 10 gözaltı
13:56 3 HPG'linin cenazesi defnedildi
13:46 Mehmet Latifeci anıldı: Kürt ve Arap halkı arasında köprüydü
13:45 İHD yöneticisi Yüksel’in duruşması ertelendi
13:32 Erdoğan'dan AYM'ye HDP telefonu: Blokenin kaldırılması yönünde nasıl oy kullanırsınız?
12:50 GGM’deki cinsel saldırıda 2 failin ifadesi tekrar alındı
12:27 HDP Eş Genel Başkanları: Üçüncü yolumuzu Yeşil’in ve Sol’un yoluyla birleştirdik
12:13 Yeşil Sol Parti: İkinci yüzyılı Demokratik Cumhuriyet yüzyılı yapacağız
12:08 Yozgat Müftülüğü’nün referansıyla 5 DAİŞ’liye vatandaşlık verildi
11:58 Şenyaşar ailesi: Bu düzeni hep beraber değiştireceğiz
11:51 Yeşil Sol Parti’nin Kürtçe seçim müziği: Dîsa em
11:49 Yeşil Sol Parti’den seçim şarkısı: Buradayız
11:37 Yurtsever Genç Kadınlar’dan 4 Nisan kutlaması
11:14 Yeşil Sol Parti seçim çalışmalarının startını verdi
11:12 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüş başvurusu
11:08 Yöresel kıyafet giyenleri darp eden 4 polise dava açıldı
10:55 Bismil Adliyesi’nde işkence!
10:42 Yeşil Sol Parti’nin seçim sloganı: Buradayız, birlikte değiştireceğiz
10:27 Suriye’ye İsrail saldırısı
09:39 Freedom House: Muhalefetteki anlaşmazlıklar Erdoğan'ı devirmeye zarar veriyor
09:11 Abdullah Öcalan'a özgürlük talebiyle Amara'ya!
09:09 Dönemin tanığından Hizbullah: Çatışma denilerek siviller öldürülüyordu
09:08 Gazeteci Zagros: Türkiye, Kandil’e saldırmaya hazırlanıyor
09:02 Depremzedeler temiz suya erişemiyor
09:01 Yeşil Sol Parti Amed Eşsözcüsü: Baskıcı rejimleri tarihin çöp sepetine atacağız
09:01 Oramar: Qazi’nin direnişi Öcalan’ın başlattığı mücadeleyle birleşti
09:01 EŞİK gönüllüsü: Kadınları yok sayanlara oy yok
09:00 54 yıl önce Öcalan'ı tanıdı, mücadeleden kopmadı
09:00 Efrînli tutuklulara işkence
09:00 Yeşil Sol Parti halkların umudu olacak
09:00 30 MART 2023 GÜNDEMİ
08:18 Yolcu otobüsleri devrildi: 3 ölü, 46 yaralı
29/03/2023
23:42 Erdoğan ‘çözüm’ süreci üzerinden HDP’yi hedef aldı
23:13 5 kentte eğitime kar tatili
22:00 Med Müzik TV’nin Youtube kanalı kapatıldı
21:27 Kılıçdaroğlu’ndan kadınlara: Kazanımlarınızı kaybetmenize izin vermeyiz
21:10 Enkaz altından çıkarılan 35 çocuğun kimliği tespit edilmedi
20:44 Şenyaşar ailesi iftarını ÖHD’liler ile birlikte açtı
20:41 Antalya’daki kazada 3 depremzede yaşamını yitirdi
20:19 Arazilerine sahip çıkan 7 köylü gözaltına alındı
20:13 Adana’da 4.5 büyüklüğünde deprem
19:45 Irak Petrol Bakanlığı: Mahkeme kararını uygulayacağız
19:00 Barış Akademisyeni Biter: Yeni yaşam iradesiyle geri döneceğiz
18:56 Kılıçdaroğlu-İnce görüşmesi sonrası açıklama
18:54 'Hevsel ve Dicle Nehri'ndeki ekokırıma son verilsin'
17:51 Hilala Zêrin’den ‘Jin im jiyan im’ klibi
17:42 Ağır hasta tutuklu Polat için çağrı
17:38 Amedspor deplasmanda berabere kaldı
17:33 Spectrum House raporu: Depremde açıklanan veriler güvenilir bulunmadı
17:12 Koronaya yakalanan tutuklular hastaneye götürülmedi
15:48 Yeşil Sol Parti Seçim Beyannamesi’ni açıklayacak
15:40 Êlih Barosu’ndan BOTAŞ hakkında suç duyurusu
15:12 AYM kararına rağmen Galatasaray'daki ablukanın sürmesine tepki
14:54 İzmir'de bir işçi yaşamını yitirdi
14:47 Binlerce işçi eylemde: Taleplerimiz kabul edilsin
14:46 Şişli Belediyesi işçilerinden zam protestosu
14:17 Nakliyat-İş Sendikası’ndan işten çıkarılmalara karşı eylem
13:50 EMEP, Yeşil Sol Parti listesinden seçimlere girecek
13:40 Yakınlarını kaybedenlerden Jîna Emînî'nin mezarına ziyaret
12:50 Şenyaşar ailesi: Adil bir yönetim istiyoruz
12:32 İzmir'de kar yağışı
12:19 Bodrum'da kıyılara müdahale tepkisi
11:56 Hênê’de aileler arasında kavga: 5 ev ateşe verildi
11:54 Adliye önünde kadına silahlı saldırı
11:27 HDP MYK seçim gündemiyle toplandı
10:02 Depremzede besici: Sağdığım sütü satamadığım için döküyorum
09:25 Yeşil Sol Parti’nin seçim stratejisi: Hedef yüzde 20
09:24 Ertuğrul Mavioğlu’nun ‘Bakur Notları’ kitabı Aryen Yayınları’ndan çıktı
09:06 Bolu Cezaevi'nde 12 tutuklunun infazı 30 kez yakıldı
09:06 Tutuklanan gençlerin avukatı: İktidarın seçim hazırlığı
09:04 ‘Şehir kaderine terk edildi, unutmayın’
09:04 İstanbullular Ramazan’dan sonra 14 Mayıs'ı bekliyor
09:04 Mehmet Öcalan: Başkanı seven herkesi Amara'ya bekliyoruz
09:01 Enkaz altında kalan tütünün fiyatı yüzde 100 arttı
09:01 Atama ‘müjdesi’ne tepki: AKP’nin seçim hamlesi
09:01 Germiyanî: Petrol kararı devam ederse Kurdistan hükümeti ekonomik çöküş yaşar
09:00 Milli Türk Talebe Birliği içinden doğan örgütün ilk cinayetleri
09:00 Nurdağı'nda yıkımın sorumlularından Yunus Kaya 4 günde 85 aracını satmış
09:00 29 MART 2023 GÜNDEMİ
28/03/2023
23:59 Fransa’da grev ve eylemler sürüyor
23:20 Enkazdan çıkarılan bebeğini 4 ayrı şehirde aradı
22:57 BM ve AB’ye ‘Türkiye’nin saldırıları sonlandırılsın’ çağrısı
22:42 Depremin 50'nci gününde de cenazeler çıkarılıyor
22:40 Hewlêr yakınlarında bir İHA düştü
22:20 HDP'nin seçim güvenliğine ilişkin grup önerisi reddedildi
20:57 AKP’li belediye önünde kendisini ve eşini ateşe verdi
20:26 Tesisatçı Akın’ı öldüren askerler yine tutuklanmadı
20:16 ‘7’nci Yargı Paketi’ Meclis'te kabul edildi
19:58 Türkiye’den sınır dışı edilen Seyyedi’den haber alınamıyor
19:35 Doğu Karadeniz’de kuvvetli rüzgar ve fırtına
19:31 Şenyaşar ailesinin iftarına Fikir Masası eşlik etti
19:15 Hatay için fırtına uyarısı
19:02 HDP ve Yeşil Sol Parti halk toplantısı gerçekleştirecek
18:51 Tutuklu Tanrıverdi 30 yılın ardından tahliye edildi
18:46 ABD sınırında çıkan yangında 39 mülteci yaşamını yitirdi
18:08 Kuzey ve Doğu Suriye’de Cindirês katliamına tepki
17:59 ILO: Depremlerde 650 bini aşkın işçi gelirini kaybetti
17:24 ÖHD, depremzedelerin haklarına ilişkin broşür dağıttı
17:07 HDK: Fiili bir mücadele gücünün örgütlenmesi şart
16:47 16'sı tutuklu 20 gazetecinin iddianamesi tamamlandı
15:54 Oskay'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet
15:24 Bakur belgeseli davası ertelendi
14:44 Eylemsizlik kararına rağmen saldırılar sürüyor
14:35 Roboski İçin Adalet Girişimi adalet talep etti
14:34 Yeşil Sol Parti ve HDP'nin Mutabakat Komisyonu toplandı
14:09 Şenyaşar ailesi: Kaybolan adaleti arıyoruz
14:04 Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu: Uyuşturucu ve fuhuşa karşı sorumluluk alın
13:54 Peru polisi: 2 ton kokainin adresi Türkiye'ydi
13:32 Gazeteci Oynaş’ın tahliyesi 4’üncü kez engellendi
12:57 Gazeteci Turay’ın tahliyesi 3 ay ertelendi
12:56 Fotoğrafçı Yaman kamyon çarpması sonucu yaralandı
12:47 Sancar: AKP-MHP iktidarı için geri sayım başladı