5 Haziran Katliamı'nın üzerinden 6 yıl geçti: Devlet-mafya-siyaset ilişkisiyle soruşturulmalı

img

DİYARBAKIR - HDP’nin 5 Haziran mitingine yönelik bombalı katliamın devlet-mafya-siyaset ilişkisiyle birlikte soruşturulması gerektiğinin altını çizen avukat Faik Özgür Erol, “Türkiye’de bugün tartışılan kirlenme, yozlaşma ve ilişkilerin derinleşerek çarpıklaşma sürecinin temel miladı 2015’e dayanıyor” dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi 5 Haziran’da Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda düzenlendiği ve yüzbinlerce kişinin katıldığı “Büyük İnsanlık” mitingine yönelik DAİŞ’in bombalı saldırısının üzerinden 6 yıl geçti. DAİŞ’in 2 farklı bombalı saldırısında, Ramazan Yıldız, Necati Kurul, Şehmuz Kaçan, Civan Arslan ve Ali Türkmen yaşamını yitirdi, 400’ü aşkın kişi yaralandı. 
 
Katliamdan hemen sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturmaya, bir sonraki gün 6 Haziran’da jet bir kararla “gizlilik” kararı getirildi. Soruşturma sürerken, DAİŞ’le bağlantılı olduğu nedeniyle aranan, 26 Mayıs 2015’te Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan, 2 Haziran’da ise Diyarbakır’a gelen Orhan Gönder’in katliam öncesi hazırlık yaptığı ve bir otelde kaldığı ortaya çıktı. 3 Haziran’da kaldığı otelde “asker kaçağı” olduğu gerekçesiyle polislerce kontrol edilen Gönder hakkında, sadece tutanak tutuldu. Gönder, Kaçakçılık, İstihbarat, Harekât ve Bilgi Toplama Merkezi (KİHBİ) sisteminde sorgulaması yapılmadığı için gözaltına alınmadı ve 2 gün sonra bombalı saldırıyı gerçekleştirdi. Kaldığı otelde kontrol yapılmasına rağmen serbest bırakılan Gönder’in, katliamdan birkaç gün sonra Antep’te yakalandığı, bizzat dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. 
 
İHMALLER ZİNCİRİ 
 
Soruşturma kapsamında 11 ay sonra iddianame hazırlandı ve olaydaki birçok ihmal zinciri de ortaya çıktı. İddianamede, olayın faili olan Gönder ile birlikte İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç ve Burhan Gök tutuklu olarak yer alırken, katliam emrini veren DAİŞ’in sınır emiri İlhami Balı ise firari şüpheli olarak yer aldı. Tutuklu Gönder ile Korkmaz, Kılınç, Gök ve firari sanık İlhami Balı hakkında 5’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 4 bin 101’er yıldan 6 bin 318’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. DAİŞ üyelerinin Antep’te Suriye’ye gidip gelişlerinin polis tarafından izlendiği ortaya çıktı. DAİŞ’lilerin izlenmesine rağmen katliamların engellenmemesi, yine dönemin Başbaşkanı Ahmet Davutoğlu tarafından, “Türkiye’de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz” sözleriyle savunulmuştu. Bu sözler üzerine dava avukatları mahkemeye Davutoğlu’nun dinlenmesi talebinde bulunacaktı. Ancak bu talep “dava dosyasına katkı sunmayacağı” gerekçesiyle reddedilecekti.
 
DAVA NAKLEDİLDİ 
 
İddianamede, olayın faili olan tutuklu Gönder, İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç ve Burhan Gök ile katliam emrini veren DAİŞ’in sınır emiri İlhami Balı firari şüpheli olarak yer aldı. "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Nitelikli öldürme, nitelikli öldürmeye teşebbüs", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma" veya "El değiştirme" suçlarından saldırının failleri İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Orhan Gönder, İlhami Balı ve Burhan Gök hakkında Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, Yargıtay 5. Ceza Dairesi kararıyla güvenlik gerekçesiyle 24 Mayıs 2016'da Ankara Sincan Batı Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Sincan Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 6’ncı duruşmasında, davanın sanıklarından Burhan Gök tahliye edildi. Burhan Gök Antep’te içinde Sami El Bakravi ve Mustafa Kılıç’ın bulunduğu araçta yakalanmıştı. Burhan Gök ile Mustafa Kılıç, 5 Haziran katliamı sebebiyle tutuklanırken, Brahim el Bakraoui (Sami El Bakravi) sınır dışı edildi. Bakravi, sınır dışı edildikten sonra Brüksel Havaalanı’nda üzerindeki bombayı patlatarak, katliam gerçekleştirmişti.
 
PERDE ARKASI
 
Davanın 25’nci duruşmasında mahkeme heyeti, İlhami Bali hakkındaki davanın tefrik edilmesine, Burhan Gök hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verirken, Gönder, Kılınç ve Korkmaz hakkında ise 4 kişiyi öldürmek ve anayasayı ihlalden 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, “öldürmeye teşebbüsten” ve “tehlikeli madde bulundurmadan” 3 bin 336'şar yıl hapis cezası verildi. Ancak katliamın perde arkası ve sanıkların bağlantılarının ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturma genişletilmedi.
 
POLİSLER SORUŞTURULMADI
 
Miting alanı ve çevresinde güvenliği 2 bin 360 polisle sağlanması ve mitingden önce meydanda arama yapılmasına rağmen sanıkların bombaları nasıl miting alanına soktuklarına ilişkin sis perdesi kaldırılmadı. Mitingde görevli polisler hakkında yürütülen soruşturma, patlamadan 28 ay sonra tamamlanarak, davaya dönüştürüldü. 5 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan patlama alanında görevli olan 5 emniyet müdürü, 3 komiser ve 11 polis hakkında “Görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla 3’er aydan 1’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava devam ediyor. 
 
YARALANAN YILDIRIM: PLANLIYDI
 
Katliamda iki ayağından yaralanan Askeri Yıldırım, barış talebiyle miting alanında olduklarını söyledi. Katliamın “Güvenlik zafiyeti” sonucu yaşandığını ifade eden Yıldırım, “Daha sonra saldırının planlı olduğu anlaşıldı” dedi. 
 
DOSYAYA ERİŞİM ENGELİ
 
Dava avukatlarından Şevin Kaya, katliam sonrası yaşanan hukuki süreci anlattı. Katliam sonrası dosyaya getirilen “gizlilik” kararını hatırlatan Kaya, kararla katliamda yaralananların ve hayatını kaybedenlerin müşteki avukatlarının dosyaya erişim hakkının engellendiğini söyledi. 
 
DELİLER KAYBETTİRİLDİ
 
“Gizlilik” kararı nedeniyle dosyadaki gelişmeleri öğrenemediklerini dile getiren Kaya, “Müşteki avukatlar soruşturma yürütülürken, bazı talepleri dikkate alınmadan iddianame hazırlandı. Sanık Orhan Gönder, İsmail Korkmaz, Burhan Gök ve Mustafa Kılıç’ın ‘İnsanlığa karşı suç işlendiğini’, bu sanıkların yalnız olmadıklarını, soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında dosyada ki eksikliklerin giderilmesi, tamamlanması gerektiğini belirterek, dosyaya birçok talep sunduk. Ancak davanın çok fazla uzamasından dolayı, birçok delilin kaybolmasıyla karşı karşıya kaldık” dedi. 
 
DAVA İSTİNAFTA 
 
Sanıklar hakkında hapis cezası verildiğini ve davanın bir üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde olduğunu aktaran Kaya, saldırısının asıl faili olduğunu söylediği Burhan Gök hakkında verilen beraat kararına itiraz ettiklerini kaydetti. 
 
POLİSLER DE SUÇLU 
 
Mahkeme aşamasında ısrarla katliam alanında bulunan polisler hakkında da girişimlerde bulunduklarını ifade eden Kaya, şöyle devam etti: “Biz mahkemenin her aşamasında ısrarla o patlama alanında bomba araması yapan polislerin en az failler kadar suçlu olduklarını ve bu polislerin de bu mahkeme kapsamında yargılanması gerektiğini dile getirdik. Mahkemece bu talep kabul edilmedi, fakat polisler hakkında Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bir dava açıldı. Patlamanın arkasında bir organizasyon olduğunu sık sık hatırlattık. Müfettişlerin polisler hakkında hazırladığı raporlar var, bu raporlarda polislerin görevlerini ihmal ettiği belirtiliyor” diye belirtti. 
 
DEVLETİN SORUMLULUĞU 
 
Adaletin sağlanması için istinafın vereceği kararın ardından Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirten Kaya, “Bu patlamanın aydınlığa kavuşması için, patlamadaki amaçların, patlamanın engellenmemesini, hayatını kaybedenlerin ve yaralananların adalete ulaşmasını sağlayacağız. Bu patlamada devletin açık bir şekilde ihmali söz konusudur. Bomba aranması yapılmasına rağmen, Orhan Gönder hakkında işlem yapılmamasına rağmen göz göre göre, herkesin gözünün önünde koskoca patlama oldu. Bu patlamanın hem Ankara 10 Ekim patlamasında hem de Suruç patlamasında bir organizasyon olduğu çok açık bellidir. Bu organizasyonda devletin ihmalinden, sorumluluğundan bahsetmemiz mümkündür” diye konuştu. 
 
KAYITLAR İNCELENMEDİ
 
Dava avukatlarından Faik Özgür Erol, davayla ilgili hazırlanan iddianamede gerçeği ortaya çıkaracak tahkikatların yapılmadığına işaret etti. İçişleri Bakanlığı müfettişlerince miting alanına bakan kamera kayıtlarının tamamını görüntüleyen 63 DVD’nin toplanmasına rağmen kayıtların dosyaya eklemediğini, savcının sadece Orhan Gönder’in tespit edilen görüntülerle yetindiğine dikkat çekeren Erol, “İlginçtir, idari müfettişlerin önemli görerek toplayıp inceledikleri bu kayıtları, adli makamlar önemli görmedi, defalarca getirilmesini istedik, defalarca reddedildi. Yine Orhan Gönder’in Suriye sınırından Türkiye’ye nasıl girdiği, kimlerle irtibat kurduğu, Diyarbakır’a nasıl geldiğine ilişkin hiçbir araştırma yapılmamıştı. Bir yılı aşan gizlilik kararının ardından soruşturma dosyası açıldığında, artık bu tip delillere erişme imkanı büyük oranda ortadan kalkmıştı. Dosya açıldığında anladık ki aslında Orhan Gönder, patlamadan sonra Diyarbakır’dan kolaylıkla çıkmış, Antep’e varmıştı. Antep’te, uzun süredir telefon dinleme takibindeki IŞİD sınır sorumlusu İlhami Balı’yı arayınca, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün dinlemesine takılmış ve diğer dosya sanıklarının Orhan’ı yerleştirdiği evde aynı sabah operasyonla yakalanmıştı" şeklinde konuştu. 
 
DOKUMACILAR GRUBU 
 
Orhan Gönder’in Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamlarının da faillerinden biri olduğunun altını çizen Erol, Gönder’in aynı zamanda bu patlamaları yapan Adıyaman’da ki DAİŞ’li grup olarak bilinen “Dokumacılar grubu”nun bir parçası olduğunu söyledi. Erol, “Orhan Gönder, 2014’de Şeyh Abdurrahman Alagöz, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan gibi isimlerle birlikte önce Adıyaman’da örgütleniyorlar, daha sonra Suriye’ye geçerek IŞİD’e katılıyorlar. Bunların hemen her biri Türkiye’de sonrasında gerçekleşecek Suruç ve 10 Ekim katliamlarının da failleri. Orhan, Türkiye’ye Akçakale’den girdim diyor ama geriye doğru hiçbir soruşturma yapılmadığı için nereden ve kimlerin yardımıyla girdiği, hangi güzergahı kullandığı belirsiz. Böyle biri 2015’de Suriye sınırından gelip, Urfa, Antep gibi şehirlerden Diyarbakır’a ulaşıyor ve bu esnada patlayıcılar muhtemelen yanında. Diyarbakır’da bir otele yerleşiyor. 'Terör nitelikli kayıp şahıs' kaydı olan biri otele yerleşiyor ve aynı gece otele iki polis Orhan için geliyorlar, Orhan’ı lobiye çağırıyorlar, kısa bir görüşme ardından askerlik şubesine başvurmasını tembihleyen bir kağıt bırakarak gidiyorlar. Bütün bunlar olurken, patlayıcılar Orhan’ın odasında, 'terör nitelikli kayıp şahıs' hakkında hiçbir işlem yapılmıyor" dedi. 
 
MİTİNG ALANI 
 
Erol, devamında şunları söyledi: "Benzeri şüpheli süreçler miting alanında da devam ediyor. Öyle çok profesyonelce kurgulanmış, gizlenmiş bir saldırı yok ortada. Kamera görüntülerinden takip edebiliyoruz. Her şey son derece basit ve el yordamıyla gerçekleşiyor. Orhan patlayıcıları otelde iki beyaz poşete koyuyor, sabahtan miting alanına elinde poşetlerle geliyor, yüzlerce polisin arasından rahatça geçiyor, patlayıcılardan birini bir çöp poşetine, diğerini de bir çay tezgâhının altına bırakarak beklemeye başlıyor. Öğle saatlerinde polisler alanda köpeklerin de katılımıyla arama yapıyorlar ve ne bu çay tezgâhına ne de çöp poşetine bakıyorlar. Sonuç, patlama oluyor, hayatını kaybedenler ve yüzlerce yaralı. Kaybın daha büyük olmasını ise güvenlik önlemleri değil, miting kitlesinin sağduyusu ve soğukkanlılığı önlüyor."
 
ARKA PLAN
 
Katliamın, 18 Mayıs 2015’te HDP’nin Adana ve Mersin il örgütlerine yönelik saldırıların bir üst aşaması olduğunu belirten Erol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyarbakır’da bombalı poşetle yaratmaya çalıştıkları sonucu, Suruç’ta canlı bomba ile bir üst aşamaya çıkardılar. Birden fazla canlı bomba ile saldırı planlamasını ise 10 Ekim’de Ankara’da uygulamaya koydular. Kuşkusuz planlı, sistematik ve sürekli aynı toplumsal kesimleri hedef alan kırım saldırılarıydı bunlar. Bu kadar dar bir tarihsel kesitte, saldırıların ‘Dokumacılar Grubu’ üyeleri gibi durumları, devlet ve güvenlik birimleri tarafından açıklıkla bilinen isimlerle gerçekleştirilmiş olması, DAİŞ’le sınır hattında kurulan ilişkiler, DAİŞ’in Türkiye üzerinden ayyuka çıkan militan transferi hikayeleri, saldırganların hemen tümünün güvenlik tedbirlerine takılmaksızın rahatça hareket etmeleri, Orhan Gönder örneğinde olduğu gibi gidip otellerde kalabilmeleri meselenin arka planına dair, hakikatlere dair önemli veriler ve fikirler sunuyor.”
 
TESADÜF DEĞİLDİ
 
Erol, yeniden ortaya saçılan devlet-mafya-siyaset ilişkilerinin yaşanan katliamlarla birlikte soruşturulması gerektiğinin altını çizerek, “Türkiye’de bugün tartışılan kirlenme, yozlaşma ve ilişkilerin derinlemesine çarpıklaşma sürecinin temel miladı 2015’e dayandığını düşünüyorum. 2015’de Kürt meselesinin diyalogla çözüm kanallarının kapatılması, yeniden savaş ve çatışmalara dönüş kararıyla birçok karanlık ilişki, yapı ve olay peş peşe yaşanmaya başladı. Bu bir tesadüf değildi” dedi. 
 
MA / Ergin Çağlar - Cengiz Özbasar

Diğer başlıklar

10/02/2023
13:35 İran Komünist Partisi: Depremzedelere yardım etmek enternasyonalist görevdir
13:30 Amed’teki arama kurtarma çalışmalarının yavaş ilerlemesine tepkiler arttı
13:23 Seferberlik çağrısına katılan yurttaşlar: İktidar da enkaz altında kalacak
13:03 Deprem bölgesindeki muhabirimiz trafik kazası geçirdi
12:50 Gümrük çalışanı iddiası: İskenderun Liman yangını Limak’ın yasaklı IMO'lu konteynerlerinden çıktı
12:40 Amed Sağlık Platformu: Kriz masasına dahil olma talebimiz reddedildi
12:38 'Fay Yasası' önerildi, dikkate alınmadı
12:37 Semsûr’un kırsalı: Belde yıkıldı, yurttaşlar 102 kişiyi defnetti
12:27 Enkazdan 162 çocuk çıkarıldı
11:52 Yakınları enkaz altında: Semsûr’da koordinasyon yok
11:46 Havuz medyasında OHAL ‘müjdesi’
11:40 Elbistanlılar donmamak için göç ediyor
11:39 Kenanoğlu: Kadermiş, kısmetmiş kimse hikaye anlatmasın
11:30 Devlet bankanın parasını kurtarmak için seferber oldu!
11:21 Arsuz’dan görüntüler: En çok gördüğümüz şey cenaze araçları
11:15 ‘Irkçılığa son verilerek halklar arası dayanışma örülmeli’
11:02 Battaniyelere sarılı toplu şekilde gömülüyorlar
10:49 Tutuklulardan depremzedelerle dayanışma
10:47 Sergolan'da donarak yaşamını yitirdiler
10:35 Elbistanlılar 5 gündür 'bir umut' enkaz başında
10:33 MA’nın objektifinden deprem
10:21 St. Pauli taraftarından Amedspor dayanışmasına destek
10:19 Amed’de anne ve oğlu 101 saat sonra kurtarıldı
10:17 Deprem bölgesine gitmek isteyen sağlıkçılara yanıt: İhtiyaç yok
10:16 TBB sorumluları sıralayarak, suç duyurusunda bulundu
10:11 Can kaybı 18 bin 342’ye yükseldi
10:09 İslahiye'de kurtarma yerine enkaz kaldırma çalışması yürütülüyor
09:36 Semsûr'da hala gidilmeyen enkazlar var
09:01 Elbistan'ın çığlığı: Cenazelerimizi enkazdan çıkarın artık!
09:01 HDP 219 TIR ve 140 kamyon erzak depremzedelere ulaştırdı
09:01 'OHAL ile dayanışmanın önü kapatılmak isteniyor'
09:00 Jeofizikçi Şahan: Binaların peksimet gibi çökmesi denetimin yapılmadığını gösteriyor
09:00 10 ŞUBAT 2023 GÜNDEMİ
01:20 Meclis'in OHAL kararı Resmi Gazete'de
00:57 Osmaniye, Kilis ve Rîha'da çalışmalar tamamlandı
00:52 Buldan Mereş’e gidiyor
00:48 Bayık’tan deprem çağrısı: Yaraları sarana kadar eylem yapmama kararı aldık
00:35 HDK Hatay'da: Gücümüzü dayanışmadan alıyoruz
00:26 Depremde 17 bin 674 kişi yaşamını yitirdi
00:21 Gazeteci Ersoy: Ekipler işiniz bitti, biz çıkaracağız deyip kameraları çağırıyor
00:00 Depremin beşinci günü: Halk kendi imkanlarıyla enkaz altındakilere ulaşmaya çalışıyor CANLI BLOG
09/02/2023
23:37 Hatipoğlu: Felaket kaderle ifade edilemez
22:57 ETHA'nın Twitter hesabı üçüncü kez engellendi
22:50 Kılıçdaroğlu AFAD’ın raporunu paylaştı: Kendi röntgenini çekmiş
22:39 15 Şubat yarın Süleymaniye'de protesto edilecek
22:24 Hayatını kaybedenlerin sayısı 17 bin 406'ya yükseldi
21:49 AFAD: 17 bin 134 kişi hayatını kaybetti
21:47 Hatimoğulları: İskenderun, Antakya ve Samandağ’da büyük yıkım var
21:32 Kemalbay: Depremde öldüren iktidarın vurdumduymazlığıdır
21:09 Muhabirimiz Güleş serbest: Röportaj yayınlanmadan 'yanıltıcı bilgiyi' yaymış
21:04 Hançerli 4 gündür ulaşıma açılmadı: Depremden kurtulduk, soğuktan donacağız
20:57 Jeofizik mühendisi Ercan: 215 bin kişi göçük altında olabilir
20:54 Erdoğan’dan enkaza dönen şehirde TOKİ ‘müjdesi’
20:42 İHD Amed Şubesi’nden gözlem raporu
20:02 Cezaevi depremi ‘iç güvenlik sorunu’ olarak ele aldı
19:51 Demirtaş’tan dayanışmayı büyütme çağrısı
19:13 Tunç Soyer deprem bölgesini anlattı: Devlet yok, halk yalnız
18:58 ‘Almadığınız önlemleri OHAL ile gizleyemezsiniz’
18:54 Haber sunucusu Dilara Gönder istifa etti
18:49 Nurdağı’nın köyleri enkaza dönüştü: Hani AFAD, hani devlet?
18:44 Bazarcix köylerini ilk kez görüntüledik: 156 kişi yaşamını yitirdi
18:40 Amed’te 5 kişinin cenazesine ulaşıldı
18:27 HDP heyeti günü depremzedelerle geçirdi
18:21 Yaşamını yitirenlerin sayısı Marmara depremini geçti
18:07 Semsûr’da 84 saat sonra 3 kişi enkaz altından çıkarıldı
18:05 Milletvekilleri maaşlarını deprem fonuna bağışladı
17:57 Nurdağı'nda amaç cenazeleri tek parça çıkarmak
17:52 Deprem bölgelerinde kadınlar için ne yapılmalı?
17:48 KNK’den ulusal seferberlik çağrısı
17:29 Gazeteci Milli ve ailesi depremde yaşamını yitirdi
17:11 Botanlı kadınlar depremzedeler için 18 bin ekmek pişirdi
17:10 Erdoğan: Yaşamını yitirenlerin sayısı 16 bin 170'e yükseldi
17:05 TGC: Gazetecileri engelleyip gerçeği karatmayın
17:05 HDK ve HDP deprem bölgesine doğru yola çıktı
17:04 Semsûrlular: Halkın dayanışmasıyla ayakta duruyoruz
17:03 OHAL kararı Meclis’te kabul edildi
17:03 Oluç: Afet yönetimi için OHAL’e gereksinim yok
16:50 Sergolan düştüğü yerde duruyor!
16:48 ÖHD: Cezaevlerindeki iddialar için soruşturma başlatılmalı
16:33 Jeofizik Mühendisi Baki: Fay hattını izliyoruz
16:32 DFG’den Urfa Valiliği’ne: Hiçbir baskı gerçekleri yazmamızı engelleyemez
16:26 ŞanoWan dayanışma amacıyla Hatay'a doğru yola çıktı
16:19 Osmaniye'de cenazeler soğuk hava deposu ve mezbahanelerde bekletiliyor
16:16 CFWIJ’den deprem bölgesinde gazetecilerin engellenmesine tepki
15:59 Elbistan’da halk kaderine terk edildi, insanlar donuyor
15:58 Döner dükkanını depremzedelere açtı: Dayanışma zamanı
15:55 80 saat enkaz altında kalan 3 kişiye ulaşıldı
15:54 Şakran Cezaevi'nde açlık grevi sonlandırıldı
15:43 14 yaşındaki çocuk enkazdan 83 saat sonra kurtarıldı
15:41 Can kurtarmanın değil, paranın derdindeler
15:31 OHAL ilanı Meclis’te görüşülüyor
15:11 Doktorların ‘deprem bölgesine gitme’ başvurularına yanıt verilmiyor
15:06 Muhabirimize gözaltı sorusu: ‘AFAD yok’ dedi mi?
14:52 Ülkücüler depremzedenin altınlarını zorla aldı
14:51 HDP Kriz Koordinasyon Merkezi’ne 30 bin başvuru
14:50 Öndeş ailesinden 4 kişinin cenazesi İstanbul’a getirildi
14:29 Colemêrg’te kaza: 6 kişi yaralandı
14:15 Depremin Suriye'deki bilançosu: 3 bin 162 kişi yaşamını yitirdi
14:14 Umduğunu bulamayan Yeni Şafak muhabiri gazeteciyi hedef gösterdi
14:01 Demirtaş'tan Erdoğan'a: Sorun sensin
13:54 Polis Meletî’de giden yardım TIR’ına el koydu
13:49 'Hatay’a canlıyı çıkarmaya gelmeyen devlet cenazeleri çıkarmaya da gelmez'
13:44 Botan'dan gönderilen TIR'lar Dîlok'ta
13:33 'Deprem bölgesi cezaevlerinde tutuklular aileleriyle görüştürülsün'
13:30 Dr. Turan: Her geçen dakika çok kritik
13:25 Siren sesleri dışında devlet yok
Amed'te evi yıkıldı Semsûr'a koştu
13:06 Colemêrg’ten 18 TIR yola çıktı
13:01 Bebeği kurtarmak için kolunu kestirdi, yaşamını yitirdi!
12:47 Yüksekdağ: Bu enkazı hep birlikte kaldıracağız
12:38 Riha'da 19 enkazda çalışmalar sonlandırıldı
12:37 Havuz medyası enkazı değil Erdoğan’ı manşete taşıdı
12:29 HDP 2 bin kişilik gönüllü ve 8 heyetle deprem bölgesinde
12:12 Amed’de bir mezarlığa 152 kişi defnedildi
12:02 Bazarcex’e giden CHP'li Sertel: Çadır yok, halk aç ve susuz
11:44 Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu dayanışma için seferber oldu
11:28 Deprem bölgesinde hava durumu
11:05 DİB: Saray’da toplumsal tepkiyi engelleme telaşı var
10:56 Bazarcix, Îslahiye ve Nurdağı'na acil destek çağrısı
10:52 Naci Görür: İstanbul’da en fazla 7.5 şiddetinde deprem bekliyoruz
10:51 Sözel Apartmanı enkazında 4 gündür bekliyorlar: Çalışma yetersiz
10:37 AFAD çalışanı: Cenazeleri hafriyat kamyonuyla taşıyoruz
10:34 Enkaz altındaki annesinin ayaklarına bakıyor!
10:33 Gazetecilerin engellenmesine tepki: Basının birinci görevi hakikattir
10:28 Semsûr'da eğitimsiz AFAD gönüllüleri sahada
10:12 Yaşam koridoru açıldı: Sağ kalmayı başaran 3 kişi kurtarıldı
09:36 Yıkılan 3 bin nüfuslu mahalleye 4 gündür ekipler gelmedi
09:02 Botanlı kadınlar depremzedeler için ekmek pişiriyor
09:01 PADÊ yöneticisi Qasim: Şengal’i koruyacak tek güç Özerk Yönetim
09:01 Êlih’ten dayanışma TIR’ları yola çıktı
09:00 Meletî’de depremden kurtulan Kara: İki gün aç susuz kaldık
09:00 09 ŞUBAT 2023 GÜNDEMİ
08:03 Can kaybı 12 bin 873’e yükseldi
02:41 DSÖ’den Türkiye ve Suriye’ye deprem desteği
02:35 Hatay Cezaevi’ndeki isyana ilişkin açıklama
00:59 EMEP Meletî’de: Halk desteğini, dayanışmasını esirgememeli
00:44 Riha’da yaşamını yitirenlerin sayısı 127'ye yükseldi
00:00 Depremin dördüncü günü: Dondurucu soğukta binlerce kişi kurtarılmayı bekledi
08/02/2023
22:29 Muhabirimiz Güleş röportaj yaptığı kişiyle birlikte gözaltına alındı
22:24 Suriye İnsan Hakları Federasyonu: Suriye’ye acil yardım edin
21:59 Buldan ve Sancar'dan AKP’ye: Yardım çığlıklarını engellemek vicdansızlıktır, zulümdür
21:53 Enkaz altından günler sonra kurtarıldılar
21:45 Depremzedelere yardım götüren genç kazada hayatını kaybetti
21:33 Beştaş: Yardımlaşma için kimsenin iznine ihtiyacımız yok
21:31 Basın Konseyi: Yasaklamalarla aydınlığa çıkılmaz
21:29 Hatay Cezaevi’nde isyan: 3 kişi hayatını kaybetti
21:09 CHP’li vekiller BTK önünde: Bilgi vermeleri için süre tanıdık
20:46 Kepçe kiralayan halk cenazelerini çıkarıyor
20:41 Kurdistan Bölgesi Hükümeti yardım kampanyası başlattı
20:35 Avukat Hesen, ödülünü Abdullah Öcalan’a armağan etti
20:32 Gazetecilere 'Buraya neden geldiniz?' sorusu