Sefo Deresi'nde '33 Kurşun': Bir mezarları bile yok

img
VAN - Ahmed Arif’in "33 Kurşun" şiirine konu olan Sefo Deresi Katliamı’nın üzerinden 78 yıl geçti. Cüzeyri Özkaplan, 16 akrabasını kaybettiği katliamın bir plan sonucu olduğunu belirtirken, o gün 10 yaşında olan Bedile Demirbacak, “Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik” dedi. 
 
Osmanlı’nın yıkılmasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde ilk yıllarında ulus devlet yaratmak amacıyla gerçekleştirilen birçok katliamdan biri üzerinden 78 yıl geçen "Sefo Deresi Katliamı" oldu. 29 Temmuz 1943 yılında, Van'ın Saray ve Özalp ilçesine bağlı Sırımlı (Xerapsorik), Değirmigöl (Îngizamilan) ve Çaybağı (Runexar) köylerinde "sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan 33 köylüden 32’si, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle götürüldükleri Sefo Deresi'nde elleri arkadan bağlanıp, diz çöktürülerek infaz edildi. 
 
Bu olay, Ahmed Arif'in kaleme aldığı “33 Kurşun” şiiriyle tarihe "33 Kurşun Katliamı" olarak geçti. Katliamda 16 akrabasını yitiren Cüzeyri Özkaplan ve babasını kaybeden 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) yaşananları anlattı. 
 
BİR PLAN SONUCU KATLEDİLDİLER
 
Akrabalarının toplu bir katliama kurban gittiğini söyleyen Cüzeyri Özkaplan, Cumhuriyet kurulduktan sonra bu bölgede katliamların birbirini izlediğini belirterek, Zîlan, Dersim ve diğer kırımları hatırlattı. Sefo Deresi'nde katledilenlerin de hiçbir suçu olmadığını dile getiren Özkaplan, “Bu insanlar burada, bu köylerde yaşayan insanlardı.  Ve bu insanlar bir plan sonucu katledildiler. Zaten açılan davalardan sonra Mustafa Muğlalı’nın ceza alması da bu insanların masum olduğunu resmi olarak ortaya koydu. Daha sonra Muğlalı için ‘Akli dengesi yerinde değil’ denildi. Aklı olmayan biri 3. Ordu Komutanı olabilir mi? Bunun aklı vardı da Saray’a geldikten ve bu insanları katlettikten sonra mı kaybetti? Böyle bir şey olabilir mi? Yıllar sonra bu insanları katleden, mahkum olmuş Mustafa Muğlalı’nın ismini kışlaya verdiler. Yani insanlar babasını, dedesini öldüren kişinin ismini her gün tabelada gördü” dedi. 
 
‘DEVLET ÖZÜR DİLEMELİ'
 
Özkaplan, bugün hala ne katledilenlerin kemiklerine ne de onlara ait bir mezarın bulunmadığını da ifade etti. Özkaplan, “Biz katliamın yapıldığı bölgede en azından bir anıt mezar yapmak istedik ama izin vermediler. Yıllardır o bölgenin tamamına giriş-çıkış yasak. Devlet kendi işlediği suçu kabul etmiş olacağı için oraya anıt dikmemize izin vermiyor. Devletin o dönem yaşanan katliam içi bizden özür dilemesi gerekiyor. Saray ilçesinin yarısı bu katliamda öldürülenlerin torunlarındır. Bu büyük bir acı ve trajedidir. O dönem beşikte olan çocuk bile bugün 80 yaşında ama dedelerinin bir mezarı yok” diye konuştu. 
 
DAYÎKA BEDO ANLATIYOR
 
Katliam yaşandığında henüz 10 yaşında olan Saray ilçesine Bağlı Beyarslan (Şerefxane) köyünde yaşayan 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) da katliamda babasını kaybetti. Sırımlı’dan (Xerapsork) 15, Değirmigöl’den (Îngizamilan) 15 ve Çaybağı (Runexar) köyünden ise 3 kişi olmak üzere toplam 33 kişinin Mustafa Muğlalı’nın emriyle köylerinden alıkonularak bir gecede katledildiğini belirten Demirbacak, o günleri şöyle anlattı: “Onları iki gün hapiste tuttular. Onları tuttukları yere gittik. Bizden battaniye istediler. Onlara battaniye alıp götürdük. Bu onları son görüşümüz oldu. Aralarında askerden izne gelen gençler de vardı. Ankara’dan cevap gelene kadar Muğlalı hepsini katletti. Cezaevinde de 5 kişi vardı. Babamları katlettikten sonra onları serbest bıraktılar. Sadece İbrahim kurtulup, İran’a gitti. İbrahim yaşanan olayı, ‘Hepsini öldürdüler. Ben ölenlerin arasındaydım. Geri dönüp kontrol ettiklerinde ben ölü taklidi yaptım. Ondan sonra kaçıp İran’a geldim’ diyordu. İbrahim iki gün sonra çocuklarını ve katledilenlerin ailelerini yanına çağırdı. Bizi gördüğünde hepimiz için ayrı ayrı ağıt yaktı. İbrahim ondan sonra yine gitti ve 3 gün sonra hayatını kaybetti.” 
 
‘KATLİAM YAPAN ASKERLERE EKMEK PİŞİRDİK’
 
Katledilenlerin yanına gitmeye çalıştıklarını ancak askerlerin her tarafı tuttuğunu dile getiren Demirbacak, sözlerine şöyle devam etti: “O an başka bir köye kaçtık. Köydeki bir eve saklandık. Ondan sonra gece yarısı iki nöbetçiyle bizi köyün bir noktasına götürdüler ve sabaha kadar orada bekledik. Babamları katleden Muğlalı’nın aracı önümüzden geçip gitti. Ondan sonra Değirmigöl köyüne geldik. Bir yüzbaşı elinde kırbaçla askerleri alıp, köyün içinde tek gezerek kimsenin dışarı çıkmasına ve ağlamasına izin vermiyordu. Taziye için insanlar gündüz değil, gece geliyorlardı. Kimsenin kimseye gitmesine izin verilmiyordu. Sabah olunca da bu askerler her eve bir torba un verip, ekmek pişirmelerini istiyordu. Annem iki gün üst üste onlara ekmek pişirdi. Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik.” 
 
‘ÇOK ACILAR ÇEKTİK’
 
“Çok acılar, çok çileler çektik” diyen Demirbacak, yıllardır cenazelerini alamamaları üzerinde durdu. Bir ara cenazelerin olduğu yere gitmeye çalışsalar da asker ve polislerin etraflarını sarıp, oraya gitmelerime izin vermediğini belirten Demirbacak, “Yaşattıkları şeyleri Allah kabul etmesin. Kışlaya onun isminin verilmesini de kabul etmedik. Hepimiz şikayette bulunduk. Ondan sonra adını kaldırdılar” diye konuştu. 
 
KATLİAM NASIL YAŞANDI?
 
Türkiye tarihinin en büyük toplu katliamları arasına geçen olay, sınır ihlalinde bulundukları gerekçesiyle İran tarafındaki Kürt aşiretlerin koyunlarına devletin oluşturduğu silahlı gruplarca zaman zaman el konulmasıyla başlayıp, Mehmedi Misto adındaki bir aşiret reisinin 2 bin koyununa el konulması ile tırmandı. Ailenin Özalp Kaymakamlığı'na mektup yollayarak koyunlarını geri istemesine olumsuz yanıt verilmesi üzerine bazı aşiret üyeleri sınırı 1,5 kilometre aşıp, 500 koyunu alarak sınırın öte tarafına geçirdi. Bunun üzerine o dönem Rus işgaline karşı bölgeye gönderilen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından 33 köylü gözaltına alındı. 
 
SADECE BİR KİŞİ KURTULDU
 
İçişleri Bakanlığı müfettişi Avni Doğan, gözaltındaki köylülerle görüşüp onların suçsuzluğunu anladı. Fakat kaymakam ve subayların ‘Bunlar bizim ordunun nasıl ve nerede konuşlandığını Ruslara bildirerek casusluk da yapıyorlar’ yalanı doğrultusunda müfettişi dinlemeyen Muğlalı’nın emriyle 29 Temmuz 1943 günü gece yarısından sonra tutuklular jandarma tarafından cezaevinden alınıp, hudut taburu komutanına teslim edildi. Elleri bağlı 33 köylünün 32’si, iki manga askerin yaylım ateşi sonucu oracıkta katledildi. Sadece bir köylü, cenazelerin altında kalarak yaralı bir şekilde sağ kaldı. Ancak o da kısa süre sonra sığındığı İran'da yaşamını yitirdi. 
 
KATLİAM BAŞBAKANLIK RAPORUNDA
 
Başbakanlığın 21 Mayıs 1951 tarih ve 5/10-1912- 6/1637 sayılı raporunda, dönemin tabur komutanının olaya dair anlatımları şu şekilde yer aldı: “1943 senesi Temmuz’unda Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Muğlalı, Özalp ilçesine gelmiş ve Askeri mahfelde Van Valisi Hamit Onat, Özalp Kaymakamı Hilmi Tuncel, Özalp Sulh Yargıcı Baki Tekin, Tabur Komutanı Şükrü Tüter ile beraber bulunurken, Van Valisi ile Özalp Yargıcı, Özalplı bazı vatandaşların hududun öbür tarafındaki şahıslarla münasebette bulunarak emniyet ve asayişi ihlal etmekte olduklarından şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyet üzerine Ordu Müfettişi, Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e, ‘bu adamları sana teslim ettireceğim, icabına bakar temizlersin’ diye emir vermiş ve bu emir üzerine hazırlanan listeye isimleri ithal olunan 32 vatandaş Vali Hamit Onat'ın emriyle Özalp Kaymakamı tarafından Polis Vazife ve Salahiyat Kanununun mülga 18. maddesine dayanılarak yakalattırılmış ve polis nezaretinde Hudut Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e teslim ettirilmiştir. Bundan sonra bu şahıslar Yedek Subay Nejdet Bilgez ve Bilal Bali komutalarındaki iki müfrezeye tefrik olunmuş (ayrılmış) ve Kukur deresinde elleri, kolları bağlandıktan sonra üzerlerine makineli tüfekle ateş edilmek suretiyle öldürülmüşlerdir.” 
 
TANIK ASKER: KENDİMİ CANAVAR GİBİ HİSSETİM
 
Olaydan 6 yıl sonra katliamın ağırlığına daha fazla dayanamayan bazı askerlerin, tüm bildiklerini askeri mahkemeye anlatmasıyla katliamın detayları bir bir ortaya çıktı. Gözaltına alınan 33 köylünün Muğlalı'nın emriyle hayvan ahırlarında tutulduğunu ifade eden ve kayıtlara Yüzbaşı Tezer olarak düşen bir asker, köylülere yapılan işkenceleri şöyle anlattı: “33 köylü gözaltına alındıktan sonra bir ay boyunca ahıra konuldu. Köylülerin sırtlarına eyer vuruldu, ağızlarına gem takıldı ve askerler üstlerine bindiler. Ben bu olayın ne kadar iğrenç olduğunu sivil olunca anladım. Orada robot gibiydim. Sivilde kendimi bir cani, bir canavar gibi gördüm. Ne insanlık, ne din ne de imanın askerlikte olmadığını gördüm.” 
 
‘MARŞLA İLÇEYE DÖNDÜK'
 
Askeri mahkemeye bildiklerini anlatan Niğdeli asker İsmail Çolak ise, tanıklıklarını “Köylüler yere dizüstü çökmüşlerdi. Her iki grup, yerde sürünerek yan yana gelmişti. Çoğu yüksek sesle dua okuyordu. Bağıran, çağıran, küfür edenler vardı. ‘Ateş’ komutuyla yumdum gözlerimi. Şuursuzca basmışım tetiğe. Mermim bitmiş ama ben hala ateş vaziyetindeyim. İnsanlar gözlerimin önünde cansız vaziyette yatıyordu. Katliamın ardından 'Dağ başını duman almış' marşını söyleyerek Saray'a döndük” ifadeleriyle dile getirdi.
 
İDAMLA YARGILANDI, TAHLİYE EDİLDİ
 
Bu anlatımlardan sonra katliamın emrini verdiği gerekçesiyle 1949 yılında mahkeme karşısına çıkarılan Mustafa Muğlalı’yla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 23 Kasım 1949'da “görevsizlik” kararı verdi. Askeri Yargıtay’ın 9 Ocak 1950'de bu kararı bozması üzerine ise, Orgeneral Muğlalı 2 Mart 1950'de idama mahkûm edildi. Ancak bu ceza yaşı dikkate alınarak 20 yıl hapse çevrildi. Muğlalı ile yargılanan diğer askerlerin ise beraatına karar verildi. 
Mahkum edildikten sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin “ileri derecede akli yetersizlik” raporu vermesi üzerine Muğlalı, tekrar tahliye edilmesi sonrası 1 Aralık 1951'de öldü. 
 
MUĞLALI'NIN İSMİ KIŞLAYA VERİLDİ
 
Katliamın hesabı sorulmadığı gibi yıllar sonra 2004'te Özalp'teki askeri kışlaya Mustafa Muğlalı'nın ismi verildi. Ailelerin mahkemeye yaptıkları başvuru ve halkın tepkisi sonucu kışlanın ismi, 2011 yılında “Şehit Astsubay Erkan Durukan” olarak değiştirildi. Aradan geçen 75 yılda adına şiirler ve kitaplar yazılan katliamda öldürülen 32 kişinin cenazesi ise halen yasaklı askeri bölge olan Sefo Deresi'nde. Tüm başvurularına rağmen ailelerine öldürülen yakınlarının kemikleri verilmedi. 
 
AHMED ARİF: AĞIT YAZDIM
 
Yaşanan bu katliamı "33 Kurşun" adını verdiği şiirinde anlatan Şair Ahmed Arif, bir röportajında olayın hikayesini şöyle kaydetti: “Otuzüç Kurşun’u bir ağıt olarak yazdım. Bugün de öyle düşünüyorum. Çok yakınlarım, arkadaşlarım 'Niye yazdın bunu' dediler. Ben de dedim ki, 'Şu Bahçelievler’de manyağın biri otuz tane tavuğu çalsa, kesse, sokağa atsa, ertesi gün Ulus Gazetesi olayı dört sütun üzerinden verir. Tavuk değil bu yahu, 33 tane senin vatandaşın. Hiçbir suçu yok. Tertemiz. Belki hepimizden daha suçsuz. Kimsesizlikten başka suçu yok. Kimsesiz adamlar, o kadar. İçlerinde genci var, yaşlısı var. Öldürmüşler, kurşuna dizmişler... Dediğim gibi ben bunu bir ağıt olarak ele aldım. Yüreğim doldu. Gerçekten bir köylü kadın, mesela onlardan birinin annesi ya da o öldürülenlerden birinin kardeşi neyi duyuyorsa ben de aynı acıları duydum. İşte bu 'Otuzüç Kurşun' şiiri yüzünden geldiler götürdüler beni. Gece sabaha kadar dövdüler. 'Oku' dediler, okumadım.” 
  
33 KURŞUN ŞİİRİ
 
1.
 
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van’da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
 
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek’e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
 
2.
 
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
 
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
 
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
 
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
 
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
 
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
 
3.
 
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
 
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
 
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
4.
 
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
 
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
5.
 
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
 
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
MA / Özlem Yayan

Diğer başlıklar

27/06/2023
18:55 Berkin Elvan davasında mahkumiyet hükmü kesinleşti
18:14 KKM’de stopaj desteği yıl sonuna kadar uzatıldı
17:09 BM’den Taliban raporu: Binden fazla kişi katledildi
16:53 TJA: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı
16:12 21'inci Munzur Festivali'nin tarihi belli oldu
16:00 Gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı
15:57 Adana’da tecrit protestosu
15:35 Düzce Cezaevi’nde 8 tutuklu yemekten zehirlendi
15:10 Mezarlıklara bayram ziyareti
14:57 Barış Annesi Bulut tahliye oldu: Davamdan vazgeçmem
14:49 Şenyaşar ailesi bir bayramı daha adaletsizlikle karşılıyor
14:24 AİHM: Boşanan kadınlar için '300 gün şartı' cinsiyet ayrımcılığıdır
14:05 Dağ ve Er’in açlık grevi 41’inci gününde
12:57 Anket: Kadın şoförler güvende hissettiriyor
12:02 Amêdiyê kırsalına hava saldırısı
11:17 Temel’in öldürülmesine dair 1 kişi tutuklandı
11:12 Türk-İş'e göre açlık sınırı 10 bin 373 lira
11:06 Bayramın tadı kaçtı: Tatlıya 40, kolonyaya 20 lira zam
10:53 Geliyê Godernê yok ediliyor: Geri dönüşü olmayacak
10:27 Merdan Yanardağ adliyeye getirildi
10:14 HDP ve Yeşil Sol Parti’den bayram mesajı
10:08 Kaderine terk edilen kilisenin kubbesi çöktü
09:59 Tahmaz: Tecrit, ülkenin demokratikleşmesi önündeki prangadır
09:41 Amed’te ulaşıma zam: Dolmuşa binemeyecek duruma geldik
09:35 Çocuğa yönelik taciz görüntülerini paylaşan gazeteci gözaltına alındı
09:21 İmralı'da tutulan Aktaş'ın ailesi: Sağlık durumlarını merak ediyoruz
09:02 Ekonomik kriz gölgesinde bayram alışverişi
09:02 Ekonomist Altıntaş: Erdoğan’ın Nas’ı kayaya çarptı
09:01 31 yıllık tutuklunun tahliyesine engel: Yeterince kitap okumadı!
09:01 Yok olmak üzere olan Romeika kitabı çıkıyor
09:00 'Wan mülteci mezarlığına dönüştü'
09:00 27 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
26/06/2023
21:53 Adana'da bir kadın katledilmek istendi
21:30 İHD: Yanardağ’ın gözaltına alınması hukuk dışı
21:02 Denizli ve Antalya’da iş cinayeti
19:32 Prigojin: Wagner, 1 Temmuz itibarıyle varlığına son verecek
18:38 Döviz ve altın kurunda yükseliş devam ediyor
18:27 Yargılanan Akbelen savunucularına adli para cezası
17:00 DBP: İmralı tecridine dair söz söylemek kriminalize edilmemeli
16:54 Gazeteciler Cemiyeti’nden Yanardağ’ın gözaltına alınmasına tepki
16:50 DTK’den tecrit çağrısı: Tavır alın
16:36 Efrîn'de 4 kişi kaçırıldı
15:46 2 yaşındaki çocuğu taciz eden erkek tutuklandı
15:15 Merdan Yanardağ gözaltına alındı
15:13 Tokatlılar madene karşı miting yapacak
14:57 Asrın Hukuk Bürosu: BM'nin tedbir kararına uyun, işkenceyi sonlandırın
14:49 HDP: Tecridi eleştirene değil, yasayı uygulamayanlara karşı harekete geçin
14:40 'İmralı’daki izolasyon kaygılara yol açıyor'
14:38 Sinpaş atık su için denize boru döşüyor
14:12 Sevk sırasında tutuklunun eşyaları kırıldı
14:06 İstanbul için sağanak yağış uyarısı
13:32 Şênê Yaylası'nda askeri üs için orman kıyımı
13:23 Alman Sammerfeld: Kürt kadınlar direnme gücü veriyor
12:51 Dağ ve Er’in açlık grevi eylemi 40’ıncı gününde
12:14 Dolar 26'yı, euro 28 lirayı aştı
11:56 BM Raportörü: Avukatlara saldırılar artıyor
11:37 Şenyaşar ailesi: Adalet sağlanmazsa nöbeti Ankara'ya taşırız
11:27 Gözaltındaki 100 kişi serbest
11:05 Tahliyesi 2 kez ertelenen Orak: İnfaz yakma işkenceye döndü
10:33 Cezaevlerinde 2022'de 83 şüpheli ölüm
10:15 Miraç Miroğlu davasında zırhlı aracın hızına göre karar verilecek!
10:04 HDP: Devlet işkencesi sokağa taştı
10:03 Amed’te ulaşıma zam kararı
09:54 Honduras'ta sokağa çıkma yasağı
09:04 Türkiye'nin saldırıları Xwebûn'un manşetinde
09:04 Av. Çakas: İhlaller İmralı tecridinden kaynaklanıyor
09:03 Kadınlardan saldırılara karşı ‘birleşik mücadele’ çağrısı
09:03 İmam Deniz: Öğretmenler okulda bilimi, imamlar camide dini anlatsın
09:00 Küresel ısınma Hevsel’i 'kuş vahası’ haline getirdi
09:00 26 HAZİRAN GÜNDEMİ
01:28 Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yeni atama
25/06/2023
23:51 Yunanistan’da kazanan Yeni Demokrasi Partisi oldu
23:30 Mereş’te 3.4 büyüklüğünde deprem
23:21 Yanardağ: Yasalar geçerli olsa Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı
21:15 Rehabilitasyon merkezi müdürü uyuşturucuyla yakalandı
20:07 Londra'da kadınlar festivalde buluştu
18:52 Ruhsatsız maden ocağında iş cinayeti
18:18 İstanbul ve İzmir'de yürüyüşe müdahale
18:07 Zap’ta yaşamını yitiren Durmuş için taziye kuruldu
17:37 Adana'da kuyumcu atölyesinde yangın
16:31 HDP PM üyesi Teker tutuklandı
16:20 Şengal’de Ulusal Bileşen ve Güç Koordinasyonu kuruldu
15:31 Kazım Koyuncu mezarı başında anıldı
15:11 Şenyaşar ailesi: Yargı üç maymunu oynuyor
15:01 Bismil’deki kavgada tutuklu sayısı arttı
14:32 Kadınlar Silêmaniyê'den seslendi: 'Jin, jiyan, azadî' felsefesi büyüyecek
14:10 İdlib’e hava saldırısı: 7 ölü
13:34 Belediye taşınmazına çöken Erdoğan'ın 'manevi kızı'na yeni görev
12:57 Katalonyalı kadınlar: Kurtuluş özgürlük mücadelesinde
12:08 DBP'de olağanüstü kongre
11:36 Trabzon'daki ırkçı saldırıya dair gözaltı yok
11:05 Efrîn'de paramiliter gruplar bir kişiyi kaçırdı
10:16 Prigojin Rostov'dan ayrıldı
10:08 Licê Katliamı tanığı: Dava düşmüş olabilir ama bitmiş değil
09:27 İhlalleri protesto eden tutuklulara sevk ve soruşturma
09:14 Kriz bayram alışverişini de vurdu
09:13 ‘İktidar ÇEDES’le dindar bir kadro yaratmaya çalışıyor’
09:12 PYD’li Xoce: Saldırıların amacı Lozan’ı güncellemek
09:12 Gazeteci Bulut’tan insan ve hukuk örgütlerine çağrı: Cezaevini ziyaret edin
09:11 İmralı’da mutlak tecrit 28’inci ayında
09:10 Turan: Kürt sorunu çözülmeden krizler çözülmez
09:08 İşçi ölümünden sorumlu kayyım yardımcısı görevinin başında!
09:07 Şirnex’ın kaplıcaları satışa çıkarıldı
09:05 Atık tahtalardan inşa ettiği evinde ekoloji mücadelesi veriyor
09:04 TOKİ'lerde nefes alma mücadelesi
09:00 25 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
24/06/2023
23:31 Fransa ve Avustralya’da tecride karşı eylem
22:39 Li Derê Zargotin oyununa yoğun ilgi
21:35 Prigojin, Lukaşenko'nun çağrısını kabul etti
20:55 Madımak Katliamı anması: Hesap vereceksiniz
20:10 Kürt Kadınları Kütüphane, Arşiv ve Araştırma Merkezi açıldı
20:05 Açlık grevindeki Dağ ve Er’in sağlık durumu kötüleşiyor
19:09 Cumartesi Anneleri’nin eyleminde gözaltına alınanlar serbest
18:57 Kılıçdaroğlu: Rusya’nın Wagner’i Türkiye’nin SADAT’ıdır
18:28 BM'ye saldırılara ilişkin dosya sunuldu: Türkiye yargılanmalı
17:33 Rusya’da sıkıyönetim ihlaline 30 gün gözaltı
17:20 Akademisyen Konak: Rusya’da iki taraf çatışabilir
17:05 Suriye'de 4 Şam askeri öldü
16:10 MUÇEV'den askıdaki ‘imar planı’na itiraz
15:43 Kerim Has: Rusya’daki gelişmeler her türlü senaryoya açık
14:41 İzmir'de orman yangını
14:39 Adana'da 3.8 büyüklüğünde deprem
14:35 ‘Yüzde 93 engelli ağır hasta tutuklu Kaya tahliye edilsin’
14:22 TUAY-DER: Gündemimiz tecrit olmalı
13:59 İHD: Galatasaray yasağına son verin
13:57 Kayıp yakınları Yüce’nin faillerini, Tekin’in akıbetini sordu
12:17 Cumartesi Annelerinin eylemi engellendi
12:11 Kürt Kadın Kütüphanesi açılıyor: Kadınların görünmez tarihi yazılacak
11:29 Af Örgütü’nden İran’ın idama mahkum ettiği 7 Kürt için çağrı
11:26 ‘Annenin kararlı direnişi ülkeye adaleti getirecek’
11:18 Gazeteci Bulut: Kelepçeli muayeneyi kabul etmeyen tutuklular tedavi edilmiyor
10:53 Putin'den ilk açıklama: Eylemlerimiz sert olacak
10:18 Dîlok'ta kaza: 6 ölü, 1 yaralı
10:02 Wan’da toplu ulaşıma yüzde 25 zam
09:36 Özdemir: Faili kolluk olunca ayrıcalıklı yargılama usulü uygulanıyor
09:04 HDK ve HDP’ye sistematik operasyonlar: Geri adım atmayacağız
09:04 Astana çıkmazda: Kürtler yoksa çözüm de yok
09:04 Asadi: Kadınlar tüm baskılara rağmen mücadeleyi sürdürecek
09:03 Diyarbakır 2 Nolu Cezaevi’nde müdür değişti, ihlaller arttı
09:03 Aysel Tuğluk’un cezasının infazı bir yıl daha ertelendi
09:03 Koyuncu'nun ardından 18 yıl: Halklar arasında köprü oldu
09:02 Mücadele arkadaşı Derwêş’i anlattı: Hep en öndeydi
09:02 Maliyet artıyor, besici üretimden uzaklaşıyor
09:01 Şirnex'te ‘güvenlik’ gerekçesiyle arazi ölçümleri yapılamıyor
09:01 Meletî’de deprem sonrası kiralık ev fiyatı 5’e katlandı
09:00 Sincan Kadın Cezaevi’nde koğuş aramaları işkenceye döndü
09:00 Açlık grevi 12’nci gününde: Tünel manipülasyonu
09:00 Sorunları çözülmeyince hasarlı evlere yerleşmek zorunda kaldılar
09:00 24 HAZİRAN 2023 GÜNDEMİ
02:49 Wagner’in Rostov’a girdiği iddiası