Abbas Vali: Mahabad Cumhuriyeti’ni Kürtler arası çelişkiler yıktırdı

img

HABER MERKEZİ – Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair konuşan Prof. Abbas Vali, “Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, Cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti” dedi.

Mahabad Kürt Cumhuriyeti, 22 Ocak 1946'da kuruldu. İlandan birkaç gün sonra 14 bakandan oluşan hükümet kabinesini açıklayan bu cumhuriyetle, Kürtlerin birliği sembolize eden renkler ilk kez bir oluşumun bayrağına yansıdı, Kürt şair Dildar'ın 1938 yılında kaleme aldığı "Ey Reqîp" şiiri, ulusal marş olarak kabul edildi. Merkezi Mahabad olan cumhuriyette Kürtçe eğitim verildi. Kızıl Ordu’nun aynı yılın 9 Mayıs'ında İran topraklarından çıkmasını takip eden 17 Aralık'ta Mahabad'a giren İran ordusu, cumhuriyetin önderlerini esir aldı. Cumhuriyetin kurulmasından tam bir yıl sonra ise İran askeri mahkemesi, 23 Ocak 1947'de Qazî Mihemed’e idam cezası verdi. 31 Mart 1947’de ise cumhuriyetin ilan edildiği meydanda Qazî ve 2 arkadaşı idam edildi.
 
Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin 76’ncı yıldönümü nedeniyle Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Prof. Abbas Vali, Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılmasının arka planında, Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı olmasının yattığını belirterek, başarılı bir yapılanma için Kürt siyasetinin bağımsız olmasını ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Vali, Kürt halkına şu tavsiyede bulundu: “Kürt uluslaşması projesi modern ve çağdaş olmalı, Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli.”
 
Prof. Abbas Vali, konuya dair kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı. 
 
Kürdistan Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günlere gidersek, Kürdistan ve bölge ülkeleri o günlerde nasıl bir süreçten geçiyordu? Bize o dönemin atmosferinden biraz söz edebilir misiniz?
 
 
 Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
1940’lar Doğu Kürdistan’da ulusalcılığın yükseldiği bir dönemdi. Özellikle 1941’de İran’da Rıza Şah iktidarının başa gelmesinin ardından 1942 yılında Mahabad’da Komeley Jiyannew Kurdistan (Kürdistan Diriliş Cephesi) kuruldu. 1945 ise bu cemiyet feshedildi ve İran Kürdistanı Demokrat Partisi’ne (İKDP) dönüştürüldü.
 
Kürtler cephesinde ulusallaşma yolunda böyle adımlar atılırken, 2. Dünya Savaşı sonrası uluslararası arenadaki güç dağılımı nedeniyle Kürdistan’ın bir bölümü Sovyetler Birliği’nin nüfuzu altına, diğer bölümü de Britanya’nın hakimiyeti altına girdi. Mahabad ve Bokan gibi bölgeler Sovyetler’in payına düşmüştü, Rusların amacı, İran ordusunu ve devletini bu bölgeden uzaklaştırmaktı. Tüm bu şartlar Mahabad’da Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını kolaylaştırdı.
 
Burada şu noktanın da altını çizmek istiyorum; Kürdistan Cumhuriyeti’ni Ruslar/komünistlerin kurduğunu söyleyenler yanılıyor. İşin aslı böyle değil. Ruslar asla böyle bir cumhuriyetin kurulmasından yana değillerdi. Onlar Azerilerin egemenliği altında Azeri ve Kürtlerin ortak bir cumhuriyetinden yanaydılar, fakat bu fikir Kürtlerin hoşuna gitmemişti. Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
Bu anlattığınız tabloda Qazî Mihemed’in yeri neydi?
 
Qazî Mihemed’in bu süreçte belirleyici bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bölgede tanınan bir isimdi ve manevi bir nüfuza sahipti. En önemlisi de Mukriyan bölgesinin önde gelen ailesindendi, güçlü bir yurtseverliğe sahipti ve İKDP’nin de başkanıydı. Tüm bu nedenler 22 Ocak 1946’da ilan edilen cumhuriyetin başkanı olmasına yol açtı. En önemli özelliği de cumhuriyeti oluşturan farklı yapılar ve oluşumları dengelemesiydi. Aynı biçimde başında olduğu İKDP’de de farklı görüşler, örneğin sağcılar ve solcular vardı. Buna karşın Qazî, tüm farklı kesimleri aynı çatı altında buluşturmayı başarmıştı.
 
Bilindiği kadarıyla Qazî Mihemed seçimle cumhuriyetin başına gelmedi. Peki 22 Ocak’ta onu bir kurul mu seçti?
 
Bildiğim kadarıyla cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmadı. Qazî Mihemed, İKDP’nin başkanıydı ve cumhuriyet de bu partinin örgütlülüğü, faaliyetleri kapsamında yer aldığı için o da ilan edilen cumhuriyetin başına geçti. Aynı şekilde onun hükümet kabinesinde yer alan isimler de İKDP içinde önemli rollere sahipti. Zaten İKDP’nin yönetimi, önceden onun cumhurbaşkanlığını onaylamıştı.
 
Bu cumhuriyet, Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının uluslaşma sürecine ne gibi katkılar sundu?
 
Kürdistan Cumhuriyeti, Kürtlerin maneviyatı ve hafızasında önemli bir role sahiptir. Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürtler, bu cumhuriyete büyük bir hassasiyet içinde yaklaşmaktadırlar. İdeoloji ve fikirlerden bağımsız olarak bütün parçalardaki Kürtler, modern tarihin en önemli gelişmesi biçiminde bu cumhuriyeti ele alıyorlar.
 
Peki bu cumhuriyet Kürtlere nasıl bir miras bıraktı? Kürtler, Mahabad’taki bu tecrübeden nasıl bir ders çıkartmalılar?
 
 
Mahabad Kürt Cumhuriyetinin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Bana kalırsa bu cumhuriyet, Kürdistan’ın bütün parçalarındaki Kürtler açısından şu dersi çıkardı: Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli, Sünni bir yapılanma olmamalı.
 
Şunu da tecrübe edindik; Kürt ulusalcılığı moderndir, bu yüzden örgütlenmesi de modern olmalı ve bundan dolayı modern Kürt kadın ve erkeklere ihtiyaç vardır. Zaten cumhuriyetin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Ayrıca şunu da gördük; Kürt siyaseti bağımsız olmalı ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmeli. Yeniden böyle bir şeye kalkışıldığında birçok cepheden Kürtler faaliyet içinde olmalı; diplomatik, siyasi ve askeri cepheler olmalı; bütün bunlar da iç içe yürütülmeli.
 
Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti’nin tecrübesi bize şunları öğretti; Kürt siyaseti modern bir ideolojiye sahip olmalı ve Kürt kadınları ile erkekleri modern yöntemlerle bu işi örgütlemeli.
 
Sözünü ettiğiniz cumhuriyetin yıkılmasına neden olan çelişkiler konusunu biraz daha açabilir misiniz? Bu çelişkiler nerelerde ortaya çıktı?
 
En büyük çelişki, askeri ve siyasi örgütleme arasında yaşanıyordu. Kürdistan Cumhuriyeti’nin düzenli ordusu üç bin askerden oluşuyordu. Bu küçük ordunun askerleri yeni eğitilmişlerdi. Eğitmenleri de Irak ordusunu terk eden Kürt subaylardı.
 
Bu küçük düzenli ordu dışında diğer askerlerin aşiretlere bağlı olması, çelişkilere yol açan ikinci faktördü. Bu askerler, Kürdistan Cumhuriyeti yerine aşiret reislerinden talimat alıyordu, her biri de farklı aşiretlere bağlıydı. Kısacası ordu bir bütünlük içinde değildi. Ayrıca özellikle Mahabad ve Bokan çevresindeki Kürt burjuvazisini oluşturan ağa ve aşiret reisleri her ne kadar teoride cumhuriyetle hareket ediyor gibi görünüyor olsalar da, pratikleri farklıydı. Cumhuriyetin finansal anlamda yeteri kadar güçlü olmaması, çelişkileri oluşturan üçüncü faktördü. Halktan toplanılan vergiler cumhuriyetin tek geliriydi, vergilerin tahsil edilmesinde de ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Çünkü bazı aşiret reisleri vergisini vermeye yanaşmıyordu. Kısacası askeri, siyasi ve ekonomik açıdan cumhuriyetin “yumuşak karınları” vardı. Her ne kadar cumhuriyetten yanaymış gibi görünseler de bu konularda söz sahibi olanlar pratikte cumhuriyetten yana değillerdi.
 
Kızıl Ordu 1946’ın Mayıs ayında çekildiğinde ise, cumhuriyette büyük bir siyasi kriz patlak verdi. Azerbaycan bölgesinde kurulan cumhuriyetin yetkilileri de o günlerde İran devletiyle müzakere halindeydi. İran devlet yetkilileri, “Müzakereleri sadece Kürtler ile yapmayız, ancak Azerilerle birleşmeleri halinde Kürtlerle müzakere masasına otururuz” diyorlardı. Tabii bu durumdan Kürtler hoşnut değildi. Zaten Kürtler de Azerilerle yürüttükleri müzakerelerden hiçbir sonuç elde edemedi. Şüphesiz Sünni mezhep zihniyetiyle kurulması ve askeri açıdan da aşiretlere bağlı olması, cumhuriyetin en büyük handikabıydı.
 
İç çelişkiler ve ulusal birliğin olmaması bir yana uluslararası güçler de son yüzyılda “Kendi kaderlerini tayin etmek” için harekete geçtiklerinde Kürtleri hep yüzüstü bırakıyor. 1946’da yaşanan da bu muydu?
 
1946’nın Mayıs ayında Sovyet Ordusu’nun bölgeden çekilmesiyle Kürdistan Cumhuriyeti’nin arkasında hiçbir güç kalmadı. Bu cumhuriyetin ABD, İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği batılı ülkeler ile komünist yönetimler arasında Soğuk Savaşı’nın başladığı dönemde kurulduğunu unutmamak gerekiyor. Batı bloku ülkeler, İran’ın Sovyetler ile sınırının olmasından dolayı hiçbir şekilde bu ülkenin parçalanmasını ve içinden başka yapıların çıkmasını istemiyordu. Özellikle ABD ve İngiltere İran’ın siyasi ve coğrafik birliğine zarar verecek her türlü oluşuma karşıydı. Sadece karşı da değillerdi, aynı zamanda böyle oluşumlara düşmanca bakıyorlardı. Bu anlamda uluslararası arenada cumhuriyetin hiçbir dostu yoktu; ne ABD, ne İngiltere, ne Fransa ne de Sovyetler cumhuriyete arka çıkıyordu.
 
Bu durum sadece İran için geçerli değildi, diğer ülkelerde de benzer bir durum vardı. Örneğin İngilizler, 1930’larda Irak’ın bağımsızlığını vermiş olmalarına rağmen 2. Dünya Savaşı’nın ardından Irak’ta çok güçlü hale geldiler. Türkiye’de de Kürtleri, hiçbir şekilde Kürtlerin haklarını tanımayan merkezi Kemalist yönetime bağlamışlardı. ABD ve İngiltere, İran’da da Sovyetleri çıkartıp, bu devletin daha güçlü olması gayesi içindeydiler, bu yüzden de Kürdistan Cumhuriyeti’ne destek vermediler. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti Ortadoğu ve uluslararası siyasetin çok özel bir sürecinde vuku bulan şartlarda kuruldu. Bu özel durum değiştiğinde de cumhuriyetin ömrü ancak 11 ayla sınırlı kaldı. Aslında doğrusunu söylersek; 11 ayı da zar zor tamamladı. Çünkü batılı güçler asla İran’ın siyasi, idari ve coğrafik birliğinin parçalanmasından yana değildi.
 
Son olarak Mahabad deneyimini göz önünde bulundurarak; Rojava Kürdistanı’nda son 10 yıldır ortaya çıkan tecrübeye baktığınızda karşınıza nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
 
 
 Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır.
 
Şüphesiz Rojava Kürdistanı’nda son yıllarda yaşanan gelişmeler de Kürtler açısından önemli tecrübelerle doludur. Rojava ile Kürdistan Cumhuriyeti kıyaslanamayacak kadar birbirlerinden farklıdır. Fakat Kürdistan Cumhuriyeti de ilk başlarda İran’ın toprak bütünlüğü içerisinde bir otonom bölge olarak düşünülmüştü. Kürtler, Mahabad’la aslında otonom haklar da elde etmişlerdi. Bu açıdan Rojava’yla benzerlikler taşır. Ancak bunun dışında ikisinin ideolojik, toplumsal ve siyasi alt yapıları çok farklıdır.
 
Dünya zaten eski dünya değildir; 1945-1946 da 2021 gibi değil. Kürtler bu süre zarfında büyük değişimler yaşadı, Kürdistan’da sınıfların siyasi taleplerinde değişimler oldu. Kürdistan’da siyasi bir örgütlenme nasıl olmalı, sorusunun yanıtı da bu süre zarfında değişti. Ancak şunu söyleyebilirim; Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır. Fakat Kürt meselesinin nasıl bir ideolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel çerçeve içinde çözüleceği konusunda ikisinin çok farklı yöntemleri, yaklaşımları vardır.
 
Kısacası şunu söyleyeyim; Rojava’nın 2021’e kadar elde ettiği tecrübe, 1946’nın Rojhilat’nda (Doğu) olamazdı, çünkü iki dönemin birçok açıdan çok farklı özellikleri vardır.
 
PROF. ABBAS VALİ KİMDİR?
 
1949 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad kentinde dünyaya gelen Prof. Abbas Vali, ilk ve orta öğrenimini Tebriz’de yaptı. Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun olduktan sonra master ve doktora çalışması için İngiltere'ye gitti. Londra Üniversitesi’nde 1977-1983 yılları arasında akademik kariyerini siyaset teorisi üzerine yaptı. Londra Üniversitesi'nde 4 yıl öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra 1997 yılında Wales Üniversitesi’ne geçti. Burada siyaset teorisi üzerine dersler verdi.
 
2005 yılında Federe Kürdistan Yönetimi'nin daveti üzerine Hewlêr'e yerleşti ve buradaki Kürdistan Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Ancak üniversite yönetimiyle görüş ayrılıkları yaşadı ve Hewlêr'deki görevini 2008 yılında bıraktı. 2017 yılına kadar İstanbul’daki Boğaziçi Üniversitesi’nin Sosyoloji Bölümü’nde İran'ın Kürt siyaseti üzerine dersler verdi.
 
Şimdiye kadar yüzden fazla bilimsel makale yayınlayan Prof. Abbas Vali’nin “Kürdistan Cumhuriyeti- İran’da Kürt kimliğinin oluşumu”, “Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri” ve “İran’da Kürtler ve Devlet” isimli birçok kitabı bulunuyor. 
 

Diğer başlıklar

00:28 AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Altun’u görevden aldı
09/07/2025
23:21 Tetwan'da dengbêjler sahne aldı
23:09 AKP Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız cumartesi tarihi bir açıklama yapacak
22:55 Halk buluşmalarına Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı damga vurdu
21:56 Tülay Hatimoğulları: Türkiye halkları görüntüyü dört gözle bekliyordu
21:27 Kuzey ve Doğu Suriye'de Abdullah Öcalan'ın görüntülü mesajını kutlandı
21:01 Eyn Îsa’da mayın patladı: 1 kadın yaşamını yitirdi
20:47 Ege’de orman yangınları sürüyor
19:49 ABD Büyükelçisi: SDG, Suriye'ye entegre olup orduya katılabilir
19:23 Nesrin Teke mezarı başında anıldı
19:14 Şam toplantısının detayları: 10 Mart anlaşması eksiksiz uygulanmalı
18:59 31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi: Miraslarına sahip çıkacağız
18:40 Girê Spî’de paramiliter güçler arasında çatışma: 1 ölü, 4 yaralı
18:26 Korucuların katlettiği Gün davası görülmeden ertelendi
18:18 Özerk Yönetim ile Şam geçiş hükümeti görüşmesi sona erdi
18:03 Dêrsimliler uyuşturucuya karşı yürüyecek
17:30 Öcalan’ın mesajı Meclis gündeminde: Büyük barışı sağlayabilir
16:29 Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin görevden uzaklaştırıldı
16:28 Kurtulmuş ve Kalın görüşmesi başladı
16:10 Kadın işçilerin CHP önündeki eylemi 60’ıncı gününde
16:00 ÖHD'den ağır hasta tutsak Ayık için tahliye çağrısı
15:59 Sincan Cezaevi'ndeki tutsaklar için İHİK'e başvuru
15:36 Barış Akademisyeni Fulya Atacan hayatını kaybetti
15:30 Tayip Temel: Yasal zeminin hazır edilmesi kaçınılmazdır
15:03 Bayındır: Öcalan’ın çözüm haritası geleceğin şekillenmesine katkı sağlayacak
14:04 Ayşegül Doğan açıkladı: 11 Temmuz'da Süleymaniye'de olacağız
14:04 İzBB’nin işten çıkarma kararına karşı yürüyüş
13:39 Güleç: Komisyon vurgusu yerinde bir açıklama
Canpolat: Öcalan’ın tarihi çağrısı yüzyılın resmidir
13:34 Leman’ın yazı işleri müdürü hakkında gözaltı kararı
13:28 26 yıl sonra Öcalan'ın sesini duydular: Acil adımlar atılmalı
13:25 KESK'ten ajansımıza ziyaret
13:01 Siyasetçi ve aydınlar Süleymaniye'deki tören için yola çıkacak
13:00 Köyler ve mahaller tehlikede: MUÇEP’ten Meclis’e acil çağrı
12:58 Erdoğan: Olumlu haberler alacağız
12:48 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş tahliye edilmedi
11:33 Türkiye basını görüntülü çağrıyı nasıl gördü?
11:30 Suriye’de uluslararası katılımla diyalog toplantısı başladı
11:29 Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı dünya basınında
11:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısı sanal medyada TT oldu
11:05 İBB soruşturmasında 10 gözaltı
10:59 Polen Ekoloji üyesi Yılmaz için ‘özgürlük’ çağrısı
10:38 Kuzey ve Doğu Suriye heyeti ile geçiş hükümeti bir araya gelecek
10:17 Ege'de orman yangınları
10:12 İzmir'de bir ayda 26 bin hektar alan yandı
09:39 Türkiye yapay zekaya erişim engeli getirdi
09:38 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 111'e çıktı
09:38 Türkiye'nin Suriye planı: Amaç Akdeniz sınırını denetime almak
09:23 Amed'de 80 toplantı: Sürece destek de kaygı da yüksek
09:20 Koichi: Öcalan bugünün Mandela ve Che Guevara’sıdır
Bilongo: Asıl mesele silahsızlanma sonrası ne olacağı
09:15 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış mücadelesinde ortaklaşıyor
09:14 'Sağlık örgütlerinin sürece dahil olması lazım'
09:13 Kadınların TİS talepleri: Eşitlik
09:11 Hafize İpek: Birlik için elimizi taşın altına koymalıyız
09:09 Kadınların talebi üzerine pazara 'Bazara Jinan' ismi verildi
09:08 Yanan ormanlar bir kez daha ranta mı açılacak?
09:06 Agirî Baro Başkanı: Meclis'teki komisyona desteği memnuniyetle kabul ederiz
09:00 Öcalan'dan görüntülü çağrı: Siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum
09:00 09 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:07 Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısı yayınlanacak
08/07/2025
23:16 Tetwan festivali 12’nci gününde
23:01 Tülay Hatimoğulları’ndan Karalar’ın tutuklanmasına tepki: Gölge düşürüyor
22:04 Adana Belediyesi önünde tutuklama protestosu
21:54 Halk toplantıları sürüyor: Adım atma sırası devlette
21:42 Mêrdîn’de 13 gündür haber alınamayan kız çocuğu bulundu
21:34 Tutuklanan Manavgat Belediye Başkanı Kara görevden alındı
20:39 Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar tutuklandı
20:23 Tahliye edilen Erbaş: Süreç konusunda umutluyuz
20:04 Suriye, orman yangınları için AB’den yardım istedi
19:03 Gazeteci Üçar cezaevinden çıktı
18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı
13:58 Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al
13:30 Türkiye, Öcalan'ı yine 'umut hakkı'ndan muaf tuttu
13:09 Sendikalardan belediyelere operasyona tepki
12:57 Özdağ'a ‘MİT’ davasından beraat
12:45 Tülay Hatimoğulları: Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu kurulmalı
12:43 Özgür Özel hakkında fezleke
12:42 Manavgat Belediyesi’nde 7 gözaltı daha
12:27 MİT Başkanı Irak başbakanı ile görüştü
12:21 ABD’li Montag’dan Öcalan’ın çağrısına destek
12:00 Gazeteci Üçar hakkında tahliye kararı
11:57 Meslektaşlarının katledilmesine tepki gösteren gazeteciye soruşturma
11:55 Bahçeli’den 'provokasyon' açıklaması
11:55 İSİG raporu: Haziran’da 164 işçi yaşamını yitirdi
11:40 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu' kurulacak
11:08 Kelepçe dayatmasını reddeden tutsak: İnsanca tedavi görmek istiyorum
10:55 Vedat Aydın Futbol Turnuvası'nda galip belli oldu
10:52 Hesendîn'de madene karşı gece boyu nöbet
10:52 AKP’li Ölmez’in şikayetiyle gözaltına alınanlardan 3’ü tutuklandı
10:24 Kadınlar 'Barış Yürüyüşü' için Ankara'da
10:19 CHP’li belediye başkanları adliyeye sevk edildi
10:00 İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi
09:37 Elkê'de 3 bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
09:30 Almanya'da 'Mûsa Anter-Hrant Dink: İki Ses, Tek Hafıza' buluşması
09:30 İran: Saldırılarda bin 60 kişi yaşamını yitirdi
09:25 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 104'e çıktı
09:20 Bir sigara gurubuna zam
09:05 Antalya’dan Gimgim’e arıcılık için geldiler
09:05 Halk buluşmaları: Öcalan'a güven tam, eşit yurttaşlık talebi
09:04 İtalyan parlamenter: Öcalan’ı dinlersek çözüme ulaşırız
09:00 Karabudak: Kurulacak komisyona Alevilerin taleplerini ileteceğiz
09:00 08 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:47 Hesandîn'de madene karşı nöbet eylemi
00:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' devam ediyor
07/07/2025
23:36 Tetwan Festivali 11'inci günü geride bıraktı
23:26 KCK’den yeni açıklama: Tören canlı yayınlanmayacak
22:12 ABD, HTŞ'yi 'terör örgütü' listesinden çıkardı
21:19 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 7 tutuklama
21:14 Adana Demokrasi Platormu: Zeydan Karalar'ı serbest bırakın
20:43 Bakanlık, CHP'li Böcek'i belediye başkanlığı görevinden aldı
20:17 Cizîr'de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:54 Katledilişinin 34'üncü yılında anıldı: Binlerce Vedat Aydın doğdu
19:35 DEDAŞ'tan 'kaçak saldırı': 3 kadın yaralandı
19:27 İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
18:39 Balıkesir ve Aydın'da yangın
18:26 Gediz Elektrik'e İzmir yangınları tepkisi
17:37 İmralı'da aile görüşmesi
16:45 İmralı Heyeti'nden açıklama: Sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı irade devam ediyor
16:37 Botan TUHAD-DER Şirnex’te kongreye gitti
16:08 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:52 Pêrtag’de pomza ve kum ocağı projesine karşı yürüyüş
15:20 'Kürt Meselesi' araştırması: Çoğunluğa göre çözüm olursa demokratikleşme olur
15:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi başladı
14:57 İmralı Heyeti: Yeni aşamanın gerekliliklerini istişare edeceğiz
14:45 Beltur işçileri gözaltına alındı
14:35 Ayşe Barım tahliye edilmedi
14:23 Erdoğan'dan Özel'e tazminat davası
14:23 İşçiler TBB önünde: Suskun kalanlar adaletsizliğe ortaktır
14:07 ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok
13:40 İBB operasyonlarını yürüten polis görevden alındı
13:39 Tutsak gazetecinin hastaneye sevkine engel
13:31 Rapor: Kadınların yüzde 65'i evde katledildi
13:04 Zırhlı araçla ezilen Can davasında dosya savcıya gönderilecek
12:49 İzmir ve Kütahya'da yangın
12:13 İmralı Heyeti ile eş genel başkanlar bir araya geldi
12:09 Hanifi Zengin müdür yardımcılığına atandı
12:03 AKP’li Ölmez’in şikayeti üzerine köye baskın: 7 gözaltı