Abbas Vali: Mahabad Cumhuriyeti’ni Kürtler arası çelişkiler yıktırdı

img

HABER MERKEZİ – Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair konuşan Prof. Abbas Vali, “Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, Cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti” dedi.

Mahabad Kürt Cumhuriyeti, 22 Ocak 1946'da kuruldu. İlandan birkaç gün sonra 14 bakandan oluşan hükümet kabinesini açıklayan bu cumhuriyetle, Kürtlerin birliği sembolize eden renkler ilk kez bir oluşumun bayrağına yansıdı, Kürt şair Dildar'ın 1938 yılında kaleme aldığı "Ey Reqîp" şiiri, ulusal marş olarak kabul edildi. Merkezi Mahabad olan cumhuriyette Kürtçe eğitim verildi. Kızıl Ordu’nun aynı yılın 9 Mayıs'ında İran topraklarından çıkmasını takip eden 17 Aralık'ta Mahabad'a giren İran ordusu, cumhuriyetin önderlerini esir aldı. Cumhuriyetin kurulmasından tam bir yıl sonra ise İran askeri mahkemesi, 23 Ocak 1947'de Qazî Mihemed’e idam cezası verdi. 31 Mart 1947’de ise cumhuriyetin ilan edildiği meydanda Qazî ve 2 arkadaşı idam edildi.
 
Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin 76’ncı yıldönümü nedeniyle Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Prof. Abbas Vali, Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılmasının arka planında, Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı olmasının yattığını belirterek, başarılı bir yapılanma için Kürt siyasetinin bağımsız olmasını ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Vali, Kürt halkına şu tavsiyede bulundu: “Kürt uluslaşması projesi modern ve çağdaş olmalı, Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli.”
 
Prof. Abbas Vali, konuya dair kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı. 
 
Kürdistan Cumhuriyeti’nin ilan edildiği günlere gidersek, Kürdistan ve bölge ülkeleri o günlerde nasıl bir süreçten geçiyordu? Bize o dönemin atmosferinden biraz söz edebilir misiniz?
 
 
 Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
1940’lar Doğu Kürdistan’da ulusalcılığın yükseldiği bir dönemdi. Özellikle 1941’de İran’da Rıza Şah iktidarının başa gelmesinin ardından 1942 yılında Mahabad’da Komeley Jiyannew Kurdistan (Kürdistan Diriliş Cephesi) kuruldu. 1945 ise bu cemiyet feshedildi ve İran Kürdistanı Demokrat Partisi’ne (İKDP) dönüştürüldü.
 
Kürtler cephesinde ulusallaşma yolunda böyle adımlar atılırken, 2. Dünya Savaşı sonrası uluslararası arenadaki güç dağılımı nedeniyle Kürdistan’ın bir bölümü Sovyetler Birliği’nin nüfuzu altına, diğer bölümü de Britanya’nın hakimiyeti altına girdi. Mahabad ve Bokan gibi bölgeler Sovyetler’in payına düşmüştü, Rusların amacı, İran ordusunu ve devletini bu bölgeden uzaklaştırmaktı. Tüm bu şartlar Mahabad’da Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını kolaylaştırdı.
 
Burada şu noktanın da altını çizmek istiyorum; Kürdistan Cumhuriyeti’ni Ruslar/komünistlerin kurduğunu söyleyenler yanılıyor. İşin aslı böyle değil. Ruslar asla böyle bir cumhuriyetin kurulmasından yana değillerdi. Onlar Azerilerin egemenliği altında Azeri ve Kürtlerin ortak bir cumhuriyetinden yanaydılar, fakat bu fikir Kürtlerin hoşuna gitmemişti. Birincisi, Kürtlerdeki ulus bilincinin gelişimi; ikincisi de, 2. Dünya Savaşı sonrası bölgede oluşan şartlar Kürdistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını ortaya çıkardı.
 
Bu anlattığınız tabloda Qazî Mihemed’in yeri neydi?
 
Qazî Mihemed’in bu süreçte belirleyici bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bölgede tanınan bir isimdi ve manevi bir nüfuza sahipti. En önemlisi de Mukriyan bölgesinin önde gelen ailesindendi, güçlü bir yurtseverliğe sahipti ve İKDP’nin de başkanıydı. Tüm bu nedenler 22 Ocak 1946’da ilan edilen cumhuriyetin başkanı olmasına yol açtı. En önemli özelliği de cumhuriyeti oluşturan farklı yapılar ve oluşumları dengelemesiydi. Aynı biçimde başında olduğu İKDP’de de farklı görüşler, örneğin sağcılar ve solcular vardı. Buna karşın Qazî, tüm farklı kesimleri aynı çatı altında buluşturmayı başarmıştı.
 
Bilindiği kadarıyla Qazî Mihemed seçimle cumhuriyetin başına gelmedi. Peki 22 Ocak’ta onu bir kurul mu seçti?
 
Bildiğim kadarıyla cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmadı. Qazî Mihemed, İKDP’nin başkanıydı ve cumhuriyet de bu partinin örgütlülüğü, faaliyetleri kapsamında yer aldığı için o da ilan edilen cumhuriyetin başına geçti. Aynı şekilde onun hükümet kabinesinde yer alan isimler de İKDP içinde önemli rollere sahipti. Zaten İKDP’nin yönetimi, önceden onun cumhurbaşkanlığını onaylamıştı.
 
Bu cumhuriyet, Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının uluslaşma sürecine ne gibi katkılar sundu?
 
Kürdistan Cumhuriyeti, Kürtlerin maneviyatı ve hafızasında önemli bir role sahiptir. Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürtler, bu cumhuriyete büyük bir hassasiyet içinde yaklaşmaktadırlar. İdeoloji ve fikirlerden bağımsız olarak bütün parçalardaki Kürtler, modern tarihin en önemli gelişmesi biçiminde bu cumhuriyeti ele alıyorlar.
 
Peki bu cumhuriyet Kürtlere nasıl bir miras bıraktı? Kürtler, Mahabad’taki bu tecrübeden nasıl bir ders çıkartmalılar?
 
 
Mahabad Kürt Cumhuriyetinin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Bana kalırsa bu cumhuriyet, Kürdistan’ın bütün parçalarındaki Kürtler açısından şu dersi çıkardı: Kürt kadın ve erkekleri çağa göre örgütlenmeli, Sünni bir yapılanma olmamalı.
 
Şunu da tecrübe edindik; Kürt ulusalcılığı moderndir, bu yüzden örgütlenmesi de modern olmalı ve bundan dolayı modern Kürt kadın ve erkeklere ihtiyaç vardır. Zaten cumhuriyetin yıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi de cumhuriyetin Sünni bir zihniyetle yönetilmesi ve aşiretlere bağlı kalmasıydı.
 
Ayrıca şunu da gördük; Kürt siyaseti bağımsız olmalı ve Kürt güçlerinin dinamikleriyle şekillenmeli. Yeniden böyle bir şeye kalkışıldığında birçok cepheden Kürtler faaliyet içinde olmalı; diplomatik, siyasi ve askeri cepheler olmalı; bütün bunlar da iç içe yürütülmeli.
 
Kürt güçleri arasında ortaya çıkan temel çelişkiler, cumhuriyeti yıktıran en önemli sebepti. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti’nin tecrübesi bize şunları öğretti; Kürt siyaseti modern bir ideolojiye sahip olmalı ve Kürt kadınları ile erkekleri modern yöntemlerle bu işi örgütlemeli.
 
Sözünü ettiğiniz cumhuriyetin yıkılmasına neden olan çelişkiler konusunu biraz daha açabilir misiniz? Bu çelişkiler nerelerde ortaya çıktı?
 
En büyük çelişki, askeri ve siyasi örgütleme arasında yaşanıyordu. Kürdistan Cumhuriyeti’nin düzenli ordusu üç bin askerden oluşuyordu. Bu küçük ordunun askerleri yeni eğitilmişlerdi. Eğitmenleri de Irak ordusunu terk eden Kürt subaylardı.
 
Bu küçük düzenli ordu dışında diğer askerlerin aşiretlere bağlı olması, çelişkilere yol açan ikinci faktördü. Bu askerler, Kürdistan Cumhuriyeti yerine aşiret reislerinden talimat alıyordu, her biri de farklı aşiretlere bağlıydı. Kısacası ordu bir bütünlük içinde değildi. Ayrıca özellikle Mahabad ve Bokan çevresindeki Kürt burjuvazisini oluşturan ağa ve aşiret reisleri her ne kadar teoride cumhuriyetle hareket ediyor gibi görünüyor olsalar da, pratikleri farklıydı. Cumhuriyetin finansal anlamda yeteri kadar güçlü olmaması, çelişkileri oluşturan üçüncü faktördü. Halktan toplanılan vergiler cumhuriyetin tek geliriydi, vergilerin tahsil edilmesinde de ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Çünkü bazı aşiret reisleri vergisini vermeye yanaşmıyordu. Kısacası askeri, siyasi ve ekonomik açıdan cumhuriyetin “yumuşak karınları” vardı. Her ne kadar cumhuriyetten yanaymış gibi görünseler de bu konularda söz sahibi olanlar pratikte cumhuriyetten yana değillerdi.
 
Kızıl Ordu 1946’ın Mayıs ayında çekildiğinde ise, cumhuriyette büyük bir siyasi kriz patlak verdi. Azerbaycan bölgesinde kurulan cumhuriyetin yetkilileri de o günlerde İran devletiyle müzakere halindeydi. İran devlet yetkilileri, “Müzakereleri sadece Kürtler ile yapmayız, ancak Azerilerle birleşmeleri halinde Kürtlerle müzakere masasına otururuz” diyorlardı. Tabii bu durumdan Kürtler hoşnut değildi. Zaten Kürtler de Azerilerle yürüttükleri müzakerelerden hiçbir sonuç elde edemedi. Şüphesiz Sünni mezhep zihniyetiyle kurulması ve askeri açıdan da aşiretlere bağlı olması, cumhuriyetin en büyük handikabıydı.
 
İç çelişkiler ve ulusal birliğin olmaması bir yana uluslararası güçler de son yüzyılda “Kendi kaderlerini tayin etmek” için harekete geçtiklerinde Kürtleri hep yüzüstü bırakıyor. 1946’da yaşanan da bu muydu?
 
1946’nın Mayıs ayında Sovyet Ordusu’nun bölgeden çekilmesiyle Kürdistan Cumhuriyeti’nin arkasında hiçbir güç kalmadı. Bu cumhuriyetin ABD, İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği batılı ülkeler ile komünist yönetimler arasında Soğuk Savaşı’nın başladığı dönemde kurulduğunu unutmamak gerekiyor. Batı bloku ülkeler, İran’ın Sovyetler ile sınırının olmasından dolayı hiçbir şekilde bu ülkenin parçalanmasını ve içinden başka yapıların çıkmasını istemiyordu. Özellikle ABD ve İngiltere İran’ın siyasi ve coğrafik birliğine zarar verecek her türlü oluşuma karşıydı. Sadece karşı da değillerdi, aynı zamanda böyle oluşumlara düşmanca bakıyorlardı. Bu anlamda uluslararası arenada cumhuriyetin hiçbir dostu yoktu; ne ABD, ne İngiltere, ne Fransa ne de Sovyetler cumhuriyete arka çıkıyordu.
 
Bu durum sadece İran için geçerli değildi, diğer ülkelerde de benzer bir durum vardı. Örneğin İngilizler, 1930’larda Irak’ın bağımsızlığını vermiş olmalarına rağmen 2. Dünya Savaşı’nın ardından Irak’ta çok güçlü hale geldiler. Türkiye’de de Kürtleri, hiçbir şekilde Kürtlerin haklarını tanımayan merkezi Kemalist yönetime bağlamışlardı. ABD ve İngiltere, İran’da da Sovyetleri çıkartıp, bu devletin daha güçlü olması gayesi içindeydiler, bu yüzden de Kürdistan Cumhuriyeti’ne destek vermediler. Kısacası Kürdistan Cumhuriyeti Ortadoğu ve uluslararası siyasetin çok özel bir sürecinde vuku bulan şartlarda kuruldu. Bu özel durum değiştiğinde de cumhuriyetin ömrü ancak 11 ayla sınırlı kaldı. Aslında doğrusunu söylersek; 11 ayı da zar zor tamamladı. Çünkü batılı güçler asla İran’ın siyasi, idari ve coğrafik birliğinin parçalanmasından yana değildi.
 
Son olarak Mahabad deneyimini göz önünde bulundurarak; Rojava Kürdistanı’nda son 10 yıldır ortaya çıkan tecrübeye baktığınızda karşınıza nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
 
 
 Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır.
 
Şüphesiz Rojava Kürdistanı’nda son yıllarda yaşanan gelişmeler de Kürtler açısından önemli tecrübelerle doludur. Rojava ile Kürdistan Cumhuriyeti kıyaslanamayacak kadar birbirlerinden farklıdır. Fakat Kürdistan Cumhuriyeti de ilk başlarda İran’ın toprak bütünlüğü içerisinde bir otonom bölge olarak düşünülmüştü. Kürtler, Mahabad’la aslında otonom haklar da elde etmişlerdi. Bu açıdan Rojava’yla benzerlikler taşır. Ancak bunun dışında ikisinin ideolojik, toplumsal ve siyasi alt yapıları çok farklıdır.
 
Dünya zaten eski dünya değildir; 1945-1946 da 2021 gibi değil. Kürtler bu süre zarfında büyük değişimler yaşadı, Kürdistan’da sınıfların siyasi taleplerinde değişimler oldu. Kürdistan’da siyasi bir örgütlenme nasıl olmalı, sorusunun yanıtı da bu süre zarfında değişti. Ancak şunu söyleyebilirim; Rojava’da 2011 yılından bu yana yaşanan gelişmeler, asla 1946’nın Doğu Kürdistan’ında olamazdı. Çünkü o dönem Kürtlerin batıyla ilişkileri çok çok zayıftı. Hem Rojava hem de Mahabad’ın ortak noktası; ikisinin de Kürtlerin temel haklara sahip olmasını arzulamalarıdır. Fakat Kürt meselesinin nasıl bir ideolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel çerçeve içinde çözüleceği konusunda ikisinin çok farklı yöntemleri, yaklaşımları vardır.
 
Kısacası şunu söyleyeyim; Rojava’nın 2021’e kadar elde ettiği tecrübe, 1946’nın Rojhilat’nda (Doğu) olamazdı, çünkü iki dönemin birçok açıdan çok farklı özellikleri vardır.
 
PROF. ABBAS VALİ KİMDİR?
 
1949 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad kentinde dünyaya gelen Prof. Abbas Vali, ilk ve orta öğrenimini Tebriz’de yaptı. Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun olduktan sonra master ve doktora çalışması için İngiltere'ye gitti. Londra Üniversitesi’nde 1977-1983 yılları arasında akademik kariyerini siyaset teorisi üzerine yaptı. Londra Üniversitesi'nde 4 yıl öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra 1997 yılında Wales Üniversitesi’ne geçti. Burada siyaset teorisi üzerine dersler verdi.
 
2005 yılında Federe Kürdistan Yönetimi'nin daveti üzerine Hewlêr'e yerleşti ve buradaki Kürdistan Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Ancak üniversite yönetimiyle görüş ayrılıkları yaşadı ve Hewlêr'deki görevini 2008 yılında bıraktı. 2017 yılına kadar İstanbul’daki Boğaziçi Üniversitesi’nin Sosyoloji Bölümü’nde İran'ın Kürt siyaseti üzerine dersler verdi.
 
Şimdiye kadar yüzden fazla bilimsel makale yayınlayan Prof. Abbas Vali’nin “Kürdistan Cumhuriyeti- İran’da Kürt kimliğinin oluşumu”, “Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri” ve “İran’da Kürtler ve Devlet” isimli birçok kitabı bulunuyor. 
 

Diğer başlıklar

00:05 Amedspor’dan SMS kampanyası
02/12/2025
23:34 'Qamişlo’dan göçertilenlerin geri dönüşü sağlansın' çağrısı
23:23 Trump'tan Venezuela ve Kolombiya’ya kara operasyonu tehdidi
23:00 AB'nin eski dışişleri şefine gözaltı
22:11 Licê’deki fuhuş çetesine karşı toplantılar yapıldı
20:36 Dicle Nehri'ne düştüğü iddia edilen çocuk bulunamadı
20:33 Savcılıktan öz savunmaya ceza istemi
20:29 Putin: Avrupa savaş istiyorsa, hazırız
20:08 BM: Sudan savaşında 14 milyon kişi yerinden edildi
20:03 Gazeteci Karabay cezaevinden çıktı
19:10 İsrail saldırılarında 257 gazeteci katledildi
18:31 Mahkeme, hasta tutsağın tahliyesini engelleyen İGK kararını yasaya uygun buldu!
18:09 223 işçinin eylemi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:07 Netanyahu: Şam’dan Hermon Dağı’na kadar silahsız bölge istiyoruz
17:46 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 19 gözaltı
17:42 DEM Parti Heyeti İmralı'dan döndü
17:34 Lacan'da gerginlik sürüyor: Gazetecilerin ekipmanlarına el konuldu
17:15 Şüpheli çocuk ölümü davasında tahliye kararı
16:41 Ankara'da Savunmaya Özgürlük Nöbeti: Adaletin sesi yeniden yükselecek
16:19 ABD Adana konsolosu DEM Parti'yi ziyaret etti
15:59 Cinsel saldırıya uğrayan çocuk mahkemede dinlenecek
15:43 Gazeteci Karabay'a ceza ve tahliye
15:31 Besta’da asker gözetiminde ağaç kıyımı sürüyor
15:27 Amed'de Jineolojî atölyeleri başlıyor
15:22 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
14:24 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Alevi katliamına karşı ortak irade büyütülmeli
14:10 İzmir Barosu: Avukatların çalışma koşulları adil olmalı
14:04 Danıştay'a çağrı: Okullarda ücretsiz yemek davasını kabul et
13:36 Mîdyad’ta şüpheli kadın ölümü
13:34 Mahalleliler, taş ocağı çalışmalarını durdurdu
12:45 Bakırhan: Abdullah Öcalan'la görüşülmesi sorunun siyasal zemine taşınmasını sağladı
12:42 DSİ barajında çalışan işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti
12:13 İmralı Heyeti Abdullah Öcalan ile görüşmek için yola çıktı
12:02 Özgür Ülke gazetesinin bombalanması protesto edilecek
12:00 Federe Kürdistan ve idaresi dışındaki bölgelerde Kürt nüfus 10 buçuk milyona ulaştı
11:57 Filozof Ceruti: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'ya örnek olabilir
11:41 Amed Büyükşehir’den Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi açıklaması: Kararlıyız
11:36 Arap Alevileri: Suriye'deki Alevi katliamı derhal durdurulmalı
11:22 Duruşma için getirildiği Ahlat'ta 3 ay hücrede tutulacak
11:05 31 yıllık tutsağın tahliyesi Seyit Rıza'nın sözleri gerekçe gösterilerek ertelendi
11:02 Salih Müslim: Demokrasi yoksa entegrasyon da yok
11:01 Kürt mahallelerinde çete yapılanmaları
10:48 Putin ve ABD Ortadoğu Temsilcisi Witkoff Ukrayna'yı görüşecek
10:44 Bahçeli’den süreç açıklaması: Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır
10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'
18:40 Goma Hûsika da maden ocağına karşı palamut ekildi
18:26 'Herkesin kendisi olarak var olduğu bir düzenlemeye ihtiyaç var'
17:45 Êlih'te 5 HPG'li için kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
17:42 'Suriye'de Alevilere yeni bir Kerbela yaşatılıyor'
17:01 'Kadın ve annelerin mücadelesiyle zorla kaybedilmelerle hesaplaşıldı'
16:59 Ekin Kültür ve Sanat Komünü’nden asimilasyon politikalarına karşı konser
16:45 Sağlıkçılardan 'il dışı görevlendirme' protestosu
16:30 Gimgim'da 'Ava Spî'yi kurutacak proje protesto edildi
16:00 Zeynep Ersönmez'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:59 Gimgim'da 30 bin meşe palamudu ekildi
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:45 ZIWAN-KURD’un açılışı gerçekleştirildi
15:18 Mêrdîn’de Şîyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:12 Peru, Şili sınırında OHAL ilan etti
14:11 Mersin'de barış paneli: Artık konuşma değil adım atma zamanı
13:55 PKK’nin 'terör listesi'nden çıkarılması için AB’ye soru önergesi
13:51 Barajda yaşamını yitirenlerin isimleri belli oldu
13:21 Yemen’de kadınlar sanal şiddeti tartıştı
13:07 Süheyla Baytekîn için kurulan taziyeye ziyaret
12:36 Sri Lanka’dan kasırga sonrası yardım çağrısı
12:21 Cizîr belediye eşbaşkanlarının tehdit edilmesine tepki: Sorumlular hesap vermeli
12:06 Faik Özgür Erol: Demokratik entegrasyon karşılıklı tanınmaya dayalı birlikteliktir
11:45 Colemêrg-Wan yolunda otomobil baraja düştü: 3 kişi kayıp
11:34 Rotinda’nın ‘Çîroka Zarokên Roj û Agir I’ kitabı çıktı
10:59 Afganistan’da mezhepsel baskı derinleşiyor
10:53 Eskişehir’de şüpheli kadın ölümü
10:20 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 21 yaralı
10:09 ‘Ekonomik krizden çıkış yolu barıştır’
10:04 Venezuela’dan Trump’a: Sömürgeci bir saldırı
09:41 Tahliye olan hasta tutsak Muhlise Karagüzel: Bu barışı sağlayacağız
09:26 Jin derginin 144’üncü sayısı yayında
09:05 ‘Şirnex’te hukuksuzluğa imza atan mülkü amirler yasalara uysun’
09:02 'Umut hakkı için Anayasa’nın 90’ıncı maddesi yeterlidir'
09:00 30 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Gine Bissau'da darbe sonrası yeni hükümet kuruldu
29/11/2025
23:44 Sağlık Bakanı Memişoğlu sezaryen doğumu hedef aldı
22:44 Bayındır: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ekseninde harekete geçin
21:21 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Sabotajların üstesinden geliyoruz
21:05 Adana'da 27 Kasım kutlaması
20:57 SYRİZA ve Avrupa Solu'ndan DEM Parti'ye 'süreç' ziyareti
20:23 Ege İnsan Hakları Okulu: Demokratik toplum sosyalizmi özgürlük çağının hamlesi
20:17 Kaya ailesinin öldürülmesinde tutuklu sayısı 3'e yükseldi
18:51 Ahmet Özer, DEM Parti Eş Genel Başkanlarıyla görüştü
18:48 Dêrazor'da komün konferansı düzenlendi
18:27 Özgür Özel yeniden CHP Genel Başkanı seçildi
18:24 Şam’da bakanlık binasına giren Süveydalı gençten haber alınamıyor
18:20 Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu'ndan sürece destek çağrısı
17:58 Erdoğan ile Kurtulmuş bir araya geldi
17:51 Hesekê'de binlerce kişi Abdullah Öcalan için yürüdü
17:47 'İsrail ile ticareti sürdürenler Filistin'in yanında değildir'
17:41 'Suriye'de Aleviler için insani yardım koridoru açılsın'
17:27 Sancaktepe mitingine çağrı: Onurlu bir yaşam için ses yükseltelim
16:50 Kadınlardan ‘Yükselen sesler, ortaklaşan mücadeleler’ paneli