Sebahat Tuncel: Mela Mustafa’nın projesine ihanet ediliyor

img
ANKARA - Türkiye’nin temel amacının Kürt varlığını ortadan kaldırmak olduğunu belirten DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, KDP’ye “işgal politikalarına karşı dur” çağrısı yaptı.
 
AKP’nin KDP işbirliğiyle sınır ötesinde yürüttüğü saldırılar bir ayını geride bıraktı. Sincan Cezaevi’nde tutuklu Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, içerde ve dışarıda Kürt sorununda çatışmacı siyaseti esas alan iktidarın politikalarını, Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi ve KDP’nin AKP ile girdiği ilişkilere dair değerlendirmelerde bulundu.
 
İngiltere, ABD ve İsrail’in Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesinde esasta İsrail’in güvenliğini önceleyen bir politika izlediği belirten Tuncel, “Ortadoğu’nun sürekli savaş ve çatışmalı bir zeminde tutulması, kapitalist modernist güçlerin çıkarlarının bir sonucu olarak, Ortadoğu halklarının kendi kaderlerini tayin etmeleri engellenmektedir” dedi.
 
KDP’nin Türkiye ilişkilerini değerlendiren Tuncel, “KDP Kürt halkının -Federe Kürdistan Bölgesi de dahil- geleceğini etkileyecek, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bu politikalara ortak olmamalıdır. Sayın Mesut Barzani verdiği sözün arkasında durup Kürtler arası brakujîye ve siyasi brakujîye son vermeli ve Mela Mustafa Barzani’nin sağlamaya çalıştığı Kürt ulusal birliğinin sağlanması için çaba harcamalıdır” diye belirtti. 
 
ÇATIŞMAYLA DENETİM ALTINA ALMA POLİTİKASI
 
Tuncel’in, ajansımız için kaleme aldığı değerlendirmeleri şöyle: “Kürt halkının ulusal birliğini sağlamamış olması 21’inci yüzyılın şafağında Kürtlerin kazanımlarını da tehlikeye atmaktadır. Toplam nüfusu 40 milyonu aşan Kürtlerin büyük bir kısmı statüsüz yaşamaya mahkum edilmiştir. Emperyalistler tarafından coğrafyası dörde parçalanmış, sürekli çatışma zemininde tutularak Kürt halkının birliği ve özgürlüğü engellenmek istenmiştir. Kürtler yaşadıkları ülkelerin (İran, Irak, Suriye, Türkiye) zor ve zulüm politikaları ile karşı karşıya bırakılmıştır. Son 200 yıllık süreçte Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan siyasal, toplumsal, ekonomik gelişmelere bakarsanız Kürt halkının sadece statüsüz bırakılmadığını, Kürtlerin sürekli çatışma, savaş zemininde tutularak Ortadoğu’nun istikrarsızlaştığını, Ortadoğu ülkelerinin bu politika ile denetim altında tutulduğunu da görüyoruz. İngiltere, ABD ve İsrail’in Ortadoğu’nun şekillenmesinde, esasta İsrail’in güvenliğini önceleyen bir politika izlediği günümüzde daha net görülmektedir. Ortadoğu’nun sürekli savaş ve çatışmalı bir zeminde tutulması kapitalist modernist güçlerin çıkarlarının bir sonucu Ortadoğu halkları kendi geleceğini kendilerinin belirlemesi ve kaderlerini tayin etmeleri engellenmektedir.
 
KÜRTLER TARİH SAHNESİNDEN SİLİNMEK İSTENİYOR
 
Türkiye 1925’ten bugüne İngiltere, ABD ve İsrail başta olmak üzere batılı emperyalist ülkelerle geliştirdiği diplomatik ilişkilerin, imzaladığı anlaşmaların, ortaklıkların temelini Kürtlerin tarih sahnesinden silinmesi, Kürt varlığının ortadan kaldırılması esasına dayandığını bugün çok daha geniş bir kamuoyu bilmektedir. Türkiye’nin Suriye iç savaşına müdahil olması, El Kaide, El-Nusra, DAİŞ gibi cihatçı çete örgütlerini destekleyerek Kürt halkının ortadan kaldırılmasını hedeflediğini, Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeleri işgal ederek oradaki Kürt nüfus yerine cihatçıları yerleştirdiğini herkes biliyor. Türkiye uluslararası arenada Kürt halkının Suriye’deki örgütlü yapısını, DAİŞ çetelerine karşı büyük bir mücadele yürüten ve insanlığı DAİŞ çetelerinden kurtaran halkı ‘terörist’ ilan etmesi de bu politikanın sonucudur.
 
ZOR AYGITLARI DEVREDE
 
Türkiye, 3’üncü paylaşım savaşının Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ile birlikte yeni bir aşamaya girdiği bir süreçte kendi hegemonik, Neo-Osmanlı planları çerçevesinde değerlendirmek ve bu süreçte karlı çıkmak istemektedir. AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarı, kurmak istedikleri 2’nci Cumhuriyeti Kürt karşıtı politika üzerinden şekillendirmek için devletin tüm baskı ve zor araçlarını da devreye sokmuştur. İçeride Kürt siyasi hareketine, Kürt halkının örgütlü tüm kurumlarına saldırarak, Kürt siyasetçileri hapsedilip kayyum siyaseti ile halk iradesini gasp ederek HDP’nin kapatılması için her türlü hileye başvurarak; Kürtlerin özgürlük, eşitlik talebini boğmak istemekte ve Kürtlerin birliği, Kürtlerin, Türkiye halklarıyla ortak bir gelecek kurmasını engellemeye çalışmaktadır. Hem içeride hem dışarıda Kürt düşmanlığı üzerinden yürüttüğü politika, Türkiye’de siyasi ve ekonomik krizi derinleştirdiği gibi demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaştırmıştır. Türkiye’nin, Kürdistan coğrafyasını işgal politikasını Misak-ı Milli sınırlarımız diye meşrulaştırmaya çalıştığı ‘sınır güvenliğimizi sağlıyoruz’ bahanesi gerçek niyetini gizleyememektedir.
 
İŞGAL GİRİŞİMİ VAR
 
Bildiğimiz gibi 28 Ocak 1920’de ilan edilen Misak-ı Milli, daha önceden Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan bölgelerin 1918’deki anlaşmayla (30 Ekim 1918 Mondros Antlaşması) çizilen hattın güneyindeki Arap yerleşim yerlerinde kendi geleceklerini tayin etme hakkı tanırken; Arap kökenli olmayan Müslüman toplulukların yaşadığı bölgelerin Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul etmektedir. Bahsedilen bölge ise Musul-Kerkük’tür. Mondros Antlaşması sonrası bölgede yaşanan kargaşanın giderilmesi için İngiltere-Irak-Türkiye arasında 1926’da imzalanan Ankara Antlaşması’nda Musul-Kerkük meselesinde Kürt halkının iradesini yok saymıştır. Türkiye’nin son süreçte devreye koyduğu Neo-Osmanlı stratejisinin bir parçası olarak Kürdistan topraklarını kendi sınırları içine katmak için ‘işgal’ girişiminde bulunmaktadır.
 
BARZANİLERE TARİH HATIRLATMASI
 
Türkiye’nin hem Suriye’de hem Irak’ta Kürtlere karşı yürüttüğü politikayı Kürtlerin doğru değerlendirmesi, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik AKP-MHP-Ergenekon ittifakı tarafından güncellenen inkar, imha ve asimilasyon politikasına yol vermemesi, Kürt halkının geleceği açısından hayati bir önem taşımaktadır. Irak Federe Kürdistan Bölgesi yöneticilerinin bilerek veya bilmeyerek Türkiye’nin Osmanlı planına destek sunması, kendi küçük çıkarları, burjuva siyasetinin kısa vadede etkili olacağını düşünse de orta ve uzun vadede Kürt halkına, Federe Kürdistan halkı da dahil, kaybettirecektir. Kürdistan halkı bu gerçeği görmüş ve bunun için Türkiye’nin işgal politikasına ve KDP’nin Türkiye ile ortak hareket etmesine, ortak operasyona katılmasına büyük tepki göstermektedir. Bu toplumun ne kadar haklı olduğunu tarihsel gelişmeler de bize göstermektedir. Tarihin tekerrür etmemesi ancak tarihsel, toplumsal gelişmelerden ders çıkarmakla mümkündür. KDP’nin Kek Mesut’un Barzani ailesinin kendi yakın geçmişine bakması bile bugün içine düştükleri gafletin hatta ihanetin nasıl bir sonuca yol açacağını gösterecektir.
 
KÜRTLERİN YENİ YAŞAM MÜCADELESİ
 
Molla Mustafa Barzani 1943’te Irak hükümetine karşı isyan ettiğinde, Kürt halkının kendi kaderini belirlemesi, Kürdistan’ın kültürel, ekonomik ve siyasi özerkliğinin en geniş biçimde tanınması -ordu ve jandarma ile ilgili meseleler haricinde- Kürtçenin resmi dil olması, Kürtlerin Irak hükümetinin yönetiminde yer alması gibi taleplerini sıralıyordu. Bugün Türkiye’de Kürt halkının talepleri ile ne kadar benzerlik gösteriyor değil mi? Türkiye’deki Kürtler de Türkiye’nin siyasi ve idari yapısında reform istiyor ve Kürtlerin kendi kendini yönetmesi ve Türkiye halklarıyla eşit-özgür, barış içinde yeni bir ilişki kurmak istiyor. Kürt dilinin, kimliğinin, kültürünün tanınmasını ve anayasal güvenceye alınmasını talep ediyor. Bunun için Demokratik Özerklik, Demokratik Cumhuriyet projesini öneriyor. Kürtler dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, kendi dili, kimliği, kültürünün tanınması ve birlikte yaşadıkları halklarla eşit-özgür, barış içinde bir yaşamı inşa etmek için mücadele yürütmektedir.
 
Mela Mustafa Barzani’de kendi siyasetinin merkezine bunu almıştır. Ancak Mela Mustafa’nın isyanı hem İngilizlerin yürüttüğü siyaset, Kürdü kürde kırdırma politikası hem de Türkiye’nin sınırlarını Mela Mustafa’ya kapatması, başarısızlığa uğramasına yol açmıştır. Yaşanan tarihsel gerçekleri sanırım Irak Federe Kürdistan yönetimi benden daha iyi bilir. 1945’te Barzan’da düzenlenen toplantı ile yeni yönetimin, program ve tüzüğünü yeniden şekillendiren Hiva Partisi, Kürtlerin özerkliğini ilan etmek ve herhangi bir yabancı güçle bağlantı kurulmamasını, aşiretlerin tek çatı altında birleştirilmesini, Irak Kürdistan’ına siyasi yollarla bağımsızlık kazandırılmasını, özgürlük için mücadele eden partilerle temasa geçilmesini, Irak’ın sömürgeci politikalarına karşı durulmasını karar altına almıştır. Bu toplantı sonrasında Mela Mustafa Akra, Seyhan, Behdinan, Bradost, ve diğer bölgelerdeki aşiretlerle görüşmeler yaparak birlik çağrısı yapıyor. İran’daki Kürt siyasi örgütler ile Suriye’deki Hoybun ile yakın ilişkiler kurmaya çalışıyor. Mela Mustafa’nın bu çalışmaları sonucunda Zhori, Mızuri, Zheri, Berazi, Şervani, Dolamari ve Bradost aşiretlerinden oluşan bir konfederasyon oluşturuluyor. Bugün Mela Mustafa Barzani’nin Kürt ulusal birliğini geliştirmekteki emeği, çabası tüm Kürt örgütleri, siyasetleri tarafından sahiplenilmektedir. Ancak anlaşılan o ki Irak Federe Kürdistan bölgesindeki yetkililer Mela Mustafa’nın temsilcisi olduğunu söyleyenler kendi tarihine ihanet etmekte bir sakınca görmemektedir.
 
KDP ŞİRKET GİBİ HAREKET EDİYOR
 
Irak Federe Kürdistan’ı yönetenler kendi dar aşiret çıkarlarını esas alarak Kürt halkının istem ve taleplerini yok saymaktadır. Türkiye-İsrail-KDP arasında Kürdistan petrolü üzerine, Kürdistan’ın ekonomik kaynakları üzerine yapılan anlaşma belki kısa vadede ekonomik olarak bir getirisi olabilir. Ancak Kürtlere, Kürt siyasetine çok şey kaybettireceğini görmeleri gerekir. KDP bugün kendi tarihsel toplumsal misyonuna göre Kürt halkının eşitliği, özgürlüğü, Kürtler arası birlik, halklar arası dayanışmayı esas alan bir siyasi parti, hareket gibi hareket etmekten ziyade, bir şirket gibi hareket ettiği izlenimi verdiklerinin farkındalar mı acaba? Bir şirket toplumu, halkı değil kendi ekonomik çıkarlarını düşünür. Ama bir siyasi parti halkını, yoksul emekçi halkının yaşam koşullarını, ulusal onurunu, demokratik özgürlükçü katılımcı bir yönetimi düşünür. Halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutarlar.
 
KDP KENDİ DIŞINDAKİ SİYASETLERE TUTUM ALDI
 
Ortadoğu’daki, dünyadaki dengelerin yeniden kurulduğu bir süreçte Kürtler arası birlik ve dayanışmanın kritik bir önemi olduğu ortada. KDP’nin, Barzani ailesinin Kürtler arası çatışmanın, Kürt halkının kazanımlarına saldıranlarla iş birliği yapmasının Kürtler tarafından kabul görmeyeceğini bilmesi gerekir. Daha önce sayın Mesut Barzani’ye yaptığımız ziyaretlerin temel gündemlerinden birisi Kürtler arası birlik, Kürt ulusal birliğinin sağlanmasıydı. Hatta o süreçte sayın eş başkanlığını yürüteceği, 4 parçada Kürtlerin bir araya gelerek Kürt halkının siyasi, ekonomik, kültürel, barış taleplerini ve çalışmalarını bir çatı altında yürüteceği bir ulusal meclisin kurulması önerilmiş, bu konuda birçok çalışma da yapılmıştı. Ancak KDP’nin çeşitli bahanelerle Kürt ulusal birliğini engellemekle kalmadı, Kek Mesut’un ‘Kürtler arası ‘brakujî’ sona erdi, ben yaşadığım sürece buna izin vermeyeceğim’ sözü de pratikte boşa çıkarılmış oldu. KDP kendi dışındaki tüm siyasetlere -Türkiye’de olduğu gibi- hareketlere karşı tutum aldı. Türkiye’nin Kürt düşmanı politikalarına da destek vererek; Kürt ulusal birliğinin önünde engel bir konuma geldi. KDP’li yetkililer Kürtlere, Kürt halkına karşı Türkiye’nin yürüttüğü politikayı eleştirmek yerine eleştirilerini Kürt siyasetine yöneltti. Türkiye’nin Kürt düşmanı politikalarına destek sunmakta bir sorun görmeyen KDP’li yetkililer Mesrur ve Neçirvan Barzani Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeleri ne yazık ki Kürt halkının aleyhine kararlarla sonuçlandı.
 
HDP’Yİ ZİYARET AKILLARINA GELMEDİ
 
Türkiye’de, HDP’ye yönelik iktidar tarafından yürütülen siyasi soykırım operasyonları, HDP’li siyasetçilerin tutuklanması, halk iradesini gasp eden kayyım siyasetine, Kürt halkına karşı devlet tarafından sistematik olarak uygulanan şiddet ve zor politikalarına karşı herhangi bir itirazları olmadığı gibi AKP-MHP-Ergenekon faşist blokunun Kürt düşmanı politikalarını onaylamış oldular. Türkiye’ye gelen KDP yetkilileri HDP’yi ziyaret etmek, dayanışma göstermek akıllarına bile gelmemiştir.
 
SİYASİ BIRAKUJÎYE SON VERİN
 
Sonuç itibariyle bugün Türkiye’nin Irak sınırları içinde Federe Kürdistan bölgesindeki işgal girişimini hiçbir Kürt kabul etmez, etmemelidir. KDP Kürt halkının -Federe Kürdistan bölgesi de dahil- geleceğini etkileyecek, Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bu politikalara ortak olmamalıdır. Sayın Mesut Barzani verdiği sözün arkasında durup Kürtler arası birakujîye, siyasi birakujîye son vermeli ve Mela Mustafa Barzani’nin sağlamaya çalıştığı Kürt ulusal birliğinin sağlanması için çaba harcamalıdır. Şunu kimsenin unutmaması gerekir. Bizler zorunlu olarak farklı ülke sınırları içinde yaşamak zorunda bırakılsak da aynı halkın üyeleriyiz ve tarih bize göstermiştir ki birlik olmadan kazanmak mümkün değildir. Bugün Bakur, Başur, Rojhılat, Rojava halklarımızın büyük emek ve çabaları ile elde ettikleri kazanımları korumanın yolu da Kürt ulusal birliğini sağlamaktan geçer.
 
YAPILMASI GEREKEN İŞGALE KARŞI DURMAK
 
Bizler cezaevinde olan Kürt siyasetçiler olarak yaşanan gelişmelerden rahatsızız ve kaygılıyız. Sayın Mesut Barzani’nin, KDP’li kadınların bizim kaygılarımızı anlayacağını düşünüyorum. KDP gerçekten Kürt halkının özgürlük mücadelesine katkı vermek ve kendi tarihine sahip çıkmak istiyorsa yapması gereken; Türkiye’nin işgal politikalarına karşı durmak ve Türkiye’deki Kürt siyasetine, halk iradesine yönelik saldırılara son vermesini, sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit uygulamalarının sona erdirilerek, müzakerelerin başlatılması, Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü, özgürlükçü çözümü için çaba içerisinde olması gerekir.
 
ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ 
 
Bu süreçte Kürt ulusal birliğini sağlamak Kürt halkının adil demokratik, özgür ve barış içinde bir arada yaşaması için mücadele eden aydın, yazar, akademisyen ve siyasetçileri, dostları, halklarımızı selamlıyorum. Bu emek ve çabaların, halklarımızın, bizlerin umudunu büyüttüğünü ve bu emekleri asla unutmayacağını bilmelerini istiyoruz. Halkımızın özgürlük mücadelesi mutlaka başarıya ulaşacaktır. Buna inanıyorum. Herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum."

Diğer başlıklar

18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı
13:58 Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al
13:30 Türkiye, Öcalan'ı yine 'umut hakkı'ndan muaf tuttu
13:09 Sendikalardan belediyelere operasyona tepki
12:57 Özdağ'a ‘MİT’ davasından beraat
12:45 Tülay Hatimoğulları: Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu kurulmalı
12:43 Özgür Özel hakkında fezleke
12:42 Manavgat Belediyesi’nde 7 gözaltı daha
12:27 MİT Başkanı Irak başbakanı ile görüştü
12:21 ABD’li Montag’dan Öcalan’ın çağrısına destek
12:00 Gazeteci Üçar hakkında tahliye kararı
11:57 Meslektaşlarının katledilmesine tepki gösteren gazeteciye soruşturma
11:55 Bahçeli’den 'provokasyon' açıklaması
11:55 İSİG raporu: Haziran’da 164 işçi yaşamını yitirdi
11:40 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu' kurulacak
11:08 Kelepçe dayatmasını reddeden tutsak: İnsanca tedavi görmek istiyorum
10:55 Vedat Aydın Futbol Turnuvası'nda galip belli oldu
10:52 Hesendîn'de madene karşı gece boyu nöbet
10:52 AKP’li Ölmez’in şikayetiyle gözaltına alınanlardan 3’ü tutuklandı
10:24 Kadınlar 'Barış Yürüyüşü' için Ankara'da
10:19 CHP’li belediye başkanları adliyeye sevk edildi
10:00 İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi
09:37 Elkê'de 3 bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
09:30 Almanya'da 'Mûsa Anter-Hrant Dink: İki Ses, Tek Hafıza' buluşması
09:30 İran: Saldırılarda bin 60 kişi yaşamını yitirdi
09:25 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 104'e çıktı
09:20 Bir sigara gurubuna zam
09:05 Antalya’dan Gimgim’e arıcılık için geldiler
09:05 Halk buluşmaları: Öcalan'a güven tam, eşit yurttaşlık talebi
09:04 İtalyan parlamenter: Öcalan’ı dinlersek çözüme ulaşırız
09:00 Karabudak: Kurulacak komisyona Alevilerin taleplerini ileteceğiz
09:00 08 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:47 Hesandîn'de madene karşı nöbet eylemi
00:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' devam ediyor
07/07/2025
23:36 Tetwan Festivali 11'inci günü geride bıraktı
23:26 KCK’den yeni açıklama: Tören canlı yayınlanmayacak
22:12 ABD, HTŞ'yi 'terör örgütü' listesinden çıkardı
21:19 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 7 tutuklama
21:14 Adana Demokrasi Platormu: Zeydan Karalar'ı serbest bırakın
20:43 Bakanlık, CHP'li Böcek'i belediye başkanlığı görevinden aldı
20:17 Cizîr'de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:54 Katledilişinin 34'üncü yılında anıldı: Binlerce Vedat Aydın doğdu
19:35 DEDAŞ'tan 'kaçak saldırı': 3 kadın yaralandı
19:27 İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
18:39 Balıkesir ve Aydın'da yangın
18:26 Gediz Elektrik'e İzmir yangınları tepkisi
17:37 İmralı'da aile görüşmesi
16:45 İmralı Heyeti'nden açıklama: Sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı irade devam ediyor
16:37 Botan TUHAD-DER Şirnex’te kongreye gitti
16:08 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:52 Pêrtag’de pomza ve kum ocağı projesine karşı yürüyüş
15:20 'Kürt Meselesi' araştırması: Çoğunluğa göre çözüm olursa demokratikleşme olur
15:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi başladı
14:57 İmralı Heyeti: Yeni aşamanın gerekliliklerini istişare edeceğiz
14:45 Beltur işçileri gözaltına alındı
14:35 Ayşe Barım tahliye edilmedi
14:23 Erdoğan'dan Özel'e tazminat davası
14:23 İşçiler TBB önünde: Suskun kalanlar adaletsizliğe ortaktır
14:07 ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok
13:40 İBB operasyonlarını yürüten polis görevden alındı
13:39 Tutsak gazetecinin hastaneye sevkine engel
13:31 Rapor: Kadınların yüzde 65'i evde katledildi
13:04 Zırhlı araçla ezilen Can davasında dosya savcıya gönderilecek
12:49 İzmir ve Kütahya'da yangın
12:13 İmralı Heyeti ile eş genel başkanlar bir araya geldi
12:09 Hanifi Zengin müdür yardımcılığına atandı
12:03 AKP’li Ölmez’in şikayeti üzerine köye baskın: 7 gözaltı
11:51 Yunanistan'da 4,1 büyüklüğünde deprem
11:45 CHP'li tüm belediye başkanları Ankara'ya çağrıldı
11:24 4 asker daha hayatını kaybetti
11:07 EŞİK: Miras hakkınıza sahip çıkın
10:59 Ev baskınında polis şiddeti ve ölüm tehdidi
10:52 İsrail’den Yemen’e hava saldırısı
10:23 Manisa'da iş cinayeti
09:26 Gazeteci Aslan: Tören için Abdullah Öcalan'ın çağrısı bekleniyor
09:07 Vinçten üzerine palet düşen işçinin hayati tehlikesi sürüyor
09:06 Hindistanlı insan hakları aktivist: Kürt mücadelesi ilham verici
09:05 Ev sahibinden yüzde 98 engelli kiracıya tehdit ve hakaret
09:04 ÖHD'li Demir: Sürecin başarıya ulaşması için Öcalan’ın özgürlüğü şart
09:02 Licê'de tarihi mağara kalker ocağı tehdidi altında
09:01 Nerdüş’deki baraj ve HES projesi 12 köyü etkileyecek
09:00 07 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:44 Teksas'ta sel felaketi: Ölü sayısı 82'ye çıktı, 41 kişi kayıp
08:39 Yaşamını yitiren asker sayısı 8'e çıktı
06/07/2025
23:02 Festival, konser ve stand-upla sürdü
22:17 'Sürecin yürütücüsü Öcalan'dır, ona güvenimiz sonsuzdur'
21:02 'Zarok Ma 4 yılda 3 bini aşkın çocuğa eğitim verdi'
20:32 KESK: Tek adam rejimi bundan böyle halk karşısında bulacak
20:16 Gazeteci Soykan serbest bırakıldı
20:15 Abdullah Öcalan: Yeni bir aşamaya geçiyoruz
19:38 Gençlik örgütleri 'Suruç için, Kadri Bağdu için adalet' istedi
19:11 Aslı Aydemir'in tutuklanmasına tepki: Derhal serbest bırakın
18:43 'Kürtçeye statü' paneli düzenlendi
18:06 'Eğitim demokratik toplum sistemine uygun olarak güncellenmeli'
17:33 Özel'in erken seçim çağrısına AKP'den yanıt: Vakti gelince yenilenir
17:17 Şiddet failinin bekçi olduğu ortaya çıktı
17:07 Gençlik çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir
16:55 Êlih’te erkek şiddeti
16:49 7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı
16:01 DEM Parti’den CHP’ye ziyaret: Operasyon kayyım anlayışının devamıdır
15:22 DEM Parti İmralı Heyeti yarın Erdoğan ile görüşecek
15:06 Tülay Hatimoğulları’ndan CHP’ye ziyaret
14:58 İmralı Heyeti'nin Abdullah Öcalan ile görüşmesi sona erdi
14:43 DEM Parti MYK sona erdi
13:58 Gabar Dağı'ndaki yangın söndürüldü
13:31 Çocuk çalıştayı: Anadil toplumun temelidir
13:14 AKP’nin eski ilçe başkanı yangın çıkarttığı iddiasıyla tutuklandı
13:12 Tûşba'da yangın
13:04 DEM Parti MYK olağanüstü toplandı
12:28 Gençler çalıştayda buluştu: Demokratik toplum inşasına öncülük edeceğiz
12:23 Tülay Hatimoğulları CHP’yi ziyaret edecek
12:12 Gazeteci lehine zaman aşımından düşen dava yeniden görülecek
12:10 Husiler: İsrail havalimanına saldırı düzenledik
12:09 Süleymaniye'ye uçuş yasağı uzatıldı
11:46 Pakistan'da bina çöktü: 27 ölü
10:53 Şirnex'te erkek şiddeti
10:48 MKG: 7 kadın gazeteci gözaltına alındı, 2’si tutuklandı
10:35 ABD'de sel: 43 ölü, 20 çocuk kayıp
10:05 DEM Parti heyeti İmralı'ya doğru yola çıktı
09:44 JINNEWS Haziran ayı çetelesi: 19 kadın ve 1 çocuk katledildi
09:13 Bankaların haciz tehdidi yurttaşları zorluyor
09:13 Tedavi edilmeyen tutsak gözünü kaybetti
09:12 Efrîn'de Kürtlerin mülklerini ‘gasp etme’ komitesi kuruldu!
09:11 Aleviler kendi hakikatini belgeliyor
09:06 Djemila Benhabib: Öcalan ile görüşmek, tartışmak istiyorum
09:05 Gimgim’de köyler hizmet bekliyor
09:03 Pazarda veresiye defterlerinde boş sayfa kalmadı
09:02 Dünyanın gözü kulağı PKK'de: Hangi parti ve örgütler takip edecek?
09:01 Kürtçeye statü talebi: Süreçte aktif rol oynayabiliriz
09:00 06 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:50 Jin Dergi ‘Kadınlar, İnanç ve Yüzleşme’ başlığıyla yayında
05/07/2025
22:55 Tetwan'daki festival konserlerle sürüyor
22:48 Muhittin Böcek tutuklandı
22:29 3 ilçedeki yangınlar kontrol altına alındı
22:14 Gazze'de katledilenlerin sayısı 57 bin 338’e çıktı
22:09 Pirsûs'ta katledilenler için Tuzluçayır'da yürüyüş