Dargeçit JİTEM Davası’nda sanıklar beraat ettirildi

img
ADIYAMAN - Dargeçit JİTEM Davası’nda, gözaltına alınan 3'ü çocuk 7 sivil ile Uzman Çavuş Bilal Batır'ın katledilmesine ilişkin 18 sanık hakkında “kesin delile ulaşılamadığı” gerekçesiyle beraat kararı verildi.
 
Mardin'in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 8 Mart 1996 tarihleri arasında 3’ü çocuk 7 sivil ile birlikte Uzman Çavuş Bilal Batır'ın kaybedilmesine ilişkin dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin’in de aralarında bulunduğu 18 sanık hakkında “taammüden öldürmek”ten açılan davanın 26’ncı duruşması Adıyaman 1’icni Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.  
 
Duruşmaya mağdurların avukatı Erdal Kuzu, Gülistan Duran ile kaybedilenlerin yakınlarından Abdülaziz Altunkaynak, Ömer Coşkun, Ahmet Akyön, Hizni Doğan, Kasım Aslan katıldı. Sanıklardan Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz ve bir kısım sanık avukatı bulundukları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Diğer sanık ve sanık avukatları ise mazeret bildirdi. 
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, daha önce birçok kez mahkeme heyetinin dinlenmesi yönünde kararı aldığı,  ancak 5 yıldır ulaşılamayan dönemin savcısı Adem Kul’un dinlenilmesinden vazgeçildi. Mahkeme heyeti, buna dosyanın geldiği aşama, Kul'un yakalamalı olarak aranıyor olmasını gerekçe gösterdi. 
 
SAVCI MÜTALAYI TEKRARLADI 
 
Dosya savcısı, "Yeterli delil olmadığı" iddiasıyla daha önce açıkladığı beraat yönündeki mütalaasını tekrarladı. 
 
Ardından söz alan 14 yaşındaki Seyhan Doğan'ın kardeşi Hizni Doğan, “Savcı yeterli delil yok dedi. 1996'dan bu yana dilimizde tüy kalmadı, yakılan 7 cenaze var. Bugün bu mahkeme eşit vatandaş olup olmadığımızın kararını verecek. Ben kardeşimin cenazesini devletin güvenlik alanı olarak tayin ettiği yerde buldum” dedi. 
 
‘ANNESİ FİLİSTİN ASKISINDA GÖRDÜ’
 
Kaybedilen 12 yaşındaki Davut Altınkaynak’ın babası Abdülaziz Altınkaynak,  “Mütalaayı ret ediyoruz. 27 yıl önce çocuklarımız kuyulara atıldı. Arşivlerde bakın, benim 12 yaşındaki çocuğumu nereden nereye götürdüler görürsünüz. Operasyonun olduğu yer ile Davut'u bulduğumuz 120 metre uzunluğundaki kuyu aynı bölgede. Annesi Davut’u karakolda Filistin askısında gördü. Korucu ve askerler Davut'u evden aldı, suçu varsa neden mahkemeye değil kuyuya attılar. Katiller beraat ettiriliyor. Vicdanlı karar verin. Biz mahkemelere güvenerek 7 yıldır geliyoruz ama zulüm gördük. Biz geliyoruz sanıklar neden gelmiyor. Sonuna kadar davacıyım. Yürekli savcı istiyoruz. 1996 yılında savcılığa yazılı dilekçe verdim ama netice almadım” diye konuştu. 
 
Duruşmada söz alan kaybedilen Mehmet Emin Aslan'ın oğlu Kasım Aslan, kaybedilen Abdurrahman Coşkun’un (21) kardeşi Ömer Coşkun, kaybedilen Nedim Akyön’ün (16) ağabeyi Ahmet Akyön, mahkemeden karar çıkmasını talep ederek, adalet istediklerini belirti. 
 
‘BU ÜSTÜ KAPATILACAK BİR DOSYA DEĞİL’
 
Mağdurların avukatı Erdal Kuzu ise, 1990'lı yıllarda “Devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir” denildiğini hatırlatarak, savcının verdiği mütalaa ile sanıkların savunmasını yaptığını söyledi. Mütalaanın kayda alınacak bir mütalaa olmadığını belirten Kuzu, “1990'lı yıllarda karakolda kamera yok denilmesi kayda alınmaz. Bu Kürtlere bakış açısıdır. Davut Altunkaynak'ın annesi delildir görmek isterseniz. Ama bunu görmezseniz katilleri kutsarsınız. Bu mütalaayı çok konuşacağız, insanların vicdanında yara açtığı için konuşacağız. Yarın bir gün daha demokratik bir Türkiye olduğu zaman bunu daha çok sayacağız. Beyanları görmek istemeyen bir mütalaa hukuki değildir. Devleti kutsayan bir mütalaa. Adalet nedir diye sorarsanız biz Kürtler bir düş deriz. Bugüne kadar eşit yurttaşlık görmedik. Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan insanlar duruşmaya gelmediler. Güvenlik nedeni ile bir gerekçe oluşturuldu. Bu güveni nereden buluyorlar? Devletin yargı zihniyetinde tutumundan güç alıyorlar. Durum bundan ibaret. Faili meçhul dosyalarda devlet hiçbir zaman samimi yanaşmadı. Kimi zaman meclise konu oldu ama bu meseleye hep samimi olmayan bir yaklaşım oldu. Bu dava dosyası mücadele ile bu noktaya geldi. Devletin samimiyetsizliği sanıklara güç vermektedir. Bu üstü kapanacak bir dosya değil. İnsanların cenazeleri var. Kamera kaydı yok diye delil yok denilerek geçiştirilemez” diye konuştu. 
 
‘RESMİ OLARAK GÖZALTINA ALINDILAR’
 
Cenazelerin kuyulardan çıkarıldığını vurgulayan Kuzu, “Davut Altunkaynak, Nedim Akyön Ulaş köyünde bulundular. Davut Altunkaynak'ın annesi her duruşmada ben çocuğumu karakolda gördüm dedi. Annesi gördü. Bunlar yok sayılamaz. Abdurrahman Coşkun Kızıltepe'de bulundu. Resmi olarak gözaltına alındılar. Bunu görmezden gelemezsiniz. Nasıl öldürüldüler ortada. Hizni Doğan kardeşini elbisesinden tanıdı. Zorla boşaltılan bir köyde, devletin kontrolünde olan bir köyde bulundu. Süleyman Seyhan'ın kızı karşısında çırılçıplak soyunduruldu. Bilal Batır cenazelerin yerini söylediği için katledildi” ifadelerini kullandı.  
 
‘CENAZELERİ KUYULARDA BULDUK’
 
“Tarafsız bir şekilde karar vermek isterseniz bütün deliler açık” diyen Kuzu, “Devletin resmi görevlisi Adem Kul gözaltı yapıldı dedi. Biz gözaltına alınanları kuyularda bulduk. Bundan daha iyi delil olur mu? Devletin görevlileri, uzman çavuşların beyanları var. Dönemin öğretmenleri, öğrencilerinin gözaltına alındığını söyledi. Birçok tanık dinlettirdik. O tarihte kayıt dışı gözaltına alınan insanları dinlettirdik. Resmi gözaltı tutanakları var. Bu insanlar devlete teslim edildi, nasıl kuyuda çıktılar diye kimse sormayacak mı? Cenazelerin hepsi güvenlik bölgesinde bulundu bu tesadüf mü? Devletin sadece girip çıktığı yerde ceset bulduk. Cenazeleri kuyularda bulduk. Kürtler için kuyular tarihi bir trajedi. Hepsinin bir anlamı var. O köylerin hepsi işkence merkezi, bunu herkes biliyor. Cenazeler kuyularda bulundu. Sanıklar itiraf etti. Suçlarını kabul ettiler. Korucular ‘gözaltına aldık dedi, evin yerini ben gösterdim’ dedi. Kerim Şahin gözaltı yapıldığını kabul ediyor. Fettulah Çelik Bilal Batır'ın cenazelerin yerini gösterdiği için öldürüldüğünü söylüyor. 2006 yılında söylüyor. Dönemin jandarma Karakol Komutanı Haydar Topçam'a bu insanlar sana emanet edildi nasıl öldürüldü diye sorulmayacak mı” diye sordu. 
 
‘GERİYE ANILARI KALDI’
 
Bütün infazların Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin talimatı ile yapıldığını belirten Kuzu, devamında şunları söyledi: “Vereceğiniz karar konuşulacak. Tarafsız hakimler vardı, bağımsız karar aldılar diyelim. Bizim için dava tamamlandı. Bir genç grup yok edildi. Geriye aileleri ve anıları kaldı. Kuyulardan cenazeleri çıkaranlar hukuk adına iyi bir şey yaptılar. Mahkeme bu emeği genel geçer şeyler ile boşa çıkaramaz. Biz Kürt vatandaşları, haklarımız görülmüyor. Ölülerimize saygı duyulmasını istiyoruz. Beraat kararı verilirse yüz yıllık hikaye devam edecek. Buna izin vermeyin. Bütün sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz.” 
 
Ardından söz alan mağdurların avukatı Gülistan Duran da, mütalaanın kamu vicdanını yaraladığını belirterek, “Somut deliler mevcut. Öldürülen insanlar var. Tanıklar var. Mütalaaya katılmamız mümkün değil, sanıkları aklayacak bir durumda. Kamu vicdanının rahatlatılmasını istiyor. Sanıklar cezalandırılsın” dedi.
 
JİTEM ELEMANLARINA BERAAT 
 
Son sözleri sorulan sanıklar, beraatlerini talep ederek, “Türk Adaleti”ne güvendiklerini söyledi. Sanık avukatları da beraat talebinde bulundu. Müvekkillerinin yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep eden avukatlar, yurt dışı yasağı nedeniyle akrabalarının “nişan ve düğünlerine” katılamadığını, mağdur edildiğini ileri sürdü. 
 
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, karar için duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, “Sanıkların meydana gelen olaylarla bağlantısını kuracak kesin delile ulaşılamadığı” gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatlarine ve yurt dışına çıkma yasaklarının kaldırılmasına karar verdi.
 
‘KÜRT OLDUĞU İÇİN’
 
Karara mağdurların aileleri tepki gösterdi. 12 yaşındaki oğlu Davut Altunkaynak’ı 120 metre derinlikteki kuyudan çıkardığını belirten babası Abdülaziz Altunkaynak, “Türkiye'de adalet yok. Bir Türk çocuğu olsa idam verilecekti. Davut Kürt çocuğu olduğu için beraat veriliyor. Türkiye'de adalet yok. Türkiye'de savcı yok” dedi. Bunun üzerine duruşma salonunda bulunan polisler, “Burası şov yapılacak yer değil” diyerek Altunkaynak’ı gözaltına almak ile tehdit eti.  
 
DAVA HAKKINDA
 
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 8 Mart 1996 tarihleri arasında Davut Altınkaynak (12), Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24) ve Süleyman Seyhan (57) ile uzman çavuş Bilal Batır kaybedildi. Söz konusu kaybedilmelerle ilgili, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin ile Faruk Çatak, Mahmut Ayaz, Naif Çelik, Ramazan Savcı, Kemal Kaya, Mehmet Acar, Faik Acar, Hüseyin Altunışık, Mehmet Emin Çelik, Sadık Çelik, Fethullah Çelik, Osman Demir, Bahattin Ergel hakkında, “taammüden öldürme” suçundan soruşturma başlatıldı. 30 Ekim 2014 tarihinde söz konusu soruşturmanın davaya dönüşmesi sonucu Midyat'ta yargılama başladı. "Güvenlik" gerekçesiyle daha sonra Adıyaman'a nakledilen davanın 13 Mart 2017 tarihinde görülen 7’nci duruşmasında, dava dosyası bu kez Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledildi. Ankara'daki mahkemenin davayı kabul etmemesi üzerine Yargıtay dava duruşmalarının tekrardan Adıyaman'da görülmesine karar verdi.
 
JİTEM’İ İTİRAF ETTİ
 
Dargeçit JİTEM Davası’nda bugüne kadar yaşanan gelişmelere ve itiraflara rağmen sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilirken, dosyada yaşanan çarpıcı gelişmelerin başında dönemin Mardin İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Muhammet Demirel’in şüpheli sıfatı ile verdiği ifade geldi. Demirel 6 Haziran 2013’te JİTEM’in varlığını itiraf ettiği ifadesinde, “O dönem Mardin İl Jandarma Komutanlığı içerisinde ayrı bir binada JİT dedikleri jandarma istihbarat timinin olduğunu, bunların hiyerarşik olarak Mardin İl Jandarma Komutanlığı’na değil, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’na bağlı olduklarını, bu timin toplam 5-6 rütbeli personelden oluştuğunu, ayrıca bunların kullandığı sivil elemanların da olduğunu, bu rütbelilerin kendilerine bağlı çalışmadığını ve genelde kod isim kullandıkları için isimlerini ve faaliyetlerini bilmediğini” dile getirdi.
 
SAVCI 5 YILDIR BULUNMADI
 
Mahkeme heyetinin dinlenmesi yönünde müzakere kararı aldığı dönemin savcısı Adem Kul’a ise, yıllardır ulaşılmadı. Mart 2017’de “adresine ulaşılamadığı” iddia edilen Kul’un, 21 Temmuz 2016’da Samsun’daki Fethullah Gülen Cemaati soruşturması kapsamında tutuklandığı ortaya çıkmıştı. 18 Ocak 2018 tarihine kadar tutuklu olmasına rağmen “adresine ulaşılamadığı” gerekçesiyle dinlenemeyen Kul, “etkin pişmanlık yasasından” yararlanarak, tahliye edilmiş, ancak buna rağmen halen adresine ulaşılamadığı iddia ediliyor. 
 
CİNAYETİN RESMİ KOORDİNATLARINA ULAŞILDI
 
Dosyaya eklenen 2 Kasım 1995 tarihli tutanakla davanın seyri de değişti. Söz konusu tutanakta silah deposu olduğu bildirilen Ulaş Köyü doğusundaki (50-51) koordinatlarından bahsedilirken, Mardin İl Jandarma Komutanlığı söz konusu koordinatların 2 Kasım 1995’teki tutanakta geçen "50-51 koordinatları" ile Nedim Akyön ve Davut Altınkaynak’a ait kemiklerin bulunduğu 2015 tarihli tutanaktaki Ulaş (Dîlan) köyündeki Pekurt Mağaralarının koordinatlarının aynı olduğunu bildirdi.
 
 

Diğer başlıklar

21:25 Riha ve Dîlok’ta 4 Ocak mitingi çalışmaları sürüyor
20:48 Denizli'de kadınlardan eylem: Direneceğiz
20:34 Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajı yayınlanacak
19:50 8 kentte kar tatili
19:40 Avukattan çocuğa darp, aileye ‘istihbarat' tehdidi
19:32 Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı
19:30 Koma Amed'in Ankara konserinin bilet satışı başladı
19:21 Ukrayna’dan Putin’in konutuna saldırı
18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş