Kışanak: Kobanê Davası, çözümü ortadan kaldırma davasıdır

img
ANKARA - Kobanê Davası’nın, çözümü ortadan kaldırma davası olduğunu belirten DBB eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “İddianameyi kabul eden hakimin çete lideri çıkması sonucunda bu dava yok hükmündedir” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 19’uncu duruşmasının 5’nci oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor.
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.
 
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
 
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasının ardından duruşma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın savunmasıyla başladı.
 
ELÇİ’NİN KATLEDİLDİĞİ KARANLIK DÖNEM
 
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesinin 7’nci yıl dönümü olduğunu söyleyen Kışanak, katillerinin açığa çıkmadığını belirtti. Tahir Elçi’nin katledildiği süreçte ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını anımsatan Kışanak, Elçi için “Hakikatin açığa çıkarılacağı karanlık bir dönemde katledilen önemli biridir” dedi. 
 
SAVUNMA HATTI ORTADAN KALDIRILDI
 
Bir buçuk yıldır Kobanê Davası altında bir yargılama furyası sürdüğünü belirten Kışanak, bir takım iddialar olması gerektiğini ve bu iddiaların doğru olup olmadığının araştırılmasına yönelik bir tartışma sürecini yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kışanak, “Başından beri gördüğümüz şey, savunma hattının ortadan kalkmasına yönelik bir yaklaşım var. Bu iddianamenin kabul edilmesiyle başladı bu hukuksuzluk süreci. Ortada bir iddianame yok, ortada çok kötü bir senaryo var. Birbiriyle anlamsız, kopuk bir metin vardı. Çok önemli şeyler söylediğini göstermek istercesine, 3 bin 500 sayfa dosya konuldu. Burada defalarca avukatlarımız bunun hukuki karşılığının olmadığını söylediler. Madem ‘azmettirme’ iddiası var, o zaman biz kimi azmettirdik, failler nerede? Failleri olmayan bir dosyada hayali bir ‘azmettirme’ iddiası yaratıldı” diye belirtti. 
 
İDDİANAMEYİ MHP’LİLER PAYLAŞTI
 
İddianamenin reddedilmesi gerektiğini söyleyen Kışanak, “Hemen bir üç dört gün içerisinde 3 bin 500 sayfalık iddianameyi anladığını iddia eden bir heyet çıkıp, bu iddianameyi kabul etti. Bu kadar gayri ciddi bir süreç olamaz. İddianame UYAP’a düştüğü anda MHP’lilerin hesaplarından gördük. Burada kimlerin bu kumpasın içerisinde olduğunu gördük. İşin içinde olanları söylememize rağmen dert eden yoktu tabi. İddianameyi kabul eden Bahtiyar Çolak’ın yargıda alengirli işler çevirerek, onun kendi iddiasıyla ‘ben devletin resmi işi zannettim’ diyen kişi bir çetenin lideri çıktı. Böyle bir çete üyesinin kabul ettiği iddianame, hukuken sayılamaz. Bunu defalarca söyledik. Hukukun en temel sebebi, ispat yükümlülüğü, siz oradasınız, mahkeme başkanın muhalefet şerhi koyulmasına rağmen kabul edilmiş bir dosya bulun, bize kanıtlayın dedik ama siz kanıtlamadınız. Üstüne bizim kanıtlamamızı istediniz” sözlerini kullandı.
 
İDDİANAMENİN İADE EDİLMESİ TALEBİ
 
“Böyle bir yargılama yok hükmündedir” diyen Kışanak, şöyle devam etti: “Böyle bir davanın karşısında çıkıp savunma yapmak kolay değil. Bu kadar kumpasın içinde ne söyleyeceksin ama sonuçta tarihsel bir sorumluluğumuz var. İddianamenin hazırlanması, kabul edilmesi, iddianameyi kabul eden hakimin çete lideri çıkması sonucunda bu dava yok hükmündedir ve meselenin temeli bu kadar çürük. Temeli çürük olan bir davanın hukuksuzluğu devam etti. Bahtiyar Çolak ortaya çıkan çete ilişkileri nedeniyle mesele iddia olmaktan çıkmıştır, böyle bir kişinin kabul ettiği iddianamenin iade edilmesi talebinde bulunuyorum. Reddedilmiş bir heyet, yeniden görev alması aşamasını beklemesi lazımdı ama bunu da göz ardı ettiniz. Taleplerimizi yerine getirmiyorsunuz, o zaman Bahtiyar Çolak’ın yaptığı işlemlere geri dönelim dedik, bunu da kabul etmediniz. Bu talebimi bir kez daha yeniliyorum.
 
SAVUNMA HAKKI İHLALİ
 
Savunma hakkımızı ortadan kaldıran en fazla şey duruşma periyotları. Bu duruşma periyodunun bu şekilde belirlenmesiyle aslında bize ve avukatlarımıza söylenilen şey buydu; ‘Hiç uğraşmayın bu davadan çıkamazsınız, bizim yaptığımız hukuksuzlukları teşhir etme zamanı bulamazsınız, bizim kararımız bellidir’ denildi. Bu duruşma periyodunun başka hiçbir izahı olamaz, bu artık insan haklarına aykırı. Cezaevleri koşullarında geri kalan zamanda savunma hazırlaması imkansız. Bu duruşma periyodu avukatların mesleki hayatlarını bitirmek içindir. İlgili, ilgisiz milyonlarca sayfayı bir başlık koymadan getirip önümüze yığdınız. Şu anda bilgisayarlarımızda, dosyalarımızda bir bilgi kirliliği var. Buda başlı başına savunma hakkımızı kaldırmaya yöneliktir.
 
PSİKOLOJİK BASKI YAPTINIZ 
 
Kimi azmettirmişim bunu söyleyeceksiniz ki ben de savunmamı yapayım. Sizin diliniz, bu iktidarın demokratik siyaseti bitirmenin diliyle aynı. Türkiye tarihinde bu kadar çok bilginin, evrakın milyon sayfaya uğradığı bir dava var mı? Bütün bu hal içerisinde gelen evrakları okuyorsunuz ki daha bize tebliğ edilmemiş evraklar oluyor. Yargılananlara sürekli psikoloji baskı yaptınız, bizi psikolojik baskı altında tuttunuz. Her gün, yeni hukuksuzluklarla mücadele etme gününe dönüştü. Müşteki beyanlarına hakim olan kimse yok, sizde buna dahilsiniz. Madem hakkımızda şikayetçi, biz bu kadar ağır suçlar işlemişiz, nerede müştekiler. Tanık dinlemeler zaten evlere şenlik. Bu tanıkların bizim hakkımızda ne söylediklerini bile tam bilmiyoruz, tanık beyanlarını bile mücadelemiz sonucu aldık. Gül Tanrıverdi’nin Ağrı Emniyeti’nin verdiği ifadesi dışında hakkımda ifade veren tanıkların ifadeleri bende yok, ifadelerinde ne varmış ki beni teşhis ettirdiniz? Bu sorunun cevabı yok. Gül Tanrıverdi’nin ifadesinde benim adım geçmiyor, sonra bir ay sonra Gül Tanrıverdi’yi teşhis için çağırmışlar. Kerem Gökalp’ın bazı ifadeleri geldi ki onunda ne kadar yalancı bir tanık olduğu ortaya çıktı. 
 
6 YILDIR SUÇSUZLUĞUMU AÇIKLIYORUM
 
Her duruşmada, mahkeme heyeti bize karşı psikolojik savaş yürüttü. Savunma hakkının bir günle sınırlanması sipariş edilen takvimin ürünüdür. İspat yükümlülüğü savcıya aittir. Ama savcı bir iddianame attı ortaya, kanıtlayın dedi. İki yıldır burada kamuoyuna suçsuzluğumu açıklıyorum. Ortada bir suç yokken, 6 yıldır haksız bir şekilde suçsuzluğumu açıklıyorum, ‘yok’ diyorsunuz. Bir kulağınız tartıda ise bir kulağınız ve gözünüzün bizde olması lazım. Ama asla bunu yapmıyorsunuz, savcıymış gibi bizi itham ediyorsunuz. Tutukluluk incelemeleriniz bile son güne sıkıştırmanın telaşı içerisindesiniz.”
 
ÇÖZÜMÜ ORTADAN KALDIRMA DAVASI
 
“Çözüm” adı altında yürütülen sürece dair tanıklıklarını aktaran Kışanak, “Dünyanın birçok yerinde, tarihin çok çeşitli aşamalarında böyle bir barış yolu izleyen ülkeler var. Hiçbirinde bir teşebbüste hemen bitmiyor, taş koyanlar var, doğru bulmayanlar var. Ama zor bir süreç. Türkiye ve halklar açısından en doğru olan, özgürce, açık ve şeffaf bir biçimde 10 yıllık süreci konuşmaktır. Bu dava o süreci ortadan kaldırma davasıdır, sanki hiç öyle bir süreç yaşanmamış gibi, bizi getirip buraya koydular. Dışarıda hala bir savaş süreci devam ediyor. Oysa barış mümkündü. Benim ve partimin görüşü çözüm yollarının tamamen kamuoyuna açık bir şekilde yürütülmesi yönündeydi. Bu sürecin tek tarafı biz değildik, iki tarafı olan PKK ve iktidardı. Onlarında şeffaf olması gerekiyordu, nerede eksiklik yapıldı, daha nasıl yapabilirdik üzerine konuşulması gerekiyordu. Demokratik siyasete yer alan bir kadın siyasetçi olarak; kolaylaştıran, barışın toplumsal kamuoyunda oluşması için mücadele eden taraftaydım. Tarihsel sorumluluğum bunları açıklamakla sınırlı” şeklinde konuştu.
 
‘DEVLET ÖCALAN’LA DİYALOĞUNU KESMEDİ’
 
Tarafların yeterince süreci açıklamadığına işaret eden Kışanak, bundan kaynaklı savaş politikaların devam ettiğini belirtti. Kışanak, “Neden sonuç alınamadı, bunlar açığa çıksaydı, bugün savaş çığırtkanlığı yapılmazdı. 10 yıllık süreci ikiye ayırmak mümkün. Oslo süreci diye bir süreç var, yıllar sonra 2015’te yaşanılan süreç var. Sayın Öcalan Türkiye’ye getirildiğinde itibaren devlet irtibatını hiç kesmedi, bunu herkes biliyor. Sayın Öcalan’da, ‘barış için geldim’ dedi. Böyle bir beyanı vardı, sonrasında savunmalarını ve yaklaşımlarını herkes bilir. Devletin kurumları da diyaloglarını kesmediler. 2015’e kadar bu diyalog askeri heyetler tarafından yürütüldü, 2015 sürecinde MİT devreye girdi. Sivil siyasette bu sürece dahil olmaya başladı. 2015’te dönemin başbakanı Erdoğan Diyarbakır’da bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmada ilk kez, ‘terör değil Kürt sorunu’ tanımlaması yaptı. DTP, sivil toplum örgütleri ateşkes ve diyalog çağrıları yaparak, Erdoğan’ın attığı adım konusunda çabalar içerisinde oldu. PKK eylemsizlik kararı aldı, Kandil ile irtibat kuruldu ve PKK ateşkes ile yanıt verdi” ifadelerini kullandı.
 
KCK OPERASYONLARI
 
2005-2006 yılları arasında yaşanılan müzakere sürecine değinen Kışanak, bütün tartışmalara rağmen hükümetin 2008 yılında MİT üzerinden PKK ile Oslo’da görüşmelerin başladığını hatırlattı. Kışanak, “4 Nisan 2009 yılının gecesinde büyük bir siyasi operasyon yapıldı, biz barış ümitlerinin büyüyeceği sabahı beklerken, partimizin yöneticileri, DTK Eşbaşkanları, demokratik siyaset içerisinde yer alan insanlara yönelik büyük bir siyasi operasyon başlatıldı. 70’den fazla Kürt siyasetçi gözaltına alındı. Bitmek, tükenmez bilmeyen KCK operasyonları başladı. Tüm bunlara rağmen heyet İmralı’ya gidiyor. Diyalog yolları adımları atıyor, Sayın Öcalan hükümete bir yol haritası planı veriyor. Barış çabalarının önüne engel olmak isteyenler, DTP’yi kapattılar. 2010 yılında karşı dalga atağa geçti, barış grubu olarak Türkiye’ye gelenler tutuklanmaya başlandı. Bu dönemde MİT müsteşarı değişti, Hakan Fidan geldi” şeklinde konuştu.
 
2013 YILINDA YAŞANILANLAR
 
Hükümetin kendilerini İmralı’ya götürdüklerini söyleyen Kışanak, tek amaçlarının Kürt sorununun çatışma zemininden çıkması olduğunu dile getirdi. Kışanak, “6 gün sürmeden, Paris’te üç kadın siyasetçi katledildi. 2013 yılında, Pervin Buldan, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder İmralı’ya götürüldü. Sayın Öcalan Newroz’da açıklama yapacağını ilk kez söylemişti. 11 Mart 2013’te PKK 8 askeri serbest bıraktı, Newroz’da Sayın Öcalan’ın mektubu okundu, bu mektubu hükümet yetkilileri alıp getirdi. 3 Nisan 2013’de Akil İnsanlar Heyeti kuruldu, barış ve diyalog sürecini halkın görüşlerini almak üzere böyle bir heyet kuruldu. 23 Nisan 2013’de başbakan çözüm sürecine dair önemli söylemlerde bulundu. 25 Nisan 2013’te PKK geri çekilme kararını duyurdu. Nisan 2013’te çözüm sürecinin değerlendirilmesi amacıyla Meclis’te bir komisyon kuruldu. 2013 yılında bu kadar önemli şeyler oldu, Sayın Öcalan ortak gelecek üzerine güçlü çağrılar yaptığı mektubu geldi. 17 Aralık 2013’te iktidarda bulunan AKP’nin genel başkanı, başbakanın telefon görüşmeleri basına servis edildi ve devamı da geldi zaten”  diye belirtti. 
 
‘ÇÖKTÜRME PLANI DEVREYE GİRDİ’
 
2014 yılında “çözüm” sürecinin tıkanılacağına dair sinyallerin geldiğini ifade eden Kışanak, “Bütün bu süreçte inanılmaz bir çabanın içinde olduk. 2014 yılının son MGK’sinde bütün boyutları açıklanmamış bir ‘Çöktürme Planı’ kabul edildi. Bu stratejiyi hayata geçiren bir Cumhurbaşkanı, bu defa yeni bir yola girdi. Halk olarak kaderimiz böyle, tepedeki kendi çıkarlarına göre nasıl bir yol buluyorsa, o tarafa sevk edip istediği yolda yürüyor. Halkın çocuklarına da ölmek ve öldürmek dışında bir şey kalmıyor” dedi.
 
Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.
 

Diğer başlıklar

18/07/2025
23:52 CHP kurultayı davası AYM’ye taşındı
23:24 Halk, katılımcı bütçe toplantısında taleplerini dile getirdi
23:19 Suriye geçiş hükümeti ateşkesi reddetti
23:13 DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor
22:41 DEM Parti ve CHP'den Kobanê Davası'ndaki tahliye talebinin reddine tepki
22:18 Akdeniz'de 4.1 büyüklüğünde deprem
21:22 Barış mücadelesinde meslek örgütlerinin rolü tartışıldı
20:33 ATK'den Murat Çalık'ın tetkiklerinin tekrar yapılması yönünde karar
20:19 İzBB'de eylemler sonuç verdi: İşçiler geri alınacak
20:12 Ankara’da sel: Yurttaşlar mahsur kaldı
20:08 Özerk Yönetim: Devrimin kazanımlarını koruyalım
20:04 Gever’de farklı tarihlerde tahliye edilenlere kitlesel ziyaret
19:57 Mêrdîn’de DEDAŞ tepkisi: Halka zulüm yapılıyor
19:49 Kobanê Davası tutsaklarının tahliye başvurusu reddedildi
19:32 İzBB işçileri belediyenin kapısına dayandı
19:28 Kayyıma rağmen beşinci kez toplandılar: Sürece her kesim destek vermeli
19:13 Erdoğan'dan Putin'le telefon görüşmesi
19:07 Êlih Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyım, imar planını gizlemeye çalışıyor
18:52 Bahçeli: İmralı açıklaması sonuç vermiştir
18:24 85 yaşındaki tutsak Güler cezaevinden çıktı
17:49 Elazığ Cezaevi önünde işkence protestosu
17:47 Erdoğan'dan süreç açıklaması
17:34 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Tüm siyasi partiler sürece dahil olmalı
17:21 Meletî'de kimyasal madde üreten fabrikada patlama
17:10 Elbak’ta halk buluşması: Direnişle kendimizi tüm dünyaya tanıttık
16:56 Aydın'da Alevi buluşması: Silah bırakanlara güvence verilmeli
16:33 Çocuklara dışkı yedirildi, bakanlık 'korumaya' gerek duymadı!
16:10 Amed'de kadın buluşmaları başladı
15:41 Munzur Festivali'nin programı açıklandı
15:38 Marmara cezaevleri raporu: 3 ayda bin 351 hak ihlali
15:26 Süveyda Askerî Meclisi: Stratejik kontrol sağlandı, direniş sürüyor
15:11 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Aleviler olmadan demokratik toplum olmaz
14:41 Ailelerden İmralı için başvuru
14:39 BM’den Süveyda için acil soruşturma çağrısı
14:28 Sıddık Güler hakkında tahliye kararı
14:14 Sağlık emekçileri TİS taleplerini açıkladı
13:55 Adana Alevi Platformu: Dürziler için koridor açılsın
13:53 Suriye'de kaçırılan Alevi kadınlar için 7 ilde eylem
13:38 Cezaevinde Amedspor ismine ve rengine sansür
13:23 Komisyon toplantısında hangi kararlar alındı?
13:05 Dumlu Cezaevi’nde 1980 uygulamaları devrede
12:54 Sırrı Süreyya Önder'in adı Meletî'de yaşatılacak
12:46 30 yıllık tutsağın tahliyesi 2’nci kez ertelendi
12:44 Meclis'teki komisyon toplantısı sona erdi
11:44 Ayşe Barım ATK’ye sevk edildi
11:38 İki gazeteciye beraat 1 gazeteciye ceza
11:12 MHP'li Yıldız'dan 'İmralı Notları' kitabıyla paylaşım
10:45 Tunç Soyer ve belediye yöneticilerinin iddianamesi hazırlandı
10:24 Partiler komisyon için toplandı
10:13 Kayyım Qelqelî'ye tahsis edilen aracı geri aldı, projeleri iptal etti
09:50 Töreni izleyen SYKP Eş Genel Başkanı: Herkes için umut oldu
09:47 Orta Anadolu Kürtleri sürecin yanında
09:45 Riha'da gençler 'özgürlük' şöleninde buluşacak
09:43 'Yasal düzenlemeler yapılmalı'
09:42 Ağaç kesimi Mêrgomar’a uzandı!
09:38 Riha’da 200’ü aşkın buluşma: Devlet somut adım atsın
09:34 Özlem Bilgi: Çocuk istismarına karşı sessizlik suçtur
09:32 Çocuklarını törende izlediler: Dünya Öcalan'ın teorik ve pratik gücünü gördü
09:30 Sêrtliler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:27 Koplular: Devletin büyük adımlar atması gerekiyor
09:25 ‘Analar Çalıştayı’ düzenlenecek: Rêya Heq inancında kadın yaşamdır
09:23 Sosyalist gençler Pirsûs'ta katledilenlerin izinde
09:22 Silahlarını yakanlarla görüştü: Geri dönüş yok, mücadele bitmedi
09:04 Barış Annesi: Gerillaların güvenli şekilde dönmesinin yolu açılmalı
09:02 Salih Müslim: Teslimiyeti kabul etmeyiz, zihniyet değişmeli
09:00 18 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:56 İBB soruşturmasında 18 kişi hakkında gözaltı kararı
08:48 Suriye'de yüzlerce kadın kaçırıldı
08:06 Riha'da mahalle mahalle süreç buluşmaları
17/07/2025
23:49 SOHR: Siweyda'da 516 kişi hayatını kaybetti
23:41 30 yılın ardından tahliye edilen Filizer: Süreci desteklemeliyiz
23:37 Ekolojik kırıma karşı dayanışma festivali
23:13 Pirsûs anması: Adalet tesis edilsin
22:14 Elazığ Cezaevindeki tutsaklar açlık grevine başladı
22:08 Ali Kenanoğlu: Silahların yakılması sonrası devletin yapması gerekenler var
22:00 'Ayşe’nin katili Cemil Koç, suç ortağı katili koruyan polisler'
21:49 Duran Kalkan: Gerilla hazır, demokratik entegrasyon ve özgürlük yasaları çıkarılmalı
20:26 Erdoğan LGS'deki iddialar için 'dedikodu siyaseti' dedi
19:18 Dîloklu kadınlar Ayşe Tokyaz'ın katledilmesini protesto etti
19:14 İzBB işçilerinin eylemi 9'uncu gününde
19:11 'Elektrik akımı’ davasında bilirkişinin dinlenilmesine karar verildi
18:56 CHP'de kurultay süreci başlatıldı
18:51 Kürtçe müzik dinleyen aileye yönelik saldırıya tepki sürüyor
18:42 Kırşehir cezaevlerinde tutsaklara ‘darbe’ tehdidi
18:08 Fransa, Senegal’deki askeri varlığını sonlandırdı
17:51 Tişrîn 'de hayatını kaybeden Akyüz’ün taziyesine kitlesel ziyaret
17:44 ‘Suç farkındalığı’ olmadığı ileri sürülen tutsağa pişmanlık dayatılarak tahliyesi engellendi
17:20 Hayatını kaybetme riski olan hasta tutsak Ayık Meclis gündeminde
16:31 ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi
16:24 Ankara’da dikkat çeken görüşme trafiği
15:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde karşılandı
15:51 ‘Pexşan Ezîzî, fiziki ve psikolojik saldırılar altında’
14:51 Sozdar Avesta: Şengal’i yeniden inşa etmek hepimizin görevi
14:47 Eş Genel Başkanlar: Arkadaşlarımızın sürece destek vermelerinin yolu açılmalı
14:25 Dürziler: Özerk Yönetim Bölgesi’ne koridor açılsın
14:13 Zaxo’daki petrol kuyularına bir saldırı daha
14:11 İmralı Heyeti ve Özel'den açıklama: Güvenceler süreci toplumsallaştırır
13:45 DSİ önünde su protestosu
13:29 İHD 39 yaşında: Yeni bir toplumsal sözleşme yapılmalı
13:04 Pakistan’daki yağışlarda 54 kişi yaşamını yitirdi
13:01 İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:55 KESK'li kadınların TİS talepleri
12:34 Nasıl bir komisyon?
12:03 Eş Genel Başkanlar Demirtaş ile görüşmek için Edirne’de
11:24 Öcalan'dan Êzidî Aydınlanma Konferansı'na mesaj
11:08 Germencik'e bir JES daha
11:05 Süveyda’da ‘güvenlik’ Dürzilere bırakıldı
10:59 Irak’taki yangında ölenlerin sayısı 61'e çıktı
10:55 İlayda Alkaş katledildi
10:49 Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla eğitim veriyorlar
10:36 DEM Parti'nin komisyon üyeleri belli oldu
10:11 Balıkesir'de yangın 2'nci gününde
09:27 Çözüm umuduyla 3'üncü kez sınırı geçti: Yakılan ateş özgürlüğe vesile olsun
09:11 Şirnex doğası talan ediliyor, sıcaklıklar artıyor
09:09 Yıllar sonra kızlarını gördüler: Biz de demokratik toplum istiyoruz
09:07 Elazığ Cezaevi'nde tutsağa şiddet
09:06 Av. Kutluay: Barışı konuşurken çocuk hakları es geçilmemeli
09:03 Kobanê yolunda katledilen Karadenizli devrimci gençler
09:02 Barış Anneleri: Öncelikli adım Öcalan’ın özgürlüğü
09:02 Ahmet Karagöz: Yasalarla gerillanın gelmesi sağlanmalı
09:01 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Komisyonun önceliği tutsaklar olmalı
09:00 Rojava Devrimi 13 yaşında: Kazanımlardan vazgeçmeyiz
09:00 17 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:35 Irak'ta AVM'de yangın: 50 ölü
16/07/2025
23:29 İsrail'in Suriye'ye saldırısını kınayan tezkere Meclis'te kabul edildi
22:17 Tanrıkulu: Beyaz Toros'lu savcılar görevde
21:53 İsrail’den Dera ve Süveyda’ya 6 saldırı
21:44 Duhok'ta petrol sahası ikinci kez hedef alındı
21:37 BMGK, İsrail'in Suriye saldırıları için yarın acil toplanıyor
21:28 Törene katılan Barış Annesi: Devlet zaman kaybetmeden barışın elini tutmalı
21:04 31 yıllık tutsağın tahliyesi engellendi
20:46 Ayşe Tokyaz için eylem: Cezasızlık politikasından vazgeçin
20:33 Dürzilerin ruhani lideri Şam'la ateşkesi yalanladı
20:07 Balıkesir'de orman yangını
19:46 Türkiye ile BAE arasında 7 anlaşma imzalandı
19:27 İran'da 11 Kürt yurttaş gözaltına alındı
19:16 İsrailli bakan: Colani ortadan kaldırılmalıdır
19:04 Birçok kentte ‘Barış ve Demokratik Toplum’ buluşması
18:57 KESK 30 ilde sahaya iniyor: Yoksulluk sınırının üzerinde ücret istiyoruz
18:48 Bolu Cezaevinde 7 tutsağın tahliyesi engellendi
18:27 Mersin'de madene karşı eylem
18:23 Mazlum Abdi: Dürzilere yönelik saldırılar durdurulmalı
18:16 Kurtulmuş ve siyasi parti temsilcileri komisyon gündemiyle bir araya gelecek
18:07 32 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
17:54 Suriye geçiş hükümeti Süveyde’daki suçlarını itiraf etti
17:48 Son 24 saatte 94 Filistinli katledildi
17:44 Salih Müslim: Barrack, Türkiye'yi memnun etmek için konuştu
17:40 Artvin'de tutuklanan 4 gazeteciye tahliye
17:36 Cenevre eylemi: Tarihi adıma karşılık devlet adım atsın
17:06 31 yıl sonra memleketi Gever’de: Mücadelemiz sürecek