AKP'nin kullanışlı aparatı: HÜDA PAR

img
AMED - Hizbullah'ın 90'larda gerçekleştirdiği katliamlar, HÜDA PAR'ın toplumsal eylemlere dönük saldırılarıyla devam etti. Şahit İmam, "Hizbullah, mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. Bu seçimde sandık güvenliğini HÜDA PAR’a ihale edecekleri görülüyor" dedi. 
 
AKP'nin ortaklarından Hür Dava Partisi'nin (HÜDA PAR) siyasi uzantısı olduğu Hizbullah dosyasının son bölümünü, örgütün lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesi süreci ve AKP döneminde Kurdistan'da paramiliter güç olarak nasıl ortaya çıktığıyla sürdürüyoruz. Velioğlu’nun şoförü Şaban Elaltunteri, itirafçı olduktan sonra Abdülaziz Tunç ile birlikte örgütün çökertilmesini sağladı. Elaltunteri, İstanbul'da yakalandıktan sonra örgütün Akdeniz Bölge Sorumlusu Mehmet Emin Ekinci'yi deşifre etti. Ekinci'yi yakalayan polis, Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz operasyonunu gerçekleştirdi. Daha sonra oğlu ile birlikte Hizbullah tarafından öldürülen Elaltunteri, Hizbullah’ın çok sayıda ünlü tetikçi yetiştiren ve Çewlik'te bulunan Yamaç aşiretindendi. 
 
Söz konusu aşirette yer alan ve soyadları Elaltuntaş, Elaltunteri, Elaltunkara ve Börü olan aileler, Hizbullah'ın Çewlik'teki örgütlenmesinde büyük rol oynadı. Bu soyadlarından Börü, en son HÜDA PAR'ın Kobanê serhildanı döneminde sahaya sürülmesiyle yeniden gündeme geldi. 
 
'BÖRÜ'LER
 
1990’lı yıllarda Çewlig’in Darahênî ilçesinden Amed’e taşınan Börü ailesinin üyesi olduğu Yamaç aşiretinin Hizbullah’a katılmasını, Hacı Bayancuk tarafından sağlandı. Çewlig asıllı Hacı Bayancuk, PKK sempatizanlarına ve yurtseverlere yönelik saldırıların yoğun olarak yaşandığı 1992’de Hizbullah’ın askeri kanat sorumluluğunu yaptı. Aynı zamanda, Ebu Hanzala olarak bilinen ve daha sonra DAİŞ’in Türkiye sorumlusu olmaktan yargılanan Halis Bayancuk’un babası. Hacı Bayancuk, Yamaç aşiretinin önde gelenlerinden Şevket Börü üzerinden aşiret içinde örgütlendi. Şevket Börü, Hizbullah liderine bağlılığını göstermek için daha sonra Börü olan soyadını Velioğlu olarak değiştirdi. 
 
TETİKÇİSİ BOL OLAN AİLE
 
Börü’nün Yamaç aşiretinden Hizbullah’a kazandırdığı ve Hizbullah liderinin sonunu hazırlayan tek isim Şaban Elaltunteri değildi. Bunlar arasında bulunan ve Diyarbakır DGM'de yargılanan Muhittin Elaltunkara, erkeklerle konuşan genç kızları okul çıkışlarında yüzlerine kezzap atarak ya da bacaklarına jiletle keserek cezalandıran "Kezzap Timi”nin şefiydi. Ancak asıl eylemlerini 1992-1993 yıllarında PKK sempatizanlarını ve yurtseverleri öldürerek gerçekleştirdi. 
 
El Kaide’nin Neve Şalom'a yönelik saldırısını ise aynı aşiretten Gökhan Elaltuntaş tarafından yapıldı. Hizbullah'ın tetikçileri arasındaki en ünlüsü Gökhan Elaltundaş’ın amcasının oğlu Ramazan Elaltuntaş'tı. Ramazan Elaltuntaş da 1991-94 yılları arasında, Amed’de 60 kişiyi öldürmekten yargılandı ve hüküm giydi. Elaltuntaş ailesinin diğer ünlü tetikçisi ise, Gökhan Elaltuntaş'ın kuzeni olan Gıyasettin Elaltuntaş'tı. Gıyasettin Elaltuntaş da Çewlig ve Amed’te insan öldürme eylemlerine karışmaktan hüküm giydi. 
 
KOBANÊ EYLEMLERİ VE HÜDA PAR 
 
1991 ve 1994’te yurtseverlerin hedef alındığı saldırıların birçoğunu organize eden Hizbullah’a tetikçi yetiştiren Yamaç aşireti, en son Kobanê protestolarında Yasin Börü’nün öldürülmesiyle gündeme geldi. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentine dönük DAİŞ saldırıların arttığı 2014'te Kurdistan ve Türkiye'nin tüm kentlerinde protesto eylemleri başladı. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, DAİŞ’in Kobanê saldırısı sırasında “Kobanê düştü, düşecek” ifadelerini kullandı. Ardından eylemler büyüdü. Bunun üzerine Hizbullah'ın siyasi uzantısı HÜDA PAR sahaya sürüldü. Amed, Êlih, Wan gibi kentlerden protestoculara silahlı, taşlı ve sopalı saldırılar düzenledi. Onlarca kişi söz konusu saldırılarda katledildi. Bu ölümlere dair soruşturmalar raflarda bekletilirken, Börü’nun dosyası Hizbullah-HÜDA PAR’ın “masumiyet” kampanyası ve hükümetin Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması ve siyasilerin cezalandırılmasının ana odağı haline getirildi.
 
Börü'yü öldürmekle suçlananlar arasında bulunan ve o dönem 14 yaşında olan Mazlum İçli, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak İçli'nin, olay günü 140 kilometre uzakta bir düğünde müzik ekibinde olduğu görüntüleriyle kanıtlandı. Buna rağmen İçli halen cezaevinde. HÜDA PAR'ın saldırıları Kobanê serhildanı sonrası da devam etti. Amed'in Yenişehir ilçesinde bulunan Şehitlik mahallesinde de yurtseverlere dönük yer yer silahlı saldırılar oldu. Börü'nün öldürülmesi olayı, daha sonraki süreçte AKP ve HÜDA PAR'ın seçim kampanyaları ve Kürt siyasetine dönük saldırılarda da yoğun bir şekilde işlendi.  
 
Dosya haberin ilk dizisinde Hizbullah'ın ilk eylemleri ve diğer örgütlerle ilişkilerini anlatan dönemin tanığı Şahit İmam, dizinin son bölümünde Hizbullah-HÜDA PAR, AKP-HÜDA-PAR arasındaki ilişki ile Kobanê protestoları sürecini anlattı. 
 
‘LİDERLER ÖLDÜRÜLEREK DEVLETTE ANGAJE EDİLDİ’
 
Şahit İmam, devletin Kurdistan’da siyasi örgütlerin tasfiye edilmesi ve Velioğlu’nun öldürülmesiyle, kendi yetiştirdiği kadroları liderlik noktasına taşımayı amaçladığını söyledi. Bu durumu "devletin örgütleri denetim altına alma planı" olarak nitelendiren Şahit İmam, "Velioğlu’na operasyon yapılıp öldürülüyor. Menzil lideri Fidan Göngür’ü Hizbullah kaçırıyor, öldürüyor, onun yerine geçen Mola Mensur hastalıktan ölüyor. Onu yerine geçen Zekeriya Ay, İstanbul’da bir komployla öldürülüyor. Med Zehra’nın lideri İzzettin Yıldırım da Hizbullah tarafından kaçırılıp öldürülüyor. Bu olaylar arasında bir bağlantı var; PKK'nin zaten lider kadrosunun çok büyük çoğunluğu dışarıda. Ama bu 3 İslami grubun liderlerinin öldürülmesinin altında sistemin liderleri boşluğa düşürüp, bu yapılara nüfuz edebilecek kadrolar enjekte etmek vardı. Muhtemelen alttan devşirdiği bir takım insanlar, liderlik pozisyonuna gelebilecek kıvama geldiler. Bu ilk kadroları yok edip onların yerine sızdırma yaptılar. Devlet Hüseyin Velioğlu’nun karakterini biliyor. İran, Suriye, Ortadoğu’daki diğer istihbarat örgütleriyle arasının iyi olduğunu biliyor. İsrail istihbaratı tarafından kullanılabilecek bir pozisyona gelebileceğini bildiği için Velioğlu’nu ortadan kaldırıyor. Beykoz operasyonunda Velioğlu’nun yanında bulunan Edip Gümüş, Cemal Tutar sağ kaldı. Düşünün 3 kişi bir villada operasyona tabi tutuluyorsunuz, binlerce mermi atılıyor. Bir numaralı adamınız öldürülüyor, ama siz ikiniz eliniz ensenizde teslim oluyorsunuz. Bir süre cezaevinde kalıyorsunuz ve bir süre sonra salıverilip buyurun yurtdışına çıkın, izni veriliyor. Bizce tamamıyla devlete angaje olmuş bir kadro. Med Zehra’ya da bu sızma muhtemeldir, yapmış olabilirler" diye konuştu. 
 
‘BAĞIN İNKARI HAKİKATİN İNKARIDIR’
 
Kapatılan ve daha sonra açılan Mustazaf Der’in yöneticileri ile HÜDA PAR’ın içerisinde kadroların bir kısmının Hizbullah davasında yargılanmış, tutuklanmış ve ceza almış kişiler olduğunu hatırlatan Şahit İmam, “Aradaki bu bağın inkarı, hakikatin inkarıdır. Güneşi inkar etmek gibidir. HÜDA PAR’ın bir silahlı kanadı mı var yoksa Hizbullah’ın mı bir legal siyasi yapılanması var? Bunu bilmemekle beraber, kanaatimiz odur ki bu yapıyı illegal yapı oluşturdu. Yani illegal yapının kontrolünde legal faaliyet gösteren bir yapı var” diye belirtti. 
 
'MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR'
 
HÜDA PAR’ın kurulduğu günden itibaren AKP lehine tavır aldığına dikkati çeken Şahit İmam, bu ilişkiye dair şunları söyledi: "Bugün zirveye çıkan ilişki, o günden beri var olan bir ilişki. Bu günlerde medyayı takip ederken, hayretle karşılıyorum: Sanki bir günde gelişmiş bir şeyden bahsediyoruz. Bunda şaşılacak ne var? Bir anne karnından 9 ay boyunca bir bebek taşıyorsa, 9 ay sonra bu bebeğin doğumu olacak. Yıllardır rahimde döllenmiş bir ilişki vardı, bugün gün yüzüne çıktı."
 
Devlet-Hizbulah, HÜDA PAR-AKP ve Hizbullah-HÜDA PAR ilişkisinin Kobanê serhildanları döneminde zirveye ulaştığına vurgu yapan Şahit İmam, "Hizbullah’ın Bingöl’den Diyarbakır’a yerleşen bazı aileler üzerinden derin ilişkileri yürüttüğü bilinen bir gerçek. Şaban Elaltunteri’nini küçüklüğümden beri tanırdım. Kod adı General’di, hatta ona General Şaban derlerdi. Velioğlu hakkında verdiği bilgi nedeniyle İstanbul Esenler’de Hizbullah tarafından oğluyla birlikte öldürüldü. Bu tip aileler hala onların içinde var. Özellikle Bingöl’ün belli bir hattı üzerinden gidiyor ilişkiler" diye kaydetti.  
 
Aynı aşirete mensup Yasin Börü ve arkadaşlarının "kurban eti dağıtırken" öldürüldüğünün tamamen uydurma bir mevzu olduğunu ifade eden Şahit İmam, olayın gece yaşandığını anımsattı. Şahit İmam, HÜDA PAR ve ona yakın derneklerin, reklam için "hayır işlerini" gündüz yaparak, herkesin görmesini isteyen bir yapıda olduğunu ifade etti. İmam, konuya dair şunları dile getirdi: “Et dağıtma mevzusu tamamen uydurma bir mevzu. O zaman bayramın bittiği bir süreçti. Kurban etti dağıtma diye bir şey yoktu. O sadece bir kılıf. Bunun şahitleri de bunları biliyor. O gün başka bir şehirden gelip Diyarbakır’dan transit geçen çok yakın arkadaşlarım, arabayla şehir içinden geçerken Hizbullah’ın silahlı militanları tarafından kimlik kontrolüne tabi tutuluyor. Dolayısıyla şehir o gün onlara bir şekilde teslim edildi. Tabii devlet destekli bir teslim. Yoksa onların şehir teslim alacak güçleri yok. İşte Börü’nün öldürüldüğü atmosfer böyleydi. Tabii minareyi çalan kılıfını hazırlar. Hizbullah, HÜDA PAR gibi yapılar, et dağıtırken öyle geceyi seçmezler. Reklam için uluorta, gündüz reklam yaparlar."
 
‘ALTERNATİF BİR KART PLANLIYORLAR’
 
HÜDA PAR-AKP arasındaki ilişkinin “bir dönemeç” olduğunu söyleyen Şahit İmam, 40 yıla yakın bir geçmişi olan Hizbullah’ın ve onu temsilen kurulan HÜDA PAR’ın Kurdistan’da bir meşruiyet sorunu olduğunu kaydetti. Bu seçim ittifakının Hizbullah ve HÜDA PAR’a meşruiyet kazandırmaya dönük olduğunu ifade eden İmam, "Devletin hakim organları, şimdiye kadar Hizbullah’ı kullanışlı, ama asla meşruiyet kazandırılmaması gereken bir aparat olarak görüyordu. MHP de buna bir icazet verdi. Bu iki yapının buna onay vermesi gösterdi ki, devletin belli başlı organları HÜDA PAR’ı devlet nezdinde meşrutiyet iznini aşan bir duruma getirmek istiyor. Bunu Kürdistan siyasetinde alternatif bir kart olarak sunmayı planlıyor” diye konuştu. 
 
‘SANDIK HÜDA PAR’A HAVALE EDİLECEK’
 
HÜDA PAR’ın alabileceği maksimum oyun 150 bin olduğunu, AKP’nin bu oya ihtiyacı olmadığını, asıl meselenin HÜDA PAR üzerinden Hizbullah’ın güçlerini seçimde mobilize ederek sandıklar üzerinde hakimiyet kurma isteği olduğunu belirten Şahit İmam, şunları söyledi: “Bunların her zaman, her an mobilize olabilecek bir silahlı güçleri var. AKP bunun farkında. Bu seçimde, sandık güvenliğinin gayri resmi tarafını, militarist tarafını HÜDA PAR’a havale edecekleri görülüyor. Ciddi bir potansiyel tehlikedir. Devlet onlara meşruiyet alanını da açtı. Yani ilişki bambaşka bir sürece geldi." 
 
'PROVOKATİF EYLEMLER OLABİLİR'
 
Cumhur İttifakı’nı “faşist koalisyon” olarak niteleyen Şahit İmam, bu koalisyonun bütün imkanları seferber edeceğine dair herkeste güçlü bir kanı olduğunu, AKP-HÜDA PAR ittifakı ve Hizbullah’ın silahlı güçlerinin sandığa etkisinin hafife alınmaması gerektiğini ifade etti. İmam, "Bunu hafife almamak lazım, bunu ciddiye almak lazım. Seçime doğru yaklaştıkça bir takım provokatif eylemlerin (inşallah olmaz), bir takım kirli suikastların olma ihtimali de doğabilir. Önümüzdeki süreçte bunları ifşa olabilir. Bu seçim bir dönemeçtir, özellikle Kürtler açısından şöyle bir dönemeçtir: Kürtlere siyaset yaptırma veya yapmama konusunda bir ciddi bir dönemeçtir. HDP’nin aday çıkarmamasını basit bir mantıkla değerlendirdiğimizde anlamlandırmakta zorlanabiliriz. Ama öylesine bir riskle karşı karşıyayız ki Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda bir başka sürece evrilir" ifadelerini kullandı. 
 
AKP-Hizbullah arasındaki ittifakın 2 yönlü olduğunu söyleyen Şahit İmam, bunlardan biri Hizbullah ve devletin silahlı, militarist güçleri arasındaki ilişki, diğerinin ise HÜDA PAR üzerinden yürüyen legal siyasi ayağı olduğunu vurguladı Kobanê olaylarına Hizbullah’ın daha önce mobilize edilen silahlı militanlarının saldırılarıyla başka bir yöne evrildiğini anımsatan Şahit İmam, Kobanê eylemleri sürecine işaret etti. 
 
İmam, şöyle devam etti: "Amed’de halk sokağa çıktı. Ancak Hizbullah tabanı, -mobilize edilmiş, hazırlanmış olacak ki- bu olaylara karşı ellerinde silahlı güçleriyle, terör estirdi. Bundan şu sonucu çıkarabiliriz: Hizbullah mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. İstendiği zaman ve gerektiği zaman sahaya sürülebiliyor. Kobanê olaylarından sonra HÜDA PAR’ın kredisi devlet ve iktidarın nezdinde katlanarak arttı. O günden sonra Kürt siyasetine, HDP’nin kapatılması, Selahattin Demirtaş’ın ve birçok MYK üyesinin yargılanması bu hadise üzerinden oldu. Yani devlet bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Birincisi, kitlenin o gün meşru olan tepkisini kendince terörize ederek üzerine gitti ve ciddi anlamda kitleyi sindirmek istedi. İkincisi ise Kürt siyasetini bu olay üzerinden terörize ederek bir sürü yargılama yaptı. Seçimde tehlikeli bir sürecin yaşanacağını hepimiz biliyoruz. Bu tarz militarist eylemlerin bunlar tarafından gerçekleştirme ihtimali çok yüksektir.
 

Diğer başlıklar

19:40 Avukattan çocuğa darp, aileye ‘istihbarat' tehdidi
19:32 Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı
19:30 Koma Amed'in Ankara konserinin bilet satışı başladı
19:21 Ukrayna’dan Putin’in konutuna saldırı YENİLENDİ
18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?