AKP'nin kullanışlı aparatı: HÜDA PAR

img
AMED - Hizbullah'ın 90'larda gerçekleştirdiği katliamlar, HÜDA PAR'ın toplumsal eylemlere dönük saldırılarıyla devam etti. Şahit İmam, "Hizbullah, mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. Bu seçimde sandık güvenliğini HÜDA PAR’a ihale edecekleri görülüyor" dedi. 
 
AKP'nin ortaklarından Hür Dava Partisi'nin (HÜDA PAR) siyasi uzantısı olduğu Hizbullah dosyasının son bölümünü, örgütün lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesi süreci ve AKP döneminde Kurdistan'da paramiliter güç olarak nasıl ortaya çıktığıyla sürdürüyoruz. Velioğlu’nun şoförü Şaban Elaltunteri, itirafçı olduktan sonra Abdülaziz Tunç ile birlikte örgütün çökertilmesini sağladı. Elaltunteri, İstanbul'da yakalandıktan sonra örgütün Akdeniz Bölge Sorumlusu Mehmet Emin Ekinci'yi deşifre etti. Ekinci'yi yakalayan polis, Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz operasyonunu gerçekleştirdi. Daha sonra oğlu ile birlikte Hizbullah tarafından öldürülen Elaltunteri, Hizbullah’ın çok sayıda ünlü tetikçi yetiştiren ve Çewlik'te bulunan Yamaç aşiretindendi. 
 
Söz konusu aşirette yer alan ve soyadları Elaltuntaş, Elaltunteri, Elaltunkara ve Börü olan aileler, Hizbullah'ın Çewlik'teki örgütlenmesinde büyük rol oynadı. Bu soyadlarından Börü, en son HÜDA PAR'ın Kobanê serhildanı döneminde sahaya sürülmesiyle yeniden gündeme geldi. 
 
'BÖRÜ'LER
 
1990’lı yıllarda Çewlig’in Darahênî ilçesinden Amed’e taşınan Börü ailesinin üyesi olduğu Yamaç aşiretinin Hizbullah’a katılmasını, Hacı Bayancuk tarafından sağlandı. Çewlig asıllı Hacı Bayancuk, PKK sempatizanlarına ve yurtseverlere yönelik saldırıların yoğun olarak yaşandığı 1992’de Hizbullah’ın askeri kanat sorumluluğunu yaptı. Aynı zamanda, Ebu Hanzala olarak bilinen ve daha sonra DAİŞ’in Türkiye sorumlusu olmaktan yargılanan Halis Bayancuk’un babası. Hacı Bayancuk, Yamaç aşiretinin önde gelenlerinden Şevket Börü üzerinden aşiret içinde örgütlendi. Şevket Börü, Hizbullah liderine bağlılığını göstermek için daha sonra Börü olan soyadını Velioğlu olarak değiştirdi. 
 
TETİKÇİSİ BOL OLAN AİLE
 
Börü’nün Yamaç aşiretinden Hizbullah’a kazandırdığı ve Hizbullah liderinin sonunu hazırlayan tek isim Şaban Elaltunteri değildi. Bunlar arasında bulunan ve Diyarbakır DGM'de yargılanan Muhittin Elaltunkara, erkeklerle konuşan genç kızları okul çıkışlarında yüzlerine kezzap atarak ya da bacaklarına jiletle keserek cezalandıran "Kezzap Timi”nin şefiydi. Ancak asıl eylemlerini 1992-1993 yıllarında PKK sempatizanlarını ve yurtseverleri öldürerek gerçekleştirdi. 
 
El Kaide’nin Neve Şalom'a yönelik saldırısını ise aynı aşiretten Gökhan Elaltuntaş tarafından yapıldı. Hizbullah'ın tetikçileri arasındaki en ünlüsü Gökhan Elaltundaş’ın amcasının oğlu Ramazan Elaltuntaş'tı. Ramazan Elaltuntaş da 1991-94 yılları arasında, Amed’de 60 kişiyi öldürmekten yargılandı ve hüküm giydi. Elaltuntaş ailesinin diğer ünlü tetikçisi ise, Gökhan Elaltuntaş'ın kuzeni olan Gıyasettin Elaltuntaş'tı. Gıyasettin Elaltuntaş da Çewlig ve Amed’te insan öldürme eylemlerine karışmaktan hüküm giydi. 
 
KOBANÊ EYLEMLERİ VE HÜDA PAR 
 
1991 ve 1994’te yurtseverlerin hedef alındığı saldırıların birçoğunu organize eden Hizbullah’a tetikçi yetiştiren Yamaç aşireti, en son Kobanê protestolarında Yasin Börü’nün öldürülmesiyle gündeme geldi. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentine dönük DAİŞ saldırıların arttığı 2014'te Kurdistan ve Türkiye'nin tüm kentlerinde protesto eylemleri başladı. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, DAİŞ’in Kobanê saldırısı sırasında “Kobanê düştü, düşecek” ifadelerini kullandı. Ardından eylemler büyüdü. Bunun üzerine Hizbullah'ın siyasi uzantısı HÜDA PAR sahaya sürüldü. Amed, Êlih, Wan gibi kentlerden protestoculara silahlı, taşlı ve sopalı saldırılar düzenledi. Onlarca kişi söz konusu saldırılarda katledildi. Bu ölümlere dair soruşturmalar raflarda bekletilirken, Börü’nun dosyası Hizbullah-HÜDA PAR’ın “masumiyet” kampanyası ve hükümetin Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması ve siyasilerin cezalandırılmasının ana odağı haline getirildi.
 
Börü'yü öldürmekle suçlananlar arasında bulunan ve o dönem 14 yaşında olan Mazlum İçli, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak İçli'nin, olay günü 140 kilometre uzakta bir düğünde müzik ekibinde olduğu görüntüleriyle kanıtlandı. Buna rağmen İçli halen cezaevinde. HÜDA PAR'ın saldırıları Kobanê serhildanı sonrası da devam etti. Amed'in Yenişehir ilçesinde bulunan Şehitlik mahallesinde de yurtseverlere dönük yer yer silahlı saldırılar oldu. Börü'nün öldürülmesi olayı, daha sonraki süreçte AKP ve HÜDA PAR'ın seçim kampanyaları ve Kürt siyasetine dönük saldırılarda da yoğun bir şekilde işlendi.  
 
Dosya haberin ilk dizisinde Hizbullah'ın ilk eylemleri ve diğer örgütlerle ilişkilerini anlatan dönemin tanığı Şahit İmam, dizinin son bölümünde Hizbullah-HÜDA PAR, AKP-HÜDA-PAR arasındaki ilişki ile Kobanê protestoları sürecini anlattı. 
 
‘LİDERLER ÖLDÜRÜLEREK DEVLETTE ANGAJE EDİLDİ’
 
Şahit İmam, devletin Kurdistan’da siyasi örgütlerin tasfiye edilmesi ve Velioğlu’nun öldürülmesiyle, kendi yetiştirdiği kadroları liderlik noktasına taşımayı amaçladığını söyledi. Bu durumu "devletin örgütleri denetim altına alma planı" olarak nitelendiren Şahit İmam, "Velioğlu’na operasyon yapılıp öldürülüyor. Menzil lideri Fidan Göngür’ü Hizbullah kaçırıyor, öldürüyor, onun yerine geçen Mola Mensur hastalıktan ölüyor. Onu yerine geçen Zekeriya Ay, İstanbul’da bir komployla öldürülüyor. Med Zehra’nın lideri İzzettin Yıldırım da Hizbullah tarafından kaçırılıp öldürülüyor. Bu olaylar arasında bir bağlantı var; PKK'nin zaten lider kadrosunun çok büyük çoğunluğu dışarıda. Ama bu 3 İslami grubun liderlerinin öldürülmesinin altında sistemin liderleri boşluğa düşürüp, bu yapılara nüfuz edebilecek kadrolar enjekte etmek vardı. Muhtemelen alttan devşirdiği bir takım insanlar, liderlik pozisyonuna gelebilecek kıvama geldiler. Bu ilk kadroları yok edip onların yerine sızdırma yaptılar. Devlet Hüseyin Velioğlu’nun karakterini biliyor. İran, Suriye, Ortadoğu’daki diğer istihbarat örgütleriyle arasının iyi olduğunu biliyor. İsrail istihbaratı tarafından kullanılabilecek bir pozisyona gelebileceğini bildiği için Velioğlu’nu ortadan kaldırıyor. Beykoz operasyonunda Velioğlu’nun yanında bulunan Edip Gümüş, Cemal Tutar sağ kaldı. Düşünün 3 kişi bir villada operasyona tabi tutuluyorsunuz, binlerce mermi atılıyor. Bir numaralı adamınız öldürülüyor, ama siz ikiniz eliniz ensenizde teslim oluyorsunuz. Bir süre cezaevinde kalıyorsunuz ve bir süre sonra salıverilip buyurun yurtdışına çıkın, izni veriliyor. Bizce tamamıyla devlete angaje olmuş bir kadro. Med Zehra’ya da bu sızma muhtemeldir, yapmış olabilirler" diye konuştu. 
 
‘BAĞIN İNKARI HAKİKATİN İNKARIDIR’
 
Kapatılan ve daha sonra açılan Mustazaf Der’in yöneticileri ile HÜDA PAR’ın içerisinde kadroların bir kısmının Hizbullah davasında yargılanmış, tutuklanmış ve ceza almış kişiler olduğunu hatırlatan Şahit İmam, “Aradaki bu bağın inkarı, hakikatin inkarıdır. Güneşi inkar etmek gibidir. HÜDA PAR’ın bir silahlı kanadı mı var yoksa Hizbullah’ın mı bir legal siyasi yapılanması var? Bunu bilmemekle beraber, kanaatimiz odur ki bu yapıyı illegal yapı oluşturdu. Yani illegal yapının kontrolünde legal faaliyet gösteren bir yapı var” diye belirtti. 
 
'MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR'
 
HÜDA PAR’ın kurulduğu günden itibaren AKP lehine tavır aldığına dikkati çeken Şahit İmam, bu ilişkiye dair şunları söyledi: "Bugün zirveye çıkan ilişki, o günden beri var olan bir ilişki. Bu günlerde medyayı takip ederken, hayretle karşılıyorum: Sanki bir günde gelişmiş bir şeyden bahsediyoruz. Bunda şaşılacak ne var? Bir anne karnından 9 ay boyunca bir bebek taşıyorsa, 9 ay sonra bu bebeğin doğumu olacak. Yıllardır rahimde döllenmiş bir ilişki vardı, bugün gün yüzüne çıktı."
 
Devlet-Hizbulah, HÜDA PAR-AKP ve Hizbullah-HÜDA PAR ilişkisinin Kobanê serhildanları döneminde zirveye ulaştığına vurgu yapan Şahit İmam, "Hizbullah’ın Bingöl’den Diyarbakır’a yerleşen bazı aileler üzerinden derin ilişkileri yürüttüğü bilinen bir gerçek. Şaban Elaltunteri’nini küçüklüğümden beri tanırdım. Kod adı General’di, hatta ona General Şaban derlerdi. Velioğlu hakkında verdiği bilgi nedeniyle İstanbul Esenler’de Hizbullah tarafından oğluyla birlikte öldürüldü. Bu tip aileler hala onların içinde var. Özellikle Bingöl’ün belli bir hattı üzerinden gidiyor ilişkiler" diye kaydetti.  
 
Aynı aşirete mensup Yasin Börü ve arkadaşlarının "kurban eti dağıtırken" öldürüldüğünün tamamen uydurma bir mevzu olduğunu ifade eden Şahit İmam, olayın gece yaşandığını anımsattı. Şahit İmam, HÜDA PAR ve ona yakın derneklerin, reklam için "hayır işlerini" gündüz yaparak, herkesin görmesini isteyen bir yapıda olduğunu ifade etti. İmam, konuya dair şunları dile getirdi: “Et dağıtma mevzusu tamamen uydurma bir mevzu. O zaman bayramın bittiği bir süreçti. Kurban etti dağıtma diye bir şey yoktu. O sadece bir kılıf. Bunun şahitleri de bunları biliyor. O gün başka bir şehirden gelip Diyarbakır’dan transit geçen çok yakın arkadaşlarım, arabayla şehir içinden geçerken Hizbullah’ın silahlı militanları tarafından kimlik kontrolüne tabi tutuluyor. Dolayısıyla şehir o gün onlara bir şekilde teslim edildi. Tabii devlet destekli bir teslim. Yoksa onların şehir teslim alacak güçleri yok. İşte Börü’nün öldürüldüğü atmosfer böyleydi. Tabii minareyi çalan kılıfını hazırlar. Hizbullah, HÜDA PAR gibi yapılar, et dağıtırken öyle geceyi seçmezler. Reklam için uluorta, gündüz reklam yaparlar."
 
‘ALTERNATİF BİR KART PLANLIYORLAR’
 
HÜDA PAR-AKP arasındaki ilişkinin “bir dönemeç” olduğunu söyleyen Şahit İmam, 40 yıla yakın bir geçmişi olan Hizbullah’ın ve onu temsilen kurulan HÜDA PAR’ın Kurdistan’da bir meşruiyet sorunu olduğunu kaydetti. Bu seçim ittifakının Hizbullah ve HÜDA PAR’a meşruiyet kazandırmaya dönük olduğunu ifade eden İmam, "Devletin hakim organları, şimdiye kadar Hizbullah’ı kullanışlı, ama asla meşruiyet kazandırılmaması gereken bir aparat olarak görüyordu. MHP de buna bir icazet verdi. Bu iki yapının buna onay vermesi gösterdi ki, devletin belli başlı organları HÜDA PAR’ı devlet nezdinde meşrutiyet iznini aşan bir duruma getirmek istiyor. Bunu Kürdistan siyasetinde alternatif bir kart olarak sunmayı planlıyor” diye konuştu. 
 
‘SANDIK HÜDA PAR’A HAVALE EDİLECEK’
 
HÜDA PAR’ın alabileceği maksimum oyun 150 bin olduğunu, AKP’nin bu oya ihtiyacı olmadığını, asıl meselenin HÜDA PAR üzerinden Hizbullah’ın güçlerini seçimde mobilize ederek sandıklar üzerinde hakimiyet kurma isteği olduğunu belirten Şahit İmam, şunları söyledi: “Bunların her zaman, her an mobilize olabilecek bir silahlı güçleri var. AKP bunun farkında. Bu seçimde, sandık güvenliğinin gayri resmi tarafını, militarist tarafını HÜDA PAR’a havale edecekleri görülüyor. Ciddi bir potansiyel tehlikedir. Devlet onlara meşruiyet alanını da açtı. Yani ilişki bambaşka bir sürece geldi." 
 
'PROVOKATİF EYLEMLER OLABİLİR'
 
Cumhur İttifakı’nı “faşist koalisyon” olarak niteleyen Şahit İmam, bu koalisyonun bütün imkanları seferber edeceğine dair herkeste güçlü bir kanı olduğunu, AKP-HÜDA PAR ittifakı ve Hizbullah’ın silahlı güçlerinin sandığa etkisinin hafife alınmaması gerektiğini ifade etti. İmam, "Bunu hafife almamak lazım, bunu ciddiye almak lazım. Seçime doğru yaklaştıkça bir takım provokatif eylemlerin (inşallah olmaz), bir takım kirli suikastların olma ihtimali de doğabilir. Önümüzdeki süreçte bunları ifşa olabilir. Bu seçim bir dönemeçtir, özellikle Kürtler açısından şöyle bir dönemeçtir: Kürtlere siyaset yaptırma veya yapmama konusunda bir ciddi bir dönemeçtir. HDP’nin aday çıkarmamasını basit bir mantıkla değerlendirdiğimizde anlamlandırmakta zorlanabiliriz. Ama öylesine bir riskle karşı karşıyayız ki Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda bir başka sürece evrilir" ifadelerini kullandı. 
 
AKP-Hizbullah arasındaki ittifakın 2 yönlü olduğunu söyleyen Şahit İmam, bunlardan biri Hizbullah ve devletin silahlı, militarist güçleri arasındaki ilişki, diğerinin ise HÜDA PAR üzerinden yürüyen legal siyasi ayağı olduğunu vurguladı Kobanê olaylarına Hizbullah’ın daha önce mobilize edilen silahlı militanlarının saldırılarıyla başka bir yöne evrildiğini anımsatan Şahit İmam, Kobanê eylemleri sürecine işaret etti. 
 
İmam, şöyle devam etti: "Amed’de halk sokağa çıktı. Ancak Hizbullah tabanı, -mobilize edilmiş, hazırlanmış olacak ki- bu olaylara karşı ellerinde silahlı güçleriyle, terör estirdi. Bundan şu sonucu çıkarabiliriz: Hizbullah mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. İstendiği zaman ve gerektiği zaman sahaya sürülebiliyor. Kobanê olaylarından sonra HÜDA PAR’ın kredisi devlet ve iktidarın nezdinde katlanarak arttı. O günden sonra Kürt siyasetine, HDP’nin kapatılması, Selahattin Demirtaş’ın ve birçok MYK üyesinin yargılanması bu hadise üzerinden oldu. Yani devlet bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Birincisi, kitlenin o gün meşru olan tepkisini kendince terörize ederek üzerine gitti ve ciddi anlamda kitleyi sindirmek istedi. İkincisi ise Kürt siyasetini bu olay üzerinden terörize ederek bir sürü yargılama yaptı. Seçimde tehlikeli bir sürecin yaşanacağını hepimiz biliyoruz. Bu tarz militarist eylemlerin bunlar tarafından gerçekleştirme ihtimali çok yüksektir.
 

Diğer başlıklar

12/10/2025
23:21 ABD: İsrailli esirler 24 saat içinde bırakılacak
22:13 Şiddet faili 10 gün sonra tahliye edildi
21:29 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê'de mazot yasağı nedeniyle elektrik sorunu
21:22 Gazeteci Hakan Tosun'a yönelik saldırıya ilişkin 2 kişi tutuklandı
20:10 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Tosun'a yönelik saldırı derhal aydınlatılmalı
19:53 Ankara'da trafik kazası: 1 kişi hayatını kaybetti
19:45 DEM Parti İzmir'de halkları buluşturdu
19:03 Rojin Kabaişin ailesine dayanışma ziyareti
18:13 Uluslararası Af Örgütü, Pexşan Ezîzî için imza kampanyası başlattı
17:38 Barış ve çözüm paneli: Ortak mücadele örmeliyiz
17:33 Taciz failine verilen cezanın bozulmasına karşı açlık grevi başlattı
17:19 İstanbul'da Ekin Kültür ve Sanat açıldı
17:08 Gerok Ma'dan Abdullah Öcalan'ın evinde çocuk atölyesi
17:04 Êlih mitinginden notlar: Halk Önderliğini istiyor
16:10 Miting ardından gençler 'Barışın mimarı İmralı'da' sloganıyla yürüdü
16:01 Efrîn’de iki yurttaş kaçırıldı
16:00 'Rojin Kabaiş'in bedeninde rastlanan DNA'ların sahipleri tespit edilsin'
15:38 Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
15:23 Meclis'te bütçe görüşmeleri başlıyor
15:06 'Özgürlük' mitinginde Abdullah Öcalan’ın posteri açıldı
15:05 Çiğdem Kılıçgün Uçar: İmralı kapıları açılmadıkça çözüm yaşam bulmaz
14:51 Êlih mitingine katılanlar: Devlete değil, Öcalan'a güveniyoruz
14:10 Kitap Fuarı'nda 'Kürtçe eserleri sahiplenme' çağrısı
14:04 Kadınlardan “Özgür ve demokratik bir Suriye’ kampanyası
13:36 Afganistan ve Pakistan sınırında çatışma
13:19 İsrail Hamas tünellerini yok etmeye hazırlanıyor
12:46 Qoser’deki yangında ölen çocuk sayısı 2 oldu
12:40 Tunuslu filozofdan Öcalan’ın çağrısına destek
12:38 Meral Danış Beştaş: Öcalan’ın özgürlüğü milyonların talebidir
12:05 ‘Halklar ve İnançlar Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
11:52 Ankara rüşvet soruşturmasında 9 tutuklama
11:36 Wan Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi toplandı
11:26 Gazeteci Tosun, yol kenarında darp edilmiş halde bulundu
10:58 Havalar soğuyor: 25 kentte kar ve sağanak
10:39 Kürt Dirilişi belgeseli sezon finalini yapıyor
10:30 Gazze zirvesi öncesi üç Katarlı diplomat Mısır’da kazada öldü
10:05 Rojin Kabaiş soruşturması: Savcı ‘cinsel saldırı’ dosyası açmalı
09:40 Pastör Peker: Kanuni düzenlemeler yapılmadan süreç sözde kalır
09:30 Jin dergi ‘Demokratik Entegrasyon’ manşetiyle yayında
09:20 Estukyan: Öcalan insanlığın bir arada yaşamının reçetesini sunuyor
09:05 Wan'da 2 yılda 700 esnaf kepenk indirdi
09:00 12 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:50 Prof. Lemkow: İlk adım Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmalı
08:06 Nisêbîn’de Kültür Sanat Festivali başladı
11/10/2025
23:56 Mısır: Gazze zirvesine 20'den fazla ülke katılacak
22:19 Bismil’de halk konseri
22:14 Êlih mitinge hazır: Bu davanın sahibi halk
22:08 Tülay Hatimoğulları Berlin’de: Demokratikleşme ve özgürlük yasaları hayata geçirilmeli
22:01 ABD'nin Mississippi eyaletinde silahlı saldırı
21:57 Mazlum Ebdî: Türkiye ile görüşmelerimiz oluyor
21:55 X’te Rojin Kabaiş tepkisi: Failler hesap vermeli
20:01 Hamas, barış anlaşması imza törenine katılmayacak
18:56 'Anadilde eğitim demokratik entegrasyonu güçlendirir'
18:49 Êlih mitingine çağrı: Barışın sesini yükselteceğiz
18:11 Amed'de Mehmet Uzun anması
17:49 Irak Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret etti
17:45 Avrupa ve Latin Amerika’da 9 Ekim protestosu: Öcalan serbest bırakılsın
17:16 Dêrazor'da İç Güvenlik Güçleri'ne saldırı girişimi
17:13 İran 13 ayda en az 49 kadını idam etti
17:04 İzmir'de bağımlılık tartışıldı
16:51 ‘Abdullah Öcalan’ın perspektifi halkların ve inançların önünü açıyor’
16:35 Tahliyesi 3 kez ertelenen Berlik cezaevinden çıktı
16:33 Êlih ‘özgürlük’ mitingine hazır: Kentte Newroz havası var
16:07 İHD: Tutsakların taleplerine kulak verin
16:04 Gar Katliamı panelinde 'çözüm' önerileri: Özgürlükler güvenceye alınmalı
15:42 'Barış bir haktır' talebiyle bildiri dağıtıldı
15:33 Êlih mitingine çağrı: Gelin sürecin sahibi olun
15:28 Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı
15:06 İngiliz filozof Critchley: Öcalan'ın çağrısı antikapitalistler için ilham verici
14:51 Halklar ve inançlar konferansı: Herkes sürece destek vermeli
14:34 ‘Hatice Onaran’ın infazı ertelensin’
14:26 Eşbaşkan Taş tahliye edildi
14:25 Oluç: Üslup ve dil değişikliğine ihtiyaç var
13:58 Gözaltına alınan gazeteciye şiddet
13:31 Kayıp yakınları Gar Katliamı'nın faillerini sordu
13:15 Mehmed Uzun mezarı başında anıldı
12:59 Êlih büyük mitinge hazır: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü haykırılacak
12:58 Cumartesi Anneleri Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu
12:38 Gençler Amed ve Bursa’da ‘özgürlük’ yürüyüşü düzenleyecek
12:29 Amed’de ‘Görsel sanatlar kadın çalıştayı’ düzenlendi
12:24 Demokratik Birlik İnisiyatifi Konferansı: Suriye Kürtlerin kırmızı çizgisidir
12:05 Pervin Buldan: Sayın Öcalan, tehdit dilinin terk edilmesi gerektiğini söyledi
11:45 Kız Çocukları Günü: Geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceğiz
11:29 30 yılın ardından tahliye olan Erden: Özgür yaşayacağımız günler yakın
10:39 Gençlerden özel savaş politikalarına karşı yürüyüş ve açıklama
09:41 DFG gazeteci Erdemci’yi andı: Mücadelesini yaşatacağız
09:40 Gazeteci Demhat Akar yaşamını yitirdi
09:06 ‘Özgürlük’ mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’ tanınmalı
09:05 Eskişehir bu sefer ‘Nadir element’ kıskacında
09:03 Yüksel Genç: Türkler de barışı sağlayana 'bijî' diyebilmeli
09:01 Hevrîn Xelef’in mücadele arkadaşı: İntikamını demokratik Suriye’yi kurarak alacağız
09:00 11 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:37 Mazlûm Ebdî: Askeri bir komite Şam’a gidecek
00:03 Êlih mitingine çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıracağız
10/10/2025
23:55 Avrupa kentlerinde 9 Ekim protestoları
23:42 Macron, Lecornu'yu yeniden başbakan olarak atadı
23:12 ABB Başkanı Yavaş hakkında bakanlıktan soruşturma izni istendi
23:08 Hamas: İsrail ile esir takası 13 Ekim'de başlayabilir
23:03 Geçiş Hükümeti güçleri Dêr Hafir kapısını bombaladı
22:55 Abdullah Öcalan: Komisyon bir an önce İmralı’ya gelmeli
22:34 İki kişinin ölümüne sebep olan elektrik faciasında cezalar açıklandı
20:34 Gar Katliamı paneli: Delillere rağmen cezalandırmalar yapılmadı
19:59 Qoser’deki yangında 1 çocuk hayatını kaybetti
19:42 Özerk Yönetim: QSD’nin Suriye’nin yeni ordusunda yerini alma zamanı gelmiştir
19:40 Amed'de 'Marksizm Günleri' başladı
19:21 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê çevresinde yeni noktalar kuruldu
18:31 Özgürlük mitingine çağrı sürüyor
18:13 İsrail saldırılarında 77 bin kişi katledildi ve kayboldu
17:50 Anne ve 3 çocuğunun yaşamını yitirdiği yangında sanıklara tahliye
17:17 Bayrampaşa başkan vekili seçimleri iptal edildi
17:06 Tahliye edilen Bese Ecer hastaneye kaldırıldı
15:39 İstanbul'da 'Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası' düzenlenecek
15:37 Amed 9'uncu Kitap Fuarı’nın tarihi belli oldu
14:55 'Gar Katliamı hukuki ve siyasi olarak aydınlatılmalı'
14:13 Hukuk kurumlarından Kürtçeye resmî statü talebi
13:59 Tahliye edilen Taşdemir memleketinde coşkuyla karşılandı
13:55 Hasta tutsak Bese Ecer için cezaevi önünde oturma eylemi başlatıldı
13:53 Süreci doğru sahiplenmek
13:20 Demhat Baytar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:10 Belediyelerden Koma Amed konserine davet
13:05 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi açıklandı
12:52 9 Ekim protestoları: Temel talep Öcalan'ın özgürlüğü
12:49 Gazze’de ‘ateşkes’ resmen yürürlüğe girdi
12:38 İmralı Heyeti'nden Halk TV yazarı Ergan'a yalanlama
12:09 ‘İstanbul ve Lanzarote Sözleşmesi kız çocuklarının güvencesidir’
11:40 Gar Katliamı anmasına polis saldırısı
11:34 Ölüm Cezası ile Mücadele Günü: İran’da idamlar artıyor
10:09 Gar Katliamı tanığı: Katliam İŞİD'indi, sorumluluk ise devletteydi
09:59 104 kişi katledildiği yerde anıldı: 10 yıl önceki barış şiarı hala etkilidir
09:23 Öcalan'ın avukatı: İktidar, barış isteğini AİHM kararını uygulayarak gösterebilir
09:06 Yazar ve sanatçılar sürece dair ne diyor?
09:05 Pasûr'da halk doğa talanıyla göçe zorlanıyor
09:05 'Tutsaklar ağız içi arama nedeniyle 3 yıldır hastaneye gidemiyor'
09:03 ÖHD Eş Genel Başkanı: Öcalan’ın dinlenmesi tarihi bir sorumluluk
09:02 Kadınlar 'yaşamak ve yaşatmak' için örgütleniyor
09:00 10 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:27 Komplo Marmara Bölgesi’nde protesto edildi
09/10/2025
22:27 Gever sokaklarında 9 Ekim pankartları
22:15 THY Silêmanî seferlerine başlayacağını açıkladı
21:59 İstanbul Altın Rafinerisi operasyonunda 20 tutuklama
21:47 Hamas: Kalıcı ateşkes başladı
21:31 ‘Sürecin başarısı için mücadele edeceğiz’
20:45 DEM Parti’den önerge: Kamu görevlilerinin sorumluluğu açığa çıkartılsın
20:24 Trump Ortadoğu turuna çıkıyor, Türkiye programda yok
20:04 Maxmûr’da komploya karşı yürüyüş
19:31 Amedspor‘un yeni Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu
19:30 Meclis Genel Kurulu'nda Gar Katliamı tartışması
19:06 QSD: Geçiş hükümeti güçleri Tişrîn çevresini bombaladı
18:32 'Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü vazgeçilmez bir gerekliliktir'
18:07 Amedspor’dan transfer yasağı iddialarına yalanlama