AKP'nin kullanışlı aparatı: HÜDA PAR

img
AMED - Hizbullah'ın 90'larda gerçekleştirdiği katliamlar, HÜDA PAR'ın toplumsal eylemlere dönük saldırılarıyla devam etti. Şahit İmam, "Hizbullah, mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. Bu seçimde sandık güvenliğini HÜDA PAR’a ihale edecekleri görülüyor" dedi. 
 
AKP'nin ortaklarından Hür Dava Partisi'nin (HÜDA PAR) siyasi uzantısı olduğu Hizbullah dosyasının son bölümünü, örgütün lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesi süreci ve AKP döneminde Kurdistan'da paramiliter güç olarak nasıl ortaya çıktığıyla sürdürüyoruz. Velioğlu’nun şoförü Şaban Elaltunteri, itirafçı olduktan sonra Abdülaziz Tunç ile birlikte örgütün çökertilmesini sağladı. Elaltunteri, İstanbul'da yakalandıktan sonra örgütün Akdeniz Bölge Sorumlusu Mehmet Emin Ekinci'yi deşifre etti. Ekinci'yi yakalayan polis, Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz operasyonunu gerçekleştirdi. Daha sonra oğlu ile birlikte Hizbullah tarafından öldürülen Elaltunteri, Hizbullah’ın çok sayıda ünlü tetikçi yetiştiren ve Çewlik'te bulunan Yamaç aşiretindendi. 
 
Söz konusu aşirette yer alan ve soyadları Elaltuntaş, Elaltunteri, Elaltunkara ve Börü olan aileler, Hizbullah'ın Çewlik'teki örgütlenmesinde büyük rol oynadı. Bu soyadlarından Börü, en son HÜDA PAR'ın Kobanê serhildanı döneminde sahaya sürülmesiyle yeniden gündeme geldi. 
 
'BÖRÜ'LER
 
1990’lı yıllarda Çewlig’in Darahênî ilçesinden Amed’e taşınan Börü ailesinin üyesi olduğu Yamaç aşiretinin Hizbullah’a katılmasını, Hacı Bayancuk tarafından sağlandı. Çewlig asıllı Hacı Bayancuk, PKK sempatizanlarına ve yurtseverlere yönelik saldırıların yoğun olarak yaşandığı 1992’de Hizbullah’ın askeri kanat sorumluluğunu yaptı. Aynı zamanda, Ebu Hanzala olarak bilinen ve daha sonra DAİŞ’in Türkiye sorumlusu olmaktan yargılanan Halis Bayancuk’un babası. Hacı Bayancuk, Yamaç aşiretinin önde gelenlerinden Şevket Börü üzerinden aşiret içinde örgütlendi. Şevket Börü, Hizbullah liderine bağlılığını göstermek için daha sonra Börü olan soyadını Velioğlu olarak değiştirdi. 
 
TETİKÇİSİ BOL OLAN AİLE
 
Börü’nün Yamaç aşiretinden Hizbullah’a kazandırdığı ve Hizbullah liderinin sonunu hazırlayan tek isim Şaban Elaltunteri değildi. Bunlar arasında bulunan ve Diyarbakır DGM'de yargılanan Muhittin Elaltunkara, erkeklerle konuşan genç kızları okul çıkışlarında yüzlerine kezzap atarak ya da bacaklarına jiletle keserek cezalandıran "Kezzap Timi”nin şefiydi. Ancak asıl eylemlerini 1992-1993 yıllarında PKK sempatizanlarını ve yurtseverleri öldürerek gerçekleştirdi. 
 
El Kaide’nin Neve Şalom'a yönelik saldırısını ise aynı aşiretten Gökhan Elaltuntaş tarafından yapıldı. Hizbullah'ın tetikçileri arasındaki en ünlüsü Gökhan Elaltundaş’ın amcasının oğlu Ramazan Elaltuntaş'tı. Ramazan Elaltuntaş da 1991-94 yılları arasında, Amed’de 60 kişiyi öldürmekten yargılandı ve hüküm giydi. Elaltuntaş ailesinin diğer ünlü tetikçisi ise, Gökhan Elaltuntaş'ın kuzeni olan Gıyasettin Elaltuntaş'tı. Gıyasettin Elaltuntaş da Çewlig ve Amed’te insan öldürme eylemlerine karışmaktan hüküm giydi. 
 
KOBANÊ EYLEMLERİ VE HÜDA PAR 
 
1991 ve 1994’te yurtseverlerin hedef alındığı saldırıların birçoğunu organize eden Hizbullah’a tetikçi yetiştiren Yamaç aşireti, en son Kobanê protestolarında Yasin Börü’nün öldürülmesiyle gündeme geldi. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentine dönük DAİŞ saldırıların arttığı 2014'te Kurdistan ve Türkiye'nin tüm kentlerinde protesto eylemleri başladı. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, DAİŞ’in Kobanê saldırısı sırasında “Kobanê düştü, düşecek” ifadelerini kullandı. Ardından eylemler büyüdü. Bunun üzerine Hizbullah'ın siyasi uzantısı HÜDA PAR sahaya sürüldü. Amed, Êlih, Wan gibi kentlerden protestoculara silahlı, taşlı ve sopalı saldırılar düzenledi. Onlarca kişi söz konusu saldırılarda katledildi. Bu ölümlere dair soruşturmalar raflarda bekletilirken, Börü’nun dosyası Hizbullah-HÜDA PAR’ın “masumiyet” kampanyası ve hükümetin Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması ve siyasilerin cezalandırılmasının ana odağı haline getirildi.
 
Börü'yü öldürmekle suçlananlar arasında bulunan ve o dönem 14 yaşında olan Mazlum İçli, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak İçli'nin, olay günü 140 kilometre uzakta bir düğünde müzik ekibinde olduğu görüntüleriyle kanıtlandı. Buna rağmen İçli halen cezaevinde. HÜDA PAR'ın saldırıları Kobanê serhildanı sonrası da devam etti. Amed'in Yenişehir ilçesinde bulunan Şehitlik mahallesinde de yurtseverlere dönük yer yer silahlı saldırılar oldu. Börü'nün öldürülmesi olayı, daha sonraki süreçte AKP ve HÜDA PAR'ın seçim kampanyaları ve Kürt siyasetine dönük saldırılarda da yoğun bir şekilde işlendi.  
 
Dosya haberin ilk dizisinde Hizbullah'ın ilk eylemleri ve diğer örgütlerle ilişkilerini anlatan dönemin tanığı Şahit İmam, dizinin son bölümünde Hizbullah-HÜDA PAR, AKP-HÜDA-PAR arasındaki ilişki ile Kobanê protestoları sürecini anlattı. 
 
‘LİDERLER ÖLDÜRÜLEREK DEVLETTE ANGAJE EDİLDİ’
 
Şahit İmam, devletin Kurdistan’da siyasi örgütlerin tasfiye edilmesi ve Velioğlu’nun öldürülmesiyle, kendi yetiştirdiği kadroları liderlik noktasına taşımayı amaçladığını söyledi. Bu durumu "devletin örgütleri denetim altına alma planı" olarak nitelendiren Şahit İmam, "Velioğlu’na operasyon yapılıp öldürülüyor. Menzil lideri Fidan Göngür’ü Hizbullah kaçırıyor, öldürüyor, onun yerine geçen Mola Mensur hastalıktan ölüyor. Onu yerine geçen Zekeriya Ay, İstanbul’da bir komployla öldürülüyor. Med Zehra’nın lideri İzzettin Yıldırım da Hizbullah tarafından kaçırılıp öldürülüyor. Bu olaylar arasında bir bağlantı var; PKK'nin zaten lider kadrosunun çok büyük çoğunluğu dışarıda. Ama bu 3 İslami grubun liderlerinin öldürülmesinin altında sistemin liderleri boşluğa düşürüp, bu yapılara nüfuz edebilecek kadrolar enjekte etmek vardı. Muhtemelen alttan devşirdiği bir takım insanlar, liderlik pozisyonuna gelebilecek kıvama geldiler. Bu ilk kadroları yok edip onların yerine sızdırma yaptılar. Devlet Hüseyin Velioğlu’nun karakterini biliyor. İran, Suriye, Ortadoğu’daki diğer istihbarat örgütleriyle arasının iyi olduğunu biliyor. İsrail istihbaratı tarafından kullanılabilecek bir pozisyona gelebileceğini bildiği için Velioğlu’nu ortadan kaldırıyor. Beykoz operasyonunda Velioğlu’nun yanında bulunan Edip Gümüş, Cemal Tutar sağ kaldı. Düşünün 3 kişi bir villada operasyona tabi tutuluyorsunuz, binlerce mermi atılıyor. Bir numaralı adamınız öldürülüyor, ama siz ikiniz eliniz ensenizde teslim oluyorsunuz. Bir süre cezaevinde kalıyorsunuz ve bir süre sonra salıverilip buyurun yurtdışına çıkın, izni veriliyor. Bizce tamamıyla devlete angaje olmuş bir kadro. Med Zehra’ya da bu sızma muhtemeldir, yapmış olabilirler" diye konuştu. 
 
‘BAĞIN İNKARI HAKİKATİN İNKARIDIR’
 
Kapatılan ve daha sonra açılan Mustazaf Der’in yöneticileri ile HÜDA PAR’ın içerisinde kadroların bir kısmının Hizbullah davasında yargılanmış, tutuklanmış ve ceza almış kişiler olduğunu hatırlatan Şahit İmam, “Aradaki bu bağın inkarı, hakikatin inkarıdır. Güneşi inkar etmek gibidir. HÜDA PAR’ın bir silahlı kanadı mı var yoksa Hizbullah’ın mı bir legal siyasi yapılanması var? Bunu bilmemekle beraber, kanaatimiz odur ki bu yapıyı illegal yapı oluşturdu. Yani illegal yapının kontrolünde legal faaliyet gösteren bir yapı var” diye belirtti. 
 
'MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR'
 
HÜDA PAR’ın kurulduğu günden itibaren AKP lehine tavır aldığına dikkati çeken Şahit İmam, bu ilişkiye dair şunları söyledi: "Bugün zirveye çıkan ilişki, o günden beri var olan bir ilişki. Bu günlerde medyayı takip ederken, hayretle karşılıyorum: Sanki bir günde gelişmiş bir şeyden bahsediyoruz. Bunda şaşılacak ne var? Bir anne karnından 9 ay boyunca bir bebek taşıyorsa, 9 ay sonra bu bebeğin doğumu olacak. Yıllardır rahimde döllenmiş bir ilişki vardı, bugün gün yüzüne çıktı."
 
Devlet-Hizbulah, HÜDA PAR-AKP ve Hizbullah-HÜDA PAR ilişkisinin Kobanê serhildanları döneminde zirveye ulaştığına vurgu yapan Şahit İmam, "Hizbullah’ın Bingöl’den Diyarbakır’a yerleşen bazı aileler üzerinden derin ilişkileri yürüttüğü bilinen bir gerçek. Şaban Elaltunteri’nini küçüklüğümden beri tanırdım. Kod adı General’di, hatta ona General Şaban derlerdi. Velioğlu hakkında verdiği bilgi nedeniyle İstanbul Esenler’de Hizbullah tarafından oğluyla birlikte öldürüldü. Bu tip aileler hala onların içinde var. Özellikle Bingöl’ün belli bir hattı üzerinden gidiyor ilişkiler" diye kaydetti.  
 
Aynı aşirete mensup Yasin Börü ve arkadaşlarının "kurban eti dağıtırken" öldürüldüğünün tamamen uydurma bir mevzu olduğunu ifade eden Şahit İmam, olayın gece yaşandığını anımsattı. Şahit İmam, HÜDA PAR ve ona yakın derneklerin, reklam için "hayır işlerini" gündüz yaparak, herkesin görmesini isteyen bir yapıda olduğunu ifade etti. İmam, konuya dair şunları dile getirdi: “Et dağıtma mevzusu tamamen uydurma bir mevzu. O zaman bayramın bittiği bir süreçti. Kurban etti dağıtma diye bir şey yoktu. O sadece bir kılıf. Bunun şahitleri de bunları biliyor. O gün başka bir şehirden gelip Diyarbakır’dan transit geçen çok yakın arkadaşlarım, arabayla şehir içinden geçerken Hizbullah’ın silahlı militanları tarafından kimlik kontrolüne tabi tutuluyor. Dolayısıyla şehir o gün onlara bir şekilde teslim edildi. Tabii devlet destekli bir teslim. Yoksa onların şehir teslim alacak güçleri yok. İşte Börü’nün öldürüldüğü atmosfer böyleydi. Tabii minareyi çalan kılıfını hazırlar. Hizbullah, HÜDA PAR gibi yapılar, et dağıtırken öyle geceyi seçmezler. Reklam için uluorta, gündüz reklam yaparlar."
 
‘ALTERNATİF BİR KART PLANLIYORLAR’
 
HÜDA PAR-AKP arasındaki ilişkinin “bir dönemeç” olduğunu söyleyen Şahit İmam, 40 yıla yakın bir geçmişi olan Hizbullah’ın ve onu temsilen kurulan HÜDA PAR’ın Kurdistan’da bir meşruiyet sorunu olduğunu kaydetti. Bu seçim ittifakının Hizbullah ve HÜDA PAR’a meşruiyet kazandırmaya dönük olduğunu ifade eden İmam, "Devletin hakim organları, şimdiye kadar Hizbullah’ı kullanışlı, ama asla meşruiyet kazandırılmaması gereken bir aparat olarak görüyordu. MHP de buna bir icazet verdi. Bu iki yapının buna onay vermesi gösterdi ki, devletin belli başlı organları HÜDA PAR’ı devlet nezdinde meşrutiyet iznini aşan bir duruma getirmek istiyor. Bunu Kürdistan siyasetinde alternatif bir kart olarak sunmayı planlıyor” diye konuştu. 
 
‘SANDIK HÜDA PAR’A HAVALE EDİLECEK’
 
HÜDA PAR’ın alabileceği maksimum oyun 150 bin olduğunu, AKP’nin bu oya ihtiyacı olmadığını, asıl meselenin HÜDA PAR üzerinden Hizbullah’ın güçlerini seçimde mobilize ederek sandıklar üzerinde hakimiyet kurma isteği olduğunu belirten Şahit İmam, şunları söyledi: “Bunların her zaman, her an mobilize olabilecek bir silahlı güçleri var. AKP bunun farkında. Bu seçimde, sandık güvenliğinin gayri resmi tarafını, militarist tarafını HÜDA PAR’a havale edecekleri görülüyor. Ciddi bir potansiyel tehlikedir. Devlet onlara meşruiyet alanını da açtı. Yani ilişki bambaşka bir sürece geldi." 
 
'PROVOKATİF EYLEMLER OLABİLİR'
 
Cumhur İttifakı’nı “faşist koalisyon” olarak niteleyen Şahit İmam, bu koalisyonun bütün imkanları seferber edeceğine dair herkeste güçlü bir kanı olduğunu, AKP-HÜDA PAR ittifakı ve Hizbullah’ın silahlı güçlerinin sandığa etkisinin hafife alınmaması gerektiğini ifade etti. İmam, "Bunu hafife almamak lazım, bunu ciddiye almak lazım. Seçime doğru yaklaştıkça bir takım provokatif eylemlerin (inşallah olmaz), bir takım kirli suikastların olma ihtimali de doğabilir. Önümüzdeki süreçte bunları ifşa olabilir. Bu seçim bir dönemeçtir, özellikle Kürtler açısından şöyle bir dönemeçtir: Kürtlere siyaset yaptırma veya yapmama konusunda bir ciddi bir dönemeçtir. HDP’nin aday çıkarmamasını basit bir mantıkla değerlendirdiğimizde anlamlandırmakta zorlanabiliriz. Ama öylesine bir riskle karşı karşıyayız ki Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda bir başka sürece evrilir" ifadelerini kullandı. 
 
AKP-Hizbullah arasındaki ittifakın 2 yönlü olduğunu söyleyen Şahit İmam, bunlardan biri Hizbullah ve devletin silahlı, militarist güçleri arasındaki ilişki, diğerinin ise HÜDA PAR üzerinden yürüyen legal siyasi ayağı olduğunu vurguladı Kobanê olaylarına Hizbullah’ın daha önce mobilize edilen silahlı militanlarının saldırılarıyla başka bir yöne evrildiğini anımsatan Şahit İmam, Kobanê eylemleri sürecine işaret etti. 
 
İmam, şöyle devam etti: "Amed’de halk sokağa çıktı. Ancak Hizbullah tabanı, -mobilize edilmiş, hazırlanmış olacak ki- bu olaylara karşı ellerinde silahlı güçleriyle, terör estirdi. Bundan şu sonucu çıkarabiliriz: Hizbullah mobilize bir güç olarak devlet tarafından bir yerde tutuluyor. İstendiği zaman ve gerektiği zaman sahaya sürülebiliyor. Kobanê olaylarından sonra HÜDA PAR’ın kredisi devlet ve iktidarın nezdinde katlanarak arttı. O günden sonra Kürt siyasetine, HDP’nin kapatılması, Selahattin Demirtaş’ın ve birçok MYK üyesinin yargılanması bu hadise üzerinden oldu. Yani devlet bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Birincisi, kitlenin o gün meşru olan tepkisini kendince terörize ederek üzerine gitti ve ciddi anlamda kitleyi sindirmek istedi. İkincisi ise Kürt siyasetini bu olay üzerinden terörize ederek bir sürü yargılama yaptı. Seçimde tehlikeli bir sürecin yaşanacağını hepimiz biliyoruz. Bu tarz militarist eylemlerin bunlar tarafından gerçekleştirme ihtimali çok yüksektir.
 

Diğer başlıklar

15:01 Kurum temsilcilerinden AK Bakanlar Komitesi yorumu: Komisyon hızlı ve etkili adım atmalı
14:48 ABD, Suriye üzerine çalışan bazı diplomatlarını görevden aldı
14:43 Hizbullahçı dernekten komisyonda provokasyon: DEM Parti salonu terk etti
14:34 Komisyonun 11'inci toplantısı: Kürtlerin barış arayışı sadece silahların susması değildir
13:53 15 il için 'sarı kod' uyarısı
13:52 19 gazetecinin davası: 10 tanık dinlenmeyecek, yurt dışı yasağı kaldırılmadı
13:29 KESK’ten OVP ile dayatılan kölelik koşullarına karşı mücadele çağrısı
13:27 Bedirhanoğlu'ndan komisyona: Yerinden yönetim talep ediyorum
13:17 31 yılın ardından tahliye edildi
12:38 Barış Anneleri'nden konferans hazırlığı
11:56 Amed'deki 'umut hakkı' yürüyüşünde öne çıkan talepler
11:47 AK, Türkiye'yi Demirtaş'ı serbest bırakmaya çağırdı
11:19 Meclis komisyonunun 11’inci toplantısı başladı
11:01 AK'den 'umut hakkı' kararı: Türkiye’ye süre verdi, komisyona işaret etti
10:16 İddia: Müdür karanlık geçmişini perdelemek için tahliyeleri erteliyor
10:12 ‘Rant’ projeleri reddedilince DEM Parti’yi karaladılar
09:59 İşte Türkiye’nin 'statüsüz Kürt' diplomasi trafiğinin detayları
09:51 Wan’daki kayyımdan kışkırtıcı adım
09:35 Wan'dan haykırdılar: Öcalan'ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
09:10 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri açıklandı
09:05 Rapor: Depremzedelerin koşulları değişmedi, sağlık sorunları arttı
09:03 Gimgim’da bal hasadı: Bu sene verim de kalite de düşük
09:02 Sağlıkta şiddetin boyutu: 13 yılda 123 bin başvuru
09:00 ‘Kadınların dahil olduğu bir çözüm süreci birlikte yaşamı temin edebilir’
09:00 18 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
17/09/2025
23:27 Şara ile Kalın görüşmesinde anlaşmazlık
23:15 Hunergeha Welat'tan 'Vê carê rast e' klibi
22:57 Keskin Bayındır: Kanunlar artık 'Öcalan özgür olmalı' diyor, uygulayın
21:27 Fed’den yılın ilk faiz indirimi
21:18 Komisyonun 10'uncu toplantısı sona erdi: Etkili adımlar atılsın
21:08 Amed'de sağlıklı yaşam için bisiklet turu
20:44 Mersin'de polisin 2 saatlik ablukasını aşan kitle yürüdü
20:28 ‘Barış istiyoruz’ kampanyasına yoğun ilgi
19:50 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı demokratik entegrasyon için önemli anahtardır
19:14 İsviçre'den seslendiler: Umut hakkı tanınsın, barış yolu açılsın
19:04 KHK eylemi 338'inci haftasında
18:55 Wan’da binler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüdü
18:33 Akademisyenler Meclis komisyonunda: Anayasa barışa dönük bir dille yeniden kaleme alınabilir
17:47 Gazze'de katledilenlerin sayısı 65 bini geçti
17:40 Amed yürüyüşünde Abdullah Öcalan’ın dev posteri açıldı
17:02 MİT Başkanı Şara ile görüşecek
16:45 Bayrampaşa Belediye Başkanı görevden alındı
16:44 Cemaatteki tecavüz davasında karar bozuldu, cezalar arttırıldı
16:40 Çadır eylemindeki işçilerden yeni kararlar
16:35 Geçici hükümet Nepal’de ulusal yas ilan etti
16:20 Tahliyeye kurul engeli
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
15:35 Wan'da yürüyüşe son çağrı
15:04 3 yılda İran 2 bin 910 kişiyi idam etti
14:52 Meclis Başkanı Kurtulmuş: Elimizi çabuk tutmalıyız
14:43 Sanatçılardan ‘Barışı toplumsallaştırmak’ buluşması
14:42 30 yıllık tutsağın, kardeşinin cenazesine katılma talebine ret
14:40 Êlih'te aynı aileden 4 kişinin katledilmesi protesto edildi
14:22 ‘Kent uzlaşısı’ davasına çağrı
14:13 Komisyonun 10’uncu toplantısı başladı
14:06 İnsan hakları örgütlerinden Zeyneb Celaliyan’ın tedavi hakkı için çağrı
13:38 Abdullah Öcalan: Hukuksal çözüm aşamasına gelindi
13:02 ‘Komisyon Öcalan ile görüşmeli, yasal düzenlemeler konuşulmalı'
12:34 Zeyneb Celaliyan'dan mektup: Zulme sessiz kalmayın
12:18 Kayyımın kapattığı Alo Şiddet Hattı yeniden hizmete sunuldu
11:59 AYM kararı hiçe sayılıyor: 'Sanal devriye'den 25 hesaba erişim engeli
11:42 Mêrdîn'de doktor saldırıya uğradı
11:30 Z.Ş.'yi öldürmeye teşebbüs eden sanığın duruşması ertelendi
11:29 Kazanhan'ın annesinden mahkemeye: Katili siz mi saklıyorsunuz?
11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması
15/09/2025
23:23 İzmir'de 5 ESP'li tutuklandı
22:43 İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı
21:44 Pınar Aydınlar'a bir ceza bir de beraat talebi YENİLENDİ
21:27 5’inci Suriye Forumu sonuç bildirgesiyle sona erdi
20:49 'Kara para' soruşturmasında adı geçen Tekdağ serbest
19:53 Avukatlar İmralı'dan döndü
19:43 ‘Zeytinlikler termik santrallere kömür olacak’
19:37 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 47’nci gününde